22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr Türkiye İşveren Sendikalarõ Konfederasyonu’na göre mevcut büyüme trendinin sürdürülebilmesi kuşkulu Büyümenin kaynaklarõ çürük Ekonomi Servisi - Haziran ayõna ilişkin “aylık ekonomik bülteni”nde AB’nin yayõnladõğõ 3 aday ülkeyi de kapsayan 37 ülke için satõnalma gücü paritesine göre kişi başõna gelir hacim endeksinde Türkiye’nin Avrupa’nõn en fakir ülkeleri ile yan yana yer aldõğõ- nõ belirten ve bu durumun “büyü- menin sağlam kaynaklara dayan- dırılamamasından” kaynaklandõğõ- nõ ileri süren Türkiye İşveren Sendi- kalarõ Konfederasyonu (TİSK), tem- muz raporunda da “Türkiye’nin mevcut büyüme trendini sürdür- mesi konusunda çeşitli endişeler bulunduğunu” vurguladõ. Son ra- porda özetle şunlara yer verildi: Türkiye’de bütçe açõğõ ve cari açõk sorunu yõlõn ikinci yarõsõnda ağõrlõğõ- nõ arttõrõyor. Kõsa erimde borçlanma ile ilgili sorun yaşamõyor ise de mevcut borç- lanma tablosu kaynaklarõn ülke kal- kõnmasõ yerine faiz ödemelerine ak- masõna neden oluyor. Türkiye borçlanabilir ve borçlarõnõ ödeyebilir konumda olduğu için baş- ta IMF ve uluslararasõ derecelendirme kuruluşlarõnca krizden çõkmõş ülke ko- numunda görülüyor. Ama büyümenin finansmanõnõ yurtiçi tasarruflara da- yandõramadõğõ ve nitelikli doğrudan yabancõ sermaye akõmõnõ sağlayama- dõğõ için büyüme trendini sürdürme- si konusunda çeşitli endişeler bulu- nuyor. TİSK’in haziran bülteninde de şu şu ifadeler dikkat çekiyordu: AB’nin 37 ülke için yayõmladõğõ satõnalma gücü paritesine göre ki- şi başõna gelir hacim endeksinde 27 üye ülkenin ortalamasõ “100” iken Türkiye’nin endeks değeri 46’da ka- lõyor. Bu, “Türkiye’nin AB üyeli- ği için daha yüksek büyüme oran- larını yakalaması gerektiğini” or- taya koyuyor. Türkiye makro ekonomik bü- yüklük olarak G-20 içerisinde ama ki- şi başõna gelir, işgücüne katõlõm ora- nõ gibi değişkenlerde gelişmiş ülkeler sõnõfõna giremiyor. Bunun sağlana- bilmesi Türkiye’nin istikrarlõ, sürdü- rülebilir ve yüksek oranlõ büyümesi ile mümkün. Bunun için büyümenin sağ- lam kaynaklarla finanse edilmesi zo- runlu. Türkiye bu konuda bir türlü çö- züm yolu üretemiyor. Pozitif büyüme oranõnõ yakalarken bile tekrar yüksek cari açõk düzeyleri ile karşõ karşõya kal- mamõz, sorunun ciddiyetini gösteriyor. TİSK’in aylõk raporlarõna göre Türkiye kişi başõna gelir açõsõndan Avrupa’nõn en fakirleri arasõnda. Bunun değişmesi için hõzlõ büyümesi şart. Bunun için büyüme yurtiçi tasarruflara ve doğrudan yatõrõmlara dayandõrõlmalõ. Oysa tam tersi oluyor. Dolardaki kan kaybı sürüyor Yõllõk enflasyon, tüketici fiyatlarõnda yüzde 7.58, üretici fiyatlarõnda yüzde 8.24 arttõ Ekonomi Servisi - ABD ekono- misine yönelik yükselen endişeler dolar üzerinde baskõ kurmayõ sürdü- rüyor. ABD Merkez Bankasõ’nõn (Fed) daha fazla parasal gevşemeye gi- debileceğine yönelik haberlerin etki- siyle Avro/dolar paritesi 