Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2010 SALI
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com
PKK ortaya ilk çıktığında medyada
“Marksist-Leninist” örgüt diye
adlandırılıyordu!.. Örgütün
Güneydoğu’da bir Kürt devleti kurma
çabasında olduğu söyleniyordu!..
12 Eylül yönetimi PKK’yi dini
unsurları kullanarak kıskaca
almaya çalıştı. Psikolojik mücadele
bu kapsamda yürütüldü.
Helikopterlerden Kuran ayetleri işte
o zaman atıldı. Askeri yönetim
bununla da yetinmedi, PKK’nin
belini kırmak için bölgeye
muhafazakâr bürokratlar gönderdi.
Hizbullah’ın ortaya çıkışı teröre
karşı din stratejisinin ürünüydü...
PKK ise ideolojisindeki ilk kırılmayı
aynı süreçte yaşadı. Örgütün yan
kuruluşu Kürdistan İmamlar Birliği,
12 Eylül yönetiminin psikolojik
mücadelesine karşı din adamlarını
kırsala gönderdi. Hedef, inançlarla
etnisiteyi aynı potada eritmek ve
PKK üzerindeki “dinsiz”
propagandasını kırmaktı!..
Öcalan’ın 1999 yılında Kenya’da
yakalanması PKK’yi şoka uğrattı.
Örgüt uzun süre eylem yapamadı.
Toplumsal tepkinin yanı sıra
şiddet yorgunluğu da örgütü yeni
arayışlara yöneltti. İran, Irak, Suriye
ve Türkiye’nin birer parçasını içine
alan “Büyük Kürdistan” düşü bir
kenara bırakıldı!..
Öcalan bir yandan Kemalizme
vurgu yaparak devlete beyaz bayrak
salladı diğer yandan da, “Bizim
bayrakla ve sınırlarla sorunumuz yok”
diyerek kamuoyuna sıcak mesajlar
vermeye çalıştı!
Örgüt bu çıkışların ardından
siyasallaşmaya daha da hız verdi,
kültürel haklar üzerinden
propaganda yürüttü...
Ancak ne olduysa son bir yılda
oldu... ABD, üst düzey PKK’lileri
uyuşturucu kaçakçılığıyla suçladı,
Avrupa Birliği ise Fransa üzerinden
PKK’yi ekonomik ve örgütsel
açıdan kıskaca aldı.
Peşmergeler PKK’ye sırtını
dönerken, bir dönem örgütü
himaye eden Suriye ise Türkiye’ye
yanaştı.
ABD tarafından işgal edilen Irak’ın
Kürt kesiminde PKK’nin uzantısı
partiler yaşam alanlarını kaybetti.
Tahran yönetimi ise örgütün
İran’daki uzantısı PJAK’a büyük bir
savaş açtı.
Sonunda tüm bunlar yaşanırken
hem BDP şahinleşti hem de
PKK... İki grup da dört koldan
başlatılan kuşatmada çaresiz kaldı
ve topu İmralı’ya pas etti! “İrademiz
Öcalan” sloganları ve “Öcalan’a
özgürlük” kampanyası işte bu
süreçte yaygınlaştı!
Rastlantı sayılamayacak iki
gelişme de aynı günlerde ortaya
çıktı. Öcalan “31 Mayıs’tan itibaren
çekiliyorum” dedi. PKK ise şiddeti
batıya da kaydırarak yaygınlaştırdı...
Ve örgüt tüm bu yaşananların
ardından geçen haftadan itibaren
başa döndü. Yani “Bağımsız
Kürdistan” naralarının atıldığı 30 yıl
öncesine!..
“Demokratik özerklik” deyimini
önce Öcalan telaffuz etti. PKK’nin
Kandil’deki yöneticisi Murat
Karayılan ise geçen hafta
“Demokratik özerklik ilan edebiliriz”
diyerek siyasal beklentilerini keskin
bir viraja getirdiklerini duyurdu!
Ve son olarak geçen hafta... İşte
Öcalan’ın söyledikleri... Okuyun,
PKK’nin neler yapmak istediğini
birinci ağızdan görün:
“Böyle devam ederse zaten
demokratik özerklik diyorlar, bunu
pratikleştireceğiz diyorlar. Bunun bir
adım ötesi İran’ı da, Suriye’yi de
başka güçleri de arkalarına alan yarı-
bağımsız Kürdistan ilanına kadar
giden bir kanlı sürece yol açabilir.
Çok kan dökülür, çok insan ölür.”
Peki, PKK 30 yıl öncesindeki
“bağımsızlık” hedefine niçin
döndü?.. Bunun iki yanıtı var: Örgüt
şiddeti ve beklentilerini yükselterek
operasyonların durdurulmasını
hedefliyor. İkinci yanıtı ise ise önceki
gün Mersin’de konuşan BDP Van
Milletvekili Özdal Uçar vermişti:
“Öcalan serbest bırakılsın!..”
PKK Niçin Başa Döndü!..
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Yağma ve Hukuk El Ele
PKK bağımsızlık sevdasıyla
ülkenin belli bir coğrafyasındaki
topraklarda özerklik ilan etmeyi
hedeflerken, kimileri de iktidar
desteğiyle ülkenin, pardon toprağın
altını oyuyor!..
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu miting meydanlarında,
“Siyasetten zengin olanları
unutmayın” diyor ama başta Tayyip
Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin
gıkı çıkmıyor!..
Benim en çok şaşırdığım konu
Erdoğan’ın Üsküdar’da, çevresi çift
duvarlarla çevrili 5 villayla ilgili
tepkilere sessiz kalması! Erdoğan,
“Durmak yok yola devam” yazılı
pankartların altında konuşurken
Kılıçdaroğlu’nun havuzlu villalarla
ilgili sorularına nedense hiç yanıt
veremiyor!..
AKP’lilerin yanıt veremediği o
kadar çok soru var ki... Gemicikler,
devlet eliyle yaratılan medya ve
kamu ihaleleriyle köşe dönen
muhafazakâr milyonerler... Ve de
zenginlik tekerini büyük bir
maharetle çevirenler!..
CHP Kayseri Milletvekili Şevki
Kulkuloğlu geçtiğimiz hafta
TBMM’de bir basın toplantısı
düzenledi. Kulkuloğlu’nun iddiaları
yenilir yutulur gibi değildi ama anlı
şanlı medyamız madenci
patronları ürkütmeme uğruna
habere ilgi göstermedi!..
CHP milletvekili, bir yıl boyunca
maden ruhsatları üzerinde çalışmış.
1923- 2004 yılları arası verilmiş 1500
ruhsat olduğunu belirleyen
Kulkuloğlu, AKP’nin iktidara
gelmesinin ardından çoğunluğu
yandaşlara olmak üzere 43 bin 500
maden arama ruhsatı verildiğini
ortaya çıkarmış...
İşte bu ruhsatları alanlardan biri
çok ama çok dikkat çekiyor...
AKP’nin Kayseri İl Başkanı
Mahmut Cabat, oto lastik ticareti
yapıyormuş!.. Cabat, madenlerle
ilgili 2004’teki yasal
düzenlemelerden sonra tam 245
maden arama ruhsatı almış!
Kulkuloğlu’na göre AKP il başkanı
bunlardan 45’ini terk etmiş, 95’ini
ise devretmiş...
Çok şaşıracaksınız ama
iktidarın il başkanı, aldığı
ruhsatlarla Yalova’nın 11 katı
büyüklüğünde 4300 kilometrekare
bir alanı kapatmış!..
Cabat’ın çevresindekilere ise
2005’ten bu yana tam 740 maden
ruhsatı verilmiş!.. Onların kapattığı
alan ise 11 bin 281 kilometrekare!..
Şimdi Kulkuloğlu en ilginç soruya
yanıt arıyor: “Gerek il başkanı,
gerekse avanesi hiçbir mali
bildirimde bulunmamışlar. Bu
dönemde AKP il başkanı ve avanesi
bu ruhsatları almak için harç ve
teminat olarak yaklaşık 7 milyon TL
harcıyorlar. Bu parayı nereden
buldular?”
Ben ise Cumhurbaşkanlığı
koltuğunda oturan Abdullah Gül’ün,
tekerlek ticareti yapan bu
hemşerisinin müthiş yükselişini nasıl
karşıladığını merak ediyorum...
Zenginliğe Teker Çevirmek!..
CHP Milletvekili Kulkuloğlu
Meclis’te pankart açmıştı.
Gazetemiz iyi yaptı ve Oktay
Ekinci’nin “kentsel darbe” haberini
dün tepeye çaktı! İktidar başının
yarattığı bütün lagaluga
tartışmalarının arka planında,
Türkiye’yi tamamen soyup soğana
çeviren ve çevirecek yağma
yasalarını bir bir Meclis’ten geçirmek
var! Maden yasası ile Türkiye’nin
arkeolojik, ormanlık bütün alanları,
sözde denetim ama bugüne kadarki
uygulamalardan bildiğimiz kadarıyla
denetimsiz, altüst edilecek; yasa o
kadar saldırgan bir ruh taşıyor ki, bir
zeytin ülkesi olan ülkemizde
neredeyse zeytinlik alan bile
bırakmayacaktı, neyse ki son anda
zeytinlikler yasanın dışına
çıkarılabildi!
Şüphesiz, ülkemizde ekonomik
faaliyet alanları açılmalıdır,
genişletilmelidir, yaygınlaştırılmalıdır;
ancak bir faaliyet alanı hiçbir şekilde
ülke zenginliğini, varlığını, yaşamını
oluşturan diğer alanların aleyhine
olmamalıdır!
Ama, ele geçirdiği Türkiye’nin
bütününde, bir fil gibi girdiği her yeri
dağıtan bir iktidar var karşımızda!
Geçen gün bir gazetede ağlatıcı bir
fotoğraf vardı, Karadeniz’e hayat
veren, gürül gürül akan ırmaklardan
birinin kurumuş yatağı! HES
(hidroelektrik santralları) için suyu
kesilmiş!
Geçen yıl sonbaharda, Rize-
Trabzon merkezli Doğu
Karadeniz’de, ırmakların kaynaklarına
doğru, derin kanyonların içinde ve
yamaçlarında, ırmaklarla öpüşe
koklaşa ve dağlarla sarmaş dolaş
halinde yaptığımız müthiş yolculuk
bize şu sözü söyletti:
Irmaklar yoksa, Karadeniz de
yoktur!
İktidar, neredeyse bütün ırmakların
HES’ler için kurutulması, kapatılması
için binlerce ruhsat dağıttı! Böylece
yeni bir tüccarlık alanı, rantiye kapısı
yarattı: Üretici olmayan tonlarla işe
yaramaz insan, ruhsat ticaretinden
köşeyi dönüyor!
Doğaya da kilit vuruluyor!
Bu arada Recep Bey, aldığı
kararlarla, baba ocağı Rize -
Güneysu ilçesindeki Gürgen Deresi’ni
de kurutmuş!
Rizelilerin hayır duasını alacağını
hiç kimse sanmasın!
Şimdi Meclis’te, eskiyen
yapılaşmaları bahane ederek, kentsel
dönüşüm ve gelişim proje alanlarını
konu alan yeni bir yasa tasarısı
gündeme alındı.
Öyle ki, uygulamalarda ortaya
çıkabilecek hukuki itirazlarda
mahkemelerin bile yetki alanları
daraltılıyormuş.
Tasarı, ayrıca belediyelerin
dönüşüm alanlarını, anlaşmalı olarak
seçtiği şirketlere vermesinin yasal
zemini de hazırlanmış.
Şirketlerini kendileri seçecek,
ayrıca hukukun da elini kolunu
bağlayacak.
Yağma Hasan’ın böreği! İktidar ve
adamları için, yeme de yanında yat!
Dikkat ediniz: İktidar, hukukta
yarattığı sefalet durumu, aynı
zamanda kent yağmasında da
gerçekleştiriyor.
Anayasa değişikliklerinde yargı ve
yüksek yargıya ilişkin temel
değişiklikler, hem siyasal olarak
iktidara tek parti - tek lider - devlet
diktatörlüğünün yolunu açarken
bütün ülkede de ekonomik yağmanın
zeminini yaratıyor...
Bu iki nokta muhalefetin ve muhalif
gazetelerin manşetlerinden inmemeli!
Kılıçdaroğlu’na Çakmalar
Kılıçdaroğlu’nun genel
başkanlığını, Deniz Baykal’ın gidişini
büyük alkışlarla ve övgülerle
karşılayan bazı köşe yazarları,
ardından, “Bize güvenme, yarın da
çakarız yumrukları” diye
yazmışlardı...
Fazla gecikmedi, Kılıçdaroğlu ile
yüz yüze görüştükten sonra, bir köşe
yazarı, bu adam sıfırı tüketir kısa
zamanda, liderlik yetenekleri zayıf vb.
biçiminde yazdı!
İnsaf!
Neymiş? İstanbul İl Başkanlığı ve
Gürsel Tekin meselesini
çözememiş, Önder Sav’ın
egemenliği altına girmiş...
İnsanlara zaman bırakmak diye bir
sorunları yok. Parti içindeki
tartışmaların sonuçlanmasını
beklemek yok...
Türkiye’nin bir No’lu sorunu Gürsel
Tekin oldu çıktı!
Ayıptır, etik değildir, ayrıca incir
çekirdeğinde deprem yaratmaya
kalkışmak yazarlığa da sığmaz!
İl başkanlığı ve Gürsel Tekin
meselesi çözüldü!
Şimdi Kılıçdaroğlu’na yeniden
övgüler mi düzecekler, merak
ediyorum!
Şemdinli ve Şõrnak’taki çatõşmalarda 7, Siirt’te mayõn patlamasõ sonucu 1 asker yaralandõ
Hakkâri’deçatõşma:1şehit
Yurt Haberleri Servisi - Hakkâ-
ri’nin Şemdinli ilçesinin Irak sõnõrõnda
bulunan Aktütün bölgesindeki Konur kö-
yü yakõnlarõnda güvenlik güçleriyle te-
röristler arasõnda çõkan çatõşmada piyade
er Mehmet Ali Birlik şehit oldu, 4 as-
ker de yaralandõ. Şõrnak’õn Bestler De-
reler bölgesinde düzenlenen operas-
yonda çatõşma çõktõ, 3 asker yaralandõ.
Siirt’in Baykan ilçesi Ziyaret beldesi ya-
kõnlarõnda mayõn patlamasõ bir askerin
ve bir yurttaşõn yaralanmasõna yol açtõ.
Son şehitle birlikte PKK’ye karşõ yürü-
tülen askeri operasyonlar sõrasõnda son
iki ayda 34 asker şehit oldu; bir ay için-
de Hakkâri’de ise 12 asker şehit oldu.
Şemdinli Aktütün bölgesinde ope-
rasyonlarõ sürdüren güvenlik güçlerine
önceki gece bir grup terörist uzun nam-
lulu silahlarla ateş açtõ. İlk ateş sonucu
piyade er Mehmet Ali Birlik şehit oldu,
4 asker de yaralandõ. Teröristler gece ka-
ranlõğõndan yararlanarak Irak’õn kuze-
yine kaçtõ. Hakkâri Valilliği, hafif yaralõ
4 askerin tedavilerinin Hakkâri Asker
Hastanesi’nde yapõldõğõnõ belirtti. Böl-
gede geniş çaplõ operasyon başlatõldõ.
Şehit er Birlik’in Aydõn’õn Söke il-
çesine bağlõ Karacahayõt köyünde ya-
şayan ailesi ise acõ haberle sarsõldõ. Ai-
leye oğullarõnõn şehit düştüğü dün sa-
bah köye giden askeri yetkililer tara-
fõndan iletildi. Şehit babasõ Cevdet Bir-
lik, “Önceki gün rüyamda bir ko-
mutanın eve gelerek oğlumun şehit
olduğunu söylediğini gördüm. Bu-
gün de komutan oğlumun şehit ha-
berini verdi. Allah kimseye evlat acı-
sı göstermesin.” diye konuştu.
Şõrnak’õn Bestler Dereler bölgesinde
düzenlenen operasyonda güvenlik güç-
lerinin ‘teslim ol’ çağrõlarõna ateşle
karşõlõk verilmesi üzerine çatõşma çõk-
tõ. Açõlan ilk ateşte 3 asker yaralandõ.
Bölgeye Şõrnak 23’üncü Jandarma Sõ-
nõr Tümen Komutanlõğõ’ndan helikop-
terlerle özel eğitimli komandolar indi-
rildi. Kobra tipi helikopterlerin de ope-
rasyona destek verdiği belirtildi.
Bu arada, Siirt’in Baykan ilçesinde as-
keri malzeme taşõyan konvoyun Baykan-
Kozluk karayolunun Gümüşkaş mev-
kisinden geçişi sõrasõnda yola daha ön-
ce teröristlerce döşenen mayõn patladõ.
Patlamada 1’i asker 2 kişi hafif yaralandõ,
bir araçta maddi hasar meydana geldi.
Diyarbakõr’da önceki gün sabah saat
03.30 sõralarõnda merkez Sur ilçesi Çar-
şõ Polis Karakolu’na bombalõ saldõrõ dü-
zenlendi. Herhani bir zarara yol aç-
mayan saldõrõnõn ses bombasõyla dü-
zenlendiği belirlendi. Şõrnak’ta terör ör-
gütü militanlarõ, askeri birliklere yi-
yecek ve malzeme taşõyan araçlara mo-
lotof, kokteylli saldõrõ düzenledi.
Tunceli’de Pülümür yakõnlarõnda si-
lahlõ bir PKK’li terörist yol kesti. Te-
röristler, durdurmak istedikleri bir oto-
mobilin kaçmasõ üzerine ateş açtõ. Ölen
ya da yaralanan olmadõ.
Açılımdan sonra 118 şehit
Son bir ay içinde Hakkâri’de 12 asker
şehit oldu, 21 asker de yaralandõ. Ça-
tõşmalar ve mayõn patlamalarõyla şehit
olan asker ve korucularõn sayõsõ Şõrnak’ta
5, Siirt’te 3, Diyarbakõr’da 1, Tunceli’de
5, Giresun’da 1 İskenderun’da 6 olurken
sayõ 34’e yükseldi. Öte yandan Osma-
niye’de askeri lojmana saldõrõda teğmen
eşi Pınar Akdağ da şehit oldu. Şõrnak’ta
bir uzman çavuşun aracõna düzenlenen
saldõrõda da 1 yurttaş öldü.
AKP’nin demokratik açõlõm projesi-
ni devreye soktuğu günden bu yana ise
118 güvenlik gücü şehit oldu.
Şehit er Mehmet Ali Birlik’in Aydın’ın Söke ilçesinde yaşayan ailesi acı haberle sarsıldı. (AA)
Kürdistan Topluluklar Birliği / Türkiye Meclisi iddianamesi
Talabani’nin ilginç iddiası
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakõr Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’nõn PKK’nin kent ya-
põlanmasõ “Kürdistan Topluluk-
lar Birliği/ Türkiye Meclisi”
(KCK/TM) için hazõrlanan iddia-
namede, Irak Cumhurbaşkanõ
Celal Talabani’nin
kapatõlan DTP eşbaş-
kanlarõyla yaptõğõ gö-
rüşmelerin tutanakla-
rõ da yer aldõ.
KCK/TM için ha-
zõrlanan 7 bin 500
sayfalõk 151 sanõklõ
iddianamede, sanõklarõn telefon
görüşmeleri, ortam dinlemelerinin
yanõ sõra bilgisayarlarõnda yer alan
dokümanlara da yer verildi.
İddianamenin 2 numaralõ sanõğõ ka-
patõlan DTP’nin eski Genel Başkan
Yardõmcõsõ Kamuran Yüksek’in
bilgisayarõnda da Kuzey Irak’a ya-
põlan ziyaret ve Irak Devlet Başka-
nõ Celal Talabani ile yapõlan görüş-
menin tutanağõ bulundu.
Tutanağa göre, Talabani, Abdul-
lah Öcalan’la ilişkisi olduğunu ve te-
rör örgütü liderinin 2 Kasõm’da avu-
katlarõ aracõlõğõyla mektup gönder-
diğini belirterek şunlarõ söyledi.
“Benim PKK ile de bir diyalo-
gum var. Bu bayramda ben talep
etmişim ateşkesi, hem uzatılması
konusunda da bir yaklaşım oldu.
Ben silah bırakma yanlısı değilim.
Ateşkes ilan edilsin. Silah
bırakmanın karşılığı var.
Ateşkes ilan etmek ise
Türkiye’de çalışan arka-
daşların mücadelesini
yükseltmek için olmalı-
dır. Yine PKK’nin bir ta-
lebi vardı; genel af, onu di-
le getirdik. Biz, MİT müsteşarla-
rı ile PKK’nin bazı ilişkileri var,
sizin bilginiz dahilinde mi dedik.
Erdoğan, ‘MİT Müsteşarõ’nõn tüm
ifadeleri benim ifademdir’ dedi.”
BDP BUCA İLÇE BAŞKANI
‘Patlamayõ ben engelledim’
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- İzmir’in Buca ilçesinde otomobil
bagajõnda 50 kilogramõ aşkõn plastik
ve kimyasal patlayõcõ ile uzaktan
kumandalõ patlatma düzeneği ele
geçirilmesinin ardõndan gözaltõna
alõnan zanlõlardan BDP Buca İlçe
Başkanõ Aslan K, patlamayõ
emniyetin değil kendisinin
engellediğini söyledi.
Buca’da cuma günü ele geçirilen
patlayõcõ ile düzeneğe ilişkin gözaltõna
alõnan 7 kişiden 4’ü serbest bõrakõldõ.
Zanlõlardan BDP Buca İlçe Başkanõ
Aslan K, yeğeni M.K. ve aracõn
bahçesinde bulunduğu restoranõn
sahibi E.Y. adliyeye gönderildi.
Eylemi gerçekleştirme hazõrlõğõnda
olduğu tespit edilen ve halen firarda
olan 26 yaşõndaki H.K’nin babasõ
olan Aslan K, emniyetten çõkarõlõşõ
sõrasõnda gazetecilere “Olayı emniyet
değil ben engelledim, savcılıkta her
şeyi anlatacağım” dedi. Aslan K,
oğlunun terör örgütü üyesi olduğu ve
örgütün dağ kadrosunda
bulunduğunun belirtilmesi üzerine
“yeni öğrendim” dedi.
PKK’ye karşõ yürütülen askeri
operasyonlar sõrasõnda son bir ay
içinde Hakkâri’de 12 asker şehit
oldu, 21 asker de yaralandõ.
KCK/TM için hazõrlanan 7 bin 500 sayfalõk 151
sanõklõ iddianamede, sanõklarõn telefon görüşmeleri,
ortam dinlemelerinin yanõ sõra bilgisayarlarõnda yer
alan dokümanlara da yer verildi.
CMYB
C M Y B
[email protected]