23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2010 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Az Bilinen ‘Barış’ ABD güçlerinin Irak’tan çekilişini Başkan Obama 1 Eylül günü şu sözlerle açıklıyordu: - Barış operasyonu sona ermiştir. Bu açıklamanın yapıldığı 1 Eylül Dünya Barış Günü’ydü ve yine aynı zamanda 1 Eylül 2010, kavramların saptırılmasının doruğuna eriştirildiği gün olarak da anılacaktı Obama sayesinde. 1 Eylül 2010’da gerçekler bu kadar alçakça ve utanmazca saptırılabiliyorsa, artık yalnız barış değil, herhangi bir kavram hakkında söyleneceklerin pek önemi yoktur. Zaten barış kavramı da az bilinmektedir ve şu sıralarda, eskisi kadar acil önemi kalmamış olan “Dünya Barış Günü”, eski ezberleri yineleyen köhnemiş sloganlarla bilir bilmez idrak edilmekte ya da edilememektedir. “Barış özleminin insanlık kadar eski” olduğu sözü bir zamanlar ağızdan ağıza dolaşmış bir şehir efsanesidir ki, tarihi gerçeklerle hiç mi hiç ilgisi yoktur. İnsanlığın eski çağlarında barış insanlığın en büyük özlemi değildi. Bedelini tabii ki, emekçiler ve köleler de ödüyor olsa, insanların özlemleri barış değil, savaş ve onun getireceği zafer ile yağması ayrıca da fütuhatıydı. Tarihin portreler galerisinde, büyük barışçıların, büyük bilim adamlarının, büyük sanatçıların değil, büyük savaşçıların büst ve resimlerini görürsünüz hep. Tarih birbirini izleyen savaşlar, onların barışları ve o barışların da, bağırlarında taşıdıkları savaş tohumları silsilesinden ibaret oldu uzun süre. Her savaş kaçınılmaz olarak, kendi zıddını yani kendi barışını içinde taşımaktaydı. Ama tıpkı 1. Dünya Savaşı sonrasındaki barış antlaşmalarında görüldüğü üzere, bu antlaşmaların hemen hemen hiçbiri adil ve kalıcı bir çözümü içermediklerinden, içlerinde kendi savaşlarını taşımaktaydılar. Örneğin Sevres içinde Türk Kurtuluş Savaşı’nın tohumlarını Versailles ve diğerleri ise 2. Dünya Savaşı’nın tohumlarını taşımaktaydılar ve savaş-barış diyalektiği tarih boyunca böylece sürüp gelmişti. Ne var ki, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra varılan aşama silah teknolojisindeki dehşet verici gelişmeler savaş-barış diyalektiğinin zincirini kırıverdi. Artık her savaşın kendi barışı, her barışın kendi savaşı olmayacaktı. 3. Dünya Savaşı, galibi olmayan, her iki tarafının da kaçınılmaz mağlup olduğu barışı olmayan bir nihai savaş olacaktı. Yirminci yüzyılda, insanlık kendini iki büyük tehlikeyle yüz yüze buldu. Bunlardan birincisi bir nükleer savaş ile birden topyekûn yol olma tehdidi, ikincisi ise çevre kirlenmesiyle yavaş yavaş üzerinde yaşadığı gezegenin yaşam koşullarına el vermemesi yüzünden ortadan kalkma riski. Dünyada büyük barış hareketi de işte böyle bir ortamda ve böyle bir tehlikenin sonucunda doğmuştu. Bloklardan birinin tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte topyekûn nükleer savaş olasılığı şimdilik ve görünür bir gelecek için ortadan kalkmış görünüyor. Bu durumda, artık barış hareketinin insanlığın karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlike konusunda mücadele verme durumu kalmamıştır. Bu demek değildir ki, dünyada savaş tehlikeleri veya barış ile igili sorunlar gündemden düşmüştür. Tam tersine, nükleer dehşet dengesinin kapağını kapalı tuttuğu Pandora’nın kutusu bir kez daha açılmıştır. Ama savaşların yerel ve konvansiyonel yapısı, insanlığın tümden yok olması tehlikesini kaldırmıştır. Şimdi buna bakarak, insanlığın yirminci yüzyılda karşı karşıya kaldığı tehlikelerin tümünden kurtulduğunu söyleyebilir miyiz? Hayır, birinci tehlike ortadan kalkarken doğal denge konusundaki ikinci tehlike büyüyerek sürmektedir. Aslında insanlığın yok olması tehdidini içeren her iki tehlikenin ardında da aynı saikler bulunduğuna göre, dünün barışçıları, bugünün çevrecileriyle kol kola, birlikte mücadeleyi sürdürmek zorundadırlar. Tıpkı barış savaşımında olduğu gibi, çevre savaşımında da taraflar aynıdır. İnsanın budala egoizmiyle, insanın zekâsının savaşıdır bu. 21. yüzyılın barışçıları, artık kaçınılmaz olarak çevreci olmak konumundadırlar. Geçmiş Dünya Barış Gününüz kutlu olsun! asirmen@cumhuriyet.com.tr Kõlõçdaroğlu, AKP anayasasõna ‘evet’ diyen Orhan Pamuk’u arayarak ‘hayõr’õn nedenlerini anlattõ ‘Oy kullanamayabilirim’ UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu, “12 Eylül ile he- saplaşılacağı” gerekçesiy- le referandumda “evet” oyu kullanacağõnõ açõklayan No- bel ödüllü yazar Orhan Pa- muk’u arayarak CHP’nin görüşlerini aktardõ. Ünlü yazara “Bu değişikliklerle bırakın hesaplaşmayı 12 Eylül rejiminin bile aklına gelmedik şekilde insanla- rın hakları gasp ediliyor” açõklamasõnõ yapan Kõlõç- daroğlu, Pamuk’un kendi- sine “Ben edebiyatçıyım ve böyle siyasi bir tartış- manın tarafı olmaktan ra- hatsızım. Yurtdışında ola- cağım için referandumda da oy kullanamayabili- rim” dediğini açõkladõ. Pamuk’u arayacağõnõ ilk kez Cumhuriyet’e açõkla- yan Kõlõçdaroğlu dün ger- çekleşen görüşmede Pa- muk’a söylediklerini şöyle anlattõ: 12 Eylül’den daha ağır: Kendisine paketin 12 Eylül’le hesaplaşma olduğu yönünde AKP iktidarõnõn tezlerine karşõ partimizin görüşlerini anlatma fõrsatõ buldum. Kendisine şunlarõ söyledim: “Bu anayasa bı- rakın 12 Eylül dönemi ile hesaplaşmayı, o dönem- den daha ağır biçimde var olan haklarınızı dahi eli- nizden alacak. Danıştay’a gitme hakkını vatandaşın elinden almayı 12 Eylül paşaları bile akıl edeme- mişti. Ama bu pakette maalesef bu da var.” Siyasetçi değil ede- biyatçıyım: Sayõn Pa- muk ise görüşlerime saygõ duyduğunu belirttikten son- ra kendisinin siyasetçi değil, edebiyatçõ olduğunu ve bu tartõşmalara girmeyi hiç doğ- ru bulmadõğõnõ belirtti. Ba- sõnda bu şekilde yer almak- tan da rahatsõz olduğunu anladõm. Oy kullanmayabilir: Sayõn Pamuk’un görüşleri bizi dinledikten sonra değişti mi, değişmedi mi bunu bil- me imkânõmõz yok. Ama yarõn (bugün) yurtdõşõna çõ- kacağõnõ ve o nedenle oy kullanamayacağõnõ söyledi. Tercihi ne olursa olsun gö- rüşlerine saygõ duyuyoruz. Oldukça içten bir görüşme olduğu kanaatindeyim. Pamuk’tan Kılıçda- roğlu’na tavsiye Pamuk’un görüşme sõra- sõnda CHP liderine, kendi- sini yakõndan takip ettiğini belirterek “Kendi bildiği- niz doğruları söylemeye devam edin. Nasılsanız öy- le davranın. Ben de yıl- lardır öyle yapıyorum. Ba- şarımda bu özelliğimin ro- lü büyüktür” tavsiyesinde de bulunduğu öğrenildi. Pamuk kendi yazdõğõ da- ha önceki kitaplarõnõ Kõlõç- daroğlu’nun okuduğunu öğ- renince kõsa süre önce çõkan son kitabõ “Manzaradan Parçalar: Hayat-Sokak- lar-Edebiyat’õ da imzala- yarak gönderme sözü verdi. Cumhuriyet’e ‘arayacağım’ demişti Kõlõçdaroğlu, Orhan Pa- muk’u arayacağõnõ geçen hafta sonu ilk kez Cumhu- riyet’e açõklamõştõ. Kõlõçda- roğlu, “Kararına saygım var, ama beni de en azın- dan dinlemesini arzu edi- yorum. Bu oylanan 12 Ey- lül’le hesaplaşma değil, AKP’nin tek parti dayat- masıdır. 12 Eylül ancak yeni bir anayasa ile kapa- tılır” demişti. Pamuk: Rahatsızım Kõlõçdaroğlu, Pamuk’a “Bu değişikliklerle bõrakõn hesaplaşmayõ 12 Eylül rejiminin bile aklõna gelmedik şekilde insanlarõn haklarõ gasp ediliyor” açõklamasõnõ yaptõğõnõ, ünlü yazarõn kendisine “Ben edebiyatçõyõm ve böyle si- yasi bir tartõşmanõn tarafõ olmaktan rahatsõzõm. Yurtdõşõnda olacağõm için referandumda da oy kullanamayabilirim” dediğini açõkladõ. Kılıçdaroğlu’nu Ada- na’da çok sayıda par- tili karşıladı. İzdiha- mın yaşandığı karşıla- mada kendine uzatı- lan elleri tek tek sıkan Kılıçdaroğlu, yaklaşık 100 araçlık konvoyla Ceyhan’a hareket etti. Kılıçdaroğlu’nun kon- voyunda görevli bir polis aracı D-400 ka- rayolunda bisikletiyle giden bir yurttaşa çarptı. Hafif yarala- nan kişinin sağlık du- rumunun iyi olduğu öğrenildi. Yurttaşlar Ceyhan girişinde Kı- lıçdaroğlu’nu, “Baş- bakan Kemal” sloga- nıyla karşıladı. CHP lideri Kõlõçdaroğlu, harami AKP iktidarõnõ sandõğa gömün çağrõsõ yaptõ ‘Firavun olmak istiyor’ ‘Sistem yüzde 53 ‘evet’e göre ayarlanacak’ iddiası Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Adana Milletvekili Ta- cidar Seyhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ, 12 Eylül’de ya- põlacak referandumun seçim gü- venliği ve seçim sonuçlarõnõn şaibeli olacağõ konusunda uyardõ. Tüm AB ülkelerinde seçim kurullarõndan si- yasi partilere link atõlarak tüm girişlerin anõnda diğer terminallere de kaydedildi- ğini ve girilen datalarõn anõnda incelemesinin ya- põlabildiğini vurgulayan Seyhan, Başbakan’a, “12 Eylül 2010 seçiminde sis- teme müdahale edilerek yazılımın yüzde 52, yüzde 53 dolaylarında ‘evet’ çık- masına programlanaca- ğı, oy kullanmayanların bir kıs- mının oy kullanmış gibi gösterile- rek ‘evet’ hanesine kaydırılacağı yönünde bir endişe vardır. Pra- tikte bu mümkün olduğuna göre, seçimlere gölge düşürmemek için mevcut yazılım üzerinde bir ince- leme yaptırmayı ve kamuoyunda oluşan olumsuz kanaati kaldırmak için bir önlem almayı düşünüyor musunuz” diye sordu. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kullandõğõ sistem ve sistem güven- liği hakkõnda kamuoyunda ciddi tartõşmalar olduğunu belirten Seyhan, Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesiyle se- çim sisteminin güvenliği hakkõndaki iddialarõ TBMM gündemine taşõdõ. Seyhan, şöyle dedi: “Türkiye’de kullanılan 2007 ve 2009 seçimlerinde uygulanan ‘SEÇSİS’ seçim sitemine benzer sistemlerin Ame- rika ve Yunanistan’da kul- lanılmış olduğu ve seçim güvenliği tartışmalarından dolayı bu sistemlerin kullanılma- sından vazgeçildiği bilinmekte- dir. Ülkemizdeki seçimlerde, ilçe seçim kurullarının kullandığı Win- dows XP üzerinden işlem gör- mektedir ve Windows ortamında yapılan girişlerin tüm dünyada gü- venli olmadığı bilinmektedir.” BDP’ye boykot tepkisi İstanbul Haber Servisi - BDP milletvekilleri Se- bahat Tuncel ve Pervin Buldan, 12 Eylül’de gerçekleştirilecek referandumda halka “boy- kot” çağrõsõ yapmak amacõyla dün Taksim’de bildiri dağõttõ ve 5 Eylül’deki Çağlayan mitin- gine katõlõm çağrõsõ yaptõ. Bu sõrada kendisinin 68 kuşağõndan olduğunu belirten Orhan Fe- rah isimli bir yurttaş, “1 kişi dahi sandığa gitmese AKP’ye hizmet etmiş olacaksınız” diye tepki gösterdi. Tuncel ise “Karanıza say- gı duyuyoruz. Ancak bizim kararımız bu yönde” diye yanõt verdi. Polisler tarafõndan kimlik bilgileri alõnan Ferah serbest bõrakõldõ. Didar Şensoy anıldı İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklarõ Derne- ği’nin (İHD) kurucusu ve insan haklarõ savunu- cusu Didar Şensoy ölümünün 23. yõldönümün- de Feriköy’deki mezarõ başõnda ailesi, yakõnla- rõ, arkadaşlarõ ve insan haklarõ savunucularõ ta- rafõndan anõldõ. Törende konuşan İHD İstanbul Şube Başkanõ Abdulbaki Boğa 12 Eylül sonra- sõnõn zor koşullarõnda Didar Şensoy’un müca- delenin simgesi olduğunu belirtti. Boğa, “Di- dar Ablamız; zindancı mantığa, işkenceye, zulme karşı zindandaki çocuklarımız biraz soluk alsın diyerek son ana kadar mücadele etti. Didar Abla sana söz veriyoruz, insan hakları ihlalleri sona erinceye kadar müca- delemizden ödün vermeyeceğiz” dedi. ‘Adalet Bakanın Mülküdür’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç ara- cõlõğõyla AB ve AP’ye bir mesaj gön- dererek HSYK ile ilgili anayasa deği- şikliği konusunda uyardõ. AB standart- larõnda Adalet Bakanõ ve müsteşarõnõn HSYK benzeri kurullarda yer almadõğõ hatõrlatõlan mesajda, AKP’nin değişik- liğinde ise Adalet Bakanõ ve müsteşarõ- nõn kuruldaki yerlerinin korunduğuna dikkat çekildi. Değişiklikle, HSYK’nin yönetim ve temsil yetkisinin Adalet Bakanõ’na verildiği vurgulanarak “Bu değişikliğe evet denilmesi halinde olacak olan şu: Allah düşürmesin ama, bundan sonra yolunuz mahke- meye düştüğünde, hâkimin arkasın- daki tabelada şöyle yazacak: ‘Adalet Bakanõn Mülküdür’” denildi. YUSUF BAŞTUĞ/ALİ TIRAŞ ADANA/OSMANİYE - Referandum gezileri kapsamõnda Doğu Akdeniz mi- tinglerine katõlmak üzere Adana’ya gelen CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile tel- evizyonda tartõşma çağrõsõnõ yineledi. Hal- ka birlik ve dayanõşma çağrõsõ da yapan Kõ- lõçdaroğlu, “Önce 12 Eylül’de referan- dumda AKP’den hesap soracağız. Son- ra genel seçimde halkın iktidarını ku- racağız. Çünkü bunlar geldiler karun gi- bi zengin oldular. Şimdi de milletin ba- şına firavun olmak istiyorlar” dedi. ‘Önce sorumu cevaplasın’ Adana’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanõ’nda gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Kõlõçdaroğlu, Başbakan’õn “Türban konusunda CHP eğer sami- miyse 13 Eylül’de gelsin, çözelim” söz- lerine “2006’da Sayın Başbakan’ın im- zasıyla bir kanun teklifi geldi. Bu teklif, terör örgütünün kurucusu ve üyelerine af getiriyor. Terör örgütünün kurucusu kim? Başbakan, önce bu soruya yanıt versin” karşõlõğõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu, “Antalya mitingi için Baykal’ı arayıp da- vet edecek misiniz?” sorusuna da “Sayın Baykal gelirse, bundan büyük mutluluk duyarım. Konuşma yaparsa daha da mutlu olurum” yanõtõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu, “Arayıp davet edecek misiniz” sorusu üze- rine de “Elbette, niye olmasın” dedi. ‘Oylarınıza sahip çıkın’ Ceyhan’da sõcağa karşõn miting alanõnõ dolduranlara seslenen Kõlõçdaroğlu, ko- nuşmasõna “Sizin yüreğinizin serinliği yeter” diye başladõ. “Recep Bey kendini kurtarmak için anayasa değişikliğine gidiyor. Onlardan hesap sormak boy- numun borcu” diyen Kõlõçdaroğlu, AKP’nin sandõklara müdahale edebileceğini belirterek “Hayır oylarınızı yok sayabi- lirler. Oylarınıza sahip çıkın” çağrõsõnda bulundu. Erdoğan’a, “Referandum için kaç para harcadın” sorusunu yönelten Kõ- lõçdaroğlu, bu paranõn kaynağõnõn açõklan- masõnõ istedi. Kõlõçdaroğlu, daha sonra Osmaniye’de düzenlenen mitingde yurttaşlara hitap etti. Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey diyor ki ‘yete- ri kadar malõ götürdük, köşeyi de döndük, bundan sonra da halkõn ayak sesleri geliyor, bunlar meydanlarda hesap soracağõz di- yorlar...’ korkuyor; ‘ben kendi hâkimlerimi atayayõm da beni beraat ettirsinler’ diyor. Yedirmezler Recep Bey, bu millet sana hesap soracak” diye konuştu. ‘SORULAR ÇALINIYOR, RECEP BEY’DEN TIK YOK’ Günün üçüncü ve en uzun mitingi Hatay’da yapan CHP lideri, Başba- kan Erdoğan’ın KPSS ile ilgili iddia- lar konusunda sessiz kalmasını eleş- tirdi. Kılıçdaroğlu, “KPSS sınav so- rularını birileri yürüttü. Recep Bey’den ses çıkıyor mu? Recep Bey Başbakan değil mi? Sınav soruları çalınır, satılır; yandaşlara verilir, olay büyür, Recep Bey’den tık yok. Niye, çünkü Recep Bey bu ülkenin insanıyla uğraşmıyor, Türkiye’nin rantına, CHP sorunlarına talip. Far- kımız bu” şeklinde konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle