19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 15 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Mersin’e - Tersine Türkiye bayrağı, Erdoğan posterlerinin Ortadoğu ülkelerinde dalgalandığı haberleri, TESEV’in araştırması ile “Ortadoğu’da Türkiye algılaması” başlığı ile araştırma konusu olmuş. Arap dünyasında Türkiye algısının önemli ölçüde değiştiği, bölge insanlarının yüzde 75’inin Türkiye’ye olumlu bir gözle baktığı ortaya çıkmış. Filistin, Suriye, Ürdün halklarının öne çıktığı araştırma sonucuna göre Türkiye İslam ve demokrasinin başarılı bir sentezi olarak görülüyor... Ortada gerçekten de “Mersin’e - Tersine” özdeyişine uyan, tersine gidiş var. Biz “eksen kayması” tartışmalarına boğulmuş, Erdoğan Hükümeti’nin İslamcı kimliğine giderek ağırlık vermesi, demokrasi, Cumhuriyet, hukuk devleti ekseninden kaymasından, Türkiye’yi Ortadoğu batağına çekmesinden kaygı duyuyoruz... Bölge halkları Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, laiklik ilkesi sayesinde demokratik düzeni geçerli kılabilmiş tek İslam devleti olarak Türkiye’yi örnek almaya çalışıyorlar. İnsan hakları, demokratik açılımlar için, birbirinden bağnaz diktatoryal yönetimler olarak yaşadıkları şeriat yönetimlerinden kurtulma umutlarını Türkiye’nin bölgede güç kazanmasına bağlamışlar... Model almak istedikleri ülkemizdeki gidişatın, model olma niteliklerini yitirme ekseninde olduğu, demek ki dışardan ya da oralardan görülmüyor, görülemiyor... Zaten bölge halklarının Türkiye lehine olumlu duygu değişiminin fazlaca önemli olmadığını, tüm uzmanlar, araştırmacılar da yeri geldikçe sık sık anımsatıyorlar. Malum orası Ortadoğu, diktatoryal yönetimler, şeriat yorumları arasındaki uçurumlar, çokluk kadar, değişik çıkar eksenleri ile oluşan dengeler var... Sonucun belirlenmesinde halkların, özetle Arap dünyasının duygularının fazlaca önemi yok... Çoğunluğu ABD yanlısı şeyhlikler, İslami cumhuriyetlerin, hepsi de diktatoryal yönetimleri, şeriat yorumcularının iktidar eğilimleri üzerinden değişken dengeler her şeyin üzerinde rol oynuyor. Ortak kesin olan yargı da ister ABD yanında, isterse İran rejimi gibi karşısında olsunlar, hiçbirinin siyaseten kimi yerde aksine görüntü verseler de Türkiye’yi Ortadoğu’da etkili kılma niyetleri yok. En belirleyici etken de bizim iktidarın Başbakan-Dışişleri Bakanı söylemleri ile bayağı öne çıkmış yeni Osmanlıcılık özlemlerine karşı olmanın ötesinde etkenler var... En önemli, çok farklı çıkarlar eksenindeki Ortadoğu ülkeleri iktidarlarını buluşturan refleksin ise şu eliyle parayı gösterip “tamamen duygusal” diyen reklamdaki gibi bir nedene dayanıyor olması; Ortadoğu’nun diktatörlerinin çok çıplak bir biçimde kendi halklarının uyanması, şeriat boyunduruğunda oturtulmuş, farklı tonlardaki diktatörlük modellerine karşı bir biçimde insan haklarını, demokrasiyi savunmaya kalkışmalarından ödleri kopuyor. Başbakan Erdoğan simge AKP iktidarının Türkiye’de giderek hukuk devleti ilkeleri, Cumhuriyet rejimi, Atatürk devrimleri ile daha sert çatışıyor olmasının onlar için hemen hemen hiçbir anlamı yok. Dahası bizim için ürkütücü eksen kayması gerçek bir olgu ise Erdoğan iktidarı İsrail’e karşı, Hamas’ın yanında, Türkiye’de seçim kazanmak adına çok farklı bir dış politika uygulamasına ciddi ciddi geçmeye kalkışırsa, İran’ın yanında şimdilik simgesel duruşunu korumakta diretirse.. işler daha bir sarpa saracak. Bir yanı ile ABD yanında yerlerini alan İslami diktatörlükler, İran rejimi, Hamas yanında yerini alan, İsrail’i dize getirmeye çalışan.. vitrinde kalsa bile başarıya ulaşan.. etkin bir Türkiye ile siyaseten, iktidarlar olarak doğrudan karşı karşıya gelecekler... Hele bir de Türkiye’nin Ortadoğu’da iktidarın özlemini kurduğu gibi bir güç olma olasılığı varsa, gerçekten liderliği, rol model oluşturması gündeme gelirse... Her şeye rağmen ortada bir Türkiye görüntüsü, sandık, toplumsal yaşam modeli olunca da, bölge halklarının algılamaları çok farklı olacak... Varlığını borçlu olduğu Cumhuriyet rejimi ile çatışması öne çıkmadan, gözle görülen vitrin yaşam modeli, özlemleri insan hakları, demokrasiden yana tetikleyerek, dalga etkisi bu ülkelerde diktatoryal yönetimlere karşı başkaldırıyı kaçınılmaz kılacaktır. Uzmanlar şimdiden söz konusu ülkelerin tümünün, aralarında konuşmadan, uzlaşmadan Türkiye’nin yükselişine karşı gizli ittifak oluşturduklarında buluşuyorlar... ABD’nin, AB’nin stratejik ortak, sadık iktidar beklentilerinin, Erdoğan Hükümeti’nin İran ve Hamas gündemlerinde diretmesiyle düş kırıklığına dönüşmesi bir başka boyut. İktidarı biçimleyen Türkiye’deki İslami akımlar, cemaat liderliklerinin şu günlerde dalga dalga büyümekte olan çatışmaları, zıt yaklaşımları, beklentileri ise çok başka bir gelişme... Gülen Hoca yaklaşımı ile görünür olan kırılma aslında hem İran, hem de Hamas politikalarının tetiklemesi ile birçok cemaatle de gizliden gizliye yaşanmakta. Bir diğer eksen kırılması ise PKK terör eylemleri patlaması ile de su yüzüne çıktığı üzere, Kürdistan açılımı üzerinden AKP’nin doğal yandaşı gibi olmuş, Kürt oylarla da sabit, Kürtçü siyasetlerin tümü ile içten içe büyümekte olduğu... [email protected] Türkiye’nin bir an önce örgütlenme özgürlüğü ve hakkõnõn korunmasõna yönelik yapõlacaklarõnõ görmek istiyor ILO eylem takvimi istedi Ekonomi Servisi - Türkiye, çalõşma hayatõ- na ilişkin ILO’nun standartlarõna uymadõğõ için gündemde kalmayõ sürdüyor. Uzun süredir bu- lunduğu Aplikasyon Komitesi’nin gündeminden özel paragrafa geçen ülkeden şimdi de eylem tak- vimi istendi. Cenevre’de devam eden 99. Uluslararasõ Ça- lõşma Konferansõ kapsamõnda yapõlan görüşmede, işçi, işveren ve hükümet temsilcileri konuya iliş- kin görüşlerini dile getirdi. AA’nõn haberine gö- re tüm taraflarõn görüşünü dinleyen komite, Tür- kiye’den, 87 Sayõlõ “Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleş- mesi”nin gereklerini yerine getirmesi için ya- põlacaklar konusunda, “kesin zaman belirten ey- lem takvimi” istedi. Sendikal yasalarda yapõlacak değişikliklerin standartlara uygun olmasõ için ILO’nun devam eden yardõmõnõn kabul edilmesini isteyen komite, ayrõca yasal ve anayasal mevzuat çalõşmalarõ ve ilerlemelerle ilgili ILO’ya detaylõ bir rapor su- nulmasõnõ kararlaştõrdõ. Komitede hükümet temsilcisi olarak söz alan Zeki Parlak, Türkiye’nin sözleşmeleri ihlal eden ülkeler listesinde yer almasõnõn kendilerini şa- şõrttõğõnõ söylerken, yerli ve yabancõ işçi tem- silcilerinin ortaya koyduğu görüşlerde şu nok- talara dikkat çekildi:  Türkiye’de 87 sayõlõ sözleşmeye uyum ko- nusunda gelişmeler var, ancak bir kararlõlõk bu- lunmuyor.  Hükümet “baş döndürücü bir hızla” anayasa değişiklik paketini Meclis’ten geçirdi, ancak 87 sayõlõ ILO sözleşmesine uygun bir ana- yasa oluşturulsa dahi, Türkiye’de yasalarõn uy- gulanmasõna ihtiyaç var.  Grev ve toplusözleşme konusundaki sõ- kõntõlar giderilmeyi bekliyor.  Özellikle sağlõk ve eğitim alanõnda sendi- kal haklarõn kullanõmõ konusunda engellemeler ve eksiklikler var. Örneğin geçici sözleşmeyle çalõşan öğretmenlerin sendika kurmalarõ yasak. Hükümet yetkilileri, yasal hükümler aracõlõ- ğõyla her şeyi kontrol altõnda tutmaya çalõşõyor.  ILO standartlarõna asgari saygõ gösteriliyor. Ev hizmetlerinde çalõşanlarla çalõşan hükümlü- ler de örgütlenebilmeli.  Son taslağa göre işkolu düzeyindeki yüz- de 10 barajõnõn kaldõrõlmasõ öngörülürken, yüz- de 50 artõ 1 işyeri barajõ korunuyor. Bununla or- taya çõkacak tek sonuç, işveren güdümlü sendi- kalarõn sayõsõndaki yüksek enflasyon olacak.  Grev ertelemeleri ve uzun bekleme süreleri son taslakla daha da arttõrõldõ.  Özelleştirme nedeniyle işsiz kalanlarõn di- ğer kamu kurum ve kuruluşlarõnda istihdam edil- mesine olanak sağlayan ve TEKEL işçilerine de önerilen 4/C modeli, ne işçi ne memur sayõlan bir ara sõnõf oluşturuyor. Bu model 87 sayõlõ söz- leşmeye aykõrõlõk teşkil ediyor. Uluslararasõ Çalõşma Örgütü Standartlarõn Uygulanmasõ Komitesi, Türkiye’den 87 sayõlõ sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmesi için yapõlacaklar konusunda “kesin zamanõ belirten eylem takvimi” istedi. ANEL ELEKTRİK’E REKOR TALEP Ekonomi Servisi - Dünyadaki genç- lerin yüzde 66’sõ, küresel yoksulluğa dikkat çekti. Gençlerin yoksulluktan sonraki en önemli sorunu çevre. Tür- kiye’deki gençlerin gördüğü en büyük sorun, yoksulluk ile eğitim olurken, çevreye duyarlõ olmadõklarõ görüldü. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştõrmalar Merke- zi’nin hazõrladõğõ ‘Dünya gençliğine göre yoksulluktan sonraki ilk sorun: çevre’ araştõrmasõna göre gençler, küresel yoksulluğu insanlõğõn çöz- mesi gereken en başlõca sorun olarak görüyor. Kadõnlara ve genç kõzlara uy- gulanan cinsiyet ayrõmcõlõğõnõn far- kõndalõğõ, çevre kirliliği ve sorunla- rõndan önce geldiği ifade edilen araş- tõrmada, genç nüfusun yüzde 13’ünün cinsiyet ayrõmcõlõğõnõ da büyük bir so- run olarak gördüğü belirtiliyor. Araş- tõrmada, kimi ülkelerdeki gençleri, küresel boyutta daha alt sõralarda de- ğerlendirdiği çevre konusunu kendi ül- kelerinde daha öncelikli bir yerde ko- numlandõrdõğõ ifade edildi. MASAK:Uçakla para gelmedi ANKARA (AA) - Maliye Ba- kanlõğõ Mali Suçlarõ Araştõrma Ku- rulu (MASAK) Başkanõ Mürsel Ali Kaplan, “Yok Suudi Arabis- tan’dan uçakla 15 milyar dolar gelmiş, yok İran’dan 7 milyar do- lar geldi. Yok Suriye’den şu ka- dar... Bu konuda ihbarlar da oluyor. Ama bunların aslı astarı yok. Haberler asparagas” dedi. Kaplan, son dönemde yabancõ sermaye girişiyle ilgili olaylarõn uydurma olduğunu belirtirken Tür- kiye’nin sanki kara para cennetiy- miş gibi gösterildiğini anlattõ. Yükümlülerden gelen bilgileri sürekli olarak risk analizine tabi tut- tuklarõnõ anlatan Kaplan, sistemin işlediğini aktarõrken “Adam pa- rasını getirecekse getirsin. So- ruşturmamı zaten yapıyorum” di- ye konuştu. Krizde borsanın yeni gözdeleri oldular Ekonomi Servisi - Dünya borsalarõnda bü- yük düşüşlerin yaşandõğõ son aylarda, İstanbul Bor- sasõ’na kote olmaya ha- zõrlanan şirketlere yoğun talep geldi. Anel Elek- trik, bu yõl halka arz edi- len şirketler arasõnda en yüksek talebe ulaştõ. Anel Elektrik’in, halka arzõnda satõşa sunulan 16 milyon adet paya karşõlõk yurtiçi ve yurtdõşõndan 37.1 mil- yon adet talep toplandõ. Anel Elektrik’in açõkla- masõna göre, belirlenen fiyat ve üzerinden yurtiçi ve yurtdõşõndan 204 mil- yon lira talep toplanõrken bu şekilde 2010’da halka arz edilen şirketler ara- sõnda 2.3 kat ile en yüksek talep/arz oranõna ulaşõldõ. Kasalar doldu Halka arz sonuçlarõna göre yurtiçinden 6 bin 246, yurtdõşõndan 19 ol- mak üzere toplam 6 bin 265 yatõrõmcõya satõş ger- çekleştirildi. 5.00 - 6.00 li- ra fiyat aralõğõnda talep toplanan halka arzda kesin satõş fiyatõ 5.30 lira olarak belirlendi. Anel Elek- trik’in kasasõna, halka arz- la birlikte 84.8 milyon li- ra girmiş oldu. Şirketin, 5.30 lira baz fiyat ve 247 milyon lira piyasa değe- riyle 16 Haziran’da işlem görmeye başlamasõ bek- leniyor. Borsada işlem görmeye başlayan Türkiye gazete- sinin sahibi ve yayõncõsõ olan İhlas gazeteciliğin yüzde 33’ünün halka ar- zõnda, arz edilen hisselerin tamamõna talep gelmişti. Halk seferber oldu İMKB Başkanõ Hüse- yin Erkan, başladõklarõ halka arz seferberliğinin, konjonktüre rağmen iyi gittiğini belirterek bu yõl 7 halka arz gerçekleştiril- diğini, bu ay sonuna kadar 10’un üzerine çõkõlabile- ceğini bildirdi. Sonradan yurtdõşõ pi- yasalarõndaki olumsuz ge- lişmeler üzerine halka arz oranõ yüzde 29’dan yüzde 7’ye indirilen Akfen Hol- ding’in halka arzõnda da yoğun bir talep yaşan- mõştõ. Akfen Holding’in tahvil halka arzõnda 100 milyon liralõk arza karşõ- lõk 538.6 milyon liralõk ta- lep toplandõ. Ekonomi Servisi - Dõş Ekono- mik İlişkiler Kurulu (DEİK), Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün, dün başlayan Güney Kore ziyaretinde Türkiye’de toplu taşõ- mada doğalgaz kullanõmõyla çöp- ten enerji üretimine olanak sağla- yacak 100 milyon dolarlõk yatõrõm anlaşmasõ imzalanacak. Gezide, nükleer tesisin ziyaret edilmesi ve nükleer enerji yatõrõmõnõn günde- me gelmesi bekleniyor. TOBB ve DEİK Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanõ sõra DE- İK Türk-Kore İş Konseyi Başkanõ Ali Kibar’õn da katõldõğõ gezide Gül, Güney Kore’de ülkenin önde gelen otomobil üreticisi Hyundai Başkanõ Chung Mong-Koo ile bir araya geldi. Bugün 12. Türk-Kore İş Konse- yi Ortak Toplantõsõ yapõlacak. Toplantõda İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı, Bolu Belediye Başkanõ Alaaddin Yılmaz ile Ko- reli NH Investmens ve CEV Hol- dings arasõnda Türkiye’de 100 milyon dolarlõk yatõrõm yapõlmasõ- nõ öngören anlaşma imzalanacak. Anlaşma Türkiye’de çöpten enerji üretimini ve toplu taşõmada kullanõlan otobüslerin doğalgaza dönüşümüne olanak sağlayan tek- noloji yatõrõmõnõ kapsõyor. Araçla- rõn doğalgaza dönüşümü, yakõt kullanõmõnda yaklaşõk yüzde 65 tasarruf sağlõyor. Çöp gazõndan enerji üretimi Bolu ve Gaziantep belediyelerini kapsõyor. Küresel düzeyde çevre sorunlarını ilk sıraya koyan genç oranının yüzde 10’un altında olduğu ülkelerin, Kanada, Almanya, İtalya, Sırbistan, Romanya, Brezilya, Türkiye ve Arjantin olduğu belirtildi. Gençlerin sorunu yoksulluk Dünyadaki gençlerin yüzde 66’sõ, küresel yoksulluğa dikkat çekerken en büyük ikinci sorununsa çevre olduğunu vurguluyor. ÇELEBİ: TÜRKİYE UTANÇ LİSTESİNDE İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Başka- nõ Süleyman Çelebi, ILO Aplikasyon Komitesi tarafõndan “Kara Liste”ye alõndõğõnõ belirte- rek “Konferans sonucunda bir kez daha Tür- kiye için utanç verici bir tablo ortaya çõktõ. Türkiye bu yõlda temel sendikal haklarõ ihlal eden, yasa ve uygulama düzeyinde sözleşme- lere uymayan bir ülke konumunda kaldõ” de- di. Cenevre’de yapõlan 99. ILO Konferansõ hakkõnda bilgilendirme toplantõsõ yapan Sü- leyman Çelebi, AKP iktidarõnõn Türkiye’nin Aplikasyon Komitesi’ne alõnmasõ konusunda hiçbir ders çõkarmadõğõnõ anlatarak, “İktidar, ülkemizde sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin önemli adõmlarõn atõlmamasõnõn, 12 Ey- lül’den kalma baskõ ve yasaklarõn devam et- mesinin ‘utancõnõ’ bizlere yaşatmaktadõrlar” diye konuştu. G.Kore ile 100 milyon dolarlõk anlaşma
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle