Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
Ölümünün40.yılındaOrhanKemal
Kültür Servisi- Toplumcu-gerçekçi
edebiyatõmõzõn önde gelen yazarlarõndan
Orhan Kemal ölümünün 40. yõlõnda,
bugün, Orhan Kemal Kültür Merkezi
tarafõndan düzenlenen törenle anõlacak.
Bugün saat 10.30’da Beyazõt Orhan
Kemal Kütüphanesi’nde başlayacak
törende Mehmet Önder, Ayten Şan, Işõk
Öğütçü, Turhan Günay, Osman Şahin,
Sadõk Aslankara, Erol Ş. Erdinç, Enver
Aysever, Doğan Hõzlan Orhan Kemal
edebiyatõ üzerine konuşacak. Ayrõca
tören kapsamõnda 39. Orhan Kemal
Roman Armağanõ’nõ “Şeytan
Minareleri” romanõyla kazanan Hidayet
Karakuş’a ödülü verilecek.
Kızılordu Korosu’ndan tepki
ANKARA (AA) - Kõzõlordu Korosu,
İsrail’in Gazze’ye yardõm malzemesi
götüren gemilere saldõrõsõ yüzünden
Ankara’daki konserinde yalnõzca birkaç
Türkçe şarkõ seslendirecek. Ankara
Büyükşehir Belediyesinden yapõlan
yazõlõ açõklamaya göre, Büyükşehir
Belediyesi’nin bugün Dikmen
Vadisi’nde düzenleyeceği konserde
koro, sadece birkaç Türkçe şarkõ
seslendirerek her iki olaya karşõ
tepkisini gösterecek.
Myra, Arkeoloji Dergisi’nde
Kültür Servisi- Antalya’nõn Demre
ilçesinde bulunan, Likya Uygarlõğõ’nõn
önemli kentlerinden Myra, Dünya
Arkeoloji Dergisi’ne kapak oldu. Derginin
41. sayõsõnda, “Türkiye’nin hazineleri”
başlõğõyla Türkiye’ye yer verilen haberde,
Myra-Andriake Kazõ Başkanõ ve Akdeniz
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik
imzalõ “Saint Nicolas’õn Batõk Şehri”
adõnda Myra ile ilgili bir makale de
bulunuyor. Makalede Myra ve Andriake
antik kentlerinin tarihi ve bugünkü
konumu 11 fotoğraf eşliğinde anlatõlõyor.
B
u yõl Chopin ile birlikte Schumann da
200 yaşõna basõyor. Chopin için çok gör-
kemli kutlamalar yapõldõ ve devam et-
mekte. Gelecek hafta, 8 Haziran’da dünyanõn bü-
tün müzik merkezlerinde Robert Schumann’õn do-
ğum günü kutlanacak.
Bestecinin doğduğu Zwickau’da yõl boyu et-
kinlikler düzenleniyor. Bir dizi konferansõn ar-
dõndan tek operasõ Genoveva, Barenboim yö-
netimindeki MDR orkestrasõ ve piyanist Helene
Grimaud ile piyano konçertosu seslendirilecek.
Ayrõca liedleri, oda müziği, koro parçalarõ, sen-
fonileri ve piyano yapõtlarõyla her ortamda Schu-
mann anõlacak.
Kunstsammlungen Müzesi’nde bestecinin ilginç
yaşamõnõ konu alan bir sergi düzenleniyor. Ayrõ-
ca bestecinin çocuklar için duyarlõ yönü öne çõ-
karõlarak bir de ‘junior’ yarõşmasõ düzenlenmiş.
Schumann Festivali, Schumann Ödülleri, Schu-
mann Yarõşmalarõ’yla rengârenk kutlamalar yer
alõyor. İstanbul Müzik Festivali’nde bestecinin pi-
yano konçertosunu, onun yapõtlarõnõ en iyi yo-
rumlayanlardan, Radu Lupu solistliğinde Ren-
gim Gökmen yönetimindeki İDSO’dan dinleye-
ceğiz. Gürer Aykal yönetimindeki Borusan Fi-
larmoni 4. Senfonisi’ni, Cem Mansur yöneti-
mindeki Akbank Oda Orkestrasõ eşliğinde ünlü çel-
list Antonio Menesse, Viyolonsel Konçerto-
su’nu çalacak.
Schumann’õn 46 yõllõk yaşamõ romantik çağõn
acõlar içindeki sanatçõsõnõn bir örneğidir. Aslõnda
Schumann ve Chopin gibi öznel duyarlõlõk sahi-
bi bestecilerin derin duygularõnõ yansõttõklarõ ya-
põtlarõyla romantik çağ da kendi özelliklerini ka-
zanmõştõr.
SCHUMANN’IN YAŞAMI
Babasõ bir yazardõr. Yayõnevi ve kitapçõ dükkânõ
sahibidir. Schumann’õn çocukluğu edebiyat dün-
yasõnõn ünlüleriyle evrilmiştir. Öte yandan daha
ilkokulda kendini bir piyanist ve besteci olarak ka-
nõtlamaya başlamõştõr.
Babasõnõn ölümü ardõndan annesinin õsrarõyla
Leipzig’de hukuk okumaya koyulur. Ama çev-
redeki müzik ortamõ o denli alõmlõdõr ki, üniver-
siteyi bõrakõp müzik dünyasõnõn içine girmeye ka-
rar verir. İlk ciddi derslerini zamanõn en ünlü pi-
yano hocasõ olan Friedrich Wieck’ten almaya baş-
lar. O da bu sõralarda küçük kõzõ Clara’yõ önem-
li bir piyanist olma yolunda yetiştirmektedir.
Parmağõnda bir sorun yaşadõktan sonra piyanist-
lik kariyerini bir yana bõrakõp kendini besteciliğe
veren Schumann, zaman içinde Clara’ya âşõk ola-
cak, Clara’nõn babasõnõn direnmesine, küsmesine
karşõn sonunda onunla evlenmeyi başaracaktõr.
Clara Schumann, müzik tarihinde perde arka-
sõnda kalmõş, özellikle son elli yõldõr besteci ola-
rak yapõtlarõ gün õşõğõna çõkõp değer bulmuştur. Se-
kiz çocuğu, kendi turneleriyle piyanistlik kariye-
rini sürdürme çabalarõ ve giderek sağlõğõ bozulan,
psikolojik bunalõmlar geçiren, bir türlü işinde tu-
tunamayan kocasõna destek olmasõ onun ne den-
li sağlam bir karakter olduğunun göstergeleridir.
Kocasõnõn ölümünden sonra da bütün Avrupa’da
dolaşõp siyahlar giyerek onun yapõtlarõnõ tanõt-
masõyla önem kazanmõştõr. Johannes Brahms,
ölümüne yakõn tanõdõğõ Robert Schumann tara-
fõndan övülmesi, Clara’ya ve çocuklara yaşam bo-
yu yakõnlõğõ, hiç evlenmeden ve hiç açõğa çõkar-
madan Clara’ya beslediği gizli aşkõyla bellekler-
de kalmõştõr.
Schumann, müzik tarihinde ilk önemli eleştir-
men olarak yer almõştõr. Acõmasõz eleştirileri ka-
dar Chopin, Schubert, Beethoven, Mozart ve
Brahms hakkõnda övücü yazõlar yazmõştõr. Onun
editörü olduğu Neue Zeitschrift bugün hâlâ ya-
yõmlanmaktadõr.
Schumann, özel yaşamõndaki iniş çõkõşlarõ,
kendini Ren Nehri’ne atmasõ ve bir akõl hastane-
sindeki acõklõ ölümüyle fõrtõnalõ bir karakter ola-
rak belleklerde yer etmiştir. Onun doğasõndaki düş
gücü, orkestra paletinin zenginliğine, piyanosu-
nun tuşlarõndaki rengârenk yelpazeye yansõr.
Şiirsel bir imge gücüne sahip olan sanatçõ ken-
di döneminden bir önceki klasik dönemin ve ken-
di içinde evrildiği erken romantik dönemin özel-
liklerini iç içe geliştirmiştir. Bilinçaltõnda taşõdõ-
ğõ iki ayrõ ruh halini yapõtlarõnda kişileştirerek, on-
lara Eusebius ve Florestan gibi adlar takarak, ateş-
li, saldõrgan karşõtõ dingin utangaç karakter ya-
kõştõrmalarõ yapmõştõr. Tõpkõ gerçek yaşamõnda ol-
duğu gibi müzik yapõtlarõnda ve eleştiri yazõlarõnda
dingin ve içedönük kişiliğiyle dõşa dönük ve atak
kişiliği çelişmektedir.
Schumann yõlõnda bu ilginç besteciyi daha
çok tanõmak için onun yapõtlarõyla müzik kitap-
lõğõnõzõ zenginleştirebilirsiniz.
8 Haziran’da Türkiye’de ve dünyanõn bütün müzik merkezlerinde ünlü bestecinin doğum günü kutlanacak
Schumann200yaşõnda
CELÂL ÜSTER
M
oskova’ya ilk kez 1991’de gitmiş-
tim. Geçen yõl yitirdiğimiz sanat ko-
leksiyoncusu Nahit Kabakçı ile
Sovyet Ressamlar Birliği Başkanõ, Azerbaycanlõ
ressam Tahir Salahov’un çağrõlõsõydõk. Sov-
yetler Birliği’nin hõzla dağõlmaya doğru gitti-
ği günlerdi. Christian Dior ve Pizza Hut çok-
tan açõlmõştõ.
Ünlü Tretyakov Galerisi’ni uzun uzun gez-
me olanağõ bulmuştuk. 18. yüzyõl portreleri, 19.
yüzyõl tarihsel resimleri, Sovyet dönemi tab-
lolarõ… “Chagall Rusya’da” sergisi ise bizim
için güzel bir sürpriz olmuştu.
O günden bugüne 19 yõl geçmiş. Moskova
artõk Rusya Federasyonu’nun başkenti. Sos-
yalizmden kapitalizme, büyük bir değişim ya-
şanmõş. Ama bakõyorum da, böylesi büyük
kentlerin çok fazla değişmeyen, belki de hõz-
lõ değişimlere direnen bir ‘ruh’u var. Mey-
danlar, katedraller, yeni-klasik üsluptaki eski
yapõlar, tiyatrolar… Perdelerini 1898’de Alek-
sey Tolstoy’un oyunuyla açan, Çehov’un
“Martı”sõ ve öteki oyunlarõyla doruğuna eri-
şen, Stanislavski’nin Moskova Sanat Tiyatrosu.
Sanatçõlarõn, yazarlarõn heykelleri… Büyük Kü-
tüphane’nin önündeki Dostoyevski heykeli…
ART NOUVEAU ÖRNEĞİ
Gerçi, “Sinan’ın Kitabı” adlõ romanõn yazarõ
Gleb Şulpyakov, dün bu sayfalarda yayõmla-
nan söyleşide, Rusya’nõn ‘entelektüel koma-
da’ olduğunu, ‘düşünsel bir felç’ yaşadõğõnõ
söylüyordu. İnsanlar, belli ki, seksen yõla yakõn
bir zaman yaşadõklarõ sosyalist toplumun ar-
dõndan kendini hõzla dayatan kapitalist değişi-
min ortasõnda yoğun bir kimlik bunalõmõna düş-
müşler. Ama Moskova kenti, “aura”sõnõ ko-
ruyarak direniyor sanki. Tõpkõ İstanbul’un,
olanca çarpõk kentleşmeye, yabanõl değişime
karşõn ruhunu korumakta direndiği gibi.
Kaldõğõmõz Metropol Oteli, Moskova’nõn
son yüz yõllõk tarihinin aynasõ nerdeyse. 20. yüz-
yõl başõnda, dönemin genç mimarlarõnca ya-
põlmõş. Yapõsõyla, bezemeleriyle Art Nouve-
au’nun görkemli bir örneği. 1901’de açõldõğõnda,
Moskovalõlar, ‘20. yüzyılın Babil Kulesi’ di-
yorlarmõş buraya. Bolşoy Tiyatrosu’nun tam kar-
şõsõnda, Kremlin Sarayõ ile Kõzõl Meydan’õn ara-
sõnda bulunan otelde kalanlar arasõnda ünlü ti-
yatro oyuncusu Komisarjevskaya, dünyaca ta-
nõnmõş opera sanatçõsõ Şalyapin, Rus moder-
nizminin öncüsü şair Bryusov, besteci Rah-
maninov da anõlõyor.
DEVRİM SONRASI
Metropol Oteli, 1917 Devrimi’yle birlikte
Bolşeviklerin Tüm Rusya Merkezi Yürütme
Komitesi’nin konutuna dönüşmüş. Çiçerin,
Sverdlov, Buharin gibi parti önderleri bura-
da kalmõş ve çalõşmõşlar. 1930’larda yeniden
otel olarak kullanõlmaya başlamõş burasõ. Bu dö-
nemdeki yabancõ konuklarõ arasõnda Bernard
Shaw ve Brecht’in de bulunduğu söyleniyor.
II. Dünya Savaşõ günlerinde yabancõ gaze-
te ve dergilerin muhabirleri üslenmiş Metro-
pol’de, otelin içinde bir basõn merkezi oluştu-
rulmuş. 1950’lerde Kruşçev döneminin “eri-
yen buzlar”õ otele de yansõmõş.
1980’lere gelindiğinde, pek çok şey gibi Met-
ropol Oteli de eskimiş, köhnemiş bulunuyor-
muş. 1985-1991 arasõndaki perestroyka döne-
mi, otel için de bir yenilenme dönemi olmuş.
Metropol, Rus ve Finli mimarlar tarafõndan es-
ki çizimler kullanõlarak nerdeyse yeniden in-
şa edilmiş. Son dönemde burada kalanlar ara-
sõnda kimler yok ki: Luc Besson, Placido Do-
mingo, Francis Ford Coppola, Michael
Jackson, Elton John, Giorgio Armani, Pierre
Cardin, Gerard Depardieu, Mstislav Ros-
tropoviç, Montserrat Caballe, Catherine
Deneuve, Marcello Mastroianni...
Gerçekten de “Babil Kulesi” gibi...
YARIN: İZLENİMLER III
Moskova’nõn meydanlarõ, katedralleri, eski yapõlarõ, tiyatrolarõ ve heykelleri arasõnda
20.yüzyılınBabilKulesi’nde
‘TEK SİLAHIM YAZMAK’
Kültür Servisi - 2 Temmuz Sivas Kõyõmõ’nda yitirdiğimiz
şair Metin Altıok anõsõna Kõrmõzõ Yayõnlarõ tarafõndan
verilen Metin Altõok Şiir Ödülü’nün bu yõlki sahibi Hul-
ki Aktunç, ödülünü önceki gün Notre Dame de Sion
Lisesi Konser Salonu’nda düzenlenen törenle aldõ. Kat-
ledilen siyasetçi, yazar ve aydõnlarõmõzõn anõldõğõ bir
video gösterisiyle başlayan etkinlikte, Metin Altõok’un
kõzõ Zeynep Altıok ve yine Sivas Kõyõmõ’nda yitirdi-
ğimiz şair Behçet Aysan’õn kõzõ Eren Aysan, ödül tö-
reninden önce yaptõklarõ konuşmada siyasi cinayetle-
re kurban giden aydõnlarõn cinayet dosyalarõnõn yeni-
den ele alõnmasõ amacõyla kurulan “Toplumsal Bel-
lek Platformu”ndan söz etti ve Meclis’in bu amaçla
bir araştõrma komisyonu kurulmasõ önerisini reddetti-
ğini söyledi.
Gülten Akın, Füsun Akatlı, Talat Sait Halman, Ülkü
Tamer, Eray Canberk ve Enver Ercan’dan oluşan
seçici kurulun, “Şiirinin belirgin özelliklerini devam
ettirirken, yeni biçim arayışlarına devam etmesi ile
şiirinin ustalığından ve birikiminden kaynaklanan
dolgunluk” nedeniyle ödüle değer gördüğü Aktunç,
ödülünü Füsun Akatlõ’nõn elinden alõrken “Bugün bir
kez daha düşünüyorum ki, yazmaktan, üretmekten
başka silahım yok. Yakmaktan, yok etmekten baş-
ka silah bilmeyenler ise hâlâ ortalıkta dolaşıyor” de-
di. Konuşmasõnda Gazze’ye giden yardõm gemilerinin
İsrail askerleri tarafõndan saldõrõya uğramasõna deği-
nen Aktunç, Metin Altõok’un, yüksek imge gücü sa-
yesinde, İkinci Yeni’nin olgunluk yõllarõ olan 70’ler-
de genç bir şair olmanõn üstesinden başarõyla geldiği-
ni söylerken; Kõrmõzõ Yayõnlarõ’nõn sahibi Fahri Öz-
demir de “Metin Altıok çılgın bir dünyada yaşadı-
ğını biliyordu ama bu kadar ileri gidebileceğini o
bile düşünmemişti” dedi.
Moskova, bir anlamda, bir heykeller
kenti. Rus dilinin ölümsüz
yazarlarının heykelleri arasında
Dostoyevski’nin heykeli de var.
Hõzlõ ve ani değişime karşõn,
Moskova kenti ruhunu
korumakta direniyor sanki.
Kaldõğõmõz Metropol Oteli’ne
Moskovalõlar yüzyõl başõnda “20.
yüzyõlõn Babil Kulesi”
diyorlarmõş. Yüz yõl boyunca
burada kalmõş ünlülere
bakõldõğõnda, bu yakõştõrma
yerinde gibi görünüyor.
Kültür Servisi - Çağdaş sa-
natõn öncülerinden Fransõz asõl-
lõ ABD’li sanatçõ Louise Bo-
urgeois, New York’ta 98 ya-
şõnda öldü. 1938 yõlõndan bu
yana New York’ta yaşayan
Bourgeois, sanat yaşamõnõn
geç sayõlabilecek bir döne-
minde üne erişmiş ve yaşamõ-
nõn son günlerine kadar üret-
meyi sürdürmüştü.
Bourgeois’nõn sanatõnõn ner-
deyse simgesi olup çõkan ve
“anne”yi simgelediği belirti-
len dev metal örümcek heykel-
leri, sanatçõya “Örümcek Kadın” yakõş-
tõrmasõnõn yapõlmasõna yol açmõş ve dün-
yanõn dört bir yanõnda sergilenmişti. Do-
ğum, cinsellik ve ölüm gibi temalarõ işle-
diği soyut çalõşmalarõyla çağdaş sanatõn en
etkili adlarõndan biri olan Bourgeois, sanat
yaşamõnõn başlangõcõnda Max Ernst ve
Constantin Brancusi gibi sanatçõlardan
esinlenmiş, ancak kendini hiçbir zaman bir
akõmõn içinde görmemişti.
Yapõtlarõndan bazõlarõ mü-
zayedelerde 1 milyon dola-
rõn üstünde fiyatlardan alõ-
cõ bulan Bourgeois, esin
kaynaklarõnõn temelini ço-
cukluk çağõ, okul dönemi ve
Fransa’daki yaşamõnõn oluş-
turduğunu söylemişti. Bo-
urgeois’nõn coşkulu ve kõş-
kõrtõcõ sanatõ, çocukluğu-
nun ve cinsel yaşamõnõn
travmalarõnõ ele alõyordu.
1974’te gerçekleştirdiği
“Babanın Yok Edilmesi”
adlõ enstalasyonu da babasõyla olan sarsõntõlõ
ilişkisini yansõtõyordu.
Çağdaşlarõ tarafõndan dünyanõn en önem-
li sanatçõlarõndan biri olarak kabul edilen
Bourgeois, ancak yetmişli yaşlarõnda geniş
bir izleyici kitlesine ulaşmõştõ.
Sanatçõ, son olarak 5 Haziran’da Ve-
nedik’te gerçekleştireceği bir sergiye ha-
zõrlanõyordu.
Schumann’õn 46
yõllõk yaşamõ romantik
çağõn acõlar içindeki
sanatçõsõnõn bir
örneğidir. Aslõnda
Schumann ve Chopin
gibi öznel duyarlõlõk
sahibi bestecilerin derin
duygularõnõ
yansõttõklarõ yapõtlarõyla
romantik çağ da kendi
özelliklerini
kazanmõştõr.
L O U I S E B O U R G E O I S 9 8 Y A Ş I N D A Y D I
Çağdaşsanat‘ÖrümcekKadõn’õyitirdi
METİN ALTIOK ŞİİR ÖDÜLÜ HULKİ AKTUNÇ’UN
Kültür Servisi - İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Ajansõ, yerel ve uluslararasõ ser-
giler için Tophane’deki antrepolardan 5
no’lu binayõ “Sanat Limanı” adõyla hiz-
mete sunuyor. 19 Haziran’da dört uluslar-
arasõ sergiyle açõlõşõ yapõlacak olan Sanat
Limanõ, Avrupa Başkentliği sürecinde
bilgi ve iletişim yeri olarak da kullanõlacak.
Mekânda ayrõca, 2010 Avrupa Kültür Baş-
kenti Ajansõ tarafõndan başvurularõ onay-
lanan ve bağõmsõz bütçesi olan yerli ve ulus-
lararasõ sergiler de yer alacak.
Teknik ve estetik açõdan yenilenen mekân için
binanõn 3600m2’lik iki katõ tahsis edildi. 6
aydõr yapõmõ devam eden ve uluslararasõ çağ-
daş sanat merkezleri model alõnarak yeniden
yapõlandõrõlan merkez, gösteri ve açõk otu-
rumlara da uygun olarak tasarlandõ. Çağdaş
sanat alanõnda bölgede ön plana çõkan ya-
põtlarõn sunulacağõ, Güneydoğu Avrupa
Zirvesi’yle aynõ anda düzenlenecek olan
“Kredi Ötesi-Çağdaş Sanat ve Karşılık-
lı Güven” sergisi ve “Taşınabilir Sanat
Projesi” kapsamõnda hazõrlanan “Uluorta”
ve “Küçük Kara Balığı” sergileriyle açõ-
lacak Sanat Limanõ’nda İstanbul denilince
hafõzalarda oluşan yedi objenin, yedi tasa-
rõmcõ tarafõndan yorumlandõğõ “İstanbul Ot-
herwise” sergisi de yer alacak.
Yeni bir sõğõnak:
Sanat Limanõ
DÖRT SERGİYLE AÇILACAK