25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 10 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Bilmem kimi televizyonlardaki bunaltıcı yaz akşamlarını daha da bunaltan tartışma programlarını izliyor musunuz? Söz dönüp dolaşıp “kim daha demokrat” eksenine kayıyor... Eski faşistlerin maşallahı var. Hepsi birer demokrat. Eski ve yeni dinciler birer demokrasi kahramanı sanki. 90’lı yıllarda “kim daha Müslüman” tartışması yapılırdı... O yıllar, Mercedes’lerin arka camına “Tek yol İslam” yazılırdı... Bir gün sabah Boğaziçi Köprüsü’nden geçerken saymıştım, 20 Mercedes’in arka camında nal gibi harflerle “Tek yol İslam” yazısını görünce şöyle bir yazı yazmıştım: “Bizim devrimciler tespih taneleri gibi içeriye dışarıya dağılınca, uyanık dinciler bu slogana ‘Devrim’ yerine ‘İslam’ı koyarak sahip çıktılar.” Neden yazıyorum ben bunları? Yakın tarihimizle ilgili kitaplar okuyorum bugünlerde... Böylece Mustafa Kemal Atatürk’ü daha iyi anlıyor, Aydınlanma Devrimi’nin Türkiye’ye getirdiği kazanımların vazgeçilmezliğinin ne demek olduğunu daha iyi kavrıyorum... Tam bağımsızlık, demokrasi, emperyalizme karşı mücadele!.. Mustafa Kemal, laik demokratik Cumhuriyeti hangi koşullar altında kurdu? Biliyorsunuz öğrenmenin yaşı yoktur. Bu yüzden bu yazımı özellikle 90’lı yıllarda doğan, bugün 20’li yaşlarda olan gençler için yazıyorum... Birkaç gün önce devletimizin bir televizyon kanalında Kırgızistan’la ilgili bir program vardı. Kırgızistan’daki “tarikat okullarından” mezun olan ve Amerikan Üniversitesi’nde okuyan kıza muhabir sordu: “Türkçeyi çok iyi konuşuyorsunuz? Niçin Türk okulunu bitirdikten sonra Kırgızistan’daki üniversitelere değil de Amerikan Üniversitesi’ne girdiniz?” Kız Türkçe şöyle dedi: “Ben o Türk okulunda İngilizce öğrendim. Türkçeyi kendi isteğim üzerine. Bizim burada üniversiteler pahalı, Amerikan Üniversitesi ise parasız. İngilizcem çok iyi. Okulu bitirince beni aydınlık bir gelecek bekliyor.” Hukuk öğrenimi gören genç kız mutluydu? Belki 18 yaşındaki o Kırgız kızı 20 yıl sonra Kırgızistan devlet başkanı bile olurdu. Mustafa Kemal, yeni kuşakların eğitimi için akla ve bilime dayalı bir eğitim sistemi kurmuştu. O eğitim sisteminin 1950’de Demokrat Parti’nin iktidar olmasıyla altı yavaş yavaş oyulmaya başlandı. Durum 70’li yıllara dek eh fena sayılmazdı... Sonra ne oldu? 12 Eylül faşizmi önce YÖK’ü getirdi, ardından özel okulları... İşte o dönemde “tarikat okulları” açılmaya başlandı. Bizim kimi aydınlarımız, Atatürkçüler, yurtseverler “imam hatip liseleri”nin kapanıp kapanmamasını tartışırken, tarikat okullarından ve devlet okullarından mezun olanları askeri okullara, polis kolejlerine doldurmaya başladılar. Bu işlerde Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz vb. gibi siyasilerin payı büyük. Bir ABD projesi olduğuna inandığım 28 Şubat’çıların payı ise çok büyük! Tüm bunlar İran, Suudi Arabistan üzerinden esen çöl fırtınasının etkisiyle oldu, 2002’de AKP’nin iktidar olmasıyla ete kemiğe büründü. Bugün devlet okullarının müdürlerinin, yardımcılarının yüzde 99’u badem bıyıklı... Laik demokratik bir devlet sisteminde zorunlu din dersi olur mu? Türkiye’de olur... 12 Eylül askeri faşizminin bir ürünü olan “zorunlu din dersleri”ni kaldırmaya kalkın bakalım, başarabilir misiniz? Laik eğitim sisteminde, akla, bilime dayalı eğitimin yerine, camilerde ve mezarlıklarda “uygulamalı din dersi” yapılıyor. Bizde demokrasi memokrasi hikâye. Birbirimizi kandırmaya hiç gerek yok. Türkiye’de eksen çoktan kaydı beyler. 1916’da İstanbul’da konservatuvar kuruldu. Sarayda tiyatro açıldı, resim sergileri düzenlendi. Çarşaf kalkmasa da İstanbul’da kadın eylemleri yapılıp yüzler açıldı. 2010 Türkiyesi’nde ise Anadolu’da kadın sokağa çıkamıyor, evde oturuyor, genç kızlar kapanıyor, bunun adına da çağdaşlık ve demokrasi deniliyor. Dedim ya, okuyup öğrenmenin yaşı yoktur... Genç kuşaklar yakın tarihimizi iyi bellemeli... İlhan Selçuk yazılarında sık sık şöyle derdi: “1923 Devrimi gerçekleşmeden önce Osmanlı’da tohum toprağa serpilmiş; medrese öğretiminden bilimsel öğretime geçmenin ilk temelleri atılmıştı. Peki, bugün bizi Osmanlı’nın son döneminden geriye götürmek isteyen şeriat akımları nereden kaynaklanıyor?” Gün gelecek 1923 öncesini, yani Osmanlı’nın son dönemini arayacağız ama iş işten geçmiş olacak! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yakın Tarih... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu ile bir sü- redir beklenen görüşmeyi yapmaya karar verdi. Erdoğan, Kõlõçdaroğlu’na gelecek hafta için randevu verdi. Meclis’te temsil edilmeyen partilerin liderleriyle de görüşme kararõ alan Erdoğan, “terörden nema- landığı” gerekçesiyle, MHP ve BDP li- derlerine ambargo koydu. AKP MYK Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlõğõnda toplandõ. Toplantõ sonrasõ açõklama yapan Genel Başkan Yardõmcõ- sõ Hüseyin Çelik kamuoyunda liderlerle görüşme, buluşma yönündeki tartõşmala- rõn devam ettiğini anõmsatarak, bugün (dün) itibarõyla Başbakan Erdoğan’õn baş- ta ana muhalefet lideri olmak üzere ran- devu talebinde bulunduğunu bildirdi. Özellikle 14-15 Temmuz tarihlerinin Er- doğan’õn takvimi açõsõndan daha uygun gö- ründüğünü dile getiren Çelik, diğer lider- lerin de uygun olmasõ halinde görüşme- lerin bu tarihlerde gerçekleşebileceğini be- lirtti. Bu görüşmelerde son günlerde artan terör olaylarõnõn ele alõnacağõ bilgisini veren Çelik, şunlarõ kaydetti: “Nezakete sığmayacak şekilde bazı şartlar ileri sü- rerek ancak görüşlerini ifade eden ba- zı siyasi partilerin olduğunu biliyorsu- nuz. Sayın Başbakanımız bu siyasi par- tilere ziyarette bulunmayacaktır. Ancak dediğim gibi ana muhalefet lideri baş- ta olmak üzere diğer bazı partilerin li- derlerine randevu talebi bugün itibarıyla yazılmıştır. Ve gelen cevaplara göre de Sayın Başbakanımız TBMM’de ve- ya TBMM’de mekânı bulunmayan si- yasi partileri kendi genel merkezlerin- de ziyaret edebilecektir.” Kürt sorununa çözüm için 2. eş öneren Rize Belediye Başkanõ Halil Bakırcı, genel merkeze çağrõldõ. Çelik, Bakõrcõ’nõn bugün genel merkeze geleceğini ve bura- da durumunun konuşulacağõnõ söyledi. Başbakan Erdoğan, ‘terörden nemalandõğõ’ gerekçesiyle, MHP ve BDP liderlerine ambargo koydu Kılıçdaroğlu ile görüşecek MHP: BİZ ZATEN REDDETMİŞTİK AYŞE SAYIN ANKARA - Başbakan Erdoğan’õn terörle mücade- le konusunda yapacağõ liderler görüşmesinde kapsam dõşõ bõraktõğõ MHP ve BDP’den tepki geldi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, “Biz zaten gö- rüşmeyi baştan reddettik” dedi. BDP Grup Başkan- vekili Bengi Yıldız ise AKP’nin çözümsüzlükten ne- malandõğõnõ savunarak “Başbakan’ın geldiği nokta çıkmaz sokaktır. Bunun asabiyetiyle deli danalar gibi her tarafa saldırıyor” ifadelerini kullandõ. Bakan Atalay karardan memnun İstanbul Haber Servisi - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Etiler Polis Meslek Eğitim Merkezi’nde düzenlenen 6. Dönem Komiser Yardõmcõlõğõ Kursu Mezuniyet Töreni’nin ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararõn sorulmasõ üzerine Bakan Atalay, “Anayasa Mahkemesi, görevi olmayan bir işle uğraştõ. Şekil incelemesinin ötesine geçti. Neticede bazõ maddelere, üç maddeye müdahalesi oldu. Ama onlar, bu paketin gücünü, demokrasi paketi olma özelliğini azaltmadõ. Biz çok mutluyuz ve gümbür gümbür bir referanduma gideceğiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle