18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2011 PAZARTESİ SÖYLEŞİ CUMHURİYET SAYFA 11 KAGİDER’in kurucu üyesi Nur Ger, kadınların istihdamı önündeki en önemli soruna ve çözüme dikkat çekti: Doğru kreş sistemi şart ÖZLEM YÜZAK Nur Ger başarılı bir iş kadını... Kamuoyu kendisini yıllar önce Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin başkanı olarak tanıdı. Gümrük Birliği sürecinde Türk tekstil sektörünün güçlenmesinde önemli katkıları oldu. Kendisi de yıllar önce kurduğu konfeksiyon firması Suteks’te vizyoner politikaları ile şirketini hem tamamen ihracat odaklı hale getirdi hem de çalışanlarını kâra ortak ederek önemli bir değişime de öncülük etmiş oldu. Tüm bu süreçlerde Türkiye’de iş yaşamında kadınların sorunları ile de yakından ilgilenen bir isim Nur Ger. KAGİDER’in kurucu üyesi. Şimdi de başkanlığa adaylığını açıkladı. Aynı zamanda TÜSİAD’ın KadınErkek Eşitliği Komisyonu’nun başkanlığını da yürütüyor. “Türkiye ne yazık ki kadınerkek eşitliğinde 136 ülke arasında 124’üncü sırada ve daha da acısı bu tablo son 10 yıldır değişmiyor. Dünyanın 16. büyük ekonomisiyiz. 10’unculuğa yükselme hedefini koydu. Nasıl enflasyonu yüzde 80’lerden yüzde 8’lere düşürme kararlılığı gösterilip gerçekleştirildi ise kadınerkek eşitsizliğinde de bu utanç tablosu artık ortadan kaldırılmalı” diyen Nur Ger, TÜSİAD olarak da bu durumun değişmesi için rapor ve filmler hazırlayarak etkin bir politikanın yol haritasını çizdiklerini söyledi. Nur Ger ile Türkiye’de kadının çalışma yaşamındaki sorunlarını ve bunların çözümü için neler yapılması gerektiğini konuştuk. PORTRE 1956 doğumlu olan Nur Ger Galatasaray Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını yine aynı üniversitede Ekonomi ve Uluslararası Dış İlişkiler alanında yaptı. 1986 yılında kızı Su’nun adını verdiği tekstil firması Suteks’i kurdu. Sivil toplum kuruluşlarında hayli aktif olan Nur Ger, TESEV, KADER ve KAGİDER’in kurucu üyelerinden. 19941996 döneminde Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin başkanlığını yaptı. 2002 seçimlerinde CHP’nin milletvekili adayı oldu. Ancak seçim bölgesinde listede alt sıralarda gösterildiği için seçilemedi. Son bir yıldır TÜSİAD KadınErkek Eşitliği Komisyonu’nun başkanlığını yürütüyor. Didim cinayetine protesto İstanbul Haber Servisi Aydın’ın Didim beldesinde Mustafa Batuhan Özbilen’in (16) bıçaklanarak öldürülmesi, ailesi, yakınları ve öğrenci arkadaşları tarafından dün Galatasaray Lisesi önünden Taksim Cumhuriyet Anıtı’na yapılan yürüyüşle protesto edildi. Anne Belgin Özbilen, “Oğlum bıçaklanırken yanında 15 kişi vardı. Bu çete işi ama bir kişi tutuklandı” diye feryat etti. Bir barda barmenlik yapan Özbilen 15 Ocak günü sokak ortasında çıkan ve 16 kişinin karıştığı bir kavgada bıçaklanarak öldürülmüştü. Şarköy’de iki kişi öldürüldü TEKİRDAĞ (AA) Şarköy’de devriye görevi yapan ilçe emniyet müdürlüğü ekipleri, İstiklal Mahallesi’nde bıçakla ağır yaralanmış 2 kişiye rastladı. Yaralılar Kubilay Deveci (22) ve Orkun Daştan (22), hastaneye yetiştirilmeye çalışılırken yolda yaşamlarını yitirdi. Polis cinayetle ilgili olarak D.T’yi gözaltına alırken zanlı, Daştan ve Deveci’yi bıçakladığını itiraf etti. E milli politika olarak alır ve her alanda buraya odaklanırsak başarmamamız için bir neden yok. Örneğin İspanya AB üyeliğine geçtikten sonra 1980’lerde kadın istihdamındaki yetersizliğinden çok utanmış ve 10 yıl içinde sorunu çözmüş. Biz de sorunu net ortaya koyarsak çözümü de daha rahat buluruz. ğitimden sağlığa, iş yaşamından siyasete kadar her alanda bir erkeğe tanınan imkânlarla bir kadına tanınanlar karşılaştırıldığında ortaya çıkan parametre Türkiye’de 1 erkek =0.56 kadın. Diğer deyişle kadının erkeklere tanınan haklara tüm alanlarda erişme şansı iki misli eksik... Ve en acısı 10 yıldır değişmiyor bu rakam. önemli bir faktör... Tabii zaten eşitsizlikteki en önemli göstergelerden biri eğitim. Üstelik bu sadece kadının değil, tüm toplumun sorunu. Herkesi bir anda lise ya da üniversite mezunu yapamayacağınıza, üstelik yapsanız bile orada bile ciddi işsizlik olduğuna göre ilk aşamada en hızlı çözüm yolu ise meslek içi eğitim. Bunun da ulusal bir politika olarak ele alınması ve kadınlarla ilgili alanlarda nitelikli bir meslek içi eğitime öncelik verilmesi gerekmekte. Üç öğretmenin acı sonu SİNOP (Cumhuriyet) Sinop’un Ayancık ilçesinde sahildeki Çamurca mevkiine gezmeye giden Ayancık Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Özgür Boyar (36), Kız Teknik ve Meslek Lisesi Bilişim ve Teknolojileri Öğretmeni İlkay Karabal (30) ve Mesleki Eğitim Merkezi’nde Türkçe öğretmenliği yapan Celalettin Özcanlı (28), sürücü Boyar’ın hâkimiyetini kaybetmesi üzerine yaklaşık 30 metre yükseklikten denize uçtu. Özgür Boyar’ın eşi Özlem Boyar’ın ihbarı üzerine bölgeye giden polis ve kurtarma ekipleri, yaptıkları aramada üç öğretlmenin cansız bedenlerine ulaştı. ‘Toplumsal rol görevler’ O zaman önce sorunu açıkça ortaya koyalım. Kısaca özetlerseniz nedir Türkiye’de çalışma hayatında kadının önüne çıkan engeller? İçlerinde en önemlisi kadının çocuk ve yaşlı bakımından sorumlu tutulması ve bunun kadının asli görevi olarak görülmesi... Oysa çocuk bakımı yalnız kadının sorunu değil. Kaldı ki çocuklarımız sorun değil. Onlar bu ülkenin geleceği... Analık duygusu son derece yüce bir duygu, buna saygı göstererek ve bu duyguyu zedelemeden çalışma hayatının içine sokacak mekanizma yaratılmalı. Çalışan kadın anne olması ile birlikte 2 temel sorun yaşar; biri doğumdan sonraki süreç, diğeri ise okul öncesi eğitim. Bunları düzenleyecek “Aile ve iş yaşamını uzlaştırma politikaları” vardır. Bu politikayı uygulayan İspanya, Meksika Güney Kore gibi ülkeler kadın istihdamını kısa sürede arttırmayı başardılar. Burada ‘Duyarlılık yaratacağız’ Söyleşiye son dönemde yakından ilgilendiğiniz “Çalışma hayatında kadının sorunları” ile başlayalım isterseniz. TÜSİAD’ın 40. Yıl etkinliklerine bu tema ile başlaması da ayrıca kamuoyuna ve siyasilere önemli bir mesaj. Komisyon başkanı olarak bundan sonraki süreçte neleri hedefliyorsunuz? Şu andaki önceliğimiz, hazırladığımız filmi 40’ar saniyelik sürelerde 8 Mart’a kadar televizyon kanallarında yayımlatarak bu konuda toplumsal bir duyarlılık yaratmak. Tabii bu arada diğer kadın kuruluşlarının da katılımı ile konuyu gündemde tutacağız. Aslında bu ülkede sorunun özü; kadınların haklarını kazanamamaları değil bu hakların yaşama geçememesi... Cumhuriyetin ilk dönemlerinden itibaren kadına verilen haklar o yıllarda birçok gelişmiş ülke kadınına tanınmamıştı bile. Bizim sorunumuz yasada değil uygulamada ve daha da önemlisi zihniyette. Bugün kadının toplumsal konumunu dünya ile karşılaştırdığımızda ortaya çıkan tablo acı. Global Compact’ın her yıl yaptığı değerlendirmeyi ele alalım. Global Compact, “Eğitimden sağlığa, iş yaşamına, ekonomiden siyasete kadar her alanda bir erkeğe tanınan imkânlarla bir kadına tanınan imkânlar arasındaki fark nedir?” sorusunun yanıtını arıyor ve diğer ülkelerle karşılaştırmalı olarak ortaya koyuyor. Örneğin bir toplumda erkeklerin tamamı okuma yazma biliyor ama kadınların yüzde 80’i biliyorsa buna 0.2 diyorlar. Tüm alanlardaki verileri böyle koyduğunuz zaman ortaya çıkan parametre Türkiye’de 1 erkek=0.56 kadın. Yani iki kadın bir erkek demek ya da diğer deyişle kadının erkeklere tanınan haklara tüm alanlarda erişme şansı iki misli eksik... Ve en acısı 10 yıldır değişmiyor bu rakam. Global Compact’in endeksleri bunlar.... Eğer enflasyon yüzde 80’lerden yüzde 8’lere çekilebilmişse ve bunu 10 yıl içinde yapabilmişsek neden bu 1=0.56’yı 10 yıl içinde 0.8’e çıkarmayalım ki? Bunu bir doğru bir kreş sisteminin yaşama geçirilmesi sorunu büyük ölçüde çözer. Nasıl bir sistem öneriyorsunuz? Türkiye’de kadınların yüzde 27.7’si çalışıyor, onların da yüzde 12’si çocuklarını kreşe verebiliyor. Ayrıca kreşler hem sayıca yetersiz, birçoğunun ne kadar kaliteli olduğu tartışılır ve daha da önemlisi düşük gelirli işlerde çalışan kadınların kreş için ayırabilecek bir parasal kaynakları da yok. Bu yüzden bu başlı başına ele alınmalı. Biz çocuklar için kreş ve gündüz bakım evinin bir dönem nasıl turizmde, sağlıkta, eğitimde yapıldı ise yatırım teşvik kapsamına alınmasını öneriyoruz. Vergiden muaf tutulacak ve özendirilecek bu yatırımlarla, eğitim ve sertifikasyon programları ile hem kreş sayısı hem kalite artacak hem de burada çalışacak olanların önemli bir kısmı kadın olacağı için kadın istihdamının artmasında da katkıda bulunacaktır. Bir de Almanya’da yaygın olarak uygulanan gündelik anne projesi gündeme getirilebilir. Orada her mahallede ya da sitede belli bir eğitimden geçmiş sertifikalı kadınlar kendi evlerinde çocuk bakabiliyor. Bu ve benzeri sistemler rahatlıkla oluşturulabilir. Çocuk bakımı önemli, ancak kreş sorununu çözseniz bile tek başına kadın istindamını arttırmaya ve kadını çalışma yaşamının içine sokmaya yetmiyor. Kadının eğitimli olması da son derece Bağış’ın ‘affetme koşulu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ankara Üniversitesi’ni ziyaret ettiği sırada kendisine yumurta attığı gerekçesiyle hakkında dava açılan Nihal Çarıkçı adlı öğrenciyi affedebilmesi için önce bu kişinin hatasını kabul etmesi gerektiğini söyledi. Bağış, “Hatalar kabul edilmezse, Allah korusun Türkiye kadınbudu köfteye döner, her tarafımız yumurtaya bulanır” dedi. ‘Güvenceli esnek çalışma’ Çocuk bakımı ve kadının eğitimi... Peki bunu izleyen bir diğer önemli sorun ne? Esnek çalışma. Ama bu işverenin istediği gibi çalışanı sömürdüğü bir sistem olmamalı. Güvenceli esnek çalışmadan bahsediyorum ben. Kadının iş yaşamının içine girebilmesi için önemli bir ilaç esnek çalışma. Bugün Hollanda’da insanların yüzde 80’i bu şekilde istihdam ediliyor. Önümüzdeki dönem milletvekili seçimleri var. Siz TÜSİAD KadınErkek Eşitliği Komisyonu olarak “siyasette kadın” sayısının arttırılması konusunda da çalışmalar yapacak mısınız? Bu konuda diğer kadın örgütleri ile de işbirliği yaparak bunu bir toplumsal seferberliğe dönüştürmek arzusundayız. Büyükçekmece’de kaza: 2 ölü İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükçekmece’de Silivri yönüne giden Serkan Yüksel (31) idaresindeki otomobil, Kumburgaz İETT Kampı yakınlarında sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi üzerine park halindeki Adnan Irmak’a ait otomobile çarptıktan sonra devrildi. Sürücü Yüksel ile aynı araçta bulunan ve üzerinden kimlik çıkmayan bir kadın öldü. ‘Ben adam öldürdüm’ deyip kaçtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tandoğan’da alkol alan iki arkadaş, daha sonra tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Abdullah İvediklioğlu (40) bıçak darbeleriyle yaralandı. Karnından ve kalbinden yaralanan İvediklioğlu yaşamını yitirdi. Aynı sokakta bulunan Deniz Taksi durağındaki sürücüler, olaydan hemen sonra 16 yaşlarında bir kişinin durağa gelerek “Babama sövdü öldürdüm, ben adam öldürdüm” diyerek kaçtığını söyledi. Çalışanlarımız kâra ortak Kurucu ortağı alışma yaşamında kadının yolunun olduğunuz Suteks’te açılması için üzerinde yoğunlaşılması ilginç bir yapılanmanız gereken 3 önemli alan var: Kreş sisteminin var. Biraz bahseder misiniz? yaygınlaştırılması, kadına yönelik mesleki Biz 1986 yılında eğitimin güçlendirilmesi ve güvenceli esnek kurduk Suteks’i, 1997’ye istihdam modelinin yaşama geçirilmesi. kadar seri üretim üzerine yoğunlaşmıştık. Gümrük gelişime kadar... Çalışanlarımız kâra Birliği sonrası tarzımızı değiştirdik, ortaktır ve kararlar beraber alınır. tamamen ihracat odaklı, özel imalat Özellikle kumaşta ArGe’ye önem üzerine yoğunlaştık. Ağırlıklı olarak veriyoruz. Niş ürünlere yoğunlaştık. Hollanda’ya kadın konfeksiyon ihracatı Bizde uzun süre çalışmış ve kurum yapıyoruz. Şirketimizin önemli bir kültürünü almış olan kimi arkadaşlarımız özelliği insan odaklı olması. 50 şirketten ayrıldıktan sonra kendi işlerini çalışanımız var. Bizde yılda 70 kurdular. Ağırlıklı olarak onlara fason adam/saat eğitim vardır. İngilizceden üretim yaptırıyoruz. bilgisayara, mesleki eğitimden kişisel 37 yıl sonra kucaklaştılar İstanbul Haber Servisi Kıbrıs Barış Harekâtı’nın ikinci bölümünü haber yapmak için gittikleri Lefkoşa Haspolat yakınlarında esir düşen 10 Türk gazeteciden biri olan Mete Akyol ile onları tutulacakları yere götürmekle görevli olan Rum subayı Takis Çagaris 37 yıl sonra İstanbul’da dostça kucaklaştı. THY’ye ait uçakla Atina üzerinden İstanbul’a eşi Rozita ile birlikte gelen Çagaris’i, Atatürk Havalimanı’nda Akyol ve eşi çiçekle karşıladı. Akyol, “Çagaris’in şahsında bir düşman subayını değil dost tanıdım” dedi. Ç Beş buçuk kilo eroinle yakalandı İstanbul Haber Servisi İstanbul polisinin özel eğitimli köpeklerle Atatürk Havalimanı’nda yaptığı kontrollerde, Türk asıllı İsviçre vatandaşı Necip Ö. (45), 5 kilo 600 gram eroin ile yurtdışına çıkmak isterken yakalandı. Ö’nün kumar borcu nedeniyle uyuşturucu kuryeliği yaptığını itiraf ettiği kaydedildi. Necip Ö. tutuklandı. TC SİNCAN 1 İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI 2010/1306 tal Bir ipotek borcundan dolayı satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi önemli özellikleri TAŞINMAZLARIN TAPU KAYDI: 1. PARÇA: Ankara ili, Sincan ilçesi, Sincan Mah 42 ada 2 parselde kayıtlı 12 nolu dükkân vasıflı taşınmaz (Sincan Mareşal Çakmak Mah. Secaat Sk. 24 nolu yıldırım apt zemin kat (12) zeminde 24/A nolu dükkân) 2. PARÇA: Ankara ili Sincan ilçesi Sincan Mah 42 ada 2 parselde kayıtlı 13 nolu dükkân vasıflı taşınmaz (Sincan Mareşal Çakmak Mah. Secaat sk. 24 nolu Yıldırım Apt. zemin kat(13) zeminde 24/B nolu dükkân) TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU: 1. PARÇA: Dükkânın yerleri mozaik yer döşeme, duvarlar alçı sıvalı ıslak hacimler fayans kaplıdır. Dükkânın kapı ve pencereleri renkli demir doğramadır. Dükkânın arka bölümünde WC ve mutfak alanı vardır. Elektrik ve suyu vardır kaloriferli sistemle ısıtılmaktadır. Dükkân 31,50 m2’dir. İMAR DURUMU: Dosyada mevcuttur... TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU: 2. PARÇA: Dükkânın duvarları alçı sıvalı kartonpiyerli yerler ve ıslak hacimler fayans kaplıdır. Dükkânın kapı ve pencereleri renkli demir doğramadır: dükkânda arka bölümde dinlenme alanı, wc, mutfak, depo vardır. Elektrik ve suyu vardır kaloriferli sistemle ısıtılmaktadır. Keşif tarihinde eczane olarak faaliyet göstermektedir. Dükkân 56,00 m2’dir. İMAR DURUMU: Dosyada mevcuttur, 1. PARÇA: MUAMMEM DEĞERİ: 42 ada 2 parsel 12 nolu dükkân: 140.000,00 TL KDV %18 2. PARÇA: MUAMMEM DEĞERİ: 42 ada 2 parsel 13 nolu dükkân: 190.000,00 TL KDV %18 1.SATIŞ GÜNÜ SATIŞ SAATİ 2.SATIŞ GÜNÜ SATIŞ SAATİ 1. PARÇA 11/03/2011 09.45 09.50 21/03/2011 09.4509.50 2. PARÇA 11/03/2011 10.0010.05 21/03/2011 10.0010.05 SATIŞ ŞARTLARI: 1. Yukarıda özellikleri yazılı taşınmazlar açık artırma ile Sincan 1. İcra Müdürlüğü odasında 11/03/2011 günü: 09.4510.05 saatleri arasında satılarak paraya çevrilecektir. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla 21/03/2011 günü aynı yerde ve aynı saatlerde açık artırmaya çıkartılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir 2. Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Satış bedeli üzerinden KDV, ihale damga resmi, alıcı adına tahakkuk edecek 14 oranındaki tapu harcı ve tahliye ve teslim masrafları satın alana ait olacaktır. Taşınmazın aynından doğan birikmiş emlak vergi borçları ile tellaliye harcı ve satıcı adına tahakkuk edecek 14 oranındaki tapu satış harçları satış bedelinden ödenir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililer (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4. İhaleye katılıp ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve tüm zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş, münderecatını kabul etmiş sayılacakları başka bilgi almak isteyenlerin 2010/1306 tal. sayılı dosya numarası ile müracaat etmeleri, taşınmazın sicilinde mevcut ilgili konumundaki hissedarlara tespit edilen adreslerine genel hükümlere göre teb ligat yapılamaması halinde İİK’nin 127. maddesi gereğince ilanın gazetede yayımı ile ilgililere tebliğ edilmiş sayılacağı satış ilanın ilanen tebliğine karar verildiği hususu ilan olunur. 10/01/2011 (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 4634) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle