12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Ge- nel Kurulu’nda dün akşam AKP’lilerin anayasa de- ğişikliği paketinin en tar- tõşmalõ maddelerinden olan Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõnõ yeniden dü- zenleyen 17. madde 337 oyla kabul edildi. 69 mil- letvekili hayõr oyu kulla- nõrken 1 çekimser, 3 boş oy çõktõ. Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõyla ilgili 17. madde üzerinde verilen önergeler görüşülürken söz alan CHP’li Turgut Dibek “yeni düzenle- meyle 17 üyeden 11’inin hukukçu olmaması ola- sılığına” dikkat çekti. Anayasa Komisyonu Baş- kanõ Burhan Kuzu “20 ülkenin tamamında Anayasa Mahkemesi üyelerini Meclis seçiyor” derken, Tunceli Bağõm- sõz Milletvekili Kamer Genç yerinden laf attõ. Kuzu da el işareti yaparak Genç’e bağõrdõ. Bu arada kürsüye çõkan CHP’li Şa- hin Mengü “Siz profe- sörsünüz, bir milletve- kiline ‘hadi lan sen’ deme hakkına sahip misiniz” diye Kuzu’ya tepki gös- terdi. Mengü, daha sonra “Paket, demokratikleş- me değil, yargıyı ele ge- çirme operasyonu” dedi. AKP sõralarõndan “Yalan söylüyorsun” diye laf atõlõrken, Mengü “Sizin arkadaşlarınız yalan söy- lüyor. Cumhurbaşka- nı’nın yetkilerinden şi- kâyet ediyorduuz, şimdi Cumhurbaşkanına 14 kişiyi seçtiriyorsunuz” dedi. Mengü kendisine laf atan bir başka AKP’liye “Bağırma orada, kasaba avukatı” diye bağõrõrken. “Ergenekon’un avukatı” diye laf atõlmasõ üzerine de “Ergenekon’daki hu- kuksuzluğu sonuna ka- dar söylerim. Beni sus- turamazsınız. Ben 12 Ey- lül generalleriyle boğu- şarak geldim, sen o za- man kenarda bekliyor- dun” karşõlõğõnõ verdi. MHP’li Ertuğrul Kum- cuoğlu “AKP bütünüyle bu önerinin arkasında değil” deyince AKP sõra- larõnda itirazlar yükseldi. BDP İstanbul Milletve- kili Ufuk Uras, partisinin oylamalara katõlmama ka- rarõna uymayarak 17. maddede oy kullandõ. Oyunu sandõğa atarken yanõnda bulunan Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğ- rul Günay ile AKP İs- tanbul Milletvekili Meh- met Domaç kendisini al- kõşladõ. Bu sõrada AKP sõralarõndan memnuniyet, CHP sõralarõndan da pro- testo anlamõna gelen al- kõşlar yükseldi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şa- hin’in maddenin 337 oyla kabul edildiğini açõkla- yõnca AKP sõralarõndan alkõşlar yükseldi. Paketin 14. maddesi 339 oyla kabul edilirken, 69 ret oyu çõktõ. Bu mad- deyle memurlarõn disiplin kovuşturmasõ kapsamõnda uyarma ve kõnama cezalarõ yargõ denetimine açõlõyor. 15. madde 338 oyla kabul edilirken 70 ret oyu çõktõ. 1 de çekimser oy kulla- nõldõ. Bu madde anayasa- nõn “Hâkimler ve Savcı- ların Denetimi” başlõklõ 144. maddesinde değişik- lik öngörülüyor. Önerinin 16. maddesi 72 ret oyuna karşõ 336 oyla kabul edil- di. 1 çekimser ve 1 de boş oy çõktõ. Bu maddey- le Anayasanõn “Askeri Yargı” başlõklõ 145. mad- desinde değişiklik yapõlõ- yor ve askeri kişilere sivil yargõ yolu açõlõyor, sivil- lerin savaş hali dõşõnda askeri mahkemelerde yar- gõlanamayacağõ hükmü getiriliyor. Bu maddenin oylamasõna daha önceki oylamalara katõlmayan BDP’li Uras’õn da katõl- masõ dikkati çekti. Uras, kişisel tavrõnõ ortaya ko- yarak maddeye destek ver- diğini bildirdi. İkinci kritik madde geçti UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - Siyasi partilerin kapatõl- masõnõ güçleştiren maddenin 330 oyu bu- lamayarak anayasa değişiklik paketi dõ- şõnda kalmasõ iktidar partisini alarma ge- çirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan ve kurmaylarõ önceki geceden başlayarak Anayasa Mahkemesi’nin yapõsõnõ de- ğiştirecek maddenin oylamasõnõn ger- çekleştiği dün gece saatlerine kadar ret- çi milletvekillerini yakõn markaja aldõ. Kuliste gazetecilerle sohbet eden Baş- bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç önceki günkü oylama ve sonrasõna yönelik stra- tejiyi “CHP ve BDP oylamaya girme- diğine ve MHP ret oyu verdiğine gö- re 10 arkadaşımız oy vermemiş. Dün- yanın sonu değil. Çay bardağı düştü, içindeki çay döküldü. Olan budur. Bundan sonraki amacımız bir eksikle de olsa paketi geçirip referanduma gö- türmektir” sözleriyle özetledi. Arõnç, Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nin yapõsõna ilişkin diğer iki ki- ritik maddenin de yeterli oyu alamama- sõ durumunda paketin tümünün oylama- sõndan vazgeçilmesi olasõlõğõnõ ise ta- memen dõşlayarak, “Bunu doğru bul- mam. Kendimize saygısızlık olur. Bun- dan sonra durmak yok. Kaç madde ka- lırsa o kadarını geçireceğiz” dedi. Dün gece 21.30’a kadar AKP kur- maylarõ fireci olduğu tahmin edilen mil- letvekillerini bir an olsun yalnõz bõrak- madõ. Başbakan Erdoğan, Köksal Top- tan ile bizzat ilgilenerek yemeğe götü- rürken, Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek’in Vahit Erdem’e yakõnlõğõ gözler- den kaçmadõ. Arõnç ise “Biz çetele tut- mayız. Biz arkadaşlarımızın arkasına adam takmayız” diyordu. Arõnç, “Lis- tedeki isimlere sordunuz mu” sorusu üzerine ise, “Hayâ ederim. Onlar bizim arkadaşımız” demekle yetindi. Arõnç, AKP’nin parti kapatmalarõn zorlaştõrõlmasõ konusunda bundan sonra izleyeceği yola ilişkin olarak, “Demok- rasilerde çare bulunur. Şimdi olmaz- sa daha sonra bakılır. Cumhurbaşka- nı seçtirmediler de ne oldu? 4 ay ge- cikmeyle yeniden seçtik” dedi. Seçim- lerin erkene alõnmasõnõn şu anda sözko- nusu olmadõğõnõ belirten Arõnç, “Tem- muz 2011’deki seçimlerden sonra baş- ka şeyler konuşulabilir” sözleriyle AKP’nin, parti kapatmalarõ zorlaştõrma planõnõ seçim sonrasõndaki yeni anayasa çalõşmalarõna bõrakma niyetinde oldu- ğunun işaretini verdi. Anayasa görüşmelerine damga vuran en hayati iki kritik gelişmenin baş kah- ramanlarõ ise fotomuhabirleri oldu. Mil- liyet gazetesinin deneyimli foto muhabiri Mustafa İstemi’nin, ilk turda oy kulla- nan AKP milletvekillerine uygulanan baskõyõ belgeleyen fotoğraflarõ, belki de 8. maddenin reddedilmesinde