Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
- Selçuk Üniversitesi’nde öğretim
üyesiyken yeni eğitime başlayacak
olan Karatay Üniversitesi’ne rektör
olmayı neden yeğlediniz?
M.B.- İngiltere’den
döndüğümden beri kendimi
adadõğõm bir konu var. O sõralar
elime Rus yazar Grigoriy
Petrov’un “Beyaz Zambaklar
Ülkesinde” isimli kitabõ geçmişti.
Kitap beni çok etkilemişti. Halk
aydõnlarõnõn Finlandiya’nõn
kalkõnmasõna, insanlarõn
aydõnlanmasõna ne tür katkõda
bulunduklarõ anlatõlõr.
Bunu okuyunca bizim de halk
aydõnlarõ olarak yapmamõz gereken
çok şey var diye düşündüm.
Özellikle dar gelirli kõrsal kesimde
insanlarõn gelir seviyesini arttõrõcõ
projeler uygulamaya başladõk.
Konya İl Özel İdaresi’ne tarõm
alanõnda danõşmanlõk üstlendik ama
gayet şeffaf olarak ve hiç ücret
almadan. Orada organik tarõm
köyleri yaptõk. Bu köylerde organik
çilek yetiştirmeye başladõk.
Ardõndan patatese ve diğer ürünlere
kaydõk. Damla sulama kullandõk.
Bugün ekim ayõna kadar Konya
ilinde taze çilek yiyebiliyorsunuz.
Konya dõşõna ihraç etmek için
Konorganik isimli bir de marka
oluşturduk. Bugün o çilekler
İstanbul’daki büyük pastanelere
servis ediliyor.
Bir köye 500-600 bin lira para
harcayarak hane başõna yõllõk
ortalama 150-200 lira geliri 700-
800 lira gelire çõkardõk. Orada
hayvanlarõn su ihtiyacõnõ karşõlamak
için bir gölet oluşturduk.
Biz bütün bunlarõ yaparken GAP
eylem planõ açõklandõ. Baştan buna
15 milyar lira ayrõldõ. Her yõl üç
milyar lira fon ayrõlõyor. GAP
bölgesinde dokuz il var. Yaklaşõk
7.5 milyon hektarlõk bir alan.
Bir de KOP bölgesi var. Konya,
Karaman, Aksaray, Niğde illerini
kapsõyor. Biz şimdi Konya Ticaret
Odasõ ve Karatay Üniversitesi
olarak bu proje üzerinde
çalõşõyoruz. Çünkü esas olarak
Konya ili yüzde 45 tarõma dayalõ bir
ekonomiye sahip. Tarõmda yaşanan
sõkõntõ ili ve bütün çevresini zora
sokar. Dolayõsõyla Konya’yõ biz
sadece tarõm değil, üniversitelerinin
sayõsõ artan bir eğitim, sanayi,
sağlõk, kõsmen de turizm şehri
haline getirmeyi de başarabilirsek
bölgemiz kalkõnõr. Sadece tarõm
ayağõnda sõkõntõ yaşanõrsa çok daha
az etkileniriz.
Konya eğitim kenti oldu
- Eğitim şehri dediniz. Konya’da
şu anda kaç üniversite var?
- Bir devlet üniversitesi (Selçuk)
vardõ. Sonra iki vakõf üniversitesi
açõldõ. Birisi Mevlana Üniversitesi,
öbürü de KTO Karatay Üniversitesi.
Dördüncüsü de TBMM’den kanunu
yeni çõkan Konya Üniversitesi.
Konya’yla benzer durumlar
gösteren, yani dört ve üzeri
üniversiteye sahip olan illerimiz
İstanbul, Ankara, İzmir, Antep,
Kayseri. Hep dillendirdiğimiz konu
medreseler şehrinden üniversiteler
şehrine geçmektir. Bir milyon
merkez nüfuslu olan Konya için
dört üniversite ideal bir rakam.
- Evet, üniversitelerin açılması
iyi de yeterli eğitim kadroları var
mı?
- Nitelikli öğretim üyesi istihdamõ
konusunda hem mali açõdan hem
bizim serbestliğimiz açõsõndan, yani
üniversitenin kendi akademik
kadrolarõnõ özgürce kurmasõ için
müdahale etmeme kararõ var.
Başkanõmõz Hüseyin Üzülmez bize
bu konuda çok destek verdi.
Biliyorsunuz, vakõf
üniversitelerinde mütevelli heyetleri
ve başkanlar akademik yönetime
çok müdahale ederler. Üniversiteyi
aile şirketi gibi yönetmeye
kalkarlar.
Biz baştan akademik yönetime
karõşõlmamasõnda anlaştõk. Biz de
akademik yönetim olarak idari
personel alõmõna karõşmõyoruz. Bir
de şu araştõrmayõ yaptõk. Ortaya
çõktõ ki Konya, üniversite
sõnavlarõnda başarõda ilk beşe
giriyor. Bu gençlerin daha sonra ne
yaptõklarõnõ araştõrdõk. Baktõk ki
burs kazanmõşlar, ABD’deki
üniversitelere ilk sõralarda gitmişler.
Master, doktora yapmõşlar ve orada
büyük şirketlere girmişler. Bunun
bir örneği 1992’de Konya Fen
Lisesi mezunu ÖYS birincisi Nejat
Kamacı. Bilkent Elektrik-
Elektronik Bölümü’nü kazanmõş.
Georgia Teknik Üniversitesi’nden
sonra Motorola’ya girmiş. On dört
yõldõr orada çalõşõyor. Gelecek.
Dediğim gibi biz şimdi yeterli
akademisyen kadrosunu oluşturmak
üzere yapõlanõyoruz. Biz daha
öğrenci almadan üniversite olarak
Uluslararasõ Dünya İşletmecilik
Kongresi’ni düzenledik. Merkez
Bankasõ Başkanõ geldi, konuştu.
Bütün televizyonlar canlõ yayõnda
verdi. Başka konferanslar da
düzenledik. Yani bir üniversitenin
yapmasõ gereken bütün faaliyetleri
yapõyoruz. O da hep sosyal
kurumsal sorumluluk çerçevesinde
oluyor.
Konya Ticaret Odasõ’nõn düsturu
hep bulunduğu çevredeki sosyal
dokuya hizmet etmektir. Biz de
üniversite olarak misyonumuzu
yerine getirmek için demin
anlattõğõm gibi akademik
kadromuzu büyük çoğunluğu
yurtdõşõ tecrübesi olan nitelikli
öğretim üyelerinden oluşturduk.
Her türlü kolaylık sağlanacak
- Peki, KTO Karatay Üniversitesi
2010-11 öğretim yılına kapılarını
açtığı zaman kaç fakültesi ve kaç
bölümü olacak?
- 2010-11eğitim-öğretim yõlõnda
Mühendislik Fakültesi’nin
Bilgisayar, Elektrik-Elektronik ve
Mekatronik bölümleri, Hukuk
Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi’nin İşletme ve
Uluslararasõ Ticaret bölümlerine
öğrenci alõnacaktõr.
Elektrik-Elektronik, Bilgisayar ve
Mekatronik Mühendisliği
programlarõnõn tümüyle İngilizce
eğitim vermesi de planlanmõştõr. Bu
yönüyle bölgede bir ilktir.
Fakültelerimiz sanayi kuruluşlarõna
en fazla on dakika mesafededir.
Bir İngilizce hazõrlõk sõnõfõmõz
olacak. Diğer fakülteler de şunlar:
Güzel Sanatlar, Fen-Edebiyat
Fakültesi, Uygulamalõ Bilimler
Yüksek Okulu 2011-12 eğitim
öğretim yõlõnda, Diş Hekimliği
Fakültesi 2012-13 eğitim öğretim
yõlõnda, Tamamlayõcõ Tõp Bilimleri
Fakültesi 2013-14 eğitim öğretim
yõlõnda açõlacak. Ayrõca Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Sürekli Eğitim Merkezi
(KARSEM) bu önümüzdeki
dönemde öğrencilere kapõlarõnõ
açacak.
Öğrencilerimizin son iki yõlda
ağõrlõklõ olarak kendi alanlarõnda
özel şirket veya kamu
kuruluşlarõnda uygulama yapmalarõ,
KTO Karatay Üniversitesi’nde
önem verilen konular arasõndadõr.
- Bu nasıl olacak?
- Mühendislik alanõnda sanayi
kollarõndaki şirketlerle ortak hareket
edilerek öğrencilerin pratik bilgi ve
becerilerini arttõrmalarõ
sağlanacaktõr. İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi öğrencileri ticaret
kesiminde pratik uygulamalar
yaparken Hukuk Fakültesi
öğrencileri Adalet Sarayõ ve diğer
hukuk kurumlarõnda uygulamalõ
eğitim alacaklardõr. Adalet
Sarayõ’na en yakõn fakülte olmasõ
nedeniyle öğrencilerimize yoğun
uygulama yapma imkânõ da
sağlanacaktõr.
KTO Karatay Üniversitesi’nde
öğrencilere burs da verilecektir.
Burslar eğitim-öğretim bursu olarak
okul süresince kesilmeyecektir.
Aksine, burslu olmayan öğrenciler
başarõlõ olduklarõnda belirli
oranlarda burslu hale geçecektir.
- Peki, öğrencilere yurt imkânı
olacak mı?
- Şehirdeki yurtlar öğrencilere 1,
2, 3, 4’er kişilik oda tercihi
sunmaktadõrlar. Öğrenciler için
televizyon ve wireless internet
erişimi de mevcuttur. Öğrenciler
için sabah kahvaltõlarõ, akşam
yemekleri, kantin ve çamaşõrhane
bulunmaktadõr. İleriki dönemlerde
üniversite kampus içi yurtlarõmõzõn
da yapõlmasõ planlanmaktadõr.
leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2010 PAZAR
14 PAZAR KONUĞU
CMYB
C M Y B
Konya Karatay Üniversitesi hõzlõ gelişmenin örneği olacak
Halk aydõnlarõnõn başarõsõ
Önümüzdeki eğitim-öğretim yõlõnda
yeni bir üniversite kapõlarõnõ açõyor.
Bu, Konya’da Konya Ticaret
Odasõ’nõn (KTO) girişimiyle beş yõllõk
bir çalõşma sonucu öğrencileriyle
buluşacak olan KTO (Konya Ticaret
Odasõ) Karatay Üniversitesi.
Muazzam bir alan üzerinde kurulu
olan üniversite binalarõnõn içinde
öğrencilerin eğitimine ek olarak sosyal
yaşamlarõnõ geliştirmelerine yardõmcõ
olacak her türlü faaliyet bulunacak.
Hatta spor ve vücut geliştirme salonu
bile unutulmamõş. Buna kapalõ yüzme
havuzu dahil. Yönetim, verilecek
eğitimin kalitesi konusunda da çok
iddialõ. Üniversitenin Mütevelli Heyet
Başkanõ olan KTO Başkanõ işadamõ
Halil Üzülmez ve genetik tarõm
uzmanõ Rektör Prof. Dr. Mehmet
Babaoğlu’nun verdikleri ayrõntõlõ
bilgiler okunmaya değer.
- Siz çok yönlü bir iş ve toplumsal
hayatı bir arada yürütüyorsunuz.
Bunu nasıl başarabiliyorsunuz?
H.Ü.- Çok, ama planlõ çalõşõyorum.
Bütün bunlarõn yanõnda da haftada ya
da on günde bir kitap okuyorum.
Bugünkü gençlere kitap okuyup
okumadõklarõnõ soruyorum. Yõlda bir
kitap bile okumadõklarõnõ
duyduğumda şaşõrõyorum. İnsanlarõn
işlerini severek, isteyerek ve planlõ
yapmalarõ önemli.
Hiçbir zaman “Her işi yaparım”
demiyorum. Birisi bana bir görev
teklif ettiği zaman, “Yaparım” ya da
“Yapmam” diyorum. Bakõn, bir kere
zaman planlamasõnõ iyi yapacaksõnõz.
Ayrõca dostlarõnõza ve ailenize de
zaman ayõracaksõnõz. Tabii bütün bu
çalõşmalar içinde aileme istediğim
kadar zaman ayõramõyorum.
İnsanlar doğal olursa, kendilerine
kõsõtlama koymazlarsa, kendilerini
toplumun cenderesine sõkõştõrmazlarsa
birçok şeyi başaracaklarõna
inanõyorum. Zaman zaman yõlda bir
iki kez mezun olduğum ilkokula gidip
çocuklara hayat bilgisi dersi
veriyorum.
- Neler anlatıyorsunuz çocuklara?
- Çocuklar televizyon ve internet
çocuklarõ haline geldi. Toplumun
gerçekleriyle yüzleşmiyorlar. Hep
bana, “Nasıl başarılı oldunuz” diye
soruyorlar. Onlara, “Çalışmakla”
diye cevap veriyorum. Bazen iş
âleminde şöyle bir deyim kullanõrõz:
“Çok çalışmaktan para kazanmaya
fırsat bulamıyoruz.” Bu, plansõz
çalõşmanõn örneğini ortaya koymaktõr.
Böyle çalõşma olmaz. Çok uzun süren
toplantõlarõ sevmem. En çok iki saat
sürmeli. Aksi halde o toplantõlar
verimsiz hale gelir. Önceden gündem
önünüze gelir. Üzerinde çalõşõrsõnõz.
Varsa düşüncelerinizi, önerilerinizi
söylersiniz. İş biter. Ucu açõk
toplantõlar ise çoğu kez serseri mayõn
gibidir. Örneğin, bir yönetim kurulu
toplantõsõnda adam çõkar konuşur da
konuşur. Anlarsõnõz ki dosyayõ açõp da
bakmamõş. Toplantõdan amaç verimli,
doğru düşünceleri ortaya koymaktõr.
Arkadaşlarla toplantõlardan sonra
gider bir yerde yemek yer, çay içeriz.
Birçok önemli fikir de oralarda çõkar,
zaten. Şubatta ABD’nin California
eyaletinde bulunan ünlü Berkeley
Üniversitesi’nde incelemeler yapmaya
gittim. Rektör yardõmcõsõ, dõş ilişkiler
direktörü ve sanayi ve üniversite
işbirliği direktörüyle yemek yedik.
Her biri on ya da on beş dakika
konuştu. Bizim ne anlamak
istediğimizi anlattõ. Biz de neler
yaptõklarõmõzõ anlattõk. Hepsi o kadar.
Özetle, işlerimizi böyle planlayõnca da
kendimize zaman bulabiliyoruz.
Nitelikli eleman gereksinimi
- Karatay Üniversitesi projesi nasıl
oluştu?
- Konya’da ulaşõmõ, bürokrasiyi
aşmayõ, tanõtõmõ çözüyorduk. Ama
önemli bir sõkõntõmõz daha vardõ. O da
kariyer sahibi eleman sõkõntõsõydõ.
TOBB Üniversitesi’ni oluştururken de
aynõ noktadan yola çõkmõştõk.
Konya’da sorunu çözecek iki iş
yapmamõz lazõmdõ. Birincisi iş
âlemiyle iç içe çalõşacak, uygulamalõ
eğitim verecek ve iş âleminin,
sanayicinin ihtiyaçlarõnõ karşõlayacak
bir üniversite. İkincisi de kalifiye
eleman yetiştirmek. Bunu da ikiye
ayõrdõk. Bir mesleki eğitim merkezi,
bir de üniversite kuralõm dedik. Ama
Konya Ticaret Odasõ gibi mütevazõ
imkânlarõ olan bir kuruluşun
üniversite kurmasõ kolay iş değil.
Arkadaşlarõmõza, “Kolay iş yapmak
her yiğidin işi, zor işi yapmak er
yiğidin işi. Biz zora talibiz” dedik.
Çocukluğumuzda bir tabir vardõ. Kuru
kavaktan düdük yapmak. Biz şimdi
kuru kavaktan düdük yapõyoruz. Yani
bu kadar zor şartlar içinde...
Üniversitemiz mütevazõ görünümlü,
ama alabildiğine görkemli, bilimsel
açõdan alabildiğine doygun bir
üniversite oluyor. Beş yõl kadar önce
üniversitenin vakfõnõ kurduk. İki
buçuk yõl kadar önce YÖK’e
başvurduk. 2009 Temmuz’da yasamõz
çõktõ. Ekim ayõnda eğitime başlõyoruz.
- 16 yıllık Konya Ticaret Odası
başkanlığınızda şehre epeyce hizmet
de ettiniz. Fuar alanını da
oluşturdunuz. Bunu anlatır mısınız?
- Önce ben niye başkan olduğumu
anlatayõm. 1992’de oda seçimleri
vardõ. Beni meclis üyeliğine aday
göstermek istiyorlardõ. Önce
istemedim. Ama çok õsrar gelince
kabul ettim. Ama seçim hileleri
yüzünden kendimi hiç ilgim olmayan
bir sektörün, moda sektörünün içinde
buldum. Belli ki birileri seçilmemi
istemiyordu. Ama kafama koydum, bu
seçimi alacağõm dedim ve aldõm.
Bugün Konya Ticaret Odasõ’nõn
22.500 üyesi var.
Sonra bir olay beni yoldan çõkardõ.
O dönem oda başkanõmõz olan kişinin
bir otobüs şirketi vardõ. Bir toplantõda
üyelerimizden birisi Konya’ya uçak
seferleri başlatõlmasõ için bir teklif
verince başkan ve iki başkan
yardõmcõsõ bu arkadaşõmõzõ neredeyse
linç ediyordu. Bunun üzerine kürsüye
çõktõm. “Sayın Başkan, eğer seni
buradan indirmezsem Allah benden
hesap sorar. Bundan sonra benden
korkun” dedim. Konya’ya uçak seferi
istemeyen bir ticaret odasõ
düşünebiliyor musunuz?
Çeşitli liste hilelerine rağmen
seçimleri kazandõm. Derhal oturup
çalõşmaya başladõm. Bir de baktõm ki
Konya’nõn ihracatõ 15-16 milyon
dolar. Bunun üzerine kendimize
birtakõm hedefler koyduk. Bunlardan
birincisi işadamlarõmõza dünyayõ
tanõtmaktõ. Bu kararõmõz üzerine çok
yurtdõşõna gittiğimiz için eleştiriler de
aldõk. Ama yõlmadõk. İşadamlarõmõzõ
grup grup hedeflediğimiz ülkelere
götürdük. Nasõl ihracat yapõlacağõnõ
öğrettik. Dokuz dönem her dönemi iki
ay süren ihracat seminerleri yaptõk.
Böylece Konya 700 kadar ihracatçõ
kazandõ. Şimdi de onuncu dönemden
itibaren bu işi Karatay Üniversitesi
üstlenecek. Zaten üniversitenin dört
yõllõk bir fakültesi de Uluslararasõ
Ticaret.
Uçak seferlerini biz başlattık
- Peki, eski başkanla kavgasını
verdiğiniz uçak seferlerinin
başlatılması nasıl oldu?
- Yapmamõz gereken ilk iş olarak
uçak seferlerini başlatmayõ tespit ettik.
O dönem Ulaştõrma Bakanõ Mehmet
Keçeciler’di. Hemen ona gittim.
“Uçak seferlerini başlatma sözünü
almadan bu odadan çıkmam”
dedim. Sonunda kabul ettirdim.
Haftada üç günle başladõk. Bugün
sabah akşam her gün İstanbul’dan
karşõlõklõ yedi uçak seferimiz var. Bu
bile yetmiyor. Ek sefer istiyoruz.
Ayrõca bütün çalõşmalarõ yaptõk.
Son noktaya geldik. Konya
Havayollarõ’nõ kurup altmõşar kişilik
iki uçak alarak ilk etapta çevre illere,
ikinci etapta da komşu ülkelere
uçmayõ hedefliyoruz. Biz önümüzdeki
dönem Konya Ticaret Odasõ olarak
bunu gerçekleştireceğiz.
- Peki, fuarcılık nasıl başladı?
- Tanõtõm eksikliğimizi
görüyordum. İstanbul’da fuarcõlõğõn
gelişmekte olduğunu tespit ettim.
Mutlaka Anadolu’da da gelişecekti.
Bu tespitten sonra biz atak davrandõk.
1997’de fuar alanõnõn temelini atõp
1999’da açtõk. Şu anda yõlda 18-20
fuar yapõyoruz. Fuar alanõ arsa olarak
550 dönüm. Şu anda 30 bin
metrekare kapalõ alanõmõz var.
Uluslararasõ firmalara da açõlõyoruz.
Şu anda Türkiye’nin iki en büyük
fuarõ burada. Birisi Tarõm, ikincisi de
Metal Makine Fuarõ.
PORTRE
SÖYLEŞİ
LEYLA TAVŞANOĞLU
HÜSEYİN ÜZÜLMEZ
Konya, 1957 doğumlu.
Yükseköğrenimini Ankara İktisadi
ve Ticari İlimler Akademisi’nde
(AİTİA) yaptõ. 1979’da
Ankara’da İmar ve İskân
Bakanlõğõ’nda 8 aylõk devlet
memuriyeti yaptõ. 1981’de iş
hayatõna atõldõ. 2000’de TOBB
yönetim kurulu üyeliğine seçildi.
Başkan yardõmcõlõğõ yaptõ. TOBB
Ekonomi Üniversitesi Mütevelli
Heyeti üyesi... İslam Ülkeleri
Odalar Birliği Başkanvekilliği
görevini de yürütüyor. Son olarak
da Konya Ticaret Odasõ Karatay
Üniversitesi Mütevelli Heyeti
Başkanõ oldu.
PORTRE
Prof. Dr. MEHMET
BABAOĞLU
Konya, Höyük ilçesi, Põnarbaşõ
köyü, 1965 doğumlu.
Yükseköğrenimini Ege
Üniversitesi Ziraat
Fakültesi’nde yaptõ. 1989’da
Selçuk Üniversitesi Ziraat
Fakültesi’ne araştõrma
görevlisi olarak girdi. 1991’de
master derecesini aldõktan
sonra İngiltere’ye Nottingham
Üniversitesi’ne giderek
doktorasõnõ yaptõ. 1997’de
Selçuk Üniversitesi’ne
döndükten sonra Ziraat
Fakültesi’nde 2000’de doçent,
2005’te profesör oldu.
Hüseyin Üzülmez
‘Üniversitemiz mütevazõ görünümlü, ama alabildiğine gör-
kemli, bilimsel açõdan alabildiğine doygun bir üniversite olu-
yor. Beş yõl kadar önce üniversitenin vakfõnõ kurduk. İki buçuk
yõl kadar önce YÖK’e başvurduk. 2009 Temmuz’da yasamõz
çõktõ. Ekim ayõnda eğitime başlõyoruz.’
Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu
‘İngiltere’den döndüğümden beri kendimi adadõğõm bir konu
var. O sõralar elime Rus yazar Grigoriy Petrov’un ‘Beyaz
Zambaklar Ülkesinde’ isimli kitabõ geçmişti. Kitap beni çok et-
kilemişti. Halk aydõnlarõnõn Finlandiya’nõn kalkõnmasõna, in-
sanlarõn aydõnlanmasõna ne tür katkõda bulunduklarõ anlatõlõr.’