Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
şöyle devam etti:
“Ben de ölümle ilişki kurmaya çalışıyorum...”
Beklemediğim bir şeydi, duraladım. Bir şeyler
söylemeye hazırlanırken o meşhur
kahkalarından birini attı; “Telaşlanacak bir şey
yok. Sadece yokluyorum, nedir, ne değildir.
Nasıl olsa bir gün olacak. Yaşadığım her günün
anlamını, benim yaşıma gelince daha iyi
duyumsayacaksın” dedi.
Konu pek hoş değildi ama, İlhan Abi’nin
yaklaşımı başkaydı. Sanki yeni bir yaşama
geçecekmiş gibi söz ediyordu ölümden.
Ölümü yakalayıp geçmek gibi bir şeydi bu.
Hacı Bektaş’ın da sözünü ettiği, pek çok
düşünürün kafa yorduğu; sonuna kadar
yaşama tutunup, ölmeden önce ölmeyi
bilmek....
Siyasete soyunan kişi mutlak Meclis’e girmek
ister, kendisini bilime adayan kişi mutlak
profesör olmak ister. Gazeteci, mesleğe
başlayınca köşe yazarı olmayı ister.
İlhan Selçuk’un köşe yazarlığında ulaştığı
noktayı, düşüncelerini benimseyen
benimsemeyen herkes ölümünden önce ve
sonra teslim etti.
Ben de bir öğrenci olarak ondan
öğrendiklerimi genç kuşaklarla paylaşmak
isterim. İlhan Abi’nin başlıca kriteri şuydu:
Anlaşılır olmak.
Dünyanın en güzel yazısını yaz, okuyan
anlamakta zorlanıyorsa, kötü.
Eğer sizi tanıyan bir kişi, “bugünkü yazınız
güzeldi, ben olsam da böyle yazardım” diyorsa
bu iş oldu demektir.
Yazı uzunluğu konusunda hassastı. Kendi
yazıları için ölçüsü şuydu:
Gazete kıvrımının bir parmak altına kadar.
Bazen yazısı uzun olursa kendisini hafiften
alaya alırdı:
“Bugün derdimizi anlatmakta zorlandık
galiba!”
İlhan Abi’ye göre köşe yazısının özü bir
cümledir.
Çok sıcak, çetrefilli konularda nasıl yazmalı?
Yerine göre bir gün dokunmamakta yarar var
derdi.
Yazıların biçimsel yanları böyle, ya içeriği?
İlhan Abi, “Türkiye’nin bütün konuları, toplasan
on dosyadır” derdi. Onlara hâkim olup, günlük
gelişmeleri de yakından izledin mi, tamam
demektir.
İlhan Abi’nin bu temel dosyalara ne kadar
hâkim olduğunu sıklıkla gördüm, hissettim.
Yazılarının yanı sıra yapılmasını istediği
haberlerle bunu gösterirdi.
Bir gazetede öncelikle tarihsel bilinç
olmalıydı. Özellikle ülkesinin tarihini bilmeyen
bir kişi kesinlikle bu mesleğe soyunmamalıydı.
Bir yazar ne zaman ölür?
İlhan Abi’nin yanıtı:
Okunmadığı zaman.
Ama yazar iyi okunsa bile “okunmama
korkusunu” hep hissetmeliydi içinde.
Yazar okunmadığı zaman, yaşıyorsa bile
ölmüş demektir.
Uğur Mumcu onlara “Yaşayan ölüler” derdi.
Haldun Taner, Yunus Emre’den aktarıyor
ya; ölür ise tenler ölür, canlar ölesi değil!
Ölür ise İlhan Selçuk’un bedeni ölür; kimliği,
kişiliği, düşünceleri, Cumhuriyet’i ölesi değil...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
esastan görüşmesini eleştirirken partide asıl
söz ve etki sahibi kişiye (RTE’ye) yakın
olanlar, aksi değerlendirmelerde bulundular.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, yüksek
mahkemenin kararını fevkalade güzel
bulduğunu, referandumda evet oyu
kullanacağını açıkladı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de kararı
fevkalade olumlu diye yorumladı. Paketin
reformist içeriğini muhafaza ettiğini söyledi.
İçerisi böyle de dışarısı daha başka mı?
Avrupa Birliği, Anayasa Mahkemesi’nin
ince ayar bir karar aldığını duyurdu. Halkımızı
evet oyu vermeye çağırdı.
Ama birliğin daha önceki yazılı
açıklamalarıyla son yorumu birbirine ters!
AB’nin yıllardır Türkiye ile ilgili yayımladığı
raporlarda yargı reformu savunuluyor.
Fakat -içerideki tartışmalarda da öne
sürüldüğü gibi- AB de, HSYK’de Adalet
Bakanı’nın kurula başkanlık etmesine veya
bakan adına bakanlık müsteşarının bu görevi
üstlenmesine -yargıya siyasetin müdahalesi
diye- karşı çıkıyor.
Oysa yeni değişiklikle HSYK’de bakan
etkinliğini koruyor, güçleniyor.
Avrupa Birliği kendi bünyesindeki
uygulamaların Türkiye’de de geçerli olduğu
(veya olacağı) sanısıyla yola çıkıyor.
Avrupa ülkelerinde yargı bağımsızlığı ve
siyasetten uzak konumu üzerinde
tartışılmaz, konuşulmaz bile.
Burası Türkiye. İktidardaki parti ve başkanı
anayasa paketindeki yargıyla doğrudan ilgili
değişiklikleri demokrasiyi geliştirmek, yargı
erkini daha bağımsız konuma getirmek için
yapmadılar.
RTE’nin amacı bağımsız yargıyı yandaş
yargı durumuna getirmek!
AB’nin anlayamadığı gerçek bu!
AB’nin alkışladığı paketteki HSYK ile
Anayasa Mahkemesi ile ilgili maddeler, bu
iktidara yüksek yargı kurumlarını siyasal
hesapları doğrultusundaki kişilerle donatarak
istedikleri gibi kullanma olanağını veriyor.
AB şunu da anlamadı: AKP’nin (RTE’nin)
siyasal amaç olarak AB üyeliğini başlıca
hedef olarak seçtiğini sanıyorlar.
Hayır! RTE içeride ve dışarıda tepkilerden
korunmak, kendi siyasal amaçlarını
gerçekleştirmek için AB siperine giriyor;
yaptırımlarını o siperden savunuyor,
gerçekleştiriyor.
Türkiye’de ikiyüzlülük, siyasetin doğasında
olduğu öne sürülerek hoşgörü ile ya da
eleştirilmeden geçiştiriliyor.
Geçende Milliyet, AKP Grup Başkanvekili
Bekir Bozdağ’ın Deniz Baykal’ın Genel
Başkan Kılıçdaroğlu’nun bugünlerde
söylediklerini yan yana getiren bir tablo
yayımladı.
Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nu karalamak için
dün genel başkanlığında söylemediğini
bırakmadığı Baykal’ı bugün övüyor.
Çankaya’daki AKP’li, AKP’li olmadan,
Refah Partisi’nin sözcüsü olarak TBMM’de
AB ve Batı’yı eleştiren konuşmaların tam
tersini… yine TBMM’de ama bu kez AB ve
Batı’ya övgüler sıralayarak, bir Gül’ün dün
öyle, bir Gül’ün bugün böyle olduğunu
kanıtlamadı mı?
Başbakan, Dışişleri Bakanı ve
Cumhurbaşkanı iken Avrupa Birliği’nin
siyasete yön verdiği iddiasıyla TSK’ye
saldırılarına yanıt vermeyen -barışta
başkomutan- Çankaya’daki AKP’li:
Hükümetle terörle mücadeleyle ilgili kararlar
verip askere buyuracağı yerde siyaseti TSK
ile birlikte kurguladıklarını savunuyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker
Başbuğ; bir TV kanalındaki uzun
açıklamalarında terör konusunda varılan son
noktayı “Sözün bittiği yerdeyiz” diye
özetleyince… Çankaya’daki bozulmuş.
Terör Irak’ın kuzeyinde yerleşik ve orada
besleniyor. Türkiye, ABD’den de Bağdat’taki
kifayetsiz hükümetten umudunu kestiği için
Kuzey Irak’taki aşiret reisi Barzani’den de
yıllardır Kuzey Irak topraklarındaki PKK’yi
temizlemelerini istiyor.
Bugüne dek adı geçen ilgililerden olumlu
bir yaklaşım izlenmedi.
Son güvenlik toplantılarından sızan
bilgilerden anlaşılıyor ki… Türkiye Barzani’ye
üç seçenek sunmuş: “Irak’ın kuzeyindeki
PKK varlığını etkisiz kıl – Ya da üçümüz (ABD,
Türkiye ve Barzani) ortak operasyonlarla
etkisiz kılalım - Ya da biz sizlerle koordineli
olarak etkisiz kılalım.”
Orgeneral, bu üç koşulu açıklamıyor ama
sabrımızın tükendiğini “sözün bittiği yer”
cümlesi ile özetliyor.
Diplomatik girişimler sonuç vermeyince
askerin sınırda Şam’a artık tahammülümüz
kalmadı; ya Öcalan’ı teslim et ya da… diye
özetlenen sert çıkışından sonra eşkıya lideri
teslim alınmamış... diplomasi ile 8 yıldır
Kuzey Irak’ta sanki olumlu sonuç alabilmişler
gibi…
…Çankaya’daki Beyefendi taa Nijerya’dan
devlet sırlarını açıklıyor diye Genelkurmay
Başkanı’nı eleştiriyor.
Dün öyleyse bugün niye böyle?
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 10 TEMMUZ 2010 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Temmuz
Oslo PB 25
Helsinki PB 27
StockholmPB 28
Londra PB 27
AmsterdamY 26
Brüksel Y 29
Paris Y 30
Bonn Y 31
Münih Y 30
Berlin B 33
Budapeşte B 30
Madrid B 35
Viyana B 30
Belgrad B 27
Sofya Y 21
Roma B 26
Atina B 28
Zürih Y 31
Moskova B 28
Aşkabat A 35
Taşkent A 35
Bakû B 35
Bişkek B 27
Tiflis B 38
Kahire A 33
Şam A 38
İstanbul Y 26
Edirne Y 25
Kocaeli Y 26
Çanakkale Y 26
İzmir PB 30
Manisa PB 31
Denizli PB 33
Zonguldak Y 25
Sinop Y 28
Samsun Y 28
Trabzon Y 29
Giresun Y 30
Ankara PB 31
Eskişehir PB 28
Konya PB 31
Sıvas PB 34
Antalya B 31
Adana B 33
Mersin B 32
Diyarbakır B 41
Şanlıurfa B 41
Mardin B 38
Siirt B 39
Hakkâri B 35
Van B 29
Kars B 33
Yurdun kuzey
kesimleri parça-
lı bulutlu, Mar-
mara, Batı Kara-
deniz le Orta Ka-
radeniz kıyıları
sağanak ve gök
gürültülü sağa-
nak, diğer yerler
az bulutlu ve açık
geçecek. Deniz-
lerimizde rüzgâr:
Güney Ege’de
fırtınamsı rüzgâr
bekleniyor.
Tunceli’de yol kesen teröristler AKP İl Başkanõ’nõn şirketine ait aracõ da yaktõ
PKK iki kişiyi kaçõrdõYurt Haberleri Servisi - Tun-
celi’de yol kesen teröristler AKP
Tunceli İl Başkanõ Cihan Açık-
göz’ün şirketine ait bir aracõ ya-
kõp 2 kişiyi kaçõrdõ. Muş’un Var-
to ilçesinde teröristlerce polis ka-
rakoluna düzenlenen saldõrõda 4
polis yaralandõ. Hakkâri’nin Çu-
kurca ilçesi Şine Dağõ mevkisin-
de devriye görevi yapan askeri
zõrhlõ aracõn geçişi sõrasõnda ma-
yõn patladõ.
Tunceli-Ovacõk karayolunun
40. kilometresinde yol kesen bir
grup PKK’li, yoldan geçen araç-
larõ durdurarak kimlik kontrolü
yaptõ. Araçlarda bulunanlara ör-
güt propagandasõ yapan terörist-
ler, bir aracõ da ateşe verdi. Te-
röristler, yaktõklarõ araçta bulunan
2 kişiyi yanlarõna alarak yola
bombalõ tuzaklar bõrakõp dağlõk
araziye kaçtõ. Ovacõk İlçe Emni-
yet Müdürlüğü’ne atanan sivil
bir polis, yeni görev yerine gi-
derken yolun kesildiğini fark ede-
rek jandarmaya haber verdi. Bu-
nun üzerine bölgeye ilk olarak 2
kobra helikopter sevk edilerek, te-
röristlerin kaçtõğõ derin vadiler ve
güzergâhlar yoğun şekilde bom-
balandõ. Ayrõca Tunceli 4. Ko-
mando Tugay Komutanlõğõ’na
bağlõ profesyonel birlikler de Si-
korsky helikopterlerle bölgeye
sevk edildi. Tunceli-Ovacõk bağ-
lantõsõnõ sağlayan karayolu, devam
eden operasyon ve güvenlik ne-
deniyle ulaşõma kapatõldõ. Terö-
ristlerin yaktõğõ aracõn kentte top-
tan gõda ticareti yapan AKP Tun-
celi İl Başkanõ Cihan Açõkgöz’ün
şirketine ait olduğu belirlendi.
Teröristlerce kaçõrõlan 2 kişinin ise
kimlikleri açõklanmadõ.
Muş’un Varto ilçesinde ticari
taksiyi gasp eden terör örgütü üye-
leri İlçe Emniyet Müdürlüğü bi-
nasõna taciz ateşi açtõ. Ateşe pol-
islerin karşõlõk vermesi üzerine çõ-
kan çatõşmada yaralanan polisler
Sait Apak, Şeref Yıldız, Mustafa
Dolap ve Mehmet Arıç hasta-
neye kaldõrõldõ. Gasp edilen araç
ise Muş-Varto karayolu üzerinde
takla atmõş halde bulundu.
Hakkâri Gazi Mahallesi’nde
yola barikat kurup ateş yakan gru-
ba polis, biber gazõ ve basõnçlõ
suyla müdahalede bulundu. Şem-
dinli ilçesinde de polis 18 kişiyi
gözaltõna aldõ.
Nusaybin’de 28 gözaltı
Güvenlik güçleri ile girdiği
çatõşmada öldürülen teröristin
Hakkâri’den Şanlõurfa’ya götü-
rülmek istenen cenazesini karşõ-
lamak isteyen göstericiler Mar-
din’in Nusaybin ilçesi Şirin Bul-
varõ üzerinde toplanarak İpek
Yolu’na yürüdü. Polisin müda-
halesi üzerine göstericiler ara
sokaklara dağõldõ. Çõkan arbede-
de 28 gösterici gözaltõna alõnõrken
bir polis memuru da yaralandõ.
Bilgisayar kayıtları istendi
HATİCE TUNCER
İrtica ile Mücadele Eylem Planõ da-
vasõnda mahkeme heyeti, 2009’un ilk 6
ayõ itibarõyla Genelkurmay Harekât Baş-
kanlõğõ Bilgi Destek Daire Başkanlõğõ’nõn
tüm şubelerinde çalõşan askeri ve sivil
personelin kullandõğõ bilgisayarlara ait
kayõtlarõn, bu bilgisayarlarõ kullanan ki-
şilerin kullanõcõ kod ve imzalarõnõn is-
tenmesine hükmetti.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi ta-
rafõndan Silivri Cezaevi bitişiğindeki
salonda görülen davanõn 7. duruşmasõ
dün yapõldõ. Tutuklu yargõlanan malulen
emekli üsteğmen avukat Serdar Öztürk
savunma yaptõ. Duruşmanõn öğleden
sonraki bölümünde savcõ Mehmet Ali
Pekgüzel, sanõğõn reddetmesi nedeniy-
le soru sormayacağõnõ açõkladõ. Öz-
türk’e üye hâkim Sedat Sami Haşıloğ-
lu ve Hüsnü Çalmuk sorular yöneltti.
‘Bir numara bırakıldı’
Öztürk’ün avukatõ Hasan Gürbüz, Er-
genekon şemasõnõn açõlmasõnõ isteyerek
şu iddialarda bulundu: “İte kaka ey-
lemlere Danıştay saldırısı ve Cumhu-
riyet gazetesinin bombalanmasını ya-
pıştırmaya çalışıyorlar. O şemadaki
bir numara emekli bir general. Başka
soruşturma kapsamında tutuklandı ve
iki kez serbest bırakıldı. Ergenekon so-
ruşturmasında bu kişiyi alamazlardı
çünkü, şemanın hazırlandığı tarihte bu
kişi görevdeydi. Yani şimdi aldıkları
bu kadar muvazzafı soruşturmaya
dahil edemeyeceklerdi.”
Albay Dursun Çiçek’in avukatõ Ce-
lal Ülgen ise Gümrükler Başmüdürlü-
ğü’ne müzekkere yazõlarak õslak imza
makinesi ya da bu işleri yapabilen ma-
kinelerin yurda getirilip getirilmediğinin
sorulmasõnõ talep etti. Daha sonra ara ka-
rarõnõ açõklayan mahkeme heyeti, õslak
imza makinesi konusundaki talebin de-
ğerlendirilmesine karar verdi.
Mahkeme, Çiçek’in başõnda olduğu 3.
Bilgi Destek Şube Müdürlüğü’nde kul-
lanõlan tüm bilgisayarlara ait harddisk-
ler ile askeri savcõlõğõn soruşturmasõnda
bilirkişilere tahsis edilen bilgisayarlarõn
istenmesini kararlaştõrdõ. Askeri savcõ-
lõktan, el konulan bütün bilgisayarlarõn
imajlarõnõn gönderilmesini istemeyi ka-
rarlaştõran mahkeme heyeti, incelenen 14
harddiskin yedeğinin alõnõp alõnmadõğõ-
nõ, silinip silinmediğini, silinmiş ise bu
emrin kimin tarafõndan verildiğinin so-
rulmasõna karar verdi. Mahkeme, Ge-
nelkurmay’a yazõ yazõlarak Çiçek’in 1
Ocak 2009 ile 4 Haziran 2009 tarihleri
arasõnda kullandõğõ tüm izinlerin tarih-
lerinin sorulmasõna daire başkanlõğõna
hangi tarihlerde vekâlet ettiğinin bildi-
rilmesinin istenmesine karar verdi. Mah-
keme, Genelkurmay birimlerinde bulu-
nan bilgisayarlara dõşardan müdahale ile
girilip veri çalõnmasõnõn mümkün olup
olmadõğõnõ da sorma kararõ aldõ.
Mahkeme, geçen yõl içerisinde aske-
ri helikopter ve uçakla Erzincan’a yapõ-
lan uçuş kayõtlarõnõn, seyahat eden as-
kerlerin listelerinin gönderilmesinin is-
tenmesini kararlaştõrdõ.
Albay Çiçek’in yargõlandõğõ davada mahkeme Genelkurmay’a yazõ yazõlmasõna hükmetti
(Fotoğraf: AA)
Öğrenci pansiyonuna molotof
SIVAS (Cumhuriyet) - Milli Eğitim Ba-
kanlõğõ’nõn “Gönül Köprüsü” projesi kap-
samõnda Diyarbakõr’dan Sivas’a giden öğ-
rencilerin kaldõğõ bir lisenin pansiyonunun gi-
rişine molotofkokteyli atõldõ.
MEB ve Turkcell işbirliğinde gerçekleşti-
rilen Gönül Köprüsü gezisi kapsamõnda tari-
hi ve turistik yerleri gezmek amacõyla Di-
yarbakõr ve ilçelerinden 3 Temmuz’da Sivas’a
giden 188 kişilik öğrenci grubundan 94 erkek
öğrencinin konakladõğõ Kongre Lisesi öğrenci
pansiyonuna önceki gece 22.00 sõralarõnda
kimliği belirsiz kişilerce iki molotofkokteyli
atõldõ. Pansiyonda bulunan öğrencilerden bi-
ri paniğe kapõlõnca başõnõ koridordaki demir
parmaklõklara çarparak yaralandõ. Sivas Va-
li Ali Kolat, olayõn tamamen “kız meselesi”
yüzünden kaynaklandõğõnõ savundu.
Avrupa’dan Öcalan’la
ilgili iddialara son nokta
STRASBOURG/ANKARA (Cum-
huriyet) - Avrupa Konseyi İşkence ve
Kötü Muameleyi Önleme Komitesi,
“terör örgütü başı tecrit oluyor” id-
diasõna son noktayõ koydu. Avrupa
Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren
komite, terör örgütü başõnõn mahkûmi-
yet koşullarõnõn uluslararasõ standartlara
uygun olduğunu ve tecrit iddialarõnõn
geçerli olmadõğõnõ açõkladõ.
Komite, 26-27 Ocak 2010 tarihlerin-
de İmralõ’yõ ziyaret ederek, terör örgütü
başõnõn mahkûmiyet koşullarõnõ incele-
mişti. Bu inceleme sonucunda hazõrla-
nan rapor, Türkiye’nin onay vermesiyle
dün yayõmlandõ. Dõşişleri Bakanlõ-
ğõ’ndan da yapõlan açõklamada, “Avru-
pa Konseyi İşkence ve Kötü Muame-
leyi Önleme Komitesi raporu, uzun
süre kamuoyunu meşgul eden ‘tecrit’
iddialarına kesin bir yanıt oluştur-
makta, bu iddiaların asılsız oldukla-
rını açıkça ortaya koymaktadır” de-
nildi. Bağõmsõz uzmanlardan oluşan
Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi
Önleme Komitesi, gerektiğinde haber
vermeden üye ülke cezaevi ve karakol-
larõ teftiş etme hakkõna sahip.
Orgeneral Başbuğ
hakkında suç duyurusu
DİYARBAKIR / İSTANBUL (Cum-
huriyet) - Genelkurmay Başkanõ Orge-
neral İlker Başbuğ hakkõnda bir süre
önce yaptõğõ açõklamalarda JİTEM ve
Ergenekon davasõ sanõklarõyla ilgili
açõklamalarõ nedeniyle Diyarbakõr ve İs-
tanbul’da iki ayrõ suç duyurusu yapõldõ.
Başbuğ 4 Temmuz’da bir televizyon
programõnda, “Terörle mücadelede gö-
rev yapmış, canını feda etmekten ka-
çınmamış, subayın, generalin, astsu-
bayın haksız yere suçlanmaları beni
çok rahatsız etti. Bir terör örgütüne
üye olmakla suçlanıyorlar. Albay Ce-
mal Temizöz, buna bir örnek” demişti.
BDP milletvekillerini de eleştiren Baş-
buğ, “Ayrıl vekillikten dağa çık” diye
seslenmişti. Bu açõklama üzerine Şõr-
nak’taki faili meçhul cinayetlerle ilgili
davada mağdurlarõn avukatõ Tahir Elçi,
sanõklardan Kayseri Jandarma Alay Ko-
mutanõ Albay Cemal Temizöz’le açõkla-
malarõ nedeniyle Başbuğ hakkõnda,
“yargıyı baskı altına aldığı” gerekçe-
siyle suç duyurusunda bulundu. İstan-
bul’da Sultanahmet’teki İstanbul Adliye-
si önünde toplanan İHD üyeleri de Baş-
buğ hakkõnda suç duyurusunda bulundu.
RUMLARIN İSTEDİĞİ OLDU
Jennifer Lopez
konseri iptal
LEFKOŞA (AA) -
Ünlü şarkõcõ Jennifer
Lopez, KKTC’nin
Girne bölgesinde yapõ-
lan ve Kõbrõs Barõş
Harekâtõ’nõn yõldönü-
mü olan 20 Tem-
muz’da resmi açõlõşõ
gerçekleştirilecek Cra-
tos Premium Hotel’in
gala gecesinde verece-
ği konseri iptal etti.
Rum radyosu, Lo-
pez’in, “Rum ve Yu-
nanlıların tepkileri üzerine kararını gözden
geçirdiğini ve KKTC’ye gitme kararını iptal
ettiğini açıkladığını” duyurdu. Lopez’in 24
Temmuz’da sahneye çõkmasõ planlanõyordu.
Jennifer Lopez’in resmi internet sitesinde yapõ-
lan açõklamada, “Jennifer Lopez insan hakla-
rını suiistimal eden hiçbir devleti, ülkeyi ya
da rejimi bilerek desteklememektedir. Bu
iptal kararını vermesi Lopez’e, mevcut du-
rum ve Kıbrıs’taki şartlar göz önünde bu-
lundurularak danışmanları tarafından tavsi-
ye edilmiştir. Bu, bölgenin politik gerçekleri-
ne olan hassasiyetimiz sonucu verilmiş bir
ekip kararıdır” ifadeleri yer aldõ.