22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sözcüklerin Bittiği Yerdeyim... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Susarak anlatabilir insan... Sustuğunda gözlerini konuşturur. Şiiri, öyküyü, aşkı, sevdayı, umudu, acıyı, hüznü... Savaşları, kıyımları, mapusları, hıyanetleri... Barışı, kavgayı, kardeşliği... Çocukların gözlerinde yitip gitmiştir anılar... Ve sessiz sözcükler. Gazze’de atılan misket bombaları ölüm demektir. İnsani yardım kuruluşlarına çoluk-çocuk demeden saldıran, onları öldüren İsrail teörist bir devlettir. Filistin’in en büyük şairi Mahmud Derviş’i tanır mısınız? Derviş, eğer yaşasaydı (2008’de yaşamını yitirdi) bugün 69 yaşında olacaktı. Doğduğu köy İsrail işgaline uğradığında yedi yaşındaydı. Ailesiyle birlikte 1948’de Lübnan’a göç etti... Yaşamı boyunca şiirleri ve yazılarından ötürü pek çok kez tutuklandı, hapiste yattı; uzun yıllar sürgünde yaşadı... Şiirlerinde Filistin halkının direnişini, acılarını, hüzünlerini, umutlarını lirik bir dille anlattı. Filistin tarihinin derinliğini ben onun yazılarından ve şiirlerinden öğrendim... Metin Fındıkçı, Mahmud Derviş’in son yedi şiir kitabının Arapça asıllarından Türkçeleştirdiği bir derleme yaptı: “Yalnızlık Yenilemeden Kendini” (Can Yayınları). Bugün köşemi onun şiirlerine ayırdım, İsrail askerlerince acımasızca katledilen insanlarımızın anısına... “Hurmaların örgülü dallarına astılar beni, Kestiler beni... hurmalarla kardeş yaparak! ........ Bu toprak benim ve burada çok eskiyim. İnananların istediği gibi iç yağını süzdüm. Hikâyeden bir bağı yoktur vatanımın, Anısı yoktur, akrabalarının ekini değil. Vatanım garip bir hüzün öfkesinde, Vatanım bayram ve kabul ister. ........ Hapishane duvarına vurur rüzgâr, içinde yaşlıların ve ekinlerin ağladığı Bu toprak kemiğinin derisidir. Ve kalbimin... Çayırda hurma ağaçları gibi uçarım. ......... Hurmaların örgülü dallarına astılar beni, Kestiler beni hurmalarla kardeş yaparak!” Derviş’in çok sevdiğim “Yeryüzü Bizimle Daralır”şiiri: “Yeryüzü bizimle daralır. / Ahretin mahşerinden geçirirler bizi, / geçebilmek için organlarımızı / büzüştürürüz, yeryüzü bizi sıkıştırır. / Ah keşke yeniden doğsak / yaşayıp ölmek için. Ey bize düşmanlık besleyen ve bağışlayan. / Keşke kayaya vuran sular düşümüzün aynasını taşısa. / Son saldırıda can çekişen ruhumuzla / katilin iki yüzünü gördük, / çocuklarımızın bayramında / bizleri ağlatan. Çocukluğumuzu boğan iki yüzü gördük, / bu ahretin boşluğundaki pencerede. Yıldızlarımızı okşayan aynada. / Ahretin sınırlarından / sonra nereye gideceğimizi sorduk. Ahretin göklerinden sonra nerede uçacak kuşlar, / bitkiler nerede uyuyacak ahretin havasından sonra? Buharla yazacağız adımızı, kırmızıyla renklendirilmiş / etimizi tamamlayan marşın ellerini keseceğiz, / burada öleceğiz. Buradan ahrete geçerken. Burada zeytin ağacını dikeceğiz... / kanımızla sulayacağımız.” Garip sözcüklerin derinliğine iniyorum Mahmud Derviş’in dizelerini okurken... Açık pencerelerde parlıyor ışıklar... Çocuklar ağlıyor, gençler denizin üzerine düşen yıldızları görmüyor Gazze’de... Toprağa veriliyor şehitlerimiz... Gece defterine anılar yazılıyor sınır boylarında... Hüznün tam orta yerindeyim ve suskunum! Geceden sonra bir haziran sabahında, gök nöbetçisinden kurtardın deniz yolunu sevgili Mahmud Derviş... Ve sen sormaya devam et... “Özgürlüğüm, şimdi söyle ben kimim? Bu geceden, bu kanlı baskından, emperyalizmden sonra ben kimim?” Benim de yüreğim Filistin’de sıkılmış bir yumruk gibi... Binlerce aç çocuğu, hasta insanları düşünüyorum... Sen de ağlıyorsun usul usul... Kimseler duymuyor sesini, çığlığını, kimseler paylaşmıyor acını, hüznünü! Arap halkları susuyor... Sen yalnızlığını içine gömüyorsun. Bense acıların ve hüzünlerin içindeyim bu sabah... İskenderun’da altı şehidimiz, yedi yaralı askerimiz. Bir ay içinde 23 şehit, 33 yaralı verdik... Bitsin artık bu kirli savaş... Bitsin gözyaşı, akmasın kan, çocuklarımızın yarınları için... CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğlu, ilk grup konuşmasõnda İsrail’in saldõrõsõnõ değerlendirdi: Türkiye’nin onuru kõrõldõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu İsrail’in saldõrõsõyla ilgili olarak “İsrail hükümetinin dokunulmaz ve bedel ödemez bir hükümet olmadığı- nın ortaya konulması gerekir” görü- şünü dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, Türki- ye’nin Ortadoğu bataklõğõna çekilmek is- tendiğini vurguladõ. “Genel başkan” olarak ilk kez dün gruba seslenen Kõlõçdaroğlu’nun me- sajlarõ ana başlõklarõyla şöyle: Ezber bozduk: Kurultayõmõzda bir demokrasi şöleni gerçekleştirdik ve sağlõklõ bir doğum yaptõk. Bundan son- ra hedefimiz Başbakanlõk ve CHP’nin ik- tidarõ. AKP’nin ezberlerini bozmaya devam edeceğiz. Şimdi benim bürokra- side çalõştõğõm döneme ait dosyalarõmõ istiyorlarmõş, acaba bir şey bulabilir miyiz diye. Dosyayõ değil, çocuklu- ğumdan bu yana ne istiyorsanõz hepsini getirin. Boğazõmõzdan haram lokma geçmedi, yetim hakkõ yemedik. İsrail’in saldırısı: İsrail’de şahin politikalar güden, şiddete, baskõya baş- vuran bir hükümet var. Bu hükümet, bu- gün yaşanan dramatik sorunlarõn temel sorumlusu. Kore ve Kõbrõs’tan sonra ilk kez yabancõ bir ülke ordusu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarõna karşõ ope- rasyon düzenledi. Bir başka gerçek de Gazze’nin dramõ. İnsani yardõm götür- mek için 9 girişimden 5’i başarõya ulaş- tõ, 4’ü ise İsrail tarafõndan engellendi. İs- rail hükümetinin iki temel suçu var. Bunlardan biri orantõsõz güç kullanõmõ. İkincisi saldõrõnõn uluslararasõ sularda ya- põlmasõ. İsrail, hangi gerekçeyi gösterirse göstersin, hangi gerekçenin arkasõna sõ- ğõnõrsa sõğõnsõn, yapõlan eylem bir suç- tur. Doğrudan doğruya Türkiye Cum- huriyeti yurttaşlarõna yapõlan bu suçun, mutlaka cezalandõrõlmasõ gerekmektedir. Sayõn Başbakan olaylarõ anlatõyor. Bu yetmez, bazõ şeyler yapõlmalõ. Bu olay bi- linen, görünen, yazõlõp çizilen bir olay- dõ, ancak buna karşõn yeterli önlem alõnmadõ. Diplomasinin yeteri kadar ha- reketlendirildiği, diplomasinin bu konuda başarõlõ olduğu söylenemez. İstihbarat ör- gütlerinin bu konuda yeterli bilgiyi hü- kümete aktarmadõklarõ veya hükümetin bunu görmediğini de kabul etmemiz gerekiyor. Bir şekliyle bulanõk sularda ka- lan bir hükümeti gördük karşõmõzda. Tahriklerden kaçının: Yurtiçin- de eylem ve söylemlerde tahriklere yol açacak hareketlerden kaçõnõlmasõ gerekir, hükümet söylemlerinde buna dikkat et- meli. Türkiye Ortadoğu bataklõğõna çe- kilmek isteniyor. Diplomasiyi aktif kõl- mak, harekete geçirmek istiyorsanõz BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i kõnayan bir karar almasõnõ sağlamak durumundasõnõz. AKP iktidarõ bunu yapmazsa, söylemle- ri havada kalacaktõr. Türk diplomasisinin, ABD’yi ikna etmesi gerekiyor. İsrail hükümetinin dokunulmaz ve bedel öde- yemez bir hükümet olmadõğõnõn ortaya konulmasõ gerekir. Kanları yerde kalmasın: Dõş- işleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, ko- nunun mutlaka uluslararasõ bir komis- yon tarafõndan soruşturulmasõ ve suç- lularõnõn cezalandõrõlmasõnõ, kendileri- nin de istediğini vurguladõ. Ölen yurt- taşlarõmõzõn kanlarõnõn yerde kalma- masõ için, bu soruşturmanõn mutlaka ya- põlmasõ gerekiyor. Hariri suikastõnda hangi önlemler alõndõysa, hangi soruş- turma süreci başlatõldõysa, AKP’nin gücünü kullanarak bu süreci BM düze- yinde gerçekleştirmesi gerekiyor. AKP aktif siyaseti ve aktif diplomasiyi, aci- len devreye sokmalõ. Türkiye’nin onu- ru kõrõldõ, bu kõrõlan onurun mutlaka ona- rõlmasõ gerekiyor. İskenderun saldırısı: İskende- run’da şehit düşen bir askerin babasõ “Oğlum vatana feda olsun, bir oğlum daha var onu da veririm” diye feryat ediyor. Bu feryat AKP’nin açõlõm poli- tikalarõnõn açmazõnõ gösteriyor. Bu sorun çözülmelidir. AKP’nin izlediği politi- kalarla, açõlõm politikalarõyla, etnik kim- liğe dayalõ siyaset yapmakla değil, bütün yurttaşlarõ kucaklayarak bu coğrafyada herkesin kardeş olduğu, kültürel hakla- rõn verildiği ama hiçbir şekilde teröre en ufak bir desteğin, imajõn verilebildiği bir tablonun olmadõğõ bir politikanõn iz- lenmesi gerekiyor. Fabrikalara, kırlara: Sosyal demokratlara, yurtseverlere bir görev daha düşüyor: Artõk tarlalarda, fabri- kalarda, kõrlarda daha fazla olmak zorundayõz. Kemal Kılıçdaroğlu,salona girdiğinde önce Deniz Baykal’ın elini sıktı. Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu’nu kürsüye çıkarken ve inerken alkışladı. (Fotoğraf:AA) CHP’ye katılan Kamer Genç ve Emrehan Halıcı’ya rozetlerini takan Kılıçdaroğlu, “Parlamentonun iki yüz akı artık CHP’de” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rahşan Ecevit’in CHP kurultayõna katõlarak CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’na destek açõklamasõ yapmasõnõn ardõndan DSP karõştõ. 11 Parti Meclisi (PM) üyesi “Ecevit’in maddi ve manevi varlığı bitirilmiş- tir” diyerek istifa etti. PM üyelerin- den Necati Albay, Yekta Açıkgöz, Nazif Topaloğlu, Hüseyin Akbulut, Yusuf Dağ, Feridun Korkmaz, Mahmut Sağsöz, Hayri Güven, Mustafa Özsoy, Sami Güleçyüz ve Sait Kekeç yaptõklarõ ortak açõklama- da, DSP yönetiminden ve üyeliğinden ayrõlma kararõ aldõklarõnõ bildirdi. “Masum Türker başkanlığındaki DSP yönetiminin yanlış söylem ve eylemlerinin partiyi bitirme nokta- sına getirdiği” belirtilen açõklamada, partinin 4’e bölündüğü, bütünleştir- mek ve kucaklamak ise yönetimin ak- lõndan bile geçmediği savunuldu. ‘Miting’ gibi grup ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu dün ilk kez gruba seslenirken miting ala- nõna dönen salon “Başbakan Kemal” sloganlarõyla inledi. Eski genel başkanõ, “Antalya Milletvekili” Deniz Bay- kal’õn elini sõktõktan sonra kürsüye çõkan Kõlõçdaroğlu, kurultayda ve meydanlarda kullandõğõ “Recep Bey” hi- tabõnõ bu kez kullanmadõ ve “Başba- kan” demeyi yeğledi. CHP kurultayõnõn ardõndan partinin yeni yönetimi belirlenirken dün de Ke- mal Kõlõçdaroğlu ve Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay’dan bo- şalan grup başkanvekillikleri için se- çimler yapõldõ. Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi 74, Yalova Millet- vekili Muharrem İnce 58 oy olarak grup başkanvekili seçildi. Konya Mil- letvekili Atilla Kart 34, Adana Mil- letvekili Tacidar Seyhan ise 22 oy al- dõ. Böylece, grup yönetimi de Genel Sekreter Önder Sav’õn istediği biçimde oluşturulmuş oldu. Dünkü grup toplantõsõndan ba- zõ notlar şöyle: ? CHP grup salonu miting alanõ gibiydi. Saat 13.30’da başlayacak toplantõ için saat 12.00’de kapõlar önünde biri- ken yurttaşlar içeriye girmek için kapõlarõ zorladõ. Kapõlarõn açõl- masõyla izdiham yaşandõ. ? Baykal saat 13.20’de sa- lona girerken alkõşlar yüksel- di. Baykal, 3. sõrada İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ile Antalya Milletvekili Osman Kaptan’õn yanõna oturdu. ? CHP’ye katõlan Emre- han Halıcı ve Kamer Genç salona al- kõşlar arasõnda girdi. Kõlõçdaroğlu, dakik bir genel başkan olarak 13.29’da alkõşlar arasõnda salona girdi. Bu sõrada salonda izdiham yaşandõ. ? Kõlõçdaroğlu, önce Baykal’õn eli- ni sõktõ. Grup Başkanvekili Kemal Anadol da, “Bir önceki genel baş- kanımız Sayın Deniz Baykal’ı sev- giyle, saygıyla selamlıyoruz” derken salondan alkõşlar yükseldi. Baykal, Kõlõçdaroğlu’nu kürsüye çõkarken ve inerken alkõşladõ. ? Kamer Genç ve Emrehan Halı- cı’ya rozetlerini takan Kõlõç- daroğlu, “Parlamentonun iki yüz akı, iki markası artık CHP’de” dedi. ? Baykal, toplantõdan son- ra kulise giderek milletvekil- leriyle sohbet etti. Baykal, ga- zetecilerin “Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını nasıl buldu- nuz” sorusu üzerine “Çok güzel” dedi. Bir yurttaşõn “li- derlik” ile ilgili sözlerini dinleyen Bay- kal, “Kimse anasından lider doğmaz, herkese şans vermek lazım. Süreç- te insanlar lider olur, başbakan olur” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu dün ilk kez genel başkan olarak CHP grubuna seslendi, Hamzaçebi ve İnce grup başkanvekilliklerine seçildi DEMİRTAŞ İSRAİL’İ KATLİAMLA, ERDOĞAN’I DA BUNA CESARET VERMEKLE SUÇLADI ‘AKP önlem almadõ’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Partisinin grup top- lantõsõnda konuşan BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, program değişikliği nedeniyle, AKP grup toplantõsõnõ BDP grubu sonrasõna almasõ nede- niyle “jest” yaparak, konuş- masõnõ kõsa tuttu. İsrail’in yaptõğõnõn “katli- am” olduğunu belirten Demir- taş, İsrail’in saldõrõdan günlerce önce “müdahale mesajları” vermesine karşõn hükümetin “gizli diplomasiyi” işleterek önlem almak yerine, hiçbir adõm atmadõğõnõ söyledi. İsrail’in saldõrõsõnõn ardõndan, birilerinin “başkalarının ço- cukları üzerinden, savaş çı- ğırtkanlığı yapmaya, hükü- mete savaş rantçılığını” da- yatmaya başladõğõnõ savunan Demirtaş, savaşõ, çatõşmayõ çağ- rõştõracak bir politikanõn da Tür- kiye’nin işi olmadõğõnõ kaydet- ti. Türkiye’nin ve AKP hükü- metinin bölgede barõş istiyorsa, son yaşananlarõ bir “fırsat” olarak görmesini isteyen De- mirtaş, “Şans vardır, önce Tür- kiye kendi kapısının önünü te- mizleyerek işe başlayacak” diyerek öncelikle Kürt sorunu- nun çözülmesi çağrõsõ yaptõ. Demirtaş, “Bugün İsrail, ra- hatlıkla, uluslararası sular- da, Türkiye Cumhuriyeti va- tandaşlarını katlediyorsa bu cesareti nereden aldığını her- kesin sorması lazım” dedi. Demirtaş, İskenderun’daki PKK saldõrõsõyla ilgili değer- lendirmesine ise, “yüreğimiz bir kez daha dağlandı” diye başladõ. Demirtaş, “Bu top- lum, ülke artık, bu gençlerin birbirlerini öldürmesine ta- hammülü kalmamış bir ül- kedir” dedi. BAHÇELİ MECLİS’İN ACİL TOPLANMASINI İSTEDİ ‘Türk milletine açık düşmanlık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, İsrail’in yardõm gemisine saldõrõsõ ve PKK’nin İskenderun’da düzenlediği saldõrõlarõn “tek nedeni ve sorumlu- su”nun AKP hükümeti olduğunu söy- ledi. İsrail’in yaptõğõnõn “Türk mil- letine açık düşmanlık” olduğunu kaydeden Bahçeli, “İsrail, yardım gö- türen vatandaşlarımıza hunharca saldırmaktadır. Başba- kan Erdoğan ise Mede- niyetler İttifakı’nın ‘eş- başkanõ’ unvanı ile Bre- zilya’da çalım satmak- tadır” dedi. MHP Genel Başkanõ Bahçeli, partisinin grup toplantõsõnda AKP’nin dirlik ve düzenine yöne- lik saldõrõlar karşõsõnda tam bir “bozgun hali” yaşadõğõnõ belirterek 7.5 yõllõk AKP iktidarõnda Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn adeta “Türkiye’yi çökertme ve milleti bölme misyonu üstlendi- ğini” savundu. İsrail’in yaptõğõnõn Türk milletine yönelik “açık düşmanlık” olduğunu kaydeden Bahçeli, milletin, Dõşişleri Bakanlõğõ tarafõndan yapõlan “So- nuçlarına katlanırsınız” ve Başbakan Erdoğan’õn “Yetti artık” sözünün gerçek karşõlõğõnõ beklediğini söyledi. Vatandaşlara sağduyu çağrõsõ yapan Bahçeli, bu olay nedeniyle İsrail ile ilişkilerin geleceği hakkõnda derhal ye- ni bir strateji belirlenmesi gereğine dik- kat çekti. Bu kapsamda öncelikle TBMM’nin acilen “özel gündemle” toplanmasõnõ, hükümetin de bu ülke ile ilişkilerde “ikircikli” tavrõndan vaz- geçmesini isteyen Bahçeli, “Bu ko- nuda verilecek tepkilerin siyasi, hu- kuki, diplomatik ve gerekirse aske- ri olmak üzere ayrıntılı esasları be- lirlenmelidir” dedi. İsrail büyükelçisinin “süresiz çe- kilmesi”, bu ülke ile savunma sana- yisindeki işbirliğinin ke- silmesi, BM düzeyinde, kõnama, çözüm ve tazmi- natlar için girişimde bu- lunulmasõ, yaralanan ve tutulan yurttaşlar ile yar- dõm gemilerinin acilen ia- de edilmesi önerilerinde bulunan Bahçeli, “Türk milletine yönelik bu düş- manlığın özrü ve piş- manlığı, İsrail’in resmi ağızlarından mutlaka is- tenmeli, cinayetlere ne- den olan sorumluların ortayı çıkarılması ve adalete sevki talep edilmelidir” dedi. İskenderun’daki PKK saldõrõsõna da değinen Bahçeli, açõlõmõ öve öve an- latan, salon salon alkõşlatan, ayrõşma- yõ, farklõlaşmayõ kõşkõrtanlarõn vaat ettiği “güzel gelişmeler”in bir türlü gel- meyeceğini milletin “acı derslerle” an- lamaya başladõğõnõ belirterek “Açı- lım denen yıkım bütünüyle iflas et- miştir. Tunceli’de, Bitlis’te, Hakkâ- ri’de, İskenderun’da Mehmetçiğe kurşun sıkanlar, geçtiğimiz güz Ha- bur’da AKP’nin kucakladığı terö- ristlerin açılım arkadaşlarıdır” dedi. Devlet Bahçeli A. Hamzaçebi Muharrem İnce Kore ve Kõbrõs’tan sonra ilk kez yabancõ bir ülke ordusunun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarõna karşõ operasyon düzenlediğine dikkat çeken CHP Genel Başkanõ Kemal Kõlõçdaroğlu, “AKP aktif siyaseti ve aktif diplomasiyi acilen devreye sokmalõ. Türkiye’nin onuru kõrõldõ, bu kõrõlan onurun mutlaka onarõlmasõ gerekiyor” dedi. DSP’de 11 üye PM’den istifa etti DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Terör örgütü PKK’nin Kandil ve Mah- mur kamplarõndan gelen grubun içeri- sinde yer alan Mehmet Şerif Gençdal, Diyarbakõr’da Nevruz etkinliğinde yaptõğõ konuşma nedeniyle terör örgü- tünün propagandasõnõ yaptõğõ gerekçe- siyle tutuklandõ. Gençdal, Irak’õn kuze- yindeki Kandil ve Mahmur kamplarõn- dan 19 Ekim 2009’da gelen 4’ü çocuk 34 kişi arasõnda yer alõyordu. Kandil’den gelen PKK’li tutuklandõ İstanbul Haber Servisi - Başba- kan’õn da katõldõğõ hastane açõlõşõnda DHKP/C terör örgütü adõna eylem ya- pan 8 kişi arasõnda bulunan ve kendi- sine müdahale eden başkomiserin par- mağõnõ õsõrarak yaraladõğõ iddia edilen Ali Ekber Kalender hakkõnda iddia- name hazõrlandõ. Kalender hakkõnda 9 ile 25 yõl arasõnda hapis cezasõ istendi. Başkomiseri õsõrana 25 yõl hapis istendi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle