19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Kılıçdaroğlu ve Baykal Tuzaklara Düşmüyor Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin en iyi yetişmiş en başarılı bürokratlarından biridir. Siyasete atıldıktan sonra İstanbul Belediye Başkan adaylığı sırasında, aynı başarıyı siyasette de yakalamıştı. Şimdi CHP Genel Başkanı olarak Türkiye’nin umudu haline gelmiştir. Gittiği her ilde, taşıma olmayan coşkulu kalabalıklar toplamakta, halkın umudunu simgelemektedir. Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlık serüveni sanki bir “engelli koşudur”: Başta iktidar ve iktidar yandaşı medya olmak kaydıyla, CHP’nin yükselişinden kaygı duyanlar, Kılıçdaroğlu için her türlü engeli koydular, her türlü tuzağı kurdular. Önce Deniz Baykal’a “ihanet ettiği” teması işlendi… Kılıçdaroğlu bunu, Baykal’ın da son derece asil ve akılcı davranışı ve desteği sayesinde başarıyla atlattı. Sonra Önder Sav kozu oynandı… Partiyi aslında Önder Sav’ın yönettiği, Kılıçdaroğlu’nun güdümlü Genel Başkan olduğu öne sürüldü… Kılıçdaroğlu, Sav’ın bazı ufak tefek hatalarına karşın imajını zedeleyebilecek olan bu engeli de aştı. Derken Gürsel Tekin gündeme getirildi… Tekin’in aşırı siyasal ihtirasları olduğu, parti içinde sorun yarattığı teması işlendi. Kılıçdaroğlu, Tekin’in küçük bocalamalarına karşın, bu sorunu da aşmış görünüyor. Yandaş medya ve iktidar, CHP’yi vurmak için Baykal kozunu sürekli ileri sürüyor ama, gerek Baykal ve çevresi, gerekse Kılıçdaroğlu ve çevresi, ülke ve parti çıkarlarını ön plana alarak, son derece akılcı bir biçimde en azından şimdilik bu kozun etkili olmasını önlüyor. Böylece CHP, kendisine yapılan bütün bu tür saldırılardan, topluma güven vererek, ağırbaşlı bir bütünlük içinde güçlenerek çıkıyor. Tekrar edelim, bu güçlenmede Baykal’ın çok büyük bir payı var: İsteseydi CHP’yi de Kılıçdaroğlu’nu da yaralayabilirdi… Tabii kendisi de çok itibar kaybederdi ama, rakibini zedelemek için kendini de yok eden politikacı örnekleriyle doludur siyasal yaşamımız… Baykal bu tuzağa düşmedi: Kendine yakışan “akil adam” rolünü üstlendi. Kılıçdaroğlu için en büyük tuzak ırk ve mezhep kimliği konusunda kuruldu: Dersim tartışmalarından tutun da, Başbakan’ın gündeme getirdiği soy sop polemiğine kadar, sadece CHP karşıtları ve iktidar yandaşları değil, bizzat CHP’nin içindeki bazı kişiler ve çevreler de Kılıçdaroğlu’nun mezhep ve ırk kimliği üzerinden politika yapmasını önerdi, onu bu bataklığa çekmek istedi. Üstelik de gerek Kürt kimliği gerekse Alevi kimliği, AKP’nin bol bol istismar ettiği, çelişik biçimlerde de olsa, sürekli olarak gündemde tuttuğu konulardı… Bir başka deyişle, Kılıçdaroğlu’nun Kürtlük ve Alevilik üzerinden politika yapması, yanlış bir politika izleyen AKP’nin elinden bu kozları alabilirdi ama temelde, kimlik politikası izleyerek aynı yanlışa düşeceği için hem CHP’nin hem de Türkiye’deki demokrasinin zararına olurdu. Oysa Kılıçdaroğlu bu tuzaklara düşmedi… Kimlik politikalarıyla vurgulanmak istenen sorunların, aslında genel bir demokrasi ve insan hakları sorunu olduğu temelinde doğru bir çizgide yaklaşımını sürdürdü. Bunu, hem sahip olduğu doğru ve geçerli bir demokrasi ve insan hakları anlayışı ile hem de kendi kimliğine ve CHP’ye duyduğu güvenle başardı: Türkiye’deki bütün kimlik sorunları, Kürt, Alevi, Rum, Ermeni ve benzeri Müslüman-Sünni kimliğinden başka kimlik sahibi vatandaşlarımızın genel demokrasi ve insan hakları sorunlarıdır. CHP de Kılıçdaroğlu da bu sorunları çok iyi bildiklerini ve en doğru, en akılcı çözümleri zaten önermiş olduklarını bugüne kadar yayımlanmış olan raporlarla ve çeşitli konuşmalarla kanıtlamışlardır. Kılıçdaroğlu, asker-sivil ilişkileri, yargı bağımsızlığı gibi hassas konularda ve özellikle de son referandum kampanyasında hiç taviz vermeden, hiç kıvırtmadan, sahip olduğu, berrak ve doğru siyasal çizgisini sürdürmektedir. Üstelik bu çizgisini halka da başarıyla aktarabilme yeteneği olduğunu göstermiştir. Sanıyorum bu başarılarından dolayı CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na saldırılar çok daha artacaktır. Ama bu saldırılar onu ve CHP’yi yıpratamayacak, tam tersine daha da güçlendirecektir. [email protected]; www.kongar.org DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Silvan ilçesinde yoksulluk yü- zünden intihar eden 4 ço- cuk babasõ Hacı Örüç’ün ailesine yardõm yağdõ. Örüç’ün eşi Hediye Örüç, “Keşke eşim yaşasaydı da aç kalmaya devam et- seydik. Bu saatten sonra gelen yardımların kıy- meti yok” dedi. CHP’li Çetin Sosyal da dün partisinin Diyarbakõr İl Örgütü’ndeki toplantõsõnda “Başbakan, meydanlar- da ‘ülkemde aç insan yok’ diyor, ama insanlar inti- har ediyor” dedi. Soysal, sonra Silvan’a geçerek Örüç ailesini ziyaret etti. Tarõm ve Köyişleri Ba- kanõ Mehdi Eker de aile- ye taziye ziyaretinde bu- lundu. Örüç’ün babasõ Mehmet Ali Örüç, Eker’in eline sarõlarak Kürtçe “Oğ- lum açlıktan intihar etti. Büyük oğlumun da bu nedenle intihar etmesini istemiyorum. Onun için iş istiyorum” dedi. Bakanõn eline sarõlan baba Örüç: ‘Büyük oğlum da intihar etmesin’ ABİDİN YAĞMUR MERSİN - İnsan Hak- larõ Derneği (İHD) Mersin Şubesi, Mersin E Tipi Ka- palõ Cezaevi’nde yaptõğõ incelemelerde, tutuklu ve hükümlülerin kalabalõk ne- deniyle yerde yatmak zo- runda kaldõklarõnõ, kalp kri- zi geçiren bir hastaya da ke- lepçe takõldõğõnõ belirledi. Mersin E Tipi Kapalõ Cezaevi’nde kalan tutuklu ve hükümlüler, yaşadõkla- rõ hak ihlallerini İHD Mer- sin Şubesi’ne bildirdiler. Şikâyetlerin fazlalõlõğõ üze- rine Şube Başkanõ Ali Tanrıverdi başkanlõğõnda bir heyet kuran İHD, Ce- zaevi Müdürü Kemal Karjaik’i makamõnda zi- yaret etti ve gelen şikâ- yetleri aktardõ. Karjaik, kelepçe takõlmasõ iddia- larõnõ “genelgeye göre davrandık” diye savu- nurken yerlerde yatmak zorunda kalan hükümlüler için de, “Kapasite fazla- lığı bir sorun” dedi. Mersin E Tipi Kapalõ Cezaevi Kalabalıkyüzünden yerlerde yatıyorlar Finlandiya’nın Lahti kentinde yerel yöneticilik yapan 20 kişilik bir heyet Ataşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi tarafından karşılanan heyete belediyenin hizmetleri ve uygulanan denetimlerle ilgili brifing verildi. Heyet Ataşehir Belediyesi Türkan Saylan Tıp Merkezi’ni de gezdi. Finlandiya heyeti Ataşehir’de KISA... KISA... KISA... ? Bursa merkez Yıldırım ilçesi Arabayatağı Mahallesi’nde yaşayan imam M.Y. caminin mik- rofonuyla oynayan Engin B’ye (11) tokat attı. Ağ- zından kan gelen çocuk hastaneye kaldırıldı. ? Antalya’nõn Serik ilçesinde Osman ve Fadime S. çiftinin oğlu Abdullah (5), anne ve babasõ uyurken mutfaktan aldõğõ bõçakla oynamaya başladõ. Bu sõrada göğsünden yaralanan çocuk yaşamõnõ yitirdi. ? Isparta’da kız arkadaşı Hediye Karabuğa’yı (23) tüfekle öldüren Zeki Ballak (27) intihar etti. ? İstanbul’da Bahçelievler Mustafa Kemalpaşa Caddesi’ndeki Zeynel Kuyumculuk’a gelen 2 soy- guncu, dükkân sahibinin cuma namazõna gitmesini bekledikten sonra binanõn arkasõndaki merdiven boş- luğundan dükkânõn duvarõnõ deldi. Yaklaşõk 6.5 kilo- gram altõnõ alan soyguncular, alarm çalõnca kaçtõ. ? Çankırı’nın Kızılırmak ilçesinde yaşayan Ömer Soysal (96), 12 Eylül’deki referandumda ‘Evet’ oyu kullanmasını isteyen AKP Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu’ndan, evlenmek için kendisine kadın bulmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle