19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EKİM 2011 ÇARŞAMBA EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Türkiye bu kadar sığ para ve sermaye piyasası ile G20’ye giremez Ersin Özince: Sadece kriz değil ilacı da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyecek. Ekonomide her kaynak iyi kullanılmalı. Kaynak olsa bile tanıma ihtiyaç var. Örneğin piyasalarınız olmalı. Türkiye’nin yeterli boyutta piyasası yok. Ekonomi Servisi İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türkiye’nin sadece küresel krizden değil, ilacından da olumsuz etkilenmesinin söz konusu olacağını kaydetti. Özince, Genç Yönetici ve İşadamları Derneği’nin konferansında yaptığı konuşmada “dehşet bir şey” haline gelen globalizasyonun düzensiz bir şekilde devam ettiğine ve çok tehlikeli bir hal aldığına dikkati çekti. Özince, şu değerlendirmeleri yaptı: Globalizasyon iyi idare edilmeli: Bu gidişatın dünya insanının refahına yol açmayacağı anlaşıldı. Global ekonomi yönetilmeye muhtaç. Şu anda bankacılığın yapılandırılması adına yapılması düşünülen konularda gelişmekte olan ülkelerin söz hakkı çok zayıf olduğu gibi tek standartta hareket etmek bizim gibi ülkeleri ayrıca çok ciddi etkileyecek. Burada krizden değil, ilacından da olumsuz etkilenmemiz mevzu bahis olacak. Türkiye daha çok yol almalı: Türkiye, gelişen piyasaların en kıdemlisi olarak az yol gitti. Önlemler dahi hâlâ dolaylı vergilerle sürüyor. Enerjide delik büyük, kayıp, kaçak inanılmaz. Türkiye, reform işinde çok daha fazla yol gitmek zorundadır. G20’ye girecek boyutta piyasamız yok: Ekonomide her kaynak iyi kullanılmalı, ayak yorganına göre uzatılmalı. Yatırımcıyı almak için kaynak olsa bile tanıma gerek var. Örneğin piyasalarınız olmalı. Yani Türkiye’nin G20’ye girecek boyutta para ve sermaye piyasası yok. Yatırım yapanı da destekleyecek piyasayı kurmalıyız. Parasını iki yıla koyan adamdan vergi almamalıyız. Yunanistan satsın; ödesin: Yunanistan borcunu ödemeli, namusunu kurtarmalı. Ben İş Bankası lojmanlarını sattım, sermaye koyacağım diye... Parası yoksa malını ortaya koysun. Yunanistan’da ‘bu paralar nereye gitti’ komisyonları kurulmalı. Başka türlü itibarını kurtaramaz. Orta Vadeli Program: Kim İçin? 2012 2014 arasını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) geçtiğimiz hafta içerisinde yayımlandı. OVP, ulusal ekonominin kısaorta dönemde makro dengelerini özetleyen ana stratejik metin olarak görülmekte. Biz de bu hafta bir köşe yazısının sınırları içinde ekonominin 20122014 arasındaki makro hedeflerini değerlendirmeye çalışacağız. OVP’nin ana hedefleri aşağıdaki tabloda sergilenmekte. OVP, gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme hızının 2012’de yüzde 4’e yavaşlayacağını; sonraki iki yıl boyunca da yüzde 5’lik bir genişleme sergileyeceğini varsaymakta. Bir karşılaştırma yapmak için anımsatalım ki, geçtiğimiz ay başında IMF tarafından hazırlanmış olan Dünya Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye ekonomisi için büyüme oranları 2012’de yüzde 2.2; 2016 için ise yüzde 4.3 olarak verilmiş idi. Güncel iktisat yazınımızda sıkça tartışılan cari işlemler açığının seyri ise ulusal gelire oranla, 2012’de yüzde 8 düzeyinden, 2014’te yüzde 7 patikasında kalacağını gösteriyor. Gene anımsatmak maksadıyla, söz konusu IMF raporunda Türkiye’nin cari işlemler açığının 2012’de yüzde 7.4; 2016’da ise yüzde 7.5 olacağı tahmin edilmekte idi. Dolayısıyla, OVP’de büyüme hızı tahminlerinin, IMF tahminlerini çok az da olsa aştığı, cari işlemler açığı tahminlerinin ise hemen hemen aynen kabul edilmekte olduğu anlaşılıyor. Oysa, anımsanacağı gibi, IMF’nin cari işlemler açığına ilişkin tahminleri yayımlandığı günlerde özellikle hükümete yakın iktisat medyasınca çok eleştirilmiş ve “gerçekdışı biçimde aşırı yüksek” bulunmuş idi. GSYH Büyüme Hızı Enflasyon Oranı İstihdam (bin kişi) İşsizlik Oranı Cari Açık/GSYH Bütçe Açığı / GSYH Borç Stoku/GSYH 2011 7.5 7.8 23.925 10.5 9.4 1.7 39.8 2012 4.0 5.2 24.257 10.4 8.0 1.5 37.0 2013 5.0 5.0 24.752 10.2 7.5 1.4 35.0 2014 5.0 5.0 25.287 9.9 7.0 1.0 32.0 BANKALAR BİRLİĞİ Dikkatli olma zamanı Ekonomi Servisi Türkiye Bankaları Birliği (TBB) Genel Sekreteri Dr. Ekrem Keskin, küresel ekonomide risklerin arttığı ortamda Türk bankalarının kârlarının düştüğüne dikkat çekerek “Artan riskler, düşen sermaye yeterliliği, kaynak kısıtı ve düşük kâr marjı nedeniyle bankalar önümüzdeki dönemde risk alırken daha ihtiyatlı davranacak” dedi. Keskin, düzenlediği toplantıda bankacılık sektörünün 2012’ye daha ihtiyatlı girdiğine işaret ederek sektörle ilgili şu bilgileri verdi:  Ekonomideki büyüme hızının düşmesi nedeniyle bankaların da bilançosu yavaşlayacak. Kredi talebi yavaşlayacaktır. Bankalar mevcut risklerini nasıl daha iyi yönetirler ona konsantre olacaklar. Özkaynaklarını güçlü tutmaya çalışacaklar.  Kârlılıkta iyimser olmak için erken. Büyüme, aktif kalitesi ve özkaynak kârlılığı gündemde yerini alacak.  TL munzam karşılıkların 1 yıl vadede daha cazip hale getirilmeli. 9 ay ve 1 yıllık mevduatı teşvik edecek şekilde oranlar iyileştirilmeli.  Sektörde rekabet daha güçlü hale gelecek. Bireysel kredilerde vade kısalacak. 4 yıldan 3 yıl veya daha da altına inebilir.  Son çeyrekte 130 şube arttı, çalışan sayısı 320 kişi azaldı.  Mevduat artışı ve yurtdışından borçlanma yavaşladı, mevduatın vadesinde yavaş da olsa iyileşme var. Ortalama vade 2.4 aydan 3 aya geldi. Markalar 250 bin çocuğu giydirecek Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), ‘Türkiye’nin markaları Türkiye’nin çocuklarını giydiriyor’ kampanyasının ikinci yılında 250 bin çocuğu giydirecek. BMD TIR’ı, 1.5 milyon adet ürünü, Kurban Bayramı’na dek 55 noktayı ziyaret edip ihtiyaç sahibi 250 bin çocuğa ulaştıracak. BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz, kampanyaya toplam 48 firmanın katıldığını belirterek çocukların bedenlerine göre hazırlanmış modellerin çocukların isimlerine tek tek teslim edileceğini kaydetti. Yılmaz, kampanyanın maliyetinin 50 milyon liraya yakın bir değer ifade ettiğini diye getirdi. Yardım kampanyasına destek veren firmalar arasında, LC Waikiki, Koton, Flo, Kiğılı, Collin’s, Altınbaş, Artaş İnşaat, Collezione, YKM, Sinpaş, Derimod, Twigy, Muya, Mudo, Turkcell Bayiileri, Damat, İpekyol, Mavi, Desa, Vakko, Hatemoğlu, Süvari, Sevenhill, Tergan, Hotiç, Batik, Arow, Lescon, Bambi, Atalar, Boyner, Deichmann, Penti, Silk& Cashmere gibi firmalar yer alıyor. Merkez’den dolara ikili engel Ekonomi Servisi Uluslararası piyasalardaki hareketlenmeye paralel olarak doların ateşi yeniden yükselince, Merkez Bankası bir günde iki operasyon deneyerek artışı durdurmaya çalıştı. Merkez Bankası, dün sabah serbest piyasada 1.8740 liradan güne başlayan dolara ilk müdahaleyi 1 milyar 350 milyon dolarlık normal günlük satış ihalesi açarak yaptı. Bu ihalede ortalama 1.8620 liradan 750 milyon dolar satan ancak kurlar üzerinde fazla etkili olamayan Merkez, öğleden sonra 16.00 sıralarında 26 Haziran 2006’dan beri ilk kez satım yönün Sabah saatlerinde ihale ile 750 milyon dolar satan Merkez Bankası dün öğleden sonra da son 5.5 yıldır ilk kez piyasaya doğrudan döviz sürerek müdahalede bulundu. İkili darbe doları ancak 1.86’da tutabildi. de doğrudan müdahale ederek piyasaya 700 milyon dolar kadar döviz sürdü. Gün içinde 1.8715 TL’ye kadar çıkan dolar, müdahalenin ardından 1.8490 TL’ye kadar geriledi. Daha sonra da yeniden toparlanarak 1.86’dan kapandı. Böylece ilk kez denenen hem döviz satış ihalesi hem doğrudan müdahale taktiği, ilk andaki geriletici etkisi bir yana, ilk gün bekleneni vermekten uzak kaldı. Merkez dövize en son 26 Haziran 2006 tarihinde satış yönünde müdahale etmiş ve 848 milyon dolar tutarında döviz satmıştı. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlendiğinden piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” denildi ve bugün de yüksek tutarlı döviz satım ihalesi açılabileceği yönünde uyarıda bulunuldu. Merkez Bankası’nın 5.5 yıl aradan sonra ilk kez gerçekleştirdiği doğrudan satış müdahalesi, analistlerin değişik yorumlarına neden oldu. ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, “Merkez’in duruşu çok net. Ben bu müdahalelerden daha hızlı bir çıkışın istenmediğini anlıyorum”, West LB Genel Müdür Yardımcısı Burak Üstay ise, “Bence Merkez bir sinyal veriyor. Elindeki araçların belirli bir kısmını kullanıp piyasadan gelen tepkilere bakacak” dedi. T.C. PENDİK 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2009/14347 E. İpotekli olup satışına karar verilen aşağıda tapu kaydı, adedi, cinsi, evsafı, kıymeti ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen taşınmaz Müdürlüğümüzde açık arttırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. İİK. 127. MD. GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (Mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara takip borçlularına gönderilen tebligatların tebliğ imkansızlığı halinde işbu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. İİK. 151, 142. MD. GÖRE SIRAYA ŞİKAYET ve İTİRAZ: Uygulama aykırılığı nedeniyle, alacağa mahsuben ihalenin yapılması veya satış bedelinin İİK. 138. md. cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda, alakadarların satışı takip ederek İİK. 142. md. göre şikâyet veya itirazları olanın, bu hakkını 7 gün içinde kullandıklarına dair dosyamıza derkenar ibraz etmeleri İİK. 83, 100, 142, 151, MK. 789, 777. md. göre ayrıca ilanen tebliğ olunur. TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İstanbul İli, Pendik ilçesi, Kurtköy Mahallesi, 240 EF 1C pafta, 4012 ada, 7 parsel sayılı 10.000.00 m2 yüzölçümlü taşımazda, kat irtifakında 2/320 arsa paylı B blok 4. kat (20 ) No’lu meskenin tamamı. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: Pendik Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü 18.11.2009 tarih 578263790 sayılı yazılarında; Pendik ilçesi Kurtköy mahallesi, 240 EF lC pafta, 4012 ada, 7 parsel sayılı yer; l/1000 ölçekli, 12.11.1987 tasdik tarihli, Kurtköy Toplu konut uygulama İmar Planında; KAKS: l,50, max H:30.50 mt yapılanma şartlarında, (R3) Konut alanında kalmakta olduğu anlaşılmıştır. GAYRİMENKULÜN EVSAFI: Kurtköy mahallesi, 4012 ada, 7 parsel; mahallen Yenişehir mahallesi, Reyhan caddesi 3 kapı No’da Eşref Bitlis Paşa Caddesi, Kasev Sokak ve durağı karşısında, caddeye ikinci parselde, Karye evlerinin bulunduğu parselde, B Blok; bodrum+zemin+9 normal katlı, her katta simetrik 4 daire, toplam 40 daireli binanın 4. kat 20 No’lu dairesidir. Daire kapalı olduğundan görülememiş, aynı plandaki diğer daire tetkiki ve bina ilgililerinden edinilen bilgide; Daireye girince antre, tuvalet, balkonu katılmış mutfak, bitişiğinde balkonlu salon, antre devamında koridor, koridora açılan 3 yatak odası ve banyo, takribi 112 m2 brüt sahalı, ıslak zeminler seramik, odalar laminat parke, pencereler PVC ısı camlı, elektrik su ve kombi sistemde kalorifer tesisatlı, petekler takılmamış, banyoda; küvet var, diğerleri yok, mutfak tesisatı çekilmiş, tezgah, dolap ve armatürler takılmamış, bu haliyle orta derecede malzeme ve işçilikle inşa edilmiş, asansör boşlukları mevcut, rayları döşeli kabinleri takılmamış natamam durumda, bina uzun zamandır mevcut durumunu muhafaza etmekte, binanın eksik kalan ince işleri bitirilmemiştir, site bahçe duvarları yapılmış, bahçesi inşaat sahası halindedir, belediye teknik altyapı hizmetlerinin bulunduğu bölgede, civarı hızla inkişaf etmekte, ulaşım imkanları toplu taşım araçlarından istifade eder konumdadır. Daire ince işleri ve ortak mahallerden gelecek paylar (bahçe düzenlemesi + sosyal katılım payları v.s) bu haliyle dairenin takribi %8’ini tamamlanmış durumdadır. TAŞINMAZIN KIYMETİ: Bulunduğu semt, semt içindeki yeri, imar durumu, halihazır vaziyeti, bu civardaki gayrimenkullerin alım satım rayiçleri, kullanılan malzeme ve işçilik kapitesi, site şeklinde yapılışı, günün iktisadi koşullar, binaların eksik kalan işlerinin bitirilmemesi, kıymete tesir edebilecek bilumum faktörler de göz önünde bulundurularak dairenin bu haliyle: 120.000,00 TL (YÜZYİRMİBİN) TL kıymete mütehammil olacağı kanaatine varılmıştır. SATIŞ ŞARTLARI: 1. Satış: 21/11/2011 günü 10.3010.40 saatleri arasında 2. Satış: 01/12/2011 günü 10.3010.40 saatleri arasında PENDİK 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla artırma 10 gün daha uzatılarak ikinci satış yukarıda belirtilen tarih ve saatte tekrar yapılacaktır. Bu artırmada da tahmin edilen kıymetin %40’ını, rüçhanlı alacaklıların alacakları mecmuunu, satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga vergisi, tapu alım harcı ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı ve masrafları ile birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim masrafları alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde, dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmez ise İİK’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatınnamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Söz konusu ilan, tapuda adresi bulunmayan ve/veya tapuda kayıtlı adreslerinde bulunamayan ve adli tebligatı iade edilen ilgililere de tebligat yerine geçecektir. 7 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin PENDİK 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ 2009/14347 Esas sayılı dosyasından Müdürlüğümüze başvurmalar, tebliğ edilemeyen alakadarlara bu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. (Basın: 64566) OVP’nin öncelikle kamu maliyesinde sıkılaştırıcı bir dengeyi gözetmekte olduğu görülmektedir. Merkezi yönetim bütçe açığını yüzde 1 düzeyine çekerek kamu borcunun milli gelire oran olarak düşürülmesi ana hedef olarak belirmektedir. Zaten son dönemde uygulanan yüksek oranlı zam yağmuru, kamu maliyesinde sıkılaştırmanın ve iç talebin daraltılmasının ana unsuru olarak değerlendirilmektedir. Bu tür daraltıcı maliye politikasının enflasyonist baskıları da hafifleteceği ve enflasyon oranının yüzde 5 düzeyinde kalıcı olarak tutulmasının hedeflendiği anlaşılmaktadır. OVP, istihdam yaratma ve işsizlikle mücadele sorununa ilişkin çok mütevazı hedefler koymakta; deyim yerindeyse sorunu “piyasalara” havale etmektedir. OVP’de 2012’den 2014’e yılda ortalama 500 bin yeni istihdam yaratılacağı tahmin edilmekte; yıllık ortalama işsizlik oranının da yüzde 10 platosunda kalacağı ve ancak 2014’te yüzde 10’un altına çekileceği görülmektedir. Yıllık 500 bin kişilik istihdam hedefi, büyüme hedefleriyle uyumlu gözükmemektedir. Zira bilindiği gibi, 2002 sonrası Türkiyesi’nin yatırım ve sanayileşme stratejisi yurtdışından ucuz ara malı ithalatını özendiren ve dolayısıyla yurtiçinde işgücü talebini düşük tutan bir modele dayanmaktadır. Bunun sonucunda istihdamın milli gelir esnekliği söz konusu dönemde 0.15’e değin gerilemiştir. (Yani söz konusu dönemde milli gelirde yüzde 1’lik bir artış, istihdamda sadece yüzde 0.15 düzeyinde artış getirmekteydi). 2012 ve sonrasında bu esneklik katsayısının en iyimser tahminlerle 0.30’a değin yükseltilebilse dahi, milli gelirdeki yüzde 5 büyüme hedefi toplamda ancak 350 bin kişi civarında bir istihdam kazancı anlamına gelmektedir. Bu koşullar altında OVP’nin yılda 500 bin istihdam hedefine ulaşılabilmesi için büyüme hızının yüzde 8’in altına düşürülmemesi gerekmektedir. Ancak büyüme hızının yüzde 8’e ulaşması, maliye politikasının daraltıcı ve sıkılaştırıcı hedefleri altında olası değildir. Dolayısıyla, düşük istihdam ve yüksek işsizlik ile mücadele henüz OVP tasarımcılarının öncelikleri arasında gözükmemektedir. Bütün bu özellikleriyle, bir bütün olarak değerlendirildiğinde OVP belgesinin yurtiçinde işsizlikle mücadele ve ulusal tasarrufların arttırılmasına dayalı dengeli bir sanayileşme stratejisi yerine, “uluslararası yatırımcılara güvence sağlamaya öncelik veren” ve “yurtdışı kaynak girişlerine dayanan” ithalata bağımlı, çarpık sanayileşme modelini sürdürmekte olduğu görülmektedir. 4 Türk şirketi ArGe devleri arasına girdi Ekonomi Servisi Dünyada en çok ArGe harcaması yapan şirketler sıralamasında Koç Holding 562’nci, TOFAŞ 939’uncu, Vestel 968’inci ve Ford Otomotiv 1232’nci oldu. AB Komisyonu’nun 2010 verilerini dikkate alarak hazırladığı ArGe devleri raporunda Türkiye’den ilk kez 3 şirket ilk 1000’e girmeyi başardı. Geçen yılki sıralamada 505’inci olan Koç Holding, ArGe harcamalarını az da olsa düşürünce bu yılki sıralamada 562’inciliğe geriledi. AB verilerine göre geçen yıl en çok ArGe harcamasını 7.2 milyar avroyla İsviçreli ilaç devi Roche gerçekleştirirken Amerikalı rakibi Pfizer 7 milyar Avro’yla ikinci sırayı aldı. Microsoft 6.7 milyar Avro’yla üçüncü oldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle