25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 16 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA C 4 Güzel taş kaplama binalarõ, tarihi evleri, kapalõçarşõsõ ve kalesinin yanõ sõra espirili gar- sonlarõyla da dikkat çeken bir kent Halep. Yalnõz restoran- larda ve sokaklarda Suriye aleyhine bir şey konuşmamaya dikkat edin. Zira Suriye’de ya- şayan her 10 kişiden biri gö- nüllü istihbaratçõ... OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA B ir süredir ilgimi çekmeye başlamõştõ, Do- ğu, Orta Doğu ve Orta Asya coğrafya- sõ, bir süre önce gitme fõrsatõ yakaladõ- ğõm Bişkek ve Beyrut’un ardõndan Halep’i görme fõrsatõ da çõkõnca şanslõ olduğumu dü- şünmeye başladõm. Ne de olsa dilimizde bir dizi deyimle yer alan ama en önemlisi Ke- rem’in, Aslõ’nõn ateşine yandõğõ yer Halep... Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin bir organizasyonu ile gittiğimiz Hatay ve artõk vize olmadõğõ için kolayca gi- receğimizi sandõğõmõz Suriye topraklarõ, Halep ilk etapta biraz hayal kõrõklõğõ yarat- sa da ilgi çekici bir bölge. Karayoluyla gidişte biraz sõkõntõlõ bir sürecin ar- dõndan özellikle Halep Sõnõr Kapõsõ Bab-õ Hawa’da birkaç saati bulan beklemelerin ar- dõndan yorgun, aç ve biraz da sinirli bir yol- cu topluluğuyla ilerlemeye başlõyor otobüs, eğer bir turla gidiyorsanõz. Ancak sõnõrõ geçer geçmez, mimari yapõ ken- dini gösteriyor. Halep’e giden yol üzerindeki yerleşim çok seyrek ve düzensiz olsa da taş binalarõn ortak özelliği, dõş cephe, kapõ ve camlardaki demir süslemeler. Bizim daha çok Mardin ve civarõnda görmeye alõştõğõ- mõz beyaz-sarõ karõşõmõ bir taş kullanõlõyor yapõlarda. Tabii yeni yapõlarda artõk sade- ce dõş cephe taş kaplama, içerisi yasal ya da değil yeniden yapõlmõş evlerin. Halep’in için- de ise bir yandan taş binalar bir yandan ah- şap kaplama dikkat çetiyor. Tabii bütün bi- nalarõn böyle olduğu sanõlmasõn, eski yapõlar böyle, yenileri aynõ bizdeki gibi kişiliksiz, hangi malzeme ve renk bulunmuşsa kulla- nõlmõş. Halep; Suriye’nin en büyük kenti. Kent mer- kezinin 2007 nüfusu 1.7 milyon civarõnda imiş. Rehberimizin anlattõğõna göre, Halep’e bağlõ yerleşim yerleri ile toplam nüfusu beş milyona yaklaşõyor. Suriye’nin toplam nü- fusu da 20 milyon civarõnda. Halep; süt ve- ren anlamõna geliyor. Şehirdeki binalar taş kaplama. Eski Halep evleri ise Kayşani de- nilen bir taştan yapõlmõş. İki katlõ evlerin or- tasõnda avlusu var. Birinci kat selamlõk, ikin- ci kat harem kõsmõ. Halep İslam aleminin başkentleri arasõnda gösteriliyor. Osmanlõ döneminde İstanbul ve Bursa’dan sonra en önemli dokumacõlõk merkezleri arasõnda yer alõyor. Halep aynõ zamanda Suriye’nin en önemli ticaret merkezlerinden de biri. Ticaret ve yan sa- nayi çok gelişmiş. Suriye’de her türlü lüks araç üretimini görmek mümkün. Cuma günleri resmi tatil. Hristiyanlar ise Cuma ile Pazar günleri tatil yapõyor. Günlük mesai saat 08.00-09.00 gibi başlõyor ve öğlen 14.00’de bitiyor. Esnaf saat ikiden son- ra üç saat yemek ve uyku molasõ veriyor. Öğleden sonra saat 17.00’de tekrar dük- kânlar açõlõyor özellikle yaz aylarõnda gece saat 10.00 ve 12.00’ye kadar açõk kalõyor. Suriye’de yaşayan her 10 kişiden 7’si gönüllü istihbaratçõ. Bu yüzden sokaklarda dolaşõr- ken çok dikkatli olmak gerekiyor. Alõşve- riş yaptõğõnõz mağazanõn sahibi veya yemek yediğiniz restoranda size servis yapan gar- son muhbir olabilir. Devlet Başkanlarõ Be- şar Esad veya Suriye aleyhine bir şey ko- nuşulmamasõ bilhassa öneriliyor. Halep oradaysa... H alep, Os- manlõ İm- parator- luğu’nun en önemli kentleri arasõnda yer alõ- yor. Türkçe de- yimlere ve Türk edebiyatõna da yerleşmiş. “Ha- lep oradaysa ar- şõn burada” deyi- mi, Aşõk Ömer’in “İşte geldim gidi- yorum şen olasõn Halep şehri” be- yiti, Aşõk Em- rah’õn sevdiğini Halep’te arama- sõ, Kerem’in As- lõ’nõn ateşiyle Halep’te yanõp kül olmasõ bir kaç örnek. “Doğunun Krali- çesi” Halep için kullanõlan terim- lerden biri. Yu- muşak iklimiyle, kültür ve sanat çevresiyle, eğlen- ce hayatõyla, zen- gin mutfağõyla insanlarõ kendine çeken bir özelliği var. Kebabõn kö- keni tartõşmala- rõnda da Adana ve Urfa’ya rakip. Bursa ve İstan- bul’dan sonraki en önemli doku- macõlõk merkezle- rinden biri. İpekli dokumalarõ ve sabunlarõ en önemli ihraç ürünleri. H alep’te ziyaret edebilece- ğiniz pek çok tarihi cami, kapalõçarşõ ve çok çok gü- zel bir kale var. Kadõnlarõn büyük bir bölümü kendisini derhal kapalõçar- şõya atmak istiyor. Ancak normal ka- palõçarşõnõn yanõnda- çay bahçeleri- nin yanõndan girişi var, kalenin tam karşõsõ gibi- bir de küçük bir kapa- lõçarşõ var. Esnafõn çoğunluğu Türkçe biliyor. Turist olduğunuzu anlayanlar “ne ko- parsak kar” mantõğõyla hareket edi- yor. Diyelim ki bir ipek ya da değil bir fularõ beğendiğiniz, öylesine fi- yat sordunuz size 300-500 Suriye Li- rasõ dedi. “Aaa iyiymiş” der de alõ- cõ olursanõz fiyatõ hemen yükselebi- lir. Sõkõ pazarlõk yapõn... Bir Türk lirasõ 3 Suriye lirasõ yap- tõğõ için bozdurduğunuz 50 ya da 100 lira ile 1500 ya da 3000 bin Suriye liranõz oluyor. Bu parayla güzel bir yemek yiyip abartmadan alõşveriş ya- pabilirsiniz... Ancak aldõğõnõz bir şeye fatura ya da fiş almanõz müm- kün değil. Burada öyle şeyler hak ge- tire... Alõnabilecek en güzel hediye- likler, fular, sabun, inci ve kadõnlar için sürme olabilir... Bu arada para- yõ, giderken kapõda ellinde koca bir demet parasõ olan bazõ sivil kişiler- den bozduruyorsunuz, ancak dö- nüşte bizim gibi programdan şaşõp da geç bir vakit dönerseniz, bu adamlarõ bulamaz ve kullanamadõğõnõz Suri- ye liralarõnõzla baş başa kalabilirsi- niz. Zaten çok para değiştirmeye de gerek yok. Zira Türk lirasõ ile de ga- yet güzel alõşveriş yapabilirsiniz. Yemekler çok güzel ama yine de ne yediğinize dikkat etmekte yarar var. Mutfak, Antakya mutfağõna çok benziyor, hatta bizdeki yemeklerin temizliğine nedense daha çok güve- niyoruz. Bunda sokaklarda ve genel olarak kentte görülen kirliliğin etki- si olabilir. Çarşılarda esnafa dikkat Kaleyi kral için boyamışlar H alep’in, tarihi M.Ö. 3000’li yõl- lara uzanan çok geniş bir zemin üzerine kurulu oldukça etkileyi- ci bir kalesi var; Halep Kalesi. Çeşitli Me- zopotamya devletleri, Roma İmparatorlu- ğu, Bizans İmparatorluğu, Arap hakimi- yeti, Büyük Selçuklu Devleti ve Osmanlõ İmparatorluğu devirlerini yaşamõş kale, surlarõ, etrafõnda zamanõnda su doldurulan hendekleri, kapõlarõ, süslemeleri, bugüne kadar kalmayõ başaran taş toplarõ ile özel bir mekan. Ancak, ne yazõk ki geçen yõl ziyarete gelen İspanya Kralõ için bazõ du- varlarõn beyaz bir malzemeyle kapatõlma- sõ, hele de bu malzemenin temizlenemiyor olmasõ ise büyük bir talihsizlik... ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna Barbaros Anıtı İstanbul’un en güzel meydanlarından biri Beşiktaş Meydanı’dır. Denizle kucaklaşan bu meydan, tarihin gelmiş geçmiş en büyük amirallerinden biri olan Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa ile özleşmiştir. Bir tarafta deniz, bir tarafta Kaptan Paşa’nın türbesi, ortada Barbaros Anıtı ve bir öteki tarafta da Deniz Müzesi… Osmanlı döneminde, denizcilerin semti olarak bilinen Beşiktaş kıyısı, donanma gemilerinin bağlandığı Hayrettin İskelesi’ne ev sahipliği yapıyordu ve gemiler sefere çıkmadan önce Beşiktaş önlerinde toplanıyorlardı. Kaptan paşalardan birçoğunun da semti olarak bilinen Beşiktaş, denizcilik tarihinin ünlü isimlerinden Akdeniz Fatihi Barbaros Hayrettin Paşa’nın da ikamet etmiş olduğu yerdi. Öldüğünde buraya defnedilmiş, büyük dostu Mimar Sinan tarafından da kabrinin üzerine, şanına layık bir türbe yapılmıştır. 1938 yılında, İstanbul Belediyesi tarafından, bugünkü Beşiktaş Meydanı düzenlenip ortaya çıkartılırken alınan kararla türbenin tam karşısına, Türk denizciliğinin simge ismi Barbaros Hayrettin Paşa’nın anıtsal bir heykelinin yapılmasına karar verilmiş; dönemin ünlü heykeltıraşlarından Güzel Sanatlar Akademisi modelaj hocaları Zühtü Müritoğlu ile Hadi Bara el ele vererek 1941-43 yılları arasında muhteşem Barbaros Anıtı’nı ortaya çıkartmışlardır. Kefeki taşından büyük bir kaide üzerine oturtulmuş 10 metre yüksekliğindeki heykel, 25 Mart 1944 tarihinde, dönemin Genelkurmay Başkanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı, Deniz Harp Okulu öğrencileri ve halkın katıldığı görkemli bir törenle açılmış, o günlerden bugünlere Kabotaj bayramlarından Deniz Şehitleri günlerine denizcilikle ilgili kutlamalarımız bu anıtsal heykelin önünde gerçekleşmiştir. Üç bronz heykelden oluşan anıtta Barbaros Hayrettin Paşa arkasında yer alan iki levent ile birlikte bir kalyonun pruvası üzerinde gösterilmiştir. Bu idealist ve çok başarılı kompozisyon, cumhuriyet döneminin meydan anıtları arasında, içinde Atatürk olmayan ilk anıtsal heykellerden bir tanesidir. Kaidenin deniz tarafına bakan yüzünde, bronzdan yapılmış bir pano üzerinde, Barbaros Hayrettin Paşa’nın Kanuni Sultan Süleyman’ın huzuruna çıkışı gösterilmiştir. Kaidenin arka yüzünde de, Yahya Kemal Beyatlı’nın tarihe kazınmış o muhteşem dizeleri yer alır: Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor? Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor! Adalar’dan mı, Tunus’tan mı, Cezayir’ den mi? Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor; O mübârek gemiler hangi seherden geliyor? Ne var ki, Doğan Kuban hocanın da vurgulamış olduğu gibi, bu görkemli anıtta, nedendir bilinmez Barbaros Hayrettin Paşa otobüs duraklarına doğru bakmaktadır. Oysa, Kaptan Paşa’nın bakması gerektiği yer deniz olmalıdır. Galiba, Preveze Deniz Savaşı’nın unutulmayan kahramanına karşı yapılmış esaslı bir yanlışlık ve haksızlık olmuştur bu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle