23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Mantık Rafa Kalktı... Öyle anlaşılıyor ki mantığı tümüyle uygulamadan kaldırma yolunda hızla ilerliyoruz. Ama, evetçiler ve neye evet diyeceklerini pek de bilmediği anlaşılanlar, yaşananlardan hiç mi hiç huzursuzluk duymuyor. Propaganda çalışmalarında arkalarını Mevlana’ya, Adnan Menderes’e dayayıp İsmet Paşa aracılığıyla hayırcılara gözdağı verme girişimleri ne yazık ki pot üstüne pot kırılarak, başka bir deyişle pot rekoru kırılarak sürdürülüyor. Mevlana’nın, “Dün dünle gitti cancağızım / Bugün yeni şeyler söylemek lazım” uyarısına uymaya çalışanlar, daha önce söylediklerinin tersini söylemekten kendilerini alamıyorlar. Söylenenler, televizyon yayınlarında alkışlar ve tezahüratlar arasında kaynayıp gidiyor sanılsa da yazıya döküldüğü için belgeye dönüşüyor. Sayın Başbakan’ın danışmanlarının, kendisinin hızına yetişememelerinin sonunda garip çelişkiler kaçınılmaz biçimde gündeme geliyor. Örneğin, öfkeli olmasından yakınmalar nedeniyle kendisini savunma ihtiyacını duyan Başbakan, “öfkenin bir hitabet sanatı” olduğunu belirtiyor. Aradan bir süre geçiyor. Yeni bir konuşmada Başbakan’ın okuduğu dörtlük şu dizeyle bitiyor: “Öfke geçer, yüz kızarır.” Geçmiş oylamalarla ilgili kampanyalarda gazeteciler, parti sözcülerinin çelişkilerini not edip gülümseten izlenimler yazarlardı. Hatta bunları kitaplaştıranlar da olurdu. Sevgili Erdoğan Arıpınar’ın “Oy Sandığı” adını verdiği ve çok uzun yıllar önce yayınladığı kitabı bugün bile anımsıyorum. Her derde deva bulduğu ileri sürülen internet sitelerinin bu konuyu es geçmelerini anlamakta zorlandığımı da eklemeliyim. Halkoylamasına sunulan anayasa değişikliği paketi neredeyse unutulup gitti. Evet yandaşı kimi yayın organlarının nalıncı keseri benzeri yaklaşımları olmasa değişikliğin neler getireceğini (doğal olarak götüreceğini de) bilme konusunda şansımız olmayacak. Ağzına mikrofon uzatılanların oylarının rengini söylemeye başlarken söze “Değişiklikleri bilmiyorum ama” diye başlamaları da bize özgü bir yaklaşımı simgeliyor. Değişiklik paketinde yer verilen iki kuralla ilgili eleştiriler yeni boyutlar kazanıyor. Kamu denetçiliği kurumunun oluşturulmasına ait bölüm ile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının tanınmasının yolunu açan bölüm eleştirilerin yeni hedefinde. Günahı söyleyenlerin boynuna, bu değişikliklerin asıl amacı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurunun önüne yeni basamaklar eklemekmiş. Çünkü, AİHM’ye başvurmak için iç hukuktaki bütün aşamaların tamamlanması gerekiyormuş! Benim bildiğimi önerileri hazırlayanların bilmediğini sanmıyorum. Çünkü, AİHM, Türkiye’de davaların (doğal olarak gerekçesi açık olmayan tutuklulukların) yıllar yılı sürmesinin çokluğu nedeniyle, iç hukuk aşamaları tamamlanmadan da yapılan başvuruları kabul ediyor. Kısaca işte size etkisi olmayacak, göze ve kulağa hoş geldiği için hapa şeker kaplaması olarak eklenen bir yaklaşım daha... Özür: 12 Ağustos’taki “Benzerlikler Yok mu?” başlıklı yazıda Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Kenan Evren’i Kara Kuvvetleri Komutanı yapmadan ve bir yıl önce Genelkurmay Başkanı yapmışım. Özür diliyorum. oerinc@cumhuriyet.com.tr ‘Sen Hitler misin allahaşkõna’ CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn soy polemiğine sert yanõt verdi TÜREY KÖSE ANKARA/AFYONKARAHİ- SAR / UŞAK - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, dün Afyon, Kütahya, Uşak mitinglerine katõldõ. Kütahya’da, “Anayasaya evet dersek Recep Bey kurtulur, hayır dersek memleket kurtulur” diyen Kõlõçda- roğlu, Erdoğan’a “Sen Hitler misin allahaşkına” diye seslendi. Kõlõçda- roğlu, HSYK’de yaşanan krizi “Si- yasetin emrinde bir yargı düzeni var. Bu düzeni sürdürmek istiyor- lar” diye değerlendirdi. PKK ile pa- zarlõk açõklamalarõ üzerine AKP Ge- nel Merkezi’nden yapõlan açõklamada, “terör örgütü” yerine “illegal örgüt” ifadesinin kullanõlmasõna dikkat çeken Kõlõçdaroğlu, “Artık AKP PKK’yi te- rör örgütü olarak görmüyor” dedi. Kõlõçdaroğlu, AKP’li Mustafa Eli- taş’õn Genelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ’a Heron’lar- la ilgili yaptõğõ çağrõyla ilgili “İk- tidar kendini muhalefet mi sanı- yor? Genelkurmay başkanı hü- kümete bağlıdır. Bilgi alamıyor- larsa açıklasınlar” dedi. Kõlõçdaroğlu, dün Afyon, Kütahya, Uşak mitinglerinde konuştu. Kõlõçda- roğlu, Afyon’a giderken otobüste ga- zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. AKP’li Elitaş’õn Heron’lara yönelik çağrõ- sõyla ilgili sorular üzerine Kõlõçdaroğlu, “Hangi Genelkurmay başkanı niçin hükümete bilgi vermiyorsa ortaya koysunlar. Ciddi iddialar var. Bun- ların yanıtlanması lazım. Genel- kurmay başkanı hükümete karşı so- rumludur. Sayın Başbakan daha kararlı ve tutarlı bir tavır sergile- meli. Varsa bir olumsuzluk sorum- lular bulunup yargı önüne çıkarıl- malıdır” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, PKK’nin ateşkes ka- rarõndan sonraki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine de “Öyle anlaşılıyor ki, hükümet tarafından yaptırılan ça- lışmalarda da hayır çıkacağı belir- ginleşiyor. AKP ‘evet’i garantile- mek için pazarlık süreci başlattı. Terör örgütünden gelen açıklama- larda da hükümetle doğrudan pa- zarlığa girildiği ifade ediliyor” gö- rüşünü dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, HSYK’de yaşanan krizle ilgili olarak da şunlarõ söyledi: “Davalara bakılırken yargıcın veya savcının ismi üzerinden dava- lar sorgulanmaz. AKP’ye birlikte belli davaların belli hâkim ve sav- cılarca götürülmesi gibi bir durum ortaya çıktı. Bu davaya benim iste- diğim gözlükle baksınlar. Benim yargıcım baksın davaya. Bu yar- gıçlara kimsenin dokunmasını iste- miyorum, demektir şimdi yapılan.” ‘Çık pazarlıkları anlat’ Kõlõçdaroğlu, Afyon mitinginde soy tartõşmalarõnõ eleştirirken, “Eline per- geli vereceğim, kalemi vereceğim, yüreği yetiyorsa gelip benim kafa- tasımı ölçer” dedi. Kõlõçdaroğlu Er- doğan’a “Recep Bey yüreğin varsa, namuslu adamsan çık pazarlıkları anlat. İftiraya gelince atarsın, bir de Müslüman olacaksın” diye seslendi. 50. miting Uşak’ta Kõlõçdaroğlu 50. mitingini Uşak’ta yaptõ. Kõlõçdaroğlu, “Üfle CHP, sö- necekler, bekle Kemal düşecekler” pankartõnõ okurken, “Gövdeyi silke- liyorum, dalları da siz silkeleyin” de- di. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn soy tartõşmasõnõ eleştiren Kõlõçdaroğlu, Uşak’a “İnsan Kemal” olarak geldi- ğini söylerken alandan “Soysuz Tay- yip” sloganlarõ yükseldi. CHP lideri, “Hiç kimsenin soyu ne- dir diye sormadık; onu Hitler sor- muştur” dedi. Kõlõçdaroğlu idam edi- len Erdal Eren, Deniz Gezmiş ve Ad- nan Menderes’in adlarõnõ anarken meydandan alkõşlar yüksedi. Guantanamoolmasõn ORHAN BİRGİT Dün bir grup gazeteci, “Si- livri Ceza ve İnfaz Kurumu” yerleşkesinin bitişiğindeki du- ruşma salonundaydõk. Yaşlarõ ve mesleksel kõdemleri bakõ- mõndan, yargõ muhabirliği dö- nemini çoktan kapatmõş, he- men hepsi gazetelerde yazarlõk yapan, o arada meslek örgütle- rinin yönetimlerinde görev alan kimseler. “Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Gazeteciler Sendikası, Basın Konseyi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Basın Enstitü- sü’nün başkanları”, çarşam- ba günü bir araya gelerek özel- likle Silivri’de “Ergenekon Davasının” tutuklularõ olarak tutuklu bulunan “6” meslekta- şõmõzõn “adil yararlanma hakkı”ndan yararlanmadõkla- rõndan kaynaklanan kaygõlarõnõ açõklamõşlardõ. Adil yargılanma hakkı Oysa Silivri’den gelen ha- berler, adil yargõlanma hak- kõndan yararlanmayõşõn yanõn- da, bu ucu açõk tutukluluklarõn bir tür işkenceye döndüğü yo- lundaki kuşkularõ da güçlendi- riyordu. Müebbet hapis ceza- sõnõ İmralı’da çekmekte olan terör hükümlüsü, özellikle son aylarda yandaşlarõna talimat verecek kadar gevşetilmiş ko- şullar altõndayken mesela Mustafa Balbay, havalandõr- ma koridorunu da içine alan “5X14” metrekarelik bir hüc- rede 2 arkadaşõ ile birlikte tu- tuklu olduğunu söylüyordu. Hücrenin koridora açõlan kapõsõ akşam 8 oldu mu kapa- tõlõyor ve gece, dayanõlmaz sõ- caklõk altõnda tutuklularõn sa- bah olsa da biraz nefes alabil- sek beklentileri ile geçiyordu. Dünkü duruşmanõn yemek molasõ sõrasõnda, küçük bir meslektaş grubu olarak ve ek- sik olmasõnlar savcõlarõn izni ile Balbay ve Tuncay Öz- kan’la görüşme olanağõ bul- duk. O özlediğinize emin ol- duğum yazõlarõnda sürekli olarak kullandõğõ ironi üslubu ile Mustafa, on beş dakikalõk süre içinde, hak etmedikleri muameleyi bir film şeridi gibi anlatmaya çalõştõ. Suç yeri evi Balyoz davasõ sanõklarõna yönelik iddialar ile kendisi için hazõrlanmõş iddianame arasõn- daki en belirgin farkõ özetle- yerek “Bizimkisi orantısız suç işlemek olmalı” dedi. Yetmedi, Balyoz sanõğõ olan asker kişiler için savcõlarõn, ceza yasalarõndaki “darbeye nakıs teşebbüs” suçundan söz ettiklerini ama kendisinin “silahlı örgüt kurarak halkı isyana teşvik için tam teşeb- büs”le suçlandõğõnõ ekledi. İddianamede kendisi için “Suç tarihi 1 Temmuz 2007 sabaha karşı” olarak, suç ye- ri olarak da polislerin kendisi- ni gözaltõna almak için geldi- ği evi gösterilmişti. Balbay, “Emniyet Genel Müdürlü- ğü’nün, Milli İstihbarat ör- gütünün, Genelkurmay Başkanlığı’nın ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın” kendisinin suçlanmasõna ne- den olan, o örgüt oluşturma iddialarõ için savcõlõğõn yazdõ- ğõ yazõlara “Öyle bir örgütü bilmiyoruz” şeklinde yanõt verdiğini de söyledikten son- ra, “Arkadaşlar” dedi, “Devletin haber alma ku- rumlarının ‘Böyle bir örgüt yok’ demesine rağmen bazı polisleri ve teğmenleri bizim silahlı kanadımız olarak gösteriyor savcılar!” Devlet büyüklerine korumalık yapan sanık O yüksek duvarlarõn içinde geçen 500’ü aşkõn gün, Mustafa Balbay’õn haber alma gücünden hemen hiçbir şey eksiltmemiş. Silahlõ kanatta adõ geçen ve uzun tutukluluk döneminden sonra salõverilerek “Iğdır”da görevine dönen Kemalettin Balcı adõndaki bir güvenlik görevlisinin, referandum ça- lõşmalarõ için kente giden devlet büyüklerine, politikacõ- lara “koruma görevi” yaptõ- ğõnõ bizimle paylaşmayõ ih- mal etmiyor. Balbay’õ, baba hasretini gidermek amacõ ile geceleri yatağõna onun resmi ile yatmayõ âdet edinen kõzõ Yağmur ile baş başa bõraktõk. ‘Geciken adalet adalet değildir’ Bu, ilk kez izlediğim bir “Ergenekon Davası Duruş- ması” nedeniyle ilgili izlenim notlarõnõn başlõğõnõ niçin “Si- livri Bir Guantanamo Ol- masın” olarak seçtiğimi me- rak edenler olur. Onlara “ABD”de özellikle Bush’un başkanlõk yaptõğõ dönemde “El Kaide” örgütüne üye ola- rak suçlanan kişilerin ucu açõk tutuklanmalarõ nedeni ile “Küba Körfezi’ndeki” bu cezaevinin bütün dünyada ün yaptõğõnõ anõmsatacağõm. Dünya, bugün o cezaevi için “ABD adaleti” tanõmlamasõnõ yaparak süper devleti kõna- yanlarõn bir gün Silivri için de bu tür bir izlenimi paylaşma- larõnõ elbette her yurtsever gi- bi ben de istemem. Ben, “ge- ciken adaletin adalet olma- dığını” söyleyen bir eski avu- katõm ve tutukluluğun cezaya dönmesini de bu nedenle içi- me sindiremiyorum. Ve bir gün herkese lazõm olacağõna inandõğõm adaletin, meslektaşlarõmõn davalarõnda da tecelli edeceğine içtenlikle inanmak istiyorum. DİSK’in tercihi ‘hayır’ İSTANBUL/ANKARA (Cumhu- riyet) - DİSK Başkanlar Kurulu, 12 Ey- lül’de yapõlacak olan anayasa referan- dumunda “hayır” oyu verme kararõ al- dõ. Kuruldan yapõlan açõklamada, “12 Eylül ürünü anayasa-k’a da, 12 Ey- lül uzantısı b-anayasaya da hayır” de- nildi. Toplantõda, 31 Ağustos Salõ gü- nü Türkiye genelinde referanduma karşõ kitlesel miting düzenlenmesi de karara bağlandõ. Eğitim-İş ise “AKP anayasasına hayır demek” için bugün saat 11.30’da Ankara’da Sakarya Mey- danõ’nda kitlesel eylem ve basõn açõk- lamasõ yapacak. DİSK’ten dün yapõlan yazõlõ açõkla- mada, 12 Eylül’de Türkiye’ye giydi- rilen deli gömleğinin ülkede yaşanan hukuksuzluk ve eşitsizliğin temel ne- deni olduğu vurgulandõ. Açõklamada tüm üyelere ve emekçilere referan- dumda “hayır” oyu kullanõn çağrõ- sõnda da bulunuldu. Eğitim-İş’ten de ‘hayır’ Eğitim-İş’ten yapõlan açõklamada da bugün 11.00’de Petrol-İş Sendikasõ’nõn önünden tüm şube ve temsilcilik baş- kanlarõyla birlikte Mithatpaşa Cadde- si’nden bildiri dağõtõlarak Sakarya Mey- danõ’na yürüneceği ve 11.30’da “AKP anayasasına hayır demek için” kitle- sel eylem yapõlacağõ bildirildi. ‘Alçakça iftira atıyorlar’ KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet)- Baş- bakan Tayyip Erdoğan, “Terör örgütünün, ey- lemlerini geçici olarak durdurduğunu açıkla- ması hükümetimizle ilişkilendirilmeye çalışılı- yor. Açık söylüyorum, bu alçakça bir iftira- dır. Referandum sürecini etkilemeye yönelik uydurulmuş bir yalandır” dedi. Partisinin Kahramanmaraş Müftülük Meyda- nõ’nda düzenlediği mitinginde konuşan Erdoğan, bu kez MHP’yi hedef aldõ. Erdoğan, “Epey bir zamandır MHP yöneticilerini ortalıklarda gör- medim. Son günlerde baktım TBMM’de basın toplantıları yapıyorlar, basın açıklamaları ya- pıyorlar. Meclis’in çalışmalarını engellediler, yavaşlattılar. Meclis’in gece yarılarına kadar çalışmalarından rahatsız oldular. Şimdi Meclis tatil, bunlar Meclis’ten çıkmıyorlar. Postacıya izin vermişler, mektup dağıttığı mahalleye gez- meye gitmiş” diye konuştu. Terör örgütü PKK’nin eylemlerini durdurmasõ- nõ hükümetle ilişkilendermeye çalõşanlar olduğu- nu savunan Erdoğan, şunlarõ söyledi: “Diyorlar ki ‘AKP şununla işbirliği yaptõ, bununla işbirliği yaptõ. Devlet şununla uzlaştõ, bununla uzlaştõ’. Böyle yalan olur mu yahu? Yine MHP’den ge- liyor. AKP’nin herhangi bir terör örgütüyle pazarlık yapması söz konusu değildir. Terör örgütü elebaşlarının beyanlarını hakikat kabul etmek ne kadar vahimse böyle bir milli bir meseleyi kampanya malzemesi haline getirip istismar etmek de o kadar vahimdir.” S İ L İ V R İ ’ D E N İ Z L E N İ M L E R CHP LİDERİ YARIN İSTANBUL’DA İstanbul Haber Servisi - CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğlu, İstanbul’daki ilk re- ferandum mitingini yarõn (22 Ağustos Pazar) Çağlayan Meydanõ’nda gerçek- leştirecek. Mitingde “Hayırsıza hayır” mesajõ verilecek. Kõlõçdaroğlu’nun ya- rõnki ilk durağõ Kõrklareli olacak. Kõ- lõçdaroğlu, daha sonra Babaeski ve Lü- leburgaz’õ ziyaret edecek. Saat 16.00’da da İstanbul’da halka hitap edecek. Mi- tinge katõlacaklar Florance Nightinga- le Hastanesi önünde 15.00’ten itibaren toplanmaya başlayacak. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği (USTKB) de mitinge destek vereceğini açõkladõ. USTKB Dönem Sözcüsü İlhan Gülek, “Cumhuriyet, özgürlük ve bağımsızlık için Çağlayan’a gidiyoruz” dedi. ‘Bir acõ paylaşõmõydõ’ İstanbul Haber Servisi - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül, suikasta kurban giden Agos Gazetesi Genel Yayõn Yö- netmeni Hrant Dink’in kardeşi Hosrof Dink’le Tarabya Köşkü’nde görüştü. Geçtiğimiz günlerde “Hrant Dink maalesef gerekli tedbirler alınmadı- ğı için hayatını kaybetti” diyen Gül’ün, dünkü sürpriz daveti üzerine 18.15’te Köşk’e giden Hosrof Dink ile Gül ara- sõndaki görüşme, basõna kapalõ olarak gerçekleştirildi. Hosrof Dink’in “Benim için çok önemli” diye nitelendirdiği da- vet sonrasõ yapõlan görüşme yaklaşõk 1 saat sürdü. Görüşmenin ardõndan açõk- lama yapan Dink, Gül’ün davetine te- şekkür ederek, “Yalnız çok özel ko- nular konuştuk. Bu özel konular bir acı paylaşımıydı, bir dertleşmeydi. Hepsi bundan ibarettir” dedi. Köşk’e taksiyle gelen Hosrof Dink, görüşmenin ardõndan Cumhurbaşkan- lõğõ’nõn tahsis ettiği bir araçla ayrõldõ. ‘Yargı süreci beklenecek’ Öte yandan Gül’ün Devlet Denetle- me Kurulu’na (DDK) araştõrma talimatõ vermemesi ile ilgili eleştirilere de Köşk’ten yanõt geldi. Kaynaklar, “DDK kendini yargı yerine koyarak konu- yu ele alamaz. O nedenle şu an Sayın Cumhurbaşkanı’nın DDK’ye tali- mat vermesi söz konusu değil” dedi. Gül ile görüşen Hosrof Dink, ‘Çok özel konular konuştuk’ dedi ‘AKP, referandum rüşveti dağõtõyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’nin Denizli, Şanlõurfa ve Malatya’nõn büyükşehir yapõlmasõ yönündeki çalõşmalarõnõ CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş, “referandum rüşveti” olarak değerlendirirken MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Hükümet refe- randum öncesi seçmenin tercihini etkilemek istiyor” dedi. Bir ilin büyükşehir olabilmesi için 750 bin nüfusa sahip olmasõ gerektiğini, fa- kat söz konusu illerin nüfusunun büyükşehir ol- maya yetmediğini anõmsatan Ateş, “Hükümet dara düştüğünde Türkiye’nin yapısıyla oy- nuyor. Her seçim öncesi böyle vaatlerde bu- lunur, kriterleri çiğnerseniz burası hukuk devleti olur mu?” diye konuştu. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, partiye katı- lım töreni ve Aliağa Arıtma Tesisi açılışı için geldiği İzmir’de partili- ler tarafından ilgi ve coşkuyla karşılandı. Sav, bir restoranda gazeteci- lerin sorularını yanıtla- dı. İzmir’de parti içinde Baykalcılar ve Savcılar çekişmesi olduğu yönün- deki bir soruya Sav şu yanıtı verdi: “Ben de Baykalcıyım. Ben Bay- kal’ın en yakın arkada- şıyım. Baykal gibi önem- li hizmetler vermiş siya- set adamı dışlamak söz konusu değildir.” (AA) 3 İLİN BÜYÜKŞEHİR YAPILMASI Berk ‘hakaret’ten ifade verdi ERZİNCAN (AA) - Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlõğõ’na atanan Orgeneral Saldı- ray Berk, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn suç du- yurusu üzerine “Hakaret” suçlamasõyla Erzincan Kemaliye Başsavcõlõğõ’na ifade verdi. Berk’in avukatõ Zeynel Yüksel, Berk’in Baş- bağlar köyünde denetim yaptõğõnõ, ayrõlmadan ön- ce köylülerin yanõna gelerek kendisiyle sohbet et- tiğini ifade ettiğini söyledi. Yüksel, şunlarõ söyle- di: “Vatandaş yolun yapılmadığını şikâyet edince komutanım, ‘İyi seçilmiş yöneticiler her şeyin üstesinden gelir’ demiş. Bu sözleri bazı in- ternet sitelerinde çarpıtılarak yer aldı. Bunun YAŞ öncesi özellikle sunulduğunu düşünüyo- rum. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyor.” ERDOĞAN’DAN SUÇ DUYURUSU ERDOĞAN MHP’YE YÜKLENDİ SAV: BEN DE BAYKALCIYIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle