Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Türklük Konusunda...
Aslında “Yine Türklük konusunda” demem belki
daha doğru olurdu.
Çünkü bu köşede bu konuda neredeyse bir
kitap oluşturacak sayıda yazım yayımlandı.
Fakat ne yapalım ki konu güncelliğini koruyor.
Şu ara yine yakıcı güncellikte...
Türkler ve Kürtler birbirinden ayrılabilir mi vb.
bağlamlarında.
Soruyu Orhan Bursalı sormuştu.
Arkasından ben de görüşlerimi yazmıştım.
Derken Ertuğrul Özkök (belki azıcık da
magazin tadı katarak) sorunun tartışma ortamına
taşınmasına yol açtı.
Bunu BDP Milletvekili Hasip Kaplan’ın, kimileri
için şaşırtıcı “Biz ayrılamayız...”ı izledi...
Kimileri için diyorum, çünkü beni asıl şaşırtan,
çok yıllar önceden arkadaşlığımız olan Hasip
Kaplan’ın bu sözleri değil, onun parlamentodaki
aşırı şahin tavırlarıdır.
Şimdi ben bu eski arkadaşa şu soruyu sorma
hakkını kendimde buluyorum:
“Türk” olduğunu söylediğin değerli eşinden olan
iki oğlunuzun “etnik” aidiyeti Türk mü yoksa Kürt
müdür?
Yoksa bu delikanlılar için “TC yurttaşı” demekle
mi bu bahsi kapatacağız?
Söz buradan açılmışken şu anda da masamda
duran bir gazete kesiğindeki haberden ve habere
ilişkin fotoğraftan söz etmek isterim.
Haber başlığı “Meclis’te ‘kafatasçı’ kavgası”...
Fotoğraf, BDP’ni ve genelde de Kürt
hareketinin saygın kişiliklerinden, derli toplu giyim
kuşamıyla da dikkat çeken Sırrı Sakık’ı, bağımsız
milletvekili Tayfun İçli’nin üzerine bir hamle
yapmak üzereyken gösteriyor.
Eğer bir başka milletvekili Sakık’ı kolundan
tutarak engellememiş olsa sonuç belli ki İçli için
pek hayırlı olmayacak...
Sebep ise şu:
BDP Büyük Millet Meclisi’ne “nüfus sayımında
etnik kimlik de sorulsun” diye bir önerge vermiş.
Tayfun İçli bunun üzerine önerge sahiplerini
“faşist, ırkçı, kafatasçı” olarak suçlamış...
Sırrı Sakık’ın ve bu arada “biz ayrılamayız”cı
Hasip Kaplan arkadaşımın öfkesi bu suçlamalara.
Şimdi ben, yukarıdaki soruyu Sırrı Sakık’a da
sorayım:
Kaplan ailesinin oğullarının etnik kimliği nedir?
“İğneyi kendine...” özdeyişimize uyarak şimdi
aynı soruyu kendime yöneltiyorum:
Benim annem de babam da etnik aidiyet olarak
“özbeöz” Azeridirler... Şimdi ben etnik aidiyet
olarak kimlik kartıma Azeri diye mi yazdırmalıyım?
Bunun kime ne yararı ve ne anlamı var?
Biricik kızımın annesi Türkiye’de doğup yetişmiş
Rus asıllı bir Türk’tür...
Kızım, kimlik kartında böyle bir hane açılacak
olursa, etnik köken olarak acaba ne yazdırmalı?
Bu gibi soruları herkes kendine mertçe, açıkça,
çekincesizce sorsun.
Her birimizin, çok uzak değil üç beş göbek
ötesinde kim bilir neler çıkabilecektir..
Önceki yıllarda bizi her şeyden önce sol
kimliğimizin birleştirdiği Hasip Kaplan arkadaşımın
“biz ayrılamayız”ını anlıyorum ve elbette
alkışlıyorum.
Kaldı ki bu sözün söylenmesi, Kürt ya da bir
başka etnisitenin, her türlü farklı etnik vb.
aidiyetin, sosyal, demokratik vb. haklarını
savunmaktan vazgeçmek anlamına elbette
gelmiyor.
Yanlış (ve ülkemiz koşullarında yanlış olduğu
kadar da tehlikeli) olan şey, etnik aidiyetleri ulusal
kimlik yerine geçirme çabasıdır.
Bunu yaptığımızda ne kadar biz ayrılamayız
desek de ayrılma dinamitinin fitilini ateşlemiş
oluruz.
O zaman, Anadolu gerçekliğinde ortada ne Kürt
ne Türk ne de bir başka etnisite kalır.
Ülke bin parçaya bölünür...
Bunun yanı sıra, daha önce de defalarca
yazdığım gibi “ulusal aidiyet” kavramının yerine
onun kültürel derinliğini karşılamaktan uzak
“yurttaşlık” kavramını geçirmeye çalışmak, boşuna
bir çabadır.
Bir ülkenin yurttaşlığına, isteğinize bağlı olarak
da, girer ya da çıkabilirsiniz.
Bir ulusa ait olmak bundan çok daha fazla bir
şeydir.
Öyleyse neden, her türlü etnik farklılığa saygılı,
fakat bütün ulusu birleştiren, bir etnik kimliğin adı
olmaktan çok Anadolu’da özgün bir sentezin adı
olan ve dünyanın yüzlerce yıldır “Türk” diye andığı
“Türkiye Türklüğü” kavramı üzerinde
anlaşamıyoruz?..
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn ‘profesyonel birlikler ölümü bilerek gidecekler, infial az olur’ sözünü eleştirdi
‘Gerekçesi insani değil’
ERDEM GÜL
ANKARA - SP’de olaylõ kongre
sonrasõ ipler kopma noktasõna gelirken
olağanüstü kongre için harekete geçen
Necmettin Erbakan cephesi, tüzük ge-
reği delegelerin yarõsõndan bir fazlasõ
olan 626 imzayõ bulmak için çalõşma-
larõnõ yoğunlaştõrdõ.
SP’de Erbakan yanlõlarõnõn olağan-
üstü kongre için hareketlenmesi parti-
de tam anlamõyla kõlõçlarõn çekilmesi-
ne neden oldu. Erbakan cephesi, tüm
çabasõnõ partiyi olağanüstü kongreye
götürmeye yöneltti.
Olağanüstü kongre çabasõ ilginç bir
gerçeği de ortaya çõkardõ. SP’nin eski
tüzüğüne göre partiyi olağanüstü kon-
greye götürmek için delegelerin üçte
ikisi olan 834 imza bulunmasõ zorun-
luydu. Ancak Kurtulmuş “Parti içi de-
mokrasiyi sağlamak” amacõyla tü-
züğü değiştirdi ve “yarıdan bir fazla”
delegenin imzasõyla olağanüstü kongre
toplanabileceği hükmünü getirdi. Er-
bakan yanlõlarõ değiştirilen bu tüzük çer-
çevesinde 626 delegenin imzasõnõ top-
ladõklarõnda partiyi 45 gün içinde ola-
ğanüstü kongreye götürebilecek. SP’de
oğul Fatih Erbakan’õn açõklamalarõ da
gerilimi artõrdõ. Önceki gün Necmettin
Erbakan ve ardõndan da SP yazõlõ açõk-
lama ile birbirine yanõt verirken dün de
Kurtulmuş konuştu. Kurtulmuş cuma
namazõ sonrasõ Erbakan yanlõlarõnõ,
“Sağduyulu” olmaya çağõrdõ. Kurtul-
muş, olağanüstü kongre çağrõsõ ile ilgili
olarak “Buyursunlar kongre yapalım.
Hiç problem yok. Delege iradesi or-
tada” diyerek rest çekti. Kurtulmuş, Er-
bakan’õ da, “Tecrübeli olmak mak-
sadını aşan sözler söylemeyi haklı kıl-
maz” diye eleştirdi. Bu arada Kurtul-
muş ve Erbakan yanlõlarõ arasõnda re-
ferandum konusunda da görüş ayrõlõ-
ğõ bulunuyor. Kurtulmuş evet oyu ve-
receklerini açõklarken Erbakan cephe-
si, AKP’nin anayasa değişikliklerine
kendilerinin yaptõklarõ hiçbir öneriyi al-
madõğõnõ, bu nedenle bu kadar heves-
li bir şekilde evet kampanyasõ yürü-
tülmesinin doğru olmadõğõ görüşünü sa-
vunuyor. Partide kavgalõ uzun bir sü-
reç yaşanmasõ halinde Kurtulmuş’u se-
çimde AKP ile ittifaka zorlayacağõ
yorumlarõ da yapõlõyor.
Leeds’ten
Gülen’e doktora
LONDRA (AA) -
İngiltere’deki Leeds Met-
ropolitan Üniversitesi,
Fethullah Gülen’e fahri
doktora verdi. Leeds’te
30 bin öğrencisi olan üni-
versite Gülen’e doktorayõ
eğitime, barõşa ve kültür-
lerarasõ diyaloğa katkõla-
rõndan dolayõ verdiğini
açõkladõ. Unvanõ, Gülen
adõna İngiltere Diyalog
Vakfõ Direktörü Özcan
Keleş, rektör Prof. Susan
Price’dan aldõ.
Kandil’den gelen
Gençdal’a tahliye
DİYARBAKIR
(AA) - Diyarbakõr Cum-
huriyet Savcõlõğõ, Diyar-
bakõr’da 21 Mart günü
düzenlenen Nevruz etkin-
liğinde yaptõğõ konuşma
ve bir şahsõn kaçõrõlmasõ
olayõna katõldõğõ gerekçe-
siyle 1 Haziran 2010 gü-
nü tutuklanan Mehmet
Şerif Gençdal’õn tutuk-
lanma kararõna itiraz etti.
İtirazõ değerlendiren nö-
betçi mahkeme, sanõk
Gençdal’õn tahliye edil-
mesini kararlaştõrdõ.
Gençdal, Irak’õn kuzeyin-
deki Kandil ve Mahmur
kamplarõndan 19 Ekim
2009’da gelen 34 kişi
arasõnda yer alõyordu.
Asker tartıştığı
askeri öldürdü
Haber Merkezi -
Diyarbakõr Ergani İlçe
Jandarma Komutanlõ-
ğõ’nda vatani görevini ya-
pan Üstün Acar ile Rõd-
van Süren arasõnda he-
nüz belirlenemeyen bir
nedenle tartõşma çõktõ.
Tartõşmanõn kavgaya dö-
nüşmesi üzerine er Acar,
G3 piyade tüfeği ile Sü-
ren’e ateş etti. Terhisine
40 gün kalan Süren olay
yerinde öldü. Olayla ilgi-
li soruşturma başlatõldõ.
Şüpheli paket
zanlısı yakalandı
İZMİR (AA) - İzmir
polisi, önceki gün Fransõz
Konsolosluğu ile dün Hil-
ton Oteli yakõnõna bõrakõ-
lan, fünyeyle patlatõlmasõ
sonucu boş olduklarõ an-
laşõlan şüpheli paketleri
bõrakan kişiyi yakalamak
için çalõşmaya başladõ.
Konsolosluğun ve otelin
güvenlik kamera kayõtla-
rõnõ inceleyen polis, şüp-
heli paketi aynõ kişinin bõ-
raktõğõnõ belirledi. Eşkali
alõnan şüpheli, Alsan-
cak’ta yakalandõ. S.B’nin
hõrsõzlõk, yaralama, Silah
Kanunu’na muhalefet,
uyuşturucu kullanmak gi-
bi suçlardan 19 kaydõ bu-
lunduğu ortaya çõktõ.
S.B’nin, paketleri terör
amacõyla bõrakmadõğõnõn
belirlendiği bildirildi.
UTKU ÇAKIRÖZER
ESKİŞEHİR - CHP Genel Başkanõ Kemal
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn kendisiyle önceki gün yaptõğõ gö-
rüşmede “İran istihbaratı bizden daha et-
kili” dediğini aktararak “Sekiz yıllık ikti-
darları sonunda geldikleri nokta” dedi. Baş-
bakan Erdoğan’õn terörle mücadele için ku-
rulacak profesyonel birlikler için “ölümü bi-
lerek gidecekler. Daha az infial olur” yak-
laşõmõna da “Böyle bir mantığı anlamış de-
ğilim. Paralı bile olsa bir insanın ölümüne
böyle bakmak hiç insani bir tutum değil”
diye değerlendirdi.
Kõlõçdaroğlu, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõkla-
mada, Başbakan Erdoğan ile görüşmesini ve hü-
kümetin terörle mücadele politikasõna ilişkin gö-
rüşlerini aktardõ.
Erdoğan’õn kendisiyle görüşmesi sõrasõnda
Güneydoğu’da sõnõrlarda görev yapacak pro-
fesyonel birliklerin kurulma gerekçesini “Bu
birliklerde görev alanlar ölebileceklerini
bilecekleri için infial olmayacaktır” şeklin-
de anlatmasõndan rahatsõzlõk duyduğunu belir-
ten Kõlõçdaroğlu şunlarõ söyledi: “O mantık hiç
insani değil. Görüşmemizden bu yana anla-
makta hâlâ zorluk çekiyorum. Profesyonel
orduya, ‘toplumda şehit cenazelerine daha az
tepki gelsin’ diye gerekçe göstermek bu ül-
kenin insanını, toplumunu tanımamaktır. Üc-
retli de olsa bir insanın hayatına böyle bir ba-
kış olabilir mi? Bu fikri kendisine kim ver-
di merak ediyorum.”
‘İran istihbaratı bizden iyi’ dedi
Başbakan Erdoğan’õn görüşmede özellik-
le istihbarat zafiyetinden bahsettiğini vurgu-
layan Kõlõçdaroğlu, “Başbakan diyor ki
‘İran’õn istihbaratõ bölgede bizden çok daha
etkin.’ Terörle mücadelede 30 yıllık mü-
cadelenin ardından Türkiye’nin Başbakanı
tarafından bunun söylenmesi çok hazindir.
Bizim izlenimimiz şu: Başbakan dar alan-
da iyice sıkışmış durumda. Bu konuda Baş-
bakan şikâyet etme lüksüne sahip değil.
Önlem alması gerekir” dedi.
Hükümetin başarõsõzlõğõ askerlere fatura et-
me arayõşõ içinde olduğuna da dikkat çeken Kõ-
lõçdaroğlu, “Başbakan bize ‘askerler ne iste-
diyse verdik’ diye açıklamalarda bulundu. Te-
rör konusundaki başarısızlığınızı ‘asker ne is-
tiyorsa verdik’ kolaycılığına kaçarak örte-
mezsiniz. Bu işin siyasi sorumlusu Başba-
kan’dır. Askeri otorite siyasi otoriteye bağ-
lıdır. Siyasi otorite de çözümlerini üretmek
ve kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. Bu-
rada ise öyle bir şey yok” diye konuştu.
‘Açılımı anlatmadılar bile’
Başbakan Erdoğan’õn görüşmede kendileri-
ne hiçbir öneri getirmediğini, hiçbir proje için
de destek istemediğini belirten Kõlõçdaroğlu,
“Hep suçluyorsunuz bizi. Engel oluyor di-
yorsunuz. O zaman önerileriniz nerede?
Buyurun getirin çözüm önerilerinizi. Önü-
müze konmuş bir tek öneri yok. Bu toplan-
tıda da gelmedi” görüşünü dile getirdi.
Başbakan Erdoğan’õn “Kararlı siyasi irade
ortaya koyuyoruz. Bu mesele akşamdan
gündüze çözülemez” ifadelerini eleştiren Kõ-
lõçdaroğlu şunlarõ söyledi: “Sekiz yıldır bu ül-
keyi yönettiğinin farkında değil. Sekiz yıl yö-
neten Başbakan böyle diyemez. Kararlı ira-
de dedikleri ‘açõlõm’sa onun bile adını üç kez
değiştirdiler. Adında bile kararsızlık var. Du-
vara tosladınız.”
Kõlõçdaroğlu, görüşmede Erdoğan’õn “açılım”
projesini bir kez dahi dile getirmediğini de vur-
guladõ.
‘Güneş balçıkla sıvanmaz’
Erdoğan’õn Güneydoğu Anadolu’da sigorta-
lõ sayõlarõnda artõş ve işsizlikteki azalõş olduğu
yönündeki sözlerini de eleştiren Kõlõçdaroğlu,
şöyle devam etti: “Güneş balçıkla sıvanmaz.
Gitsin Batman’a. Muş’a, Diyarbakır’a ken-
di gözleriyle görsün. Bir desin bakayım
‘Gelin de işsizleri göreyim’ diye. Gerçekleri
göremiyor. Göremediği için de doğru çö-
zümleri bulamıyor. Bizim önerilerimizi de
önemsemiyor. Biz topraksız köylüye toprak
dağıtılması, hayvancılığın geliştirilmesi öne-
rilerini ilettik. Hemen çözüm verecek öneriler
ama hükümet her meseleye rant mantığıy-
la baktığı için kabul etmiyor tabii ki.”
TÜREY KÖSE
ESKİŞEHİR - CHP Genel Başkanõ
Kemal Kılıçdaroğlu, Odunpazarõ Mey-
danõ’ndaki mitingde yurttaşlara, “12
Eylül’de birinci şamarı indirin, son-
ra seçimde ikinci şamarı indirecek-
siniz” diye seslendi. Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn terörle mücadelede ka-
rarlõ bir irade ortaya konduğunu söy-
lediğine dikkat çeken Kõlõçdaroğlu,
“Sevsinler kararlılığını” dedi.
CHP lideri Kõlõçdaroğlu, dün parti
otobüsüyle Eskişehir’e giderken uğra-
dõğõ Polatlõ’da yurttaşlarla sohbet etti.
“Halkın umudu Kılıçdaroğlu” slo-
ganlarõna “Benim umudum sizlersi-
niz” karşõlõğõnõ veren CHP lideri, “Bu
referandumda bir hayır var. Recep
Bey’e hayırlı yolculuklar. Hayır’da
hayır vardır” diye seslendi. “Bu ana-
yasa değişiklikleri yolsuzlukları kal-
dıracak mı?Dokunulmazlıkları kal-
dıracak mı? İşsizliği bitirecek mi?”
diye soran Kõlõçdaroğlu, alandan “Ha-
yır” karşõlõğõ yükselince, “O zaman
oyunuz hayırlı olsun. 12 Eylül’de Ke-
nan Paşa anayasasının uzantısı olan
anayasaya hayır” dedi.
‘Biz de önce insan diyoruz’
Kõlõçdaroğlu burada Aksigorta ve
AKUT danõşmanlõğõnda üretilen deprem
simülatörünün bulunduğu TIR’a çõktõ.
Kõlõçdaroğlu burada yaptõğõ konuşma-
da, “Deprem sırasındaki kurtarma
çalışmalarında kimse insanın, dinine
imanına, rengine bakmayız, kurta-
rırız diyor arkadaşlar. Biz de önce in-
san diyoruz” mesajõ verdi. Kõlõçdaroğlu
daha sonra depreme dayanõklõ hale ge-
tirilmiş bir odada 7.4 büyüklüğünde bir
deprem simülasyonuna katõldõ.
Kõlõçdaroğlu, Eskişehir’de Odunpa-
zarõ Meydanõ’nda “Umut olmak yet-
mez, unutulmaz ol”, “Dışarıda veri-
ci içeride gerici, yakında gidici”,
“Cumhuriyetin yıkılmayan son kalesi
CHP sivil faşizme geçit vermeye-
cek” pankartlarõyla karşõlandõ. “Baş-
bakan Kemal” sloganlarõ arasõnda
otobüsün üzerine çõkan CHP lideri, ko-
nuşmasõna “Türküde diyor ki, gö-
ründü yalanın talanın sonu. Yalanın
talanın sonunu getirmeye hazır mı-
sınız?” sorusuyla başladõ. “Recep
Bey”in 2002 yõlõnda aynõ meydanda
söylediği sözleri anõmsatan Kõlõçda-
roğlu, “Helvayı yapmak için bu mil-
let seni mutfağa soktu. Bu millet
helvayı yedi mi? Helvayı hayali ih-
racat yapana, eşine dostuna verdin.
Recep Bey’i mutfaktan çıkarma za-
manı geldi” dedi.
Meydandaki gençlerin, kadõnlarõn
çokluğunun kendisini sevindirdiğine
dikkat çeken Kõlõçdaroğlu, “İnadına
gençlik, kadınlar siyasete el koydu,
köhnemiş siyaset anlayışını bırakı-
yoruz. Yeni bir siyaset anlayışı ortaya
koyuyoruz” dedi. Başbakan Erdo-
ğan’õn kendisini ziyaretinden sonra
yapacağõ açõklamayõ beklediğini vur-
gulayan Kõlõçdaroğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Yeni bir yol haritası çizer,
biz de hukuk adalet çerçevesinde des-
tek oluruz diye bekledik. Sayın Baş-
bakan ‘Kararlõ bir irade ortaya koyduk’
diyor. Sevsinler kararlılığını. Bu na-
sıl bir kararlılık ki, açılımın adını üç
defa değiştirdiler. Niye o zaman ge-
lip duvara çarptınız? Bunlar terörü
önleyemez. Terörü biz yeneceğiz.
Recep Bey terörün bu hale gelmesi-
nin nedeninin doğru teşhis konula-
maması olduğunu söylüyor. Gözünü
seveyim Sayın Başbakan, bu ülkeyi
sen yönetiyorsun. 8 yıldır ülkeyi yö-
netiyorsun, daha teşhis koyamadın
mı? Doktor diye dolaşıyorlar.”
‘Recep Bey’i teğet geçti
milletin yüreğini delip geçti’
Kõlõçdaroğlu, krizin “Recep Bey’i ve
arkadaşlarını teğet geçtiğini, ancak
milletin yüreğini delip geçtiğini” söy-
ledi. Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey her-
kesin çocuğu seninkiler kadar şanslı
değil. Sen çocuğuna gemi alabilirsin,
her üniversiteyi bitiren iş bulama-
yabilir nasıl dersin Sayın Başbakan?
Bu sözünü geri al, yoksa sandıkta ge-
ri aldıracağız” dedi. Kõlõçdaroğlu, Es-
kişehir’in futbolda Anadolu ihtilali ger-
çekleştirdiğini, bunu sandõkta da ger-
çekleştireceklerini söyledi.
Yurttaşlara “Bu anayasa işsizlik so-
rununu çözüyor mu? Çiftçinin, üre-
ticinin sorununu çözüyor mu? Doku-
nulmazlığı, üniversitelilerin başının be-
lası YÖK’ü çözüyor mu” diye soran Kõ-
lõçdaroğlu, “Hayır” yanõtõnõ alõnca şun-
larõ söyledi: “Hayır’ımızı 12 Eylül’de
sandıkta göstereceğiz. Adaletten Ka-
çanlar Partisi, Deniz Feneri’ni merak
etmeyin... 12 Eylül’de bir şamar in-
direceksiniz. Sonra seçimde ikinci şa-
marı indireceksiniz. Bunlar büyük
düşünelim diyorlar, büyük düşünelim
ne demek? Büyük götürelim demek.”
Kurtulmuş’tan Erbakan’a rest
SP lideri, 626 imza peşindeki Erbakan’a ‘Buyursunlar kongre yapalõm’ dedi
‘AKP’ye iki şamar indirin’
Karayoluyla Eskişehir’e giden Kı-
lıçdaroğlu Polatlı’da önünden geç-
tiği caminin avlusunda vatandaşlarla sohbet etti. Öğle ezanı okunurken geçmekte ol-
duğu caminin önünde otobüsü durduran Kılıçdaroğlu, cami avlusundakilerle tokala-
şarak sohbet etti. Kılıçdaroğlu bu tavrını “Orada yaşlılar vardı. Gidip merhaba demek
istedim. İyi ki de gitmişim. Son derece sıcak diyaloglarımız oldu” dedi.
CAMİ CEMAATİNE SICAK MERHABA
Eskişehirlilere seslenen CHP lideri ‘12 Eylül’de birinci şamarõ, seçimde ikinci şamarõ indirin’
çağrõsõ yaptõ. Terör konusunda Erdoğan’õ eleştiren Kõlõçdaroğlu ‘Sevsinler kararlõlõğõnõ’ dedi
Eskişehir’de miting yapan CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçeceği
güzergâhta bulunan adalet heykelinin
üzerine konulan şüpheli paket paniğe neden oldu. Özel kıyafetlerini gi-
yen bomba imha uzmanları, güvenlik gerekçesiyle sinyal kesici cihazla
yaklaştıkları heykelde bulunan kutuları, uzun sopayla yere düşürdü. Ku-
tuların içinden birer adet boş sprey boya kutusu çıktı. (Fotoğraf: AA)
CHP lideri Kılıçdaroğlu’na Eskişehir’e giderken Polatlı’da yurttaşlar büyük
ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu deprem simülatörünün bulunduğu TIR’a çıktı.
Bomba paniği
Zebari: PKK liderleri
kontrolümüz dışında
Haber Merkezi - Irak Dõşişleri Bakanõ Hoş-
yar Zebari, PKK konusunda Türkiye’nin haklõ
güvenlik kaygõlarõnõ anlayõşla karşõladõklarõnõ
ancak Türkiye’nin iadesini istediği örgüt üyele-
rinin çoğunun Irak hükümetinin kontrolü dõşõn-
daki bölgelerde bulunduğunu söyledi.
Washington’daki temaslarõnõ tamamlayan Ze-
bari, Amerika’nõn Sesi’nin sorularõnõ yanõtladõ.
Türk hükümetinin 240’õn üzerinde terör örgütü
PKK üyesinin listesini Irak ve Amerikan hükü-
metlerine ilettiği, bunlarõn iadesini isteğinin
anõmsatõlmasõ üzerine Zebari, “Böyle bir talep
aldığımızı bilmiyorum. Ancak Türkiye’nin bu
gibi isimleri talep ettiğini de reddetmem. Bu
kişilerin çoğunluğu Irak hükümetinin kontrol
ettiği bölgelerde değil. Bu insanlar dağlarda;
bunlar isyancı; aranıyorlar ve Irak hükümeti-
nin kontrolünün dışındalar. Bunun yanında
bir diğer konu var: O da iki ülke arasında tu-
tukluların iadesi için hukuki bir anlaşma ko-
nusu. Buna daha ciddiyetle eğilmeliyiz” dedi.