22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 28 OCAK 2011 CUMA DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN YARSAV, yüksek yargıya ilişkin yapılmak istenen düzenlemenin ıslahının mümkün olmadığını savundu Aman Dikkat! CMY’nin 102. maddesi kapsamında tahliye edildikten sonra kayıplara karışan, 10 firarinin de aralarında bulunduğu 16 Hizbullah sanığı hakkında verilen müebbet cezalarını Yargıtay, önceki gün onayladı. Kararın zamanlaması, her fırsatta yargıyı hedef alanların ekmeğine yağ sürmüştür. Doğrusu medyanın da tutumu, bu doğrultudaki gayretleri güçlendirici, kimi çevrelerin haksız savlarını destekleyici olmuştur. Bilir bilmez konuşanlar, ki Türkiye’de sayıları hiç de az değil, şunu söylüyorlar: Gördünüz mü, demek ki istenince karar verilebiliyormuş, ellerini biraz daha çabuk tutsalardı bütün bunlar da olmayacaktı. İlk bakışta haklı gibi görünen bu savın yersizliğini, 26 Ocak Çarşamba akşamı Cem TV’de “Basın Katı”nın konuğu Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu yanıtlıyordu. Hemen belirteyim, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve hukuk devletinin, tek kelimeyle demokrasinin çiğnendiği bir dönemde, tıpkı İstanbul Barosu’nda olduğu gibi, Ankara Barosu’nda da genç, dinamik, karizmatik, hem akademisyen hem avukat bir baro başkanının görev almış olması, sevindirici ve yarınlar açısından umut vericidir. Bu dönemde her alanda onlara ve onlar gibilere çok ihtiyaç var. Genç ve karizmatik Ankara Barosu Başkanı salıverilen Hizbullah tutuklu sanıklarının durumuna açıklık getirirken davanın dokuz buçuk yıl bidayet mahkemesinde kaldığını, ancak bu zamanın sonunda Yargıtay’a intikal ettiğini ve kalan süre içinde, yerine getirilmesi gereken usuli muameleler yüzünden sonuçlandırılmasının mümkün olmadığını vurguluyordu. Gerçekten de, önce Yargıtay savcılığına gelen dosyalar hakkında savcılık mütalaa yazdıktan sonra, bunların sanık ve sanık vekillerine tebliği edilmeleri zorunluluğu vardır. Tabii tebliği de belirli bir süre almakta ve tesellüm belgelerinin dosyaya girmesi gerekmektedir. Bunlar yapılmadan karara gidilmesi mümkün değildir. Metin Feyzioğlu, 102. maddenin azami tutukluluk süreleriyle ilgili hükmünün 31.12.2010 tarihinde yürürlüğü girmesiyle böyle bir sakıncanın doğacak olduğunun daha önceden tahmin edilebileceğini, nitekim de edildiğini ve bu konuda uyarıların yapıldığını, doğan sonuçtan da, Yargıtay’ın sorumlu tutulamayacağını söyledi. Değerli okuyucular, Hukuk ya vardır ya yoktur ve bir hukuk kuralı, herkese eşit olarak uygulanır. Hem “on yıldan fazla tutukluluk olmaz” diyeceksin, (ki ben şahsen 10 yıl da olmaz diyorum) hem de Hizbullahçılar söz konusu olunca “onlar başka, onlar kalsın!” buyuracaksın! İşte o olmaz! Ne yazık ki, medya son olayda, bir kısmı bilerek, bir kısmı istemeden ama genellikle, yargıyı yıpratmak isteyenlerin aleti olmuş, haksız yere Yargıtay’a saldırmış, asıl olayı öngörüp tedbir alması gerekenleri es geçmiştir. Zaten derinlemesine bilgilenme gereğini duymadan, yapılan eleştiriler, yargıdan yakınma nedenlerini ortadan kaldıracak nitelikte olmaktan uzaktır. Sıklıkla, yargının ağır işlediğini ileri sürüyor, haklı olarak geciken adaletin amaca hizmet etmeyeceği söyleniyor. Doğrudur. Ama aksaklıkları gidermek için alınması gereken önlemler birden fazladır. Tek başına Yargıtay’ın daha hızlı çalışmasını önermek bir çözüm değildir. Feyzioğlu’nun da konuk olduğu programda, dürüst bir akademisyen alışkanlığı ile kaynağını belirtmeyi ihmal etmeden (İstanbul Baro Başkanı Ümik Kocasakal) aktardığı görüşte de, vurgulandığı gibi, istenen “hızlı değil, hızlandırılmış” yargıdır. Durum, tıpkı hızlı tren hızlandırılmış tren olayına benzemektedir. Hızlı tren, ancak yeni bir altyapı üstünde, büyük hız yapan lokomotiflerin kullanılmasıyla olur, yoksa, elverişsiz eski altyapı üzerinde trenlerin hızını arttırmak felakete yol açar, nitekim açmıştır da. Ne yazık ki, medyanın konuya yaklaşımı bu tür sonuçlar verecek olan popülist yöntemlerle oluyor. Aman dikkat! Bu tutumla yargının sorunlarını çözmez, daha da ağırlaştırırız. [email protected] ‘Tasarı geri çekilmeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanlar Kurulu, “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçirilecekse yeni daireler kurulmasına gerek olmadığı” görüşünü bugün TBMM’deki görüşmelerde dile getirilmesini benimsedi. YARSAV Yönetim Kurulu’nca da Yargıtay ve Danıştay’ın üye sayılarını arttıran ve çalışma usullerini değiştiren yasa tasarısının geri çekilmesi istendi. Yargıtay Başkanlar Kurulu, dün Yargıtay’ın yapısının değiştirilmesi ve yeni daireler kurulmasına ilişkin yasa tasarısını görüşmek üzere dün toplandı. TBMM’deki görüşmelere gidecek argıtay üyelerinin “Bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesi nedeniyle Yargıtay’a yeni dosya gelmeyeceği için dairelerin ellerindeki mevcut işlerin bir sene içerisinde bitirebileceği” şeklindeki gö Yargıtay’ın yapısının değiştirilmesine ilişkin yasa tasarısını görüşmek üzere dün toplananan Yargıtay Başkanlar Kurulu, bölge mahkemeleri kurulunca yeni daire kurulmasına gerek kalmayacağı yönündeki görüşünü TBMM’deki görüşmeler sırasında açıklama kararı aldı. YARSAV’dan yapılan açıklamada ise yargıyı ele geçirme tasarısı olarak tanımlanan düzenlemenin tümüyle geri çekilmesi istendi. rüşü bugün görüşmeler sırasında dile getirmesi benimsendi. YARSAV Yönetim Kurulu’nun yazılı açıklamasında, tasarının “yargıyı ele geçirme operasyonunun önemli bir halkası” olduğu belirtildi. Yüksek yargıda daire ve üye sayısının arttırılmasına yönelik çalışmaların eleştirildiği açıklamada, sorunun çözümünde yüksek mahkemelerin ağır yükünü üstlenen tetkik hâkimlerinin sayısının arttırılmasının önemine işaret edildi. Açıklamada, “Bir taraftan adalete erişimi kolaylaştırmaktan, hızlandırmaktan bahsederken bazı bölgelerde AB fonları ile tamamlanmış bölge adliye binalarına Adalet Bakanlığı’nın idari birimlerinin taşınması da amacın yargıdaki yapısal sorunları çözmek olmadığının kanıtıdır. Yargının hızlandırılması, Adli Tıp, adli kolluk sorunları, kanıt toplama sürecinin uzunluğu, Yargıtay ve Bölge İdare Mahkemeleri’nin temyiz sınırını arttırma, tek yargıçlı kararların kapsamının genişletilmesi, alternatif çözüm yollarının geliştirilmesi yönünde de hiçbir adım atılmamıştır” denildi. Taslaktaki, Yargıtay’da ihdas edilen üye kadrolarına seçim yapılmasından itibaren 15 gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu’nun yeniden belirlenmesine ilişkin düzenleme de eleştirilerek “Getirilmek istenilen düzenleme ile görülmekte olan davaların yeniden yapılacak iş bölümü sonunda oluşturulan dairelere gönderilmesi ise artık amaçların meşrulaştırılmasına bile gerek duyulmadığının en çarpıcı ifadesidir” sözlerine yer verildi. Tasarıda, müfettişlerin yetkilerini kullanırken yaptıkları işlem, yürüt tükleri faaliyet ve verdikleri her türlü karardan ötürü devlet aleyhine ne zaman ve ne şekilde dava açılabileceğinin belirsiz bırakıldığı da ileri sürülen açıklamada, bunun yargıç ve savcıların yargısal fonksiyonları üzerinde ağır baskı yaratabilecek bir müfettişin her tür haksız eyleminin karşılıksız kalacağı sonucunu doğuracağı kaydedildi. Davaların uzun sürmesi göz önüne alındığında, tazminata ilişkin davanın, asıl davanın kesinleşmesi koşuluna bağlanması da eleştirilerek bunun keyfi tutuklamalar gibi gerektiğinde cezaya dönüşebilecek nitelikteki yöntem ihlallerini özendirme tehlikesi yaratabileceği vurgulandı. Açıklamada, “Tasarının tüm çabalarımıza rağmen, ıslah ve tashih edilebilmesi mümkün değildir. Geri çekilmelidir” denildi. İLLER BANKASI İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN SÜHEYL BATUM Yardımlar AKP’li belediyelere AYŞE SAYIN ‘Direniş çağrısına katılıyorum’ ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen yasayla “kalkınma ve yatırım bankası” haline getirilen İller Bankası’nın, özellikle son 4 yıldır belediyelere kaynak aktarmada adeta “AKP’nin bankası” gibi çalıştığı ortaya çıktı. İller Bankası’na başvuruda bulunan 622 belediyeden, Ekim 2010 itibarıyla 53’üne 2 milyon 60 bin liralık kaynak aktarılırken bunlardan 49’unun AKP’li olması dikkat çekti. CHP’li sadece bir belde belediyesine yardım yapılırken MHP’den 2, bağımsızlardan da bir belediyeye “yardım” gönderildi. Başta İçişleri Bakanı Beşir Atalay olmak üzere, hükümetleri döneminde belediyelere kaynak aktarımı yaparken “siyasi parti ayrımı gözetmediklerini” belirten AKP hükümetini, İller Bankası verileri yalanladı. Konuya ilişkin soru önergesine hükümetten verilen yanıtları aktaran CHP Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın verdiği bilgiye göre İller Bankası’na yerel seçimlerden sonra 622 belediye “yardım” için başvuruda bulundu. 26 Ekim 2010 tarihi itibarıyla İller Bankası, 53 belediyeye toplam 2 milyon 60 bin liralık kaynak aktardı. Hükümet, kaynak aktarılan belediyelerin partilere göre dağılımı konusunda bilgi vermezken, Ünsal, tek tek belediyeleri inceleyerek “belediyelerin siyasi kimliği”ni çıkardı. Ünsal’ın belirlemelerine göre 26 Ekim 2010 itibarıyla yardım yapılan 53 belediyeden 49’unu AKP’li belediyeler oluşturuyor. İller Bankası yardımından kaynak aktarılan tek CHP’li belediye OrduFatsa’ya bağlı “Ilıca” beldesi olurken MHP’den de Afyonkarahisar Sandıklı ve Trabzon Şalpazarı belediyeleri oldu. Bağımsızlardan “yardım” alabilen tek belediye ise MuğlaMilas’a bağlı Ören Belediyesi oldu. YILMAZ BÜYÜKERŞEN DSP’nin çağrısına uydu, istifa etti ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, partisi DSP’den istifa etti. DSP Genel Merkezi’nin önceki günkü istifa çağrısına Büyükerşen, olumlu yanıt verdi. İspanya’da yeni bir yatırım konusunda araştırmalar yapan Yılmaz Büyükerşen, yaptığı açıklamada, DSP Genel Merkezi’nin istifa çağrısı nedenlerinin gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Yılmaz Büyükerşen, açıklamasında, “İleri sürüldüğü gibi, ben ne yeni bir park, ne de yeni bir heykel açılış töreni yaptım. Eskişehir Çağdaş Gazeteciler Derneği ile Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, Uğur Mumcu’yu anmak üzere düzenledikleri toplantılara davetli olarak katıldım. İstifa çağrısının gerçek nedeni, bir süreden beri parti yönetiminin yanlışlıklarını eleştirmemdir” ifadelerine yer verdi. ANKARA (Cumhuri yargıya karşın direnme yet Bürosu) CHP Genel çağrısına ilişkin olarak Başkan Yardımcısı Sü da, “Bu 2 tasarı hukuk heyl Batum, CHP’nin devletini ortadan kalAdalet ve Anayasa ko dırmanın ve yargıyı tamisyonu üyelerinin ikti mamen tek ele almanın darın oluşturmaya çalış son aşamasıdır. Direnme tıkları “faşist yargıya hakkı sadece halkın sokarşı” direniş çağrısı yap kakta direnmeye, şiddete çağıran bir malarına CHP çağrı değildir. yönetimi olarak Halkın gereğini destek verdi. yapmasını, takBatum, CHP [email protected] kesini önüne Genel Merkekoymasını ve bu zi’nde düzenledurumdan bir diği basın topan önce çıkmalantısında sı için gereken TBMM’de göher şeyi yapmarüşülen Anayası için bir çağrısa Mahkemesi dır. Tamamıy(AYM) ile Yarla katılıyorum” gıtay ve Danışdedi. tay yasa tasarıSüheyl Batum, Başlarının bir “tur Batum, yüksek bakan Recep nusol” niteliİstanbul Haber Servisi Türkiye gerektiğini vurgulayarak “Din ve vicdan ğinde olduğunu, yargıya ilişkin Tayyip Erdoyapılan Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı hürriyeti, sivilasker ilişkileri, yerinden ğan’ın “Tıksı“iktidarın (TESEV) Anayasa Komisyonu üyeleri yönetim sorunları, kuvvetler ayrılığı önünde engel düzenlemelerin rıncaya kadar Prof. Ergun Özbudun, Prof. Dr. Ümit meselesi konularında önemli yenilikler gördüğü yargı rejimi mutlak bir içiyorlar sözüCizre, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, Prof. getirmeyecekse zaten böyle bir çalışma yı bertaraf et otoriter rejime nü kızgınlık Dr. Serap Yazıcı ile TESEV Başkanı Can beyhudedir” dedi. Prof. Yazıcı da, “Siyasi anımda söylemenin ve rejidönüştürme dim” sözlerini Paker dün basın toplantısı düzenleyerek partiler problemlerin çözümünü taktik mi mutlak bir yeni anayasa çağrısı yaptı. Can Paker, vasıtası haline getiriyorlar. Seçim otoriter rejime amaçlı olduğunu de değerlendiyürürlükteki 82 Anayasası’nın devlet sürecinde yeni anayasa projelerini savundu. rirken “Aldönüştürmemerkezli yaklaşımının, ülkenin temel tanıtmak zorundalar. Aksi halde lah’tan elinde nin nihai arasorunlarının çözümü önündeki engellerden seçmenin oy desteğinin anlamı şüpheli cı” haline geldiğini ifade nükleer butonu yok. biri olduğu konusunda, toplumda geniş bir hale gelecektir. Gazetelerden okuyoruz. etti. AYM tasarısının Kızgınlık anında ne yafikir birliği bulunduğunu kaydetti. MHP’nin anayasa taslağı varmış. Prof. “açıkça anayasaya ay pacağı belli olmayan bir Komisyonun, nisan ayına kadar yeni Burhan Kuzu da taslak var dedi. Bu kırı” olduğunu söyleyen Başbakan” dedi. anayasanın temel ilkeleri, kimlikler, din ve açıklamalar kuşku yarattı. Hepimizi Batum, “Yargı kararı vicdan hürriyeti, kuvvetler ayrılığı, sivil ilgilendiren bir metin ve partiler bunu Başbakanlık’a sorula Çelik’e yanıt asker ilişkisi, ademi merkeziyetçilik ve sır haline getiriyor. Dünyanın hiçbir cak. Bir yasama tasarAKP Genel Başkan yerel yönetimler üzerine hazırladığı nihai yerinde bunun örneği yoktur” rufu hakkındaki görüş Yardımcısı Hüseyin Çeraporunu, siyasi partilere ve Meclis’e görüşünü dile getirdi. Komisyon üyesi yürütmeye sorulabilir lik’in CHP için söylediği sunacağını açıkladı. Prof. Özbudun da yeni gazeteci Etyen Mahçupyan ise şimdiki mi?” diye sordu. “darbe şakşakçısı, kabir anayasa yapılacaksa mutlaka kimlik anayasayı hiçbir siyasi partinin Batum 10 milletvekili ranlık bekçisi” sözlerine sorununun Kürt sorununun ele alınması sahiplenemediğine dikkat çekti. tarafından yapılan faşist yanıt veren Batum, “Onların ağzıyla söyleseydik ahlaksızlar, şerefsizler, namussuzlar, haCEZAEVİNDEN MEKTUP GÖNDERDİ inler derdik... Eğer biCHP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ YILDIZ zim darbe şakşakçısı ya da karanlık bekçisi olduğumuzu ispat edemezse kralın soytarısı olmakla itham edeceğimizi de burada bir kez daha vurgulamak istiyorum. Herkes haddini likte bir otelde basın toplantısı düİstanbul Haber Servisi Birin duğunu savunan Perinçek, “Sanıkları MİYASE İLKNUR bilecek, kralın soytarısı zenledi. Toplantıda 5233 sayılı kaci Ergenekon davasının tutuklu sanığı ayırmayınız. Sanıkları ayırmazolduğunu zannetse biSİİRT CHP Parti Meclisi üye nun kapsamında faaliyette buluİşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Do sanız, Ergenekon’un bir numarale” diye konuştu. si İrfan Hüseyin Yıldız, 5233 Sa nan zarar tespit komisyonlarının ğu Perinçek, kamuoyunda tartış sı olan Atatürk’e sahip çıkmış oluryılı Terör ve Terörle Mücadeleden hızlı, etkin ve hakkaniyete uygun çaHâkimler fişleniyor malara neden olan “Ergenekon da sunuz” ifadelerini kullandı. Doğan Zararların Karşılanması lışmadığını vurgulayan Yıldız, “TePerinçek, Ergenekon davasının vasından tutuklu bazı sanıkların İçişleri Bakanı Beşir Hakkında Kanun’dan yararlanmak rör mağdurları kaderine terk milletvekili adayı olması” önerile kamuoyunda “kurunun yanında Atalay’ın, MHP’li Beyiçin bugüne kadar 400 bin başvuru edilmiştir” diye konuştu. rine cezaevinden gönderdiği mek yaş da yanıyor” izlenimleri ile yüpazarı Belediye Başkayapıldığını, bunlardan sadece 150 Başbakan Recep Tayyip Erdorütüldüğünü belirterek “Cayır cayır tupla tepki gösterdi. nı’nı çağırıp kendisiyle binine olumlu yanıt verildiğine dik ğan’ın Siirt’ten milletvekili seçildiPerinçek, “Bazı yazarlarımız ve yanan Türkiye’dir. Yakılan, Türk ilgili gençliğinden tutukat çekerek “Biz CHP olarak, te ğini anımsatan Yıldız, “2003’ten bu aydınlarımız, Ergenekon davası Devrimidir. Kurunun yanında lan bilgi kayıtlarını gösrör ve terörle mücadeleden zarar yana, Siirt’in sorunları azalması tutuklularıyla dayanışmalarını be yanmaktan korkan dostlarımız terip istifa etmesini istegören vatandaşlarımızın zarar şöyle dursun katlanarak artmıştır. lirtiyorlar. Kamuoyunda Mustafa Ertuğrul Özkök ve Enis Berberoğlu diği iddialarıyla ilgili olalarının hızla ve hakkaniyetli bir Başbakan’ın hayali temel atmaları Balbay, Tuncay Özkan, Prof. Dr. gibiler, kendilerini Ergenekon şerak Batum, hâkimlik sışekilde karşılanmasının takipçi ve tesisi açmalarına bakan batıMehmet Haberal ve Perinçek isim malarının içinde görünce, Türkinavına giren ve kazanasi olacağız” dedi. ler sürekli anılıyor. İyi niyetle yü ye’nin yandığını görmezden gelip daki yurttaşlar, Siirt’i kıskanırken mayan bir aday için de öğSiirt’te seçim çalışmalarına baş Siirtliler, bu tesislerin ve temellerütülen bu kampanya, Ergenekon can telaşına düştüler. Masum inrenciliğine kadar devletin tertibini bozmaya hizmet etmi sanları gladyonun önüne atan yalayan CHP’li Yıldız dün CHP İl rin yerlerini şu ana kadar da bulfişleme yapıldığına ilişkin yor” dedi. Tüm sanıkların suçsuz ol zılar yazdılar” ifadelerini kullandı. Başkanı Muhdi Koyuncu ile bir muş değiller” diye konuştu. bir belge açıkladı. ‘Anayasanızı açıklayın’ TESEV Anayasa Komisyonu üyeleri siyasi partilere seçim sürecinde anayasa projelerini de açıklama çağrısı yaptı Doğu Perinçek’ten adaylık önerisine tepki ‘Terör mağdurları kaderine terk edilmiş’ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle