Katalog

CMYB C M Y B AYKUT KÜÇÜKKAYA İ SKENDERİYE - Şehrin gi- rişinde Yunanca ve Arapça “Alexandria” yazõyor... Başkent Kahire’ye 225 kilometre uzaklõktaki “Alexandria” Mõsõr’õn genelinden farklõ bir atmosfere sahip. Kelimenin tam anlamõyla “fantas- tik” bir kent... O yüzden İskenderiye’ye “Mı- sır’ın gelini” diyorlar... Binalarõn “kum rengi”ne bulan- mõş yüzleri, yõkõk dökük halleri her ne kadar Kahire’yi andõrsa da İs- kenderiye Akdenizlilik ruhuna sahip bir kent olarak karşõmõza dikiliyor!.. Sahil şeridi boyunca sõcaktan buna- lan halk sahilleri tõka basa doldur- muş. Plajlarda kara çarşaflarõyla ve türbanlarõyla kadõnlar şemsiye altõnda plastik sandalyelerinde otururken çocuklar Akdeniz’in keyfini sürü- yor!.. Memluk Sultanõ Kayıtbay tarafõndan 530 yõl önce inşa edilen kalenin önü de ana-baba günü gibi... Yoklar kenti!.. Tarihi yerleri gezerken rehberimiz anlatõyor da anlatõyor. Ne var ki an- lattõğõ eserlerin büyük çoğunluğunu gözleriniz göremiyor, hayal dünya- nõzda canlandõrõyorsunuz... İskenderiye’nin kadõnlarõnõn de- nizine uzaktan baktõğõ bu kent; an- tikçağõn en ünlü kütüphanelerinden olan ve 391 yõlõnda antik Pagan ta- põnaklarõnõn imhasõ sõrasõnda Hõris- tiyanlar tarafõndan yakõldõğõ söylenen “İskenderiye Kütüphanesi” ile ça- ğõnõn bilim ve kültür merkezlerinden biriydi... M.Ö. 3. yüzyõlda İskende- riye’de kurulmuş olan kütüphane, in- sanlõk tarihinde meydana getirilmiş önemli eserlerden biri olarak kabul ediliyor. Eski kaynaklar, burada 900 bin cilt el yazmasõ eserin toplandõğõnõ söylüyor. Plotemaios (Batlamyus) hanedanõ tarafõndan kurulan ve 1600 yõl önce yakõlan kütüphanenin bu- lunduğu alanda 2002 yõlõnda yeni bir kütüphane yapõlarak hizmete açõldõ. M.Ö. 332 yõlõnda Büyük İskender tarafõndan kurulmuş dört İskender kentinden biri olan bu kent “Dün- yanın Yedi Harikası”ndan biri olan efsanevi İskenderiye Feneri’nin ya- nõ sõra Kleopatra ile Marcus An- tonius’un fõrtõnalõ ilişkilerine de ev sahipliği yapmõştõ. Günümüzde artõk var olmayan İs- kenderiye Feneri, M.Ö. 285-246 yõllarõ arasõnda inşa edildi. Romalõ- larõn kurduklarõ Plotemaios devleti- nin kralõ Soter tarafõndan, İskende- riye limanõ karşõsõndaki Pharos Ada- sõ üzerine yaptõrõldõ. Mimarõ Kni- doslu (Datça) Sostratus’tu. Kaide- si ile birlikte 135 metre yüksekli- ğindeki fener, beyaz mermerden ya- põlmõştõ. Tepesindeki tunçtan ya- põlmõş büyük ayna, 70 km. uzaklõk- tan görülüyordu. M.S. 955 ve 1302 yõllarõndaki iki deprem sõrasõnda ta- mamen yõkõldõ. 1500 yõlõnda ise bu yapõya ait kalõntõlar yok oldu. Ken- te adõnõ veren Büyük İskender’in mezarõ da burada bulunuyor. Ne var ki imparator, o dönem İs- kenderiye’sinin iki ana sokağõnõn ke- siştiği yere gömülmüş, fakat şehir bü- yüdükçe eski sokaklarõn yeri kay- bolmuş. Bu nedenle İskender’in me- zarõ henüz bulunamamõş. Neyse ki kentin antik döneme ka- dar uzanan çok kültürlü tarihinden 40 binin üzerinde eser sergileyen bir müzesi var da Mõsõr’a geldiğinizi an- lõyorsunuz. Müzede Firavunlar dö- nemine ait eserler ve mezar odasõ bu- lunuyor. Roma Tiyatrosu (Amfiti- yatro), bu müzenin yakõnlarõnda yer alõyor. Bu muhteşem Roma tiyatro- sunun, Plotemaios hanedanõ döne- minde inşa edildiği düşünülüyor... İs- kenderiye’yi anlatõp ünlü şair Ka- vafis’i anmamak olmaz!.. Kavafis dünya edebiyatõnõn baş- yapõtlarõ arasõnda sayõlan eserlerini, doğduğu ve yaşadõğõ kent olan İs- kenderiye için kaleme almõştõ. İşte onun kaleminden “İskende- riye’nin Duvarları”: “Aldõrmadan, acõmadan, utan- madan Kocaman, yüksek duvarlar ördü- ler dört yanõma. İşte oturuyorum umutsuz Bu yazgõ kemiriyor beynimi, baş- ka şey yok aklõmda; Yapacak neler vardõ dõşarda. Ah, duvarlarõ örerken nasõl gör- medim onlarõ? Ne sesini duydum örücülerin, ne gürültüsünü. Çõt çõkarmadan kapamõşlar bana dünya kapõlarõnõ” EBUL ABBAS CAMİİ - Kentin tarihi açısından en önemli camisi olarak kabul ediliyor. Faytonculara rastlamak da mümkün... TARİHİ DİKİLİTAŞ - Kentin antik döneme kadar uzanan çok kültürlü tarihinden en önemli kalıntılardan biri olan Tombpeyz Pillar (tarihi dikilitaş)... KAYITBAY KALESİ - Memluk Sultanı Kayıtbay tarafından 530 yıl önce inşa edilen kalenin önü de ana-baba günü gibi... Sultan Kayıtbay (Qaitbay) tarafından 1480 civarında inşa edilen ka- le, şehre çok hâkim bir mevkide bulunuyor. Askeri amaçlarla kullanılan ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından restore edilen kalenin yanında İskenderiye Feneri yer alıyormuş... C TURİZM HAYRİ ARSLAN P õnarbaşõ’na yerli ve yabancõ turist akõ- nõ devam ediyor. Kastamonu’nun Põ- narbaşõ ilçesi doğal güzelliklerin yanõnda bozulmamõş köy yaşantõsõ, eski nostaljik köy evleri, yöresel kõyafet- li halkõ ile yerli ve yabancõ turistlerin ilgisini çekiyor. Kastamonu’nda yüzde 60’õ, Bartõn sõnõrõnda yüzde 40’õ yer alan Küre Dağlarõ Milli Parkõ’nõn geçtiği Põ- narbaşõ‘nda, “Vahşi Cennet” olarak bilinen ve bünyesinde dünyanõn sa- yõlõ kanyonlarõ arasõnda ikinci büyük olan “Valla Kanyonu”, ve dördüncü büyük mağarasõ olarak kabul edilen “Ilgarini Mağarasõ” da yer alõyor. Põ- narbaşõ traking için ideal mekanlar- dan biri olarak gösteriliyor. Kasta- mõnu’ya 150, Põnarbaşõ ilçe merkezine 40 kilometre uzaklõkta bulunan Sü- menler Köyü’ne araçlarõ ile gelenler, kara- yolunun sona ermesiyle birlikte araçlarõnõ park edip, yürüyerek zorlu parkura yürüye- rek ulaşõyor. Küre Dağlarõ Milli Parkõ’nda do- ğa ile baş başa kalõp, kuş sesleri ve yaban hay- vanlarõ eşliğinde gezen tatilciler, bir çok ef- saneye konu olan dağlarda ilk olarak Man- tar Mağarasõ’nõ, ardõndan Ejderha ve Ilgarini Mağarasõ’nõ geziyor. İlçe birçok güzelliği bir arada barõndõr- dõğõnõ söyleyen ilçe Kaymakamõ Mehmet Emin Taşçı; küresel õsõn- ma ile Mantar Mağarasõ, Ejderha Mağarasõ ve Ilgarani Mağarasõ’nõ bünyesinde barõndan Põnarbaşõ’nõn ön plana çõktõğõnõ söyledi. Taşçõ, bu ne- denle özellikle yurt dõşõndan gelen tu- ristlerin doğa turizmine önem verdi- ğini belirterek “Bu açıdan Pınarbaşı gezilip, görülmesi gereken Kasta- monu’nun ideal ilçelerinden biri. Eski yaşantı örnekleriyle hem ya- bancı turistlerin hem doğa, hem de farklı kültürü görmek isteyenlerin uğrak yeri. Bölgeye bir çok ülkeden tu- ristler büyük ilgi gösteriyor” dedi. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Muğla Valiliği’nin uzmanlara hazõr- lattõğõ ve 2 yõldõr süren “Muğla İli Turizm Sektö- rünün Uluslararası Rekabetçi Analizi” projesi uy- gulama aşamasõna geldi. Kentin 20 yõlda 10 milyon turisti ağõrlayabilecek ve 20 milyar döviz girdisi sağ- layabilecek kapasitede olduğu vurgulanan raporda, “Ancak 61 belediyeyle turizm olmaz. Yerel yö- netimler sistemi yeniden modellenmeli” denildi. Raporu hazõrlayan ekipte yer alan Boğaziçi Üni- versitesi’nden Doç. Dr. İ. Hakkı Eraslan, “Muğ- la’nın rakibi Antalya, İstanbul değil, küresel ül- ke ve kentler olmalı. Yani Paris, Mısır, Hong Kong. Kent gelecek 20 yılda, 10 milyon turist ağırlayıp 20 milyar dolar kazanabilir. Bunun için turizmin çeşitlendirilmesi, Muğla’nın rekabetçi gücünün ar- tırılması ve markalaşmak gerekiyor” dedi. 18 Mart Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Ka- sımoğlu da şunlarõ söyledi: “Herkes markalaş- maktan söz ediyor. Markalaşmak, afişten ibaret bir şey değildir. Ürün yoksa markalaşma olmaz. Bunu yapabilmeniz için bir destinasyon yönetim modeliniz olması gerekir. O nedenle öncelikle ‘Tu- rizm Yönetim Konseyi’ kurulmalı. Muğla için güvenli ve güvenilir bir imaj yaratmak istiyorsa- nız, öncelikle yerel yönetimler sistemi yeniden mo- dellenmeli” VallaKanyonu’nayoğunilgi PINARBAŞI VALLA KANYONU Pınarbaşı Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı Mısır’ın gelini: İskenderiye 4 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA4 MONTAZAH SARAYI - Mısır Hidivi II. Abbas’ın emriyle yapılan saray, kraliyet ailesinin yazlığı olarak kullanılmış. Enver Sedat döneminde restore edilen saray, Floransa ve Osmanlı-Türk mimari özelliklerine sahip... (Fotoğraflar:AYKUTKÜÇÜKKAYA) ‘61 BELEDİYEYLE TURİZM OLMAZ’