en etkili faktör oldu. Bu fotoğraflarõn yayõmlan- masõndan sonradõr ki, AKP’liler oy kullanõrken biraz rahatladõ. Akşam Ga- zetesi fotomuhabiri Murat Öztek’in de bu kritik oylama sonrasõnda AKP’li Fa- ruk Koca’yõ partisindeki fire fişlemesi- ni yaparken belgeleyen fotoğraflarõ da dün AKP Grubu’nu karõştõrmaya yetti CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Ortadoğu’da Bir Şeyler Olabilir [email protected] http://erginyildizoglu.blogspot.com Geçen hafta gündeme oturan bir söylenti, Foreign Policy dergisinde okuduğum bir analiz, bu yaz Ortadoğu’da tatsız bir şeylerin yaşanabileceğini düşündürüyor. Bir ‘bilen’in yorumu Daha önce, Ortadoğu’da bir İsrail-Filistin barışı olasılığının çok zayıfladığını, iki devletli çözüm beklentisinin Filistin tarafında giderek söndüğünü, buna karşılık ekonomik jeopolitik dengelerin İsrail’in aleyhine geliştiğini vurgulayarak, bir tıkanıklığa işaret etmiştim. Foreign Policy dergisinde okuduğum “Ortadoğu barışı adlı sahte din” başlıklı denemenin yazarı Aaron David Miller, 20 yıl boyunca barış sürecindeki gizli açık görüşmelerin, pazarlıkların her düzeyinde yer almış çok deneyimli bir Amerikan dış politika uzmanı. “Yirmi yıldır barış sürecine adeta bir din gibi inandım, artık inanmıyorum” diyor. Miller, sürecin, başlamadığı günlerden bu yana bölgede jeopolitiğin değiştiğini, Hizbullah, Hamas gibi devlet olmayan öznelerin ortaya çıktığını, bu arada ABD’nin halen Irak ve Afganistan’da önemli çıkarları, İran’la ilgili bir nükleer silahlanmayı engelleme sorunu olduğunu vurguluyor. Miller’a göre artık çok daha karmaşık ve belalı bir yer Ortadoğu; barış süreci de, artık ABD’nin bölgedeki çıkarları açısından sanıldığı gibi merkezi değil. Geçen hafta Richard Haas da (Council on Foreign Relations’un başkanı) Wall Street Journal’da yayımlanan bir denemesinde, Filistin barışı çabaları ABD’nin dikkatini, İran, Irak, Afganistan gibi esas konulardan uzaklaştırıyor, derken benzer bir çizgiyi savunuyordu. Dahası Miller hadi, “Barışın bölgede istikrar açısından merkezi öneme sahip olduğunu kanıtladınız peki nasıl gerçekleştireceksiniz” diye soruyor. Sonra şu üç soruna değiniyor. Birincisi barış yapmak, yapanlar için siyasi açıdan riskli, hatta yaşamsal açıdan tehlikeli (Sedat, Rabin öldürüldü. Arafat da, Camp David’de, “Siz Amerikalılar, tabutumun arkasından bile yürümezsiniz” diyormuş). İkincisi, büyük kararlar büyük liderler gerektirir. Bugün böyle liderlikler yok. Üçüncüsü, barış yapacaksanız Kudüs, 1967 sınırları, yerleşimler ve geri dönme hakkı konularında iki tarafın da kabul edeceği çözümler üretmeniz gerekiyor. Özetle Miller, Ortadoğu’da büyük bir tıkanmanın yaşandığını saptıyor. “Tektonik plakalarda bir yerde”, örneğin, “İran rejimin çökmesi, ya da yeni bir savaş gibi bir kayma olmadan bu düğüm nasıl çözülür bilemiyorum” diyordu. Miller’e göre İran sorunu bir açıklığa kavuşmadan İsrail Başbakanı Natanyahu’nun Filistin konusunda ciddi bir adım atması da söz konusu değil. Scud füzeleri dedikodusu Suriye’nın Hizbullah’a Scud füzeleri verdiğine ilişkin söylenti ve İran’ın Basra Körfezi’ndeki üç günlük savaş oyunları tam da bu ortamın içine düştüler. ABD füzelere ilişkin söylentiyi, araştırmaya bile gerek duymadan hemen benimsedi. Halbuki Sami Mobayed’in işaret ettiği gibi, bu söylentide gerçeklik payı olması çok ama çok uzak bir olasılık. Çünkü, Hizbullah’ın bu 500 kilometre menzilli, hantal, hedefi bulma olasılığı düşük füzelere hiçbir gereksinimi yok. Tüm İsrail hedefleri Hizbullah’tan 150-200 kilometre uzakta. Hizbullah’ın bu menzile ulaşacak çok daha modern ve etkili füze sistemleri var (Gulf News 27/04). Diğer bir deyişle bu söylenti, yakın gelecekte gerçekleşmesi beklenen bir İsrail saldırısına gerekçe hazırlamayı amaçlıyor gibi görünüyor. Sosyal demokrat eğilimli Haaretz gazetesi de Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Aboul Geheit’in basına kapalı özel bir toplantıda “Lübnan’da yeni bir savaş korkusu, paniği var” dediğini aktarıyor (29/04). Yine geçen hafta ABD Savunma Bakanı Gates’in İsrail Savunma Bakanı Barak’ı “kırmızı halıyla karşılaması” (Laure Rozen, Politico 26/04) da iki devletin askeri yapıları arasında bir sorun yok mesajı veriyor. Barak’ın özellikle İran konusunda, zamanın hızla geçmekte olduğunu vurgulaması, Gates’in bu düşünceyi paylaşıyor olması da anlamlı… Barış sürecindeki tıkanmasından kaynaklanan bir başka gelişmeye de Tarık Alhomayed’in Ashark Al Afsat’taki “Gaza… The Next Explosion” (Gelecek Patlama Gazze’de) başlıklı yazısı dikkat çekiyordu (29/04). Gazze’nin ekonomik krizinin, Hamas’ın, hem liderliği içindeki hem de müttefikleriyle arasındaki anlaşmazlıkların giderek derinleştiğini vurgulayan yazı, örgütün yönetme kapasitesini kaybetmeye, giderek daha baskıcılaşmaya başladığını ileri sürüyordu… Bu yaz, Ortadoğu’da, “statükoyu” sarsacak gelişmeler olabilir… Başbakan Erdoğan, anayasa paketine destek vermeyen milletvekillerini ‘Allah’a havale’ etti Fire fişlemesiAKP’yigerdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa paketinde siyasi partilerin kapatõlmasõnõn zorlaştõrõlmasõnõ dü- zenleyen 8. maddenin düşmesi AKP’de kriz yarattõ. Ankara Millet- vekili Faruk Koca’nõn olasõ firelerin listesini yaparken görüntülenmesi par- ti içinde sert tepkilere neden oldu. Lis- tede ismi bulunan eski bakanlardan Kürşat Tüzmen, Faruk Koca’nõn üze- rine yürümek istedi. Eski TBMM Başkanõ Köksal Toptan, “Oyumu gizli attım, ya gözetlendim ya iftira attı” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan ise, parti grubunun basõna kapalõ bö- lümünde “Bu partiye fitne sokmak- tır. Bizi bu hale getirenleri Allah’a havale ediyorum” dedi. Siyasi parti kapatmaya ilişkin mad- denin anayasa paketinden düşmesi AKP’de büyük bir gerilime yol açtõ. Faruk Koca’nõn genel kurul salonun- da olasõ fireleri isimler halinde bir lis- teye yazdõğõnõn görüntülenmesi üze- rine listede adõ geçen milletvekilleri sert tepki gösterdi. Toptan, “Oyumu gizli attım ya gözetlendim ya iftira attı. Kimsenin haddi de değil hak- kı da değildir. Yazanlara değil yaz- dıranlara bakmak lazım” dedi. Top- tan, “Başbakan’a rahatsızlığınızı ilettiğiniz de iddia ediliyor” sorusu- na, “Benim bir rahatsızlığım yok, sa- yın başbakanlar da bu konularla il- gili hiç birşey görüşmedim” dedi. ‘Yalakalara hesap sorarım’ Fire fişlemesine en sert tepki Kür- şad Tüzmen’den geldi. Tüzmen, baş- bakana yalakalõk yapõlõyorsa bunun he- sabõnõn burada verileceğini belirterek, “AKP bugüne kadar birlik ve be- raberlik içinde geldi. Onun için kimse böyle yalakalık yapmaya ça- lışarak başkalarını karalamasın. Tabi bu tip tartışmalar da yapaca- ğız, samimiyetle bakacağız. Esas bizimle beraber hareket edenler mi var, yoksa BDP’lilerle beraber gizli gizli hareket edenler mi var, tartışacağız. Bizim desteklemedi- ğimizi göstermeye çalışan bir takım yalakalar varsa, onları da şimdi göreceğiz” dedi. Fire fişlemesi Başbakan Tayyip Erdoğan’õn olağanüstü topladõğõ par- ti grubunda da tartõşõldõ. Tüzmen, Er- doğan’a seslenerek “Ev sahibiniz olan arkadaşın böyle bir liste yap- ması bizi üzdü. Sizinle zaman za- man ters düştüğümüz oldu. Ama ni- hai karara hep uyduk. Biz sizinle yo- la çıktık uçurumdan atlayın arka- nızdan atlarız. Bu arkadaşlara böy- le bir görev mi verildi?” dedi. Er- doğan, böyle bir görevin kimseye ve- rilmediğini belirterek, “aslolanın par- tinin birlik bütünlüğü” olduğunu söyledi. Erdoğan, tutumlarõnõ belli etmeyerek ret oyu kullanan ve fire lis- tesi düzenleyenlerin zihinlerde liste oluşmasõna yol açtõklarõnõ da belirte- rek, “Bu işin vebali var, bu vebali kaldıramayız. Bu partiye fitne sok- maktır. Bu beni çok üzdü. Bizi bu hale getirenleri Allah’a havale edi- yorum” dedi. Listede ismi bulunan TBMM Baş- kanvekili Sadık Yakut da Koca’nõn ‘özür dilemesini’ isteyerek tepkisini gösterdi. Erdoğan, Koca ile konuşu- lacağõnõ belirterek liste yaptõysa özür diletileceğini de söyledi. Grup top- lantõsõna katõlmamasõ dikkat çeken Koca da toplantõnõn heman ardõndan Erdoğan’õn talimatõ üzerine yazõlõ bir açõklama yaptõ. Koca, “Şahsımdan hareketle bu davanın öncüsü olan isimlere karşı girişilen maksatlı sal- dırı nedeniyle herbirinden ayrı ay- rı özür diliyorum” dedi. Koca, liste yaptõğõnõ yalanlamadõ. Koca’nın üzerine yürüdü Listede isimleri olanlarõn öfkesi, Erdoğan’õn birlik beraberlik çağrõsõna karşõn sona ermedi. Anayasa görüş- meleri sõrasõnda Tüzmen, yine adõ listede yer alan isimlerden Ankara Mil- letvekili Vahit Erdem ile birlikte TBMM Genel Kurulu’nda, Koca’ya tepkisini bizzat dile getirmek istedi. Tüzmen, Koca’ya, “Kabinlere ka- mera mı koydun, nereden biliyorsun sen?” diye bağõrdõ. Tüzmen’in tepki- sinin Koca’nõn üzerine yürüme gö- rüntüsü vermesi üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız araya girdi. Yõldõz, bir süre sonra da Tüzmen’i Genel Kurul’dan çõkardõ. Eski TBMM Başkanõ Toptan’õn ise istifa ettiği, ancak iki bakan tarafõndan istifadan vazgeçirildiği iddia edildi. Toptan ise iddialarõ yalanladõ. 17. MADDEYE 337 KABUL OYU Teziç: Hükümet asıl amacını yitirmiş oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof. Dr. Erdoğan Teziç, anayasa değişiklik paketinden düşen, siyasi partiler hakkõnda kapatma davasõnõ TBMM iznine bağlayan 8. maddenin “iktidar partisinin siyasi amacını ortaya koyan en önemli düzenleme olduğunu” söyledi. Değişik- lik paketinin bir tür “çocuksu korunma içgüdü- sü” ile hazõrlandõğõna işaret eden Teziç, değişik- liklerin çoğunluk partisinin kendini korumasõ amacõyla yapõldõğõ izlenimi verdiğini söyledi. Te- ziç, şunlarõ kaydetti: “Zaten bu temel hedef or- taya çıktıktan sonra, öteki düzenlemeler bir çeşit ayrıntı haline geliyor adeta. Onun için de yarın eğer Anayasa Mahkemesi’nde bir dava açılacak olursa, ister istemez bu husus Anaya- sa Mahkemesi’nin denetiminde de ortaya çı- kacaktır. Anayasa Mahkemesi de herhalde bu kapsamda bir değerlendirme yapacaktır.” Teziç, maddenin düşmesiyle birlikte paketin bununla bağlantõlõ geçici 18. maddesinin de daya- naksõz kaldõğõna işaret etti. Paketin delinmesinde İmralõ’dan gelen talimatõn etkili olduğunu savundu Erdoğan’a göre sorumlu BDP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, anayasa pa- ketindeki parti kapatmalarla ilgili madde- nin 330 oyun altõnda kalarak düşmesini, “Aramızdaki dayanışmayı, kenetlen- meyi kıskananlar, türlü oyunlar oyna- mış, kardeşliğimizi bozma cüretini gös- termiştir” diye değerlendirdi. Milletve- killerine “birlik ve beraberliğimizi boz- mayalım” diye seslenen Erdoğan, paketin delinmesinden DTP’yi sorumlu tuttu. Parti grubunu olağanüstü toplayan Er- doğan, şu görüşleri dile getirdi: 8. maddenin düşmesi: Türki- ye’yi rahatlatacak, demokrasi standartla- rõnõ değiştirecek böyle bir değişikliğe destek olmadõklarõ için tarih de millet de CHP’yi, MHP’yi, BDP’yi yargõlayacak- tõr. Biz her zaman söylediğimizi burada bir kez daha tekrar ediyoruz. Durmak yok, yo- la devam. Bu dayanõşmayõ, kenetlenme- yi kõskananlar, bunu bozmaya çalõşanlar türlü oyunlarõ oynamõş, kardeşliğimizi ze- deleme cüretini göstermiştir. İnanõyo- rum ki bu grup bundan sonraki süreçte, bu oyunlara ve o sinsi girişimlere asla ve as- la boyun eğmeyecektir. BDP’nin tutumu: Gerçek yüzleri çõktõ ortaya. Onlar talimatla hareket edi- yor. BDP, parti kapatmalarõn mağduru bir siyasi geleneğin temsilcisi olarak, bu de- ğişikliğe destek olmayarak hem kendisi- ni inkâr etti hem de kendisine görülen hak- sõzlõklara alkõş tutmuş, statükocularõn sa- fõnda yer almõş oldu. Partilerinin kapan- masõndan nemalananlarõ gördü bu ülke. Çünkü onlar için partilerinin kapanmasõ önemli değildir. Bakkal dükkânõ, birisi ka- panõr tabelayõ değiştirir, yeni tabela asa- rõz, kira kontratosunu ona göre değiştiri- riz. Bizim siyasi anlayõşõmõz bu değil. İnönü’ye suçlama: Hiçbir siyaset- çi eleştirilmez, sorgulanmaz değildir. Hiç- bir parti kendi geçmişini tabulaştõramaz. Gazi Mustafa Kemal vefat ediyor, arka- sõndan TL’deki Atatürk resmi çõkarõlõ- yor, posta pullarõndan çõkarõlõyor, devlet dairelerinden fotoğraflarõ indiriliyor, kim tarafõndan? Ey CHP sen bunlarõ çok iyi bi- lirsin. CHP bu işi daha kurcalarsa söyle- yeceğim çok şey var. Tan gazetesinin ya- kõlmasõnõ CHP iktidarõndan bilen, 1948’de Aziz Nesin Zincirli Hürriyet’te “Ey Türk faşisti. Birinci vazifen matbaaları yık- mak...” ifadesiyle başlayan yazõsõ var. Bun- larõ ben değil, Aziz Nesin söylüyor. Cumhuriyet’e eleştiri: Bizim eleştirilerimiz için bir gazete ‘yakışıksız ve düzeysiz’ diye manşet attõ. Çok ilginç aynõ gazete 1939’da Hitler’in doğum gü- nünü manşetten vermiş ve Alman pro- paganda örgütünün en ateşli gönüllüle- ri arasõnda yer almõştõr. AKP lideri Erdo- ğan’ın grup toplan- tısında yaptığı ko- nuşmadan etkilenen bazı milletvekilleri gözyaşlarına hâkim olamadı. Duygusal anların fire avcılığı- na çıkıldığı döneme denk gelmesi dikkat çekti. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Erdoğan konuştu vekiller ağladı. Ankara Milletvekili Koca’nõn fireci milletvekillerinin listesini yaparken görüntülenmesi AKP’deki gerilimi tõrmandõrdõ. Listede ismi bulunan Kürşad Tüzmen, rahatsõzlõğõnõ Başbakan Erdoğan’a iletti. “Başbakan’a yalakalõk yapanlarõn hesap vereceğini” söyleyen Tüzmen, TBMM Genel Kurulu’nda Koca’nõn üzerine yürüdü. Listede ismi bulunan Köksal Toptan’õn ise istifa kararõ aldõğõ ancak iki bakan tarafõndan ikna edildiği öne sürüldü. Toptan iddialarõ yalaladõ. ERDOĞAN, TOPTAN’I YEMEĞE GÖTÜRDÜ TÜREY KÖSE ANKARA -TBMM’de önceki gün 8. maddenin yeterli oyu alamayarak paket- ten düşmesinin ardõndan bazõ AKP’lile- rin “Bu madde Anayasa Mahkeme- si’nden dönebilirdi. O nedenle biz dü- şürdük” gibi ilginç yorumlar yaptõğõ ha- berleri kulislerde espri konusu oldu. Eski TBMM Başkanõ Köksal Toptan dün akşam kuliste “fire fişlemecisi” Faruk Koca ile karşõlaştõ. Toptan, Ko- ca’nõn tokalaşmak üzere uzattõği eli sõk- madõ. Başbakan Tayyip Erdoğan da ak- şam yemeğe giderken kuliste Toptan ile karşõlaştõ. Erdoğan, Toptan’õ “Yemek ye- dim” demesine karşõn, yemeğe götürdü. CHP’liler arasõnda 17. madde “toto” oynanõrken, maddenin düşebileceği bek- lentisi yüksek değildi. CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Bence geçer, milletvekillerini çok yakın mar- kaja aldılar, çok yoğun baskı var” de- di. Genel Başkan Yardõmcõsõ Bihlun Ta- maylıgil ise “17. madde ilk turda en dü- şük oyu aldı, Bence düşebilir” dedi. ‘Peşlerine adam takmayız’ Arõnç, 8’inci maddenin düşmesiyle ilgili ‘Bardak düştü, çay döküldü. Yolumuza devam ederiz’ dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle