Katalog

CMYB C M Y B 15 AĞUSTOS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ‘Çamur’ Üzerine Bir ‘Referandum’ Başkanlığı için değerlendirmeler farklı olabilir. Ama tartışmasız gerçek şu ki; Obama olağanüstü bir “seçim stratejisti”dir. Başkanlık yarışının dönüm noktası olan “önseçimlere” dek, kimselerin şans vermediği B. Obama; baş döndürücü hızla sivrildi ve önce partide güçlü rakibi Hillary’ı yendi; ardından Cumhuriyetçileri mat etti. Bir karaderili için umulmadık süratle Başkanlığa yükselen Obama; bunu, önceliklerini gözden kaçırmayan, iyi düşünülmüş bir “kampanya stratejisine” borçluydu... Siyasi partilerin Batı’da ilgi odağı olan “Obama kampanya stratejileri”, sıra dışı bir “etkili iletişimden” geçiyordu. Genç başkan adayı; bu “etkili iletişimin” merkezine “internetin” sağladığı bütün -sosyal ağlar; youtube, facebook, twitter… - imkânlarını koymuştu. Beklenmedik finans kaynakları sağlamaktan büyük “sosyal tabanı” harekete geçirmeye dek, kampanyada çeşitli yönleri ve biçimleriyle “interneti” seferber eden Obama; dünkü yazımda da belirttiğim gibi, “Cumhuriyetçilerin” “çamur kampanyasına” karşı -“fightsmears.com” adında- başarılı bir siteyi devreye sokmuştu. İnternette örgütlenen Obama yandaşları; bu sitede, “karaderili başkan adayına” “çamur çirkef kampanyası” ile saldıran Cumhuriyetçilere karşı birlik oldular. Ve site üzerinden, büyük medyaları markaja alan devasa bir basın bürosu gibi çalıştılar… ‘Web’i siyasi mücadele aracı olarak kullanmak “Havuz problemine” indirgenen bizim buraların “anayasa referandumu” kampanyası için(!); “Obama stratejilerinden” dem vurmak ve hele “internette” örgütlenen bir mücadeleden bahsetmek abes kaçabilir. Akla gelecek ilk itiraz… “Türkiye’de kaç kişi internete ulaşıyor ki?” olacaktır. Bu yanlış bir hesap. İran’da Ahmedinejad’ı sallayan “yeşil hareket” dahi, “internet” üzerinden örgütlenip ses getirdiyse; bu yeni siyasi mücadele tekniklerine farklı gözle bakmakta yarar var. “fightsmears.com” türünde bir örgütlenmede, kaldı ki, belirleyici unsur siteye doğrudan erişen “internet kullanıcılarının sayısı” değil… Site ile “ana-akım medya” arasındaki “iletişim”… “Çamur/çirkefle mücadele” için.. öyle bir site kuruyorsunuz ki; buraya konan “bilgi” ve “açıklamalar” anında ana akım medyaya “haber” oluyor. “Senin havuzun benim havuzumdan büyük! Hodri meydan! Sıkıysa değiş tokuş edelim!” muhabbetlerine meydan kürsüleri/TV ekranlarında doğrudan gireceğinize; gereken bilgiyi internete servis ediyorsunuz. Ve meydanlarda ana meseleyle ilgisi olmayan konulara enerji harcamıyorsunuz. Önemli olan burada, internette âdet yerini bulsun diye.. rastgele bir site açmak değil. CHP de kuşkusuz “web” olanaklarından yararlanıyor… Ama bunları belli “stratejiler” doğrultusunda kullanabilmek ve sanal ortamı “ana akım medya” bağlantılı “interaktif” hale getirmek/getirebilmek önemli... ‘Dürüst lider’ profili kâfi değil Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta yeni. Dün bir. Bugün iki. Özlem duyulan “dürüst lider” profili ötesinde; “referandum” sürecinde ne ölçüde “strateji” belirleyebildi; bilemiyorum... Ancak muazzam güçlü bir “propaganda makinesine” sahip olan AKP karşısında “çift ayaklı bir strateji” kurmak şart. Stratejinin birinci ayağı; -CHP sitelerinde uzun uzadıya anlatıldığı üzere- “Neden Hayır?”/ “Niye Hayır?”ı gerekçelendirmekse, diğer ayağı AKP’nin ana eksen haline getirdiği “çamur/çirkef kampanyasına”, düzey kaybı ve hedef saptırmaksızın yanıt vermek olmalı. Bu, rakiplere sadece laf sokuşturarak başarılabilecek şey değil. Konu lafazanlığa dönüştüğünde hem oylamanın içeriğine ilişkin dikkatler dağılıyor; hem ipin ucu kaçıyor. “Penguen” gibi popüler mizah dergilerine, “Anayasayı boşverin. Eğleniyo muyuz arkadaşlar?” kontenjanından kapak oluyorsunuz. Bu herhangi bir refandum değildir. Türkiye’de zarlar yeniden atılıyor.. Benzerini şimdiye dek görmediğimiz bu kampanyanın; yılların siyaset adamı Baykal’ı götüren bir “seks kasediyle” açıldığını; rakip parti liderinin o gün bugün de.. aba altından sopa gösterircesine mütemadiyen “manşetle gelen manşetle gider”(!) dediğini unutmayalım. İçinde yaşadığımız bu referandum kampanyasının başlıca öğesi, kısacası; “anayasa değişiklikleri” değil, “çamur” ve “çirkef”. “Belden aşağı vuruşlar”; “havuzlu villa” gibi olmadık unsurlarla “inandırıcılık darbesi indirmeyi planlayan”; yetmezmiş gibi.. “hayır pusulalarını ‘evet’ mühürleriyle şimdiden tartıştıran manipülatif yöntemlerle” baştan sona “çamur/çirkefe” dayanan bir kampanya yürütülüyor. Eski köye yeni âdet getiren bu çirkin kampanyada, CHP de “yeni âdetlerle” cevap vermek ve komediye dönüşen “Eğleniyo muyuz arkadaşlar?” modundan çıkmak zorunda. nilgun@cumhuriyet.com.tr WikiLeaks ifşaatta kararlı Dış Haberler Servisi - ABD ordusunun Afganistan’daki işgal faaliyetleriyle ilgili binlerce istihbarat raporunu yayõmlayan internet sitesi WikiLeaks’in sahibi Julian Assange, “Dünyaya ve Afgan halkõna bilgi verme sorumluluğumuz var” dedi. İsveç’in başkenti Stockholm’de Hõristiyan Sosyaldemokrat Hareketi tarafõndan düzenlenen “Savaşõn ilk kurbanõ gerçektir” başlõklõ toplantõya katõlan Assange, ABD’den gelen uyarõlara rağmen yeni belgeler yayõmlamayõ sürdüreceklerini belirtti. Yugoslavya’nın mirası çekişmesi SARAYBOSNA (AA) - Yugoslavya’nõn 1990’lõ yõllarda kanlõ savaşlarla dağõlmasõ, içinden çõkan devletlere mülkiyet paylaşõmõ sorunu getirdi. Bosna Hersek, Slovenya ve Sõrbistan’õn Hõrvatistan’dan yaklaşõk 3 milyar Avro alacağõ bulunduğu bildirildi. Hõrvatistan’õn Veçernyi List gazetesinin haberine göre, mülkiyet sorunu, 1990’lõ yõllardaki özelleştirme süreçleriyle daha karmaşõk hale geldi ve yeni ülkeler kendilerine ait olduğunu öne sürdükleri mallarõn paylaşõmõnõ mahkemelere taşõdõ. Türkiye hakkında hassas rapor ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Dõşişleri Bakanlõğõ’nõ denetleyen Başmüfettişlik Bürosu’nun (OIG) raporunda, Was- hington’õn, Türkiye’nin “Batı’dan uzaklaşıp uzaklaşmadığı sorusuna yanıt aradığı” değerlendirmesi yer aldõ. ABD’nin Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana’daki diplomatik temsilcilik- lerinde yapõlan denetimlerin ardõndan hazõrlanan raporda, “Türkiye’nin hem bölgesel hem de iç politikada yeni bir hareketlilik düzeyi gösterdiği” de- ğerlendirmesi yapõldõ. “Hassas ama gizli değil” ibaresiye OIG’nin internet sitesinde yayõmlanan 110 sayfalõk ra- porda dikkat çeken ifadeler şunlar:  Türkiye, ABD için, özellikle tem- silciliğin insan kaynaklarõnõn karşõla- yacağõndan çok daha hõzlõ bir biçimde karmaşõk ve önemli hale geldi. Türki- ye’deki kamu ilişkileri bölümü değişen toplumun çeşitli bölümlerine etkin bir biçimde ulaşõyor. Adana’daki konsolosluk hem Türk yetkilileri hem de ABD askeri kurum- larõyla Kürt ve diğer bölgesel sorunla- ra yönelik stratejik önemdeki gelişme- ler konusunda etkin bir biçimde ilişki kuruyor. Amerikalõ çalõşanlar yalnõzca İncirlik Hava Üssü’ne Türklerin izniyle girdikten sonra gizli iletişim bilgileri- ne ulaşõyorlar. Konsolosluk binasõnda gizli iletişime ulaşõlabilme kapasitesi konsolosluğun ana hedeflerine ulaş- masõna yardõmcõ olur.  Türkiye’nin hareketliliğin ardõndaki nedenleri ve amaçlarõ anlamak, temsil- ciliğin Washington’õ Türkiye ile etkin bir biçimde uğraşma konusunda yön- lendirmedeki başarõsõ için kritik önem taşõyor. Temel soru Türkiye’nin İsla- mi özelliklerinin işini kolaylaştõraca- ğõ ve potansiyel olarak ek bir değer ge- tireceği Doğu’ya gözünü dikip dik- mediği ve Mustafa Kemal Atatürk tarafõndan kurulan Batõlõ yöneliminden uzaklaşõp uzaklaşmadõğõ ve eğer öy- leyse bunun ne ölçüde olduğudur.  Türkiye tüm sõnõrlarõnda ve öte- sinde bölgesel istikrar için çalõşma ta- ahhüdü verdi. Bu ABD’yi bazen memnun ediyor, bazen etmiyor.  Gazze olayõndan sonra Türki- ye’nin İsrail ile ilişkileri sendeliyor. İsrail ve Ermenistan’la ilişkiler ABD için de önemini koruyor.  Türkiye, iç politikada yurttaşõ si- yasi sürece katõlõmõnda adõm attõ. Or- dunun politikadaki rolü azaldõ. Kürt- leri siyasete sokma süreci başladõ.  Uzun zamandõr süregelen laik seçkinlerin egemenliğine İslami yö- nelimli kuruluşlar başarõlõ bir biçim- de meydan okudu. Bunun demokra- tikleşme etkisi oldu ancak Türkiye de- mokratik yönetim biçimini tam anla- mõyla tanõmlamadõ. Bu tür değişim- lerin büyükelçiliğin halka ulaşmasõ üzerinde sonuçlarõ var. ABD Büyükelçiliği’nin yerinin değiştirilmesinin önerildiği, en çok Kürt nüfusu barõndõran kentin İstan- bul olduğuna değinilen raporda, Tür- kiye’nin İsrail, İran, Irak, Afganistan, Kõbrõs ve AB’deki dõş politika yak- laşõmlarõna da yer veriliyor. ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’da iftar yemeği verdi. Obama, yemekteki konuşmasında, 11 Eylül saldırılarında yıkılan İkiz Kuleler’in yakınına cami inşa edilmesine destek verdi. Tartışmalara neden olan cami inşası projesiyle ilgili ilk kez konuşan Obama, şunları kaydetti: “Sıfır Noktası gerçekten kutsal bir alan. Ancak şunu net olarak söyleyeyim; bir vatandaş ve başkan olarak, Müslümanların da bu ülkedeki herkes gibi, dinlerinin gerektirdiği ibadetleri yerine getirmede aynı hakka sahip olduğunu düşünüyorum.” Dini özgürlükler ve hoşgörünün öneminin altını çizen ve bu ilkelerin ABD anayasasında en başından beri desteklendiğini ifade eden Obama, El Kaide’nin İslam ile eşdeğer olmadığını da belirterek, “El Kaide’nin davası İslam değil, tamamen çarpıtılmış bir İslam. Bunlar dini lider değil; masum erkek, kadın ve çocukları öldüren teröristler” dedi. Obama’dancamiinşaatınadestek ABD Başmüfettişlik Bürosu raporu soru işaretleri ile dolu Batı Trakya’da kışkırtma GÜMÜLCİNE (AA) - Batõ Trakya’da, Poşpoş Müslüman mezarlõğõna saldõrõ düzenlendi. Önceki gece iftardan sonra Poşpoş Mahallesi sakinleri tarafõndan fark edilen saldõrõda 10’un üzerinde mezar taşõ tahrip edildi, bazõlarõnõn üzerine yazõlar yazõldõ. Ayrõca mezarlardan birinde, saldõrganlarõn bõraktõğõ tahmin edilen büyük bir bõçak bulundu. Polis olay yerinde inceleme yaparken yaklaşõk 300 mahalleli, mezarlõğõn önündeki yolu bir süre trafiğe kapattõ, ardõndan Türk Başkonsolosluk binasõnõn önüne geldi. Başkonsolos Mustafa Sarnõç ile görüşen grup daha sonra dağõldõ. JulianAssange.(AP) (Fotoğraf: AFP)