Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
17 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
Ataköy arazisine
Özyazıcı’dan teklif
Ekonomi Servisi - Toplu Konut İdaresi’nin (TO-
Kİ), Ataköy sahil şeridindeki arazinin hasõlat pay-
laşõmõ yöntemiyle satõşõ için düzenlediği ihalenin
ikinci ve son oturumunda, en yüksek teklifi
447.15 milyon lira ile Özyazõcõ İnşaat-Karadeniz
Örme Sanayi İş Ortaklõğõ verdi. Firma, ilk ihale-
de 666 milyon 636 bin lira olan hasõlat toplamõ-
nõ, nihai aşamada 1 milyar 251 milyon liraya, TO-
Kİ’ye önerilen payõ ise 233 milyon 322.6 bin li-
radan 447 milyon 150 bin liraya çõkardõ.
Ekonomi Servisi - Tasarruf Mevduatõ Si-
gorta Fonu (TMSF), Telsim’in Vodafone’a
satõşõ nedeniyle zarara uğradõğõ iddiasõyla Ür-
dün asõllõ Hollanda vatandaşõ Saba Fakes,
tarafõndan Türkiye aleyhine açõlan 19 mil-
yar dolarlõk davayõ kazandõğõnõ açõkladõ.
TMSF tarafõndan yapõlan açõklamada,
2007 yõlõnda Saba Fakes tarafõndan Yatõrõm
Uyuşmazlõklarõ’nõn Çözümü İçin Uluslararasõ
Merkez (ICSID) nezdinde 19 milyar dolar
tazminat istemiyle başlatõlan tahkim yargõ-
lamasõnõn Hakem Heyeti’nin 14 Temmuz ta-
rihli kararõyla TMSF ve Türkiye lehine so-
nuçlandõğõ belirtildi. Açõklamada, “Davaya
bakan ICSID Hakem Heyeti, ortada ger-
çek anlamda bir uluslararası yatırım bu-
lunmadığını, davacı Saba Fakes’in de ger-
çek bir yatırımcı olmadığını ve ICSID’in
söz konusu davada yetkisinin bulunma-
dığını belirterek davanın reddine karar
verdi” denildi.
TMSF, İmar Bankasõ nedeniyle kamunun
uğradõğõ zararõn tahsil edilmesi amacõyla di-
ğer Uzan Grubu şirketleri ile birlikte Tel-
sim’in temettü hariç ortaklõk haklarõ ile yö-
netim ve denetimini devralmõş ve şirket 2006
yõlõnda Vodafone’a satõlmõştõ.
Sığır ithalatında
kolaylık
Sirena
Marine’den seri
üretim yelkenli
İlk iPad’ler
Migros
raflarında
iPad’ler Türkiye’de ilk
kez Migros mağazala-
rõnda satõlacak. Mig-
ros’tan yapõlan açõkla-
mada, 3G özellikli, 32
ve 64 GB hafõza kart
seçenekli toplam bin
adet iPad’i ABD ve
Dubai pazarõndan Tür-
kiye’ye getiren Mig-
ros’un, iPad’leri İstan-
bul’daki tüm MMM’ler
ve 5M’lerde satacağõ,
tüm MMM’lerden sipa-
riş olacağõ da bildiril-
di. Fiyatõ da 2 bin 290
lira olacak.
Akbank hazır
Bu arada iPad kullanõ-
cõlarõna şube hizmeti
sunan Akbank, şimdi de
iPad Yatõrõmcõ ve iPad
Wings Gezgin uygula-
malarõnõ hayata geçiri-
yor. iPad Yatõrõmcõ ile
takip edilen hisse se-
netlerinin, endekslerin,
VOB bilgilerinin gö-
rüntülenmesi; hisse se-
nedi alõm-satõm işlem-
leri; dünyadaki güncel
finans haberlerinin an-
lõk takibi; güncel piya-
sa yorumlarõnõ video
olarak izleyebilme ve
pek çok işlem olanağõ
sunulacak.
Sirena Marine, Türki-
ye’nin ilk seri üretim
yelkenlisi olduğunu
açõkladõğõ ‘Azuree’ ile,
Avrupa’nõn en prestijli
ödülü kabul edilen Eu-
ropean Yacht Of The
Year ve Türkiye’nin en
önemli yelkenli yarõşõ
Deniz Kuvvetleri Kupa-
sõ’nõn heyecanõnõ bir
arada yaşõyor. Europe-
an Yacht Of The Year
2010-2011’de ilk 5’te
yer alan Azuree 40, 23-
26 Temmuz tarihleri
arasõnda gerçekleştiri-
lecek Deniz Kuvvetleri
Kupasõ’na dünyanõn en
iyi 15 yelkenli sporcusu
arasõnda gösterilen Stig
Westergaard liderliğin-
de oluşturulan Azuree
Takõmõ ile katõlacak.
Piyasalar ‘Türkiye için zaman kaybõ’ diye olasõ bir not artõşõnõn gecikmesinden endişeleniyor ama
Kasaplõk ve besilik
hayvan ithalat şartla-
rõ yeniden belirlenir-
ken, Et ve Balõk Ku-
rumu (EBK), özel ve
resmi kombinalar ya-
nõnda, hayvancõlõk
konusunda yatõrõmõ
olan kişi ve kuruluş-
lara da ithalat olana-
ğõ sağlandõ. Önce-
den, EBK, özel ve
resmi kombinalar ya-
nõnda sadece hay-
vancõlõk konusunda
faaliyet gösteren ve
bu konuda yatõrõmõ
olan tüzel kişiliğe sa-
hip vakõf, kooperatif-
ler, şirketler tarafõn-
dan ithal edilebili-
yordu. Tarõm ve Köy-
işleri Bakanlõğõ, Ka-
saplõk ve Besilik Sõ-
ğõr Cinsi Hayvanla-
rõn İthalatõnda Kont-
rol Belgesi Alõnabil-
mesi İçin Aranacak
Şartlara İlişkin, en
son 1996 yõlõnda ya-
yõmlanan tebliği ye-
niledi. Resmi Gaze-
te’nin dünkü sayõsõn-
da yayõmlanarak yü-
rürlüğe giren tebliğ,
kasaplõk ve besilik sõ-
ğõr cinsi hayvanlarõn
ithalatõnda kontrol
belgesi alõnabilmesi
için aranacak esas ve
usulleri kapsõyor.
Ekonomi Servisi - Mali kural yasa tasarõsõ ye-
tişmediği için 2011 bütçesinin Orta Vadeli Prog-
ram (OVP) çerçevesinde hazõrlanacağõnõ söyleyen
Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek, “Yıllardır üs-
tü örtük bir mali kural çerçevesinde bütçeyi za-
ten yapıyoruz” dedi.
KKTC Maliye Bakanõ Ersin Tatar ile görüş-
tükten sonra tasarõyla ilgili sorularõ yanõtlayan Şim-
şek, “2011 bütçesi orta vadeli mali plan çerçe-
vesinde hazırlanıp Meclisimize sunulacaktır. Bir
mali kural çerçevesinde bütçe uygulamalarını
zaten yapıyoruz. Bütçenin; istihdamı, büyü-
meyi, uzun vadeli mali sürdürülebilirliği des-
tekleyecek nitelikte olması önceliğimiz” dedi.
Bu arada konu piyasalar tarafõndan da yakõndan
takip ediliyor. Moody’s dün, “Mali kural za-
manında yasalaşsaydı kredi notu açısından po-
zitif olurdu” diye açõklama yaptõ. Konuyu Reu-
ters’a değerlendiren JCR Eurasia Rating Yönetim
Kurulu Başkanõ Orhan Ökmen, mali kuralõn er-
telemesinden sonra not artõrõmõ ihtimalinin, ya-
salaşma beklentisinin var olduğu döneme gö-
re daha düşük olduğunu söyledi. Buna kar-
şõlõk Fitch’in Gelişmekte Olan Avrupa Ül-
keleri Başkanõ Ed Parker, Fitch’in mali ku-
ral ile kredi notu arasõnda doğrudan bir bağ-
lantõ kurmadõğõnõ ve mali kuralõn gecik-
mesinin kredi notu üzerinde etkisi olma-
yacağõnõ, Fitch için mali kuraldan çok ma-
li gerçekleşmelerin daha önemli olduğu söy-
ledi. Fitch 3 Aralõk’ta, Türkiye’nin notunu
“BB+”ya yükseltmiş, görünümü “durağan”
olarak belirlemiş, ardõndan 1 Şubat’ta JCR’nin
kredi notunu “BB”ye çõkaran ve görünümü “du-
rağan”a çeviren kararõ gelmişti.
TİSK’e göre nüfus artõşõ dikkate alõndõğõnda işsizlik ancak iki yõl önceki seviyesine geriledi
Bir adım ileri, iki adım geri
Ekonomi Servisi - Tür-
kiye İşveren Sendikalarõ
Konfederasyonu (TİSK)
istihdamdaki bir yõllõk ar-
tõşõn, baz etkisiyle çok
yüksek görünse de top-
lam istihdam ve tarõm dõ-
şõ istihdamõn nüfus artõşõ
da dikkate alõndõğõnda an-
cak iki yõl önceki düzeye
gelebildiğini belirtti.
TİSK’in “İşgücü Piya-
sası Bülteni - Temmuz
2010”da, şunlara dikkat
çekildi:
Nisan 2010’da kar-
şõlaştõrõlan Nisan 2009,
krizin istihdam alanõnda
büyük tahribat yaptõğõ bir
dönemdir. Toplam istih-
dam ve tarõm dõşõ istihdam
düzeyleri, nüfus artõşõ da
dikkate alõndõğõnda ancak
iki yõl önceki düzeye ge-
lebilmiştir.
Ekonominin loko-
motifi olan imalat sanayi-
inde ise istihdam düzeyi
hâlâ kriz öncesinin altõnda
seyretmektedir.
İşsizlik bir yõl önce-
ye göre önemli ölçüde ge-
rilemiş olmakla birlikte
kriz öncesi düzeyin (iki yõl
öncesinin) yaklaşõk 700
bin kişi üzerindedir.
Mevsimsel etkiler
nedeniyle gelecek aylar-
da istihdamõn artma, iş-
sizliğin azalma süreçle-
rini devam ettireceği dü-
şünülmektedir.
Bir yõlda 1 milyon
800 bin kişilik istihdam ar-
tõşõnõn yarõsõnõ kayõt dõşõ is-
tihdam yaratmõştõr. Kayõt
dõşõ istihdamõn 2010’da
patlama yaptõğõ anlaşõl-
maktadõr. Kayõt dõşõ istih-
damõn ölçüm metotlarõ
üzerinde durulmalõdõr.
Veriler, tarõm sektö-
rünün, 2010’un ilk çeyre-
ğindeki negatif ekonomik
büyüme oranõna rağmen
istihdam artõşõnõn yüzde
61’ini (664 bin kişilik ila-
ve istihdam) yarattõğõnõ
göstermektedir. Bu da
araştõrõlmaya muhtaçtõr.
Genç işsizlik oranõn-
da toplamda 5.3 puan,
kentlerde 5.9 puan gibi
ciddi bir azalõş olduğu gö-
rülmektedir.
En geniş alternatif
tanõma göre işsiz sayõsõ
yaklaşõk 6 milyondur.
Tüketicilerin istih-
dam beklentisi kötümser-
liğini korurken, reel kesi-
min beklentisi iyimserdir.
İşsizlik ödeneği talep
edenlerin sayõsõ Haziran
2010’da bir önceki aya
göre artmõştõr.
Maliye Bakanõ Şimşek, “Yõllardõr üstü
örtük bir mali kural çerçevesinde bütçe
uygulamalarõnõ zaten yapõyoruz.
Dolayõsõyla kuraldan o anlamda
vazgeçmek söz konusu değil” dedi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
2. Sınıf Cumhuriyet
AKP iktidarının, rejimi, devleti tümü ile ele
geçirme yolunda, 12 Eylül yasaklı anayasasını
“demokratikleştirme” adı altında, üst yargıyı da
tam ele geçirme, kendileri için tehdit gördükleri
engelleri kaldırma, yıpranmış iktidarlarının
gücünü tazeleme operasyonlarında, bunun için
halkın oyuna yazık, referandum olmayan
referandum dayatmaları çok anlaşılabilir bir
siyasi oyun, atak... Ben kafayı “Yetersiz de olsa,
sonuçta içinde iyi bir şeyler, demokratik açılımlar
varsa, 12 Eylül Anayasası’nda kimi
demokratikleşmeleri öngörüyorsa..
desteklenmeli...” tezi ile haktan yana görünen
sözlerle girip, AKP iktidarının Türkiye’yi 2. sınıf
cumhuriyet yapma yolundaki iradesine destek
verenlere takmış bulunuyorum...
Doğu ile Batı arasında kilit bir yerde olmak,
dünyanın ekseni doğuya kayarken, olumlu
gelişmeleri ekonomiden başlayarak toplumsal,
siyasal yaşama taşımada bir avantaj gibi
görülse de, insan hakları, hukuk devleti,
demokrasi ilkelerinde arada bir yerde olmayı
seçmek diye bir şey olamaz. Rejimleri gerçek
demokrasiler, diktatörlükler olarak ayıran,
halkların temel hak ve özgürlüklerini, evrensel
insan haklarını kullanabilme, örgütlenebilme
özgürlükleri, iktidarların iktidar gücünü
kullanmalarını sınırlayan, erkler ayrılığı, hukuk
devleti düzeni ilkeleridir.
Şimdilerde emperyal çıkarlar adına yaratılan
kavram kargaşasında, halklara demokrasiyi
getirme adına açık diktatörlüklere, askeri
darbelere dayanmak, onlarla ittifak yapmak
güçleşti. Biçimsel, sandığın kullanıldığı, ancak
gerçek demokratik hakların halklar için geçerli
olmadığı sandık diktatörlükleri modelleri yaratılıp
yaygınlaştırıldı. Sandık kullanılarak, algılamalar,
bilinç kaydırılarak, dinler ve ırklar üzerinden
ayırmcılıklar da kullanılarak, seçmen oyunun
kutsandığı, sandığın demokrasiden giderek
daha vahşi uzaklaştırıldığı, ülkelerin
vatandaşlarının yaşamlarının kaydırıldığı, insan
hakları standartlarının, insanca yaşamın tüm
alanları için, yaşam hakkı da dahil olmak üzere
geriye püskürtüldüğü bir düzen yaratıldı.
Emperyalizmin yeni sömürgecilik
stratejilerinde askeri darbelerin yerini sivil
darbelerin alması bundan. Tabii ki ittifak yapılan
sivil darbe iktidarları, ülkeler için öngörülen
sandık üzerinden sahte demokrasi değerleri,
ülkeden ülkeye, halklarına kabul ettirebilme
ölçekleri içinde, ülkeden ülkeye önemli
farklılıklar içeriyor. Afganistan, Pakistan, Irak,
Kosova, Sırbistan, Ukranya.. halkları için
öngörülen, destek verilen, ittifak yapılan sandık
demokrasisi biçimleri arasında uçurum farklar
var. İnsanlığı, bizi ilgilendirmesi gereken,
emperyal güç odaklarının, hele de ABD, AB
ülkelerinin kendi rejimleri, halkları için kabul
etmek zorunda oldukları evrensel insan hakları,
hukuk devleti ilkelerine başka ülkeler için
duyarlılık göstermeyip, çifte standart
uygalamakta hiçbir sakınca görmemeleri.
Türkiye için elbette, kaçınılmaz standartlarını
yükseltmek zorunda olsalar da, pek çok
aykırılığı görmezlikten gelmeyi seçmeleri. Daha
açık bir söylemle, Türkiye’ye biçilen arka bahçe
rolünde bir yerde tutulması için siyaseten, göz
yummanın da ötesinde ağırlık koymaları. AB’nin
başta insan hakları mahkemesi, tüm hukuk
kurumlarının ilkeleri, ilgili hukuk kurumları tam
aksini söyler; demokrasinin olmazsa olmaz
ayağının güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı,
işçilerin sözleşmeler ilkeleri içindeki örgütlenme,
toplu pazarlık hakları olduğunun altı çizilirken,
AB siyasilerinin, bizdeki 2. cumhuriyetçilerin
AKP iktidarının sivil darbe operasyon adımları
içindeki referandum projesine alkış tutmaları,
Türkiye’ye biçtikleri donun 2. sınıf bir
cumhuriyet olduğunun belgesi...
Selmi Andak-Sahne Işıkları
Benim gazeteciliğe başladığım yıllarda
Cumhuriyet gazetesinin tarihi ahşap binasının
büyülü güzelliğinde, herkesin içinde olmak
istediği bir de büyülü köşe vardı... Gerçek aydın,
aydınlanmacı Nadir Nadi’nin yakın dostları
oldukları için mi bilemem, alanlarının usta
sanatçıları, hep bir arada, keyifli sohbetlerin
odağındaydılar... Elif Naci, Agop Arad, Selmi
Andak.. çevrelerinde bir sürü aydın, sanatçı,
zekâ ve kültür birikiminin ürünü dalaşma,
atışmalar içinde herkesi kırıp geçirirlerdi...
İster istemez alanında zirvede bir besteci,
müzisyen olarak dönemin popüler sanatçılarının
Selmi Andak’ın peşinden nasıl koşturduklarının
sayısız olayına tanıklığım olmuştur. Sahne
ışıklarının büyülü görüntüsünün içinde yer
alabilmede elbette Selmi Andak’ın bir bestesini
okuyabilme hakkını alabilmenin önemi, anlamı
vardı... Ne kadar da verici, insan gibi insandı.
Ne kadar çok sanatçının elinden tutmak için,
hesapsız çaba gösterirdi.
Doğrusu uzun yıllar sağlık sorunları ile
boğuşurken, bu kadar unutulacağını,
yalnızlaşacağını hiç sanmazdım. Yanında hep
sevgili eşi Nermin’in elinin elinde olması, Nezih
ve Gülen’in hiç eksiklik etmediklerine tanıklık
ettiğim evlat sevgileri şüphesiz çok önemli ve
anlamlı. Ama yine de sahne ışıklarının giderek
daha parlak, daha yapay, daha insansız,
acımasız halleri.. içimi ürpertmiyor
diyemiyorum... Işıklar içinde yatacak, besteleri
ile gelecek kuşaklara ulaşacak...
soner@cumhuriyet.com.tr
Ekonomi Servisi - Özyeğin Üniversitesi’nin Uluslararası
Yatırım Bankası Goldman Sachs ile işbirliği içinde yü-
rüttüğü 10 bin Kadın Girişimci Sertifika Programı ilk
mezunlarını verdi.
Programa katılan ilk 29 kadın girişimci Cemile Sul-
tan Korusu’nda düzenlenen törenle sertifikalarını
Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı
Hüsnü Özyeğin ve Özyeğin Üniversitesi Girişimci-
lik Merkezi Akademik Direktörü Prof. Dr. Ali Be-
ba’nın elinden aldı.
Goldman Sachs’ın 2008’de 10 bin Kadın adıyla baş-
lattığı ve 5 yılda dünyada toplam 10 bin kadına giri-
şimcilik eğitimi verilmesini hedefleyen proje kapsa-
mında, Özyeğin Üniversitesi tarafından bu yıl 85 ka-
dına, üç yılda toplam 340 kadına ücretsiz girişimcilik
eğitimi verilecek.
Dünya çapında 20 ülkede uygulanan ve 100 milyon do-
larlık bir bütçeyle gerçekleştirilen program sayesinde,
gelişmekte olan ülkelerde kadınların girişimcilik ve yö-
neticilik yönlerinin güçlendirilmesi, kadın - erkek eşit-
sizliğinin azaltılarak paylaşımcı, sürdürülebilir bir eko-
nomik büyümenin desteklenmesi amaçlanıyor.
Özyeğin ilk kadõn girişimcileri mezun etti
GOLDMAN ZOR
ATLATTI
Ekonomi Servisi - Dolandõ-
rõcõlõkla suçlanan ABD’li yatõrõm
bankasõ Goldman Sachs, 550
milyon dolar ceza ödemeyi ka-
bul ederek ABD Sermaye Pi-
yasasõ Kurulu’yla (SEC) anlaş-
maya vardõ. Wall Street ise
Goldman’õn “ucuz kurtulduğu”
görüşünde. Çünkü anlaşma ile
yöneticilerden başta CEO Lloyd
Blankfein olmak üzere hiçbiri
görevinden ayrõlmaya zorlan-
mazken, ödemeyi kabul ettiği tu-
tar şirketin ilk çeyrekteki 15
günlük kârõna denk geliyor.
Goldman, 2007’de konut pi-
yasasõnda yaşanan çöküş sõra-
sõnda tutsat (mortgage) kredile-
rine dayalõ türev ürün işlemle-
rinde müşterilerini büyük mik-
tarda zarara uğratmakla suçla-
nõyordu. SEC’in açõklamasõna
göre Goldman, uzlaşma cezasõ
olarak 535 milyon dolar ve müş-
terilerine verdiği aracõlõk iş-
lemleri bedelini geri ödemek
için de 15 milyon dolar verecek.
Analistler, Goldman’õn en az
1 milyar dolar ödeyeceğini tah-
min ediyorlardõ. Anlaşma piya-
salar tarafõndan olumlu algõlan-
dõ ve hisse senetlerinde büyük
değer kazançõ yaşayan Gold-
man’õn piyasa değeri 3 milyar
dolar yükseldi. Cezanõn, SEC ta-
rihinde bir Wall Street şirketine
verilen en büyük ceza olduğu be-
lirtiliyor.
İstihdamdaki bir yõllõk artõş, baz etkisiyle
çok yüksek göründü, ancak toplam istihdam
ve tarõm dõşõ istihdam, nüfus artõşõ da dikkate
alõndõğõnda iki yõl önceki düzeyinde.
IMF’den
Japonya’ya
uyarı
Ekonomi Servisi - IMF, Japonya’nõn önümüzdeki 10 yõlda bütçesini
dengelemek için geliştirdiği planõn daha güvenilir olmasõ gerektiğini söy-
ledi. Japon ekonomisine yönelik yõllõk değerlendirmesini yayõmlayan IMF,
Tokyo’dan gelirleri artõrma yolunda ne gibi önlemler alacağõna yönelik
daha detaylõ bilgiler vermesini istedi. Fon, dünyanõn en fazla borç yüküne
sahip Tokyo hükümetinin 2020’ye kadar borcunu azaltma çabalarõnõn ül-
keyi uzun vadede mali şoklara karşõ savunmasõz kõldõğõna dikkat çekti. Beş
hafta önce göreve gelen Başbakan Naoto Kan, tüketici vergilerinde yüzde
5’lik bir artõşa gidebileceklerini açõklayarak seçmenlerden büyük bir tepki
almõş ve 11 Temmuz’daki seçimlerde partisinin parlamentonun üst kana-
dõndaki çoğunluğu kaybetmesine neden olmuştu. Ülkedeki siyasi kriz sü-
rerken, açõklamanõn ardõndan toparlanmaya dair endişeleri arttõ ve Asya
borsalarõ düşüşe geçti. Tokyo Borsasõ yüzde 2.99 kayõpla kapandõ.
Satõş nedeniyle
zarara uğradõğõ
iddiasõyla Saba Fakes’in
Türkiye aleyhine açtõğõ 19
milyar dolarlõk davayõ TMSF
kazandõ. Fakes’in Telsim’in
eski sahibi Uzanlar ile
hareket ettiği biliniyordu.
Telsim’in Vodafone’a satõşõna karşõ açõlan dava reddedildi
Mali kural zaten varmõş!