Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada yorumlar yapmaya devam edecekti. Ne askersel çevrelerden ne de hükümetten günlerdir sağlıklı haber alamayan medyayı RTE rahatlattı. Pazar günü “askerle mutabakata varıldığını, gece Genelkurmay Başkanlığı ile KK Komutanlığı’na atamaları içeren kararnamenin şöyle rahat bir tatil yapmak için 8 bavulla İstanbul’a giden, ne ki acele başkente dönecek olan Çankaya’daki AKP’linin onayına sunulacağını” açıkladı da.. medyamızın dün sorun çözümlendi manşetleriyle çıkmasını sağladı. Ne pahasına mutabakat? TSK’deki hiyerarşiyi allak bullak etme pahasına! RTE’nin istediği buydu. Sıra, yaş, kıdem? Artık söz konusu değil TSK’de. Duygularla siyasal hesaplar devlet işlerine karıştırıldı. Org. Hasan Iğsız’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na gelmesini engelleyen, Jandarma Komutanlığı’na bir ara aday gösterilen Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner’i dışlayan AKP anlayışı; TSK’deki geleneksel terfi ve atamaların terk edilmesini sağladı. Orgeneral Iğsız’ın KKK’ye atanmasını engelleyen neydi? AKP karşıtlığını öne süren kanıtlanmamış birtakım iddialar… Orgeneral Aslan Güner’in komuta kademesinde başka bir göreve atanmasını engelleyen neden ise… Korgeneralliği sırasında Çankaya’daki AKP’linin karısının elini sıkmamak için protokol sırasından ayrılması… Dayanaksız, kanıtlanmamış iddialarla bir komutanın önünü kesmek… Çankaya’dakinin karısının elini sıkmadı diye değerli bir komutanı daha başka bir görevde hizmet vermekten alıkoymak? İşte bu, AKP’nin, RTE ile Çankaya’dakinin birlikte uyguladıkları devlet anlayışına taze örneklerdir ve… …ve RTE ile Çankaya’daki el ele vererek, yasaların sağladığı kimi olanakları kullanarak TSK’nin geleneksel teamüllerini altüst ettiler… Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un (geçen cumartesi gece yarısı) çaresizlik kaynaklı son mutabakat sağlayan önerileri olmasa… RTE ve yukarıdaki -medyaya sızdırıldığına göre- Genelkurmay başkanlarının KKK’den gelmesi kuralına, yüz yıla yakın geleneğe de darbe vurmaktan çekinmeyeceklerdi… ABD’de, Batı’da uygulanıyor da neden bizde de uygulanmasın diyerek… TSK’yi tümüyle kargaşaya itecek bir davranışla Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlarından biri Genelkurmay Başkanlığı’na getirilecekti. AKP ile sıcak ilişkiler içinde olan, RTE’nin iç ve dış gezilerinin gözdesi NTV muhabiri Nilgün Balkaç, bir ara Genelkurmay Başkanı’nı hükümetin azletme olasılığından söz etmemiş miydi? İktidar (RTE ile Çankaya’daki) TSK’yi denetim altına almayı amaçlayan senaryolarında böylece ilk hamleyi gerçekleştirdiler. Öncelikli hedefleri teamülleri, TSK’deki kurulu düzeni yıkmaktı, başardılar! Kıdem falan dinlemediler. KKK’na gelebilmek için ordu komutanlığı yapmış olmayı öngören kuralı bir yana itmeye komuta heyetini zorladılar. Amaçlarına ulaşmak için henüz başlamamış, üstelik nefret ettikleri 28 Şubat’ta Sincan’da tankları yürüttüğü için suçladıkları Org. Erdal Ceylanoğlu’nu 1. Ordu Komutanlığı görevine getirmekte tereddüt etmediler. -Akşam’ın yazdığına göre- AKP, 1. Ordu Komutanlığı’na gelecek nitelikte kıdemli Org. Saldıray Berk’i de Org. Iğsız gibi kara listesine aldı. Org. Güner için de aynı durum söz konusu edilebilir. TC’nin ayakları üstünde duran tek kurumu TSK’de bundan böyle teamüller de geçerli olmayacak… …AKP iktidarı sürerse komuta heyetine ancak RTE ile Çankaya’dakinin uygun göreceği orgenerallerin gelmesi sağlanacak! Bu, TSK’yi tamamen AKP’nin denetimine almayı tasarlayan RTE ve Çankaya’dakinin öngördüğü planın ilk aşamasıdır. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek açıkladı: Hükümet komuta sistemine, TSK teamüllerine müdahale ediyor ve TSK’yi yeniden dizayn ediyor diyen görüşler tamamen uydurma imiş! Durum Başbakan Yardımcısı Çiçek’in açıkladığı gibi krize neden sadece imza sorunu ise 8 gün mutabakat neden sağlanamadı da… RTE’nin de kabul buyurduğu gibi askerle mutabakata acaba neden ancak 8 günde varılabildi? Gerçek bal gibi ortada: Çiçek’in dayattığı gibi olay sadece bir imza yetkisini kullanmakla ilgili değil! Ne oldu: RTE ve Çankaya’daki partisel, siyasal nedenlerle yasaların sağladığı imza olanağını askere, teamüllere karşı kullandı. Hedefleri yargıyı da, TSK’yi de AKP denetimine almak! Hâlâ neden hayır diyeceğiz diye tereddüt ediyor musunuz? SAYFA 10 AĞUSTOS 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Ağustos Oslo Y 20 Helsinki Y 20 Stockholm Y 22 Londra PB 20 AmsterdamPB 19 Brüksel PB 23 Paris PB 24 Bonn Y 27 Münih Y 32 Berlin Y 24 BudapeştePB 26 Madrid Y 33 Viyana Y 26 Belgrad A 28 Sofya B 25 Roma PB 24 Atina A 31 Zürih B 24 Moskova B 35 Aşkabat A 31 Taşkent A 35 Bakû A 34 Bişkek A 28 Tiflis A 35 Kahire A 34 Şam A 38 İstanbul A 32 Edirne A 35 Kocaeli A 36 Çanakkale A 35 İzmir A 37 Manisa A 39 Denizli Y 39 Zonguldak A 30 Sinop A 32 Samsun A 32 Trabzon Y 30 Giresun Y 30 Ankara A 37 Eskişehir A 35 Konya Y 34 Sıvas A 33 Antalya A 34 Adana A 36 Mersin A 35 Diyarbakır A 40 Şanlıurfa A 41 Mardin A 37 Siirt A 39 Hakkâri A 33 Van A 32 Kars A 29 Ülkemizin ku- zeydoğu ve iç ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Göl- ler Yöresi, Doğu Karadeniz ve Af- yonkarahisar, De- nizli ve Ardahan çevreleri kısa sü- reli sağanak ve gökgürültülü sa- ğanak yağışlı, di- ğer yerler az bu- lutlu ve açık ge- çecek. Emekli general, ‘Beni gözaltõna alanlar havada uçak değiştireceğimi düşündüler herhalde’ dedi Çetin Doğan taburcu olduİstanbul Haber Servisi - “Balyoz Güvenlik Harekât Planı” davasõnda hakkõndaki yakalama kararõ İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce kaldõ- rõlan eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan, kalp krizi ge- çirme riski bulunduğu gerekçesiyle yaklaşõk iki hafta süren tedavisinin ar- dõndan dün taburcu olurken tezgâhõn içinde Beşiktaş Adliyesi’nden kişile- rin bulunduğunu açõkladõ. Hastaneden çõkõşõnda açõklama ya- pan Doğan, Bodrum Havaalanõ’nda 1 Ağustos Pazar günü gözaltõna alõnõş şeklini eleştirerek “ ‘Bekçi Murtaza’ tipli bir polis arkadaşımız hak- kımda yakalama kararı olduğunu belirterek beni gözaltına aldı, ha- vada uçak değiştireceğimi düşündü herhalde” dedi. Bu olay nedeniyle uçağõn ve içindeki yolcularõn bir sa- at bekletildiğini ve bundan dolayõ büyük üzüntü duyduğunu dile getiren, uçaktan indiğinde polislerin ilaçlarõ- nõ almasõna izin vermediğini, Adli Tõp’taki doktorun kendisini İstanbul Üniversitesi Çapa Tõp Fakültesi’ne sevk ettiğini anlatan Doğan, hastalõ- ğõyla ilgili tüm belgelerin dosyasõnda bulunduğunu söyledi. Planda imzam yok Bu davanõn devam etmesini, tez- gâhlayanlarõn ortaya çõkmasõ için is- tediğini söyleyen Doğan, iddialarõn ak- sine Balyoz darbe planõnda imzasõnõn bulunmadõğõnõ kaydetti. Daha önce ha- zõrlandõğõ ileri sürülen plandaki “hü- kümet programı”nõn 2005 yõlõnda Haydar Baş’õn iktisat kongresinde yaptõğõ bir tebliğden alõndõğõna dikkat çeken Doğan, planda dost kuvvetler olarak geçen Türkiye Gençlik Birliği Derneği’nin planõn hazõrlandõğõ ta- rihten sonra kurulduğunu söyledi. Doğan, planda geçen “Ege Ordu- su Komutanlığı”nõn isminin de Şu- bat 2007’de verildiğine işaret etti. Do- ğan, “Plan Büyük Ortadoğu Pro- jesi’nden bahsediyor. Büyük Or- tadoğu Projesi, 7 Ağustos 2003’te Condoleezza Rice’ın Washington Post’ta yazdığı yazıda ilk defa ge- çiyor. Ne zaman resmileşiyor, 2004 yılında G8 toplantısında. Bizim başbakanımız da ‘Ben eşbaşkanõm’ diye o zaman ortaya çıkıyor. Yok daha önce böyle bir şey” dedi. Sü- recin 2005’ten itibaren başladõğõnõ, uy- gun bir zamanda tezgâhlandõğõnõ sa- vunan Doğan, “Bu tezgâhın içinde, maalesef Beşiktaş Adliyesi’ndeki bir kısım insanlar da var. Bunun için avukatıma söyledim. Adalet Ba- kanlığı’ndan inceleme isteyin de- dim. Bu davaya, bu dosyalara ne za- man başlamışlar? (Mehmet) Ba- ransu artık, ‘Gazeteciyim ben’ de- mesin. Baransu ‘Gazeteciyim, kay- nağõmõ saklarõm’ demesin. Kendisi- ne resmi kişiler tarafından verildi- ği açık. Bir mizansenin içinde ya oyuncak ya da fiilen kendisi gören, alan bir kimse. Bu rezalet bir şey, yüz karası” diye konuştu. Yakalama kararõnõn YAŞ kararla- rõna denk gelmesinin tesadüf olma- dõğõnõ söyleyen Emekli Orgeneral Çe- tin Doğan şunlarõ söyledi: “Çok değerli arkadaşlarım mağ- dur edildiler. Ben mağdur edildim. Beni 15 gün burada tuttular. Ha- yatımdan 4 ayı hapishanelerde al- dılar. Bu ne rezalettir. Evet ben 28 Şubat’ta vardım. Onun hesabını vermeye her zaman hazırım. Ama görülecektir ki 28 Şubat’ta da biz, o zamanki sorumlu komutanlar, devamlı meşru bir zeminde bulun- duk. Adalet olmadan demokrasi olamaz. Bu olayın, burada dönen olayların, haksızlıkların 2009 yı- lında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından farkına varılması, bugün HSYK’nin top- lanmasına, atamaların yapılmasına engel oluyor. Adalet olmadan hiçbir şey olamaz. Evvela adalet istiyorum. Bunun için savaşacağım, ama hu- kuk yoluyla. Allah’a inananlar, adalete inanırlar.” Doğan, gerçek- lerin açõğa çõkmasõ için Balyoz dava- sõnõn sürmesini istediğini söyledi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Batman’õn Beşiri ilçe- sinde teröristlerle güvenlik güç- leri arasõnda çõkan çatõşmada 2 uzman erbaş yaralandõ, 5 terörist öldürüldü. Beşiri kõrsal kesimin- de güvenlik güçlerince düzenle- nen operasyon sõrasõnda önceki gece 23.25 sõralarõnda bir grup PKK’li terörist ile karşõlaşõldõ. Çatõşmada, 1’i kadõn olmak üze- re 5 PKK’li teröristin öldürüldü- ğü, 2 uzman çavuşun hafif yara- landõğõ belirtildi. Hakkâri’de ise teröristlerin he- definde polis ve asker lojmanla- rõ, MİT binasõ ve AKP il başkan- lõğõ yer aldõ. Birkaç gün önce Depin kontrol noktasõna yönelik saldõrõda öldürülen 4 teröristin toprağa verilmesinin ardõndan PKK yandaşlarõ polis ve asker lojmanlarõ, MİT binasõ ve AKP il başkanlõğõnõ hedef aldõ. Saldõrõ sõrasõnda molotofkokteylinin isa- bet ettiği polis lojmanlarõnõn alt katõndaki bir ev alev aldõ. Alev- ler itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu söndürüldü. Polis aydõn- latma mermisi kullanarak hava- ya ateş açtõ. Hakkâri Valisi Mu- ammer Türker, saldõrõlarda can kaybõnõn yaşanmadõğõnõ bildirdi. Kentte terör örgütü sempatizan- larõ havai fişeklerle eylem yapar- ken kendilerine müdahale eden polise de taşlarla saldõrdõ. Polis, gösterileri önlemek için zõrhlõ araçlarla gece boyunca kent so- kaklarõnõ aradõ. Polisin biber ga- zõ ve basõnçlõ su ile müdahale et- tiği olaylarda bir polis yaralandõ, 4 gösterici gözaltõna alõndõ. Ocaklara ateş düştü Yurt Haberleri Servisi - Mardin’in Nusaybin ilçesi Kovancõk köyü kõrsalõnda arazi arama taramasõ yapar- ken mayõn patlamasõ sonucu şehit olan 3 uzman çavuş, düzenlenen törenlerle son yolculuklarõna uğurlandõ. Şehit yakõnlarõnõn feryatlarõ yürekleri dağladõ. Şehit olan jandarma uz- man çavuşlar Taner Özde- mir, Hacı Ahmet Efil ve Zeki İnan için Kõzõltepe Ko- mando Taburu’nda tören dü- zenlendi. Törenin ardõndan Ta- ner Özdemir’in cenazesi Kars’a, Hacõ Ahmet Efil’in cenazesi Kahramanmaraş’a, Zeki İnan’õn cenazesi Ordu’ya gönderildi. Uzman Çavuş Efil’in cena- zesi, memleketi Kahramanma- raş’õn Andõrõn ilçesi Beşbucak köyünde toprağa verildi. 6 ay önce evlendiği şehit eşinin üni- formasõnõ giyen ve komando beresi takan Gülsüm Efil’i ya- kõnlarõ teselli etti. Soğukkanlõ- lõğõnõ koruyan Efil, Türk bay- rağõnõ eline alarak “Bu bay- rakta eşimin kanı var” dedi. Sõk sõk “Seni seviyorum aş- kım” diyerek gözyaşõ döken acõlõ eş, tabuta son kez sarõldõ. Uzman Çavuş Özdemir’in cenazesi, Kars’ta toprağa verildi. İstasyon Mahallesi Hafõzpaşa Caddesi’ndeki evinin önüne getirilen şe- hidin tabutunun başõnda- ki askerlere sarõlan şehi- din kõz kardeşi Şengül Dumlu, “Tanerimi gö- türmeyin. O benim bi- ricik kardeşimdir. Sizler de birer Taner’siniz. Kardeşim de sizin gi- biydi” dedi. Özdemir’in cenazesi Garnizon Şehitliği’nde toprağa verildi. Şehit uzman ça- vuş İnan, Ordu’da toprağa ve- rildi. Ailesi ve çok sayõda va- tandaş Karacaömer köyüne gö- türülen şehidin naaşõ etrafõnda toplanõrken fenalõk geçirenlere 112 Acil Servis ekipleri müda- hale etti. Şehidin baba evi ve mahalledeki diğer evler Türk bayraklarõ ile donatõldõ. / IŞIL ÖZGENTÜRK Gerçekten bozuluyorum, örneğin gen- cecik insanlara, öğrencilerime “Mavi Melek” filmindeki yaşlı profesörün genç ve hoppa kabare şarkıcısına duyduğu aşkı an- latıyorum. Bu aşk için mesleğini, tüm yaşamını ge- ride bıraktığını, sadece ve sadece kadının yanında olmak için yaşadığını söylüyorum. Yanıt şaşırtı- cı oluyor: “Adam da bir kadın için amma düşmüş!” Evet, profesörün tutkusu, çoğunluk tarafından, üstelik bunların epeyi genç insanlar, bir düşüş ola- rak algılanıyor. Tutkunun derin ve karmaşık su- ları artık insanlara çok uzak. Bütün bunlara ne ne- den oldu diyorum? Ortaçağdan bu yana değiş- meyen insan olma hallerimize ne oldu? Sadece moda olanın peşinden sürüklenen bir dünyada tutkudan ne kadar söz edilebilir? Her şey, evet her şey satış için artık! Sadece biz de değil, dünyada bu böyle. Şu hale bakın, en iç gı- dıklayıcı seks kliplerinin ve şarkılarının bir nu- maralısı Madonna, çocuk kitabı yazıyor ve bu ki- tap bir hit oluyor. Madonna ve masumiyet... Tan- rım, dünya hiç bu kadar karmaşık ve anlaşılmaz bir hale gelmemişti. Bu yazı bir iç dökmeye dönüştü ama biliyorum, benim gibi bazı günler kendilerini bu azgın dün- yadan çok uzakta, ıssız bir adada hissedenlerin sayısı hiç de az değil. Derin bir çaresizlik ve yal- nızlık duygusu pek çoğumuzun yakın arkadaşı ol- du artık. İşte bu noktada benim bir önerim var. Bi- liyorum, bu her şeyin satılık olduğu bu dünyada benim bu önerimi ciddiye alacak pek çok özel gi- rişimci ortaya çıkacaktır. Şimdi sıkı durun muh- teşem önerim geliyor. Efendim, benim gibi bu ye- ni dünyayı kavrayamayanları, hâlâ eski değerle- re sımsıkı sarılanları, etik, erdem, vicdan, aşk, tut- ku, arkadaşlık, yoldaşlık, diyenleri bir ilanla bir ara- ya toplasınlar. Sayılarının çok fazla olduğunu san- mıyorum; bunları topladıktan sonra hepsini şöy- le iklimi güzel, ağaçlar içinde, ağaçlar zeytin ağa- cı olursa daha etkili olur, evet böyle bir adaya ge- tirsinler. Herkese bir kulübe, herkese bir bilgisa- yar versinler, bu lüksten vazgeçmek olanaksız, “e sonra” diyorsunuz değil mi, bekleyin. Şimdi işin püf noktasına geliyorum. Gi- rişimcimiz bize orada bedava bakma- yacak değil mi? Ayrıca tek bir amacı var, bizden para kazanmak. O zaman ne yapacak, adaya yirmi beş kişilik turlar tertipleyecek ve sı- rayla hepimiz bu turların müşterilerine artık eskimiş değerlerimizi, eskimiş tutkularımızı tek tek anla- tacağız. Yani sizin anlayacağınız, bir açık hava mü- zesinin canlı ve konuşan heykelleri olacağız. Müşteriler bizi hayretle dinleyecekler, bir kitap uğruna on yıl içerde yatmanın ne olduğunu hiç anlamayacaklar, inatla öğrencilere şiir okuyan bi- rinin sürgün yaşamını dudak bükerek izleyecek- ler, bir erkeğe ya da bir kadına duyduğu tutku ne- deniyle yollara düşen, her şeyini terk eden biri- ni biraz enayi bulacaklar ve “Ah iyi ki, biz bunla- rı yaşamıyoruz” diye mutlu ve mesut evlerine dö- necekler. Biz de kulübelerimize. Ama o kulübe- lerde her zaman yeni tutkular ve hikâyeler bizi bek- leyecek. Bizim de tek tesellimiz bu olacak. Öne- rimi yerine getirecek genç girişimcileri şiddetle bekliyorum. Satılık Olmayan Bir Şey Kaldı mı? Baştarafı Arka sayfada Şentürk tutukluluğa itiraz etti İstanbul Haber Servisi - Balyoz Güvenlik Harekât Planı davası kapsamında hakkındaki yakalama kararı uyarınca Afyonkarahisar’da gözaltına alındık- tan sonra cezaevine konulan emekli Kurmay Albay Ahmet Şentürk’ün avu- katı Zeki Arslan, müvekkilinin tutuklanmasına itiraz etti. Beşiktaş’taki İs- tanbul Adliyesi’ne gelen avukat Arslan, hazırladığı itiraz dilekçesinde, İs- tanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yakalamayı kaldıran kararını anımsa- tarak müvekkilinin tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu savundu. 5 terörist öldürüldü Şehit Zeki İnan’ın yakınları fenalık geçirdi. Şehit düşen eşinin üniformasını giyen Gülsüm Efil, kocasının ta- butunun başında gözyaşı döktü. Fotoğraflar:AA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Türkiye’nin terörün her türlüsüyle mücadele ettiğini anõmsatarak “Profesyonelleşme, özel birliklerin bu mana- da teşkili üzerinde durduğumuz bir konudur. Yasal bir düzenleme gerekiyorsa, bunu da en kısa sürede yapmaya çalışacağız” dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantõsõnõn sona er- mesinin ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõt- ladõ. Çiçek, profesyonel birliklerle ilgili olarak, “Profesyonelleşme, özel birliklerin bu mana- da teşkili üzerinde durduğumuz bir konu- dur. Yasal bir düzenleme gerekiyorsa, bunu da en kısa sürede yapmaya çalışacağız. He- nüz bu çalışma bitmiş değil, ama böyle bir ihtiyacın olduğu ortadadır” dedi. Çiçek, te- rörle mücadele konusunda Milli Güvenlik Ku- rulu toplantõlarõna katõlan bakanlarla belli ara- lõklarla toplantõlar yapmaya devam ettiklerini söyledi. Bunu kamuoyuna duyurmadõklarõnõ ifade eden Çiçek, “Çünkü kamuoyuna duyu- rulması gereken bir konu da değil” dedi. Bir gazetecinin, “Heron skandalı basına yansıdı. Hükümet gündeme aldı mı bu konu- yu” şeklindeki sorusuna Çiçek, “Bu kadar Tür- kiye’nin gündemine gelmiş, televizyonlarda şu kadar zamandır gösterimde olan, takip edilen, zaman zaman da tepkilere yol açan bir konuyla ilgili, ilgili makamlar gereği neyse onu yapıyordur ve yapacaktır” yanõtõnõ verdi. Bakanlar Kurulu toplandı ‘Profesyonel birlikler için yasa çıkarırız’ Ele geçirilen 90 kiloluk patlayıcı Büyük bir saldırı önlendi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di- yarbakõr Valisi Mustafa Toprak, Emniyet Mü- dürü Mustafa Sağlam ile birlikte, üç gün önce bir ihbar üzerine Ergani ilçesinde bir araçta ele geçirilen, 2 PKK’linin de gözaltõna alõndõğõ 90 kilogramlõk bomba ile ilgili basõn toplantõsõ dü- zenledi. Toprak “Ciddi miktardaki bir patlayı- cı ve önemli bir tehlike bertaraf edildi” dedi. LPG tankõ içine yerleştirilen A-4 plastik patlayõ- cõnõn 64 kilogram olduğu, ilave edilen gübre, mazot, ve benzeri diğer karõşõmlarla toplam ağõr- lõğõnõn 90 kilograma çõkarõldõğõ belirtildi. Bom- balõ araçla saldõrõ hazõrlõğõ içinde olduğu belirti- len teröristin “Doktor Orhan” kod adlõ H.B. ol- duğu, bu şahsõn örgütün kamplarõnda 6 yõl bom- ba, sabotaj ve suikast eğitimi aldõğõ bildirildi.