1.32’nin üzerine çõkarak son üç ayõn en yüksek seviyesine ulaştõ. Yen ise dolar kar- şõsõnda 2010’un zirvesini gördü. TCMB müdahelesi yetmedi Merkez Bankasõ’nõn (TCMB) günlük döviz alõm tutarõnõ arttõrmasõ 10 milyar dolar artõrmasõ dolarõn aşağõ yönlü gidişatõnõ durduramadõ. Pariteye bağlõ olarak dolar/TL 1.50’nin altõna geriledi. TCMB ka- panõş kurlarõna göre lira, dolar kar- şõsõnda yüzde 0.38 değer kazanõr- ken, Avro karşõsõnda yüzde 0.8 de- ğer kaybetti. TCMB, gösterge do- lar kurunu 1.4862/1.4934 lira, Av- ro kurunu 1.9657/1.9752 lira, pari- teyi 1.3226 olarak ilan etti. Bu kurlara göre lira, yõlbaşõndan bugüne kadar dolar karşõsõnda yüzde 0.07, Avro karşõsõnda yüzde 9 değer ka- zanmõş oldu. Fiyatlar tarõmda yüzde 2.15 azaldõ, sanayide binde 29 arttõ. Sanayi alt sektörleri arasõnda aylõk bazda en yüksek fiyat artõşõ yüzde 3.99 maden kömüründe oldu. Ekonomi Servisi - Yaklaşan ramazanla birlikte et fiyatlarõnõn bir süre daha tüketicinin cebini yaka- cağõ ortaya çõktõ. Uzun süredir fi- yatlarda yaşanan artõş ve dalga- lanmalara ihaleler çözüm olmaz- ken bir yandan açõklanan enflasyon verileri bir yandan yapõlan uyarõ- lar özellikle ramazanda, etin dar ve orta gelir grubundaki insanlardan biraz daha uzaklaşacağõnõ gösteri- yor. Üretici Fiyatlarõ Endeksi kap- samõndaki mal ve hizmetler için- de temmuzda en yüksek fiyat ar- tõşõ yüzde 7.96 ile koyun ve kuzu etinde yaşanõrken, Tüketici Fiyat- larõ Endeksi (TÜFE) kapsamõnda zam şampiyonunun yüzde 33.33 ile PTT koli gönderme ücreti oldu. . Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, temmuz- da en yüksek fiyat artõşõ PTT ko- li gönderme ücretinin ardõndan yüzde 24.9 ile limon, yüzde 6.9 ile uçak biletinde gerçekleşti. Aynõ ayda Üretici Fiyat Endek- si (ÜFE) kapsamõnda en fazla fi- yat düşüşü yüzde 33.32’le sivri- biberde yaşandõ. ‘IMF Türkiye Değerlendirme Raporu neden açıklanmıyor?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Saymanõ Faik Öztrak, IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun Sudan, Rusya, ABD ve Fransa ülke raporlarõnõ kamuoyuna açõkladõğõnõ belirterek, “Türkiye Değerlendirme Raporu’nu neden açıklamıyor? Raporun açıklamasını hükümet mi engellemiştir” diye sordu. Öztrak yaptõğõ yazõlõ açõklamada, IV. madde çerçevesinde Türkiye’ye gelen heyetin görüşmelerini tamamlayarak Türkiye’den ayrõldõğõnõ belirtti. Raporun, IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun onayõna sunulduğunu ve kurulun Türkiye’ye ilişkin IV. Madde Değerlendirmeleri ve Ülke Raporunu onaylandõğõnõ ifade eden Öztrak, şunlarõ kaydetti: “İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerini bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyurmuş, ancak Türkiye Değerlendirme Raporu’nu kamuoyuyla paylaşmamıştır. Buna karşın aynı dönemdeki Sudan, Rusya, ABD ve Fransa ülke raporlarının tamamı kamuoyuna açıklanmıştır. Türkiye Ülke Değerlendirme Raporu’nun, onayın ardından neden kamuoyuna açıklanmadığı anlaşılamamıştır. Açıklanmasını AKP hükümeti mi engellemiştir? Diğer ülke hükümetleri, ülke raporlarının yayımlanmasına izin verirken, AKP hükümeti neden bu izni vermemiştir?” Öztrak, ülke raporunun tamamõnõn kamuoyu ile paylaşõlmasõ için hükümeti göreve çağõrarak, bu raporun bir an önce kamuoyuna açõklanmasõnõ istedi. İÇDAŞ’tan enerjiye 2.5 milyar dolar yatırım MURAT GÜLDEREN ÇANAKKALE - İSO 500 listesinde 11. sõrada yer alan İÇDAŞ Çelik Enerji Ter- sane ve Ulaşõm son dönemin gözde sek- törlerinden enerjiye 2.5 milyar dolar yatõ- racak. 2011’de 1200 megavatlõk termik santralõ devreye almaya hazõrlanan İÇ- DAŞ, böylece kurulu gücünü 1605 mega- vata çõkaracak. Şirket 106 megavatlõk bir rüzgâr enerji santralõ için de onay bekliyor. İÇDAŞ Genel Müdürü Bülent Engin, Biga bölge- sinde demir çelik, enerji ve gemicilik alanlarõnda 4.5 milyar dolarlõk yatõrõm yaptõklarõnõ belirterek, önü- müzdeki dönemde 200 milyon dolarlõk yatõrõmla 2.5 milyon ton kapasiteli yeni bir çimento tesisi de kurmayõ planladõklarõnõ söyledi. Yassõ çelik üretimi için de ya- tõrõm planlarõ bulunduğunu belirten Engin, “Şu an için tam bir zamanlama yok. Burada üreteceği- miz yassı çelik gemi üretimi için kullanılacak, ya- pacağımız üretim kendi tersanemize bile yetme- yebilir” diye konuştu. Krizle birlikte demir çelik üretiminde kapasiteyi yüz- de 50 seviyelerine düşürdüklerini söyleyen Engin, ey- lül itibarõyla talepte artõş beklediklerini ve yõl sonun- da 3.5 milyar TL’lik ciro hedeflediklerini belirtti. Özyeğin’den Çin’e 2 milyar dolar Erdemir’in kârı tahminleri aştı Ekonomi Servisi - Ereğli Demir Çelik, ürün fi- yatlarõndaki artõş ve marjlardaki toparlanmayla ikinci çeyrekte 243.73 milyon lira net kâr açõk- ladõ. Şirket geçen yõl ikinci çeyrekte 42.53 mil- yon lira zarar etmişti. Erdemir’in açõkladõğõ konsolide bilanço sonuç- lara göre, satõş gelirleri yaklaşõk yüzde 31 artõşla 1.62 milyar liraya yükselirken, faiz, vergi ve amortisman öncesi kâr (FAVÖK) marjõ ise yüz- de 27.7’ye çõktõ. Bu sonuçlarla birlikte, şirket ilk altõ aylõk dönemde 404.14 milyon lira net kâr, 3.2 milyar lira da satõş gelirine ulaştõ. Ancak, ana- listler hammadde fiyatlarõna bağlõ olarak marj- larõn ikinci çeyrekteki gibi yüksek seviyelerde devam etmeyeceğini düşünüyor. İş Yatõrõm’õn değerlendirmesinde düşük satõş ge- lirine rağmen, beklentilerin üzerinde gelen kârõn, yüksek FAVÖK marjõndan kaynaklandõğõ ifa- de edilerek, “Zayıflayan talebin daha düşük üretim seviyesine neden oluyor olması, da- ha az hammade kullanımını da beraberin- de getirdi ve bu durum da marjlara olum- lu yansıdı” denildi. Oyak Yatõrõm’õn değer- lendirme notunda da, ikinci çeyrekte ortalama çelik fiyatlarõnõn yüzde 12.8 arttõğõna işaret edi- lerek, “FAVÖK marjı çok etkileyici, ancak sürdürülebilir değil” ifadesi kullanõldõ. Ekonomi Servisi - Dõş Ekonomik İlişkiler Kuru- lu (DEİK) Türk-Çin İş Konseyi Başkanõ Hüsnü Özyeğin’in, Turkmall ile Çin’de ortak olarak kur- duğu Star Mall Group, bu ülkedeki alõşveriş mer- kezi yatõrõmlarõna 2 milyar dolarla 10 tane daha eklemeyi planlõyor. Star Mall Group’un CEO’su Bülent Ulusoy, yatõrõmlarõn 10 yõl içinde ta- mamlanmasõnõ beklediklerini belirtti. DEİK Türk-Çin İş Konseyi Başkan Yardõmcõsõ Ya- vuz Onay, Türk girişimcilerin Çin pazarlarõna gi- rişinde ve Çin’de hizmet sektörüne yatõrõmda sõ- kõntõ yaşadõğõnõ hatõrõlatarak, “Hüsnü Bey’in bu yatırımı, bu nedenle stratejik olacak. Pek çok markamız Çin’de bu sayede ‘flagship store’ (öncü mağaza) açabilecekler. Çinliler ilk de- fa bu kadar büyük bir yatırım tutarının bir Türk şirketiyle beraber telaffuz edildiğini duyuyor. Bu yatırım, Çinlilerin bize bakış açısını değiştirir. Bizi yatırımcı olarak gör- meye başladılar mı çok avantaj elde ederiz. Hüsnü Bey’in bu yatırımları bölgeye en az yarım milyar dolarlık Türk perakende ya- tırımı çekecektir” diye konuştu. ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Yaz sıcaklarının ve siyasi gündemin hayli gerisinde kalsa da küresel ekonomik krizin hem dünyada hem de Türkiye’deki yansımaları hâlâ sürüyor. Yeni bir dip dalga gelecek mi gelmeyecek mi polemiklerini de beraberinde sürükleyerek. Bu yüzden geçen ay önce ABD Senatosu’nda kabul edilen, ardından 22 Temmuz’da Başkan Barack Obama’nın imzasıyla yasalaşan finansal sistemin reformu paketi son derece önemli. Yasa bankacılık ve finans sisteminde Büyük Bunalım’dan bu yana ilk kez bu kadar köklü değişiklik öngörüyor. Söz konusu yasa 2007- 2009 yılları arasındaki mali krizin tekrarını önleme çabası çerçevesinde finansal sektöre daha sıkı kurallar getiriyor. Vergi mükelleflerinden alınan paralarla şirket kurtarma planlarının artık yapılmayacağı, reformun, mali sistemi çökme noktasına getiren istismar ve aşırılıkları dizginleyeceği, riskli işlemlere şeffaflık geleceği belirtiliyor. Ne iyi değil mi? İtiraf edeyim ki önceki gün Le Monde Diplomatique’te Prof. İbrahim Werde tarafından kaleme alınan “ABD başkanları gelip geçer, Goldman Sachs ise hep kalır” başlıklı makaleyi okuyuncaya kadar öyle düşünüyordum. Aslında hâlâ Obama yönetiminin bu çabasını takdir ediyor ve köşeye sıkışan, dünya kamuoyunun şimşeklerini üzerine çeken finans sisteminin aktörlerine karşı ciddi bir zafer olduğunu düşünüyorum. Ancak kabul etmeliyiz ki elde edilen şimdilik “büyük satranç oyununda” ileri doğru tek bir hamle. Tufts Üniversitesi Fletcher Okulu’nda İslami finans üzerine uzmanlık yapan ancak küresel sistemi yöneten banker lobisi üzerine de çeşitli araştırma ve yazıları bulunan Prof. İbrahim A. Werde, Goldman Sachs’ın 100 yılı aşkın geçmisini ve siyasi nüfuzunu irdelediği yazısında reform paketinin uygulanmasında büyük bir dirençle karşılaşılacağını da vurguluyor. Goldman Sachs hakkında birkaç ufak not verelim. Goldman 1869’da Alman Marcus Goldman tarafından kuruldu. 1882’de damadı Samuel Sachs’ın ortak olmasıyla Goldman Sachs adını aldı. 1990’ların başından itibaren Goldman Sachs’ın bütün patronları için politik kariyer bir numaralı strateji oldu. Dünyanın neresinde olursanız olun, küresel finans ilişkilerinin biraz derinine dalacağınız her yerde Goldman’ın ağlarıyla karşılaşıyorsunuz. New York’ta, Londra’da, İtalya’da, Nijerya’da, Tokyo’da… Banka hâlâ uluslararası gücü nedeniyle “Government Sachs” lakabıyla anılıyor. Banka, 15 yıldaki bütün ekonomik balonlarda yükseliş yaşadı. Milyonların hayatını karartan “.com balonu” da, “emtia balonu” da, “konut balonu” da ona yaradı. Bu balonları şişirilmesinde de rol oynadı, patlamasından da en fazla kârı elde eden yine o oldu. Yunanistan’ın yaşadığı krizde bankanın oynadığı pay da biliniyor. İflasın eşiğine gelen Yunanistan, Goldman Sachs’ın yardımıyla yıllardır borçlarını Avrupa Birliği’nden gizledi. Yunanistan 10 yıl kadar önce Drahmi’den Avro’ya geçerken Avrupa’nın borç limitlerine takılmamak için Goldman Sachs’la çalışmaya başladı, bütçedeki milyarlarca Avro’luk borçlar Brüksel’in denetiminden kaçırıldı. Ayrıca bankanın uyguladığı borç gizleme taktikleri Avro’nun yaşadığı krizin şiddetini de artırdı. Werde, “Banker lobisi tüm cephelerde direnecektir” diyor. Eğer 100 yıllık hegomanya bu kez sona erdirilemezse dünya ekonomisi suni balonlarla, dip dalgaları ile debelenip durur. Ta ki, tabiat ana “sürdürülemez” hale gelen bu gidişata dur diyene kadar... EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına bir süre ara vermiştir. 2 3 3 ü r ü n ü n f i y a t ı a r t t ı TÜFE’de temmuzda endekste yer alan 446 maddeden 97’sinin ortalama fiyatında değişim olmadı, 233 maddenin ortalama fiyatında artış, 116 maddenin ortalama fiyatında ise düşüş kaydedildi. ÜFE’de ise haziranda endekste bulunan toplam 779 maddeden 190’ının ortalama fiyatında değişim olmadı, 343 maddenin ortalama fiyatında artış, 246 maddenin ortalama fiyatında da düşüş oldu. Volvo resmen Çinli oldu Ekonomi Servisi - Çinli otomotiv üreticilerinden Geely’nin, Volvo’nun tamamõnõ Ford Motor Company’den satõn almasõ için yürütülen işlemler dün tamamlandõ. Volvo’nun yeni baş- kanõ ve üst yöneticisi (CEO) ise Volkswagen Amerika Grubu CEO’su Stefan Jacoby oldu. Konuya ilişkin bir değerlendirme ya- pan Volvo Car Corporation Yönetim Kurulu Başkanõ Li Shufu, son derece gururlu olduklaõnõ söylerken, Volvo Cars’õn yeni Başkanõ Stefan Jacoby de, “Çalışanlarımız, tedarikçileri- miz ve bütün müşterilerimiz, Vol- vo’nun sektör lideri olarak özel ko- numunu koruyacağından emin ola- bilirler” ifadelerini kullandõ. B‹ L G ‹ T O P L U M U N A D O / R U / Ö Z L E M Y Ü Z A K Analistler, ilkyarıdaki iyi performansa rağmen 2. yarıyılda kâr marjlarında kaçınılmaz düşüşler yaşanacağını ve bu dönemin Erdemir için daha zor geçeceğini ifade ediyor. Fait Öztrak Bankanın yöneticilerinden Sidney Weinberd, İkinci Dünya Savaşı sırasında Harp İstihsalatı Dairesi Başkan yardımcılığı yaptı. Clinton’un ABD Hazine Bakanlığı’nı emanet ettiği Robert Rubin, yıllarca Goldman Sachs’a çalışmış ve 2 yıl da patronluğunu yapmıştı. 8 yıl ABD Hazinesi’ni yönetti. Cumhuriyetçi Partili Bush seçimi kazanıp ABD Başkanı olduğunda hazineyi bir başka Goldman Sachs CEO’suna Henry Paulson’a emanet etti. Bugünkü Hazine Bakanı Timothy Geithner’in de bankaya çok yakın olduğu biliniyor. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick de Goldman Sachs yöneticisiydi, New Jersey eski valisi Jon Corzine da. Geçen yıla kadar New York Merkez Bankası’nın başında bulunan Stephen Friedman’ın, Goldman Sachs’ta dört yıl yöneticiliği vardır. Banka siyasi güç sınırlarını ABD’nin dışına da taşırdı. Nijerya’nın yeni hükümetine ekonomi çarı olarak atanan Olusegun Aganga; Avrupa Merkez Bankası Başkanı olması için İtalya’nın harekete geçtiği Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ve İtalya’nın eski başbakanı Romano Prodi de bankanın eski yöneticileri. Engin, Çanakkale’nin Biga ilçesinde bulunan Parion kentine de sponsor olduklarını da belirtti. Engin, “Şu anda Biga’da 1500’ü taşeron olmak üzere 5 bin kişi istihdam ediyoruz. Yatırımlarımızı tamamladığımızda bu rakam 10 bini geçecek” dedi. Temmuzun şampiyonu et Küresel Ekonominin Asıl Patronları Rubin’den Prodi’ye... Ekonomi Servisi - Yapõ Kredi’nin 2010’un ilk ya- rõsõnda elde ettiği net kâr bir önceki yõlõn aynõ dö- nemine göre yüzde 26 artarak 1 milyar 172 mil- yon TL olarak gerçekleşti. Sektörün üzerinde kre- di büyümesi gerçekleştiren Yapõ Kredi, öz ser- maye kârlõlõğõnõ da yüzde 28’e yükseltti. Bankanõn toplam gelirleri yõlõn ilk yarõsõnda top- lam 3 milyar 139 milyon TL’ye ulaştõ. Öte yan- dan, Yapõ Kredi’nin toplam kredileri yõlbaşõndan bu yana yüzde 21 artõşla 47 milyar 180 milyon TL’ye ulaşõrken, toplam mevduatõ yüzde 13 yük- selerek 48 milyar 958 milyon TL oldu. Yapõ Kredi Murahhas Aza ve Genel Müdürü Fa- ik Açıkalın, Yapõ Kredi’nin 2010’da hem kre- di hem de mevduat alanõnda bankacõlõk sektö- rünün üzerinde güçlü bir büyüme gerçekleştir- meye devam ettiğini belirtti. Açõkalõn, 2009 so- nunda yüzde 6.3 olarak gerçekleşen tahsili ge- cikmiş alacaklar oranõnõn sektör ortalamasõ olan yüzde 4.4’ün de al- tõna inerek yüzde 4.1 seviyesine düştüğünü söyledi. Perakende ban- kacõlõk alanõnda başlattõklarõ mas- raf, komisyon ve kart aidatõ ödetmeyen yeni paket siste- minin büyük ilgi gördüğünü belirten Açõkalõn, yõlõn ilk yarõsõnda toplam satõşlarõn 150 bini geçtiğini ve yeni paketlerin yolda olduğunu söyledi. Açõkalõn, 2010’da 60 yeni şube açmayõ plan- ladõklarõnõ, ilk 6 ayda 12 ta- nesinin açõlõşõnõ gerçekleş- tirdiklerini belirtti. Yapı Kredi’den 1.2 milyar TL net kâr Fait Açıkalın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle