Katalog

3 OCAK 2011 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER ‘AB üyeliği, Kıbrıs’tan geçer’ LEFKOŞA (AA) Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) karşı yükümlülüklerini yerine getirmesinde ısrar edeceklerini ifade ederek “Türkiye’nin AB üyeliği, Kıbrıs’tan geçer” dedi. Hristofyas, Rum Haravgi gazetesine yaptığı açıklamada, “Kıbrıs sorunu çözülmeden Türkiye üyeliği umut edemez” ifadelerini kullanarak, Türkiye’ye çözüme destek vermesine yönelik baskı yapmak için AB kartını kullanmaya devam edeceklerini söyledi. 11 Washington’ın, barış görüşmeleri konusunda hayal kırıklığına uğradığı bildirildi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI ‘ABD İsrail’den umutsuz’ Dış Haberler Servisi İsrail dün Gazze’ye füze saldırısı düzenlerken, İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin BenEliezer, Filistinlilerle barış görüşmelerinde bir ilerleme olmazsa, İşçi Partisi’nin hükümetten çekilebileceği uyarısında bulundu. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi de ABD’nin barış görüşmeleri konusunda İsrail hükümetinden umudu kestiğini yazdı. Ben Eliezer, İşçi Partili bakanların toplantısında yaptığı açıklamada, İşçi Partisi olarak nisan ayında koalisyondan ayrılabileceklerini söyledi. Toplantıda, partinin lideri ve Savunma Bakanı Ehud Barak’ın sert bir şekilde eleştirildiği de öğrenildi. İşçi Partili bakanlardan Avişay Küresel Gelişmeler, Ulusal Çıkarlar ve Yeni CHP Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya, küresel çıkar çatışmalarının en sert ve yoğun olduğu bir bölge. Ülkemiz, “küresel çatışmalarla ulusal çıkarlar arasında bir denge oluşturmak zorunda”. Küresel çatışmaların ve sistemin tamamen karşısına dikilmek, teorik olarak mümkün olsa da yaşayan dünyanın koşulları içinde bunu gerçekleştirmek imkânsıza yakın bir noktadadır. “Küresel çıkar çatışmaları ile ulusal çıkarları örtüştürebilecek noktalar çevresindeki olasılıkları değerlendirmek gerekir” biçiminde düşünenler çoğunluktadır. Ancak tek başına bu yaklaşım, “statik bir analizdir”. “Ulusal çıkarlar ile küresel (dış) talepleri örtüştürebilmek için Türkiye’nin kullanabileceği (yaratabileceği) alternatif olanaklar da vardır. Almanya bile ABD’nin Avrupa’daki ve Ortadoğu’daki nüfuzunu dengelemek için Rusya ile iktisadi ilişkilerini geliştirerek ‘ek bir küresel öğe’ yaratmaktadır.” Uluslararası ilişkilerde “mevcut sistemi değişmez bir veri olarak aldığımız zaman” yeni olanaklar üretilemez. Oysa uluslararası ilişkiler “çok değişkenli, esnek ve çok yönlü bir yapı” gösterir. Futboldaki gibi; topu o anda dolaştıran 34 oyuncu yerine 11 oyuncu da takımın çıkarları doğrultusunda birlikte hareket halinde olurlarsa takım daha etkili olur. Ülkeler de sürekli iktisadi, siyasi, askeri olarak oynayabilecekleri yeni olanaklarla ilişki içinde olurlarsa takım daha etkili olur. Çin, geleneksel düşmanı Hindistan ile Asya’daki ortak politikalar için 2009’da önemli anlaşmalar yaptı. Eski Doğu Avrupa ülkeleri Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra AB üyesi oldular, hatta NATO’ya katıldılar. İsrail, dün Gazze’ye füze saldırısı düzenledi ve Batı Şeria’da da bir Filistinli genç öldürüldü. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi, üst düzey kaynaklara dayanarak, ABD yönetiminin, Filistin ile barış görüşmeleri konusunda İsrail hükümetinden umudu kestiğini yazdı. Braverman’ ın Barak’a “Amerikalılar için bir arabulucu olarak hizmet etmek üzere çizdiğiniz hatalı strateji başarısızlıkla sona erdi” dediği öğrenildi. rumu “siyasi yıkım süreci” olarak adlandırarak, “Netanyahu, hükümetinin tehlike altında olduğunu anlamalıdır” dedi. Haaretz gazetesi de ABD’nin, Savunma Bakanı Ehud Barak’tan şikâyetçi olduğunu ve “Barak’ın kendilerini aldattığı” düşüncesinde olduklarını yazdı. Haaretz’in haberinde, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile ABD Başkanı Barack Obama’nın, Barak’ın tutumundan hayal kırıklığına uğradıkları kaydedildi. Habere göre, isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir İsrailli yetkili, Amerikalı üst düzey yetkililerle bir saati aşkın toplantı yaptığını, bu toplantıda kendisine, “ABD yönetimi, Filistinlilerle bir barış anlaşması yolunda Netanyahu’yu yönlendireceğini söyleyen Barak’a güvendi. Ama o bizi yanılttı, oyaladı durdu. Bu koalisyona olan umudumuzu yitirdik. Artık hiçbir beklentimiz yok” denildiğini aktardı. ‘Ültimatom verelim’ Habere göre Braverman, Barak’ın İşçi Partisi’nin kongresini bir an önce toplayıp Başbakan Binyamin Netanyahu’ya, “Ya Filistinliler ile doğrudan görüşmelerin başlatılmasını ya da İşçi Partisi’nin koalisyondan çekileceğini belirten bir ültimatom” vermesini istedi. İşçi Partili bakanlardan İzak Herzog da mevcut du ABD’de 11 Eylül paniği yaşandı Dış Haberler Servisi ABD’nin başkenti Washington’a giderken telsiz bağlantısı kopan uçak üst düzey devlet alarmı verilmesine neden oldu. Güney Carolina eyaletinden kalkan Piedmont Havayolları’nın 50 kişilik yolcu uçağı, radar ve telsiz bağlantısından yarım saat çıkınca savaş uçaklarının takibine alındı. 11 Eylül 2001’deki İkiz Kule saldırılarına benzer bir saldırı korkusu yaşanan kentte, Kongre ve çevresindeki binalar boşaltılırken Beyaz Saray boşaltılmadı. Yarım saat sonra uçakla yeniden bağlantının kurulmasının ardından durum normale döndü. Kopukluğun nedeni bilinmiyor. Gazze’ye füze saldırısı İsrail savaş uçaklarının dün Gazze Şeridi’nde iki ayrı bölgeye düzenlediği füze saldırılarında da 2 Filistinli yaralandı. İlk saldırıda, Ha mas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın eğitim alanının vurulduğu, ikinci füzenin ise Nuseyrat mülteci kampının açık alanlarına isabet ettiği bildirildi. Batı Şeria’da da bir kontrol noktasında İsrail askerlerinin ateş açması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti. Bir görgü tanığı, Nablus kentinin doğusundaki el Hamra askeri kontrol noktasında vurulan 21 yaşındaki Ahmed Mahmud Müslümani’nin ellerini kaldırdığını gördüğünü, yaklaşık 3 metre ilerisindeki biri kadın 3 askerin gencin üzerine ateş açtıklarını söyledi. Batı Şeria’da geçen cuma günü de 36 yaşındaki Filistinli kadın Cevahir ebu Rahme İsrail askerlerinin attığı gaz bombalarından zehirlenerek hayatını kaybetmişti. İRAN’DAN AÇIKLAMA ‘Batılıların 2 uçağını düşürdük’ EKBER KARABAĞ Türkiye her yerde mi? Türkiye hem Avrupalı, hem Asyalı, hem de Ortadoğuludur. Bir sacayağı gibi 1000 yıllık bölgesel tarihi boyunca üç temel alanda bulunmuş, hatta Afrika’ya kadar uzanmıştır. Bu süreyi çok daha gerilere götüren tarihçilere de rastlıyoruz. Türkiye’nin iktisadi ve siyasi olarak üç alanda da bulunması ile ülkenin “Avrupalı, çağdaş değerlere sahip olmasını” birbirlerine karıştırmamak gerekir. Türkiye demokrasi, özgürlükler, sosyal hukuk devleti gibi temel meselelerde Batı Avrupa’nın ölçütlerine uyum sağlamalıdır. Bu, akılcılığın ve çağdaşlaşmanın gereğidir. Ancak bu mesele, Türkiye’nin diğer bölgeler ve ülkeler ile iktisadi, siyasi ve askeri ilişkiler kurmasını engellememelidir. Aksine çok taraflı ilişkilerin geliştirilmemesi sonucu, “ülkenin, tek yanlı ve kısır bağlantılar içinde sıkıştırıldığı ortam, ulusal çıkarların korunması yanında” demokratikleşmenin ve çağdaş değerlere ulaşmanın da önündeki engeldir. Ülkenin refahının arttırılması “ulusal çıkarlar ve küresel gelişmeler arasında denge kurularak sağlanır”. Bu dengeler kurulurken Türkiye’nin, inisiyatif kullanarak sürekli yeni dış olanaklar üretmeye çalışması gerekir. Gelişmiş ülkeler, “kendilerine bu olanakları yaratabildikleri için” gelişmiş duruma gelebilmişlerdir. Türkiye’nin Batılılaşmasında, bu kavram ve uygulama kargaşası, iki yüzyıldır süregeldi. El Ezher şeyhinden Papa’ya tepki ROMA (AA) Mısır’da en köklü din eğitimi kurumlarından biri olan El Ezher Üniversitesi Şeyhi Ahmet Tayyib, İskenderiye kentinde önceki gün bir kilise önünde meydana gelen patlamayı kınadı ancak Papa 16. Benediktus’un uluslararası camiayı Hıristiyanları korumak için harekete geçmeye çağırmasını eleştirdi. Ahmet Tayyib, dün yaptığı açıklamada “Papa’nın Kıptiler için koruma çağrısı yapması Mısır’ın içişlerine müdahaledir. Irak’ta Müslümanlar öldürülürken Papa niye benzer bir çağrı yapmamıştır?” dedi. TAHRAN İranlı üst düzey bir komutan Basra Körfezi’nde iki casus uçak düşürdüklerini bildirdi. Fars Haber Ajansı’na açıklama yapan İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacizade, İran hava sahasının nadir de olsa Batılı ülkelerin casus uçakları tarafından ihlal edildiğini bildirdi. Tuğgeneral Hacizade, “Sınırlı sayıda yaşanan durumlarda İran hava sahasını ihlal eden gelişmiş casus uçakları silahlı güçlerimizce düşürüldü. Bunu ilk kez anlatıyorum” diye konuştu. İranlı general, uçakların ne zaman düşürüldüğü ve hangi ülkeye ait olduğuna dair bilgi vermedi. Solcu Başkan Rousseff yemin ederek göreve başlarken ABD Dışişleri Bakanı Clinton ve Venezüella Devlet Başkanı Chavez’in el sıkışması yemin törenine damgasını vurdu. (AP) ‘Asgari’yi kaçıran siyonistleri açıklayın’ İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaeddin Burucerdi, 2007’de İstanbul’da kaybolan eski Savunma Bakan Yadımcısı Ali Rıza Asgari’nin İsrail tarafından kaçırıldığı iddiasıyla, Türkiye’nin “Asgari’yi kaçıran siyonistleri” açıklamasını istedi. Özel bir gezi için İstanbul’dayken kaybolduğu bildirilen Ali Rıza Asgari’nin, İsrail’de bir cezaevinde öldüğü yolunda haberler çıkmıştı. Rousseff işbaşında Brezilya’nın ilk kadın Devlet Başkanı Dilma Rousseff (63) önceki gün Başkent Brazil’de düzenlenen yemin töreniyle görevine başladı. Eski solcu militan Rousseff’in eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’dan görevi devraldığı törende pek çok ülke lideri hazır bulundu. Törene damgasını vuran ise Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın törende selamlaşarak, ayaküstü sohbet etmesi oldu. Chavez ile Clinton arasındaki konuşmanın içeriği açıklanmadı. İlişkilerinde soğuk rüzgârlar esen iki ülke en son büyükelçi kriziyle gündeme oturmuştu. Hugo Chavez, “Venezüella topraklarında Kolombiyalı gerillaların bulunduğunu, Küba’nın Venezüella silahlı kuvvetleri üzerinde baskı uyguladığını ve askerlerin morallerinin düşük olduğunu” ileri süren ABD’nin Caracas’a atadığı Büyükelçi Larry Palmer’ın ülkeye girişini yasaklamıştı. Bunun üzerine ABD de Venezüella’nın tatil için ülkesine giden Washington Büyükelçisi Bernardo Alvarez’in vizesini geçen hafta iptal etti. Öte yandan Rousseff, ilk işgününde İspanya veliahtı Prens Felipe’nin ardından, Uruguay, Güney Kore, Portekiz, Filistin Yönetimi, Küba ve Japonya liderleriyle bir araya geldi. Yeni CHP’nin duruşu… Yeni CHP Türkiye’nin ulusal çıkarları ile küresel gelişmeler arasındaki “dengeleri” nasıl kuracaktır? Kürt meselesi, demokrasi, özgürlükler ve hukuk devleti meselesi; Kıbrıs, eğitim, üniversitelerin bağımsızlığı ve YÖK meselesi “ayrı ayrı bağımsız sorunlar değiller”; küresel (dış) talepler ile ulusal çıkarlar arasında sıkışmış meselelerdir. Çözülmesi gereken bütün bu sorunların hem küresel hem de ulusal ayakları vardır ve bunlar bir bütünün parçalarıdır. İşsizliği azaltmak istiyorsanız dış ticaret politikalarınıza, sanayinize, tarımınıza, bankalarınıza, iletişiminize “sahip çıkmanız” gerekir. “Sahiplenmek demek” ulusal çıkarlar ile küresel gelişmeler arasında denge kurmak demektir. Teknik deyimi ile karşılıklı çıkarların korunmasıdır. Denge kurarken elinizdeki kartların arttırılabilmesi için, “sürekli yeni olanakları araştırıp üretmeniz gerekir”. Yeni dış pazarlardan petrol ve doğalgaz anlaşmalarına, ülkeler arası ortak projelerden ikili iktisadi, siyasi ve askeri yeni bağlantılara kadar Türkiye’nin elindeki olanakların geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi zorunludur. Uluslararası ilişkilerde akılcı hareket eden bütün gelişmiş ülkeler bu “bilimsel ve reel olguyu göz önünde tutarlar”. Türkiye en karmaşık bölgede olan; üzerinde en fazla küresel (dış) talep bulunan bir ülke olarak bu gerçeği herkesten fazla göz önünde tutmak zorundadır. Güneydoğu sorunundan işsizliğe; tarımın ve sanayinin ayakta tutulmasından hukuk devleti ve özgürlüklere; katılımcı demokrasinin yerleştirilmesinden üniversitelerin bağımsızlığına kadar “bütün sorunlarımız birbirlerine bağlıdır”. Hepsi de küresel talepler ile ulusal çıkarlar arasındaki baskılardan kaynaklanmaktadır. O zaman, küresel talepler ile ulusal taleplerin, bir bütün olarak nasıl örtüştürülebileceğinin politikalarını ve uygulama yollarını belirlemek gerekir. Daha somuta indirgediğimizde; 1990 sonrasında Batı’nın yeni Türkiye politikaları ile Türkiye’nin ulusal çıkarları arasındaki denge ve mutabakat nasıl sağlanacaktır? Her şeyden önce bu işin felsefesinin, temel bakış açısının CHP tarafından oluşturulması gerekir. Çünkü sorunlar parça parça, ayrı ayrı çözülecek meseleler değiller, birbirine bağlıdırlar. Ve bu bağlantıların bir ucu Lozan’da, bir ucu da Sevr’dedir. Onun için her şeyden önce işin temel felsefesinin oluşturulması zorunlu. Diğer bir deyişle, CHP kendi kırmızı çizgilerini belirlemek durumundadır. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Dosya No: 2010/4961 TALİMAT Müdürlüğümüz tarafından satışa çıkartılan 2010/4961 TAL. Sayılı dosyamızın ilanında KDV oranı zuhulen %18 olarak ilan edilmiş olup doğrusu %1 olarak değiştirilip ilan olunur.21.12.2010 (Basın: 88876) C MY B C MY B TC BÜYÜKÇEKMECE 1 .İCRA MÜDÜRLÜĞÜ DÜZELTME İLANI