23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2010 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Öğretmenini Vurup Cumhuriyeti Öldürmek asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Terfi etmelerine karşõn Cumhurbaşkanõ’ndan onay alamayan komutanlarõn dava açabileceği belirtiliyor BARKIN ŞIK ANKARA - Yüksek Askeri Şûra (YAŞ), terfi ve atama kriz- leri nedeniyle önceden 4 gün olarak planlanan çalõşmalarõnõ 8 günde ancak bitirebildi. Yaşanan krizler sonucunda va- rõlan mutabakat ile Genelkurmay Başkanlõğõ’na Kara Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Işık Koşa- ner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn atanmasõna karşõ çõktõğõ 1. Ordu Komutanõ Orge- neral Hasan Iğsız’õn yerine, Ka- ra Kuvvetleri Komutanlõğõ’na Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ge- tirildi. Ceylanoğlu yaş haddi ne- deniyle 1 yõl Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ yapacak. Böylece Jandarma Genel Komutanlõğõ’na atanan Orgeneral Necdet Özel’in 2013-2017 yõllarõ arasõnda Ge- nelkurmay Başkanlõğõ yapmasõnõn önü kesilmemiş oldu. Ceylanoğ- lu, 28 Şubat sürecinde Sincan’da yürütülen tanklarõn komutanõ ola- rak tarihe geçmişti. YAŞ toplantõlarõ sõrasõnda EDOK Komutanlõğõ’ndan 1. Or- du Komutanlõğõ’na atanmasõ ka- rarlaştõrõlan Orgeneral Ceyla- noğlu’nun Kara Kuvvetleri Ko- mutanlõğõ’na atanmasõ benim- sendi. 1. Ordu Komutanlõğõ’na ise Ege Ordusu Komutanõ Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu atandõ. Harp Akademileri Komutanõ Orgene- ral Nusret Taşdeler, Ege Ordu- su Komutanlõğõ’na getirildi. Ge- nelkurmay İkinci Başkan Yar- dõmcõsõ Orgeneral Bilgin Balan- lı ise Harp Akademileri Komu- tanlõğõ’na verildi. Şûra sonrasõnda gözler terfi sõ- rasõnda bulunmalarõ nedeniyle krize neden olan Balyoz sanõğõ 13 general ve amiralin durumlarõna odaklandõ. YAŞ kararlarõ, dün Resmi Gazete’de yayõmlandõ. YAŞ kararlarõna göre, atamasõ ya- põlan Balyoz sanõğõ 5 komutanõn görev yeri değişti. Bu isimlerin yeni görev yerleri şöyle: ? Korgeneral Nejat Bek, 6. Kolordu Komutanlõğõ’ndan, EDOK Muhabere ve Muhabere Destek Komutanlõğõ’na, ? Tümgeneral Gürbüz Kaya, 3. Taktik Piyade Tümen Komu- tanlõğõ’ndan, MSB Harita Genel Komutan Vekilliği’ne, ? Tümgeneral Ahmet Ya- vuz, Kara Harp Akademileri Komutanlõğõ’ndan, Harp Aka- demileri Komutanlõğõ Kurmay Başkanlõğõ’na, ? Tümgeneral Halil Helvacı- oğlu, Jandarma Komando Okul- lar ve Eğitim Merkezi Komutan- lõğõ’ndan, Jandarma Genel Ko- mutanlõğõ Denetleme ve Değer- lendirme Başkan Vekilliği’ne, ? Tuğamiral Abdullah Gav- remoğlu, Hücumbot Filo Ko- mutanlõğõ’ndan, Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ Personel Başkan Vekilliği’ne. Gül üç ismi çizdi Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, YAŞ çalõşmalarõ sõrasõnda terfi et- tirilen üç isme onay vermedi. An- cak bu isimlerin atamalarõ, terfi et- tirilmiş gibi yapõldõ. Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, korgeneral kadrosundaki Jandarma Genel Komutanlõğõ Değerlendirme ve Denetleme Başkanvekilliği’ne, Tümgeneral Gürbüz Kaya, yine korgeneral kadrosundaki Harita Genel Komutanlõğõ’na ve Tuğ- amiral Abdullah Gavremoğlu, tümamiral kadrosundaki Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlõ- ğõ’na atandõ. Vekâleten yapõlan atamalarõn 30 Ağustos itibarõyla asalete dönüşeceği savunuldu. Askeri kaynaklar, Yüksek As- keri Şûra kararlarõnõn onaylan- mamasõ nedeniyle olayõn Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne gö- türülebileceğini belirtti. Şûra ön- cesinde, hakkõnda yakalama ka- rarõ bulunan terfi sõrasõndaki Bal- yoz sanõklarõnõn durumu büyük tartõşma yaratmõştõ. Hükümet, hakkõnda yakalama kararõ bulu- nanlarõn terfi edemeyeceğini, as- kerler ise terfi edebileceklerini sa- vunmuşlardõ. 11. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nin yakalama kararlarõna yapõlan itirazõ kabul etmesi ne- deniyle söz konusu üç isim Türk Silahlõ Kuvvetleri Personel Ka- nunu’nun 65. maddesinin kapsa- mõ dõşõnda kaldõ. Personel Kanu- nu’nun 65. maddesi, “Tutuklu bulunan ya da tahliye edil- mekle beraber kovuşturma ve- ya duruşması devam eden veya hakkında verilen hüküm henüz kesinleşmemiş bulunanların” terfi ettirilemeyeceğini öngörüyor. Bu isimler ile ilgili haklarõnda çõ- karõlan yakalama kararõ 11. Ağõr Ceza’nõn verdiği son karar nede- niyle “yok” hükmüne düştü. YAŞ’ta terfi eden ancak Gül’den onay alamayan komutanlarõn As- keri Yüksek İdare Mahkeme- si’ne gidebileceği belirtiliyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu 2. Ordu Komutanı Orgeneral Servet Yörük 3. Ordu Komutanı: Orgeneral Yalçın Ataman Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler KKK Kurmay Başkanı Orgeneral Bekir Kalyoncu Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı Donanma Komutanı Oramiral Emin Murat Bilgel EDOK Komutanı Orgeneral Saldıray Berk Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner TSK’nin yeni komuta yapısı BDP MYK TOPLANDI Demirtaş’tan ‘tüm silahlar sussun’çağrısı BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, “Kürt sorununda barõşçõl, demokratik çözüme bir şans vermek, diyalog ve müzakerenin önünü açmak için devleti, hükümeti ve PKK’yi karşõlõklõ olarak silahlarõ susturmaya, çatõşmasõzlõk ortamõ oluşturmaya çağõrõyoruz” dedi. D İ Y A R B A K I R (Cumhuriyet Bürosu) - BDP’nin Diyarbakõr’da yapõlan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantõ- sõndan sonra açõklama ya- pan Genel Başkanõ Sela- hattin Demirtaş, çift ta- raflõ ateşkes çağrõsõ yaptõ. BDP MYK toplantõsõ partinin Diyarbakõr İl Başkanlõğõ binasõnda ya- põldõ. Toplantõ sonrasõnda basõn açõklamasõ yapan Selahattin Demirtaş, Kürt sorununun tarihsel arka planõ olan, siyasal, sosyal, kültürel nedenleri bulu- nan, önemli ve ağõr bir so- run olduğunu vurguladõ. Sorunun Cumhuriyet ta- rihi boyunca çözümsüz- lük ve çatõşma zemininde tutulduğunu belirten De- mirtaş, “PKK’nin son olarak 2009 yılında ilan ettiği tek taraflı eylem- sizlik kararı da Kürt sorununun barışçıl yön- temlerle çözülmesi ko- nusunda ortaya çıkan önemli bir fırsattı” dedi. Son günlerde çok fark- lõ kesimlerden çatõşmala- rõn durdurulmasõ, silah- larõn susturulmasõ, barõşa bir şans verilmesi için çağrõlar yapõldõğõna işaret eden Demirtaş, bu çağrõ- larõn tümüne değer ver- diklerini ve önemsedik- lerini söyledi. Diyarba- kõr’da bir araya gelen 649 sivil toplum kuruluşunun silahlarõn karşõlõklõ olarak susturulmasõ çağrõsõnõ, bölge halkõnõn bir çõğlõğõ olarak gördüklerini dile getiren Demirtaş, yine Diyarbakõr’da hafta so- nunda 2 gün süren top- lantõ yapan Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) sonuç bildirge- sinde yer alan çift taraflõ ateşkes çağrõsõnõ da süre- ce, olumlu katkõ yapan, önemli bir çõkõş olarak de- ğerlendirdiklerini belirtti. MYK toplantõsõnda bü- tün bu gelişmeleri değer- lendirdiklerini anlatan Demirtaş, şöyle konuş- tu: “Bu tarihsel süreçte üzerimize düşen so- rumluluğun bilinciyle şu çağrıyı yapma kara- rı aldık. Kürt sorunun- da barışçıl, demokra- tik çözüme bir şans ver- mek, diyalog ve müza- kerenin önünü açmak için devleti, hükümeti ve PKK’yi karşılıklı ola- rak silahları susturma- ya, çatışmasızlık ortamı oluşturmaya çağırıyo- ruz. Çatışmayı sürdü- ren tarafların bütün bu çağrılara değer verme- sini ve gereğini yapma- sını diliyoruz. Olası bir çatışmasızlık duru- munda ateşkes için çağ- rı yapan bütün kesim- lerin daha fazla sorum- luluk almasını diliyo- ruz. Ortaya çıkacak herhangi bir ateşkes or- tamını kalıcı barışa ev- riltmek için biz BDP olarak da inisiyatif al- maya, daha aktif bir si- yasi tutum ile birlikte onurlu barışı ve çözümü gerçekleştirmeye dönük çabalarımızı artıraca- ğımızı ifade ediyoruz. Barış taraftarı bütün kesimleri, bugüne ka- dar ateşkes çağrısı ya- pan bütün herkesi daha aktif bir tutum almaya, sürece müdahil olma- ya davet ediyoruz.” ‘Ordu güç ve itibar yitirdi’ Alman Tagesspiegel gazetesi, ‘Erdoğan, şimdi Türkiye’yi AKP vesayetine götürmek istemediğini göstermeli’ yorumunu yaptõ FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlõ Kuvvetle- ri komuta kademesindeki son ge- lişmelerin, Türkiye’yi AB’nin de destekleyeceği bir noktaya doğru getirdiği ileri sürüldü. Alman med- yasõnda yer alan bazõ değerlendir- melerde, AKP vesayeti uyarõsõnda bulunuldu. Ülkenin önde gelen gazetele- rinden olan ve başkentte yayõmla- nan Der Tagesspiegel gazetesi, yayõmladõğõ bir yorumda “Türk ordusu zayıfladı” görüşünü dile getirirken, bunun Başbakan’õn ro- lünü daha da büyütebileceğine işa- ret etti. Gazetenin yorumunda “Er- doğan, şimdi Türkiye’yi ordu vesayetinden AKP vesayetine götürmek istemediğini göster- meli” ifadesi dikkat çekerken “An- kara’daki generallerin TSK’de- ki komuta kademesine kuşkulu isimleri getirme planlarının ba- şarısız kaldığı” ileri sürüldü. Tho- mas Seibert imzalõ yorumda, bu başarõsõzlõğõn sorumlusunun bü- yük ölçüde yine generallerin biz- zat kendisi olduğu da ileri sürüldü. Daha önce sahte denilen belge- lerin gerçek olduğunu kabullenen ordu yönetiminin, PKK ile müca- delede yaşanan başarõsõzlõklarõndan sonra ciddi bir itibar kaybõ yaşa- dõğõnõ da savunan Alman yorum- cu, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ü övdü. Yorumda, “Erdoğan’ın AKP’nin 8 yıllık bir hükümet döneminden sonra ge- nerallerin terfi önerilerini red- dedecek kadar kendini güçlü hissetmesi tesadüf değildir” gö- rüşü vurgulanarak ordunun artõk es- kisi gibi istediğini yapamayacağõ iddia edildi. Yorumcu Seibert, AKP ve Er- doğan’õn zaman zaman ortaya koy- duğu hoşgörüsüzlük ve makamla- rõn yakõnlarõna dağõtõlmasõ gibi gelişmelerin gözden kaçõrõlmaya- cak kadar büyüdüğünü de belirtti. ŞEVKET KAZAN: Ceylanoğlu talimatı yerine getirmiş ERDEM GÜL ANKARA- 28 Şubat süre- cinde askeri, en açõk şekilde Sincan’da tanklarõn geçirilme- si nedeniyle suçlayan döne- min RP yöneticisi Şevket Ka- zan, “Tankları yürüten ko- mutan” olarak adlandõrõlan Orgeneral Erdal Ceylanoğ- lu’nun Kara Kuvvetleri Ko- mutanlõğõ’na getirilmesiyle il- gili olarak sürpriz bir değer- lendirme yaptõ. Şevket Kazan, “Gazeteci Yener Süsoy’un bir zaman- lar Eğitim Doktrin Komu- tanlığı (EDOK) Komutanı olan emekli Korgeneral İz- zettin İyigün’le bir röporta- jı olmuştu. Bu röportaj Hür- riyet gazetesinde “Tanklarõ ben yürüttüm” şeklinde man- şet oldu. Demek oluyor ki Sincan’da tankların yürü- tülmesi Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığı’nın emriyle ger- çekleştiriliyor. O tarihte zan- nediyorum tugay konumun- daydı o birlik. O birliğin ba- şında da şimdi Kara Kuv- vetleri Komutanlığı’na ata- nan komutanın olduğu söy- leniyor. Yani bu durumda o birliğin başında olan bu ko- mutan yukarıdan aldığı tali- matı yerine getiriyor. Ken- disinin o tarihte bu birliğin komutanı olduğunu bilmi- yorduk. Biz o birliğin ba- şında olduğunu bu şûra tar- tışmalarıyla öğrendik” dedi. Ahmet Fazlı Elçi dört gün önce Çorlu’da sokak ortasında güpegündüz öldü. Ahmet Fazlı Elçi, Çorlu Atatürk Lisesi’nde sözleşmeli olarak din kültürü öğretmenliği yapıyordu ama öldüğü sırada, aynı okul için hamallık etmekteydi. Sözleşmeli öğretmen olan Ahmet Fazlı Elçi, yaz aylarında maaş alamadığından, geçimini sağlamak için ek iş yapıp para kazanmak durumundaydı ve okula götürülecek kitapları taşıma görevini üstlenmişti. Ahmet Fazlı Öğretmen geçinmek için ek iş yapan ne ilk öğretmendi, ne de sonuncu olacak. Geçinebilmek, çoluğunu çocuğunu okutup yaşatabilmek için ek iş bulma zorunda kalanlar, yalnızca tatil aylarında para almayan, iş güvencesi bulunmayan sözleşmeli öğretmenler değil. Ahmet Fazlı Öğretmen, dayanılmaz sıcakta, ağır yük altında kalp krizi geçirerek can verdi. O gün Çorlu’da güpegündüz can çekişen, yalnız Ahmet Fazlı Öğretmen değil, aynı zaman Cumhuriyet’in ta kendisiydi. Çorlu’da güpegündüz sokak ortasında düşüp kalan, sağlık ocağında yarım saat doktor bekledikten sonra can veren, Ahmet Fazlı Öğretmen ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhuriyetin temelinde, aydınlanma, aydınlanmanın temelinde öğretim yatar ve öğretmen onun temel taşıdır. Öğretmen daha Osmanlı’nın son döneminde baş tacı edilmeye başlanmıştır. Savaş yıllarının büyük sıkıntılarına karşın Milli Eğitim bütçesi her yıl katlanarak artarken, halk okulları açılmış, öğretmen ihtiyacı göz önünde bulundurularak, öğretmenler askerlik görevinden muaf tutulmuşlardır. Dikkat buyurunuz, öğretmen askerden daha zaruri görülmüş, daha önemli sayılmış, vatanın selameti açısından askerin önünde yer almıştır. Dönem daha Cumhuriyet dönemi değil, İttihat ve Terakki iktidarındaki Osmanlı dönemidir. Cumhuriyet, eğitime Osmanlı’dan da daha fazla önem vermiş, ilk reformunu o alanda gerçekleştirmiş, öğretmenin işlevini daha da yüceltmiştir. Cumhuriyetin ışığını yayan ordu, eğitim ordusuydu, Mustafa Kemal’in gerçek aydınlanma askerleri öğretmenleriydi. 1930’da, askerlik görevini yaparken, gericilerin saldırısına uğrayarak ölen Mustafa Fehmi Kubilay, o ordunun bir şehidiydi. Fransa’da devrimciler, Cumhuriyeti, kilisenin yerine okulu, papazın yerine öğretmeni geçirerek oturttuklarını iftiharla söylerler. Bu gerçeği Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal çok iyi görmüştür. Aydınlanmacı Cumhuriyetin karşıtları aynı gerçeği onun kadar iyi görmüşler ve öğretmeni vurarak, Cumhuriyeti öldürme yöntemini uygulamaya koymuşlardır. Özellikle Köy Enstitüleri girişimi, gericileri ve çıkar çevrelerini korkutmuş, Cumhuriyetin irfan ordusuna saldırı yoluyla yıkılması girişimleri için, toprak ağalarının örgütlenmesiyle oluşmuş Demokrat Parti’nin iktidara gelmesini bile beklemeye gerek kalmadan, daha CHP’nin bakanı Reşat Şemsettin Sirer tarafından, öğretmenlere saldırılar yoğunlaşmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin savunması öğretmene verilmiştir. Aydınlanmacı Cumhuriyetin kalesini öğretmen korur ve Cumhuriyetin ilk yirmi beş yılı dışındaki tarihi, Aydınlanma kalesini düşürmek için öğretmene yapılan saldırıların öyküsüdür. Yarım yüzyıldan fazladır, öğretmenini vurarak, Cumhuriyeti öldürme girişimleri yoğunlaşmıştır. Önceki gün, Çorlu’da sokak ortasında, güpegündüz öldü Ahmet Fazlı Öğretmen. Önceki gün Çorlu’da sokak ortasında güpegündüz, bir kez daha öğretmenini vurarak, Cumhuriyeti öldürdüler. O sırada herkes gözünü Cumhuriyetin öbür ordusundaki tayin ve terfilere dikmişti. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Eski- şehir Milletvekili Tayfun İçli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn refe- randum kampanyasõnda yaptõğõ gezilere devletin gücünü taşõdõğõnõ iddia ederek, Yüksek Seçim Ku- rulu’nu göreve çağõrdõ. AKP’nin referandum sürecinde devletin bütün gücünü kullandõğõnõ be- lirterek “Açılışlarda ba- kanlara görevlendirme yapmak suretiyle devlet referanduma dahil edi- liyor. AKP, referandu- mu seçim havasına sok- tu. Gerekirse suç duyu- rusunda bulunmalı. Bu yapılanlar seçim yasak- larına girmektedir. YSK’ye görev düşüyor. Herhalde YSK de baskı altında” dedi. Başba- kan’õn hõzlõ trenle Eskişe- hir’e gittiğini hatõrlatan İçli, “Bir uyduruk açılış yapıyorlar, her gittiği yerde açılış yapıyor, dev- letin gücünü oraya taşı- yor. Kampanya için de- ğil, açılış için götürdüm diyerek takıyye yapıyor, kıvırtmanın diğer adı” sözleriyle tepki gösterdi. CHP Tunceli Milletve- kili Kamer Genç de Er- doğan’õn referandum ge- zilerine oğlu ile kõzõnõ da beraberinde götürmesini eleştirdi. Genç, “Devle- tin malını yemekten doy- madılar, Başbakan’ın oğlunu ve kızını yanında götürmekteki amacı ne? Onlara devletin para- sıyla ziyafet çekiliyor, geziyorlar, eğleniyorlar. Devlet malını seven bir aile” diye konuştu. İÇLİ, YSK’Yİ GÖREVE ÇAĞIRDI Erdoğan’õn gezileri CHP’nin takibinde YAŞyargõyataşõnabilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle