Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 2011 PAZARTESİ DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr 13 İngiltere’de telekulak skandalı Dış Haberler Servisi Eski İngiltereli Başbakanı Gordon Brown’ın, telefonlarının dinlendiğinden şüphe ederek polise başvurduğu ortaya çıktı. Brown’ın, maliye bakanlığı yaptığı 20052007 yılları arasında kendisine bırakılan ve kendisinin de başkalarına bıraktığı telefon mesajlarının dinlendiğinden endişe duyduğu belirtildi. Rupert Murdoch’un sahibi olduğu “News of the World” gazetesinin yasadışı telefon dinlediği ortaya çıkmış, İngiltere Başbakanı David Cameron’ın aynı gazetenin eski editörü olan iletişim direktörü Andy Coulson, telekulak iddiaları nedeniyle görevinden istifa etmişti. Tunus’ta protesto dalgasına eski rejim döneminde muhaliflere korku salan polisler de katıldı BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Polisler de saf değiştirdi Dış Haberler Servisi Tunus’ta devlet başkanını iktidardan indiren protesto gösterilerine devrik rejimin en önemli dayanaklarından biri olan polisler de katıldı. Maaşlarının arttırılmasını talep eden polisler, protestolar sırasında göstericilerin öldürülmesinden kendilerinin sorumlu olmadığını da savundular. Gösterilerin ve çatışmaların merkezi olan başkent Tunus’ta önceki gün yürüyen 2 bin polis, eski rejimin sembollerinden biri olan içişleri bakanlığı yakınında gösteri yaptı. Sivil polislerin de yer aldığı gösteride, polislere sendika hakkı tanınması istenirken, (Fotoğraf: AFP) AB’de Medeni Nikâh Oyunu ile Kumalık TürkiyeAvrupa Birliği ilişkileri Türkiye’deki değişik çevreler tarafından, “hep önyargılı olarak değerlendirilmiştir”. Bu durum günümüzde de sürmektedir. Çağdaş değerleri ve demokrasiyi savunanlar açısından TürkiyeAB ilişkileri ve süreci “her ne pahasına olursa olsun sürdürülmelidir” görüşü genellikle egemendir. Böyle düşünenler, süreçte kesilme olursa “Türkiye’nin ekseninin de kayacağını” bilinçaltı varsayarlar. Milliyetçimuhafazakâr çevreler açısından TürkiyeAB ilişkileri, karşı çıkılmasa da “ihtiyatla karşılanması gereken bir hadisedir”. Çünkü Türkiye AB’nin bir parçası olursa “milli kimliğini ve kültürünü kaybeder” korkusu vardır. İslami değerleri siyasi, iktisadi ve kültürel olarak “en önde tutan çevreler açısından” TürkiyeAB ilişkilerinin geliştirilerek ülkenin AB’ye “iyice yakınlaştırılmasını”, Türkiye’yi İslam âleminden uzaklaştıran bir hadise olarak görürler. Bu nedenle AB’ye girmenin veya ilişkileri derinleştirmenin karşısındadırlar. Bu temel üç görüşte de 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başındaki “İslamlaşma, Batılılaşma ve Türkçülük hareketlerinin” izlerine rastlanır. İçinde yaşadığımız dönemde, yukarıda belirtilen üç yaklaşımın da önemli yanlışları bulunmaktadır. Demokrasinin gelişmesi bakımından, Çağdaş değerlere ve yaşam tarzına ulaşılması bakımından, Uluslararası ilişkilerde, “karşılıklı çıkarların korunması açısından” büyük sakıncalar ortaya çıkmaktadır; 1) Türkiye’nin AB ile ilişkilerini tam üyelik olarak gerçekleştirmesi demokrasi, çağdaş değerler ve ulus devlet kimliği açısından olumlu etki yapar. Fransa, Almanya ya da İsveç AB üyesi olarak nasıl ulus devlet kimliklerini ve üniter yapılarını koruyorlarsa Türkiye de bu çizgide gelişir. Yeter ki ülkede katılımcı demokrasi işlesin. aşkent Tunus, polislerin gösterisine sahne olurken bir gencin kendini yakarak protestoları başlattığı ülkenin güneyindeki Sidi Buzid şehrinden yola çıkan yoksul çiftçiler de başkentte gösteri yaptı. karak ıslıklarla protestoda bulunan polislerin birbirlerini kucaklayarak kutladıkları, bazı polislerin gösteriye aileleriyle katıldığı görüldü. Göstericilerden 30 yaşındaki Rida Barreh, polislerin haklarının korunması için sendika kurulması talebinde bulundu ve “Halk için buradayız ve halka hizmet etmek istiyoruz” diye konuştu. B diğer muhalif güçler gibi eski Devlet Başkanı Zeynelabidin bin Ali’nin hiçbir yandaşının hükümette yer almaması talep edildi. Resmi araçların üzerine çı Barreh, eski yönetimin halkın kendilerinden korkmasını istediğini, ancak bu dönemin sona ermesi gerektiğini belirterek, “Elime kahramanlarımızın kanının bulaşmasını istemiyorum” dedi. Protestoların başladığı ülkenin güneyindeki Sidi Buzid kentinden yola çıkan yoksul çiftçiler de başkentte gösteri yapanlar arasındaydı. Menzel Buzeyni’de bir genç kendini yakarak protestoları başlatmıştı. Başbakan Muhammed Gannuşi’nin başkentteki ofisi önünde de binlerce kişi toplanarak Gannuşi’nin istifasını istedi. TURKEL RAPORU Filistinli örgüte suçlama Dış Haberler Servisi Mısır İçişleri Bakanı Habib el Adli, ay başında İskenderiye kentindeki Azizler Kilisesi önünde düzenlenen ve 21 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının arkasında, Gazze Şeridi’nde bulunan El Kaide bağlantılı “İslam Ordusu” grubunun olduğunu belirtti. “İslam Ordusu” ise suçlamayı reddederek, saldırıdan İsrail gizli servisi MOSSAD’ı sorumlu tuttu. İsrail kendi kendini akladı Dış Haberler Servisi İsrail’de dokuz Türk’ün ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara baskınını soruşturan Turkel Komisyonu, İsrail’i akladı. Raporun ilk bölümünü açıklayan Turkel Komisyonu, oybirliğiyle, “İsrail, operasyon sırasında uluslararası hukuka uygun hareket etti” görüşünü benimsendi. İsrail Radyosu’nun haberine göre, Turkel Komisyonu raporunda, “Hiç kimsenin Gazze’ye uygulanan deniz ablukasını göz ardı etme hakkı yok” değerlendirmesini yaptı. Raporda, “İsrail’in Gazze halkına karşı eylemde bulunduğunu söylemek için herhangi bir temel bulunmadığı” görüşü de yer aldı. ret esef ve üzüntüyle” karşıladığını bildirdi. Açıklamada, “Silahsız sivilleri bulunduğu konvoya kan dökülmesine mahal vermeden müdahale imkanı varken, İsrail can kaybını kaçınılmaz kılan bir yöntem benimsemeyi yeğlemiştir” denildi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da İsrail’in Gazze’ye yönelik deniz ablukasının yasal dayanaktan ve meşruiyetten yoksun olduğu belirtildi. Mevcut süreç farklı Ancak TürkiyeAB süreci, normal bir üye yapmadan özel statüye doğru götürmektedir. O zaman, “her ne pahasına olursa olsun AB ile ilişkiler geliştirilmelidir” görüşü yanlıştır. “Medeni nikâha evet ama kumalığa kesinlikle hayır” dememiz gerekir. Mevcut sürecin kumalığı yarı yarıya gerçekleştirdiğini, 510 yıl içinde de işin tamamlanacağını ilgili herkes biliyor. Bu köşede hep yazdım: Günter Vergeugen 2004 yılında açıkladı, Alman basını da yazdı: “Biz Türkiye’yi AB’nin içine almayacağımızı, akıllı insanların anlayacağı bir biçimde zaten söylüyoruz.” 2) Milliyetçimuhafazakâr çevrelerin tutumları da tam doğru değildir. Avrupa Birliği’nin kendisi de 1990’dan sonra, “daha milliyetçi ve daha muhafazakâr” bir yapıya dönüşmektedir. Tek sorun onların Hıristiyan, bizim Müslüman olmamızdan kaynaklanıyor. “Dinler arası diyalogla nasıl bilmem ama bu sorun çözüldüğü zaman mesele de bitmiş olacaktır” diye düşünenler de bulunuyor!.. 3) AB konusunda, kendilerine göre en haklı olanlar galiba İslamcılardır. Türkiye’nin AB ile ilişkilerini geliştirip AB’nin içine girmesi, tabii ki Türkiye’nin İslam dünyası ile ilişkilerini zayıflatacaktır. Ticari olarak olmasa bile özellikle kültürel, dini ve siyasi olarak ülkenin İslam dünyası ile ilişkileri gerileyecektir. Kısacası, “İslami değişim sekteye uğrayacaktır”. Ancak bugün İslami kanadın bir bölümünün AB ile işbirliği içinde olmasının nedenleri farklıdır. Çünkü ABD ve AB, Türkiye’nin “ılımlı İslam” yolundaki hareketine destek veriyorlar. ABD ve AB Türkiye’deki ortaklarını şimdilik değiştirdiler. Bu nedenle, “işin özünde çelişkili görülen süreç, reel politika açısından örtüşmektedir”. Küresel dinamiklerle kimi iç dinamiklerin örtüşmesinde olduğu gibi. Kadın eylemcinin gözaltına alınması başkent Sanaa’da protesto edildi. (Fotoğraf: REUTERS) Bangladeş’te protesto Dış Haberler Servisi Bangladeş’te maaş zammı talebiyle düzenlenen protesto gösterisinde 1 kişi öldü, yaklaşık 100 kişi yaralandı. Siddhirganj kentinde düzenlenen gösteride maşlarına zam yapılmasını isteyen bir ilaç firmasının çalışanları anayolu kapattı. Bunun ardından çıkan çatışmada polisin plastik mermiyle ateş açtığı öğrenildi. Kadın gazetecinin isyanı Dış Haberler Servisi Yemen’de, öğrencilerin hükümeti protesto gösterilerine öncülük eden kadın eylemci Tavakul Karman’ın gözaltına alınması üzerine gazeteciler eylem yaptı. Tunus’ta devlet başkanını iktidardan indiren gösterilerden ilham aldığı belirtilen ve gazeteci olan Tavakul Karman’ın, Sanaa Üniversitesi’nde 2 protesto gösterisine öncülük ettiği, ardından eşiyle birlikte gece evine dönerken gözaltına alındığı öğrenildi. Karman’ın, mesaj ve epostalarla diktatör Arap liderlerini eleştirdiği ve Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’i iktidardan indirme çağrısında bulunduğu bildirildi. İnsan hakları örgütü “Zincirleri Olmayan Kadın Gazeteciler”in de lideri olan Karman’ın, Yemen halkına Tunusluları destekleme çağrısında bulunduğu da belirtildi. Karman, muhalefetteki El Islah partisinin de merkez komite üyesi... Karman’ın gözaltına alınmasından sonra başkent Sanaa’da toplanan ve yürüyüş yapan yaklaşık 200 gazeteci, kadın gazetecinin ve gözaltındaki diğer muhaliflerin serbest bırakılmasını talep etti. Gösteri sırasında bazı öğrenci gruplarının polisle çatıştığı bildirildi. Bu arada, Mısır’daki hükümet karşıtı grupların, yarın başkent Kahire’de büyük bir gösteri düzenleyerek “sivil itaatsizlik” çağrısında bulanacakları bildirildi. Lieberman’ın haritası Bu arada İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın, gelecekteki Filistin devletinin geçici sınırlarını çizen taslak bir harita hazırladığını bildirdi. Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat ise geçici sınırlar içindeki bir Filistin devletinin seçeneklerinden biri olmadığını bildirdi. Türkiye’nin tepkisi Türkiye’nin İsrail baskınıyla ilgili olarak kurduğu Ulusal Araştırma ve İnceleme Komisyonu, Turkel Komisyonu’nun raporunu “hay MARMARİS CUMOK ÇAĞRISI 24 OCAK 1993 YILINDA HAİN BİR PUSUDA KATLEDİLEN ATATÜRK DEVRİMLERİNİN YILMAZ SAVUNUCUSU KEMALİST GAZETEMİZ YAZARI ANMA Emekli Beden Eğitimi öğretmeni, Beykozlu, İlişkilerin normalleştirilmesi TürkiyeAB ilişkilerinde esas sorun, “ilişkilerin normalleştirilememesinden kaynaklanıyor”. Bu ne anlama geliyor, ilişkilerin normalleşmesi için neler yapılmalı? 1) AB’nin yetkili kurumları Türkiye’yi alacaklarını açıklamalılar ve makul bir üyelik tarihi vermeliler; 45 yıl gibi. 2) TürkiyeAB sürecinde AB tarafı, “Türkiye’ye, diğer adaylara uyguladığı yöntemi uygulamalı”. Bu konuda yeni düzenlemeler yapılmalı ve eski tek yanlı anlaşmalar değiştirilmeli. Kısacası, iki taraf da oyunu dürüst oynamalı. AB tarafının daha dürüst olduğuna inanıyorum.Berlin ve Paris’in yaptıkları açıklamalar, AB’nin gerçek Türkiye politikasının şifresini ortaya koyuyor. Demokratikleşmek ve çağdaşlaşmak isteyen bir Türkiye “mevcut AB sürecini” devam ettirirse; Demokrasiden uzaklaşır, Çağdaş değerlerden uzaklaşır, İnsanının siyasi, iktisadi ve kültürel değerlerini koruyamaz hale gelir. Bu nedenle bu köşede hep, “Avrupa’nın dediğini değil, yaptığını yapalım” tezini yıllardan beri savunuyorum. Bütün bunları başarabilmek için de her şeyden önce Türkiye’de katılımcı demokrasinin yerleştirilmesi gerekiyor. TürkiyeAB ilişkileri başka türlü normalleştirilemez. Hele, “her ne pahasına olursa olsun mevcut AB süreci devam etmeli demek, medeni nikâh oyunu ile kumalığı pekiştirmek” anlamına gelir. Bunu Türkiye’de her kesimin iyi görmesi gerekiyor. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali UĞUR MUMCU’YU ANIYORUZ BASIN AÇIKLAMASI TARİH: 24 OCAK 2011 PAZARTESİ SAAT: 13.00 YER: ATATÜRK ANIT MEYDANI CHP CUMOK ADD ÇYDD EĞİTİMİŞ MARMARİS İLÇE BAŞKANLIKLARI VE MARMARİS ŞUBE TEMSİLCİLİKLERİ İLETİŞİM: SAİT BALCI: 0532 514 85 94 DEVRİMCİ YURTSEVER HALKIMIZI BEKLİYORUZ R. Şahin Köktürk’ü ölümünün yıldönümünde, sevgi ve özlemle anıyoruz. Dostlarıyla 29 Ocak 2011 Cumartesi günü saat 11:30’da Beykoz Gazi Yunus Mezarlığı’nda buluşuyoruz. AİLESİ TC İZMİR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI www.cumokmarmaris.com DOSYA NO: 2010/11816. SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN; TAPU KAYDI: İzmir İli, Konak İlçesi, Salhane Mah. 115/465 pafta no, 6601 ada no, 12 parsel no, 14 cilt no, 1303 sahife no, 4/60 arsa paylı 1 kat 5 nolu bağımsız bölüm mesken İMAR DURUMU: Konak Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 27.07.2010 gün ve 15001 sayılı yazıları ile imar durumu, 6601 ada, 12 parsel encümenin 20.07.2006 gün ve 1776 sayılı kararı ile seçilen düzenleme sahası içinde kalmakta olup, çalışmalar neticeleninceye kadar imar durumu verilememektedir. İmar planında; KT1zemin + 1. kat tercihli ticaret, üst katlar konut bölgesinde kalmaktadır. Bitişik nizamda, Hmax=21.80m. Çatı katsız bina yüksekliğinde, 7 kattır. EVSAFI: Betonarme inşa edilmiş binanın 1. katında bulunan bağımsız bölüm, 3 oda, salon, mutfak, banyo, WC, 2 balkon, antre ve koridordan ibarettir. Net 103,00 m2 alana sahip bağımsız bölümde salon döşemesi ahşap parke, oda döşemeleri PVC (marley), WC döşemesi dökme mozaik, diğer mahallerin döşemeleri karo mozaik kaplı, banyo ve mutfak duvarları tavana, WC duvarları yarıya kadar beyaz fayans kaplı, diğer mahallerin duvarları sıvalı ve boyalıdır. 2 odasında suntadan yapılmış boyalı gardırop, mutfağında suntadan yapılmış boyalı asma ve banko altı dolapları, mermer bankosu, WC’de konsol lavabo ve klozet, banyosunda küvet, klozet ve konsol lavabo mevcuttur. Giriş kapısı, iç kapıları ile pencere doğramaları boyalı ahşap doğramadır. Merkezi sistem kaloriferli olan meskende bir odası ve mutfağı aydınlığa, salonu ve bir balkonu İzmir körfezine, 2 odası ve bir balkonu Mithatpaşa Caddesi’ne bakmaktadır. Binada asansör mevcuttur. Binanın bir cephesi Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na, diğer cephesi Mithatpaşa Caddesi’ne bakmaktadır. Bina konumu itibarı ile avantajlıdır. DEĞERİ: Paranın satın alma gücü ve serbest piyasa rayiçlerine göre toplam peşin değeri 200.000,00 TL’dir. SATIŞ ŞARTLARI: 1. Satış Tarih ve Saatleri: 04/03/2011 tarihinde saat: 14.30 14.40 saatleri arasında İZMİR 2. İCRA MÜDÜRLÜGÜ’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedel ile alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile taşınmazlar 14/03/2011 günü aynı yer ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartı ile muhammen bedelin % 40’ını bulunduğunda ihale olunur. 1 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pek akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para ile yapılır. Alıcıya istediğinde l0 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Resmi ihale damga resmi, KDV ve tapu harcının 1/2’si, gayrimenkulun tahliyeteslim masrafları alıcıya, tellaliye harcı ile tapu harcının 1/2’si ve taşınmazın ayninden doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 2 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile birlikte 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 3 Satış bedeli hemen veya verilen müddet içinde ödenmez ise İİK.nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 50 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmaksızın kendilerinden tahsil edilecektir. 4 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı önceden verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilecektir. 5 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin takibe ilişkin 2010/11816, dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları, yine tapu sicilinde taraf olup tebliğ edilemeyen ilgililere işbu ilanın İİK.nin 127. maddesi uyarınca tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleride dahilir. (Basın: 4604) Ahmedinejad: Henüz umut var Dış Haberler Servisi İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin nükleer programıyla ilgili olarak İstanbul’da BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ile Almanya’nın oluşturduğu “5 artı 1” ülkeleriyle yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmamasının ardından, müzakerelerin devam ettirilmesinden yana olduğunu bildirdi. Ahmedinejad, karşı tarafın “saygı, adalet ve kanun çerçevesinde hareket etmesi halinde” yapılacak yeni görüşmelerden iyi bir sonuç çıkacağından umutlu olduğunu söyledi. C MY B C MY B