Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
bakarsınız pekişmiş dostluklar, arkadaşlıklar
kırılgan duruma gelivermiştir.
Kimi rastlantılar vardır ki beklemediğiniz anda
yeni olanaklara kapıyı aralar.
Kimi rastlantılar ise yeni olanaklara kapıyı bir
anda kapatıverir.
Yüksek Askeri Şûra’nın dün üçüncü günüydü ve
bugün tarihe çok değişik boyutlarda geçecek son
gün...
Dikkat çekici kimi rastlantılarla başladı YAŞ
toplantıları.
YAŞ toplantılarından önce; 6’ncı Kolordu
Komutanı Korg. Nejat Bek’in orgeneralliğe ve
Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet
Otuzbiroğlu’nun oramiralliğe.. 9 tümgeneral ve
amiralin bir üst rütbeye terfi etmeyi bekledikleri
basına yansıdığı gün...
...İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nden terfi
bekleyen 27 muvazzaf subayın “kaçak sanık” olarak
görüldükleri yerde yakalanmaları emri çıktı.
Terfi haberleri ile görev başındaki “kaçak
subayların” yakalanması emrinin aynı gün
çakışması.. bir rastlantı!
Rastlantıların ardı arkası kesileceğe benzemiyor.
Basına yansıyan YAŞ haberleri, 1. Ordu Komutanı
Orgeneral Hasan Iğsız’ın Kara Kuvvetleri
Komutanlığı’na atanmasının ağırlık kazandığını
bildirdi.
Oysa dün:
YAŞ’ta asker kanadının “Hakkında hiçbir
soruşturma yok, üstelik gelenekler Kara Kuvvetleri
Komutanlığı’na atanmasını gerektiriyor” diye
savundukları Orgeneral Iğsız’ın Kara Kuvvetleri
Komutanlığı’na Başbakan RTE karşı çıktı.
Tam bu sırada YAŞ kararlarını, hatta komuta
kademesini etkileyecek bir olay, tam da Iğsız’ın
durumu tartışılırken sahneye giriverdi.
Askerlerin Iğsız’ı savundukları... Başbakan’ın
atanmasına karşı çıktığı sırada.. elbette bir rastlantı
sonucu.. savcılığın adı sanı bilinmeyen birinin ihbar
mektubundaki saptamalara dayanarak orgenerali
ifadeye çağırdığı açıklandı ve KK Komutanlığı
tartışmaya açıldı.
Bağımsız yargıya her daim saygılı olduğunu
söyleyen Başbakan’ın, İstanbul Ergenekon
savcısının orgenerali ifadeye çağıracağından daha
önce haberi olabilir mi? Güldürmeyin insanı!
Bağımsız yargı erkine saygılı bir başbakan var
karşınızda!
Ne var ki şanslı adam! Böyle nazik günlerde
nedense böylesi duyarlı rastlantılar hep onun
lehine!..
Iğsız’ın kuvvet komutanlığına direnirken..
savcılıktan böyle bir karar çıkacağından haberi
olmadığına.. RTE yemin etse başı ağrımaz.
Sor başbakana. Yanıtı: Yargı kararlarıyla YAŞ
kararlarının çakışması tamamen rastlantıdır diyecek.
Elbette savcılık kararından önceden haberi
olduğunu yadsıyacak, yalanlayacak!
Kimi subayların terfilerinin görüşüleceği gün
kaçak sanık olarak yakalanması kararından
önceden hiç haberi olur mu başbakanın?
...tam da Iğsız’ın KKK’ye atanmasına karşı çıktığı
sırada savcılık kararının elini güçlendirmek için
birden ortaya çıkması da elbette bir rastlantıdır,
rast-lan-tı!
Rastlantılar dizisidir yaşanan!
SAYFA 4 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Ağustos
Oslo Y 20
Helsinki Y 21
Stockholm Y 20
Londra Y 18
AmsterdamY 17
Brüksel Y 19
Paris Y 22
Bonn Y 21
Münih B 27
Berlin B 23
Budapeşte Y 23
Madrid A 32
Viyana B 23
Belgrad Y 23
Sofya Y 24
Roma B 24
Atina B 29
Zürih B 22
Moskova B 35
Aşkabat A 33
Taşkent B 33
Bakû A 34
Bişkek A 34
Tiflis B 35
Kahire B 36
Şam A 39
İstanbul B 31
Edirne A 36
Kocaeli A 35
Çanakkale B 34
İzmir A 33
Manisa A 37
Denizli A 39
Zonguldak A 30
Sinop A 29
Samsun B 32
Trabzon Y 31
Giresun PB 30
Ankara A 39
Eskişehir A 37
Konya A 37
Sivas A 34
Antalya A 40
Adana A 34
Mersin A 33
Diyarbakır A 41
Şanlıurfa A 41
Mardin A 37
Siirt A 39
Hakkâri Y 30
Van Y 26
Kars Y 26
Ülkemizin iç ve
doğusu parçalı
bulutlu, Rize, Art-
vin, Kars, Arda-
han, Hakkâri ve
Van çevreleri kısa
süreli ve yerel ol-
mak üzere sağa-
nak ve gök gürül-
tülü sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler
az bulutlu ve açık
geçecek.
Başbakan danõşmanõ olan Ali Yüksel: ‘Niyetim dörde kadar gitmek’
Başbakan’a 3 eşli danõşman
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Avrupa Milli Gö-
rüş Teşkilatõ Genel Başkanlõğõ
yapan, “şeyhülislam seçilen”,
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn
danõşmanlõğõna getirilen Ali Yük-
sel’in “üç eşli” olduğu ortaya
çõktõ. Yüksel niyetinin “dörde ka-
dar gitmek” olduğunu açõklarken
çokeşliliğini “sünnet bir iba-
det” olarak nitelendirdi.
Yüksel, duygularõnõ bir tarafa
atarak eşlerine “eşit davranma-
ya gayret ettiğini, bunu da hay-
li başardığını” söylemesi dikkat
çekti.
CHP Konya Milletvekili Atil-
la Kart’õn soru önergesiyle eski
Avrupa Milli Görüş Teşkilatõ Ge-
nel Başkanõ, Almanya’da “şey-
hülislam seçilen”, AKP Grup
Başkanvekili Suat Kılıç’õn ka-
yõnpederi olduğu belirtilen Ali
Yüksel’in Başbakanlõğa danõş-
man olarak atandõğõ ortaya çõktõ.
Gazeteci Fehmi Çalmuk’un
kaleme aldõğõ “Merak Edilen
Kızlar” isimli kitapta, Yüksel
çokeşliliğin “iyi ve zor yanla-
rını” ayrõntõlõ olarak anlattõ. Ki-
tapta, Yüksel’in üçüncü eşi Dil-
ber Yüksel ile yapõlan röporta-
ja da yer verildi.
‘Her gün birimizde’
Dilber Yüksel, eşine 11 yaşõn-
da âşõk olduğunu açõklarken “... O
zamanlar beni etkileyen belki
kocamın hali. Belki hayalimde
düşündüğüm eşe uygun olması.
Bilmiyorum yani. Karakterini
tanırsınız, İslami bir yaşantısı
varsa o etki yapar. Hepsi bir bü-
tün olarak beyaz atlı prenstir”
değerlendirmesini yaptõ.
Yazarõn “Bir de adil davran-
ması var. Haftanın 7 günü var”
sözleri üzerine Dilber Yüksel,
“Her gün birimizde. Sırayla
gidiyor. Günü üçe bölmüyor.
Her gün birimizde. Sıra atlan-
mıyor. Hanımlar yanında ol-
duğu müddetçe sıra atlanmı-
yor” diyerek, çokeşli yaşamlarõ-
nõn kuralõnõ anlattõ.
Ali Yüksel’in dördüncü evlili-
ği yapmasõnõ nasõl karşõlayacağõ-
na ilişkinse Dilber Yüksel, “Ev-
lenmesin dersem haksızlık yap-
mış olurum. Onun hakkıdır.
Ama hanım olarak, onu seven
biri olarak istemem. Zor. Çok
kırılırım” sözleri dikkat çekti.
Yazar Fehmi Çalmuk’un yö-
nelttiği sorular ve Ali Yüksel’in
verdiği yanõtlardan bazõlarõ şöy-
le:
- Üç evlilik yapan sizsiniz.
Üçüne de adaletli davranmak zo-
rundasõnõz. Sizin olağanüstü bir
efor sarf etmeniz gerekmiyor mu?
- ... Duygularımı bir tarafa
atarak eşit davranmaya gayret
ediyorum. Bunu da zannederim
bir hayli başarıyorum.
- Birinci evlilikte aşk-sevgi
söylenebilir, ama diğerleri için bu
biraz muhal (gerçekleşmesi ola-
naksõz) gibi görünüyor?
- Yo. Aslında insanın sevgisi-
ne sınır yoktur... Allah müsaa-
de etmiş. Ben şöyle dua ettim;
Allahım bana bu konuda ha-
ram nasip etme, helalden mah-
rum etme demişimdir.
- Zorlandõğõnõzõ hissediyor mu-
sunuz?
- Oluyor tabii.. O zamanki
haleti ruhiyesine bağlı. Kafa-
nıza bazı şeyleri takmış iseniz,
meselelerin yükü altındayken
bazı şeyler insana ağır gelebi-
liyor.
- Her gün sõrayõ takip ediyor-
sunuz. Karõştõrmõyor musunuz?
Elbiseleriniz de karõşõr....
- Orada giydiğim orada kalır,
burada giydiğim burada kala-
bilir.
- Dördüncü evlilik...
- Ben iki evlendiğim zaman
dedim ki ‘Benim niyetim dörde
kadar gitmek ama kõsmetim nedir,
onu bilemem Allah bilir’ dedim.
- İkinciyi alõrken birinciye,
üçüncüyü alõrken ikinciye danõş-
tõnõz mõ? İzin aldõnõz mõ?
- Hayır, izin almadım. İzin
vermezler ki... Sünnet bir iba-
deti yapacağımda izin almak
olur da, izin almak mecburiye-
tinde değilim...
TAYAD’danoturmaeylemi
İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) - Tu-
tuklu ve Hükümlü Aileleri Yardõmlaşma Derne-
ği (TAYAD), 15 Haziran’da İstanbul, Ankara ve
İzmir’de evleri basõlarak gözaltõna alõnan ve tu-
tuklanan 17 TAYAD üyesinden 8 kişinin serbest
bõrakõldõğõnõ açõklayarak, geri kalan 9 kişinin de
tahliye edilmesini istediler. Ankara’daki oturma
eyleminde 5 TAYAD üyesi gözaltõna alõndõ.
Adalet Bakanlõğõ’nõn merkez binasõ önünde top-
lanan TAYAD üyesi yaklaşõk 25 kişilik grup, ba-
sõn açõklamasõ yaptõ. Tutuklu arkadaşlarõnõn ser-
best bõrakõlmasõnõ isteyen gruptakiler, açõklama-
nõn ardõndan oturma eylemi başlattõ. Yaklaşõk bir
saat bina önünde eylemlerini sürdüren gruptaki-
ler daha sonra dağõldõ. Söz konusu gruptan 5 ki-
şi İzmir Caddesi’ne giderek arkadaşlarõnõn serbest
bõrakõlmasõ için imza toplamaya ve bildiri dağõt-
maya başladõ. 5 kişiye Çevik Kuvvet ekipleri mü-
dahale etti. Gözaltõna alõnan TAYAD üyeleri sor-
gulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne
götürüldü.
İstanbul Sütlüce’deki AKP il binasõ önünde dün
bir saatlik oturma eylemi yapan TAYAD’lõlar
“Hasta tutsakları tecritle öldürmek serbest, ce-
nazelerine katılmak suç”, “Tutuklu TA-
YAD’lılar serbest bırakılsın”, “AKP’nin Gü-
ler Zere’yi öldürmesi suç değil, AKP’yi protesto
etmek suç” yazõlõ pankart ve dövizleri aça-
rak“Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi
yıldıramaz” sloganlarõ attõ.
AKP sekiz yıldır iktidarda
olmasına rağmen bu yılki Yüksek
Askeri Şûra neden gerilimli
toplantı haline dönüştü? Çünkü
hükümet 2011 seçimleri
öncesinde hem kendi tabanına
hem de iç ve dış kamuoyuna
TSK’nin işleyişine müdahale
edebilme gücüne sahip
olduğunu kanıtlama derdine
düştü. Bunun için elindeki son
fırsatın bu şûra toplantısı
olduğunun farkına vardı. Aynı,
yüksek yargı organlarının
yapısını değiştirmek için 12
Eylül’deki referandumu son fırsat
gördükleri gibi.
2002 yılında iktidara gelen
AKP, 2007 yılına kadar sık sık
sürtüşme yaşadığı ordu ile karşı
karşıya gelmekten özenle geri
durdu ve planlarını hep
Cumhurbaşkanlığı seçimi
sonrasına erteledi. Tam o
dönem geldiğinde
Genelkurmay’dan yapılan e-
muhtıraya karşı ilk kez sesini
yükseltme cesareti gösteren
AKP, yüzde 47 ile kazandığı 22
Temmuz 2007 seçimleriyle gelen
özgüven ile hem yargı hem de
orduya karşı farklı bir stratejiyi
uygulamaya koydu. AKP’ye
yakın çevreler Önce ellerinde
belki de uzun süredir tuttukları
tüm darbe iddialarıyla ilgili
düğmeye bastılar ve emekli ve
muvazzaf TSK mensupları
hakkında art arda davalar
açılmaya başladı.
AKP, İkinci olarak hem türban
serbestisi hem de eğitim, sağlık,
sosyal güvenlik alanlarında
toplumu dönüştürmek için
atacakları adımların önünde
engel kabul ettikleri Anayasa
Mahkemesi ve HSYK’nin
yapısını değiştirmek için kolları
sıvadılar. İnce çalışılan siyaset
mühendisliği ile 12 Eylül’de
referanduma gidilmesinin
ardındaki temel neden budur.
Değişiklik paketi kabul edilirse,
AKP’nin hedeflediği
değişikliklerin önündeki son
engel de aşılırken bu icraatların
ileride sorgulanması da
olanaksız hale gelecek.
Seçimden önceki
son YAŞ
Gelecek yılki YAŞ toplantısı,
genel seçimlerden sonra
gerçekleşecek. AKP her ne
kadar bu seçimden birinci parti
çıkacağına inansa da başta
CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu ile
gelen lider değişikliğinin halkta
olumlu yankı bulması, diğer
taraftan da iktidarın getirdiği
yıpranma nedeniyle şu andaki
Meclis çoğunluğunu
bulamayacağını çok iyi biliyor.
İşte bu yüzden, tek başına
iktidar olarak girdikleri belki de
son YAŞ toplantısı olduğu için
bu kez özel hazırlık yapıldı. 7
yıldır teamüller doğrultusunda
gerçekleşen komutan
atamalarına bu kez müdahale
etmek ve teamüllerin
bozulduğunu gözle görünür
biçimde gerçekleştirme niyetiyle
girdi Başbakan toplantılara.
Bunun Genelkurmay Başkanı’nın
değişeceği toplantıda yapılması
hükümetin elini güçlendiren bir
diğer gelişmeydi.
Önce Balyoz tartışması
YAŞ toplantısı öncesinde
Balyoz sanıkları hakkında gelen
yakalama kararı emekliliğe
hazırlanan Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ’u sıkıştıran ilk
adımdı. Sanık statüsündeki 11
general ve amiralin terfilerine
hem Cumhurbaşkanı hem de
Başbakan’ın karşı olduğu
kamuoyuna sızdırıldı. Bu
isimlerin terfi edebileceği görüşü
ile YAŞ toplantısına giren
komuta kademesinin
düşüncesinin ne ölçüde
benimsendiğini bu sabah
kararlar açıklanınca göreceğiz.
Sonra Iğsız baskısı
Kamuoyunda, ‘hükümetin
Balyoz sanıklarının terfisine izin
vermeme yönündeki tutumunu
komutanlara kabul ettirdiği’
algısının oluşturulmasının
ardından bu kez sıra atamalara
müdahale gücünü göstermeye
geldi. Toplantı sürerken
Ergenekon savcısı Zekeriya
Öz’ün “internet andıcı”
nedeniyle aralarında 1. Ordu
Komutanı Hasan Iğsız’ın da
bulunduğu bazı komutanları
ifadeye çağırması, hükümetin
başta Kara Kuvvetleri
Komutanlığı olmak üzere bazı
kritik atamaları teamül dışında
belirleme planlarına zemin yaratır
niteliktedir.
Tam YAŞ öncesinde
‘Balyoz’, şûra sürerken de
‘internet andıcı’
soruşturmalarıyla kamuoyunda
TSK’nin güvenilirliğine yönelik
soru işaretlerinin gündeme
getirilmesi, AKP iktidarı için
önemli bir kazanım oldu.
Şimdi, ataması gündemde olan
1. Ordu Komutanı Orgeneral
Hasan Iğsız ile Balyoz
kapsamındaki subaylar
hakkında çıkacak YAŞ
kararları, hükümetin oyun
planının sonucunu gösterecek.
Gerek referandum gerekse
YAŞ süreçlerinden çıkardığımız
sonuç, AKP’nin 2011 seçimi
öncesinde tüm enerjisini,
önünde engel gördüğü yargı
ve ordu üstünde tam
egemenlik kurma yönünde
harcamaya kararlı olduğu.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Referandum ile Yargıya,
Şûra ile Orduya
[email protected]
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Türkiye Otel Lokanta ve Eğ-
lence Yerleri İşçileri Sendikasõ (OLEYİS)
hafta sonu yapõlan genel kurul ile üyelerinin
birçoğunun haberi olmadan DİSK’ten Hak-
İş’e geçti. OLEYİS üyelerinden bir bölümü-
nün sendikalarõnõn Hak-İş’e geçtiğini genel
kurulun ardõndan öğrendikleri bildirildi.
DİSK, İstanbul, İzmir, Ankara, Manavgat şu-
be kongrelerinin davalõk olduğunu, mahke-
meler sonuçlandõğõnda hukuksuzluğun da or-
taya çõkacağõna dikkat çekti. DİSK, perşembe
gününden itibaren OLEYİS’teki üyelerle top-
lantõlar yaparak yol haritasõnõ belirleyecek.
Türkiye’nin en eski sendikalarõ arasõnda
yer alan ve 1976 yõlõndan bu yana DİSK’in
üyesi olan OLEYİS, hafta sonunda yol ayrõ-
mõnõn yaşandõğõ genel kurul yaptõ. DİSK, ge-
nel kurulun yasa, tüzük hükümleri yok sayõ-
larak gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Sendi-
kanõn olağan genel kurul süresinin bilinçli
olarak geciktirildiğini, uyarõlarõna yanõt veril-
mediğini dile getiren DİSK, tüzüğe göre 3
yõlda bir yapõlmasõ gereken genel kurulun
yapõlmadõğõna işaret etti. DİSK, yasa ve sen-
dika tüzüğüne göre en az 200 delege ile top-
lanmasõ gereken genel kurulun da bu rakama
ulaşmadan gerçekleştirildiğini savundu. Yine
tüzüğe göre şube ve merkez genel kurullarõ
arasõndaki sürelerin de göz ardõ edildiğine
dikkat çeken DİSK, tüzüğe göre, şube kon-
grelerinin merkez genel kurulundan en az 3
ay önce tamamlanmasõ gerekirken, bu sürele-
re uyulmadõğõnõ vurguladõ.
‘İktidar desteğiyle yasa çiğneniyor’
Şube ve delege seçimlerinin yapõlmadõğõnõ,
yapõlmõş gibi gösterildiğini belirten DİSK, şu
görüşleri dile getirdi: “Merkez genel kuru-
lu, adeta yangından mal kaçırırcasına, bir
oldubitti ile toplanmaya çalışılmıştır. Meş-
ru şube kongreleri yok sayılmış, merkez-
den atanan şube yönetimlerine hukuksuz
kongreler yaptırılmış veya bu şekilde gös-
terilmiş, üyeliği sona ermiş, başka işkolun-
da çalışan, sendikaya üye bile olmayan ki-
şilerle delege listeleri oluşturulmuştur. Bu
konudaki pervasızlığın en açık kanıtı ise
sendikanın en fazla üyeye sahip İzmir böl-
gesinden bir tek delege bulunmamasıdır.
Şube yönetimleri, delegelerin bir kısmının
sahte olduğunu tespit ederek, bunlarla il-
gili davalar açmışlardır. Bu davalar halen
sürmektedir... Hiç kimsenin arkasına ikti-
dar gücünü almadan bu kadar rahat bi-
çimde yasayı, tüzük hükümlerini çiğneye-
bilme gücünü bulamayacağı açıktır.”
Genel kurul öncesinde iki başlõ hale gelen
OLEYİS yönetiminin, ayrõ ayrõ aidat talebin-
de bulunduğunu, bu yöneticilerin, birbirleri
aleyhine açtõklarõ davalarla sendikanõn banka
hesaplarõnõn dondurulmasõna neden oldukla-
rõna işaret eden DİSK, sonuçta hem merkez
hem de şubelerin işleyemez hale getirildiği-
ni, sendikanõn borç yükü altõna sokulduğunu
bildirdi. DİSK, “Bugün DİSK’ten ayrılalım
diye ortalıkta dolaşanlar, OLEYİS’in çok
borcu olduğunu, bu borçları kapatmak
karşılığında bir başka konfederasyona
geçmek gerektiğini anlatarak, yaptıklarını
gerekçelendirmeye çalışmaktadır. Konuş-
malarda belirtilen para miktarının 5 mil-
yon TL olduğu ve bahse konu konfederas-
yonun bu parayı ödeyeceğini taahhüt etti-
ği anlatılmaktadır” görüşünü kaydetti.
‘Cemil Çiçek gidiyor’
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün,
İstanbul, İzmir, Ankara, Manavgat şube
kongrelerinin davalõk olduğuna dikkat çekti.
Bu davalarõn sonuçlarõnõn beklenmesi gerek-
tiğine işaret eden Görgün, “Mahkeme ka-
rarları ile kongrelerin sahte yapıldığı or-
taya çıkacak. Adli tatil nedeniyle davala-
ra ara verildi. Eylülde yeniden başlaya-
cak” dedi. Hafta sonu yapõlan genel kurulun
da “yapılmış gibi gösterildiğini ancak ge-
çerli olmadığını” savunan Görgün şöyle de-
vam etti: “O akşam oraya Cemil Çiçek gi-
diyor. Hükümetin gücü gösterilmek iste-
niyor itiraz etmek isteyen arkadaşlara...
Cumartesi akşamı yönetimle yemek yeni-
yor. Burada hükümet baskısı var. Para
var, pul var... Sendikada bunu yapan yö-
netici kisvesi altındaki insanlar da zaten
arkasındaki denetim sürecini aşabilmek
için bizden ayrılıp Hak-İş’e gidiyor.”
BİR GARİP GENEL KURUL
OLEYİS’te
‘sahtecilik’
iddiaları
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu’nda (HSYK), 1325 kişiyi
kapsayan adli yargõ yaz kararnamesi ile 138 mahke-
me başkanõ ve cumhuriyet başsavcõsõnõ kapsayan un-
vanlõlara ilişkin kararname taslağõ yine sõkõntõlarla in-
celemeye alõndõ. Yer değiştirme kararnamesinde
“sıkıntılar” gelişmesi üzerine Adalet Bakanlõğõ un-
vanlõlar kararnamesini de kurula sevk etti. Hüseyin
Boyrazoğlu’nun Yargõtay üyeliğiyle boşalan Anka-
ra Başsavcõlõğõ’na da atama yapõlmasõ beklenen gö-
rüşmelerde, Erzincan Başsavcõsõ İlhan Cihaner, yet-
kisi alõnan Osman Şanal ile Ergenekon hâkim ve sav-
cõlarõnõn durumunun bu yõl da gündeme gelmesi bek-
leniyor. Unvanlõ hâkim ve savcõlara ilişkin kararna-
mede, geçen yõl yapõlan HSYK toplantõsõnda, Ada-
let Bakanõ Sadullah Ergin ve Bakanlõk Müsteşarõ ile
kurulun seçilmiş üyeleri arasõnda krize neden olan Er-
genekon yargõç ve savcõlarõnõn yeniden gündeme gel-
mesi bekleniyor.
Unvanlõ hâkim ve savcõlarla ilgili kararnameyle, Hü-
seyin Boyrazoğlu’nun 8 ay önce Yargõtay üyeliği-
ne seçilmesiyle boşalan Ankara Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ ile ağõr ceza mahkemelerindeki boş üye-
liklere atama yapõlacak. Cemaatlere yönelik so-
ruşturmasõ nedeniyle hükümetin hedefi haline ge-
len Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner,
Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu tarafõndan hakkõnda
soruşturma yapõlan Sincan Ağõr Ceza Mahkeme-
si Başkanõ Osman Kaçmaz ile dinlemeye takõlan
ve bazõ telefon konuşmalarõ medyaya sõzan Erge-
nekon davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesi Başkanõ Köksal Şengün’ün de unvanlõ hâ-
kim ve savcõlar kararnamesinde yer alabileceği be-
lirtiliyor. Cihaner ile Şengün’ün Yargõtay üyelik-
lerine getirilme olasõlõğõ da dillendiriliyor. Özel yet-
kileri kaldõrõlan Erzurum Savcõsõ Osman Şanal’õn
da incelemeye alõnacağõ belirtiliyor.
Ankara’ya
başsavcı atanacak
HSYK KARARNAMESİ SIKINTILI