19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada verebilir. Kılıçdaroğlu devletin bölgede fabrikalar kurmasını hem işsizlik hem de ekonomik açıdan önemli görüyor. Devletin fabrikalar kurmasını öneriyor. Özel sektörden söz etmiyor. Bir ara vergi, kredi gibi kolaylıklar içeren vaatlere karşı özel sektör bölgeye gitmekten kaçındı. 1970’ten önce tek başına iktidarda olan Adalet Partisi Genel Başkanı’na devletin beş yıllık planına devletle birlikte özel sektörün de bölgede yatırım yapmasını zorunlu kılan bir koşul koymasını önerdim. Aldığım yanıt bugünü de yansıtıyor: “Plana zorlayıcı böyle bir koşul koyamayız. Koysak bile özel sektör gitmez o bölgeye.” Üstelik o yıllarda terör Güneydoğu’yu kasıp kavurmuyordu. Özel sektörün bölgeye gitmeyeceğini Kılıçdaroğlu da biliyor. Sözünü bile etmiyor. Devlet gitsin, diyor. Görüşmeler iktidarla partiler arası, özellikle ana muhalefetle iktidar arası diyaloğun başlaması açısından önemsendi. RTE de muhalefetle görüşmelere devam edilmesine yanlı olduğunu söyledi. Diyaloğa istekli görünüyor. İç siyasete yeni bir anlayış geldi. Uzlaşmacı bir tavır, ortak akıl arayışı diye yorumlanıyor. Muhalefetin önerileri, Başbakan’ın bu önerilere bakış açısından çok, RTE’nin DSP ile yaptığı ilk görüşmeden beri özel güvenlik gücü diye adlandırılan ama ilk ağızda özel ordu kurulacağı diye takdim edilen “konu” ön planda. Başbakan; Kılıçdaroğlu’na bu gücün ordu içinde mi dışında mı olacağına henüz karar vermediklerini söyledi. Fakat partilerle görüşmelerde (ve medyada) ön plana çıkan bu konuyu görüşmek için -haftalık mutat saatte- Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ ile buluştu. Özel güvenlik gücü bir özel güç mü yoksa bir ordu mu? TSK’nin kararı önemli. Özel güvenlik (ordu) gücü konusunda bilinenler kısıtlı. Dolgun maaş, ayrıldığında dolgun tazminat ve kamuda iş güvencesi! Dağlara çıkacak, bir daha inmeyecek, PKK’yi kovalayacak, imha edecek bu güce “profesyonel birlikler” diyen de var. Ağırlıklı beklenti bir olasılık: Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı ile bu konuyu konuşmuş olması ve bu görüşmede özel güçlerin adının da içeriğinin de kararlaştırılmış olması… Fakat RTE’nin “bu sistemde ‘oraya’ Güneydoğu’ya ‘gidenlerin’ şehitliğin kader olduğunu bileceklerini” söylemesi hayli şaşırtıcı bir tanımlama. Bu söz bir bakıma şu anlama geliyor: Dolgun maaş alıyor, ölmeyi kabul ediyor ve şehitliğin kader olduğunu kabul etmesi gerekiyor! RTE’nin bu sözü değişik biçimlerde yansıdı. Örneğin bir diğer gazete görüşmeye profesyonel birliklerin damgasını vurduğunu belirterek; Başbakan’ın “Askerler şehit olunca memlekette infial yaşanıyor. Paralı askerler ölümle karşılaşacaklarını bilerek görev yapacaklar” dediğini manşetten verdi. Daha da şaşırtıcı olan bu ifade; Başbakan insanları para karşılığı ölüme gönderiyor diye yorumlanacak, üstelik çirkin bir tanımlama. Saat 11.00’de konuşacak RTE dediler. Dakikalar geçiyor: Heyhat! RTE hâlâ ya parti genel merkezinde ya da Başbakanlık’taki koltuğunda… Geldi gelecek! Oysa medya (tabii partiler); Başbakan kimi soruları yanıtlayacak gerçekleri öğreneceğiz diyorduk. Geldi ve konuştu: Diyaloğun önemini ve diyaloğu sadece partilerle değil; medyadan ekonomiye kadar her alanda diyaloğa önem verdiğini uzun uzadıya anlattı. Bir yerde dolaylı biçimde Kılıçdaroğlu’nu iki konuda yanıtladı: Bölgeye fabrika ve et balık kurumunun yeniden açılması. Özet: Olmaz! Terörle mücadelede yeni bir yol haritasından söz açmadı ama; çok duyarlı bir konuya açıklık getirdi: “Özel ordu yok! Özel hudut birlikleri kuruyoruz. Profesyonel güçler terörle mücadele edecek” dedi. Fakat bu birlik nereye, TSK’ye mi bağlı? Yoksa özel ve TSK’den ayrı özel ordu çekirdeği oluşturacak nitelikte bir birlik mi? Açıklık getirmedi. Gündeminde daha çok ülkeyi nasıl kalkındırdığı.. terörle nasıl mücadele ettiği.. ve tabii MHP lider kadrosuna saldırı. O kadar! SAYFA 17 TEMMUZ 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 17 Temmuz Oslo Y 19 Helsinki Y 23 StockholmPB 29 Londra Y 19 AmsterdamY 19 Brüksel PB 18 Paris PB 21 Bonn PB 30 Münih PB 35 Berlin PB 26 BudapeştePB 34 Madrid A 33 Viyana PB 33 Belgrad B 32 Sofya PB 26 Roma A 27 Atina B 29 Zürih Y 23 Moskova A 34 Aşkabat A 32 Taşkent A 28 Bakû Y 32 Bişkek B 31 Tiflis Y 31 Kahire A 36 Şam A 36 İstanbul PB 30 Edirne PB 32 Kocaeli PB 32 Çanakkale B 33 İzmir B 35 Manisa B 37 Denizli B 34 Zonguldak PB 28 Sinop Y 29 Samsun Y 29 Trabzon Y 28 Giresun Y 26 Ankara PB 32 Eskişehir PB 30 Konya PB 29 Sıvas Y 27 Antalya B 32 Adana Y 35 Mersin Y 33 Diyarbakır B 39 Şanlıurfa B 39 Mardin B 35 Siirt B 37 Hakkâri PB 31 Van Y 24 Kars Y 22 Ülkemizin kuzey ve güney kesimleri par- çalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Do- ğu Anadolu’nun ku- zeyi, Akdeniz’in iç ke- simleri ile Muş ve Van çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağa- nak, diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Yağışların Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzeyi çevrelerinde kuvvetli olması beklenmekte- dir. Liderler görüşmesinin yararlı olduğunu söylemek malumu ilandır. Kuşkusuz tek bir görüşme ile siyaset yaşamımızda bahar havasının egemen olduğunu söylemeye kalkmak yanlıştır. Keşke, rejimin temel nitelikleri konusunda, diğer partilerle derin görüş ayrılıkları olan Tayyip Bey, hiç değilse terör konusunda daha geniş bir diyalog ortamı oluşturabilseydi. Başbakan’ın BDP’ye yönelik suçlamalarının aslında, kendi “Kürt açılımı”na yönelik itiraflar olarak görülebileceğini fark etmesi gerekirdi. Anılardadır. O zaman da kendisini, diyaloğu yalnızca bir tek kuruluşla yürüttüğü için eleştirmiştik. Başbakan’ın Kılıçdaroğlu ile görüşürken, daha ziyade, terör olayının polisiye yanıyla sınırlı kaldığını görüyoruz. Günlük yaşamımıza “özel ordu” deyimiyle yansıyan sınır boylarında profesyonel birlikler kullanılması önerisinin yeni olmadığını ama içinin iyice doldurulması, TSK ile birlikte uzun uzun incelenerek oluşturulması gerektiğini ve henüz Başbakan tarafından da, yeterince açıklığa kavuşturulmamış bu konunun üzerinde daha sonra duracağımızı belirtelim. Bu olumlu görüşmede daha çok Başbakanı dinlediklerini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, öne sürdüğü beş öneri ile kendi kendisiyle tutarlı bir çizgi içinde hareket etmiştir. Terörün kimi koşullardan soyutlanarak ele alınması görüşü yerine, olayın bütün siyasal, psikolojik, ekonomik, sosyal, eğitsel koşulları içinde değerlendirilmesini yeğleyen Kılıçdaroğlu’nun beş önerisi de, demokratik açılım ya da Kürt açılımı çerçevesinde olumlu hususlardır. Yüzde on barajının yüzde yediye indirilmesi (bana göre, yüzde beş olmalı) hem bölgedeki siyasal kuruluşların temsili, hem de tüm Türkiye yüzeyinde temsil adaletinin daha iyi sağlanması açısından yararlı, bölge insanının kendini daha iyi ifade etmesini, demokrasinin gelişmesini aynı anda güçlendirecek öğeler. Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kaldırılmasının demokrasi açısından ne denli önemli olduğunu yaşamak için illa Silivri cehennemini görmek veya kimi davalardaki hukuksuzlukları yakından yaşamak gerekmiyor. Türkiye’de demokrasinin sağlanması için, özel yetkili ağır ceza mahkemeleri uygulamasına son verilmesinin zorunluluğu kadar, terör, Kürt sorunu ve demokrasi sorununun iç içeliği de bilinen hususlar. Terörü yalnızca polisiye bir olay çerçevesinde ele almadığınız zaman bu gerçeklerle karşılaşmanız kaçınılmaz oluyor. Bölgedeki ekonomik durumun düzelmesinin, terörü bıçak gibi keseceği, Kürt sorununu hemen kökünden çözeceği gibi görüşler artık eskisi kadar savunulmuyor. Dünyanın başka ülkelerinde yaşananlar bu gerçeği bize gösterdi, yine aynı deneyler bize bunların birbirleri arasında yakın ilişkilerin yadsınamayacağını da gösterdi. Güneydoğu’nun ekonomik yapısını düzeltmeden sorunun çözümünü beklemenin abes olduğunu herkes görüyor. Dikkat etmişsinizdir, Güneydoğu’nun ekonomik durumu diyoruz, “Kürtlerin ekonomik durumu” değil. Çünkü ekonomik zorluklar, insanların etnik kökenlerinden değil, bölgenin merkez çevre ilişkisinden kaynaklanıyor. Bu durumda Güneydoğu’da istihdam yaratacak yatırımlar şart; devletin altyapı yatırımı ile yetinip, gerisine karışmaması beklenemez. Eğer özel sektör bütün teşviklere rağmen yatırım yapmıyorsa, devletin kolları sıvayıp, istihdam yaratacak bir bölgesel ekonomik programı yürürlüğe koyması çağrısı yerindedir, gerçekçidir. Tarımın ve bu çerçevede bölgede hayvancılığın geliştirilmesiyle mayınlı arazilerin temizlenerek bölge insanının kullanımına sunulması önerileri, sorunun özüne yönelen tedbirler olarak görülebilir ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu önerileriyle kendisiyle ve sosyal demokrat görüşle tutarlı olduğunu söylemek zorundayız. CHP bölgeye bu yaklaşımını geliştirerek sürdürmelidir. DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Kılıçdaroğlu Tutarlı [email protected] Haber Merkezi - Üniversite tercihi yapacak aday- larõn yararlanacağõ “2010 Yükseköğretim Prog- ramları ve Kontenjanları Kılavuzu” bugün- den itibaren ÖSYM’nin internet sitesinde ya- yõmlanacak. Adaylar kõlavuzu, 3 TL karşõlõğõn- da başvuru merkezlerinden edinebilecek. Ter- cihlerini internet üzerinden bireysel olarak gön- derecek adaylar, TC Kimlik numarasõ ve ÖSYS şifresi ile ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr in- ternet adresinden yapabilecek. Kõzlar yine daha başarõlõ İlk kez gerçekleştiren LYS sonuçlarõna göre kõzlar derecede yok, ortalamada var MAHMUT LICALI ANKARA - Üniversiteye giriş sistemi kapsamõnda bu yõl ilk kez gerçekleştirilen Lisans Yerleştir- me Sõnavlarõ’nda (LYS) kõz aday- lar her yõl olduğu gibi erkek aday- lardan daha başarõlõ bir tablo orta- ya koydu. Kõz adaylar MF ve TM puan türlerinde erkek adaylardan da- ha başarõlõ oldu. Ayrõca bu yõl sõ- navda en fazla kopya LYS-3’teki coğrafya testinden çekildi. Bu yõl ilk kez ve toplam 5 oturum halinde düzenlenen LYS sonuçla- rõna ilişkin veriler şöyle: ? 77 adayın sınavı geçer- siz: LYS’nin 5 oturumuna toplam 1 milyon 899 bin 569 aday başvur- du. 42 bin 679 aday sõnava gir- mezken, 77 adayõn da sõnavõ ge- çersiz sayõldõ. Buna göre toplam 1 milyon 856 bin 813 adayõn sõnavõ değerlendirmeye alõndõ. Matematik ve geometri testinden oluşan LYS- 1’de 593 bin 229, fen bilimleri tes- tinden oluşan LYS-2’de 269 bin 888, Türk dili ve edebiyat ile coğ- rafya testinden oluşan LYS-3’te 619 bin 990, sosyal bilimler testin- den oluşan LYS-4’te 343 bin 118, yabancõ dil testinden oluşan LYS- 5’te ise 30 bin 588 adayõn testi ge- çerli sayõldõ. 784 bin 564 aday her- hangi bir puan türünde 180 puan ba- rajõnõ geçerek tercih yapma hakkõ kazandõ. LYS oturumlarõnda toplam 233 kopya olayõ tespit edildi. Ya- bancõ dil testleri hariç bütün testlerde kopya olaylarõ gerçekleşirken, en fazla kopya çekilen test, bilgisayarda tespit edilen 62 kopyayla LYS- 3’teki Coğrafya testi oldu. ? En kolayı Türk dili ve edebiyatı: LYS-3’e katõlan aday- lar 56 Türk dili ve edebiyatõ soru- sunun 27.6’sõnõ; 24 sorudan oluşan Coğrafya-1 testinde ise ortalama 10.2’sini çözebildi. LYS-4’deki 44 sorudan oluşan tarih testinde orta- lama 17.3 doğru yanõt verdi. 16 so- runun yöneltildiği Coğrafya-2 tes- tinde ortalama 7.8 olurken, 30 so- runun bulunduğu felsefe testinde or- talama 8.4 oldu. Test ortalamalarõ- na göre Türk dili ve edebiyatõ testi en kolay test olurken, adaylar en çok felsefe zorladõ. LYS-5’teki İngiliz- ce testinde 80 sorunun 38.7’si, Al- manca testinde 50.8’i, Fransõzcõ testinde 39.4’ü doğru yanõtlandõ. Cinsiyete göre sõnav başarõlarõ in- celendiğinde kõz adaylar her yõl olduğu gibi erkek adaylardan daha başarõlõ bir tablo ortaya koydu. Kõz adaylar MF ve TM puan türlerinde erkek adaylardan daha başarõlõ ol- du. TS puan türünde dereceye giren toplam 13 adaydan yalnõzca 3’ü kõz adaylardan oluştu. ? Fen liseleri başarılı: Fen liseleri MF ve TM puan türlerinde en başarõlõ, TS puan türünde ise en başarõlõ ikinci okul oldu. Fen liseleri MF puan türünde ortalama 422,262, TM puan türünde ise ortalama 400,499 puan aldõ. MF puan türünde 379,429 puanla özel fen liselerinin ardõndan askeri liseler 375,807 pu- anla üçüncü sõrada yer alõrken TM puan türünde sosyal bilimler liseleri ikinci oldu. Bu yõl da sõnavda en ba- şarõsõz okul türlerini meslek lisele- ri oluşturdu. İmam hatip lisesi çõkõşlõ adaylar MF puan türünde 227.769; TM’de 253,434; TS’de ise 259,560 puan alabildi. Çapkın ekibini getirdi İSTANBUL EMNİYETİ ‘Tamgün’e kısmi iptal DOKTOR MUAYENEHANE AÇABİLECEK Matematik-fen puan türünde Türkiye bi- rincisi olan İzmir Fen Lisesi öğrencisi Ar- man Özdemir sevincini ailesiyle paylaştı. Dereceye giren öğrencilere ödülİstanbul Haber Servisi - İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, Lisans Yerleştirme Sõnavlarõ (LYS) so- nucunda İstanbul’da dereceye giren öğrencileri ödüllendirdi. LYS’de çeşitli alanlarda birinci olan 5, ikinci olan 2 öğrenci ve aileleri dün İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde düzenlenen basõn toplantõsõ düzenledi. İl Milli Eğitim Müdürü Yõldõz, çeşitli puan türlerinden birinci olan Mustafa Raşit Akınalp, Cihan Mercan, Yusuf Arman, Ayşe Aylin Kaya ve Çağla Yasa ile ikinci olan Zeynep Betül Yapar ve Çağrı Durduk’a dizüstü bilgisayar hediye etti. Matematik-fen puan türünde Türkiye birincisi olan İzmir Fen Lisesi öğrencisi Arman Özdemir de önceki gün LYS sonuçlarõ- nõ annesi Özden ve babasõ Mehmet Özdemir ile birlikte öğren- cisi olduğu Uğur Dershanesi’nde televizyondan takip etti. Özde- mir, “Sınavda kendimle yarıştım. Derece kendiliğinden geldi. Annemle birlikte çok yoğun bir çalışma programı hazırladık. Çok düzenli çalıştım. Tercihim elektrik-elektronik mühendis- liği olacak” dedi. Uğur Dershanesi Genel Müdürü Kaya Aydın da başarõlarõn tek başõna olamayacağõnõ, bunun bir süreç olduğu- nu, Arman’õn da bu süreci çok iyi değerlendirdiğini söyledi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Doğu kentleri, Lisans Yerleştirme Sõnavõ (LYS) geçen yõllardaki başarõsõzlõklarõn aksine bu yõl sõçrama yaptõ. Diyarba- kõr’dan onlarca öğrenci Türkiye sõ- ralamasõnda ilk bine girerken, Si- irt ve Bitlis ise ülkenin başarõlõ il- leri arasõnda yerini aldõ. Diyarbakõr’da bir dershanenin 29 öğrencisi, Türkiye genelinde başarõlõ olan ilk bin öğrenci arasõna girdi. Final Dergisi Dershaneleri Diyarbakõr Şubesi Yöneticisi Şa- hin Otu başarõlarõnõn tesadüfi ol- madõğõnõ söyledi. Otu, “Bu 29 öğ- renci farklı puan türlerinde de 126 derece yaptı. SBS 8. sınıf- larda da iki öğrencimiz 500 tam puan, onlarca öğrencimiz de 500 tam puana yakın puanlar al- dı” dedi. Otu, daha sonra ilk bine giren öğrencilere madalya verdi. Türkçe-sosyal puan grubunda Türkiye birincisi olan Bitlis’te bü- yük sevinç yaşanõyor. Milli Eği- tim Müdürü M. Emin Korkmaz, kentte iki yõl önce başlattõklarõ “Gelişim için Değişim Projesi” kapsamõnda Bitlis Valisi Nuret- tin Yılmaz’la birlikte okullarõ ve öğrencileri sõkõ takibe aldõklarõ- nõ ve fiziki altyapõyõ geliştirdik- lerini söyledi. Korkmaz, “Lise müdürlerimizle bire bir top- lantılarla değerlendirmeler yaptık. Rehber öğretmenleri- mizin de büyük emekleri var” diye konuştu. Siirt Valisi Musa Çolak da LYS’de kentin Türkiye ikincisi ol- masõnõn tesadüf olmadõğõnõ söy- ledi. Siirt’e SODES projeleri baş- ta olmak üzere, eğitime sağlanan diğer destekler sayesinde geçen yõl da önemli bir başarõ elde edildiğini ve 75. sõradan 58. sõraya yüksel- diğini anõmsatan Çolak, “Başarı- lı ama imkânı olmayan 2 bin 57 öğrencimize dershane desteği sağladık. Halk eğitim merkezleri aracılığıyla 2 bin öğrencimize üniversite hazırlık kursu verdik. Ayrıca Mehmetçik Dershanesi de bu çalışmalarımıza önemli destek sağladı” diye konuştu. DOĞU SIÇRAMA YAPTI KILAVUZ İNTERNETTE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, doktorlarõ hastane ile özel muayenehane arasõnda seçim yapmak zorunda bõrakan “Tamgün” yasasõnõn bazõ maddelerini kõsmen iptal etti ve yü- rürlüğünü durdurdu. Üniversite hastane- lerinde görevli doktorlar dahil bütün öğ- retim elemanlarõ özel muayenehane aça- bilecek. Özel muayenehanesi olan doktorlar kamuda da çalõşabilecek. CHP, “tamgün” yasasõnõn 11 maddesi- nin bazõ hükümlerinin iptali ve yürürlüğü- nün durdurulmasõ istemiyle Anayasa Mah- kemesi’nde dava açmõştõ. Kararõnõ dün açõklayan mahkeme, 209 sayõlõ Sağlõk Ba- kanlõğõ’na Bağlõ Sağlõk Kurumlarõ ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkõnda Ya- sa’nõn 5. maddesinin değiştirilen 4. fõkra- sõnõ anayasaya aykõrõ bularak oybirliğiyle iptal etti. İptaline karar verilen fõkra “per- sonelin katkısıyla elde edilen döner ser- maye gelirlerinden personele bir ayda ya- pılacak ek ödeme tutarını” belirliyordu. Mahkeme, iptal hükmünün, karar Resmi Gazete’de yayõmlandõktan 9 ay sonra yü- rürlüğe girmesine oybirliğiyle karar verdi. Anayasa Mahkemesi, “Öğretim üyesi kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bu- lunması halinde görevli olduğu üniver- sitede haftada asgari 10 saat ders ver- mekle yükümlüdür” ibaresini anayasaya aykõrõ bularak oyçokluğuyla iptaline karar verdi. Yasanõn “kısmi statüde görev yap- makta olan öğretim üyelerinden, ka- nunun yayımlandığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde devamlı statüye geçmek için talepte bulunmayanların istifa etmiş sayılmasını” öngören kanun hükmü de oy- çokluğuyla iptal edildi. Yüksek mahkeme, yasanõn “Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mev- zuatına göre uzman olanlar, aşağıdaki bentlerden yalnızca birindeki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir” şeklindeki tümcesinde yer alan “... aşağıdaki bentlerden yalnızca bi- rindeki...” ibaresini anayasaya aykõrõ bu- larak iptal etti. Üniversite hastanelerinde görevli doktorlar dahil bütün öğretim ele- manlarõ özel muayenehane açabilecek. Özel muayenesi olan doktorlar kamuda da çalõşabilecek. Kararõn Resmi Gazete’de ya- yõmlanacağõ güne kadar yürürlüğünün durdurulmasõna hükmetti. Yasanõn diğer maddelerine ilişkin iptal ve yürürlüğün dur- durulmasõ istemleri reddedildi. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Em- niyet Müdürlüğü’nde bazõ şubelerin ve il- çelerin müdürleri değişti. İstanbul Emni- yet Müdürü Hüseyin Çapkın, yaptõğõ de- ğişiklikle İzmir’deki çalõşma arkadaşlarõnõ asayiş ve organize şube müdürlüklerinin başõna getirdi. Aşayiş Şube Müdürlüğü’ne Özel Kalem Müdürü Yener Ülgütol, Organize Şube Müdürlüğü’ne Nazmi Ardıç, Narkotik Şube Müdürlüğü’ne Asayiş Şube Müdü- rü Mahir Çakallı, Mali Şube Müdürlü- ğü’ne Hamza Tosun, Evrak Arşiv’e Ah- met Korkmaz, Çocuk Şube Müdürlü- ğü’ne Murat Koçak geldi. Beykoz İlçe Emniyet Müdürü Yılmaz Avcı, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne atanõrken Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne Bay- rampaşa İlçe Emniyet Müdürü Halil Dinler Özel getirildi. Değişen ilçe emniyet müdürleri de şöyle: “Avcılar-Organize Suçlar Şube Müdürü Hüseyin Işıldak, Maltepe- Mali Şb. M. Zekai Kıymaz, Fatih- Kâ- ğıthane İlçe Emniyet Müdürü Musta- fa Şahin, Esenler-Fatih İlçe Emniyet Müdürü Celal Sel, Beyoğlu- Esenler İl- çe Emniyet Müdürü Osman Yıldırım, Büyükçekmeçe- Çevik Kuvvet Müdü- rü Faruk Karaduman, Kâğıthane-Şiş- li İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Aslan, Çekmeköy-Faruk Kesici, Sarıyer-Ra- mazan Emekli, Tuzla- Mustafa Yolcu.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle