19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EK M 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a ‘CHP’li belediyelerle ilgili bildiklerini halkla paylaş’ çağrısı yaptı 5 etkinliklerde bulunuyor. O vakıfların yaptığı toplantılara AKP’li bakanlar da katılıyor. Bilal Çetin’in değindiği gibi CHP’li, MHP’li, BDP’li, AKP’li belediyeler Almanya’dan kredi alıyorlar. Almanya’dan kredi alan belediyeleri toplasak sanırım AKP’li belediyeler birinci sırada yer alır... Alınan kredileri belediyeler “paşa gönülleri”nin istedikleri gibi har vurup harman savuramazlar... Alınan krediler, kredi verilen kuruluşlar ve Türkiye’de ilgili kurum ve bakanlıklarca yakından izleniyor. Unutmadan ekleyeyim: “Bir belediyenin Almanya’dan kredi alabilmesi için önce projelerinin DPT Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Uyum Genel Müdürlüğü’nden onay alması birincil koşul.” Bilal Çetin, dün sabah CNN Türk’te bu gerçeğin altını çizdi... CHP’li ve BDP’li belediyelerin bu paraların bir bölümünü PKK’ye aktarmaları da olası değil. Gözle görülen gerçekler var elbet. Bir dönem Güneydoğu’da Alman, İngiliz, Fransız, ABD’li ajanlarının cirit attığını çok iyi biliyoruz. Çok düzgün Türkçe konuşan bu ajanları Güneydoğu’ya o dönem sık sık giden kimi meslektaşlarımız çok iyi bilir. Kimi ülkelerin terör örgütü PKK’ye para, silah yardımı yaptığını Türkiye’nin istihbarat birimleri de biliyor, Başbakan Erdoğan da... Bu başka bir önemli konu... Belediyelerin projeleriyle ilgisi hiç mi hiç yok... Usta bazen şaşırıyor; kaş yapayım derken göz çıkarıyor... Almanya’nın PKK’lileri koruyup kolladığı, terör örgütünün haraç toplamasına göz yumduğu kesin. Peki PKK’nin uyuşturucudan ve haraçtan topladığı paraların büyük bölümü hangi ülkenin bankalarında yatıyor? Alman, Hollanda, Belçika bankalarında! Usta şaşırma, aklımızı karıştırma!.. Tanıyı doğru koy!.. ‘Suçuna ortak olmam’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Alman vakıflarıyla ilgili olarak CHP’li belediyeleri hedef alan ve kendisine “Bilgi isterse, lütfederse ayrıca görüşürüz” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a “24 saat sonra çark etti. Başbakan vakit geçirmeden hemen bugün ima ettiği CHP’li belediyelerin isimleriyle birlikte bildiği her şeyi kamuoyuna açıklasın. Şerefli bir Başbakan’ın yapması gereken budur” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu yeni dönemin ilk grup toplantısındaki konuşmasına Meclis TV yayınlarına sansürü eleştirerek başladı. Gruplarına dün (önceki gün) “Grup toplantıları yayımla ‘Usta’ Bazen Şaşırır!.. Sabahın sekizinde televizyonda haberleri izlerken İstanbul’da KCK operasyonu yapıldığını ve 80 kişinin gözaltına alındığını öğrendim... Başbakan Erdoğan, Güney Afrika’daydı... Gündeme bomba gibi düşen, Alman vakıflarından CHP’li ve BDP’li belediyelere para aktarıldığı, bundan da PKK’nin nemalandığı iddiasıydı... İddiada bulunan Başbakan Erdoğan’dı... Başbakan Erdoğan Makedonya gezisinde, “PKK Alman vakıflarından nemalanıyor” dememişti, ama “ima” yoluyla bunu hissettirmişti... CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklaması, dün öğle saatlerinde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında çıkışı, gündemi bir anda değiştirmişti. Önceki gün akşam Almanya Birliği Günü’nde Büyükelçi Eberhard Pohl, Erdoğan’ın savına şu karşılığı verdi: “Almanya Kalkınma Bankası (KfW) ve Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) Türkiye’de başvuruda bulunan devlet kurumlarının projelerini değerlendiriyor. Proje başvuruları ve uygulama aşamaları Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine, Çevre ve Dışişleri Bakanlığı’nın bilgisinde yürütülüyor.” Büyükelçi Pohl’un verdiği bilgiye göre Diyarbakır’da, Kayseri’de atık su projelerine para aktarılmıştı KfW’den... 50 yıldan beri işbirliği içindeydi... Galata Köprüsü, Samsun, Diyarbakır, Fethiye... Fethiye Belediyesi MHP’li... Samsun, Kayseri ve İstanbul Büyükşehir AKP’li... İzmir ve Antalya’nın temiz su projesi için başvurusu var. Vakıflar hikâyesine gelince: İki önemli Alman vakfı var Türkiye’de... O vakıflar da yıllardan beri kültürel ve sosyal Türkiye’deki tüm gizli dinlemelerin Erdoğan’ın kontrolünden geçirilip servis edildiğini savunan Kılıçdaroğlu, AKP liderinin ‘Bilgileri Kılıçdaroğlu ile paylaşırım’ açıklamasına tepki göstererek, ‘Terör örgütüne kaynak aktarmanın nasıl yapıldığını bilip önlem almamak. Bana da anlatırsan ben o suça ortak olmuş olurum’ karşılığını verdi. nacak” diye telefon geldiğini, dün de “Biz verecektik ama TRT Genel Müdürü direniyor, vermiyor” diye telefon edildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “TBMM Başkanı, TRT Genel Müdürü’ne söz geçiremiyorsa allahaşkına bu başkan kime söz geçirecek. Dilsiz demokrasi örtülü diktatörlüktür” dedi. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı değerlendirmeler özetle şöyle: Anayasa trafiği: Pazar günü İstanbul’a giderken Gerede’ye uğradım kahvede vatandaşlarla konuştuk. Onların gündeminde anayasa yok. Doğalgaz, elektrik zammı, emekli maaşları, dediler. Elbette biz de anayasanın değişmesini istiyoruz. Bugün anayasanın özel hayatın gizliliği ile ilgili 20. maddesi var, açın Ergenekon dosyalarını bakın. 90. madde var, milletlerarası anlaşmalarla ilgili. Bu madde esas alınsaydı, tutuklu milletvekilleri olmazdı. Belediye operasyonları: Son günlerde belediyelerimize karşı özel bir ilgi var AKP hükümeti tarafından. Normalde telefonla çağırılması gereken belediye başkanını bir polis ordusu gelip götürüyor. Bugün de sabahın 6’sında belediye çalışanları evlerinden alınıp götürülüyor. Telefon edip çağırırsın, kaçacak halleri yok ya. Alman vakıfları: Sayın Başbakan “Alman vakıflarından CHP’li belediyeler kredi alıyor, bu krediler birtakım müteahhitlere iş verilerek, onun aracılığıyla PKK’ye kaynak aktarılıyor” dedi. 24 DEVLET BAHÇEL : Türkiye AKP eliyle tasfiye ediliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın terör saldırıları karşısındaki “ciğerim yanıyor” açıklamalarına, “Ciğerin yanıyorsa, sınırötesi operasyonu başlat” sözleriyle karşılık verdi. İmralı’yla hazırladığı “protokol rezaletlerini” inkâr ederek milleti kandırmaya devam ettiğini belirterek, “Sözde Türk baharının bütün yönleri oluşmakta ve Türkiye AKP eliyle tasfiye edilmektedir” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeni yasama yılının ilk grup toplantısını yaptı. Toplantı TRT Genel Müdürü’nün kararı üzerine TRT 3’ten değil, kapalı devre internet üzerinden izlenebilen Meclis TV’den yayımlanırken bir bölümü TRT Haber’den canlı yayınlandı. MHP lideri Bahçeli, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında Kızılay’da patlayan bomba, öğretmenleri, sivilleri, devlet görevlilerini hedef alan saldırıları kınarken, Başbakan Erdoğan’ın “ciğerim yanıyor” sözlerine dediğini anımsatan Bahçeli, “Eğer terör saldırılarından dolayı hakikaten ciğerin yanıyorsa, yangına neden olanlara gününü göster de samimiyetini ve neler yapabileceklerini görelim. Bunun için 17 Ekim tarihinde Sınır Ötesi Tezkere kararını aldıktan sonra kara harekâtını başlatacak iradeyi göster ve Türk bayrağını Kandil’e inmeyecek bir şekilde göndere çek” diye seslendi. Erdoğan’ın hâlâ “teröristle görüşülebileceğini” söylerken, İmralı’yla hazırlandığı taraflarca dile getirilen “protokol rezaletlerini” inkâr ettiğini belirtti. Bahçeli, “Anlaşıldığı kadarıyla, bu defa da sözde Türk baharının bütün yönleri oluşmakta ve Türkiye, AKP eliyle tasfiye edilmektedir” görüşünü savundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün grup toplantısında yaptığı konuşmada AKP hükümetinin, bakanlıkları arpalığa çevirdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “22 KHK çıkardılar. Eskiden K T’ler vardı. Şimdi bakan yardımcılıkları getirdiler. Yağma düzenini bakanlıklar içine taşıdılar. Bakanlıkları KHK ile arpalığa dönüştürdüler. Biz Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk, şu ana kadar karar yok. Anlaşılan KHK’nin yetki süresinin dolmasını bekliyorlar’’ dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) saat geçmeden çark etti. Efendim, lafları cımbızlamışlar... Başbakan medyadan şikâyet ediyor! Bir Başbakan karnından konuşmaz. Başbakan hiç vakit geçirmeden, hemen bugün, ima ettiği CHP’li belediyelerin isimleri ile birlikte bildiği her şeyi, ayrıntıyı gizlemeden ve atlamadan kamuoyuna açıklasın. Şerefli bir Başbakan’ın yapması gereken budur. Başbakan’ı suçüstü yakalanmanın korkusu ve telaşı sarmıştır. Bu Deniz Feneri’ndeki ‘köstebek bakan’ kim Sayın Başbakan bir çık anlat allahaşkına... Kılıçdaroğlu, daha sonra odasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu “Siz niye köstebek bakanı açıklamıyorsunuz” sorusu üzerine “Bir iki bilgiye ihtiyacım var. Onlar gelince açıklayacağım, söz. Bir dahaki salı açıklarım” dedi. Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin vakıflarla ilişkisiyle ilgili bir soruya “PKK’ye para aktarmak suçtur ve bir Başbakan bu suçu bile bile üzerine gitmiyorsa o daha büyük bir suçtur. Açıklasın, niye açıklamıyor. Soruşturmalar gizlidir diyorduk değil mi? Türkiye’deki bütün soruşturmaların tapeleri Başbakan’a servis ediliyor. Onu itiraf ediyor Sayın Başbakan. Bütün dinlemeler bana gelecek, ben dinleyeceğim. Bakacağım, benim arzu ettiklerimi ayıklayın arzu etmediklerimi servis edebilirsiniz anlamına geliyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın kendisine yaptığı çağrıya “Başbakan’ın bana özel bilgi vermesine gerek yok. Beni o suçluluğa ortak etmek demektir. Terör örgütüne kaynak aktarmayı nasıl yapıldığını bilip önlem almamak bana da anlatırsan ben o suça ortak olmuş olurum” karşılığını verdi. AKPBDP RANDEVUSUNDA KCK OPARASYONU SIKINTISI BDP Eşbaşkanı Kışanak, KCK operasyonunun partilerini hedef aldığını savundu ‘Polis Kürt avına çıkmış’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP grubu, yeni yasama yılının ilk grup toplantısını Eşbaşkan Gültan Kışanak başkanlığında yaptı. Sanatçı Ferhat Tunç’un da bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü, meslek örgütü temsilcileri, eski milletvekilleri de destek amacıyla grup toplantısını izledi. Toplantının başında Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Hatip Dicle ve tutuklu diğer milletvekillerinin isimlerini tek tek okuyarak, “Milletin iradesinin kelepçeli olduğunu” ancak dönmeleri için mücadele edeceklerini söyledi. Milletvekillerinin masalarının üzerine de bu milletvekillerinin isimleri yerleştirildi. Kışanak, dün sabahki KCK operasyonu kapsamında 100’e yakın partilinin gözaltına alındığını belirterek, yapılanı “siyasi soykırım operasyonu” olarak nitelendirdi. Kışanak, “AKP polisi Kürt avına çıkmış durumda. Siyasi infazlar gerçekleştiriyor” dedi. Geçmişte, eski Başbakan Tansu Çiller’in cebinde “100 kişilik infaz listesi” olduğunu savunan Kışanak, “Şimdi de Tayyip Erdoğan’ın cebinde binlerce siyasi infaz listesi var demek ki. Listeyi Başbakan teslim etti, AKP’nin polisi Kürt avına çıktı” dedi. 2009’dan bu yana 5 bin kişinin tutuklandığını kaydeden Kışanak, Erdoğan’ı “infaz listesini” açıklamaya çağırarak “10 bin, 15 bin mi var biz bu listeyi tamamlamaya hazırız. En başta da BDP blok milletvekilleri olarak şurada kapının önündeyiz” görüşünü dile getirdi. Dersim isyanından sonra idam edilen Seyit Rıza’nın “idam sehpasına” giderken “Ben sizin hilelerinizle baş edemedim bu bana ders olsun, ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun” dediğini anımsatan Kışanak, “Başbakan şunu bilsin ki on yıllardır Kürt çocukları bu sözleri dinleyerek büyüyor. Artık hilelerle başa çıkabilecek kadar dersimizi aldık” diye konuştu. Kışanak, anayasa çalışmalarından sonuç alınmak isteniyorsa, bir yandan barış iradesinin ortaya konulması, diğer yandan demokratikleşme yasalarının acilen yapılması, diğer yandan da anayasa çalışmalarının yürütülmesini önerdi. Çözüm için diyalog ve müzakere sürecinin yeniden başlamasını isteyen Kışanak, Öcalan’ın “barışın en güçlü aktörü” olduğunu savundu. Erdoğan’ın Alman vakıflarından BDP’li belediyeler aracılığıyla PKK’ye para aktarıldığı açıklamalarına da tepki gösteren Kışanak, Erdoğan’ı “beceriksiz dedikoducu” gibi davranmakla suçladı. AB’nin, kullandırdığı fonların ancak DPT, Hazine Müsteşarlığı ve ilgili bakanlıkların onayı ve denetimiyle aktarılabildiğini kaydeden Kışanak, “Kesinlikle olduğunu düşünmüyorum ama ortada bir usulsüzlük varsa Başbakan’ın kurumları yapmıştır” dedi. Kışanak, Emine Erdoğan’ın “beyaz tülbentlerini yere sersinler” açıklamasına da tepki göstererek, “Sayın Emine Erdoğan eğer samimiysen gel beraber gidelim. Kürt çocuklarının öldürüldükleri yere gel beraber gidip beyaz tülbentlerimizi bırakalım. Savaşın durdurulmasını isteyelim” çağrısı yaptı. BDP’liler Ergin’le bir araya geldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KCK operasyonu kapsamında çok sayıda BDP’linin gözaltına alınması, yeni anayasa kapsamında AKP’nin, dış politika konusunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun BDP’den istediği randevuyu sıkıntıya soktu. BDP grup başkanvekilleri Hasip Kaplan ile Pervin Buldan, partililerine yönelik KCK operasyonunun ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i ziyaret ederek hem operasyonlar hem de tutuklu milletvekilleriyle ilgili taleplerini iletti. BDP’nin çok sayıdaki yönetici, çalışan ve belediye başkanının gözaltına alındığı dünkü KCK operasyonunun ardından gözler, BDPAKP görüşmesine çevrildi. Operasyona sert tepki gösteren ve böyle bir ortamda “uzlaşma içinde çalışma yapmanın güçlüğüne” işaret eden BDP’liler, yeniden durum değerlendirmesi yaptı. Bu arada bazı televizyon kanalları, AKP kanadından alınan bilgileri gerekçe göstererek, görüşmenin bugün saat 11.00’de yapılacağını duyurdu. Ancak bu haberin yayılmasından kısa süre sonra BDP grubunca “AKP’ye yarın (bugün) için verilmiş bir randevu söz konusu değildir” denilerek haberler yalanlandı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da cuma günü için sınır ötesi operasyon tezkeresi ile ilgili bilgilendirmek için BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan randevu istediği öğrenildi. Ancak BDP’liler, hem KCK operasyonları nedeniyle hem de sınır ötesi operasyon tezkeresine karşı oldukları için randevu verip vermemeyi, akşam saatlerinde yapılan toplantıda masaya yatırdı. BDP Grup Başkanvekilleri Kaplan ve Buldan, Adalet Bakanı’i ziyaret etti. Görüşmeden sonra açıklama yapan Kaplan, görüşmede tutuklu milletvekilleri ve Hatip Dicle’nin durumunu görüştüklerini söyledi. Kaplan, Adalet Bakanı’na, Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatları ile görüştürülmesinin sağlanmasını da ilettiklerini ifade etti. KCK operasyonlarını da dile getirdiklerini belirten Kaplan, “Çünkü madem bir anayasa süreci yaşıyoruz, hepimizin demokratik siyasetin buna katkı sunması gerektiğini söyledik” diye konuştu. TBMM’DEN ASKER TABUR G D YOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile AKP’li başkanvekilleri Sadık Yakut ve Mehmet Sağlam’ın imzasıyla verilen TBMM Başkanlığı İdari Teşkilat Yasası önerisinde 1 Ocak 2015 tarihinde askeri taburun Meclis’ten çıkarılması, emniyet ve diğer kolluk hizmetlerinin güvenlik müdürlüğü tarafından yerine getirilmesi öngörülüyor. Öneri, ivedilikle 6 Ekim günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündemine alındı. Öneriye göre Meclis’te düzenlenen resmi tören ve karşılamalar için “Başkan’ın talebi üzerine” Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı’ndan yeteri kadar askeri personel temin edilecek. Güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesi için 20 güvenlik amiri, 390 güvenlik memuru, 120 koruma memuru kadrosu ihdas ediliyor. Daha önce gruplara gönderilen taslakta bu düzenleme yoktu. Öneri Meclis Başkanlığı’na verilirken bu düzenlemenin eklenmesi dikkati çekti. Bengi Yıldız yemin etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız dün TBMM Genel Kurulu’nda yemin etti. Yıldız’ın yemin etmesiyle birlikte tutuklu milletvekilleri dışında yemin etmeyen tek milletvekili CHP Mersin Milletvekili İsa Gök kaldı. Bengi Yıldız’ın ramazanda Bodrum’da bir kadınla fotoğraflarının yayımlanması tartışma yaratmış ve disipline sevk edilmişti. Yemin boykotuna son veren BDP’liler TBMM’nin açıldığı gün gelip yemin etmişler ancak bu görüntüyü “gölgelemek istemeyen” Bengi Yıldız gelmemişti. Yıldız dün TBMM’ye gelerek yemin etti. Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, kürsüden inen Yıldız’ın yanına giderek selamlaştı. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ise yemin etmeme eylemini sürdürüyor. Seyit Rıza örneği Gül’ü eleştirdi Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün TBMM’nin yeni yasama yılının açışılında yaptığı konuşmayı “vasat ve vizyondan yoksun” olarak nitelendirdi. Gül’ün 19211924 anayasaları dışında ilk kez “sivil irade”ye dayalı anayasa yapılacağını savunup, 1961 ve 82 anayasalarını “gayri meşru bir durum” olarak sunduğunu belirten Bahçeli, oysa Gül ve içinden çıktığı AKP’nin 1982 Anayasası’na göre bugünkü konumlarına ulaştığını ifade etti. DEM RTAŞ: KCK BUYSA BEN GENEL BAŞKANIYIM BDP Grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Selahattin Demirtaş da KCK operasyonlarına tepki göstererek “Başbakan her gün ülkenin başsavcısı gibi talimatlar yağdırıyor, hedef gösteriyor ve her gün arkadaşlarımız tutuklanıyor. KCK operasyonları adı altında, belediye başkanlarımız, parti çalışanlarımız, partili yöneticilerimiz tutuklanıyor. Eğer KCK buysa, KCK’nin genel başkanı ben oluyorum. Çünkü tutukladıklarının tamamı BDP’li arkadaşlar. Böyle bir ortamda nasıl olgun, uzlaşmacı siyasi tartışma yürütebiliriz ki” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle