Katalog

CMYB C M Y B 9 MAYIS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İsyancıl Tutku: Halide Edip... Deniz kıyısında, güneşin batışını izliyorum... Işıl ışıl bir Akdeniz akşamı, karşımda bir adım kadar uzakta komşunun adası... Jaroslav Seifert’in “Küçük Kızların Türküsü”nü söylüyorum... O güzel pazar günleri... Bir yelpazeye, bir kuş türküsüne, deniz kıyısında bir tarak kabuğuna benzeyen kentleri düşünüyorum sahil kasabasında... Gölgeleri öpüşüyor gelip geçenlerin... Yüzümüzdeki bunca gerçek gözyaşları, sokaktaki insanların kolları... Hayalleri paramparça olan ülkemde o küçük kız çocukları... Tacize uğrayan, horlanan yoksul kız çocukları! Darmadağın olmuş düşlerimin içindeyim yine... Hughes’in o çok sevdiğim dizeleri: “Zenciyim ben Gece gibi Afrika’nın derinlikleri gibi kara ........... Köleydim her zaman Saray basamaklarını temizledim eski Roma’da Washington’da ayakkabı boyamaktayım şimdi ............ Emekçiydim her zaman Mısır’da piramitleri kuran benim Benim harcını karan gökdelenlerin” Denizin köpüklü dalgaları uzun bir yolculuğa çıkarıyor beni... Ağaçların arasında dolaşıyorum. Yıldızların çığlıklarını duyuyorum, koşturmacaları, bir gitar sesi... “Yaktın tanyerini gitarın aleviyle, tasta şekerkamışının, esmer, tez canının suyu ölü beyaz ay altında!” Çılgınlığım acı olsa da sesini dinliyorum çocukluğumun... Bir Anadolu kasabasında geçen kışı, tren saatlerini özlüyorum... Hakkâri’nin o yoksul çocukları geliyor gözümün önüne... Acaba Sümbül dağı eteklerine ilkyaz indi mi, karlar eridi mi? Çocuklar okula gidiyor mu, top oynuyorlar mı? Bölük pörçük anılarımda yaşama dair bir şeyler arıyorum... Karşımda komşunun adası... Ben deniz kıyısındayım... Yanımda kitaplarım... İpek Çalışlar’ın “Halide Edip” (Everest Yayınları) kitabını okurken, yakın tarihe doğru yolculuğa çıkıyorum... Çalışlar’ın roman tadında olan Halide Edip’in yaşamöyküsü gerçekten “biyografisine sığmayan kadın” olarak karşıma çıkıyor. Kitabı okurken genç yıllarımın pırıl pırıl göğünü düşündüm, sert esen rüzgârları, özgür olmanın, muhalif kalmanın erdemini. Tanrısal denklemler halinde, kimi kaçışları, kini, nefreti, öç almayı... Kimdi Halide Edip? Mandacı mı, milliyetçi mi, kadın savaşımında hangi görevi üstlenmişti? Öç alma duygusuyla mı yaşamıştı, 1915’le ilgili ne söylemişti, Mustafa Kemal’le ilgili neler düşünüyordu? İyi bir eş ve anne miydi? İpek Çalışlar, bu soruların ışığında, tarihin kapalı kalmış odalarına doğru yolculuğa çıkarıyordu beni... Gökyüzü yemyeşildi otların üzerinde... Sincaplar çam fıstığı ağaçlarının dallarında oynuyorlardı... Yakın tarihimizle ilgili kitaplar benim için çok önemli... Farklı bakış açıları da olsa yakın tarihimizi bilmeden, bugün yaşananları irdelememiz olanaksız! İpek Çalışlar, gün ışığına çıkmamış mektupları, tanıklıkları ortaya koyuyor Halide Edip’i anlatırken. Edebiyat ve siyasetle geçmiş bir yaşam atlasını okurun gözleri önüne serip, düşünmesini sağlıyor. Tıpkı “Latife Hanım”da olduğu gibi yakın tarihimize farklı bir gözle bakıyor... Ölüm cezasına yüz yıl önce karşı durmuş, özgürlük ve aşkın fırtınasında isyancıl ve muhalif bir çizgi izlemiş Halide Edip... Gecenin sesi, soluğu olmuş, sevginin ırmağı... Coşkuyla akan, seslenen, nefes alıp veren! Deniz kıyısında yürüyorum gün batarken. İpek Çalışlar’ın “Halide Edip” gerçeği kitabını yarıladım bile. Ufkun bodrum katlarından tarihin kapalı kapılarını açmaya yöneliyorum daha bir ilkyaz akşamında. Bugün Anneler Günü... Halide Edip de anneydi, İpek Çalışlar da... Kalemine sağlık İpek Çalışlar. Bir başkaldırıyı, inadı, isyancıl tutkuyu yaşamın atlasına işlediğin için. Aşk ve özgürlük birey olmanın görkemli mayıs çiçeğidir. Yaşam da bu değil midir zaten? Anneler Gününüz kutlu olsun! Anneler mayıs çiçeğidir! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Yargıya sahip çıkılsın’ Yurt Haberler Servisi - Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, Bayburt Yargõtay Hatõra Ormanõ’na fidan dikme törenine katõldõ. Gerçeker, burada yaptõğõ açõklamada, “Cumhuriyetimizin teminatõ yargõdõr, adalettir. Yasama ve yürütme ile uyum içinde çalõşarak, bu görevi yerine getirmektedir” dedi. Hasan Gerçeker, yoğun çalõşmalarõnõn dõşõnda toplu etkinliklere de katõlmaya çalõştõklarõnõ da söyledi. Bulanık davası Ankara’ya alındı Yurt Haberleri Servisi - Muş’un Bulanõk ilçesinde DTP’nin kapatõlmasõnõ protesto gösterisinde, toplanan grubun üzerine ateş ederek iki kişinin ölümüne, 10 kişinin de yaralanmasõna neden olan Turan ve Metin Bilen kardeşlerin tutuklu yargõlandõğõ dava, Samsun’dan Ankara’ya alõndõ. Bulanõk’taki gösterilerde ölenlerin ailelerinin avukatõ Vedat Şengöl, Yargõtay 5. Ceza Dairesi’nin davayõ Ankara’ya aldõrdõğõnõ ifade etti. Grup Yorum 25. yılını kutluyor İstanbul Haber Servisi - Grup Yorum elemanlarõ; dostlarõ ve dinleyicileriyle birlikte Ruhi Su’nun Zincirlikuyu’daki mezarõ başõnda 25. yõlõna dair basõn açõklamasõ yaptõ. Açõklamada, “12 Haziran’da İnönü Stadyumu’nda dinleyicilerimiz ve halkõmõzla birlikte 25. yõlõmõzõ kutlamaya hazõrlanõyoruz” denildi. Genel-İş Sendikasõ Başkanõ Erol Ekici 200 bin işçinin 4/C’li olacağõnõ söyledi Yeni 4/C’liler geliyorMUSTAFA ÇAKIR ANKARA - TEKEL işçilerini 4/C’li yapmak isteyen, emekçilerin 78 günlük Ankara direnişini görmez- den gelen AKP hükümetinin bu yõl içerisinde yaklaşõk 200 bin çalõşanõ ay- nõ statüye geçirmek istediği belirtil- di. Kapatõlan ya da birleştirilen bele- diyelerdeki 16 bin işçinin 4/C’li ya- põlmak istenmesine karşõ Danõştay’da yürütmeyi durdurma ve iptal davasõ açan DİSK’e bağlõ Genel-İş Sendi- kasõ’nõn Başkanõ Erol Ekici, “Hü- kümetin hedefi 4/C. İşçileri bekle- yen en büyük tehlike de bu” dedi. Genel-İş Sendikasõ, Başbakanlõk’õn 21 Nisan 2010 tarihinde yayõmladõğõ genelge ile kapatõlan ya da birleştiri- len belediyelerdeki yaklaşõk 16 bin iş- çiyi 4/C’li yapmak istediğine dikkat çekti. Sendika bu kapsamda 4 Mayõs 2010 tarihinde Danõştay’a yürütme- yi durdurma ve iptal davasõ açtõ. Da- nõştay’a yapõlan başvuruda, dava ko- nusu Başbakanlõk genelgesi ile ida- renin, yerel yönetimlerde çalõşan iş- çilerin hak ve çõkarlarõnõ hukuka ay- kõrõ hükümler getirerek ihlal ettiği, ça- lõşanlarla ilgili yasa ve hukuka açõk- ça aykõrõ düzenlemeler yaptõğõ vur- gulandõ. Başvuru dilekçesinde Baş- bakanlõk genelgesi ile yapõlan dü- zenlemenin anayasaya aykõrõ olduğu belirtilirken, “genelgenin konusunu oluşturacak düzenlemelerin ancak TBMM tarafından düzenlenebile- ceği” vurgulanarak, düzenlemenin hukuka ve usule aykõrõ olduğu belir- tildi. Başvuru dilekçesinde genelge- nin 5747 Sayõlõ Büyükşehir Belediyesi Sõnõrlarõ İçerisinde İlçe Kurulmasõ ve Bazõ Kanunlarda Değişiklik Yapõl- masõ Hakkõnda Yasa ile 4857 sayõlõ İş Yasasõ’na da aykõrõ olduğu kaydedildi ‘Taşeronlaştırma isteniyor’ Erol Ekici, AKP’nin belediyelerde taşeronlaştõrma istediğini belirterek, “Hükümet, belediyelerde istihdam fazlası olduğu gerekçesini öne sü- rüyor. Belediyelerin yükünü böyle azaltmak istiyor. Oysa 1996’dan bu yana belediyelere işçi alınmıyor. İs- tanbul’daki ve Anadolu’daki birçok belediyede taşeronlaştırma var. Yıllardır ücretleri toplusözleşme ile belirlenen, sosyal hakları olan iş- çilerin ücretleri 600-800 TL’ye dü- şürülüyor” dedi. Hükümetin kapatõlan ya da birleş- tirilen belediyelerdeki 16 bin belediye işçisini 4/C’ye geçirmek istediğini vurgulayan Erol Ekici, “Hükümetin 2010 özelleştirme programına gö- re ise 170 bin işçinin daha 4/C’li ya- pılması hedefleniyor. Diğer sek- törlerle birlikte toplam 200 bin iş- çi 4/C’li yapılacak. Yani 200 bin in- san haklarını kaybedecek. Başba- kan bir gün sanayiciye çatıyor, di- ğer gün TOBB’ye ‘bir işçi çalõştõ- racaksõnõz’ diyor ama diğer taraf- tan binlerce insanı haklarından mahrum ederek 4/C’li yapmak is- tiyor” dedi. Danõştay’da yürütmeyi durdurma ve iptal davasõ açan DİSK’e bağlõ Genel-İş Sendikasõ’nõn Başkanõ Erol Ekici, “Hükümetin hedefi 4/C. İşçileri bekleyen en büyük tehlike de bu” dedi. RTÜK YASA TASARISI ‘Cemaatlere yayıncılık vizesi’ FIRAT KOZOK ANKARA - RTÜK’ün yeni yasa tasarõsõyla hiçbir ya- yõncõlõk deneyimi ol- mayan kurumlarõn fre- kans ihalelerine katõ- labilmelerinin önü açõldõ. Kendilerinin ha- zõrladõklarõ taslakta ihalelere katõlma şartõ olarak 1 yõllõk yayõn- cõlõk yapma koşulu ön- gördüklerini, ancak bu hükmün Başbakan- lõk’ta tasarõdan çõka- rõldõğõnõ vurgulayan Kurul Üyesi Mehmet Dadak, “Bu düzenle- me yasalaşırsa cema- atler, tarikatlar, bö- lücü örgütler, kara para sahipleri ya da mafya dilediği gibi yayıncı olabilir” dedi. Uzun süredir gün- demde olan RTÜK ya- sa tasarõsõ Başbakan- lõk’ta yapõlan son dü- zenlemelerin ardõndan bir kez daha TBMM’ye gönderil- di. Tasarõ, medya ku- ruluşlarõnda toplam yabancõ sermayenin yüzde 50’ye çõkarõl- masõnõ öngörürken, yabancõlarõn iki med- ya kuruluşuna doğru- dan ortak olabilmesi, Türkçe dõşõndaki dil ve lehçelerde yayõn yapõlabilmesi, siyasi partiler, sendikalar, meslek kuruluşlarõ, kooperatif ve vakõfla- ra yayõn lisansõ veril- memesi öngörülüyor. Tasarõyla RTÜK’ün aldõğõ kararlara aykõrõ olarak RTÜK’ün İs- tanbul, İzmir, Adana, Diyarbakõr ve Van’da bulunan bölge müdür- lüklerinin temsilcilik düzeyine indirildiğine işaret eden Dadak, “Tasarıda bölge mü- dürlüklerinin temsil- ciliğe dönüştürülme- si özellikle yerel ya- yınların kontrolünü zorlaştıracaktır. Yan- lı yayınlar artacak ve bunların denetimin- de sıkıntılar yaşana- caktır” diye konuştu. Zere İstanbul’dan uğurlanõyor İstanbul Haber Servisi - Cezaevindeyken kan- sere yakalanan, “ölümün eşiğinde” olduğu yönünde hazõrlanan raporlara karşõn uzun süre cezaevinde tu- tulan ve tahliye edilişinin 7. ayõnda yaşamõnõ yiti- ren Güler Zere (38) için İstanbul’da cemevinde tö- ren düzenlendi. Zere’nin cenazesinin toprağa veri- leceği Elazõğ’da ise AKP il binasõna yürümek iste- yen Halk Cephesi üyesi 10 kişi gözaltõna alõndõ. Sarõyer’deki Pirsultan Abdal Kültür Derneği Bo- ğaziçi Cemevi’nde düzenlenen törene Zere’nin an- nesi Güllü, babasõ Haydar Zere ile yakõnlarõ ve ar- kadaşlarõ katõldõ. Cemevi binasõna “Kanser Hastası Devrimci Güler Zere Şehit Düştü, Katili AKP İk- tidarıdır” pankartõ ile Zere’nin fotoğraflarõ asõldõ. Tören saygõ duruşu ile başladõ. Basõn açõklamasõ ya- pan Ayşe İşeri, AKP iktidarõnõn tecrit politikasõy- la insanlarõn ölümüne göz yummaya devam ettiği- ni söyledi. Katõlõmcõlar daha sonra ise cemevinde- ki Zere’nin üstü açõk tabutunu ziyaret etti. Elazõğ’da yaklaşõk 20 kişilik Halk Cepheli grup, AKP binasõ önüne yürüyüş düzenleneceğini du- yurdu. Yürüyüşe geçen grubun önünü kesen polis, gruba dağõlmalarõ yönünde uyarõ yaptõ. Grup ve po- lis arasõnda yaşanan tartõşma kõsa sürede arbedeye dönüştü. 10 kişi gözaltõna alõndõ. Adana İnönü Parkõ’nda da bir açõklama yapõldõ. Güler Zere bugün Elazõğ’daki Gülmez Mezarlõ- ğõ’nda toprağa verilecek. ‘Erdoğan cıvalı zar atmak istiyor’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - DSP Genel Başkan Başkan Yardõmcõsõ Hasan Macit, “Tayyip Erdoğan daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de cõvalõ zar atmak istiyor” dedi. Macit, anayasa değişikliği çalõşmalarõ dolayõsõyla 17 gündür devletin işlerinin durduğunu söyledi. İktidarõn ekonomi, eğitim, sağlõk gibi konularda sõkõntõlara çözüm bulmak yerine yargõda kadrolaşmaya çalõştõğõnõ belirten Macit, “Anayasa değişikliği gerçekleşirse, başlarõna gelecek yargõlama sürecinde kendi yargõ kadrolarõnõ oluşturacaklar. Gerçekleşmezse bunun mağduriyetini oynamayõ hedeflemişlerdir” dedi. Cenaze, Elazõğ’daki Gülmez Mezarlõğõ’nda toprağa verilecek Sarıyer Boğaziçi Cemevi’ndeki törene yüzlerce kişi katıldı. Elazığ’da ise 10 kişi gözaltına alındı. Fotoğraf:VEDATARIK