18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 2011 PAZAR HABERLER milyon insanın yaşadığı Kahire’de mezar evler, yalınayak insanlar, yoksulluk ve Müslüman Kardeşler örgütü. Nil kıyısındaki villalar, beş yıldızlı oteller, piramitler, müzeler... Binlerce yıllık tarih, kültür... Hepsi iç içeydi Kahire’de ve İskenderiye’de. Kahire’ye ayak bastığım günün akşamı, Nil Nehri’ne bakan otelin bilmem kaçıncı katındaki balkonundan çan sesleri ezan seslerine karışırken güneş batmak üzereydi. Şimdi o benim gördüğüm alanlarda, caddelerde, bulvarlarda öfkeli kalabalıklar, devlet televizyonunu yağmalamış, ellerinde bilgisayarlarla, ekranlarla koşturuyorlardı. Bir ara tanklar geçmeye başladı. Askerler ellerinde bayraklarla isyan ateşini yakan insanları selamlıyordu. Yaşananları ırmağın bir akıntısına benzetmiştim... CUMHURİYET SAYFA 5 Yaprakları çoktan dökülmüş bir ağacın üzerine konan kuşlar, dumanlar içinde maviyi unutmuş bir gökyüzü... Belki yüreklerde korku, kaygı... Ürkek çocukların gözlerindeki yaşamın derin çizgisi, dalgın ve hüzünlü. Seslerin birleştiği yerde, denize yakın bir dağın eteğinde, inceden yağmur yağıyor... Acıları, mutsuzlukları, karşılıklı haksızlıkları anlatmak istiyorsunuz o anda. Rüzgâr dövünüp duruyor... Sözcükleri tartıp, o bildik kelimeleri bir kenara koyup yaşamın içinde tüten sonsuzlukları kâğıda dökemiyorsunuz. Kahire’de, İskenderiye’de, Süveyş’te halk caddelerde, alanlarda... Çoğu genç, yoksul, baskıcı bir rejime ilk kez başkaldırıyor... Yıllar önceye gidiyorum, Kahire sokaklarını, İskenderiye’de Akdeniz güneşinin batışını anımsıyorum. Yoksulluğun kol gezdiği, 20 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kahire’de İsyan... Arnavutluk’ta başlayan sokak gösterileri, Tunus, Yemen ve Lübnan’daki başkaldırının anlamı neydi? 82 yaşında ve 30 yıldır Mısır’ı yöneten baskıcı bir lider... Hüsnü Mübarek... Laik bir ülke ama baskıcı bir rejim var... Müslüman Kardeşler Mısır’da oldukça güçlü... Meclis’te bağımsız milletvekilleri var. Ortadoğu ülkelerine gittim gazeteci olarak... Oraları gördüğümde Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik Cumhuriyetin değerlerini daha iyi anladım. Ortadoğu ülkeleri hep emperyalizmin boyunduruğu altında yaşadı, ülkeyi yönetenler ABD ve AB ülkelerinin bir dediğini iki etmedi. Bunlar bilinmeyen şeyler değil! Din öğesinin ağır bastığı Ortadoğu ülkeleri Türkiye gibi gelişmedi... Demokrasi yerli yerine oturmadı, faşist liderler emperyalist ve sömürgeci devletlerin buyruğuyla hareket etti. Türkiye’de bir süre tartışılan konu şu: “Türkiye Ortadoğu ülkeleri için bir umut ışığı olabilir mi?” Bunu zaman gösterecek... Televizyon ekranlarına “Ortadoğu uzmanı” olarak çıkıp ahkâm kesenler, Arap halklarının demokrasi ve özgürlük mücadelesi verdiklerini söylemelerine karşın, oralardaki Müslüman Kardeşler, Hizbullah, ElKaide gerçeğinin ne olduğunun ayrımında değiller. İşte asıl sorun bu! Obama, Hüsnü Mübarek’le bir saat telefonla konuşuyor, Mısır’ın demokratikleşmesini istiyor. ABD Mübarek’ten şu anda vazgeçmiş değil... Türkiye, Ortadoğu ülkeleriyle elbet yakından ilgilenmelidir. Buna itirazım yok! Asıl sorun Ortadoğu’daki Arap ülkelerinin halkları demokratik bir toplum yaratılmasını mı istiyor, yoksa dinci bir yönetim mi? Mübarek, faşist bir lider ve ABD’nin ve İsrail’in buyruğunda... Gazze’ye hâlâ ambargo uyguluyor... Mavileri unutmuş bir gökyüzünün altında yürürken görkemli bir maskaralığı sergileyen sözde Ortadoğu uzmanlarının konuşmalarını, yazılarını okuyorum. Bunların tümü emperyalizmin, sömürgeciliğin ne olduğunun farkında bile değil... Laikliği önemsemeyip “laikçiler” diye dalga geçen, demokrasi ve özgürlükleri dillerinden düşürmeyen liberal maskaralar, tarikat şeyhlerinin müritleri, Mısır’daki ayaklanmayı bir başka noktaya çekmek istiyor. Tüm gelecekler, aydınlıklar acıların içinden çıkıp geldi bir şafak vakti gibi. Yağıp giden bir yağmur, soluk alıp veren dumanlar içinde maviyi unutmuş gökyüzü, çıplak ağaçlar. Bakın kuşlar havalandı yine kanat çırparak... Kâğıtlar uçuşmaya başladı sokaklarda... Gözlerim televizyon ekranlarında, Kahire’de olup bitenleri izliyorum... Onlarca ölü, yüzlerce yaralı var... Hükümet istifa etti ama halkın öfkesi dinmedi!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 CHP’Lİ ÜYELER İSTİFA ETTİ Komisyon fenalık geçirtti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda, Yargıtay ve Danıştay’ın daire sayısını 15’e yükselten birinci madde kabul edildi. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya ile tartışmasının ardından fenalık geçirdi. CHP’li 5 üye komisyondan istifa etti. TBMM Adalet Komisyonu’nda, Yargıtay ve DanışAli Rıza Öztürk tay’ın yapısıyla ilgili yasa tasarının görüşmelerine devam edildi. Komisyon Başkanı İyimaya’nın, “tasarının bitimine kadar çalışılacağı” açıklaması CHP’lilerin tepkisine neden oldu. Öztürk, İyimaya’ya, “Bu kadar despot davranma” derken Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe ise “Yargıyı bir gün sonra ele geçirin” diye tepki gösterdi. CHP’li Ünlütepe, İyimaya’ya, arka sıralarda oturan bazı AKP’lilerin kendilerine hakaret ettiğini söyleyerek, “Burada can güvenliğimiz yok. Önce burada can güvenliğimizi sağlayın” dedi. Tasarının 1. maddesi üzerindeki görüşmeler devam ederken CHP’li Öztürk, İyimaya’yı kendilerine “mobbing” uygulamakla suçladı. İyimaya, “Bir madde için parlamento hukukunun gelenekleri içinde ne kadar zaman tüketilmesi gerektiği sorusunun makul cevabı var” diye konuştu. CHP’li Öztürk ise “Tasarıyı bu komisyonda görüştürmek istemiyorsan çıkar bizi buradan. Sinirlerimizi zorlama. Mobbing uyguluyorsun. Psikolojik baskı uygulamaya yönelik bir tavır takınamazsın” diye konuştu. Sık sık İyimaya’yla tartışan Öztürk fenalaştı. Tansiyonu ölçülen Öztürk yan odada dinlenmeye alındı. AKP, konuşma sürelerinin beş dakika ile önerge sayısının da her bir milletvekili için bir önergeyle sınırlandırılması için önerge verdi. Önergenin kabul edilmesinin ardından CHP’li beş üye komisyondan istifa etti. CHP’li üye Halil Ünlütepe, “Eğer bir siyasi parti grubu komple tüm üyeleriyle bir komisyonu boşaltırsa, o siyasi parti grubu burada yeniden yer alıncaya kadar çalışamaz. Ama sizin hukuk anlayışınız farklı” diye konuştu. Öztürk, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği doğrultusunda istifa ettiklerini ifade ederek, “Adalet Komisyonu Başkanı tarafından hak, hukuk, adalet çiğnenmiştir. Bekir Bozdağ, komisyonu kaşıyla gözüyle yönetmektedir” diye konuştu. Öztürk, “Grup olarak istifa ettikleri için komisyonun bundan sonra alacağı her kararın hukuksuz olacağını” dile getirdi. AKP’li üyeler ise içtüzüğe göre toplantı sayısının yeterli olduğunu belirterek çalışmalarını sürdürdü. AKP’Lİ ÖMER ÇELİK ‘Yargı cuntanın lojistik merkezi’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, “28 Şubat sürecinde gidip cuntadan brifing alan yüksek yargı cuntanın lojistik merkezi olmaktan çıkmadan bize demokrasi dersi vermeye kalkmasın” dedi. CHP’ye de yüklenen Çelik, “Bu ülkede, 1960 darbesi başta olmak üzere demokrasiye karşı, milli iradeye karşı ne zaman bir suç işlenmişse buna yardım ve yataklık yapan odak CHP’dir” diye konuştu. Partisinin Adana İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan Çelik, “Yüksek yargı, gerici bir siyasi parti gibi davranıyor. Yüksek yargı, kendi içindeki hâkimlerin antidemokratik, Ergenekonvari işlerle ya da yargı kararlarını çıkarlar karşısında satılığa çıkaran konuşmalarıyla hesaplaşmadan bize demokrasi dersi vermeye kalkmasın” ifadelerini kullandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle