23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 17 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B Ataköy arazisine Özyazıcı’dan teklif Ekonomi Servisi - Toplu Konut İdaresi’nin (TO- Kİ), Ataköy sahil şeridindeki arazinin hasõlat pay- laşõmõ yöntemiyle satõşõ için düzenlediği ihalenin ikinci ve son oturumunda, en yüksek teklifi 447.15 milyon lira ile Özyazõcõ İnşaat-Karadeniz Örme Sanayi İş Ortaklõğõ verdi. Firma, ilk ihale- de 666 milyon 636 bin lira olan hasõlat toplamõ- nõ, nihai aşamada 1 milyar 251 milyon liraya, TO- Kİ’ye önerilen payõ ise 233 milyon 322.6 bin li- radan 447 milyon 150 bin liraya çõkardõ. Ekonomi Servisi - Tasarruf Mevduatõ Si- gorta Fonu (TMSF), Telsim’in Vodafone’a satõşõ nedeniyle zarara uğradõğõ iddiasõyla Ür- dün asõllõ Hollanda vatandaşõ Saba Fakes, tarafõndan Türkiye aleyhine açõlan 19 mil- yar dolarlõk davayõ kazandõğõnõ açõkladõ. TMSF tarafõndan yapõlan açõklamada, 2007 yõlõnda Saba Fakes tarafõndan Yatõrõm Uyuşmazlõklarõ’nõn Çözümü İçin Uluslararasõ Merkez (ICSID) nezdinde 19 milyar dolar tazminat istemiyle başlatõlan tahkim yargõ- lamasõnõn Hakem Heyeti’nin 14 Temmuz ta- rihli kararõyla TMSF ve Türkiye lehine so- nuçlandõğõ belirtildi. Açõklamada, “Davaya bakan ICSID Hakem Heyeti, ortada ger- çek anlamda bir uluslararası yatırım bu- lunmadığını, davacı Saba Fakes’in de ger- çek bir yatırımcı olmadığını ve ICSID’in söz konusu davada yetkisinin bulunma- dığını belirterek davanın reddine karar verdi” denildi. TMSF, İmar Bankasõ nedeniyle kamunun uğradõğõ zararõn tahsil edilmesi amacõyla di- ğer Uzan Grubu şirketleri ile birlikte Tel- sim’in temettü hariç ortaklõk haklarõ ile yö- netim ve denetimini devralmõş ve şirket 2006 yõlõnda Vodafone’a satõlmõştõ. Sığır ithalatında kolaylık Sirena Marine’den seri üretim yelkenli İlk iPad’ler Migros raflarında iPad’ler Türkiye’de ilk kez Migros mağazala- rõnda satõlacak. Mig- ros’tan yapõlan açõkla- mada, 3G özellikli, 32 ve 64 GB hafõza kart seçenekli toplam bin adet iPad’i ABD ve Dubai pazarõndan Tür- kiye’ye getiren Mig- ros’un, iPad’leri İstan- bul’daki tüm MMM’ler ve 5M’lerde satacağõ, tüm MMM’lerden sipa- riş olacağõ da bildiril- di. Fiyatõ da 2 bin 290 lira olacak. Akbank hazır Bu arada iPad kullanõ- cõlarõna şube hizmeti sunan Akbank, şimdi de iPad Yatõrõmcõ ve iPad Wings Gezgin uygula- malarõnõ hayata geçiri- yor. iPad Yatõrõmcõ ile takip edilen hisse se- netlerinin, endekslerin, VOB bilgilerinin gö- rüntülenmesi; hisse se- nedi alõm-satõm işlem- leri; dünyadaki güncel finans haberlerinin an- lõk takibi; güncel piya- sa yorumlarõnõ video olarak izleyebilme ve pek çok işlem olanağõ sunulacak. Sirena Marine, Türki- ye’nin ilk seri üretim yelkenlisi olduğunu açõkladõğõ ‘Azuree’ ile, Avrupa’nõn en prestijli ödülü kabul edilen Eu- ropean Yacht Of The Year ve Türkiye’nin en önemli yelkenli yarõşõ Deniz Kuvvetleri Kupa- sõ’nõn heyecanõnõ bir arada yaşõyor. Europe- an Yacht Of The Year 2010-2011’de ilk 5’te yer alan Azuree 40, 23- 26 Temmuz tarihleri arasõnda gerçekleştiri- lecek Deniz Kuvvetleri Kupasõ’na dünyanõn en iyi 15 yelkenli sporcusu arasõnda gösterilen Stig Westergaard liderliğin- de oluşturulan Azuree Takõmõ ile katõlacak. Piyasalar ‘Türkiye için zaman kaybõ’ diye olasõ bir not artõşõnõn gecikmesinden endişeleniyor ama Kasaplõk ve besilik hayvan ithalat şartla- rõ yeniden belirlenir- ken, Et ve Balõk Ku- rumu (EBK), özel ve resmi kombinalar ya- nõnda, hayvancõlõk konusunda yatõrõmõ olan kişi ve kuruluş- lara da ithalat olana- ğõ sağlandõ. Önce- den, EBK, özel ve resmi kombinalar ya- nõnda sadece hay- vancõlõk konusunda faaliyet gösteren ve bu konuda yatõrõmõ olan tüzel kişiliğe sa- hip vakõf, kooperatif- ler, şirketler tarafõn- dan ithal edilebili- yordu. Tarõm ve Köy- işleri Bakanlõğõ, Ka- saplõk ve Besilik Sõ- ğõr Cinsi Hayvanla- rõn İthalatõnda Kont- rol Belgesi Alõnabil- mesi İçin Aranacak Şartlara İlişkin, en son 1996 yõlõnda ya- yõmlanan tebliği ye- niledi. Resmi Gaze- te’nin dünkü sayõsõn- da yayõmlanarak yü- rürlüğe giren tebliğ, kasaplõk ve besilik sõ- ğõr cinsi hayvanlarõn ithalatõnda kontrol belgesi alõnabilmesi için aranacak esas ve usulleri kapsõyor. Ekonomi Servisi - Mali kural yasa tasarõsõ ye- tişmediği için 2011 bütçesinin Orta Vadeli Prog- ram (OVP) çerçevesinde hazõrlanacağõnõ söyleyen Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek, “Yıllardır üs- tü örtük bir mali kural çerçevesinde bütçeyi za- ten yapıyoruz” dedi. KKTC Maliye Bakanõ Ersin Tatar ile görüş- tükten sonra tasarõyla ilgili sorularõ yanõtlayan Şim- şek, “2011 bütçesi orta vadeli mali plan çerçe- vesinde hazırlanıp Meclisimize sunulacaktır. Bir mali kural çerçevesinde bütçe uygulamalarını zaten yapıyoruz. Bütçenin; istihdamı, büyü- meyi, uzun vadeli mali sürdürülebilirliği des- tekleyecek nitelikte olması önceliğimiz” dedi. Bu arada konu piyasalar tarafõndan da yakõndan takip ediliyor. Moody’s dün, “Mali kural za- manında yasalaşsaydı kredi notu açısından po- zitif olurdu” diye açõklama yaptõ. Konuyu Reu- ters’a değerlendiren JCR Eurasia Rating Yönetim Kurulu Başkanõ Orhan Ökmen, mali kuralõn er- telemesinden sonra not artõrõmõ ihtimalinin, ya- salaşma beklentisinin var olduğu döneme gö- re daha düşük olduğunu söyledi. Buna kar- şõlõk Fitch’in Gelişmekte Olan Avrupa Ül- keleri Başkanõ Ed Parker, Fitch’in mali ku- ral ile kredi notu arasõnda doğrudan bir bağ- lantõ kurmadõğõnõ ve mali kuralõn gecik- mesinin kredi notu üzerinde etkisi olma- yacağõnõ, Fitch için mali kuraldan çok ma- li gerçekleşmelerin daha önemli olduğu söy- ledi. Fitch 3 Aralõk’ta, Türkiye’nin notunu “BB+”ya yükseltmiş, görünümü “durağan” olarak belirlemiş, ardõndan 1 Şubat’ta JCR’nin kredi notunu “BB”ye çõkaran ve görünümü “du- rağan”a çeviren kararõ gelmişti. TİSK’e göre nüfus artõşõ dikkate alõndõğõnda işsizlik ancak iki yõl önceki seviyesine geriledi Bir adım ileri, iki adım geri Ekonomi Servisi - Tür- kiye İşveren Sendikalarõ Konfederasyonu (TİSK) istihdamdaki bir yõllõk ar- tõşõn, baz etkisiyle çok yüksek görünse de top- lam istihdam ve tarõm dõ- şõ istihdamõn nüfus artõşõ da dikkate alõndõğõnda an- cak iki yõl önceki düzeye gelebildiğini belirtti. TİSK’in “İşgücü Piya- sası Bülteni - Temmuz 2010”da, şunlara dikkat çekildi:  Nisan 2010’da kar- şõlaştõrõlan Nisan 2009, krizin istihdam alanõnda büyük tahribat yaptõğõ bir dönemdir. Toplam istih- dam ve tarõm dõşõ istihdam düzeyleri, nüfus artõşõ da dikkate alõndõğõnda ancak iki yõl önceki düzeye ge- lebilmiştir.  Ekonominin loko- motifi olan imalat sanayi- inde ise istihdam düzeyi hâlâ kriz öncesinin altõnda seyretmektedir.  İşsizlik bir yõl önce- ye göre önemli ölçüde ge- rilemiş olmakla birlikte kriz öncesi düzeyin (iki yõl öncesinin) yaklaşõk 700 bin kişi üzerindedir.  Mevsimsel etkiler nedeniyle gelecek aylar- da istihdamõn artma, iş- sizliğin azalma süreçle- rini devam ettireceği dü- şünülmektedir.  Bir yõlda 1 milyon 800 bin kişilik istihdam ar- tõşõnõn yarõsõnõ kayõt dõşõ is- tihdam yaratmõştõr. Kayõt dõşõ istihdamõn 2010’da patlama yaptõğõ anlaşõl- maktadõr. Kayõt dõşõ istih- damõn ölçüm metotlarõ üzerinde durulmalõdõr.  Veriler, tarõm sektö- rünün, 2010’un ilk çeyre- ğindeki negatif ekonomik büyüme oranõna rağmen istihdam artõşõnõn yüzde 61’ini (664 bin kişilik ila- ve istihdam) yarattõğõnõ göstermektedir. Bu da araştõrõlmaya muhtaçtõr.  Genç işsizlik oranõn- da toplamda 5.3 puan, kentlerde 5.9 puan gibi ciddi bir azalõş olduğu gö- rülmektedir.  En geniş alternatif tanõma göre işsiz sayõsõ yaklaşõk 6 milyondur.  Tüketicilerin istih- dam beklentisi kötümser- liğini korurken, reel kesi- min beklentisi iyimserdir.  İşsizlik ödeneği talep edenlerin sayõsõ Haziran 2010’da bir önceki aya göre artmõştõr. Maliye Bakanõ Şimşek, “Yõllardõr üstü örtük bir mali kural çerçevesinde bütçe uygulamalarõnõ zaten yapõyoruz. Dolayõsõyla kuraldan o anlamda vazgeçmek söz konusu değil” dedi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 2. Sınıf Cumhuriyet AKP iktidarının, rejimi, devleti tümü ile ele geçirme yolunda, 12 Eylül yasaklı anayasasını “demokratikleştirme” adı altında, üst yargıyı da tam ele geçirme, kendileri için tehdit gördükleri engelleri kaldırma, yıpranmış iktidarlarının gücünü tazeleme operasyonlarında, bunun için halkın oyuna yazık, referandum olmayan referandum dayatmaları çok anlaşılabilir bir siyasi oyun, atak... Ben kafayı “Yetersiz de olsa, sonuçta içinde iyi bir şeyler, demokratik açılımlar varsa, 12 Eylül Anayasası’nda kimi demokratikleşmeleri öngörüyorsa.. desteklenmeli...” tezi ile haktan yana görünen sözlerle girip, AKP iktidarının Türkiye’yi 2. sınıf cumhuriyet yapma yolundaki iradesine destek verenlere takmış bulunuyorum... Doğu ile Batı arasında kilit bir yerde olmak, dünyanın ekseni doğuya kayarken, olumlu gelişmeleri ekonomiden başlayarak toplumsal, siyasal yaşama taşımada bir avantaj gibi görülse de, insan hakları, hukuk devleti, demokrasi ilkelerinde arada bir yerde olmayı seçmek diye bir şey olamaz. Rejimleri gerçek demokrasiler, diktatörlükler olarak ayıran, halkların temel hak ve özgürlüklerini, evrensel insan haklarını kullanabilme, örgütlenebilme özgürlükleri, iktidarların iktidar gücünü kullanmalarını sınırlayan, erkler ayrılığı, hukuk devleti düzeni ilkeleridir. Şimdilerde emperyal çıkarlar adına yaratılan kavram kargaşasında, halklara demokrasiyi getirme adına açık diktatörlüklere, askeri darbelere dayanmak, onlarla ittifak yapmak güçleşti. Biçimsel, sandığın kullanıldığı, ancak gerçek demokratik hakların halklar için geçerli olmadığı sandık diktatörlükleri modelleri yaratılıp yaygınlaştırıldı. Sandık kullanılarak, algılamalar, bilinç kaydırılarak, dinler ve ırklar üzerinden ayırmcılıklar da kullanılarak, seçmen oyunun kutsandığı, sandığın demokrasiden giderek daha vahşi uzaklaştırıldığı, ülkelerin vatandaşlarının yaşamlarının kaydırıldığı, insan hakları standartlarının, insanca yaşamın tüm alanları için, yaşam hakkı da dahil olmak üzere geriye püskürtüldüğü bir düzen yaratıldı. Emperyalizmin yeni sömürgecilik stratejilerinde askeri darbelerin yerini sivil darbelerin alması bundan. Tabii ki ittifak yapılan sivil darbe iktidarları, ülkeler için öngörülen sandık üzerinden sahte demokrasi değerleri, ülkeden ülkeye, halklarına kabul ettirebilme ölçekleri içinde, ülkeden ülkeye önemli farklılıklar içeriyor. Afganistan, Pakistan, Irak, Kosova, Sırbistan, Ukranya.. halkları için öngörülen, destek verilen, ittifak yapılan sandık demokrasisi biçimleri arasında uçurum farklar var. İnsanlığı, bizi ilgilendirmesi gereken, emperyal güç odaklarının, hele de ABD, AB ülkelerinin kendi rejimleri, halkları için kabul etmek zorunda oldukları evrensel insan hakları, hukuk devleti ilkelerine başka ülkeler için duyarlılık göstermeyip, çifte standart uygalamakta hiçbir sakınca görmemeleri. Türkiye için elbette, kaçınılmaz standartlarını yükseltmek zorunda olsalar da, pek çok aykırılığı görmezlikten gelmeyi seçmeleri. Daha açık bir söylemle, Türkiye’ye biçilen arka bahçe rolünde bir yerde tutulması için siyaseten, göz yummanın da ötesinde ağırlık koymaları. AB’nin başta insan hakları mahkemesi, tüm hukuk kurumlarının ilkeleri, ilgili hukuk kurumları tam aksini söyler; demokrasinin olmazsa olmaz ayağının güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, işçilerin sözleşmeler ilkeleri içindeki örgütlenme, toplu pazarlık hakları olduğunun altı çizilirken, AB siyasilerinin, bizdeki 2. cumhuriyetçilerin AKP iktidarının sivil darbe operasyon adımları içindeki referandum projesine alkış tutmaları, Türkiye’ye biçtikleri donun 2. sınıf bir cumhuriyet olduğunun belgesi... Selmi Andak-Sahne Işıkları Benim gazeteciliğe başladığım yıllarda Cumhuriyet gazetesinin tarihi ahşap binasının büyülü güzelliğinde, herkesin içinde olmak istediği bir de büyülü köşe vardı... Gerçek aydın, aydınlanmacı Nadir Nadi’nin yakın dostları oldukları için mi bilemem, alanlarının usta sanatçıları, hep bir arada, keyifli sohbetlerin odağındaydılar... Elif Naci, Agop Arad, Selmi Andak.. çevrelerinde bir sürü aydın, sanatçı, zekâ ve kültür birikiminin ürünü dalaşma, atışmalar içinde herkesi kırıp geçirirlerdi... İster istemez alanında zirvede bir besteci, müzisyen olarak dönemin popüler sanatçılarının Selmi Andak’ın peşinden nasıl koşturduklarının sayısız olayına tanıklığım olmuştur. Sahne ışıklarının büyülü görüntüsünün içinde yer alabilmede elbette Selmi Andak’ın bir bestesini okuyabilme hakkını alabilmenin önemi, anlamı vardı... Ne kadar da verici, insan gibi insandı. Ne kadar çok sanatçının elinden tutmak için, hesapsız çaba gösterirdi. Doğrusu uzun yıllar sağlık sorunları ile boğuşurken, bu kadar unutulacağını, yalnızlaşacağını hiç sanmazdım. Yanında hep sevgili eşi Nermin’in elinin elinde olması, Nezih ve Gülen’in hiç eksiklik etmediklerine tanıklık ettiğim evlat sevgileri şüphesiz çok önemli ve anlamlı. Ama yine de sahne ışıklarının giderek daha parlak, daha yapay, daha insansız, acımasız halleri.. içimi ürpertmiyor diyemiyorum... Işıklar içinde yatacak, besteleri ile gelecek kuşaklara ulaşacak... soner@cumhuriyet.com.tr Ekonomi Servisi - Özyeğin Üniversitesi’nin Uluslararası Yatırım Bankası Goldman Sachs ile işbirliği içinde yü- rüttüğü 10 bin Kadın Girişimci Sertifika Programı ilk mezunlarını verdi. Programa katılan ilk 29 kadın girişimci Cemile Sul- tan Korusu’nda düzenlenen törenle sertifikalarını Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin ve Özyeğin Üniversitesi Girişimci- lik Merkezi Akademik Direktörü Prof. Dr. Ali Be- ba’nın elinden aldı. Goldman Sachs’ın 2008’de 10 bin Kadın adıyla baş- lattığı ve 5 yılda dünyada toplam 10 bin kadına giri- şimcilik eğitimi verilmesini hedefleyen proje kapsa- mında, Özyeğin Üniversitesi tarafından bu yıl 85 ka- dına, üç yılda toplam 340 kadına ücretsiz girişimcilik eğitimi verilecek. Dünya çapında 20 ülkede uygulanan ve 100 milyon do- larlık bir bütçeyle gerçekleştirilen program sayesinde, gelişmekte olan ülkelerde kadınların girişimcilik ve yö- neticilik yönlerinin güçlendirilmesi, kadın - erkek eşit- sizliğinin azaltılarak paylaşımcı, sürdürülebilir bir eko- nomik büyümenin desteklenmesi amaçlanıyor. Özyeğin ilk kadõn girişimcileri mezun etti GOLDMAN ZOR ATLATTI Ekonomi Servisi - Dolandõ- rõcõlõkla suçlanan ABD’li yatõrõm bankasõ Goldman Sachs, 550 milyon dolar ceza ödemeyi ka- bul ederek ABD Sermaye Pi- yasasõ Kurulu’yla (SEC) anlaş- maya vardõ. Wall Street ise Goldman’õn “ucuz kurtulduğu” görüşünde. Çünkü anlaşma ile yöneticilerden başta CEO Lloyd Blankfein olmak üzere hiçbiri görevinden ayrõlmaya zorlan- mazken, ödemeyi kabul ettiği tu- tar şirketin ilk çeyrekteki 15 günlük kârõna denk geliyor. Goldman, 2007’de konut pi- yasasõnda yaşanan çöküş sõra- sõnda tutsat (mortgage) kredile- rine dayalõ türev ürün işlemle- rinde müşterilerini büyük mik- tarda zarara uğratmakla suçla- nõyordu. SEC’in açõklamasõna göre Goldman, uzlaşma cezasõ olarak 535 milyon dolar ve müş- terilerine verdiği aracõlõk iş- lemleri bedelini geri ödemek için de 15 milyon dolar verecek. Analistler, Goldman’õn en az 1 milyar dolar ödeyeceğini tah- min ediyorlardõ. Anlaşma piya- salar tarafõndan olumlu algõlan- dõ ve hisse senetlerinde büyük değer kazançõ yaşayan Gold- man’õn piyasa değeri 3 milyar dolar yükseldi. Cezanõn, SEC ta- rihinde bir Wall Street şirketine verilen en büyük ceza olduğu be- lirtiliyor. İstihdamdaki bir yõllõk artõş, baz etkisiyle çok yüksek göründü, ancak toplam istihdam ve tarõm dõşõ istihdam, nüfus artõşõ da dikkate alõndõğõnda iki yõl önceki düzeyinde. IMF’den Japonya’ya uyarı Ekonomi Servisi - IMF, Japonya’nõn önümüzdeki 10 yõlda bütçesini dengelemek için geliştirdiği planõn daha güvenilir olmasõ gerektiğini söy- ledi. Japon ekonomisine yönelik yõllõk değerlendirmesini yayõmlayan IMF, Tokyo’dan gelirleri artõrma yolunda ne gibi önlemler alacağõna yönelik daha detaylõ bilgiler vermesini istedi. Fon, dünyanõn en fazla borç yüküne sahip Tokyo hükümetinin 2020’ye kadar borcunu azaltma çabalarõnõn ül- keyi uzun vadede mali şoklara karşõ savunmasõz kõldõğõna dikkat çekti. Beş hafta önce göreve gelen Başbakan Naoto Kan, tüketici vergilerinde yüzde 5’lik bir artõşa gidebileceklerini açõklayarak seçmenlerden büyük bir tepki almõş ve 11 Temmuz’daki seçimlerde partisinin parlamentonun üst kana- dõndaki çoğunluğu kaybetmesine neden olmuştu. Ülkedeki siyasi kriz sü- rerken, açõklamanõn ardõndan toparlanmaya dair endişeleri arttõ ve Asya borsalarõ düşüşe geçti. Tokyo Borsasõ yüzde 2.99 kayõpla kapandõ. Satõş nedeniyle zarara uğradõğõ iddiasõyla Saba Fakes’in Türkiye aleyhine açtõğõ 19 milyar dolarlõk davayõ TMSF kazandõ. Fakes’in Telsim’in eski sahibi Uzanlar ile hareket ettiği biliniyordu. Telsim’in Vodafone’a satõşõna karşõ açõlan dava reddedildi Mali kural zaten varmõş!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle