Katalog

18 OCAK 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 11 WikiLeaks belgelerine göre, İncirlik Üssü CIA’nın ‘terör zanlılarını’ sorgulama operasyonuna açıldı SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ‘Gizli uçuşa AKP desteği’ OSMAN ÇUTSAY ‘Yasemin Devrimi’ ve Ordu “Güvenlik güçleri ve ordunun bir bölümünü yanlarına almazlarsa hiçbir şansları olmaz..” demişti; “İran Baharı”nın hüsranla sonuçlanacağını ilk günden iddia eden bir İranlı dost: “Humeyni Devrimi de şunu unutmayalım ki ordu ve polisin, halkın yanına geçmesiyle gerçekleşmişti. İran’ın Yeşil hareketinin bugün bu imkânı yok. Güvenlik güçleri çünkü Ahmedinejad rejimiyle iç içe… Ortadoğu’da tabandan gelen sokak hareketiyle ‘devrim yapmak’ olanaksızdır. Bu ülkelerde muhalefet çünkü örgütlü değil!” Bin Ali’nin kaçışı ardından, İranlı dostun sözleri aklıma geldi: “Vay anasına!” dedim: “İranlıların yapamadığını, Tunuslular becermiş olabilir mi?” “Yasemin Devrimi” başlıklı ilk yazımda bu yüzden, “Bu spontan bir halk hareketi mi? Arkasında kim/kimler var? Ordu mu? Ordunun dış destekçileri varsa kim/kimler?” (16 Ocak, Sağnak) sorularını sormuştum. ROMA (AA) Milano Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘fuhuş ve görevi kötüye kullanma’ iddiasıyla açtığı soruşturma kapsamında, Temsilciler Meclisi’nden İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin evini aramak için yetki istedi. Temsilciler Meclisi’nin internet sayfasında da yayımlanan fezlekede, geçen yıl henüz 17 yaşında iken Berlusconi’nin evindeki partilere katılan Faslı Kerime el Mahruk’un ve diğer genç kızların ifadelerinin ve evlerinde yapılan aramaların, başbakanın fuhuş yaptığını kanıtladığı da iddia edildi. Soruşturma dosyasında, Berlusconi’nin özel villasının kadın konuklar tarafından “fuhuşhane” olarak nitelenmesi dikkat çekti. Berlusconi’nin evi için arama izni istendi FRANKFURT Türkiye’nin, 20022006 yılları arasında Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) “terör zanlısı” taşıdığı işkence uçaklarına “hizmet verdiği” ortaya çıktı. WikiLeaks belgelerine göre hazırlanan ve Alman Die Welt gazetesinde yayımlanan bir haberde, dönemin Dışişleri Bakanı ve günümüzün Cumhur başkanı Abdullah Gül’ün de yalanlamasına rağmen büyük tepkiyle karşılanan “hukuk dışı insan taşımacılığına” Ankara’nın İncirlik Üssü üzerinden destek verdiği belirtildi. Dönemin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan’ın, 2006 yılında bu tür uçuşlarda Türkiye’nin hiçbir payı olmadığını bildirerek “yalan söylediği” de vurgulandı. CIA tarafından “terör zanlılarını” taşıyan 24 uçağın İncirlik’e iniş yaptı ğı kaydedilen haberde, dönemin Ankara’daki ABD Büyükelçisi Ross Wilson’ın 8 Haziran 2006 tarihinde bugünün ABD Hava Kuvvetleri Komutanı olan Norton A. Schwartz’a gönderilmesi için hazırladığı sanılan raporun ayrıntıları verildi. ‘AKP açığa çıkarmadı’ Buna göre Wilson, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, İncirlik Hava Üssü’nün, 2002 yılından itibaren tutuklu nakillerinde yakıt ikmali için Amerikan uçaklarınca kullanılmasına izin verdiğini, bu izni 2006 Şubatı’nda da iptal ettiğini bildirdi. Die Welt gazetesi bu iznin “ordu” tarafından verilmiş olmasına dikkat çekti, ancak 2006’da AKP hükümetince kamuoyuna açıkça yalan söylendiğini savundu. Merkez sağ eğilimli gazeteye göre, AKP hükümeti iktidara gelmeden önce başlayan bir “uygulamayı” sürdürmüş, olayı açığa çıkarmayı düşünmemişti. 7 Haziran 2006’da Avrupa Konseyi gizli CIA uçuşlarıyla ilgili olarak “Terör zanlıları”nı taşıyan 24 uçağın İncirlik’e iniş yaptığı bildirildi. bulgularını açıklamış, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 14 ülkeyi bu operasyonlarda CIA’nın suç ortağı olmakla suçlamıştı. Uluslararası Af Örgütü, uçuşlar sırasında işkence yapıldığını da ileri sürmüştü. Die Welt, ayrıntılı haberinde, General Schwartz’ın Ankara ziyaretinin başladığı gün Türk hükümetinin bir açıklama yaparak bu iddiaları yalanladığını hatırlattı. Gazete, Tan’ın, “doğru olmayan bir şey ifade etmeksizin yalan söyleme sanatının” bir örneğini verdiğine de dikkat çekti. İncirlik Hava Üssü’nde Türk hükümetinin bilgisi dışında bir şeylerin olamayacağının altını çizen Die Welt, WikiLeaks’in bu belgesiyle Türk politikasında yeni patlamaların ortaya çıkacağını vurguladı. Gazete haberinde, “Yüksek sesle Müslüman kardeşlerine karşı Amerikan gaddarlıklarını teşhir edip duran İslami damgalı hükümet partisi, gerçekte Müslüman kardeşlerinin işkence hapishanelerine taşınması için CIA’yae yardımcı mı oluyordu” diye sordu. Bin Ali’ye general ‘Sen bittin’ dedi! Yanıtlar şimdi ortaya çıkıyor. Dün El Pais’te yer alan bir haberin başlığı şöyleydi: “Ordu, Bin Ali’nin düşmesine müsaade etti!” Haber şöyle devam ediyordu: “Genelkurmay Başkanı, Bin Ali’ye ‘Sen bittin!’ dedi...” Tunus’ta büyükelçilik ve ülkesi Fransa’da genelkurmay başkanlığı yapmış olan Amiral Jacques Lanxade’ın verdiği bilgiler doğrultusunda, “Genelkurmay Başkanı Reşit Ammar, (devlet başkanının ülkeyi terk etmesinden iki gün önce) ‘göstericilere ateş açma emrine’ itaat etmeyeceğini söyleyerek istifa etti. İstifa ederken, Bin Ali’ye ‘Senin işin bitti!’ dedi. Bin Ali kaçınca, Ammar göreve iade edildi” deniyor. Tunus’ta istihbarat imkânları çok geniş olan eski sömürge gücü Fransa’nın kaynakları, bu nedenle şimdi; “Bin Ali yalnız sokağın gücüyle düşmedi” diyor: “Tunus’ta ordu, devlet başkanının düşmesine izin verdi!” Silahlı kuvvetler diğer deyişle; tabandan gelen direnişin gücünün işaretini alır almaz, Tunus’ta “Cumhurbaşkanının” koltuğunu.. bir “tık” hareketiyle, altından çekivermiş! Bu inisiyatif öncesinde; Tunus’ta ABD büyükelçiliği ile temasa geçmiş ve ABD yetkililerinden, “(Bin Ali adına) baskıya başvurmamaları” yolunda telkin almışlar! Generallerin “büyükelçilik mensuplarıyla” temas kurmalarından bir önceki fasılda… Washington’da ABD Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Tunus Büyükelçisi Muhammed Salah Tekaya’ya da 6 Ocak’ta “zılgıt geçilmiş!” Bunlar bir hayli zihin açıcı bilgiler… Bu “zihin açıcı bilgilere” yer veren tek yayın organı “El Pais” değil. “La Stampa” misal! Bin Ali’nin düşmesinden tam iki gün önce ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Katar’da; “Bu coğrafya farklı şekillerde çok fazla yerde çöküyor! (Tunus isyanını fitilleyen!) Gençlere umut sunmayan ve yolsuzlukla mücadele etmeyen rejimlerle yeni Ortadoğu’yu şekillendirmek mümkün değil!” çıkışını yaptığını bildiriyor. İSRAİL HÜKÜMETİ SALLANIYOR Hesap bilgileri Assange’da Dış Haberler Servisi Avrupa ve ABD’deki bankacılık sistemlerinın dışında kurulan ve offshore olarak da anılan sistemin eski bir çalışanı, 40 politikacının hesap ayrıntılarını da içerdiğini söylediği bir CD’yi WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’a teslim etti. Julius Baer Bankası’nın bir çalışanı olan ve bilgileri çaldığı için hakkında dava açılan Rudolf Elmer, Cayman Adaları’ndaki hesap organizasyonunun direktörlüğünü yapıyordu. Barak yeni parti kurdu Dış Haberler Servisi İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, dün başkanı olduğu İşçi Partisi’nin liderliğini bırakarak İsrail parlamentosunda (Knesset) yeni bir grup kurarken, İşçi Partili 4 bakan istifa etti. Barak, istifa gerekçesi olarak “bitmek bilmeyen parti içi çekişmeleri” gösterdi. Ehud Barak’ın, İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Matan Vilnai, koalisyonda Tarım Bakanlığı’nı yürüten Şalom Simhon, Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakan Yardımcısı Ori Noked ve milletvekili Eynat Wilf ile birlikte hareket ettiği belirtiliyor. “Atzmaut” (Bağımsızlık) adı verilen yeni oluşumun “merkezi, Siyonist ve demokratik” değerlere sahip olacağı belirtiliyor. Barak’la ters düştükleri için istifa eden isimler ise Sosyal İşler Bakanı Isaac Herzog, Azınlık Bakanı Avişay Braverman ve Ticaret, Sanayi ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben Eliezer. Ben Eliezer Türkiye’ye en yakın İsrailli bakanlardan biri olarak görülüyordu. Koalisyonun üçüncü büyük partisi olan İşçi partisi, 120 üyeli İsrail parlamentosunda 13 üyeye sahip ve 5 bakanlığı bulunuyor. BaşbakanHavaalaErdoğan’ı, Şam nı’nda Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad karşıladı. Daha sonra bir araya gelen Esad, Erdoğan ve Katar Emiri, Lübnan krizinin çözümü için Suriye ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğuna destek verdiklerini duyurdular. (Fotoğraf: AA) Sarkisyan Rum kesimindeydi Şam’da Lübnan mesaisi Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan’daki hükümet krizini görüşmek üzere Suriye’nin başkenti Şam’da üçlü zirveye katılırken, görüşmelerden çıkacak sonucu beklemek amacıyla Lübnan’da hükümet kurma çalışmaları ertelendi. Erdoğan, Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife el Tani ile birlikte üçlü zirvede Lübnan’daki hükümet krizini ele aldılar ve Suriye ile Suudi Arabistan’ın arabuluculuğuna destek verdiler. Üçlü zirve öncesinde Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman’ın dün başlatmayı planladığı hükümet kurma çalışmalarının önümüzdeki pazartesi gününe ertelendiği açıklandı. LEFKOŞA (AA) Kıbrıs Rum kesimini ziyaret eden Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, “Türkiye, geçmişi ile barışmadan ve komşularıyla yapıcı ilişkiler geliştirmeden AB’ye üye olamaz” dedi. Sarkisyan’la görüşen Rum kesimi lideri Dimitri Hristofyas ise Yukarı Karabağ sorununda Ermenistan’ı desteklediklerini söyledi. Davutoğlu Lübnan yolcusu Öte yandan Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Macaristan ziyaretini iptal eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğ lu Lübnan’daki siyasi krizin çözümü için temaslarda bulunmak üzere bugün Lübnan’a gidecek. Lübnan’da Hizbullah yanlısı 11 bakanın istifasıyla hükümet düşmüştü. İstifaların, eski Başbakan Refik Hariri’nin suikast sonucu öldürülmesini soruşturan BM soruşturma komisyonunun çalışmalarıyla ilgili olduğu belirtiliyor. Hizbullah, komisyonun çalışmalarına değil sadece soruşturmanın politize edilmesine karşı çıktığını savunuyor. ‘Olayın dinamiği askeri darbe gibi!’ Sicilya’nın karşı kıyısındaki Tunus’la, Fransa gibi çok yakın ilişkiler içinde olan Çizme’nin etkili yayın organı “Corriere della Sera” da; “Olan bitenin, askeri ve silahlı aparatlar arasında bir ‘hesaplaşma’ izlenimi verdiğini” (17 Ocak) belirterek şunu ilave ediyor: “Olayın dinamiği esasen bir askeri darbe. Halk ayaklanması, rejimin meşruiyetini yok etti. Ordu ne var ki Bin Ali’yi terk etmese, ayaklanma; devlet başkanını yerinden etmeye yetecek bir devinim yaratmazdı. Ordu; halihazırda, geçiş dönemindeki belirleyici güç!” Tunus ordusu, geleneksel olarak “siyasete karışmak eğiliminde” bir güç olarak tanınmıyor… Buna karşın; askeri güçlerin, Bin Ali ile gizliaçık sürtüşme yaşadığı ortaya çıkıyor. Tunus devlet başkanı; ülkenin silahlı güçleri yanında büyük kaynaklar aktararak “cumhurbaşkanlığı muhafızlığı” adıyla kendi milis güçlerini yaratmış. Ve ulusun ordusu karşısında (denge kurmak hesabına!) polise nüfuz etmiş… On milyon nüfuslu bir ülke olan Tunus’un ordusu, 35 bin askerden oluşuyor. Bunun 27 binini, genelkurmay başkanını çıkartan kara kuvvetleri teşkil ediyor. Devrik başkan Bin Ali, bu güç karşısında “7 bin kişilik” bir “milis kuvveti” yaratmış. Buna ilaveten 160 bin üyesi olan polise kısmen! nüfuz etmiş. Toplam rakamlar, ordudan yana. Ancak, Bin Ali milisleri, orduya göre çok daha etkili ve ileri teknolojilerle donatılmış. Tunus sokaklarında halen devam etmekte olan çatışmalar, isyancı halka arka çıkan devletin ordusu ile “Bin Ali’ci milisler” ve “polis” arasında sürüyor. “El Pais” ve “Corriere della Sera”, arka planda ilaveten 9 yıl öncesine giden Bin Ali karşıtı bir “darbe planından” bahsediyor. Bin Ali’ye karşı darbe hazırlığında olan dönemin Genelkurmay Başkanı Abdülaziz Skik ile birlikte 11 ordu mensubunun seyahat ettiği bir helikopter, 2002’de Bin Ali yanlısı “derin güçler” tarafından düşürülmüş… Tunus ordusuyla devlet başkanı arasında o günden bu yana bir “kan davası” baş göstermiş. “Yasemin Devrimi” çok romantik bir slogan. Ama arkada bir de bu hikâyeler var. [email protected] T.C. İZMİR 11. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/11726 E. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adeti, önemli özellikleri: Taşınmaz; İzmir Bornova Tapu Sicil Müdürlüğüne kayıtlı, İzmir İli, Bornova İlçesi, 14559 Parsel, Çamdibi Mahallesi, Mesken Niteliğinde, 16 nolu Bağımsız Bölümün 1/2 hissesi. Taşınmaz, İzmir ili, Bornova İlçesi, Çamdibi Mahallesi, 5351/1 Sk. No:57 K:3 D:16 adresindedir.Taşınmaz, orta ve dar gelirli kişilerin bulunduğu mevkide olup alt yapı ve belediye hizmetleri vardır. Taşınmaz üzerinde 4 katlı B.A bina vardır. Asansör ve kalorifer yoktur. Daire 70 m2 faydalı alanlı olup, 2 oda, salon, hol, mutfak, banyo, wc ve 1 balkondan ibarettir. Duvar sıvalı badanalı, yerler seramik ve laminat kaplı, dış doğramaları pvc, iç doğramaları yağlı boyalı ağaçtır. Giriş kapısı çeliktir. Mutfak banyo ve dolapları vardır. Banyoda duş teknesi, lavabo ve ısıtıcı vardır. Wc de hela taşı vardır, ıslak hacimlerin duvarları fayans kaplıdır. Elektrik ve suyu vardır. %10 yıpranması vardır. Bitişik nizamda 4 kata imarlıdır. %50 (1/2) hissesi borçluya ait taşınmazın muhammen bedeli 35.000,00 TL.dır. Satış şartları: 1 Birinci Satış 01.03.2011 Salı günü saat 13:30 13:40 saatleri arası İzmir 11. İcra Müdürlüğü Salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 11.03.2011 Cuma günü 13:30 13:40 saatleri arası İzmir 11. İcra Müdürlüğü Salonunda ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40 ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (**) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2010/11726 E. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. (2004 S. K. m. 126) (**) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 2860) VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı Sahibi Değerli Arkadaşımız ÖZCAN GENÇ 16 Ocak 2011 Pazar günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Genç’in cenazesi 17 Ocak 2011 Pazartesi günü ikindi namazının ardından Eyüp Sultan Camii’nden alınarak Eyüp Sultan Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Genç’i sevgi ve saygıyla anarken ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ Eski diktatör Haiti’ye döndü Dış Haberler Servisi Haiti’nin 1986’da protestolar sonucu görevinden uzaklaştırılan ve Fransa’da sürgün hayatı yaşayan eski diktatörü JeanClaude Duvalier 25 yıl sonra ülkesine döndü. 19711986 yılları arasında Haiti’yi yöneten Duvalier’i, havaalanında taraftarları tezahüratlarla karşıladı. Duvalier’in neden döndüğü konusunda bir açıklama yapılmazken, eski diktatörün dönüşünün ülkedeki istikrarsızlığı arttıracağı belirtiliyor. C MY B C MY B