19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 10 AĞUSTOS 2010 SALI SAYFA 3 2002 yõlõndan sonra başlatõlan Sağlõkta Dö- nüşüm Programõ ile kamu hastaneleri işletme, hastalar müşteri haline getirildi. Program ile tedavi edici ve özel sağlõk hizmetleri teşvik edil- di. Koruyucu hekimlik uygulamalarõ dõşlandõ. SSK ilaç fabrikalarõ kapatõldõ ve SSK dõşarõ- daki ilaç pazarõna açõldõ. Sonuçta 2002-2008 sürecinde toplam sağlõk harcamalarõ 4 misli, ilaç harcamalarõ 3 kat artõrarak, toplam sağlõk har- camalarõn yüzde 50’sini oluşturdu. OECD ül- kelerinde ise bu oran yüzde 15’dir. Daha ön- ce Türkiye’ de tüketilen jenerik ilaçlarõn yüz- de 85’ini yerli ilaç firmalarõ üretirken, ilaç pa- tent yasasõ ve Dünya Ticaret Örgütüne girilme sonucu rekabet edemeyen yerli ilaç firmalarõ- nõ yabancõlar satõn aldõ. Türkiye ilaç pazarõnda faaliyet gösteren 300 ilaç şirketi bulunuyor. Bu şirketlerin 53’ü yabancõ sermayeli. 42 üretim tesisinin bulun- duğu sektörde, üretici şirketlerin dõşõndaki şirketler, ilaçlarõnõ fason üretimle ya da ithal ederek piyasaya sürüyor. Türkiye, ciro bazõn- da dünyanõn 13’üncü, Avrupa’nõn ise 6’õncõ bü- yük ilaç pazarõna sahip. Türkiye ilaç pazarõ 2005-2009 arasõnda yüzde 69 büyümeyle 13,5 milyar TL, 2013’te ise 15,2 milyar TL bü- yüklüğe ulaşacak. Uluslararasõ denetim, da- nõşmanlõk ve vergi hizmetleri şirketi Pricewa- terhouseCoopers’õn (PwC) ‘2020’de İlaç Sek- törü’ başlõklõ raporuna göre, küresel ilaç pazarõ 2020’de iki kat büyüyerek 1,3 trilyon dolara ulaşacak.:Dünya genelinde ilaç talebindeki hõzlõ artõş, küresel düzeyde nüfusun artõşõ, yaşlanma, obezitenin yaygõnlaşmasõ ve refah düzeyinin artmasõ, sektörün büyümesini hõz- landõracak. Türkiye, en büyük 10 pazardan bi- ri olacak. 2020’de dünya genelinde her 5 ilaç- tan 1’inin E7 olarak anõlan gelişmekte olan ül- keler Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Rusya ve Türkiye’de satõlmasõ bek- leniyor. En çok tedaviye harcanıyor SGK açõğõ 2000 yõlõnda 2,4 milyar TL se- viyesindeyken, sekiz yõl içerisinde 10 kattan fazla büyüyerek 2008 yõlõnda 25,9 milyar liraya çõktõ. Ocak 2000 ve Eylül 2009 arasõndaki dö- nemde SGK’nõn toplam açõğõ 150 milyar TL’yi aştõ. Kurum bütçesinde oluşan bu açõk- lar yõllardõr devlet bütçesinden aktarõlan fon- lar ile kapatõlõyor. 2009 yõlõnõn ilk üç çeyreğinde 2002-2010 tarihleri arasında sağlık harcamalarımız 4 misli arttı Sağlığınız sağolsunBaştarafı 1. Sayfa’da devlet bütçesinden SGK’ya aktarõlan tutar geçen yõla göre yüzde 57,1 arta- rak 41,3 milyar TL’ye ulaştõ. Bütçe transferinin GSYH’ye oranõ 2000 yõ- lõnda yüzde 2,13 iken, Eylül 2009’da yüzde 4,37’ye çõktõ. SGK istatistikle- rinden, bu dönemde toplam 208,7 milyar TL bütçe transferi yapõldõğõ gö- rülüyor. Sağlõk harcamalarõnda en önemli ka- lemi tedavi harcamalarõ oluşturuyor. Tedavi giderleri için harcanan rakam 7,5 milyar olurken ilaca 5,1 milyar TL harcandõ. Devlet hastaneleri 4,1 mil- yarlõk harcama yaparken üniversite hastaneleri 1,3 milyar TL, özel has- taneler ise SGK’ya 1,9 milyar liralõk tedavi faturasõ gönderdi.2002’de Tür- kiye’de 1 kişi yõlda 2,2 kez hekime gi- derken 2009 yõlõ sonunda bu oran 6,7’ye çõktõ. Buna göre 2009’da sağ- lõk kuruluşlarõna 247 milyon hasta mü- racaat etti. Bunlarõn 234 milyonu ayakta tedavi olup gönderilenlerden oluşurken 7,9 milyon hasta yatarak te- davi oldu. Ancak yataklõ tedavi har- camalarõ, ayaktan tedaviye yakõn çõk- tõ. SGK, yatarak tedaviye 6,3 milyar TL harcarken, ayakta tedavi için ya- põlan ödeme 7,7 milyar lira oldu. ?? 2007 yılında 270 milyon reçete yazılırken bu sayı 2008’de 302 milyona, 2009’da ise 327 milyona çıktı. Reçete tutarları da yine yıllara göre 2007’de 11,3 milyar, 2008’de 13 milyar, 2009’da ise 16 milyar lira oldu. Reçete başına maliyet 2007’de 41 TL iken 2008’de 43 liraya, 2009’da ise 48,9 liraya çıktı. Mudanya’daki tarihi evlerin soyağacı aranıyor Aziz TOPAL Bursa Mudanya Girit mahallesi olarak bilinen yerde tarihe tanõklõk eden evlerin sahipleri bulunamõyor. İsmet İnönü’nün Lozan’a giden yolu çizdiği ve aynõ za- manda mübadele döneminde terk edilip gidilen tarihi Rum evleri ile sahil kenti Mudanya’da tarihe tanõklõk eden evlerin sahiplerinin bulunamamasõ beraberinde pek çok sõkõntõ ve soruyu içine hapsetmiş çözüm bekliyor. Müdale döneminde Gi- ritten gelenlere verilen bu evler, tarihi eser kapsamõna girmeyen yapõlar ya mil- li emlağa yada belediyeye geçecek. Ola- sõ bir el değiştirmede ise bu tarihi ma- hallede olmayacak. Halitpaşa Mahalle Muhtarõ Selma Ya- rar, “Bakıldığında ben bir muhtarım, Mahallemde oturan seçmenim var fa- kat kapılarını çaldığınızda içerden ses gelmez. 90 evde hiç kimse oturmu- yor.Bir çoğu restorasyon bekliyor. Hepsinin turizme kazandırılması ge- rekirken elden hiçbir şey gelmemesi ne kadar üzücü. Kime yazı yazayım va- tandaşa mı, belediyeye mi, vakıflara mı soya adı kanunu öncesi Mehmet oğlu Topal Ahmet diye yazan ve yenilen- meyen tapulardan iğneyle kuyu kaz- mak gibi soy ağacı arıyoruz. Araştırı- lıp kütükleri çıkarılmalı” diye konuş- tu. Birçok tarihsel evin yerinde şimdiler- de yeller essede ayakta kalmayõ başaranlar için henüz fõrsatlar kaçmõş sayõlmaz. Trakya’da Sorunlar Büyük... GENİŞ AÇI Trakya’ya Ankara’dan bakanlar bence burasının hiçbir sorunu olmadığını ve ekonomik anlamda gelişmiş bir bölge olduğu kanısına varıyorlar.Oysa Trakya hiç de öyle değil bugünlerde çeşitli sorunlar yaşayan bir bölge konumuna geldi. Öncelikle Trakya da diğer bölgeler gibi işsizlikten nasibi alan bir bölge konumunda. Bugün Trakya’da İcra dosyalarında yüzde 100’lere varan bir artış gözlemlenirken, maddi sıkıntılara dayanan boşanmanın da müthiş bir şekilde arttığı gözlemlenmekte.Evet maalesef Trakya’da bugün köylerinden Çerkezköy,Çorlu,Bursa’ya çalışmaya giden gençler , buralardaki ekonomik darboğazlar nedeniyle işyerlerinin kapanmasıyla bugün tekrar köylerine dönerek babaları ve aileleri ile birlikte yine çareyi çiftçilikte bulmaktadırlar. Gerçi hoş bugün hükümetin yanlış tarım politikaları ve desteklemenin de azalması sonucu Trakya çiftçisi maalesef yine zor günler yaşamaktadır.En büyük gelir kaynağı tarım olan Trakya’da maalesef çiftçi son 7-8 yıldan bu yana büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Buğdayın fiyatı bugün halen 45- 50 kuruş, ayçiçeğin fiyatı 50-60 kuruş ,çeltiğin fiyatı da 90 kuruş ile 1 TL arasında değişmektedir. Yani çiftçi bugün ektiği ürünün maliyetini ancak karşılayabilmektedir.. Bunun yanı sıra mazota ve gübreye son yıllarda yapılan zamlar da çiftçinin belini bükmektedir.Bir ticaret merkezi olan Keşan’da son yıllarda bir çok işyerinin kapanmasıyla birçok insan işsiz kalmış ve dükkanlar boş kalmıştır.Bunun yanı sıra Çorlu ve Çerkezköy’de özellikle revaçta olan tekstil sektöründe işyerleri kapanmış ve son 3-4 yılda yaklaşık 50 bin kişi işini kaybetmiştir.Trakya’da Saros Körfezi itibariyle biraz önde olan turizm sektörü de maalesef sezonun yaklaşık 2-2.5 ay sürmesi nedeniyle turizm sektöründen de pastadan yeterli payı alamamaktadır.Trakya’nın yine en önemli sorunlarından birisi de Ergene Nehri’nin kirliliğidir. Ben buradan şu konuyu özellikle vurgulamak istiyorum Trakya’daki tüm kurum ve kuruluşlar ve özellikle Ticaret ve Sanayi Odaları bir araya gelerek Trakya’nın ekonomik anlamdaki bu kötü gidişatına bir çözüm bulmanın yollarını aramalı ve Trakya’yı daha iyi günlere taşımak için el ele vermelidirler. Yoksa Trakya’yı gerçekten zor günler beklemektedir. Trakya’nın geleceği ile ilgili bir panel veya oturum düzenleyelim ve Trakya için neler yapılabileceğini bu panelde konuşalım.Trakya Milletvekilleri de bölgelerinin kalkınmada öncelikli iller arasına girmelerini sağlamaya çalışmalıdırlar. Erdoğan DEMİRErdoğan DEMİRErdoğan DEMİRErdoğan DEMİRErdoğan DEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle