Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
2 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sözcüklerin Bittiği Yerdeyim...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Susarak anlatabilir insan...
Sustuğunda gözlerini konuşturur.
Şiiri, öyküyü, aşkı, sevdayı,
umudu, acıyı, hüznü...
Savaşları, kıyımları, mapusları,
hıyanetleri...
Barışı, kavgayı, kardeşliği...
Çocukların gözlerinde yitip gitmiştir
anılar... Ve sessiz sözcükler.
Gazze’de atılan misket bombaları
ölüm demektir. İnsani yardım
kuruluşlarına çoluk-çocuk demeden
saldıran, onları öldüren İsrail teörist
bir devlettir.
Filistin’in en büyük şairi Mahmud
Derviş’i tanır mısınız? Derviş, eğer
yaşasaydı (2008’de yaşamını yitirdi)
bugün 69 yaşında olacaktı. Doğduğu
köy İsrail işgaline uğradığında yedi
yaşındaydı. Ailesiyle birlikte 1948’de
Lübnan’a göç etti...
Yaşamı boyunca şiirleri ve
yazılarından ötürü pek çok kez
tutuklandı, hapiste yattı; uzun yıllar
sürgünde yaşadı...
Şiirlerinde Filistin halkının
direnişini, acılarını, hüzünlerini,
umutlarını lirik bir dille anlattı.
Filistin tarihinin derinliğini ben
onun yazılarından ve şiirlerinden
öğrendim...
Metin Fındıkçı, Mahmud Derviş’in
son yedi şiir kitabının Arapça
asıllarından Türkçeleştirdiği bir
derleme yaptı: “Yalnızlık Yenilemeden
Kendini” (Can Yayınları).
Bugün köşemi onun şiirlerine
ayırdım, İsrail askerlerince
acımasızca katledilen insanlarımızın
anısına...
“Hurmaların örgülü dallarına astılar
beni,
Kestiler beni... hurmalarla kardeş
yaparak!
........
Bu toprak benim ve burada çok
eskiyim.
İnananların istediği gibi iç yağını
süzdüm.
Hikâyeden bir bağı yoktur
vatanımın,
Anısı yoktur, akrabalarının ekini
değil.
Vatanım garip bir hüzün öfkesinde,
Vatanım bayram ve kabul ister.
........
Hapishane duvarına vurur rüzgâr,
içinde yaşlıların ve ekinlerin
ağladığı
Bu toprak kemiğinin derisidir.
Ve kalbimin...
Çayırda hurma ağaçları gibi
uçarım.
.........
Hurmaların örgülü dallarına astılar
beni,
Kestiler beni hurmalarla kardeş
yaparak!”
Derviş’in çok sevdiğim “Yeryüzü
Bizimle Daralır”şiiri:
“Yeryüzü bizimle daralır. / Ahretin
mahşerinden geçirirler bizi, /
geçebilmek için organlarımızı /
büzüştürürüz, yeryüzü bizi sıkıştırır. /
Ah keşke yeniden doğsak / yaşayıp
ölmek için.
Ey bize düşmanlık besleyen ve
bağışlayan. / Keşke kayaya vuran
sular düşümüzün aynasını taşısa. /
Son saldırıda can çekişen ruhumuzla
/ katilin iki yüzünü gördük, /
çocuklarımızın bayramında / bizleri
ağlatan. Çocukluğumuzu boğan iki
yüzü gördük, / bu ahretin
boşluğundaki pencerede.
Yıldızlarımızı okşayan aynada. /
Ahretin sınırlarından / sonra nereye
gideceğimizi sorduk.
Ahretin göklerinden sonra nerede
uçacak kuşlar, / bitkiler nerede
uyuyacak ahretin havasından sonra?
Buharla yazacağız adımızı,
kırmızıyla renklendirilmiş / etimizi
tamamlayan marşın ellerini
keseceğiz, / burada öleceğiz.
Buradan ahrete geçerken.
Burada zeytin ağacını dikeceğiz...
/ kanımızla sulayacağımız.”
Garip sözcüklerin derinliğine
iniyorum Mahmud Derviş’in
dizelerini okurken...
Açık pencerelerde parlıyor ışıklar...
Çocuklar ağlıyor, gençler denizin
üzerine düşen yıldızları görmüyor
Gazze’de...
Toprağa veriliyor şehitlerimiz...
Gece defterine anılar yazılıyor sınır
boylarında...
Hüznün tam orta yerindeyim ve
suskunum!
Geceden sonra bir haziran
sabahında, gök nöbetçisinden
kurtardın deniz yolunu sevgili
Mahmud Derviş...
Ve sen sormaya devam et...
“Özgürlüğüm, şimdi söyle ben
kimim? Bu geceden, bu kanlı
baskından, emperyalizmden sonra
ben kimim?”
Benim de yüreğim Filistin’de
sıkılmış bir yumruk gibi...
Binlerce aç çocuğu, hasta
insanları düşünüyorum...
Sen de ağlıyorsun usul usul...
Kimseler duymuyor sesini,
çığlığını, kimseler paylaşmıyor
acını, hüznünü!
Arap halkları susuyor...
Sen yalnızlığını içine
gömüyorsun.
Bense acıların ve hüzünlerin
içindeyim bu sabah...
İskenderun’da altı şehidimiz, yedi
yaralı askerimiz. Bir ay içinde 23
şehit, 33 yaralı verdik...
Bitsin artık bu kirli savaş... Bitsin
gözyaşı, akmasın kan,
çocuklarımızın yarınları için...
CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğlu, ilk grup konuşmasõnda İsrail’in saldõrõsõnõ değerlendirdi:
Türkiye’nin onuru kõrõldõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda-
roğlu İsrail’in saldõrõsõyla ilgili olarak
“İsrail hükümetinin dokunulmaz ve
bedel ödemez bir hükümet olmadığı-
nın ortaya konulması gerekir” görü-
şünü dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, Türki-
ye’nin Ortadoğu bataklõğõna çekilmek is-
tendiğini vurguladõ.
“Genel başkan” olarak ilk kez dün
gruba seslenen Kõlõçdaroğlu’nun me-
sajlarõ ana başlõklarõyla şöyle:
Ezber bozduk: Kurultayõmõzda
bir demokrasi şöleni gerçekleştirdik ve
sağlõklõ bir doğum yaptõk. Bundan son-
ra hedefimiz Başbakanlõk ve CHP’nin ik-
tidarõ. AKP’nin ezberlerini bozmaya
devam edeceğiz. Şimdi benim bürokra-
side çalõştõğõm döneme ait dosyalarõmõ
istiyorlarmõş, acaba bir şey bulabilir
miyiz diye. Dosyayõ değil, çocuklu-
ğumdan bu yana ne istiyorsanõz hepsini
getirin. Boğazõmõzdan haram lokma
geçmedi, yetim hakkõ yemedik.
İsrail’in saldırısı: İsrail’de şahin
politikalar güden, şiddete, baskõya baş-
vuran bir hükümet var. Bu hükümet, bu-
gün yaşanan dramatik sorunlarõn temel
sorumlusu. Kore ve Kõbrõs’tan sonra ilk
kez yabancõ bir ülke ordusu Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarõna karşõ ope-
rasyon düzenledi. Bir başka gerçek de
Gazze’nin dramõ. İnsani yardõm götür-
mek için 9 girişimden 5’i başarõya ulaş-
tõ, 4’ü ise İsrail tarafõndan engellendi. İs-
rail hükümetinin iki temel suçu var.
Bunlardan biri orantõsõz güç kullanõmõ.
İkincisi saldõrõnõn uluslararasõ sularda ya-
põlmasõ. İsrail, hangi gerekçeyi gösterirse
göstersin, hangi gerekçenin arkasõna sõ-
ğõnõrsa sõğõnsõn, yapõlan eylem bir suç-
tur. Doğrudan doğruya Türkiye Cum-
huriyeti yurttaşlarõna yapõlan bu suçun,
mutlaka cezalandõrõlmasõ gerekmektedir.
Sayõn Başbakan olaylarõ anlatõyor. Bu
yetmez, bazõ şeyler yapõlmalõ. Bu olay bi-
linen, görünen, yazõlõp çizilen bir olay-
dõ, ancak buna karşõn yeterli önlem
alõnmadõ. Diplomasinin yeteri kadar ha-
reketlendirildiği, diplomasinin bu konuda
başarõlõ olduğu söylenemez. İstihbarat ör-
gütlerinin bu konuda yeterli bilgiyi hü-
kümete aktarmadõklarõ veya hükümetin
bunu görmediğini de kabul etmemiz
gerekiyor. Bir şekliyle bulanõk sularda ka-
lan bir hükümeti gördük karşõmõzda.
Tahriklerden kaçının: Yurtiçin-
de eylem ve söylemlerde tahriklere yol
açacak hareketlerden kaçõnõlmasõ gerekir,
hükümet söylemlerinde buna dikkat et-
meli. Türkiye Ortadoğu bataklõğõna çe-
kilmek isteniyor. Diplomasiyi aktif kõl-
mak, harekete geçirmek istiyorsanõz BM
Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i kõnayan bir
karar almasõnõ sağlamak durumundasõnõz.
AKP iktidarõ bunu yapmazsa, söylemle-
ri havada kalacaktõr. Türk diplomasisinin,
ABD’yi ikna etmesi gerekiyor. İsrail
hükümetinin dokunulmaz ve bedel öde-
yemez bir hükümet olmadõğõnõn ortaya
konulmasõ gerekir.
Kanları yerde kalmasın: Dõş-
işleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, ko-
nunun mutlaka uluslararasõ bir komis-
yon tarafõndan soruşturulmasõ ve suç-
lularõnõn cezalandõrõlmasõnõ, kendileri-
nin de istediğini vurguladõ. Ölen yurt-
taşlarõmõzõn kanlarõnõn yerde kalma-
masõ için, bu soruşturmanõn mutlaka ya-
põlmasõ gerekiyor. Hariri suikastõnda
hangi önlemler alõndõysa, hangi soruş-
turma süreci başlatõldõysa, AKP’nin
gücünü kullanarak bu süreci BM düze-
yinde gerçekleştirmesi gerekiyor. AKP
aktif siyaseti ve aktif diplomasiyi, aci-
len devreye sokmalõ. Türkiye’nin onu-
ru kõrõldõ, bu kõrõlan onurun mutlaka ona-
rõlmasõ gerekiyor.
İskenderun saldırısı: İskende-
run’da şehit düşen bir askerin babasõ
“Oğlum vatana feda olsun, bir oğlum
daha var onu da veririm” diye feryat
ediyor. Bu feryat AKP’nin açõlõm poli-
tikalarõnõn açmazõnõ gösteriyor. Bu sorun
çözülmelidir. AKP’nin izlediği politi-
kalarla, açõlõm politikalarõyla, etnik kim-
liğe dayalõ siyaset yapmakla değil, bütün
yurttaşlarõ kucaklayarak bu coğrafyada
herkesin kardeş olduğu, kültürel hakla-
rõn verildiği ama hiçbir şekilde teröre en
ufak bir desteğin, imajõn verilebildiği bir
tablonun olmadõğõ bir politikanõn iz-
lenmesi gerekiyor.
Fabrikalara, kırlara: Sosyal
demokratlara, yurtseverlere bir görev
daha düşüyor: Artõk tarlalarda, fabri-
kalarda, kõrlarda daha fazla olmak
zorundayõz.
Kemal Kılıçdaroğlu,salona girdiğinde önce Deniz Baykal’ın elini sıktı. Deniz
Baykal, Kılıçdaroğlu’nu kürsüye çıkarken ve inerken alkışladı. (Fotoğraf:AA)
CHP’ye katılan Kamer Genç ve Emrehan Halıcı’ya rozetlerini takan Kılıçdaroğlu,
“Parlamentonun iki yüz akı artık CHP’de” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Rahşan Ecevit’in CHP kurultayõna
katõlarak CHP Genel Başkanõ Kemal
Kılıçdaroğlu’na destek açõklamasõ
yapmasõnõn ardõndan DSP karõştõ. 11
Parti Meclisi (PM) üyesi “Ecevit’in
maddi ve manevi varlığı bitirilmiş-
tir” diyerek istifa etti. PM üyelerin-
den Necati Albay, Yekta Açıkgöz,
Nazif Topaloğlu, Hüseyin Akbulut,
Yusuf Dağ, Feridun Korkmaz,
Mahmut Sağsöz, Hayri Güven,
Mustafa Özsoy, Sami Güleçyüz ve
Sait Kekeç yaptõklarõ ortak açõklama-
da, DSP yönetiminden ve üyeliğinden
ayrõlma kararõ aldõklarõnõ bildirdi.
“Masum Türker başkanlığındaki
DSP yönetiminin yanlış söylem ve
eylemlerinin partiyi bitirme nokta-
sına getirdiği” belirtilen açõklamada,
partinin 4’e bölündüğü, bütünleştir-
mek ve kucaklamak ise yönetimin ak-
lõndan bile geçmediği savunuldu.
‘Miting’ gibi grup
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP Genel Başkanõ Ke-
mal Kılıçdaroğlu dün ilk kez
gruba seslenirken miting ala-
nõna dönen salon “Başbakan
Kemal” sloganlarõyla inledi.
Eski genel başkanõ, “Antalya
Milletvekili” Deniz Bay-
kal’õn elini sõktõktan sonra
kürsüye çõkan Kõlõçdaroğlu,
kurultayda ve meydanlarda
kullandõğõ “Recep Bey” hi-
tabõnõ bu kez kullanmadõ ve “Başba-
kan” demeyi yeğledi.
CHP kurultayõnõn ardõndan partinin
yeni yönetimi belirlenirken dün de Ke-
mal Kõlõçdaroğlu ve Genel Başkan
Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay’dan bo-
şalan grup başkanvekillikleri için se-
çimler yapõldõ. Trabzon Milletvekili
Akif Hamzaçebi 74, Yalova Millet-
vekili Muharrem İnce 58 oy olarak
grup başkanvekili seçildi. Konya Mil-
letvekili Atilla Kart 34, Adana Mil-
letvekili Tacidar Seyhan ise 22 oy al-
dõ. Böylece, grup yönetimi de Genel
Sekreter Önder Sav’õn istediği
biçimde oluşturulmuş oldu.
Dünkü grup toplantõsõndan ba-
zõ notlar şöyle:
? CHP grup salonu miting
alanõ gibiydi. Saat 13.30’da
başlayacak toplantõ için saat
12.00’de kapõlar önünde biri-
ken yurttaşlar içeriye
girmek için kapõlarõ
zorladõ. Kapõlarõn açõl-
masõyla izdiham yaşandõ.
? Baykal saat 13.20’de sa-
lona girerken alkõşlar yüksel-
di. Baykal, 3. sõrada İstanbul
Milletvekili İlhan Kesici ile
Antalya Milletvekili Osman
Kaptan’õn yanõna oturdu.
? CHP’ye katõlan Emre-
han Halıcı ve Kamer Genç salona al-
kõşlar arasõnda girdi. Kõlõçdaroğlu,
dakik bir genel başkan olarak 13.29’da
alkõşlar arasõnda salona girdi. Bu sõrada
salonda izdiham yaşandõ.
? Kõlõçdaroğlu, önce Baykal’õn eli-
ni sõktõ. Grup Başkanvekili Kemal
Anadol da, “Bir önceki genel baş-
kanımız Sayın Deniz Baykal’ı sev-
giyle, saygıyla selamlıyoruz” derken
salondan alkõşlar yükseldi. Baykal,
Kõlõçdaroğlu’nu kürsüye çõkarken ve
inerken alkõşladõ.
? Kamer Genç ve Emrehan Halı-
cı’ya rozetlerini takan Kõlõç-
daroğlu, “Parlamentonun iki
yüz akı, iki markası artık
CHP’de” dedi.
? Baykal, toplantõdan son-
ra kulise giderek milletvekil-
leriyle sohbet etti. Baykal, ga-
zetecilerin “Kılıçdaroğlu’nun
konuşmasını nasıl buldu-
nuz” sorusu üzerine “Çok
güzel” dedi. Bir yurttaşõn “li-
derlik” ile ilgili sözlerini dinleyen Bay-
kal, “Kimse anasından lider doğmaz,
herkese şans vermek lazım. Süreç-
te insanlar lider olur, başbakan
olur” diye konuştu.
Kõlõçdaroğlu dün ilk kez genel başkan olarak CHP grubuna
seslendi, Hamzaçebi ve İnce grup başkanvekilliklerine seçildi
DEMİRTAŞ İSRAİL’İ KATLİAMLA, ERDOĞAN’I DA BUNA CESARET VERMEKLE SUÇLADI
‘AKP önlem almadõ’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Partisinin grup top-
lantõsõnda konuşan BDP Genel
Başkanõ Selahattin Demirtaş,
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn,
program değişikliği nedeniyle,
AKP grup toplantõsõnõ BDP
grubu sonrasõna almasõ nede-
niyle “jest” yaparak, konuş-
masõnõ kõsa tuttu.
İsrail’in yaptõğõnõn “katli-
am” olduğunu belirten Demir-
taş, İsrail’in saldõrõdan günlerce
önce “müdahale mesajları”
vermesine karşõn hükümetin
“gizli diplomasiyi” işleterek
önlem almak yerine, hiçbir adõm
atmadõğõnõ söyledi.
İsrail’in saldõrõsõnõn ardõndan,
birilerinin “başkalarının ço-
cukları üzerinden, savaş çı-
ğırtkanlığı yapmaya, hükü-
mete savaş rantçılığını” da-
yatmaya başladõğõnõ savunan
Demirtaş, savaşõ, çatõşmayõ çağ-
rõştõracak bir politikanõn da Tür-
kiye’nin işi olmadõğõnõ kaydet-
ti. Türkiye’nin ve AKP hükü-
metinin bölgede barõş istiyorsa,
son yaşananlarõ bir “fırsat”
olarak görmesini isteyen De-
mirtaş, “Şans vardır, önce Tür-
kiye kendi kapısının önünü te-
mizleyerek işe başlayacak”
diyerek öncelikle Kürt sorunu-
nun çözülmesi çağrõsõ yaptõ.
Demirtaş, “Bugün İsrail, ra-
hatlıkla, uluslararası sular-
da, Türkiye Cumhuriyeti va-
tandaşlarını katlediyorsa bu
cesareti nereden aldığını her-
kesin sorması lazım” dedi.
Demirtaş, İskenderun’daki
PKK saldõrõsõyla ilgili değer-
lendirmesine ise, “yüreğimiz
bir kez daha dağlandı” diye
başladõ. Demirtaş, “Bu top-
lum, ülke artık, bu gençlerin
birbirlerini öldürmesine ta-
hammülü kalmamış bir ül-
kedir” dedi.
BAHÇELİ MECLİS’İN ACİL TOPLANMASINI İSTEDİ
‘Türk milletine
açık düşmanlık’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli,
İsrail’in yardõm gemisine saldõrõsõ ve
PKK’nin İskenderun’da düzenlediği
saldõrõlarõn “tek nedeni ve sorumlu-
su”nun AKP hükümeti olduğunu söy-
ledi. İsrail’in yaptõğõnõn “Türk mil-
letine açık düşmanlık” olduğunu
kaydeden Bahçeli, “İsrail, yardım gö-
türen vatandaşlarımıza hunharca
saldırmaktadır. Başba-
kan Erdoğan ise Mede-
niyetler İttifakı’nın ‘eş-
başkanõ’ unvanı ile Bre-
zilya’da çalım satmak-
tadır” dedi.
MHP Genel Başkanõ
Bahçeli, partisinin grup
toplantõsõnda AKP’nin
dirlik ve düzenine yöne-
lik saldõrõlar karşõsõnda
tam bir “bozgun hali”
yaşadõğõnõ belirterek 7.5
yõllõk AKP iktidarõnda
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn adeta “Türkiye’yi çökertme
ve milleti bölme misyonu üstlendi-
ğini” savundu.
İsrail’in yaptõğõnõn Türk milletine
yönelik “açık düşmanlık” olduğunu
kaydeden Bahçeli, milletin, Dõşişleri
Bakanlõğõ tarafõndan yapõlan “So-
nuçlarına katlanırsınız” ve Başbakan
Erdoğan’õn “Yetti artık” sözünün
gerçek karşõlõğõnõ beklediğini söyledi.
Vatandaşlara sağduyu çağrõsõ yapan
Bahçeli, bu olay nedeniyle İsrail ile
ilişkilerin geleceği hakkõnda derhal ye-
ni bir strateji belirlenmesi gereğine dik-
kat çekti. Bu kapsamda öncelikle
TBMM’nin acilen “özel gündemle”
toplanmasõnõ, hükümetin de bu ülke ile
ilişkilerde “ikircikli” tavrõndan vaz-
geçmesini isteyen Bahçeli, “Bu ko-
nuda verilecek tepkilerin siyasi, hu-
kuki, diplomatik ve gerekirse aske-
ri olmak üzere ayrıntılı esasları be-
lirlenmelidir” dedi.
İsrail büyükelçisinin “süresiz çe-
kilmesi”, bu ülke ile savunma sana-
yisindeki işbirliğinin ke-
silmesi, BM düzeyinde,
kõnama, çözüm ve tazmi-
natlar için girişimde bu-
lunulmasõ, yaralanan ve
tutulan yurttaşlar ile yar-
dõm gemilerinin acilen ia-
de edilmesi önerilerinde
bulunan Bahçeli, “Türk
milletine yönelik bu düş-
manlığın özrü ve piş-
manlığı, İsrail’in resmi
ağızlarından mutlaka is-
tenmeli, cinayetlere ne-
den olan sorumluların
ortayı çıkarılması ve adalete sevki
talep edilmelidir” dedi.
İskenderun’daki PKK saldõrõsõna da
değinen Bahçeli, açõlõmõ öve öve an-
latan, salon salon alkõşlatan, ayrõşma-
yõ, farklõlaşmayõ kõşkõrtanlarõn vaat
ettiği “güzel gelişmeler”in bir türlü gel-
meyeceğini milletin “acı derslerle” an-
lamaya başladõğõnõ belirterek “Açı-
lım denen yıkım bütünüyle iflas et-
miştir. Tunceli’de, Bitlis’te, Hakkâ-
ri’de, İskenderun’da Mehmetçiğe
kurşun sıkanlar, geçtiğimiz güz Ha-
bur’da AKP’nin kucakladığı terö-
ristlerin açılım arkadaşlarıdır” dedi.
Devlet Bahçeli
A. Hamzaçebi
Muharrem İnce
Kore ve Kõbrõs’tan sonra ilk kez yabancõ bir ülke ordusunun
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarõna karşõ operasyon
düzenlediğine dikkat çeken CHP Genel Başkanõ Kemal
Kõlõçdaroğlu, “AKP aktif siyaseti ve aktif diplomasiyi acilen
devreye sokmalõ. Türkiye’nin onuru kõrõldõ, bu kõrõlan onurun
mutlaka onarõlmasõ gerekiyor” dedi.
DSP’de 11 üye
PM’den istifa etti
DİYARBAKIR (Cumhuriyet) -
Terör örgütü PKK’nin Kandil ve Mah-
mur kamplarõndan gelen grubun içeri-
sinde yer alan Mehmet Şerif Gençdal,
Diyarbakõr’da Nevruz etkinliğinde
yaptõğõ konuşma nedeniyle terör örgü-
tünün propagandasõnõ yaptõğõ gerekçe-
siyle tutuklandõ. Gençdal, Irak’õn kuze-
yindeki Kandil ve Mahmur kamplarõn-
dan 19 Ekim 2009’da gelen 4’ü çocuk
34 kişi arasõnda yer alõyordu.
Kandil’den gelen
PKK’li tutuklandõ
İstanbul Haber Servisi - Başba-
kan’õn da katõldõğõ hastane açõlõşõnda
DHKP/C terör örgütü adõna eylem ya-
pan 8 kişi arasõnda bulunan ve kendi-
sine müdahale eden başkomiserin par-
mağõnõ õsõrarak yaraladõğõ iddia edilen
Ali Ekber Kalender hakkõnda iddia-
name hazõrlandõ. Kalender hakkõnda 9
ile 25 yõl arasõnda hapis cezasõ istendi.
Başkomiseri õsõrana
25 yõl hapis istendi