Katalog

CMYB C M Y B 26 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Oy verme işlemi 3 Ağustos’ta ANKARA (ANKA) - Türkiye’nin 6. kez gideceği referandum süreci işliyor. Siyasi partiler, 12 Eylül’de sandõk başõna gitmeden referandum çalõşmalarõna hõz verdi. Seçim propagandalarõ başlarken ilk oy verme işlemi 3 Ağustos 2010’da gümrük kapõlarõnda başlayacak. Türkiye genelinde sandõk kurullarõnõn oluşum işlemleri 11 Agustos’ta tamamlanacak. 3 Eylül’de ise seçmen bilgi kâğõtlarõnõn (yurtiçi) seçmenlere dağõtõlmasõ tamamlanacak. ‘Ramazanda çadır yok’ İstanbul Haber Servisi - AKP İstanbul İl Başkanõ Aziz Babuşçu, İstanbul’da iftar çadõrlarõnõn kurulmamasõ için ilçe belediye başkanlarõyla ortak karar aldõklarõnõ açõkladõ. Babuşçu, “Ben artõk çadõrlarõn anlamsõz olduğunu düşünüyorum. Başkanlara ‘Mahallelere gidin, sokaklarda iftar yapõn’ dedik” dedi. Babuşçu, konuyu henüz Başbakan Tayyip Erdoğan’a açmadõklarõnõ söyledi. ‘Abdülhamit’in Valileri’ ANKARA (ANKA) - Aydõn ve Kars’ta yaşanan pankart olaylarõ nedeniyle valilere savaş açan MHP’nin TBMM’de yönetim kurulu odasõnda masada duran bir kitap dikkat çekti. “Abdülhamit’in Valileri” adlõ kitap, TBMM’de toplantõ salonunda yer alan masada bütün dosyalarõn üstünde yer alõyor. Deniz Baykal’ın acı günü ANTALYA (AA) - Eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, eşi Olcay Baykal, kõzõ Aslõ Ataman ve torunlarõyla birlikte Antalya’da kalp rahatsõzlõğõ nedeniyle vefat eden dayõsõnõn oğlu Ahmet Vedat Yayõcõ’nõn (70) cenaze törenine katõldõ. Törende Baykal, Yayõcõ’nõn ailesine başsağlõğõ dilerken, kendisi de taziyeleri kabul etti. Baykal, Akdeniz TV’nin öldürülen muhasebecisi Simhan Dernek’in ailesi ile kanalõnõn yöneticilerine de başsağlõğõ diledi. ‘Orta Yolcu’ Evren’le hesaplaşılacak mı?.. “Siyaset-siyasetçi” idamlar karşısında mahcuptur, yüzü yerdedir -yerde olmalıdır-. Özellikle askeri darbelerin ardından TBMM’ye gelen idam cezalarının infazına ilişkin yasalar görüşülürken parmakların “evet” diye havaya kalktığı unutulmamıştır. Ne hazindir ki daha sonra bu oylar nedeniyle mahcubiyetler, pişmanlıklar dile getirilmiştir!. Kenan Evren kendisiyle yaptığımız bir görüşmede (Yargılı İnfazlar-Türey Köse) “İnfazların bir sağdan, bir soldan yapılmasını istediğinizi söylediniz. Hukuk bunun neresinde diye sorduğumuzda şu yanıtı vermişti: “Hukuk neresinde değil. Mahkeme cezayı, idam kararını veriyor. Ondan sonra hemen uygulanması gerekir diye de bir kanun yok. Biz dedik ki, evvela sağdan idam yaparsak, bakın solu tutuyor derler, soldan idam yaparsak sağı tutuyor, derler. Onun için bizim dönemimizde ne sağdayız ne soldayız, biz dosdoğru orta yoldayız, dedim. Onun için bir sağdan bir soldan ikisini beraber yapalım, dosyaları ikişer ikişer getirin, dedim. Ki, kimsenin böyle bir tenkidine maruz kalmayalım. Onun için yaptık.” Evren, “Yani idam edilenlerin yarısı sağcı, yarısı solcu muydu? 23’ü adli, 18’i solcu, 8’i sağcı, 1’i de yabancı uyruklu değil miydi” diye sorduğumuzda ise “Adedini bilmiyorum, vallahi bilmiyorum. Yani onun hesabını tutmuş değilim” diyordu!.. Başbakan Tayyip Erdoğan son grup konuşmasında 12 Eylül’den sonra idam edilen Necdet Adalı ve Erdel Eren’le Mustafa Pehlivanoğlu ve cezaevinde öldürülen Hüseyin Karamahmutoğlu’nu gözyaşları içinde andı. “Başkalarının idamı”, “başkalarının acısı” üzerinden siyaset yapılmamalı. “Ölüler adına”, “öldürülenler-idam edilenler adına” öyle kolay söz söylenmemeli. Samimi olalım; anayasa değişikliğinden sonra Kenan Evren yargı önüne çıkacak mı? CHP MYK üyesi Şahin Mengü, “Sorumsuzluk maddesi kalkınca, sanığın yargılanması söz konusu olamaz. Hukukun evrensel ilkesi, sanığın aleyhine olan maddelerin geriye yürümesini engeller. Şu andan sonra nasıl Apo’yu asamazsan, artık darbecilerin aleyhine olan hükme de hayat veremezsin” diyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da, şunları söylüyor: “Görüşmeler sırasında bir önerge verdik; bu tür suçların insanlık suçu kapsamında kaldığı, bu sebeple zamanaşımı ya da benzeri hükümlerin uygulanamayacağını çok açık olarak ortaya koyduk. O önerge, 12 Eylül’ü yapan, onun hukukuna iştirak eden, 12 Eylül’ün getirdiği hukuku da ihlal eden bütün bu hususlara açıklık getiren ve yargılanma imkânını tereddütsüz hale getiren, netleştiren özellikler taşıyordu. Bu önerge AKP’nin kesin tavrıyla reddedildi.” Erdoğan, Engin Çeber için ağladı mı? TBMM’de “taşa atan çocuklar” tasarısı görüşülürken MHP’lilerle AKP’liler arasında “Erdoğan’ın gözyaşları” atışması yaşandı. MHP’li Ali Uzunırmak’ın sözleri AKP’lileri kızdırdı: “Bir gün ay, terziye gitmiş, demiş ki: ‘Bana bir elbise dik.’ Terzi demiş ki: ‘Ben sana elbise dikemem.’ ‘Niçin? Sen bu bölgenin en mahir, en yetenekli terzisisin, niçin bana elbise dikemezsin?’ Demiş ki: ‘Kardeşim, sen ay başında hilal gibisin, ay ortasında yarım ay, ay sonunda da dolunay gibisin. Ben senin hangi haline göre elbise dikeceğim?’ Ve bugün Sayın Başbakan’a baktığımızda, bir bakıyoruz ay başında hilal gibi, ay ortasında yarım ay, ay sonunda dolunay gibi. Bir bakıyorsun Yahudi kipasını giymiş, oraya bir mesaj veriyor, bir bakıyorsunuz ‘one minute’ diyor, başkalarına bir mesaj veriyor. Bir bakıyorsunuz papaz elbisesini, papaz cüppesini ‘giyerim’ diyor, bir bakıyorsunuz namazlarda geziyor. Bir bakıyorsunuz BOP’un eşbaşkanı oluyor, bir bakıyorsunuz Ertuğrul Günay Bey’in 12 Eylül’de babasının ölümüne cezaevinde olduğu için gidemediğini, 12 Eylül’den hesap sorulacağını söylüyor… Bir bakıyorsunuz sekiz yıldır iktidar olduğu Türkiye’de, Mehmet Haberal denilen bir profesör, bir üniversite rektörü, aynı şekilde onun rejimi altında cezaevinde babasının cenazesine gidemiyor. Sen hangisisin Sayın Başbakan? Sen, bir yandan işkencelerle 12 Eylül zindanlarında insanların öldüğünü istismar ediyorsun, öbür yandan senin yönetiminde bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Engin Çeber işkencehanelerde ölüyor.” Sahi, Başbakan Erdoğan kendi iktidarı döneminde Metris’te işkence sonucu öldürülen Engin Çeber için ağladı mı? Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül [email protected] Referandum öncesi “Yetmez ama evet” sloganları internet ortamında dolaşıyor. AKP’nin “demokratlığına”, “özgürlükçülüğüne” kananlara kolay gelsin. Onlar için birkaç sorumuz var. ? Milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması, 12 Eylül anayasasının en temel sorunlardan biri değil midir? TBMM’de kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, evrakta sahtecilikten hüküm giymiş milletvekillerinin yer almasını istiyor musunuz? ? Başbakan Erdoğan, kürsüde ağlarken eski YÖK Başkanı Mehmet Sağlam da, AKP sıralarında kendisini dinliyordu. Sahi, 12 Eylül’ün ürünü, binlerce gencin, akademisyenin cezaevlerinde sürünmesi, üniversitelerden atılmasının sorumlusu kimdi? AKP’nin YÖK karşıtlığı, YÖK’ü “ele geçirene kadar” mıydı? Niye anayasa paketinde “YÖK kaldırılıyor” diye bir madde yok? ? “Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir Başbakan, anayasaya kadınlar için pozitif ayrımcılık yazdırsa ne olur? ? Erdoğan, madem bu kadar demokrat, seçim barajını neden düşürmüyor? AKP’nin ‘demokratlığı’ yetmez! Kenan Evren Mehmet Sağlam Engin Çeber Erdoğan, Adõyaman’daki referandum mitinginde Kõlõçdaroğlu’na eleştirilerini sürdürdü ‘Baykal’a ihanet etti’ ADIYAMAN (Cumhuriyet) - Baş- bakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Ke- mal Kılıçdaroğlu’nu eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a ihanet etmek- le suçladõ. Erdoğan, “Manşetle gelenler manşetle giderler. Arkadaşlarına, dost- larına, liderlerine ihanet edenler baş- ka ihanetlerin mağduru olurlar” dedi. Erdoğan, partisince Adõyaman Emni- yet Meydanõ’nda düzenlenen referandum mitinginde yaptõğõ konuşmada, muhale- fete eleştirilerini sürdürdü. MHP’nin Meclis’e girdiğinde CHP’nin “kuyru- ğuna takıldığını” savunan Erdoğan, şimdi rollerin değiştiğini, CHP’nin MHP’nin “kuyruğuna takıldığını” ifa- de etti. Kõlõçdaroğlu’nun Malatya’da yaptõğõ konuşmada “hakaret ettiğini, çir- kin benzetmelerde bulunduğu, söv- düğünü” iddia eden Erdoğan, “MHP ile aynı dili, aynı üslubu, aynı çirkin ha- karetleri, aynı yıkıcı kavram ve keli- meleri kullanıyor” diye konuştu. ‘Medya desteği’ Kõlõçdaroğlu’nun medyanõn desteğiy- le genel başkan seçildiğini ileri süren Er- doğan, şunlarõ söyledi: “Taşıma su ile de- ğirmen işte bu kadar döner. Medyanın üfürmesi ile şişen yelken, açık denizde alabora olup gider. Yandaş medyanın gazına gelenler havaya karışıp gider- ler. Manşetle gelenler manşetle gider- ler. Kendi arkadaşlarına, kendi dost- larına, liderlerine ihanet edenler baş- ka ihanetlerin mağduru olurlar. Adı- yaman’dan muhalefet partilerine, ta- savvuf diliyle ‘edep ya hu’ diyorum.” Daha sonra Malatya’ya geçen Başba- kan Erdoğan, Hükümet Meydanõ’nda düzenlenen mitingde konuştu. Erdoğan, “E-muhtırayı veren ko- mutan hakkında ne yaptınız” diye so- ran Kõlõçdaroğlu’na tepki gösterdi. Er- doğan, “ 27 Nisan’da biz dik dururken, dut yemiş bülbüle döndüler. 12 Ey- lül’den bu kadar mustaripsiniz, neden vesayetin karşısında durmuyorsu- nuz? Neden çetelere avukatlık yapı- yorsunuz?” diye konuştu. ‘CHP, MHP, BDP...’ Kendileri, ihracatõ arttõrmak, Türki- ye’de üretimi, istihdamõ arttõrmak için ça- lõşõrken, muhalefetin iftira kriz ürettiği- ni savunan Erdoğan, şunlarõ söyledi: “Şantiyelerde Türkiye için çalışıyoruz. Peki onlar nerede, ben olanların ne- rede olduğunu söyleyeyim mi? CHP’yi ararsanız Anayasa Mahkemesi’nin önünde bulursunuz. MHP’yi ararsa- nız ellerinde argo, hakaret sözlüğü, ye- ni hakaretler ararken bulursunuz. BDP’yi ararsanız onu da CHP’nin, MHP’nin yanında bulursunuz.” Başbakan Erdoğan, “Kendi arkadaşlarõna, kendi dostlarõna, kendi liderlerine ihanet edenler başka ihanetlerin mağduru olurlar” dedi. ERGENEKON Şahin tazminat ödeyecek Haber Merkezi - Yargõtay 4. Hukuk Dai- resi, Ergenekon soruş- turmasõnõ yürüten savcõ ve hâkimlere “Mağdur olmayacaksınız” gü- vencesi veren dönemin Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in “Yargı gö- revlilerini etkilediği ve adil yargılamaya olan inancı sarstığı” gerek- çesiyle tazminat ödeme- si gerektiğine işaret etti. 1. Ergenekon davasõ sanõğõ avukat Kemal Kerinçsiz, Şahin’in bir röportajda hâkim ve sav- cõlara ilişkin sözleri üze- rine manevi tazminat da- vasõ açmõştõ. Büyükçek- mece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6 bin 500 lira manevi tazminat is- tenen davayõ reddetti. İtirazõ görüşen Yargõtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararõnõ bozdu ve Şahin’in taz- minat ödemesi gerektiği- ne karar verdi. Oyçoklu- ğu ile alõnan karara üye hâkim Sadır Demirci- oğlu muhalefet şerhi koydu. Dosya yeniden 1. Asliye Hukuk Mahke- mesi’ne gönderildi. Bahçeli, Erdoğan’õn idam edilenlerin mektuplarõnõ okumasõnõ eleştirdi ‘Sahte gözyaşıyla kandıramaz’ LEVENT GENCELLİ İZNİK - MHP Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn partisinin grup toplantõsõnda darbe döneminde idam edi- lenlerin mektuplarõnõ okuma- sõnõ ve ağlamasõnõ eleştirerek “Bu sahte gözyaşı Recep Tayyip Erdoğan’a başba- kanlıktan sonra yeni bir ça- lışma alanı bulur, o da AKP tiyatrosu olur” dedi. Bursa’nõn İznik ilçesinde düzenlenen Uluslararasõ İznik Festivali’ne katõlan Bahçeli, festival alanõnda kalabalõk bir gruba seslendi. Tartõşmalara son verecek bir anayasa deği- şikliği yapõlmasõnõ isteyen Bahçeli, “MHP olarak her zaman anayasa değişiklikle- rinin yanındayız. Ancak bir şartla bu yanında olmayı tercih etmektedir. Anayasa, bir partinin anayasası ol- mamalı, bir kişinin amacına göre düzenlenmemeli, onun çıkarları uğruna kurban edilmemelidir” diye konuştu. Bahçeli, “Bu sahte gözya- şı, 12 Eylül şehitlerimizin, 12 Eylül öncesindeki mücade- lede hayatlarını kaybeden- lerin acılarını dindirmez. Bu sahte gözyaşı Recep Tayyip Erdoğan’a başbakanlıktan sonra yeni bir çalışma alanı bulur, o da AKP tiyatrosu olur” dedi. Konuşmasõnõn ardõndan fes- tival stantlarõnõ gezen Bahçe- li, I. Murat Hamamõ Kültür Merkezi ve Çini Çarşõsõ’nõn açõlõşõnõ yaptõ. MHP Genel Başkanõ Bahçeli, “Bu sahte gözyaşõ Recep Tayyip Erdoğan’a başbakanlõktan sonra yeni bir çalõşma alanõ bulur, o da AKP tiyatrosu olur” dedi. TKP’den ‘hayır’yürüyüşü Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeleri 12 Eylül’de anayasa değişikliğine ilişkin yapılacak referandu- ma karşı Tünel’den Taksim Meydanı’na kadar yü- rüdü. TKP, “Halkı Aptal Yerine Koyanlara İkin- ci 12 Eylül’de de Hayır” sloganıyla “Anayasa de- ğişikliğine hayır” kampanyası başlattı. Tünel’de toplanan grup, “12 Eylül AKP’yle sürüyor”, “Ge- rici, hırsız, halk düşmanı AKP”, “Tayyip’in yasası cunta yasası”, “AKP’nin yasası diktatörlük yasa- sı”, “AKP’den hesabı gericiler soracak”, “Tayyip ağlama halkı kandırma”, “Halk hayır diyecek, sah- tekârlar gidecek” sloganları atarak Taksim Mey- danı’na kadar yürüdü. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) Başbakan Erdoğan, Adıyaman’da MHP ve CHP’yi eleştirdi. (Fotoğraf:AA)