Katalog

CMYB C M Y B 10 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Sosyal Devlet Bir Masal... Devlet olanaklarının, iktidar partisinin sürdürdüğü “evet” kampanyasının hizmetine verildiği haberlerinin gerçek payı nedir? Bir bilenimiz var mı? AKP mitingleri için yapılan harcamaların, hangileri Hazine ya da mülhak bütçeden karşılanıyor ve hangileri için parti kasasına başvuruluyor? Kamu görevlilerinin bu toplantılara katılmaları için “izinli” sayıldıkları, dahası kendilerine ücretsiz araç tahsis edildiği haberleri muhalefet çevrelerinin uydurması mıdır, yoksa gerçek midir? Aydın mitingini örnek göstererek konuyu Cumhuriyet Savcıları ve Yüksek Seçim Kurulu’na ileten DSP Genel Başkanı’nın suç duyurusu ve bir CHP milletvekilinin önergesi için ilgililer ne yapmıştır? Başbakan, kendi anayasasına “evet” denilmesini istemek için gittiği kentlerde, o anayasayı da bir yana bırakarak iki büyük rakip partinin, CHP ve MHP’nin liderlerini hedef alırken, iktidarının o kentlerde hangi yatırımları sağladığını da tek tek sayarak, 12 Eylül oylamasını bir tür “güvenoyu” haline getirmeyi mi amaçlıyor? Öylelikle, 13 Eylül Pazartesi günü ülke gündeminin birinci sırasında yerini alacak olan erken seçim, ya da seçimleri öne alma seçenekleri için ön hazırlık mı yapıyor? Kabul etmek gerekir ki, Erdoğan rakiplerine göre, daha ayağı yere basan kampanya sürdürüyor ve devlet olanaklarını çekinmeden harcayarak toplanan kitlelere, pembe tablolar çizmekten geri durmuyor. Muhalefet partileri, onun çizdiği tablolar arasında, AKP anayasasının çalışanlara getirdiği ileri sürülen güvencelerin, sanal olduğunu ortaya koyacak örnekleri sergilemekte başarılı olmuyorlar. Fazlı Öğretmen’in dramı İktidar partisinin arka bahçesi halinde çalışan Memur-Sen’in, dün İstanbul caddelerindeki billboard’lara “Toplu Sözleşmeye Evet”, “Toplumsal Sözleşmeye Evet” denileceğini söyleyen afişleri asılmıştı. AKP anayasasında memurlara toplusözleşme hakkının verileceğinin söylenilmiş olmasından yola çıkan Memur-Sen, grevsiz toplusözleşme olamayacağını görmezden gelmekle kalmıyor; dört gün önce, sözleşmeli öğretmen olduğu için yaz aylarında maaş alamayan Ahmet Fazlı Elçi’nin Tekirdağ’da bir lisenin deposuna kitap taşıyarak çocuklarına ekmek götürmek isterken kalp krizi geçirerek aramızdan ayrıldığını da bilmezmiş görünüyor. İki çocuk babası, yükseköğrenim görmüş; ama kendisi gibi kadrosuz öğretmenlik yaparak ve sadece öğretim yapıldığı aylarda 700 lira ile çalışmak zorunda bırakılan 60 bin sözleşmeli öğretmenden birisi değil miydi Fazlı Elçi? Erdoğan iktidarının Milli Eğitim Bakanı, bu 60 bin öğretmenin kadrosuz görev yapmayı kabul ettiklerini söyleyerek vicdanını aklamak isterken onlara ya ne zaman açılacağı bilinmeyen “kadro”ları beklemeye razı olmalarını ya da sözleşmeli olmayı kabul etmelerini dayatan sözde sosyal bir devlet adına konuştuğunu unutmuş görünüyor. Devlet hastanelerinde görevli uzman hekimlerin, çalışma saatleri dışında muayenehane açmalarını istemeyen Sağlık Bakanı, kendi sağlık ocaklarını ve ambulanslarını bir türlü tam işler hale getiremeyişinin nedenleri arasında, adam kayırıcılığın yattığını bir türlü kabul edemiyor. O yüzden de o gün evine 40 lira ekmek parası götürebilmek için bir liseye gelen kitapları sırtında taşırken kalp krizi geçirerek ölen öğretmene ilk müdahaleyi yapacak sağlık ocağı hekimi yarım saat sonra olay yerine gelebiliyor! Ahmet Fazlı Elçi’nin dramatik sonu, sözleşmeli öğretmenlere, o da sadece okulların öğretime açık olduğu aylarda ödenen 700 liranın içinde soyal haklar diye tanımlayabileceğimiz tek kuruşun bile bulunmadığını da hepimize öğretmiş oldu. Ahmet Öğretmen’in uygulamalı olarak verdiği o son dersin öğrencileri olarak bir şey daha öğrenmiş olduk sanırım: Utanma duygularından arınmış bir toplum haline getirilmek istendiğimizi. Kul değil, bir ulusun bireyleri isek, bu gösterinin figüranlığına hayır demesini bilmeliyiz. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yargõçlar ve Savcõlar Bir- liği (YARSAV) Kurucu Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, YARSAV’õ “halledecekleri” açõklamasõna ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Meclis’i top- layın, gücünüz yetiyorsa kapa- tın” çağrõsõnda bulundu. YARSAV Başkanõ Emine Ül- ker Tarhan ile Kurucu Başkan Eminağaoğlu, genel merkezde ba- sõn toplantõsõ düzenledi. Tarhan, Erdoğan’õn Afyonkarahisar’daki konuşmasõnda “Yargının içinde dernek kurulur mu? Bunu da bi- zim ilk fırsatta halletmemiz la- zım.” ifadelerini kullandõğõnõ anõm- sattõ. Başbakan’õn YARSAV’õn halkõ bilgilendirme noktasõnda me- safe aldõğõ için endişe duyduğunu kaydeden Tarhan, darbe dönemle- rinde rastlanabilir şekilde YAR- SAV’õn kapatõlmasõna yönelik gi- rişimlerle karşõlaştõklarõnõ söyledi. ‘Evren gibi konuştu’ YARSAV Kurucu Başkanõ Emi- nağaoğlu ise Erdoğan’õn hükümet edemediğini, her şeye tek başõna karar verdiğini ve bütün bakanla- ra kendi söylemlerini dikte ettirme arayõşõ içerisinde olduğunu vur- guladõ. Başbakan Erdoğan’õn ko- nuşmasõnõ eleştiren Eminağaoğ- lu, “Sayın Başbakan dünkü (ön- ceki gün) konuşmasını yapar- ken radyodan 12 Eylül 1980’de Kenan Evren’in yaptığı konuş- mayı dinleyip dinlemediğim ko- nusunda kuşkuya kapıldım. Çünkü 12 Eylül 1980’de Ev- ren’in yapmış olduğu konuşma- da sivil örgütler aynı bu şekilde nitelendirilmiştir” dedi. “Sayın Başbakan’ın YAR- SAV’dan duyduğu rahatsızlık, hukukun üstünlüğünden, ba- ğımsız yargıdan duymuş olduğu rahatsızlıktır” diyen Eminağa- oğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Dikta yaratmak istiyor’ “Üstünlüğün hukukunu ya- ratmakla herkesi suçlarken ken- di üstünlüğünün hukukunu ya- ratmak isteyen, bir parti devle- ti, diktası ve sultası yaratmak is- teyen Başbakan ile karşı karşı- yayız. Anayasadaki hükümler oradadır, yetkisi vardır. Sayın Başbakan’a açık çağrı yapıyoruz. Meclis’i toplayın, gücünüz yeti- yorsa YARSAV’ı kapatın. Hu- kuk devletinde, hukukun ne ol- duğunu hukuk gösterecektir.” ‘Gücünüz yetiyorsa kapatın’ Eminağaoğlu, Erdoğan’õn ‘YARSAV’õ ilk fõrsatta halletmemiz lazõm’ sözlerine sert yanõt verdi YARSAV’õ hedef alan Erdoğan’a yanõt veren Eminağaoğlu, “Üstünlüğün hukukunu yaratmakla herkesi suçlarken kendi üstünlüğünün hukukunu yaratmak isteyen, bir parti devleti, diktasõ ve sultasõ yaratmak isteyen Başbakan ile karşõ karşõyayõz” dedi. TÜRKEL’DEN AÇIKLAMA 4/C’de kafalar karışık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tekgõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Türkel, 4/C’yle ilgili Ana- yasa Mahkemesi sürecini bekledikle- rini ifade ederek, 4/C’ye müracaat et- mekle geçmenin ayrõ olduğunu söyle- yerek, bunlarõn karõştõrõldõğõnõ söyledi. Türkel, Anayasa Mahkemesi’nde de bu sürecin görüşme aşamasõnda oldu- ğunu ifade ederek, Eylül’ün 14’ü 15’i gibi bu konunun görüşülüp karara bağlanmasõnõn beklendiğini dile getir- di. Türkel, “İşçiler 4/C’ye müracaat etmemiş olursa ayın 15’inden sonra ne olur? Arkadaşlar 1-10 Eylül ara- sı müracaat ederse 4/C de iptal edil- miş olursa; en azından 4/C’yi de Anayasa Mahkemesi iptal ettiği için hükümet bir düzenleme yapmak zo- runda kalacak. Müktesep (kazanıl- mış) hak durumuna düşmüş olacak. 4/C’ye müracaat etmek ayrı şey, 4/C’ye geçmek ayrı şey; bu ikisini birbirine karıştırıyoruz” diye ko- nuştu. Türkel, işçilerin 1-10 Eylül ta- rihlerinde 4/C’ye müracaat etmesi ha- linde ortada bir hizmet ilişkisi kurul- masõ için yasalarõn verdiği bir hakkõn kullanõmõnõn söz konusu olacağõnõ sa- vundu. Türkel, ayrõca Anayasa Mah- kemesi’nin isteği üzerine görüşlerini yazõlõ olarak gönderdiklerini belirtti. RÜŞVET VE YOLSUZLUK OPERASYONU 15 polis gözaltında İstanbul Haber Servisi - Bazõ alõşveriş merkezlerinin personel taşõmacõlõğõnõ yapan şirkete “rüşvet ve yolsuz- luk” iddiasõyla geçen günler- de yapõlan operasyonun de- vamõnda 15’i polis 32 kişi gözaltõna alõndõ. Operasyo- nun ilk ayağõnda 23’ü polis 75 kişi gözaltõna alõnmõştõ. İstanbul’da yaklaşõk 15 gün önce bazõ alõşveriş mer- kezlerine personel taşõmacõ- lõğõ yapan bir şirkete yöne- lik “rüşvet ve yolsuzluk” iddiasõyla gerçekleştirilen operasyonun devamõnda aralarõnda 1’i emniyet amiri olmak üzere 15’i polis 32 kişi gözaltõna alõndõ. Zanlõlarõn rakip şirket yö- neticilerinin ve çalõşanlarõnõn yollarõnõ kesip dövdükleri ileri sürülürken, çete üyesi polis memurlarõnõn ise rüşvet karşõlõğõnda taşõma şirketleri- nin eksiklerini görmezden gelerek ihalelerde rakip fir- malarõn çekilmesini sağladõğõ öne sürülmüştü. İstanbul Haber Servisi- Eski TBMM Başkanvekili, CHP İstanbul Milletvekili ve İstanbul Belediye Baş- kanõ Aytekin Kotil, ölümü- nün 18’inci yõlõnda Zincirli- kuyu’daki mezarõ başõnda düzenlenen törenle anõldõ. Törene CHP İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, eski Başbakan Yardõmcõsõ ve eski SHP Genel Başkanõ Murat Karayalçın, Ko- til’in çocuklarõ Gökhan ve Ferhan Kotil, yeğeni Ay- lin Kotil’in yanõ sõra dost- larõ ve sevenleri de katõldõ. Anma töreninde konuşan Murat Karayalçõn, Kotil’in kendisinin siyaset büyüğü ve önderi olduğunu ifade etti Şimşek de “Aytekin Kotil bizim defterimiz, ışığımızdır” diye konuştu. Kotil’in kardeşi Günay Kotil ise Kotil’den bugün hâlâ övgüyle bahsedildiğini söyledi. Şişli Belediye Baş- kanõ Mustafa Sarıgül ise çelenk gönderdi. Aytekin Kotil anıldı Saadet’ten İBB’ye mercek İBB’nin 2009 Faaliyet Raporu’nu inceleyen SP İstanbul İl Başkanlõğõ, raporun yönetmeliklere uygun olmadõğõnõ ve belediyenin mali kriz yaşadõğõnõ savundu İstanbul Haber Servisi - Saa- det Partisi (SP) İstanbul İl Başkan Yardõmcõsõ Muhammet Kaynar, İstanbul Büyükşehir Belediye- si’nin (İBB) son 3 yõlda bütçesinin yüzde 35’i kadar borçlandõğõnõ, borçlarõnõn 21.5 kat arttõğõnõ söy- ledi. İBB 2009 Faaliyet Rapo- ru’nun ilgili kanun ve yönetme- liklerdeki şekil ve içerik şartlarõna da uygun hazõrlanmadõğõna dikkat çeken Kaynar, “Yasal düzenle- melerin zorunlu kıldığı bilgilerin verilmemesi sonucu, saydam- lık, hesap verebilirlik ilkelerine ters düşülmüştür” dedi. SP İstanbul İl Başkanlõğõ, İBB’nin 2009 Faaliyet Raporu’nu mercek altõna aldõ.Kaynar, İBB Faaliyet Raporu’nda, 2009 Yõlõ Performans Programõ’nda yer alan “Harcama Birimleri Performans Tabloları”na yer verilmediğini tespit ettiklerini ifade etti. Borçlar 21.5 kat arttı “İdare Performans Tablosu üzerinde birçok değişiklik ya- pıldıktan sonra, sonuçları hoşa gitmeyen göstergeler kaldırılıp, hoşa gidenler eklendikten sonra yer verilmiştir. Göstergelerde alan ortalaması yüzde 85’in al- tına düşemeyecek şekilde ayar- lama yapılmıştır” diye konuştu. 2009 Yõlõ Performans Progra- mõ’nda yer verilen Harcama Bi- rimleri Performans Tablosu’nda takip edilebilecek 100’ü aşkõn per- formans hedefi ve stratejik hedef adõma ilişkin raporda bilgi veril- mediğini kaydeden Kaynar, “Son 5 yılda İBB’nin borcu, iştirakler ve bağlı kuruluşlar hariç olmak üzere, 21.5 kat arttığı halde bu hususa ilişkin bilgi bulunma- maktadır” dedi. ‘Faturası halka kesiliyor’ Kaynar, birçok bilginin ka- muoyundan gizlendiğini tespit ettiklerini vurguladõ. Kaynar, ko- nuyla ilgili özetle şöyle konuştu: “Faaliyet Raporu’nda hem kurumun borç bilgilerine hem de bağlı kuruluş ve iştiraklerin ma- li bilgilerine mevzuat gereği yer verilmesi gerekirken, bu bilgiler halkımızdan saklanmıştır. İBB’nin 2009 yılsonu itibarıyla borcu 8 milyar 992 milyon 70 bin 918 TL’dir. Son üç yılda bütçe- sinin yüzde 25 ile 35’i arasında borçlanma yaptığını görüyoruz. Rakamlar, yönetiminin uygula- maları sonucu İBB’nin çok bü- yük bir mali krizle karşı karşıya kaldığını ve ne borçlarını, ne de yatırımlarını yönetemediğini gös- termektedir. Belediye kötü yö- netiminin faturasını halka ödet- mekten vazgeçmelidir.” Antalya’nın Alanya ilçesi Kleopatra Plajı ya- nındaki yolda, bir motosiklette meydana ge- len patlama sonucu 2’si Danimarkalı turist, 3 kişi yaralandı, iki araçta da hasar oluştu. Emniyet Müdürlüğü’ne 200 metre mesafe- deki olay yerinin yakınındaki bir otelin restoran ve bar bölümünün camları kırıldı. Görgü tanıkları, patlamada parçalanan motosikletin üç gündür aynı yerde durdu- ğunu söyledi. Olayda yaralanan Hüseyin Ço- ban (23), Danimarkalı Sabrina Woogenes (22) ve Nataşa Reimersa (20) tedavi altına alınırken, Çoban’ın hayati tehlikesinin bu- lunduğu belirtildi. Alanya Kaymakamı Hu- lusi Doğan, “İlk tespitimizin LPG ile bağ- lantılı bir patlama olduğu yönünde” dedi. Motosiklet patladı: 3 yaralı Memur-Sen’e suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP, YSK kararlarõna rağmen halkoyla- masõ ile ilgili propaganda yasaklarõnõ ih- lal ettiği gerekçesiyle Memur-Sen ve sen- dikanõn reklamõnõ yayõmlayan Ströer Kentvizyon Reklam Pazarlama hakkõnda suç duyurusunda bulundu. MHP’den ya- põlan açõklamada, 24 Temmuz 2010 tari- hinde suç duyurusunda bulunulduğu ve şikâyetin haklõ bulunarak ilgili reklam panolarõnõn kaldõrõldõğõ da anõmsatõldõ. CHP’de ikinci kaset iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’de, Deniz Baykal’õn ardõndan bu kez Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi hakkõnda bir kaset iddiasõ ortaya atõldõ. “yourfilelink.com” adlõ siteye konulduğu iddia edilen görüntüleri ilk olarak “aktif- haber.com” haberleştirdi. Haber akşam saatlerinde AKP’ye yakõn birçok sitede yer aldõ. Söz konusu sitelerde yayõmlanan fotoğraflardaki kişinin Hamzeçebi olduğu öne sürüldü. Sitelerde yer alan fotoğraf- larda da iddiaya göre, Hamzeçebi’nin ya- nõnda bir kadõn olduğu görülüyor. Maganda damat tutuklandı GAZİANTEP (AA) - Gaziantep’te bir düğünde, Kalaşnikof marka otomatik tüfekle havaya ateş ederken, babasõ ve iki halasõnõn ölümüne, 8 akrabasõnõn da yara- lanmasõna neden olan damat Tevfik Al- tun ve kardeşi Turgay Altun, Şehitkamil İlçe Jandarma Komutanlõğõ’ndaki sorgu- larõn ardõndan geniş güvenlik önlemleri altõnda adliyeye sevk edildi. Tevfik Altun tutuklandõ, Turgay Altun ise tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. Bir madenci daha öldü ZONGULDAK (AA) - Zongul- dak’ta, TTK Karadon Müessese Müdür- lüğü Gelik İşletmesi maden ocağõnõn eksi 260 kodunda çalõşan Satõlmõş Sarõoğlu (38), üretim bölgesindeki oluklardan va- gonlara kömür yüklenmesini izlediği sõ- rada yaklaşõk 3 metre yükseklikten düştü. Vagonlarõn arasõna sõkõşan evli ve bir ço- cuk babasõ Sarõoğlu, yaşamõnõ yitirdi. ‘Kansız iç savaş’ çıktı İstanbul Haber Servisi - AKP ikti- darõnõn kuruluşundan Ergenekon operas- yonuna kadar Türkiye’deki çarpõcõ geliş- melerin perde arkasõnõ Deniz Altõok, “Kansõz İç savaş” kitabõnda yazdõ. B Ya- yõnlarõ’ndan çõkan kitabõna AKP’nin ku- ruluşuyla başlayan Altõok, Ergenekonla “kansõz iç savaş” başlatõldõğõnõ savundu. El Kaide zanlıları adliyede KOCAELİ (Cumhuriyet) - Ko- caeli’nin Gebze ve Darõca ilçelerinde te- rör örgütü El Kaide’ye yönelik operas- yonlarda gözaltõna alõnan, Afganistan’da silahlõ eğitim aldõğõ belirtilen S.M, E.H. ve Ü.B’nin de aralarõnda bulunduğu 15 kişi adliyeye sevk edildi. Zanlõlarõn, Da- rõca’da kurduklarõ bir dernekte örgütsel propaganda yaptõklarõ ve örgüte eleman kazandõrmaya çalõştõklarõ belirtildi. YARSAV Kurucu Başkanı Eminağoğlu ve Başkanı Emine Ülker Tarhan birlikte basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf: AA) Fotoğraf:AA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Albay Dursun Çiçek’in, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesinin ardõndan iki kez serbest bõra- kõlõp üç kez tutuklanmasõ sürecini anlatan “Is- lak İmza” adlõ kitabõ nedeniyle gazeteci-yazar Zübeyir Kındıra hakkõnda inceleme başlatõldõ. Kõndõra hakkõndaki inceleme, İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü Güven- lik Şube Müdürlüğü’nün başvurusu üzerine Fatih Cumhuriyet Başsavcõ- lõğõ’nca başlatõldõ. Kõndõra, kitabõn- da Çiçek ve ailesinin yaşadõklarõnõ kendi ağõzlarõndan aktarmõştõ.Ki- tap, Albay Çiçek’in, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nõn ya- yõmlandõğõ 12 Haziran 2009 tarihinden bu güne uzanan öyküsünü, raporlarõ içeriyordu. Çiçek de hâkim karşõsõna çõktõğõ ilk duruşmasõnda kitaptan alõntõlar yapmõştõ.Kõndõra, “yargılamayı etkile- meye teşebbüs” suçlamasõ sonrasõ kitabõyla ilgili şunlarõ söyledi: “Bu belge daha bulunmadan aylar önce belgeyi bilenler vardı. Bir cemaatin lideri belgenin bulunmasından iki ay önce bel- geyi açık açık anlatmıştı. Bunu kimse görmedi. Askerin cemaatlerin yapısını, oluşumunu, siya- sete ve ülke rejimine yönelik tehditkâr eylemle- rini sorgulamaya başlaması nedeni ile belge pi- yasaya sürüldü. Islak İmza kitabımda bu bağ- lantıları göstermeye çabaladım.” ADİL YARGILAMAYI ETKİLEME İDDİASI ‘Islak İmza’ kitabına inceleme ÖLÜMÜNÜN 18. YILDÖNÜMÜ