Katalog

SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B B B B Y Y Y B B B Y B B 9 7 9 8 1 10 8 6 8 9 8 7 4 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y B Y Y Y B B Y Y Y K K 4 4 0 13 15 15 11 9 11 11 2 4 0 Oslo B Helsinki B Stockholm B Londra B AmsterdamB Brüksel B Paris B Bonn B Münih B Berlin B BudapeştePB Madrid Y Viyana PB 8 2 2 1 0 1 1 0 2 1 3 7 1 Belgrad Y 1 Sofya K 0 Roma Y 10 Atina Y 12 Zürih PB 1 Moskova K 8 Aşkabat Y 12 Taşkent Y 15 Baku Y 7 Bişkek B 8 Tiflis Y 9 Kahire Y 23 Şam Y 14 Ülkemizin geneli çok bulutlu, Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun güneyi, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Balıkesir, Eskişehir, Trabzon ve Siirt çevreleri yağışlı geçecek. Rüzgâr Marmara’da kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak (3050 km/s) esecek. İç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don olayı Batı Karadeniz ve İç Anadolu’nun kuzeyde sis bekleniyor. CUMHURİYET 28 OCAK 2011 CUMA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Ocak GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK Arada bir 27 Mayıs Anayasası’nın gerçek demokrasiyi içerdiği söylenir ama.. yürürlüğe girmesinin üzerinden üçbeş yıl geçti, geçmedi. Her açıdan saldırıya uğradı. 1970’lerde sağcı parlamentoların baskısıyla 27 Mayıs Anayasası da delik deşik edildi. Yamalı bohçaya dönüştü! O gün bugündür Türkiye hâlâ bir anayasa arar durur. 12 Eylül’de askerler kendi kafalarına göre anayasa yaptılar. Bugün de AKP, RTE kafasına göre yeni bir anayasa hazırlığında. RTE dün de öyle söylüyordu, bugün de “geniş katılımla bir anayasa yapılacağından” söz ediyor. Toplumsal sorunlar bir yana atıldı; yukarıdan aşağıya anayasa konusunda, hatta birbirine zıt görüşler tartışılıyor. Yeni anayasanın temel kuralları ne olabilir veya olmalıdır diye yönlendirici tek bir açıklamaya rastlayana aşk olsun! Gereği de yok! Zira toplumsal duyarlılık o denli zayıf ki... Çankaya’daki, Strasbourg’a giderken kamuoyuna cazip gelecek kimi açıklamalar yaptı. RTE kimi konularda ne kadar katı duruyorsa, Çankaya’daki AKP’li o konuda daha yumuşak açıklamalar yaparak kamuoyu oluşturma peşinde. Başbakan, 12 Eylül referandumundan önce başkanlık sistemini savundu. Yukarıdaki “rakibi”, beş ay sonra başkanlık sistemine çekinceleri olduğunu söylüyor. Hemen her gün medyanın konu edindiği Hırant Dink cinayetine hükümet fazla ilgi göstermediği havası yayılınca…. …aylardır tartışılan konuyu sanki yeni duymuş gibi cinayeti Devlet Denetleme Kurulu’na “inceleteceğini” söylüyor ve üstelik, devlet adına özür diler gibi, “Dink konusunda mahcubuz” diyor. Dink konusunda devletin mahcup olduğunu söyleyen bir Cumhurbaşkanı; Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin gerçek faillerinin yıllardır bir türlü ortaya çıkarılmamasından acaba mahcubiyet duymuyor mu? Bu cinayetlerin üzerine neden gerektiği kadar gidilmediğini araştırma görevini Devlet Denetleme Kurulu’na vermeyi niçin düşünmüyor? Çankaya’dakinin ilgisine layık olabilmek için acaba, Batı’nın ilgisini çeken Ermeni kökenli olmak mı gerekiyor? Anayasa Mahkemesi’ne, Yargıtay ve Danıştay’a uzanan iktidar elinin ülkeyi yargı alanında nereye sürüklemek istediği hakkında Çankaya’dakinin ağzı kilitli. Uçağına aldığı gazeteciler de Çankaya’dakine hükümetin Anayasa Mahkemesi’yle Yargıtay ve Danıştay’ın özünü değiştirme girişimiyle ilgili görüşlerini sormuyorlar. Oysa AKP iktidarı doğrudan kendisine bağlı olacak Anayasa Mahkemesi aracılığıyla Yargıtay ve Danıştay’ı etkisiz hale getirmeyi veya kendi doğrultusunda adalet dağıtır birer yargı organına dönüştürmeyi amaçlıyor. Köşk dışında her çevre tehlikenin farkında! Garip bir terslik yaşanıyor. Meclis Komisyonu’nda ana muhalefet; yeni yargı yapılanmasını Nazi Almanya’sının amaç ve içeriğine benzetiyor. Hükümet adına konuşan Cemil Çiçek ise 12 Eylül referandumunda halkın kendilerine yargıyı dilediği gibi eğip bükecek yetkiyi verdiğini savunuyor. Bu savunmanın halk oyu ile iktidara geldikten sonra ülkeyi kapalı cezaevine dönüştüren, mahkemeleri iktidarın emrine alan Nazi iktidarından farkı ne? 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasa hazırlanacağı gündemde. İktidar zorlanarak; yüksek yargı organlarının yeniden yapılandırılması ile ilgili düzenlemeler neden yeni anayasaya bırakılmıyor? Bu acele neden? Soran yok, tabii yanıtlayacak da! Ana muhalefet milletvekilleri, AKP’nin ülkeyi adım adım faşizme götürdüğünü açıklıyorlar. “Yurttaşları bu ‘açık ve yakın tehlikeye karşı’ uyarıyor; anayasal ve meşru zemin içinde toplumsal haklarını kullanmalarının zorunlu olduğunu” söylüyorlar. Toplumsal haklar yürüyüşlerden, mitinglerden geçiyor. Daha önce denenen bu türden yöntemler; yürüyüşler, mitingler, RTE’yi amacından vazgeçirmedi. Tek çıkar yol, genel seçim ve… AKP’den kurtulmak! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eylül ayında gerçekleştirdiği Brüksel ziyareti sırasında temelleri atılan ‘CHP ile Avrupa Sosyalist Partisi (PES) arasında aktif işbirliği’ projesinin ilk adımı dün atıldı. CHP Genel Merkezi’nde “Sendikal Haklar”, “Basın özgürlüğü”, “Sosyal Politikalar” ve “Kadın Hakları” konularında düzenlenen ortak seminerde Türk ve Avrupalı sosyalistler ülkelerinde iktidar için izlemeleri gereken politikaları tartıştı. CHP heyeti, Türkiye’nin geleceği için kafalarındaki sosyal demokrat projeleri anlatırken PES heyeti de haziran ayındaki seçim kampanyasında CHP’ye destek sözü verdi. PES heyetinin Ankara ziyaretinin hazırlığında rolü olan CHP Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç “Avrupa Sosyalist ve Sosyal Demokrat partileri ile onların önde gelen liderlerinin kampanya süresince Kılıçdaroğlu’nun yanında yer almalarının söz konusu olduğunu” belirtti. Türkiye’de basın özgürlüğü alanında yaşanan sıkıntıları ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Avrupalı Sosyalistlerden CHP’ye başarı reçetesi: Kadınları Ayağa Kaldırmalısınız AİHM’de yargıçlık da yapmış olan emekli büyükelçi Rıza Türmen’den dinleyen Avrupalı sosyalistler, CHP’nin bu konuyu Avrupa’nın gündemine taşıma çabasına destek sözü verdiler. Çalışma hayatının içinde bulunduğu durumu ise aslında dinleyici olarak yer alan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi anlatarak Avrupalı sosyalistlere AKP döneminde özellikle çalışma hayatında yaşanan sorunları aktardı. AKP’nin çalışanların hakları konusunda verdiği sözleri tutmadığını örnekleriyle anlatan Çelebi, “Avrupa’da size verdikleri sözleri Türkiye’de tutmuyorlar, ikiyüzlü bir aldatmaca politikası içindeler. Sadece kendi yandaşları sendikalarla anlaşıp ‘işçiyle uzlaştık’ diyorlar” mesajı verdi. CHP’nin Kadınlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan, Türk kadının ileri olduğu noktalar kadar sağcı muhafazakâr iktidarlar nedeniyle geri bırakıldığı noktaların da bulunduğunu ve bu eksiklerin dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi sosyal demokrat bir iktidar ile ortadan kaldırılabileceği mesajı verdi. Bilgehan’ın Avrupalı sosyalistlerle işbirliği arzusuna tam destek veren PES Kadın Kolları Başkanı Zita Gurmai, CHP’li kadınlara “Türkiye’yi de dünyanın her ülkesi gibi ancak kadınların gücü dönüştürebilir. Burada da farklılık yaratan kampanyalar geliştirmeliyiz. Kadınları ‘cesur olmaya ve ayağa kalkmaya’ ikna etmelisiniz. Biz Avrupalı kadınlar da kampanyanıza katılarak size destek vereceğiz” diye seslendi. CHP’nin Dış Politika konularından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk de CHP’nin temel dış politika ilkelerinin AKP’den farklı olarak “Demokrasi, özgürlükler, insan hakları, laiklik, kadınerkek eşitliği, sosyal adalet” prensiplerini gözeteceği mesajını verdi. İlk ortak seminer sonrasında CHP Genel Merkezi’nden ayrılan Avrupalı sosyalistlerdeki ortak kanı, “Kardeş parti CHP’nin uzun aradan sonra Avrupa’ya açılma çabasından memnuniyet duyuyoruz ve bu çabaya tam destek veriyoruz. Türkiye’de değişimi sağlayacak gücün CHP olduğuna inanıyoruz” yönündeydi. Beş ay sonra sandığa gidecek Türk halkı da CHP için aynı inancı taşıyor mu acaba? DAVALARDA KARAR ÇIKTI Pınar Sağ’a 10 ay, Ferhat Tunç’a 25 gün hapis cezası İstanbul Haber Servisi Tunceli’de düzenlenen açık hava toplantısında, TİKKO’nun kurucusu İbrahim Kaypakkaya’dan övgüyle söz ederek terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla yargılanan türkücü Pınar Sağ ile aynı davadan yargılanan Pınar Sağ. Mehmet Özcan’a 10’ar ay hapis cezası verildi. Başka bir davadan yargılanan Ferhat Tunç da 25 gün hapis cezası aldı. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Türk halk müziği sanatçısı Pınar Sağ ve Mehmet Özcan ile ilgili kararını dün verdi. Karar duruşmasına Sağ ve Özcan katılmazken avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyetinin Sağ’a önce 1 yıl hapis cezası verdiği, ardından bu cezayı toplam 10 ay hapis cezasına indirdiği belirtildi. [email protected] ‘Yargılamada kural ihlali var’ Pınar Sağ’ın avukatı Taylan Tanay davanın hukuka aykırı olduğunu belirterek “İbrahim Kaypakkaya’nın suçlu olduğuna yönelik bir mahkeme kararı olmamasına ve sanıkların dahi dinlenmemesine karşın verilen bu ceza yasalara aykırıdır” dedi. Avukat Tanay, kararı temyiz edeceklerini söyledi. Tunceli’nin Nazımiye ilçesindeki Düzgün Baba Şenlikleri’nde okuduğu bir türküde “terör örgütü propagandası yaptığı” gerekçesiyle yargılanıp beraat eden sanatçı Ferhat Tunç ise Yargıtay 9. Dairesi beraat kararını bozması üzerine yeniden hâkim karşısına çıktı. Duruşmaya Tunç’un avukatı ve Adıyaman İnsan Hakları Derneği Başkanı Osman Süzen katıldı. Mahkeme heyeti, Ferhat Tunç’u, yargılama sürecindeki iyi halini de göz önünde bulundurarak 25 gün hapse mahkum etti. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 81 ilden Ankara’ya yürüyüş başlatacak ‘Torba’ya büyük protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DİSK, KESK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM’de görüşülen torba tasarıya karşı 31 Ocak Pazartesi günü 81 ilden Ankara’ya yürüyüş başlatacak. 3 Şubat Perşembe günü Ankara’ya ulaşacak yürüyüş kollarıyla TBMM etrafında “zincir” oluşturulacak. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu dün ortak basın toplantı ‘İNSAN ZİNCİRİYLE MECLİS KUŞATILACAK’ Tasarıya karşı tüm emek örgütlerini ortak hareket etmeye çağıran DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, “3 Şubat Perşembe günü Ankara’da buluşup, bir zincir halkası oluşturarak Meclis’i kuşatacağız. Süreci izlemek gibi bir lüksümüz yok” diye konuştu. Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Çelebi, “Zinciri eyleme katılanlarla mı oluşturacaksınız? Sembolik mi olacak?” sorusuna, “Türkiye genelinden gelen tüm temsilcilerimizle Meclis’in etrafında bir zincir oluşturmak istiyoruz” yanıtını verdi. sı düzenleyerek torba tasarıya karşı eylem planlarını açıkladı. Örgütler adına ortak açıklamayı okuyan Süleyman Çelebi, emeğin haklarına yönelik yeni bir saldırı dalgası ile karşı karşıya olduklarını belirterek, saldırının adının torba tasarı olduğunu söyledi. Çelebi, “Uzun zamandan bu yana üzerimizde ‘İstihdam Strateji Belgesi’ diye korkunç bir hayalet dolaşıyor. Adı var, kendi yok. Ama kanunlara sızıyor, torbalara giriyor. Her adımda halkımızdan bir şey alıp götürüyor. Biz bu hayaleti tanıyoruz” diye konuştu. Hükümetin ne zaman istihdam yaratmaktan, işsizlik ile mücadeleden bahsetse, altından sermayedarlara teşvik çıktığını dile getiren Çelebi, “Süslü maddelerin arasında ölümcül tuzaklar var. Süt izni gibi bazı düzenlemeleri müjde olarak sunmaları, yasanın özündeki saldırıyı kamufle etmeye dönüktür” diye konuştu. DİNK AİLESİ AVUKATI BELEN: DDK’nin incelemesi tıkanan yolları açacak İstanbul Haber Servisi Hrant Dink ailesinin avukatı Bahri Bayram Belen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dink dosyasındaki ihmalleri ve davanın çıkmaza girmesinin ardından Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) devreye sokmasını “önemli bir gelişme” olarak değerlendirdi. Avukat Belen, “Davada sorumluluğu olan idari ve kamu görevlileri açısından yargı yolu tıkandı. Bu nedende DDK’nin yargı yolunu yeniden açması çok önemli. DDK’nin incelemesi davadaki tıkanan yolları açacaktır” dedi. Gül’ün, Dink cinayeti ve davasında yaşanan çıkmazı “vahim bir durum” olarak değerlendirmesinin ardından DDK’yi devreye sokması, Dink ailesi avukatları tarafından olumlu karşılandı. Avukat Belen, dava ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “tüm sorumluların bir arada yargılanması gerektiği” yönünde verdiği kararı anımsatarak “Türkiye’de devlet, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Dink gibi cinayetleri aydınlatmadan demokrasinin geleceğinden söz edilemez. Bu tür davalarda tüm sorumlular yargılanmalı. Ancak ne yazık ki hiçbir siyasi dava da böyle olmadı. Bu bakımdan DDK’nin idari sorumlular açısından yapacağı araştırma önemlidir. Bu inceleme tıkanan yolları açacaktır. Cinayet anı, öncesi ve sonrasında Trabzon, İstanbul ve Ankara’daki sivil ve askeri görevliler, güvenlik güçleri, emniyet görevlileri, jandarma hatta Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki tüm sorumlular ortaya çıkarılmalıdır. Bu Türkiye açısından çok önemli” diye konuştu. BEYPAZARI Polise muhafiyet MHP teşkilatı ‘tanık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp’in “İçişleri Bakanlığı’nın baskısıyla” AKP’ye geçtiği iddialarıyla ilgili tartışma büyüyor. MHP Beypazarı İlçe Başkanı Ahmet Uzunoğlu, Özalp’in kendisine baskı yapıldığını anlattığı Belediye Meclis toplantısına katılan üyeler ile eski ilçe başkanını “tanık” olarak gösterirken İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “baskı” iddialarını bir kez daha yalanladı ve iddiaları düzeltmemeleri halinde “yargıya” gidecekleri tehdidinde bulundu. MHP Beypazarı İlçe Başkanı Ahmet Uzunoğlu, Özalp’in AKP’ye geçmeden bir gün önce kendilerine, “İçişleri Bakanı Atalay’ın kendisini makamına çağırtıp, kâğıt imzalattığı” ve geçmişine ilişkin bazı belgeleri göstererek “baskı” yaptığı iddiaları konusunda İçişleri Bakanlığı’nın kendisini yalanlayan açıklamasına, dün yeni bir açıklamayla yanıt verdi. Özalp’in AKP’ye katılma nedenleriyle ilgili yaptığı açıklamaların “hayal ürünü” değil, gerçekleri ortaya koyan bir açıklama olduğunu belirten Uzunoğlu, “Burada bulunan 9 kişinin yalan söyleyip sadece kendisinin doğru söylüyor olmasına da anlam verememekteyiz.” dedi. Yoklama kaçağına af geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Polise askerlikte istisna getiren ve 10 yıllık polisin hiç askerlik yapmamasını sağlayan tasarı, TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda kabul edildi. Kabul edilen bir önergeyle, yoklama kaçakları ile bakayalar hakkında başlayan soruşturma ve kesinleşmiş cezaların kaldırılması öngörüldü. Tasarının görüşmeleri tartışmalı geçti. MHP’li Kamil Erdal Sipahi “Siz şerefli Türk polisini her Türk’ün hakkı ve ödevi olan bir konudan neden soyutluyorsunuz?” diye konuştu. Sipahi, komisyon toplantısına Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın birlikte katılmasına da değinirken “Milli Savunma Bakanı’nın görev alanına İçişleri Bakanı’nın sürekli müdahale etme merakını ki, İçişleri Bakanı’nın, Milli Savunma Bakanı’nın görev alanlarına girdiği rejimlerin adına ya faşizm ya molla rejimi denir” ifadesini kullandı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, anayasanın 72. maddesi eleştirilerine, “Her Türk diyor, her erkek demiyor. Niye hanımlar askerlik yapmıyor. Kanun öngörmediği için askerlik yapmıyorlar, kanun öngörürse askerlik yaparlar” diye espriyle yanıt verdi. Gazeteci kıyımına tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’de gazetecilerin işten çıkarma, siyasi baskı ve açılan davalarla mesleğini yapamaz hale getirildiğine işaret eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sabah ve Habertürk Gazetesi’nden 100’ü aşan sayıda gazetecinin işten çıkarılmasını kınadı. Açıklamada, “Gazeteciler işten atılarak seçim öncesi medya yeniden tasarlanıyor” uyarısı yapıldı. G9 Gazeteci Örgütleri Platformu işten çıkarmalara ve TRT’deki sürgün operasyonuna tepki gösterdi. Platformdan yapılan açıklamada, “Bütün bu baskı ve yıldırma koşullarına karşı tek güvencemiz örgütlü gücümüzdür” denildi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu’ndan yapılan açıklamada ise “İşten çıkarmaları kınıyor, işverenlerin bu kararlarını yeniden gözden geçirmesini istiyoruz” denildi. İlk resmi anma “27 Ocak Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü” dolayısıyla Türkiye’de ilk kez Neve Şalom sinagogunda Türkiye Hahambaşılığı ve Türk Musevi Cemaati’nce resmi tören düzenlendi. Türk Musevi Cemati Başkanı Sami Herman ve Büyükelçi Ertan Tezgör’ün konuşmalarının ardından Türk Musevileri Hahambaşısı Rav İsak Haleva ve Vali Hüseyin Avni Mutlu, Holokost kurbanları anısına mum yaktı. Törene, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, CHP İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven de katıldı. Törene TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de mesaj gönderdi. Fotoğraf: AA GAZETECİ ARSLAN’A TEHDİT Bugün gazetesi, dün sürmanşetten verdiği haberde gazetenin Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın Dink suikastı hakkında kaleme aldığı “Bir Ermeni Var: Hrant Dink Operasyonunun Şifreleri” adlı kitabın ardından tehdit edildiğini yazdı. Arslan’ın gazetedeki ofisine gönderilen tehdit paketinden 4 Kalaşnikof mermisi ve beyaz renkli bir bere çıktı. Gazete Arslan’ın daha önce de telefonla tehdit edildiğini açıkladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de yapılan tehdidi “demokrasi açısından vahim bir durum” olarak değerlendirdi. C MY B C MY B