19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BEDRİ BAYKAM PARİS - Fransa Açık Tenis Turnuvası’nda İspanyol Rafael Nadal, İsveçli Robin Soderling’i şaşırtıcı derecede kolay geçen bir maçtan sonra 6-4, 6-2 ve 6-4’lük setlerle yenerek 5. kez şampiyon oldu. İspanyol tenisçi, maça hem savunmada hem de hücumda çok konsantre başlayarak rakibinin servisini ilk setin ortasında ilk kez kırdı ve öne geçti. O andan itibaren Nadal, inisiyatifi elden bırakmadı. Ayrıca İsveçli raketin 45 kere gereksiz hata yapması; önemli puanları genç ama bir o kadar tecrübeli İspanyol rakibine hediye etmesi, Nadal’ın zaferinde bir diğer önemli nedendi. Maçın tamamında 2005 ve 2008 arası 4 kez üst üste kazandığı turnuvayı yeniden alabilmek için varını yoğunu ortaya koyan Nadal çok farklı teknik vuruşları ve zengin açı arayışlarıyla İsveçli rakibini beklenmedik ölçüde sürklase etti. Sürekli olarak maça dönmeye çalışan Soderling, böylece başarılı turnuvasına karşın geçen sene olduğu gibi finali kolay verdi ve kendisine güvenenleri hayal kırıklığına uğrattı. Maçtan sonra hayatının en mutlu anlarından birini yaşadığını vurgulayan Nadal, yarından tezi yok İngiltere’ye gideceğini ve Queens Turnuvası’na hazırlanacağını aktardı. Nadal ayrıca Paris zaferini Wimbledon ve çim saha sezonu bitmeden kutlamaya zaman ayıramayacağını söyleyerek neşe içinde basın toplantısını kapadı. Bu zaferle 1 milyon 300 bin Avro’luk ödülün yanı sıra Nadal tekrar Federer’den ‘Dünya tenisinin 1 numarası’ koltuğunu devralmış oldu. Soderling ve Berdych’le öne çıkan ‘Power Tennis’ furyası ise Paris’te taçlanmak için en azından biraz daha pişmeye vakti olduğunu gösterdi. CMYB C M Y B 7 HAZİRAN 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA SPOR 19 FATİH KUŞÇU JOHANNESBURG - G.Saray’la olan sözleşmesi sona eren ve şu anda Avustralya Ulusal Takõmõ’yla Güney Afrika’da bulunan Harry Kewell, “Kalıp kalmayacağımla ilgili sorulara Başkan Adnan Polat’a sorun” dedi. ‘Kangurular’ lakaplõ Avustralya’nõn kamp yaptõğõ Johannesburg’da konuştuğumuz ‘Oz büyücüsü’, G.Saray’da oynamak istediğini ve geleceğiyle ilgili kararõn yönetime bağlõ olduğunu vurguladõ. Sarõ - Kõrmõzõlõ taraftarlarõn sevgi gösterisinde bulunduğu ve takõmdan ayrõlmamasõ için kampanyalar başlattõğõ Kewell, sakatlõğõ nedeniyle 2009-10 sezonunun 2. yarõsõnda sadece 1 maçta forma giyebilmişti. Yönetime kõrgõn olduğu gözlenen 31 yaşõndaki oyuncu, “Kimse bana ‘kalmanõ istiyoruz’ demedi” ifadesini kullandõ. - G.Saray yönetimiyle görüşmeler sonuçlandı mı? Seni tekrar Türkiye’de oynarken görebilecek miyiz ? Harry Kewell: Bu soruyu başkana sorun. Ben G.Saray’da kalmak istediğimi her fõrsatta söyledim. Bu fikrim değişmedi. Hâlâ Türkiye’de, İstanbul’da olmak istiyorum. Taraftarõn benim için söylediği şarkõlar kulağõmdan gitmiyor. - Peki neden anlaşma sağlanamıyor? Yönetim de senin kalmandan yana görüş açıklıyor. H.K.: Kimle konuşsalar, “Kewell kalsın istiyoruz” diyorlar. Ama bana böyle bir şey söyleyen yok. Ben hazõrõm. Sözleşmemi uzatõp, kariyerimi İstanbul’da sürdürebilirim. Tekrar söylüyorum; her şey başkana bağlõ. Bu sorularõ ona yöneltmeniz gerek. - Dünya Kupası’nda ilk maçınız Almanya’ya karşı. Lineker’in ünlü sözü “Futbol 22 kişi ile oynanõr, sonunda Almanlar kazanõr” görüşüne ne diyeceksin? H.K.: Almanya iyi bir takõm, güçlü bir ekol ve grubun da favorisi. Ama bizim de iyi oyuncularõmõz var. Gana ve Sõrbistan maçlarõ bizim için daha önemli. İlk hedef gruptan çõkmak. Almanya maçõ da, bence her sonuca açõk. AVUSTRALYALI YILDIZ G.SARAY’DAKİ GELECEĞİYLE İLGİLİ C’E KONUŞTU Kewell topu yönetime attı Kewell topu yönetime attı Kewell, Fatih Kuşçu’ya konuştu. Avustralya Ulusal Takõmõ Teknik Direktörü Pim Verbeek’in sakatlõğõ nedeniyle son 6 ayda sadece 1 kez forma verdiği Harry Kewell’õ 13 Haziran’da Almanya’ya karşõ oynatõp oynatmayacağõ merak konusu oldu. Avustralya basõnõnõn “Verbeek, Kewell’ı riske edecek mi?” başlõğõyla duyurduğu haberde ‘Oz büyücüsü’nün uzun bir süredir futboldan uzak olduğuna değinildi. Kewell’õn takõmla çalõşmalara devam ettiği ancak eski formuna ulaşmasõ için zamana ihtiyacõ olduğu ifade edildi. DURUMU KRİTİK AFRİKA’DA ‘KORE SAVAŞI’ KORKUSU COŞKUN GÜLBAHAR Güney Afrika’daki Dünya Kupasõ’na sayõlõ günler kala yetkilileri ‘Kore’ korkusu sardõ. Güney Kore’ye ait bir savaş gemisinin batõrõlmasõnõn ardõndan Kuzey Kore ile Güney Kore arasõnda çõkan gerginliğin Dünya Kupasõ’nda patlak vermesinden büyük endişe duyuluyor. İki ülkenin üç gün arayla Johannesburg’da maç yapacak olmasõ nedeniyle kentte güvenlik alarmõ verilirken Kuzey Kore ve Güney Kore taraftarlarõnõn bir araya getirilmemesi gerektiği ifade ediliyor. Güney Afrika’da herkes, birbirlerine tehdit savuran iki ülke yetkilileri arasõndaki sorunun Dünya Kupasõ sürecinde büyümesinden ve spora gölge düşmesinden korkuyor. Bilindiği gibi Güney Kore, Yunanistan ile 12 Haziran’da; Kuzey Kore de 15 Haziran’da Brezilya ile Johannesburg’da karşõlaşacak. BLATTER: TEKNOLOJİ FUTBOLU ÖLDÜRÜR! FIFA Başkanõ Sepp Blatter, Güney Afrika Devlet Başkanõ Jacob Zuma ile düzenlediği ortak basõn toplantõsõnda “Futbolda teknolojiyi kullanmak, bu spora olan tutkuyu öldürür” diye konuştu. GÜNEY AFRİKA 2010’A DOĞRU İspanya’nõn 2010 Dünya Kupasõ’nda kazanacağõ penaltõ vuruşlarõnõ, David Villa’nõn, köşe vuruşlarõyla serbest atõşlarõ ise Xavi’nin kullanacağõ ifade edildi. Dünya Kupası’nda sakatlıkları nedeniyle oynayıp oynamayacakları belli olmayan futbolcular şöyle: Drogba (Fildişi), Pirlo (İtalya), Kewell (Avustralya), T.Brown (Yeni Zelanda), Suazo (Şili), Skrtel (Slovakya), Robben (Hollanda) İspanya Ulusal Takõmõ’nõn kalecisi Casillas, İngiltere’nin 2010 Dünya Kupasõ’ndaki en zayõf halkasõnõn kalecileri olduğunu söyleyerek, “Bu kalecilerden hiçbiri bu yõl Avrupa kupalarõnda, kulüp bazõnda oynanabilecek en üst seviyede oynamadõ” ifadelerini kullandõ. Bu arada Dünya Kupasõ’nõn açõlõşõnda oynanacak Güney Afrika-Meksika mücadelesini Özbek hakem Ravshan İrmatov yönetecek. Nijerya ve Kuzey Kore arasındaki hazırlık maçı öncesi Afrika’daki Makhulong Stadı’nda yaşanan izdihamda 9 kişi yaralandı. Yetkililer yaralı sayısında artış yaşanmasından endişe ediyor. ERDEM KARACA F.Bahçe Acõbadem antrenörlüğe dünyaca ünlü Brezilyalõ teknik adam L. Guimaraes’i getirdi. Ülkesinde Ze Roberto olarak tanõnan Brezilyalõ teknik adam, “Buraya gelmemde en büyük pay sahibi olan kişi Alex De Souza’dır. Onun verdiği bilgiler burada olmamda çok etkili oldu” dedi. Brezilya Ulusal Takõmõ’yla 2012’ye kadar sözleşmesi bulunan Ze Roberto, hem F.Bahçe’yi hem de ülkesini aynõ anda çalõştõracak. SPOR YORUM ARİF KIZILYALIN 2010’dan 2016’ya.. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumartesi günkü ‘Spor Açılımı’ toplantısında yine gündeme gelmiş Euro 2016 adaylığı... Başbakan’ın “Nasıl kaybettik şu ev sahipliği” sorusuna başta TFF yönetimi olmak üzere futbolun sahipleri net bir yanıt verememişler doğal olarak... Elbette çıkıp “Beceremedik” diyecek halleri yok... Başbakan’ın da aklına birden 2 ay sonra başlayacak Dünya Basketbol Şampiyonası gelmiş ve yakın çevresine, “İyi hoş da 2016 ev sahipliğini kaptırdığımız Fransa’nın elinden 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası ev sahipliğini almamış mıydık” diye dert yanmış... Ama onca kalabalığın içinde unutulmuş gitmiş bu sohbet... 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nı elinden kaptığımız Fransa’ya, 2016 Avrupa Şampiyonası’nı nasıl verdik diye ben de merak ettim. Şu sıralar ‘yasaklansın’ denen arama motoru Google’a, 2010 Türkiye yazdım ve birbirinden ilginç yazılar çıkıverdi karşıma... Özet olarak aktarmak gerekirse; öncelikle seçimlerin yapıldığı yıl, Türkiye, topyekûn bir kampanya içindeymiş. Hem de yumurta kapıya gelince başlamamış bu çalışmalar... Yıllarca öncesinden, Amerikan Ulusal Basketbol Takımı ‘Dream Team’in Türkiye’ye davet edilişi, FIBA’nın seçici üyelerinin ülkelerine defalarca yapılan ziyaretler, hatta Dream Team İstanbul’dayken, Amerikan kafilesini koruyacak şirketin ‘kaprisleri’ dahil pek çok şeye “Evet” demiş bizimkiler ‘dereyi geçene kadar’. Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, “Küçük olsun, benim olsun” demeyip o dönemin Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, yardımcıları Yunus Akgül, Yunus Uçar ve ilgili ilgisiz tüm federasyonlarla dirsek temasına girişmiş. Ali Özsoy’u, Emir Turam’ı, Esat Yılmaer’i, Uğur Erdener’i, hatta yine o dönemin TFF yönetiminden bile ‘destek’ istemiş Basketbol Federasyonu’nun yönetim katı. Dostluğun, hatırın yetmediği yerde Ali Koç, Güler Sabancı, Tuncay Özilhan, Ferit Şahenk gibi işadamlarından, ‘ticari lobi’lerini kullanmaları rica edilmiş. O da olmayınca Başbakan’a, hatta Cumhurbaşkanı’na “Bize bir oy lazım, o da sizin telefonlarınıza bağlı” diye mesaj gönderilmiş. Demirel’le birlikte en çok da Mehmet Atalay koşturmuş sağa sola... Türkiye, uçaklarla oylamanın yapılacağı Malezya’ya akmış, FIBA üyeleri sürekli markajda tutulmuş... Sonuçta da ağustosböceğiyle karınca örneğinde olduğu gibi çalışan bizimkiler bir oy farkla hem de Fransa’ya karşı seçimi kazanıp 2010’un ev sahipliğini Türkiye’ye getirmişler... Üstelik, Fransızca konuşan Afrika ülkelerinin, Asyalıların, bir bölüm Avrupalı ve ABD’nin oyları ile... Peki TFF ne yaptı? Peki, daha çok yakın bir geçmişte böylesine bir zafer kazanılmışken TFF ne yaptı? Örneğin Mahmut Özgener, gidip Turgay Demirel’den ‘taktik’ aldı mı? Cenevre’ye bir futbol ordusu götürelim fikri hiç mi düşünülmedi? Şu sıralar Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü yapan Mehmet Atalay’ın kapısı çalındı mı? TMOK Başkanı Togay Bayatlı’ya, “Şu İspanyol üye ile aranız nasıl” dendi mi? Gençlik Spor Genel Müdürü Yunus Akgül’den ‘zamanında’ yararlanıldı mı? Haluk Ulusoy, Levent Bıçakcı, Selami Özdemir gibi UEFA’nın yakından tanıdığı isimlerden, Türkiye’nin hakemlik dünyasındaki en çok tanınan ismi Ahmet Çakar’dan, AIPS (Dünya Spor Yazarları Derneği) Genel Sekreteri Esat Yılmaer’den destek istendi mi? Ben biliyorum Esat Yılmaer’in, UEFA ve FIFA nezdindeki saygınlığını, herkesle merhabası var! TFF olarak rica edildi mi, ziyaretlerde Fatih Terim, Togay Bayatlı, Esat Yılmaer gibi isimlere, “Beraber olalım” diye! Şimdi kimse çıkıp da “Vay 1 oyla kaybettik” demesin, Basketbol Federasyonu, yüzde ellisi Fransızca konuşan delegelerin desteğiyle 2010’u nasıl aldıysa, TFF de 2016’yı Türkiye’ye getirirdi... Ama dedik ya kapris, hırs, kin, öfke işin içine girip, “9 oyumuz garanti” yalanı dillendirilince Cumhurbaşkanı’nı bile zorda bıraktı bizim TFF yönetimi! İşte 2010 Türkiye, işte 2016 Fransa, işte işini bilen Turgay Demirel, işte -iyi niyetine rağmen - kapalı devre Mahmut Özgener! Talimatlar nedeniyle sözleşmesini bitiremeyen oyuncu F.Bahçe Ülker’den ayrõlamõyor Bu naz ‘Aşık’ usandırdı CAN İŞBAKAN Beko Basketbol Ligi’nde son 4 yõlda 3., toplamda 4. şampiyonluğuna ulaşan Fenerbahçe Ülker başarõsõnõ doya doya yaşarken Ömer Aşık kulüpten ayrõlmak için Sarõ - Lacivertlilerle yeniden mahkemelik oluyor. Bu sezon köprücük kemiğinin kõrõlmasõ nedeniyle sahalardan uzak kalan ve TBF’nin “6 aydan fazla sakatlık yaşayan oyuncunun sözleşmesi uzar” talimatõyla sõkõntõ yaşayan Aşõk, hem federasyona hem de Sarõ - Lacivertlilere dava açmaya hazõrlanõyor. Avukatlarõna yetki veren başarõlõ oyuncu, 4 yõl önce imzalanan kontrattaki şartlarõn geçerli sayõlarak uzamasõ öngörülen sözleşmesinin sona erdiğini belirterek NBA hayalini gerçekleştirmeyi planladõğõnõ belirtti. Fenerbahçe Ülker ve ulusal takõmda gösterdiği performansla dikkatleri çeken Aşõk, NBA seçmelerinde Chicago Bulls takõmõ tarafõndan seçilmişti. Hatta geçen sezon başõnda bu kulübün kampõna giderek gelişim gösteren başarõlõ uzun oyuncu, Sarõ - Lacivertlilerde kalan alacağõ için de girişimlerini sürdürüyor. NBA’da oynamak isteyen Aşõk’a Avrupa’nõn önemli kulüplerinden teklifler gelmesi genç oyuncunun aklõnõ karõştõrdõ. Euroleague’de şampiyonluk isteyen ekiplerin transfer listesinde olan Ömer’e Türkiye içinden takõmlarõn da ilgisi bulunuyor. Ancak ulusal oyuncunun yurtdõşõnda oynamaya sõcak baktõğõ ve bu yöndeki kararõn 1 Temmuz’da alõnacağõ öğrenildi. 1. KOŞU: F: Dilekkaya (10), P: Gülbadem (11), PP: Baydangülü (7), S: Demir Altun (9). 2. KOŞU: F: Pekçabuk (3), P: Nihatbey (2), PP: Aslõatlõ (5), S: Kõristina (8). 3. KOŞU: F: Farohan (6), P: Kenanaco (3), PP: İki Kardeş (1), S: Kubilay (2). 4. KOŞU: F: Nurhilal (1), P: Zuluthanõm (6), PP: Gurbetkaya (5), S: Ürnihfatcan (10). 5. KOŞU: F: Black Eye Brow (1), P: Beşte Beş (2), PP: Diomedes (5), S: Safira (4). 6. KOŞU: F: Annosh (9), P: Veryeno (8), PP: See And Wait (4), S: Dynamo (3). 7. KOŞU: F: Nusrat (5), P: Doğubeyi (2), PP: Mentor (3), S: Blackman (4). 8. KOŞU: F: Çalõşkan (2), P: Şenayhanõm (12), PP: Dağ Yõlanõ (8), S: Elekdağlõ (3). 9. KOŞU: F: İlbeyi (3), P: Zeytinkõz (5), PP: Gencer (9), S: Ersoyhan (8). KISA...KISA...KISA... ? INTER’in, Liverpool’dan ayrõlan teknik direktör Rafael Benitez ile anlaştõğõ iddia edildi. ? TÜRKİYE Yõldõz Kõzlar Basketbol Şampiyonasõ’nda, Fenerbahçe şampiyon oldu. ? ULUSAL Erkek Voleybol Takõmõ, Avrupa Ligi 1. ayak 2. maçõnda Portekiz’e 3-0 yenildi. ? AVRUPA Gençler Judo Şampiyonasõ’nõn ilk gününde Türkiye, 3 bronz madalya kazandõ. ? DÜNYA Offshore Şampiyonasõ 6. etabõnõ, GSYIAD Galatasaray takõmõ kazandõ. ? BASKETBOLDA Mersin BŞB. oyuncusu Asõm Pars’õn sözleşmesini uzattõ. ? 6’LI: 1-11-3-2-2-1; (İstanbul) 3.514.01 TL verdi. ALTILI GANYAN 1 1 9 5 2 3 6 2 2 5 5 5 3 9 10/9 4 4 8/12 2/3 2/4 7/8 EPİRDEN’DE GERİ SAYIM Türk voleybolunun duayenlerinden Hasan Uğur Epirden’in liderliğinde, 19 yıldır plaj voleybolunun lokomotifi olan Epirden Plaj Voleybolu Turnuvası, 1 Temmuz’da İstanbul’da başlıyor. 9 etaptan oluşacak Epirden 2010’da, 11 ülkeden 15 yabancı takım mücadele edecek. E F E S P İ L S E N Z İ R V E D E Antalya’daki Yıldız Erkekler Türkiye Şampiyonası’nda Efes Pilsen, Karşıyaka’yı 97-41 yenip şampiyon oldu. Böylece Efes Pilsen Küçük Takımı ile kadrosunu Efes Pilsen Genç Takımı’nın oluşturduğu Pertevniyal’den sonra, Efes Yıldız Takımı da sezonu zirvede kapattı ve Lacivert - Beyazlılar bu sezon altyapıda tüm şampiyonlukları kazandı. FİLEDE SAMBA Spor Servisi - İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nün, Ortaköy’deki Hatice Sultan Yalõsõ’ndan tahliye edilmesinin ardõndan yaklaşõk 4 yõl geçerken, kulübün tesis sorunu hâlâ giderilemedi. İstanbul Valiliği İl Özel İdaresi’ne ait Hatice Sultan Yalõsõ’nõ boşaltmalarõ sürecinde, kulübe tesis için yer gösterileceği ve sporcularõn çalõşmalarõ için yardõmcõ olunacağõ sözleri verilmesine karşõn, herhangi bir olumlu adõm atõlmadõ. Çok sayõda sporcuya ev sahipliği yapan İYİK, TMOK’tan Fair-Play Şeref Diplomasõ kazandõ. İYİK TESİS BEKLİYOR 5 yõldõzlõ şampiyon Nadal, Soderling’den rövanşõ aldõ, dünyanõn 1 numarasõ oldu Nadal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle