18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Avrupa Sosyalist Parti Genel Sekreteri Philip Cordery, Kemal Kılıçdaroğlu’na övgüler düzdü 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Avrupa’dan sol destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP ve Avrupa Sosyalist Partisi (PES) Sendikal Haklar Sempozyumu’nda buluştu. Avrupa Sosyalist Parti Genel Sekreteri Philip Cordery, CHP liderine “Kemal” diye hitap ederken “Sen cesaretli ve Türkiye’nin geleceğini temsil eden bir lidersin” dedi. CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Partimiz evrensel barış ve insan hakları odaklı, çok yönlü ve yaygın uluslararası odaklı çok yönlü korumalı, bu bağlamda CHP Avrupa Sosyalist Partisi, Sosyalist Kuş Olup Uçtular Ara ki Bulasın... Bir gece yarısı Diyarbakır Cezaevi’nin önüne geldiler... Kalabalıktılar... Davul ve zurnalar çalmaya başladı... Salıverilmişlerdi, 10 yıl tutuklu kaldıktan sonra. Davulzurna eşliğinde halay çektiler kameraların karşısında, birbirlerine sarılıp öpüştüler, tekbir getirdiler. Mutluydular... Gözlerinden ışık fışkırıyordu sanki. Geride yüzlerce ölü vardı... İşkenceden geçirilmiş, domuz bağıyla evlerin odalarına, bahçelerine gömülmüş ölüler. Umurlarında bile değildi. Önceki gün Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi, terör örgütü Hizbullah ana davasını karara bağladı. Ceza Muhakemesi Yasası’nın 102. maddesi kapsamında cezaevinden salıverilen ve şu anda kuş olup uçuveren, yani nerede oldukları bilinmeyen Hizbullahçıların “yaşam boyu hapis cezasını” onadı. Onadı ama, 16 Hizbullahçının 10’u ortalarda yok. Adamlar enayi değil, başlarına geleceği önceden biliyorlar, kaçtılar; yani Türkiye’de yoklar bana soracak olursanız. Uçan kuşun hangi çatıya konduğunu bile bilen güvenlik güçlerimiz, eli kanlı katilleri nasıl olur da elinden kaçırır? Şimdi herkes bu soruyu soruyor... Sorsunlar bakalım! Bizim dönek takımı bu konu üzerine ahkâm kesmez... Onlar yeni bir oyuncak bulurlar... Balbay’la Tuncay Özkan’ın CHP’den aday olup olmayacağını tartışırlar, Hrant Dink cinayetinin arkasındaki derin güçleri aramaya başlarlar. Telekulaklar, yasadışı dinlemeler, faili meçhuller, filan filan.. İleri demokrasi denilen şey budur, özgürlükler işte böyle gelişir... Biraz minare gölgesi, biraz da davul tozu. Her sorunu anında çözer... İstanbul’da, Adana’da, Konya’da daha pek çok yerde ortaya çıkan mezar evler unutulur. Yaşasın adalet, yaşasın demokrasi! Eli kanlı terör örgütünün sözde askeri kanat sorumluları davulzurna eşliğinde halay çekip tekbir getirdikten sonra birkaç gün polise gidip imza verdiler, ardından da kuş olup kanat çırpıp havalandılar. Şimdi ara ki bulasın! Bir süre yazılıp çizilecek, konuşulup, tartışılacak... Hizbullahçılar yeni yuvalarında şimdi... Olup bitenleri uzaktan izliyorlardır. Siz şöyle başınızı kaldırıp çevrenize bir bakın, iktidarın “kırmızı çizgileri”ni görün, “seks ve alkol” üzerine konuşmaya başlayın, tarikat çemberinin nasıl daraldığını görün. Yok yok, göremezsiniz. Çünkü gözleriniz kapalı, olup bitenlerin ayrımında değilsiniz... Bakın Mısır’da, Tunus’ta, Lübnan’da neler oluyor, insanlar neden başkaldırıyor, ne istiyor? Cumhuriyet gazetesi bir başına habercilik yapıyor, yazarıyla, çizeriyle, muhabirleriyle Türkiye’deki eksen kaymasını, devleti kuşatan tarikatçı ağını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Laik demokratik cumhuriyetin simgesi olan Cumhuriyet, kuşatmayı yıllardır okurlarına duyuruyor. Hizbullah’ı, İslami Hareket’i 1994 yılında 13 gün manşetten veren gazete Cumhuriyet değil miydi? Bakın o gün doğan çocuklar bugün 17 yaşında. Devlet içindeki örgütlü çeteleri ya da silahlı güçleri ortaya çıkaran Cumhuriyet’ti... Tüm belgeleriyle gazetenin sayfalarına yansıyan haberler, röportajlar, tarikat şeyhlerinin devletin en duyarlı kurumlarında örgütlenmesi... Ve Hizbullah! Laik Demokratik Cumhuriyetin güvenlik güçleri kuş olup bir yerlere konan eli kanlı Hizbullahçıları arayacak ama bulamayacak. Onlar planlarını cezaevinde yatarken yaptılar... Davulzurnayla karşılanıp cezaevi önünde halay çekip, tekbir getirdiler. Din bezirgânları, tarikat şeyleri, siyasal iktidarın yalakaları, dönekler. Bırakın CHP’yle uğraşmayı, şöyle bir başınızı çevirip neler olup bittiğine bakın... Yoksulluğu, vurgunu, talanı görün! Hizbullah’ın nasıl kurulduğunu, hangi güçler tarafından yetiştirildiğini anlayıp, niçin kuş olup kaçtıklarını bir düşünün... Eğer zaman bulursanız Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin cep telefonuna bir buçuk dakika içinde nasıl numaralar yüklendiğine bakıp şu soruyu sorun: “Yargılamanın dibine dinamit koyanlar kimler?” Avrupa Sosyalist Parti Genel Sekreteri Philip Cordery, Kılıçdaroğlu’na “Seçimler yaklaştı, liderliğiniz altındaki partide gerçekleştirdiğiniz değişim, bize partiyi olduğu kadar ülkeyi değiştireceğiniz konusunda umut verdi” dedi. Enternasyonel gibi sayılı kurumlarla ilişkilerini sosyal demokratik anlayış doğrultusunda yürütmektedir” dedi. Seminerde ele alınan kadın hakları ve sendikal hakların CHP’nin parti programında da yer aldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de basın özgürlüğü ve sendikal haklar konusundaki gelişmeler partimizin programı ve beklentileri doğrultusunda değildir. Bu konuda Avrupa Sosyalist Parti ile dayanışma içerisinde olmaya önem vermekteyiz” diye konuştu. Avrupa Sosyalist Parti Genel Sekreteri Philip Cordery, “Kemal” diye seslendiği Kılıçdaroğlu’nu Türkiye’nin geleceği için bir şans olarak gördüklerini söyledi. Cordery, “Türkiye’nin Kürt sorununu nasıl çözeceğini merak ediyoruz ve yakından izliyoruz. Bunun için Diyarbakır’da Kürt kardeşlerimizle bir araya geleceğiz” dedi. Türkiye’de yapılmak iste Avrupa Sosyalist Parti Genel Sekreteri Philip Cordery, “Kemal” diye seslendiği Kılıçdaroğlu’na ‘Türkiye’nin geleceğini temsil eden lidersin’ diye seslendi. (AA) nen yargı reformuna ilişkin kaygıları olduğunu dile getiren Cordery, yeni anayasanın tüm partilerin görüşleri alınarak istişare içinde hazırlanması gerektiğini söyledi. Cordery, “Kemal sen Türkiye’nin geleceğisin, Sen cesaretli ve Türkiye’nin geleceğini temsil eden bir lidersin. 2011’de yapılacak seçimleri kazanmanı diliyorum” diye konuştu. CHP’nin iktidara geleceğine inandıklarını ifade eden Cordrey, “Seçimler yaklaştı. Liderliğiniz altındaki partide gerçekleştirdiğiniz değişim, bize partiyi olduğu kadar ülkeyi değiştireceğiniz konusunda umut verdi” dedi. KILIÇDAROĞLU’NDAN BAŞBAKAN’A: ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Hizbullah’ı MİT’e sorsun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Sosyalist Partisi (PES) yöneticileriyle Göksu Restoran’da verilen yemekte bir araya geldi. Yemek çıkışında soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu “Yılmaz Büyükerşen CHP’ye katılacak mı” sorusuna “Bundan memnunluk duyarız” yanıtını verdi. AKP’li Hüseyin Çelik’in AKPHizbullah bağlantısı savlarına verdiği yanıtla ilgili sorular üzerine Kılıçdaroğlu, “Gittikleri derneği Hizbullah terör örgütü mensupları kaçtığı için niye polis basıyor? Ayrıca Başbakan Hizbullah terör örgütüne niye terör örgütü diyemiyor. Acaba DoğuGüneydoğu’da geliştirdikleri işbirliği zarar görür diye mi bu lafı etmek istemiyor? Milletvekilleri de itiraf etti. Orası resmi bir dernek olabilir. Ama o derneğin ne olduğunu, derneğin kimlerle irtibat içinde olduğunu herhalde herkes biliyor. Sayın Başbakan merak ediyorsa, MİT müsteşarını çağırır ondan daha ayrıntılı bilgi alır” açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, “Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın milletvekili adaylığıyla ilgili olarak, öyle bir şey yok, dediniz, Parti Meclisi (PM) bu konuda farklı bir karar verebilir mi” sorusu üzerine de, “PM’nin verdiği karara da hepimiz saygı duyarız” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Hrant Dink cinayeti ile ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın gecikerek de olsa bu konuya parmak basması güzel bir gelişme. Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirirse, belki bizim bilmediğimiz pek çok olay da gün ışığına çıkmış olur” dedi. Akşam saatlerinde bir televizyon programına konuk olan Kılıçdaroğlu, CHP’nin yüksek yargıyı düzenleyen yasa tasarıları karşısında yaptığı “direniş çağrısının” anımsatılması üzerine “Yargıyı siyasallaştırırsanız yurttaşın hak arama olgusu sona erer. Hakkını iktidar partisinin bürolarında arayacaktır. Bu yasalar çıkarsa yargının siyasallaştığı ortamda, bütün muhalifleri bir haftada, 3 haftada, bir ayda hapiste görebilirsiniz” dedi. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefet partisiyiz üzerimize düşeni Meclis’te de yapacağız. Şikâyet mi? Evet şikâyet ediyoruz” diye konuştu. musakart yahoo.com TRT’de sürgün protestosu Meslek örgütleri, kurumdaki yolsuzluk ve kadrolaşmayla mücadele eden sendika yöneticisi Osman Köse’nin cezalandırılmasına tepki gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT’de 23 yıldır görev yapan, yöneticisi olduğu HaberSen ile İbrahim Şahin dönemindeki kadrolaşmaları ve usulsüzlükleri kamuoyunun gündemine taşıyan Osman Köse’nin Çukurova Bölge Müdürlüğü’ne sürülmesi TRT önünde protesto edildi. TRT Genel Müdürlüğü’nün ana giriş kapısı önünde toplanan sendika temsilcileri, üzerlerinde “Sürüldük çünkü özerk, demokratik, katılımcı TRT istedik”, “Sürüldük çünkü yolsuzlukları ortaya çıkardık”, “Sürüldük çünkü eş, dost, akraba kadrolaşmasını belgeledik”, “Sürüldük çünkü kadrolaşmaya ‘hayır’ dedik” yazılı dövizler taşıdı. Toplam 11 meslek örgütünden oluşan G9 Gazeteci Örgütleri Platformu’nun yanı sıra Devrimci 78’liler Federasyonu, Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu, Halkevleri, Yurtsever Cephe İşçi Birliği ve ODTÜ Mezunları Derneği de eyleme destek verdi. Burada basın açıklamasını okuyan HaberSen Genel Başkanı Ali Yılbaşı, Köse’nin TRT’ye “hemşeri kontenjanından alınan” bir kişinin tasarladığı provokasyon sonucu sürüldüğünü belirtti. İbrahim Şahin’in TRT Genel Müdürü olmasının ardından Köse hakkında 5 disiplin soruşturması açıldığını, 2 kez suç duyurusunda bulunulduğunu, kendisine 4 disiplin cezası verildiğini, Köse’nin sicil başarı puanının 2 yılda “C” düzeyine düşürüldüğünü anımsatan Yılbaşı, “Bütün bunlar HaberSen yöneticilerine, özellikle de MYK üyesi Osman Köse’ye sendikal faaliyetlerinden dolayı uygulanan sistematik bir saldırıdır” dedi. Yılbaşı, şöyle devam etti: “Peki tüm bunlar niye yapılıyor? Çünkü HaberSen TRT’deki kadrolaşmaya hayır diyor. Akıllara seza program sözleşmelerine, kaymaklı ihale şartnamelerine, usulsüz atamalara; ihalelerle TRT’nin zarara uğratılmasına; liyakatsız kişilerin yayının başına geçirilmesine, TRT’nin yayınlarının teksesli hale gelmesine hayır diyor.” [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘TRT AKP’nin vuvuzelası’ Sürgün edilen Köse ise konuşmasında, “AKP’nin ve bürokratlarının baskıcı, faşizan yüzü TRT yönetiminde bir kez daha ortaya çıktı” dedi. TRT’nin halkın malı olduğunu vurgulayan Köse, “Biz ‘TRT’de tüm kesimlerin renkleri, sesleri yer alır’ diyoruz ama onlar, ‘TRT AKP’nin vuvuzelasıdır’ diyor” diye konuştu. Gül, Arınç ve Şahin’in ‘çekinceleri var’ ama Erdoğan yeni döneme kendi listesi ile girecek Erdoğan AKP’de tek seçici ERDEM GÜL ANKARA Başkanlık sistemine ilişkin tartışma, AKP içinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın birlikte hareket ettikleri bir ayrışmayı ortaya koymasına karşın, seçime ilişkin partideki hazırlıklar Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “bildiğini okuyacağının” belirtilerini taşıyor. Başkanlık sisteminin ilk adımlarını milletvekili listelerini tek başı AKP’deki değerlendirmelere göre Erdoğan, ilk kez bu seçimlerde listeyi Gül ve Arınç’la istişare etmeden yapacak. Gül, Arınç ve Şahin dışında AKP’de kuruluş döneminden beri bulunan bazı isimlerin de Erdoğan tarafından sürpriz biçimde listeye konulmayabileceği belirtiliyor. na belirleyerek yapacak olan Erdoğan, 135 teşkilat yöneticisine adaylık için istifa etmelerinin yolunu açarak bu kez dengeli bir liste yerine “kendi listesini” oluşturacağının işaretlerini verdi. AKP’nin mevcut grubunda “çizilecek” isimlerin sadece Meclis çalışmalarına devamsız milletvekilleriyle sınırlı kalmayıp, daha geniş bir tasfiye olması bekleniyor. Erdoğan’ın listeleri, seçim sonrası hayata geçirmek istediği stratejilere göre belirleyeceği değerlendirmesi yapılıyor. Bu değerlendirmeye göre Erdoğan, bu kez milletvekili grubunu, seçim sonrası yapılacak yeni anayasa, başkanlık sistemi ve cumhurbaşkanı olup olmayacağı hesapları çerçevesinde belirleyecek. Partinin önde gelen isimlerinin ifade ettikleri “çekincelerimiz var” açıklamasının ardından Erdoğan’ın “mutlak ağırlığını koyduğu” bir liste oluşturmasının kesinlik kazandığı vurgulanıyor. Partideki değerlendirmelere göre Erdoğan, ilk kez bu seçimlerde listeyi Gül ve Arınç’la istişare etmeden yapacak. Gül, Arınç ve Şahin’le birlikte başkanlık sisteminde olduğu gibi “farklı tutum” noktasında hareket eden AKP’de kuruluş döneminden beri bulunan bazı isimlerin de bu kez sürpriz biçimde listeye konulmayabileceği konuşuluyor. Erdoğan, seçim hazırlıklarında bunun ilk işaretlerini de verdi. Partide daha önce il ve ilçe başkanlarıyla teşkilat yöneticilerinin milletvekili adaylıklarına izin verilmiyordu. Ancak Erdoğan bu kez kendi oluşturduğu teşkilat yöneticilerinin adaylıklarına vize verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle