18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bahçeli’den Erdoğan’a destek İstanbul Haber Servisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun “Türkiye işgali bırakmalı” sözlerini yorumlarken, “Bu tamamen yanlış, sakat ve maksatlı bir ifadedir. Kıbrıs konusu üzerinde Yunan tezinin bir ifadesidir. Onun için Sayın Başbakan gerekli cesaretle cevabını vermiştir” dedi. Bahçeli “Üretenlerle El Ele” programı çerçevesinde “İş dünyası ile buluşma” toplantıları kapsamında dün İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ni ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Yargıtay ile hükümet arasındaki karşılık açıklamalar konusunda sorular üzerine şöyle konuştu: “Türkiye’de yeni bir çatışma alanı, yargı ve yürütme arasında başgöstermiştir. Anlaşılıyor ki, yargının adaletin yerine getirilmesinde imkân, hız ve şartları, birikmiş dosyaların karşılığını verememektedir. Hükümet tartışma yerine bu sorunu nasıl çözeceğini ortaya koymalı.” Unutulmuş Mevsimler... Tazelenmiş bir sevecenliğin içinde açmış alıç çiçekleri, umudun, sevginin, aşkın, barışın, özgürlüğün sesi olur kış sabahlarında. Denize yakın bir yerde ilkyazın sürgün verdiği mevsimleri düşünürsünüz... Ufuksuz ırmaklar, bir kadının gözlerinin rengi, sıcaklığı gelir o anda aklınıza. Yılların ne çabuk geçtiği... Kış güneşi altında yürürken Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Ne içindeyim zamanın, ne dışındayım” dizelerini mırıldanıp, bir kıyı kasabasının yalnızlığına gömülürsünüz: “Bir kadın başı duvarda Uzanmış süzüyor beni Ve gülünç kuşlar dallarda Kırpıyor kirpiklerini.” Zamanın aralığından geçerken sesler duyarsınız, kokular... Bir taş plak döner o meyhanede... Gözleriniz ıslak, bakışlarınız hüzünlüdür... “Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak Rüyalarım kadar sade, güzeldin, Başbaşa uzandık günlerce ıslak Çimenlerine yaz bahçelerinin.” Binlerce insanın uzun tutukluluk tutsağı olduğu bir ülkede suçlu aranır ama bulunamaz. Domuz bağıyla insanları öldürenler 10 yıl sonra salıverilirken, Silivri’de yatanlar gelir akla... Güneydoğu’da taş atan çocuklar... Belediye başkanları ve F tipi tutukluları... Kimdir bu işin sorumlusu? Hükümet mi, yargı mı, HSYK mi? Bir tartışma başlar, herkes topu birbirinin üzerine atar. Oysa devletimizin geleneğidir bu... Devlet tutuklayarak cezalandırır... Bu öykü Cumhuriyet kurulduğundan beri hep böyledir. Devleti yönetenlerin, yargıya bütçenin yüzde birini verirken, polise yüzde 3’ünü ayırdığını hiç konuşmazsınız... Savcılar, yargıçlar, kaymakamlar, doktorlar, memurlar, öğretmenler... Sorunlarını anlatmazlar size... On yıl önce anlatırlardı oysa... Korkarlar, bir yerlere sürgün edilmekten, yaşamlarının altüst olmasından çekinirler. Hem devletin memuru korkar, hem Ağrı’dan, Batman’dan, Diyarbakır’dan göç edip kumsallarda iş kurmuş Kürt kökenli yurttaşlarımız... Bir acı çöker içinize... Bir fırtına patlar yüreğinizde... Alıç çiçeklerini düşünürsünüz, yaşamı... Bir öğle üzeri topraksı uykunun yanı başında oturup acılı defneleri koklarsınız, unutulmuş ormanların boğultusu içinde kaybolursunuz. Yannis Ritsos’un dizelerinde ölü kentleri, derin denizleri anımsar, alıp başınızı gidersiniz. Urla iskelesinde dolaştığınız yıllar gelir aklınıza, Necati Cumalı’yla attığınız iki kadeh rakı ve Tanju Okan’ın denizde yankılanan o gür sesi: “Kadınım!” Ve Cumalı’nın dizeleri: “İmbatla gelen Yüzünü görmesem Sesini duymasam Ya ölürsem.” Unutulmuş mevsimler eski takvim yapraklarında kalmıştır artık... İşkenceler, ölümler, hapislik günleri, açlık grevleri. O geçen yıllar sürgünlük günleri... Özlemler, biten aşklar, evlilikler, babasız ve annesiz büyüyen çocuklar. Bir kadının Paris metrosundaki yalnızlığı, o soğuk Berlin sabahları, Frankfurt akşamında özlemlerin çoğaltılması, memleket hasreti. Aragon’u okuyan o ak saçlı kadının evlat özlemi: “Bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde hareketsiz Her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle Düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni Yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin beni...” O insancıl coşku da yitip gidiyor yüreklerde... Zindanlarda çürüyen gazeteciler, aydınlar, bilim insanları... Domuz bağı katilleri artık dışarıda. Ne yaparsınız?.. Bilmem Mehmet Sincar’ın eşinin çığlığını duydunuz mu... Sedat Yurtdaş’ın anlattıklarını dinlediniz mi? Hizbullah’ı yaratan kimdi? Devlet! Kimse kimseye masal anlatmasın. Neden salıverildikleri konusunda ahkâm kesmesin, hukuk devletinden, adalette eşitlikten söz etmesin... Bir alıç çiçeğini düşünün, ilkyazı, denizi, ağaçları... Başınızı göğe çevirin, Oktay Rifat’tan bir şeyler mırıldanıp, Sennur Sezer’in dizelerinde sessiz ağlamalardan sıyrılıp yaşamayı sürdürme umuduna sarılın: “Kim duyar sesini haykırsan Gücünü tüketme Dayan bir sınav bu Gülümse” Var mısınız dayanmaya... Mücadeleye... Barışa, aşka, özgürlüğe doğru koşmaya... Güçlü kalmaya... Alıç çiçekleri arasında dolaşmaya... Var mısınız? musakart yahoo.com CHP lideri Kılıçdaroğlu, Papandreu’ya yanıt vermeyen Erdoğan’ı sert cümlelerle eleştirdi ‘Acizliğini gördük’ YUSUF BAŞTUĞ AKIN BODUR ADANA/İSKENDERUN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kıbrıs’ta işgal sürdükçe Türkiye AB’ye üye olamaz” diyen Yunanistan Başbakanı Papandreu’ya yanıt vermeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı sert bir açıklamayla eleştirdi. Türk askerinin Kıbrıs’ta işgalci olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bizim askerlerimiz orada işgalci değillerdir. Uluslararası anlaşmalara dayanarak orada görev yapıyorlar. Bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın önünde ordumuzun işgalci olduğu söyleniyorsa eğer Başbakan, ‘Hayır biz uluslararası anlaşmalara dayanarak müdahale ettik’ diyemiyorsa bu Başbakan’ın acizliğini gösterir” dedi. Kurmaylarıyla birlikte Adana’ya gelen Kılıçdaroğlu, dün Hilton Oteli’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, AKP’nin Avrupa Birliği (AB) konusunda samimi olmadığını inandığını söyledi. Kayseri Anakent Belediyesi’nde ortaya atılan yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak hükümetin işlem yapmamasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Ayın dördünde Kayseri Valisi, müsteşar olmadan hemen önce yolsuzlukla ilgili dosyayı kapatıyor. O gün müsteşar oluyor ve yine o gün kapatılan dosyayı onaylıyor. Bunu açıklayacak bir kamu görevlisi arıyorum. Bunun peşini bırakmayacağız” dedi. Hizbullah’ın internet siteleri aracılığıyla verdiği gözdağı ve yaptığı tehdidi Cumhuriyet’e değerlendiren Kılıçdaroğlu, “De 40 il başkanı istifa etti ANKARA İSTANBUL (Cumhuriyet) Milletvekili adayı olmak isteyen 40’ı aşkın il başkanı istifa ettiği için CHP seçimlere yarıdan fazlası “yenilenmiş” örgütlerle gidecek. Örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “1 Şubat’ta seçim startı veriyoruz. CHP’nin oy oranı bana göre şu anda 3132. Seçimlere giderken yüzde 3638 olur diye tahmin ediyorum. AKP yüzde 4850 olur, diyen anketçileri tarihe gömeceğiz” dedi. Milletvekili adaylığı için görevinden istifa eden CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, düzenlediği basın toplantısında “Bu istifa, herhangi bir kırgınlığın, dargınlığın değil, CHP’nin, halkın iktidarına yolculuğunun İstanbul’daki adımı olacaktır” dedi. Tekin ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’in il ve ilçe başkanlarına gönderdiği genelgede milletvekili adaylığı düşünen örgüt yöneticilerinin 10 Ocak 2011 tarihine dek istifası istemişti. Yarına kadar istifa sayısının artması bekleniyor. Adana’dan Hatay’ın Erzin ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, burada ilçenin düşman işgalinden kurtuluşunun 89. yıl dönümü törenlerine katılarak geçit resmini izledi, ardından, 1. Uluslararası Erzin Narenciye Kültür ve Sanat Festivali alanındaki stantları gezdi. ‘ERGENEKON SANIKLARI İÇİN BEKLEYİN’ ADANA/İSKENDERUN (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adana ve Hatay programlarına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İskenderun Belediyesi’nde yurttaşların “Ergenekon davasından tutuklu olanlara milletvekili sıralamasında yer verilecek mi” sorusuyla karşılaştı. “Bekleyin” diyen Tekin, “Bu konuya bir bakacağız. Niye olmasın?” yanıtını verdi. mokrasilerde tehdit olmaz. Herkes düşüncesini özgürce dile getirebilmeli ama terör örgütlerinin üzerine hukuk devletinin de bütün gücüyle gitmesi gerekiyor” dedi. Yargıyla uğraştılar Kılıçdaroğlu, daha sonra Adana’dan karayoluyla Hatay’a giderken parti otobüsünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, tahliyelerle ilgili ola rak hükümetin Yargıtay’ı suçlamasıyla ilgili bir soruya “Yargının sorunları baştan beri biliniyor. Yargıtay bu konuyu dile getirdi. Konu Plan ve Bütçe Komisyonu’nda da dile getirildi. Ama bu sorunların hiçbiri AKP tarafından görülmedi. ‘Biz yargıyı nasıl ele geçiririz’, onunla uğraştılar” yanıtını verdi. Hükümet yetkililerinin “Biz hâkim, savcı alacaktık engel oldular, suçu Da nıştay’a atacağız” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Danıştay, ‘Adil sınav olsun. Torpil yapmayın. Bilgi ve birikime bakın’ diyor ama onlar, ‘İstediğimizi alacağız’ diyor” dedi. Erzin’den İskenderun’a geçen Kılıçdaroğlu, partisinin ilçe örgütünde CHP’ye katılanlara rozetlerini taktı. Kemal Kılıçdaroğlu, Berhan Şimşek’in istifası için “Bir aileyiz, beni aradı, konuştuk. Basın toplantısı yapıp görevden ayrılacağını söyledi. Ben de kendisine başarılar diledim. Yolumuza devam edeceğiz” dedi. Gazetecilere yıpranma hakkı tanıyan 212 sayılı yasanın AKP tarafından kaldırıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, partisinin iktidarında bu hakları geri vereceklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Böyle medya olmaz. Bu medyayı da düzelteceğiz, söz veriyoruz” diye konuştu. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 BAŞBAKAN’A YAYIN DURDURMA YETK S ‘Bu, faşist devlet modeli’ SEVİL ARINAN Erdoğan’dan Sarıkamış şehitlerine ziyaret KARS (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan, Sarıkamış Harekâtı’nın 96. yıldönümü töreninde büyük dedesi Kemal Mutlu’nun da SaCHP’ye katılan eski belediye başkanı Naif Alibeyoğlu tarafından ünlü heykeltıraş Mehmet Aksoy’a yaptırılan “İnsanlık anıtını” “Ucube” diye niteledi. Sarıkamış’taki Toprak Otel’in önünde bulunan kardan şehit heykellerinin açılışını yapan Erdoğan, daha sonra Sarıkamış Şehitlerini Anma Töreni’ne katıldı. Erdoğan, burada “Büyüklerim anlatırdı, derlerdi ki: Tüfeğine sarılı olarak, donarak şehit olduğunu gördük ve adeta gözlerindeki soğuğun verdiği gözyaşları buz damlacıkları gibi, damlamış halde şehit olmuştu” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Sarıkamış şehitlerini anmak için bir proje çalışması yaptığını anlatan Erdoğan, “Bu adım da şu olacak, yine Sarıkamış’ta tarihi köşkler ve Gürler Kışlası kullanılmayan yapılardı. Bunları kültür turizmine kazandırmaya çalışacağız” dedi. Buradaki törenin ardından toplu açılış törenine katılan Erdoğan, Karslılardan kardeşliği yıpratacak tahrik girişimine prim vermemelerini istedi. ‘O ucubeyi yıktıracağız’ “İnsanlık anıtını” ucube olarak nitelendiren Erdoğan, AKP’li Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş’u göreve davet etti. Bozkuş ise anıt SİT alanına yapıldığından yıkılması için Anıtlar Kurulu’na başvurduklarını ifade etti. rıkamış’ta şehit düştüğünü söyledi. Erdoğan, Kaleiçi Mahallesi’ndeki Hasan Harakani Türbesi’nin yanında AKP’den ayrılıp ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren RTÜK Yasa Tasarısı’nda BaşHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin madbakan’a yayın durdurma yetkidenin korunuyor olmasının demokrasi ve si verilmesine ilişkin düzenleinsan haklarıyla bağdaşmadığını söylemenin korunması tepkilere nedi. Ersin, “Bu tümüyle tek adam hâkimiyetine den oldu. CHP’li İsa Gök, hüdayanan yani baskıcı yönetimdir. Dizi, film ya kümetin RTÜK üzerinden faşist da programların milli güvenliğe aykırı olup oldevlet politikasını yürürlüğe madığı neye göre belirlenecek. Bu maddenin inkoyduğunu söylerken, CHP’li sanların alışkanlıklarına müdahale ettiği inanAhmet Ersin, “Türkiye’nin cındayım. Başbakan’a bu kadar geniş yetki verdurumu sıkıyönetimden de menin demokraside yeri yoktur. Türkiye tarihinde kötü. Topluma at gözlüğü tasıkıyönetim zamanında bile yöneticilere böylesi yetkiler verilmedi. Şu an Türkiye’nin durumu kılıyor” dedi. sıkıyönetimden de kötü. İnsanlar yine baskıyla RTÜK Yasa Tasarısı ile Başkarşı karşıya maalesef” diye konuştu. Kamuobakan ya da görevlendireceği yunun “keyfi kararlara” tepki göstermesi gebir bakanın milli güvenliği gerektiğine dikkat çeken Ersin, yasaklamaların darekçe gösterip, yayın durdurma ha ileri boyutlara gideceğini de kaydetti. Ersin, yetkisi hükmünün değiştirilşunları söyledi: “Bu tarz yasalar topluma at gözmemesi, insan haklarına aykılüğü takmaktır. Madde despotluğun yolunu açrı bulundu. CHP Mersin Milmaktan başka bir şey değil. Avrupa’nın hiçbir letvekili İsa Gök, böylesi madülkesinde böyle bir uygulama yok. Hatta 3. dündelerin sadece faşist devletlerya ülkelerinde bile yaşanmıyor. Eski İran Cumhurbaşkanı Rafsancani ya da Sudan lideri El Bede olduğunu kaydetti. Şehit ceşir’in uygulamalarını anımsatan bir maddedir.” nazeleri veya yolsuzluk dosyalarını yayımlayan televizyon ve gazetelere ültimatom verildiğini vurgulayan Gök, “Başbakan alıp, tüm kurum ve kuruluşlarıyla fabazı programlarla, yazarların işlerine şist devlet modelini yürürlüğe koyson verdi. Zaten RTÜK Yasası’nın maya çalışıyor” dedi. Türkiye’de muhalif kanalların bıyeni hali sansürlerden ibaret. Halkı yönlendirme konusunda en büyük si rakılmadığına dikkat çeken İsa Gök, lah olan medya sektörüdür. Hükümet böylesi durumların dünyada örneğiRTÜK üzerinden egemenliği eline nin olmadığını da kaydetti. ‘Topluma at gözlüğü takılıyor’ C C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle