Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ 18 KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B Dostluk ve barışa heykellerden köprüler Kültür Servisi - 11. Uluslararasõ Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali kapsamõnda düzenlenen heykel sempozyumu, dünyaca ünlü yerli ve yabancõ heykeltõraşlarõ bir araya getiriyor. Yeni Zelanda’dan Renate Verbrugge, Macaristan’dan Tamas Baraz, Mõsõr’dan Omar Toussoun, Meksika’dan David M. Bucio, Sõrbistan’dan Goran Cpajak ve Türkiye’den de Meriç Hõzal’õn yer aldõğõ sempozyumun küratörlüğünü heykeltõraş Kemal Tufan üstleniyor. Sempozyumda bir araya gelen ve ortaya çõkarttõklarõ dev heykellerle dünyaya dostluk ve barõş mesajõ veren sanatçõlarõn eserleri, Büyükçekmece’nin çeşitli parklarõnda sergilenecek. ‘Avatar’ geri dönüyor Kültür Servisi - James Cameron’õn üç Oscar’lõ, dünya çapõnda 2.7 milyar dolar hasõlat yapan filmi “Avatar”, hiç görülmemiş sekiz dakikalõk ek görüntülerle beyazperdeye geri dönüyor. “İzleyenler sürekli ‘Keşke Pandora’da daha çok kalabilseydik’ diyorlardõ. Biz de bunu gerçekleştirdik” diyen Cameron’õn “Avatar”õ, “Avatar: Special Edition” adõyla 27 Ağustos’ta, yine üç boyutlu olarak, ABD’de gösterime girecek. Galatasaraylıların İstanbulu Kültür Servisi - Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi, 14 Temmuz’a kadar “İstanbul: Bizim Gözümüzden” başlõklõ film günlerine ev sahipliği yapõyor. “Galatasaraylõlarõn İstanbulu”nu gözler önüne seren filmler, Galatasaray Lisesi’nin karşõsõnda yer alan merkezde, her gün 16.00 ve 19.00 saatlerinde izlenebilir. Sinema sektöründe çalõşan Galatasaraylõlarõn eserlerini kamuoyu ile paylaşmayõ amaçlayan Galatasaray Merkezi, farklõ konular çerçevesinde düzenlediği programlara “Bizim Gözümüzden” üst başlõğõ ile devam edecek. (0212 293 49 86) YouTube’da bir günlük belgesel Kültür Servisi - Hollywood’un ünlü yönetmenlerinden Ridley Scott ve Kevin McDonald, hazõrlayacaklarõ belgeselde YouTube kullanõcõlarõnõn videolarõnõ bir araya getirecekler. “Life in one day” (Bir gündeki hayat) başlõğõnõ taşõyacak belgesel, tüm dünyadan 20 kullanõcõnõn 24 Temmuz gününde yaşadõklarõnõ gösterecek. Eserleri seçilen YouTube kullanõcõlarõ jenerikte “yardõmcõ yönetmen” olarak belirtilecekler ve filmin ocak ayõnda Sundance Film Festivali’nde gerçekleşecek ilk gösterimine de misafir olacaklar. Dünyanõn en çok kullanõlan video paylaşõm sitesi Youtube, 5 Mayõs 2008 tarihinden beri Türkiye’de erişime kapalõ. Edward Norton yeni BM elçisi Kültür Servisi - Amerikalõ oyuncu ve çevre savunucusu Edward Norton, Birleşmiş Milletler (BM) iyi niyet elçisi olarak seçildi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un hazõr bulunduğu törende Norton, BM’nin eylem ve fikirlerine dikkati çekmek için tanõnmõşlõğõnõ kullanabileceğinden umutlu olduğunu belirtti ve “İyi niyet elçileri, BM’nin dünya çapõnda geliştirmeye çalõştõğõ her türlü etkin eylemi ortaya çõkarmakta çok çeşitli biçimlerde rol alabilirler” diye konuştu. Norton son yõllarda doğanõn, biyoçeşitliliğin korunmasõ yararõna birçok etkinlikte yer almõştõ. ZEYNEP ALTIOK 17 yõldõr içimi dağlayan kor her yõl 2 Temmuz’da yeniden harlanõr. Bu yõl 2 Temmuz günü tek dileğim, tüm ya- karõşlarõm anneciğimin beni bõrakmamasõ içindi. 17 yõldõr ilk kez yenildim. Artõk daha büyük bir acõ yaşamam zannederdim, ama 4 Temmuz gü- nü biriciğimi, hayatta en sevdiğimi, en yakõn ar- kadaşõmõ kaybettim. Hayata bu kadar bağlõ, ya- şamayõ bu kadar seven canõm annemin bu kadar zamansõz gidişiyle her şeyimi, içimi kaybettim. Üzüntümü tarif etmem de, paylaşmam da müm- kün değil. “Acıyla, sevgiyle ve kahramanca”, ama şu omurgasõzlar dünyasõnda tüm acõlara ve adalet- sizliklere karşõn ilkelerinden ödün vermeden dimdik yaşadõ. Çok güçlü bir insandõ. İkisi bir ara- da olmaz gibi gelse de, bir o kadar da kõrõlgan ve naif. Hayranlõk uyandõracak kadar keskin zekâ- sõ ile hayatõnõn belki de büyük bir bölümünü kap- layan mizah gücü sayesinde daima anlamaya ça- lõşan, affeden ve adil oldu. Hiç kimseye küsme- di, kimseyle küs kalmadõ. İki gündür sevgiyle yazõldõğõnõ bildiğim, ama birçok yanlõşla dolu yazõlar yayõmlanõyor. Dü- zeltmek istediğim bilgiler var. Füsun Akatlı do- çent değil profesördü. Ancak şunu özellikle be- lirtmek isterim ki, insanõ tanõmlayanõn unvan de- ğil, şu hayattaki duruşu olduğunu düşündüğü için, akademik gereklilik dõşõnda bu unvanõ hiç kul- lanmadõ. Füsun Akatlõ olmayõ yeğledi. Hayatõnõ felsefeye, düşünceye, edebiyata ve ti- yatroya adadõ. Yeditepe Üniversitesi’nde felse- fe değil tiyatro bölümünü kurdu. Doğuş Üniver- sitesi’nde sadece ders vermiyordu, kurmuş olduğu İletişim Bölümü’nün başkanõydõ. 1982 yõlõnda Ha- cettepe Üniversitesi’nden ayrõlõş nedeni, 1980 son- rasõ eğitim sistemine yöneltilen baskõcõ yönetim anlayõşõ ile yan yana durmamayõ tercih etmesidir. Cumhuriyete, laikliğe bağlõ, yenilikçi ve aydõn- lanmacõ bir akademisyen olarak gelecek kuşak- larõn, aklõn sunduğu değerlerden kopmadan bil- gi ve õşõkla donanmasõ için çabalõyordu. Öyle ki, yoğun bakõmda canõ ile uğraşõrken özenerek, tu- tunarak ve adeta tutturarak özel bir gayretle, öğ- rencilerinin sõnav kâğõtlarõnõ okudu ve Cumhu- riyet gazetesine yazõsõnõ yetiştirdi. Füsun Akatlõ’nõn olduklarõ ve olmadõklarõ ise tamamen kendi tercihleriydi. Bugün onun bu- lunduğu yeri ve değerini bilmeyenler varsa, onun mütevazõ, kendini öne çõkarmayan, ego- lardan arõnmõş duruşuna erişebilecek kadar derin bakmadõklarõ içindir. Füsun Akatlõ belli mevki- lere gelmek için ödün vermedi, çõkar gütmedi, bo- yun eğmedi, talep etmedi. Her zaman duru, ken- di gibi olmayõ ve sevgi dolu bir yaşamõ seçti. Anneciğim, õşõğõm, her şeyim, gözün arkada kal- masõn. Seni sevenlerin yanõna gidiyorsun. Bilge Karasu, Edip Cansever, Turgut Uyar, Nusret Hızır, Tomris Uyar, Nezihe Meriç, Bedrettin Cömert, Ruhi Su ve daha birçok sevgili arka- daşõn seni bekliyor. Gözün arkada kalmasõn! Zeynep Altõok’un, annesi Füsun Akatlõ için düzenlenen törende yaptõğõ konuşmanõn tam metni 4 Temmuz günü yitirdiğimiz felsefeci, denemeci, edebiyat ve tiyatro eleştirmeni, gazetemiz yazarõ Füsun Akatlõ için Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda düzenlenen törende, Akatlõ’nõn ve Sivas kõyõmõnda öldürülen şair Metin Altõok’un kõzõ Zeynep Altõok, salondaki herkesi derinden etkileyen bir konuşma yaptõ. Okurlarõmõzõ, Zeynep Altõok’un duygu yüklü olduğu kadar bilinçle donanõmlõ konuşmasõndan yoksun bõrakmak istemedik. Gazetelerde kõsa alõntõlarla aktarõlan konuşmanõn tümünü sunuyoruz. Boyun eğmeden, dimdik Kültür Servisi - Antalya Büyükşe- hir Belediyesi’nin desteği ile An- talya Kültür Sanat Vakfõ tarafõn- dan 47.si düzenlenen Uluslarara- sõ Antalya Altõn Portakal Film Festivali bu yõl bazõ yeniliklere im- za atõyor. Ödül yönetmeliğinde ya- põlan değişiklik kapsamõnda “En İyi Film” ödülünü alan yapõmcõ, yeni filmine iki yõl içinde başlar ve filmin bir bölümünü Antal- ya’nõn simgesi olan mekânlarda çekerse, toplam 400 bin TL’lik ödülün sahibi olacak. Ödül yö- netmeliğinde yapõlan düzenle- meler kapsamõnda sinema eseri sa- hiplerinin telif haklarõnõ koruma- ya yönelik ibareler de yönetmeli- ğe eklendi. Ulusal Uzun Metraj, Kõsa Film ve Belgesel dallarõnda yarõşmaya katõlacak filmlerin 1 Ekim 2009 tarihinden sonra, ulus- lararasõ yarõşmaya katõlacak film- lerin ise son iki yõl içinde yapõlmõş olmasõ gerekiyor. Ulusal Uzun Metraj dalõnda yarõşmaya katõla- cak filmlerin, başka bir ulusal yarõşmada “en iyi film ödülü” al- mamõş, herhangi bir ulusal TV ka- nalõnda gösterilmemiş, DVD bas- kõlarõnõn satõşa sunulmamõş olmasõ gerekiyor. Ayrõca Altõn Portakal ödüllerine “Antalya Teşvik Ödü- lü” adõ altõnda bir ödülün daha ek- lendiğini söyledi. Filmini Antalya’da çekene 400 bin TL ALTIN PORTAKAL’DA YENİLİKLER Kültür Servisi - İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ’nõn katkõlarõyla çalõş- malarõ yürütülen ve İstanbul’un ilk çağdaş kent müzesi olma özelliğini taşõyan “Adalar Mü- zesi”, görkemli bir açõlõşa im- za atmaya hazõrlanõyor. Müzenin ilk geçici sergisi “Ada Sahillerinde Bekliyorum” ve kalõcõ bö- lüm sergilerinden “Adalılar” sergisinin açõlõş- larõ, 31 Temmuz Cumartesi günü Büyükada Çõ- nar mevkiindeki müze alanõnda gerçekleşecek. 800 metrekarelik geniş bir alana yayõlan sergi- ler, ücretsiz olarak gezilebilecek. Müzenin ilk is- kele sergisi de, aynõ gün Büyükada Vapur İske- lesi’nde açõlacak. 40 gün 40 gece boyunca bir şenlik havasõnda sürecek açõlõş etkinlikleri kapsamõnda yer alacak konserler, yarõşmalar, belgesel film gösterileri, söyleşiler ve diğer aktiviteler bu süre boyun- ca sanatseverlere açõk olacak. 20 Temmuz’dan itibaren müzenin sergiler, etkinlikler, kütüphane, arşiv, koleksiyon, söz- lü tarih video klipleri başta olmak üzere pek çok içeriği www.adalarmuzesi.org adresinde yer alacak. SELDA GÜNEYSU ANKARA - Kültür ve Sanat Emekçileri Sendi- kasõ (Kültür Sanat-Sen), Kültür ve Turizm Bakan- lõğõ’nõn 48 müze ve ören- yerindeki gişelerin özel- leştirilmesi ihalesini yar- gõya taşõyor. Sendika Baş- kanõ Yavuz Demirkaya, müze ihalesinin “ülke çı- karlarını gözetmediği” gerekçesiyle, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’na dava açacaklarõnõ kaydetti. Demirkaya, yaptõğõ açõklamada, AKP iktida- rõyla birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarõnda “özel- leştirme furyası”nõn baş- ladõğõnõ belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn 48 müze ve ören yerindeki gi- şelerin özelleştirilmesi iha- lesini “kamu yönetme- sin, özeller yönetsin” mantõğõyla gerçekleştire- ceğini belirten Demirkaya, söz konusu müze ve ören yerlerinin Türkiye’nin Ha- zine’ye en fazla kâr geti- ren yerler olduğuna dikkat çekti. Devletin bugün hemen hemen her kurumdan eli- ni çektiğini vurgulayan Demirkaya, “Bu anlayış sosyal devlet anlayışının yıkılmasıdır. Resmi ra- kamlar elimizde var. Kültür ve Turizm Ba- kanı Ertuğrul Günay da zaten yaptığı açıklama- larda hep bu müze ve ören yerlerinin çok kâr getirdiğini belirtiyordu. Gişeleri özelleştirilecek müze ve örenyerlerine baktığımızda bu yerlerin salt 2008 yılında 100 tril- yonun üzerinde kâr ge- tirdiği ortada” dedi. Müze ve ören yerlerin- den elde edilen gelirin Hazine’ye aktarõldõğõnõ ve bir havuzda toplandõğõnõ anlatan Demirkaya, dev- letin birçok kurumunun da bu kaynaktan kullan- dõğõnõ aktardõ. Devletin kasasõna gire- cek olan bu gelirin, özel şirketlere devredilmesi so- nucu cari açõk oluşacağõ- na vurgu yapan Demirka- ya, “Bunun olmasını en- gelleyeceğiz. Kamu kay- naklarının kamu tara- fından kullanılmasını is- tiyoruz. Müzelerin yağ- malanmaması için bu ihaleyi yargıya taşıya- cağız. Burada ülke çı- karları gözetilmiyor” di- ye konuştu. ‘Ülke çõkarlarõ gözetilmiyor’ Kültür Sanat-Sen, müze ve ören yerleri gişelerinin özelleştirilmesi ihalesine dava açacak Kültür Servisi - Bas gitar ustasõ Stanley Clarke ve grubunun 17. Uluslararasõ İstanbul Caz Festivali kapsamõnda, önceki gece İstanbul Arkeoloji Müzeleri Avlusu’nda vereceği konser yağmur engeline takõldõ. Stanley Clarke ve grubu- na, 30 yaşõndaki piyanist Hiro- mi’nin de eşlik ettiği konser, sah- nenin üstündeki koruyucu örtünün, şiddetli yağõş sonucu çökme ris- ki taşõmasõ nedeniyle 15. dakika- da sona erdi. Biletlerini iade etmek isteyen izleyiciler, 15 Temmuz perşembe gününe kadar biletle- riyle birlikte, alõm işlemini ger- çekleştirdikleri gişelere başvura- bilir. Ya da iade yerine 15 Tem- muz Perşembe gününe kadar İKSV yetkilileri ile görüşerek festival kapsamõnda mekân kap- asitesi uygun olan başka bir kon- ser olmasõ halinde biletlerini de- ğiştirebilirler. Yine aynõ gece “1. Uluslararası İstanbul Opera Festivali” kapsamõnda Deutsche Oper Berlin tarafõndan Cemil To- puzlu Açõkhava Tiyatrosu’nda sahnelenecek “Sevil Berberi” operasõ da hava muhalefeti nede- niyle tamamlanamadõ. Şehrebir yağmuryağdõ... KONSER VE OPERAYA YAĞMUR ENGELİ İ stanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği’nin “İstanbul Dans Ediyor!” sloganıyla yola çıkan projesi Dans Platform İstanbul, temmuz ayında dünyaca ünlü koreograf Nacho Duato yönetimindeki İspanya Ulusal Balesi’ni (Compañía Nacional de Danza) İstanbul’da ağırlıyor. İspanya Ulusal Balesi “Without Words, Kol-Nidre, Gnawa” isimli gösterisiyle yarın saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda İstanbullu sanatseverlerle buluşacak. İspanya Ulusal Balesi İstanbul’da Öğrenci pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. HANDE BİLGİN