11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü Kültür Servisi - Notre Dame de Sion Lisesi tarafõndan, sanat etkinliklerini desteklemek ve Fransa, Frankofon ülkeler ile Türkiye arasõndaki kültür alõşverişine katkõda bulunmayõ amaçlayan Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü’ne bu yõl, “Magnus” adlõ romanõyla Sylvie Germaine layõk görüldü. Dönüşümlü olarak, bir yõl Türkçe yazan Türk bir yazarõn eserine, diğer yõl Fransõzca yazõp eseri Türkçeye çevrilmiş Türk ya da yabancõ bir yazarõn eserine verilen ödülün jürisinde Tomris Alpay, Yazgülü Aldoğan, Prof. Dr. Nükhet Güz, Mayda Saris, Doç. Dr. Füsun Türkmen, Feyza Zaim, Özlem Yüzak, Saadet Özen ve R. Ebru Erbaş yer alõyor. ‘1. Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri’ ANKARA (ANKA) - Türk Tiyatrosu ve sinemasõnõn önemli oyuncularõndan Sadri Alõşõk anõsõna bu yõl ilk kez düzenlenecek “1. Sadri Alõşõk Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri” gecesi 17 Mayõs’ta Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi’nde Efes Pilsen sponsorluğunda gerçekleşecek. Ankara’da sahnelenen ve Anadolu’dan Ankara’ya gelerek perde açan tiyatro topluluklarõnda emek veren sanatçõlarõ yüreklendirmeyi ve ödüllendirmeyi amaçlayan ödüller için Prof. Dr. Sevda Şener başkanlõğõnda ve Gülşen Karakadõoğlu, Prof. Dr. Nurhan Karadağ, Gülgün Kutlu, Ülker Köksal, Doç. Dr. Selda Öndül, Yrd. Doç. Dr. Filiz Elmas’tan oluşan seçici kurul tarafõndan belirlenen adaylarõn önümüzdeki günlerde açõklanmasõ bekleniyor. Batman geri dönüyor Kültür Servisi - Sinema tarihinin en iyi çizgi roman uyarlamalarõ arasõnda yer alan Christopher Nolan imzalõ “Batman Başlõyor” (Batman Begins) ve “Kara Şövalye”nin (The Dark Knight) ardõndan çekilecek üçüncü filmin gösterim tarihi açõklandõ. David S. Goyer’in yazõp Christopher Nolan’õn yöneteceği film 20 Temmuz 2012’de seyirciyle buluşacak. Heath Ledger’õn ani ölümüyle serinin üçüncü filminin çekilip çekilmeyeceği merak konusu olmuştu. Oya Baydar’ın ‘Kayıp Söz’ü Fransızcada Kültür Servisi - Kalem Ajans’õn telif haklarõnõ temsil ettiği Oya Baydar’õn 2007 yõlõnda yayõmlanan “Kayõp Söz” isimli romanõ Almancadan sonra Fransõzca da yayõmlandõ. Valerie Gay- Aksoy tarafõndan çevrilen roman, Phebus Yayõnevi tarafõndan yayõmlanarak raflardaki yerini aldõ. “Kayõp Söz” yõl sonuna kadar Bulgarca, Arapça, Boşnakça, Portekizce, Gürcüce ve İngilizce de yayõmlanacak. Pelin Esmer’in filmi ‘11’e 10 Kala’ ödüle doymuyor Kültür Servisi - Yönetmenliğini Pelin Esmer’in yaptõğõ “11’e 10 Kala” adlõ filmin Nejat İşler ile birlikte başrol oyuncularõndan biri olan Mithat Esmer, filmdeki performansõyla “Indie Lisboa Bağõmsõz Film Festivali”nde jüri özel ödülüne layõk görüldü. San Sebastian Film Festivali ana yarõşma bölümünde de yer alan “11’e 10 Kala”, İstanbul, Adana Altõn Koza, Ankara, Abu Dabi, Tromsö, Nürnberg, Cinema Novo ve Tetouan film festivallerinden de ödülle dönmüştü. Rihanna Türkiye’de Kültür Servisi - R&B ve pop müziğin ünlü ismi Rihanna, Bonus Card’õn 10. yõlõ şerefine Türkiye’de ilk kez konser verecek. Last Girl on Earth turnesi kapsamõnda toplam 16 ülke ve şehirde konser verecek olan sanatçõ, Almanya ve İngiltere’den sonra 3 Haziran’da Turkcell Kuruçeşme Arena’da sahne alacak. Turne İspanya konseri ile sona erecek. Rihanna konser biletleri Biletix üzerinden satõşa çõkartõldõ. 5 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] ‘Japon Sanatõnõn 5000 Yõlõ’ sergisi Topkapõ Sarayõ Müzesi Has Oda Koğuşu’nda açõldõ AHMET CEMAL B eş yõlda beş kişisel sergi, bir ressamõn hayatõnda yoğun bir temponun göstergesidir – hele aynõ sürede bunlara bir de toplu sergile- re katõlõmlar düşünülünce. Ama Hale Işık’õn üretimini belirleyen, yalnõzca tempo unsuru değil. 2006 yõlõn- da, Harmony Sa- nat Galeri- si’ndeki kişi- sel sergiden bugünlere uza- nan bir yolun kilometre taşla- rõnõ hep aynõ programa yöne- lik girişimlerin oluşturmasõ, sergi- leri ayrõ öyküler ol- maktan çõkartõp, za- man içersinde oluş- maya başlamõş bir nehir-romanõn parça- larõna dönüştürüyor. Hale Işõk’õn sergile- rindeki resimler toplu olarak gözden geçiril- diğinde, bu resimlerin süreklilik öğesi nedeniyle sinematografik gö- rüntülere dönüştüğü de söylenebilir. İlk re- simlerin kahramanõ olan çocuklarõn ve yetiş- kinlerin yüzleri henüz izleyiciye bakmaz; sõrtlarõ bize dönüktür. Acõlar, beklentiler, ya- şanmõşlar ve yaşanamamõşlar, omuzlardan yansõyan güçlü ya da çökük ifadelerle yansõ- tõlõr. Yüzler ise õsrarla ‘daha sonraya’ sak- lanmõştõr. Bu ‘daha sonra’ gelip çattõğõnda, karşõmõ- za gölge etkileri bedensel anlatõmõ neredeyse mutlak anlamda denetleyen ve yönlendiren yüz ifadeleri çõkar. Özellikle çocuk yüzlerinde be- lirginleşen bu ifadeler, yarõnõn yetişkinlerinin nasõl bir toplum ya da nasõl bir ‘kalabalık’ oluşturacaklarõnõn, kendilerine ait bir hayatõ kurgulamalarõna izin verilip verilmeyeceğinin görüntülerin diliyle tuvale geçirilmiş kehane- tidir. Bu çocuklara büyümeleri için yol gösteren yetişkinlerin yüzlerindeki o otorite ile özdeş- leşmiş büyüklenme, burada aslõnda bir yol gös- termenin değil fakat ‘peşinden sü- rükleme’ çabasõnõn söz konusu oldu- ğunu acõmasõzca gösterir. Hale Işõk, bundan önceki “Amin Alayları” başlõklõ sergisiyle, gerçek- leri yansõtma bağlamõndaki acõmasõz- lõğõnõ ortaya koymuştu. Kökünü Os- manlõ-Anadolu geleneğinde bulan ve aslõnda çocuklarõn ilkokula başlamalarõ nedeniyle düzenlenen bir şenlik olan “Amin Alayı”, Hale Işõk’õn fõrçasõn- dan bize çocukluktaki masumiyetin son kapõlarõna kilit vuran bir ‘kapkara şen- lik’ niteliğiyle yansõr. Çocuklar, çocuk olarak kaldõklarõ sürece, bellekleri, bir öğrencimin çok doğru saptamasõyla, ‘fotografik’ çalõşõr – gerçekleri çarpõtõp yozlaştõrmayan, onlarõ ne ise o olarak görebilen bellekler olarak. ‘Resmi öğrencilik’, bu fotografik belleğin yerine ‘giydirilmiş bellek’leri geçir- menin ilk adõmõdõr. Hale Işõk’õn son sergisi “Sürgün ve Krallık”ta bir araya gelen resimler, bir zamanlarki çocuklarõn, ‘büyükleri- nin’ yardõmõyla iktidar ile tanõşmala- rõndan sonraki evrelerinin öykülerini içeriyor. Tahtlarda oturanlar, artõk ‘yetişkin’dirler; ama bu, denilebilir ki her yönüyle buruk bir yetişkinliktir, ya da ye- tişkinliğinden pişmanlõk da duyabilen bir bü- yümedir. Ne var ki, artõk bir kez iktidara ge- linmiştir, ve artõk o iktidarõn ‘icapları’ yeri- ne getirilecektir. Başka yol yoktur; Shakes- peare’in ‘Kral Dramları’nõn toplamõnda di- le getirdiği gerçek, yasaya dönüşmüştür: Bir kez kral olan, ancak kral gibi davranabilir. ‘Sürgün’, işte bu gerçekle birlikte başlar… “Sürgün ve Krallık” sergisi, 18 Mayõs ta- rihine kadar sürecek. Ressam Hale Işõk’õn Tophane’deki Doruk Sanat Galerisi’nde açõlan 5. kişisel sergisi 18 Mayõs’a kadar izlenebilecek ‘Sürgün ya da Krallık’ ‘Sürgün ve Krallık’ta bir araya gelen resimler, bir zamanların çocuklarının, ‘büyükler’inin yardımıyla iktidar ile tanışmalarında n sonraki evrelerinin öykülerini içeriyor. Kültür Servisi - Devlet Tiyatrolarõ oyun ya- zarlarõndan Serpilhan Kanıbol ve ekip arkadaşlarõndan Nihat Keleş, Star TV'de yayõmlanan "Cümbür Cemaat Aile" dizisiyle ilgili olarak, Sinan Çetin'in sa- hibi olduğu Plato Film'e ve "uyarı ve ih- tarlarına karşın intihali görmezden gelen" Doğan Holding'e tazminat dava- sõ açtõlar. Dün Sine-Sen ve Sinebir’in de katõlõmõyla düzenlenen basõn toplantõ- sõnda Kanõbol ve Keleş, “Cümbür Ce- maat Aile” adlõ dizinin çatõsõnõn özgün adõyla “Cümbür Cemaat” olduğunu ve haklarõnõn kendilerinde bulunduğu be- lirttiler.Kanõbol ve Keleş, Sinan Çetin’in sahibi olduğu Plato Film’e dava açma- larõnõn başlõca nedeninin kendilerine ait olan bu eserin Mustafa Uğur Yağcıoğ- lu imzasõyla yayõnlanmaya başlamasõ olduğunu açõkladõlar. Senaryonun ken- dilerine ait olduğunu, adõnõn “Cümbür Cemaat” olarak da Sinebir’de koruma al- tõna alõndõğõnõ noter kanalõyla belirttikle- rini söyleyen davacõlar, dizininin adõnõn “Cümbür Cemaat Aile” olarak dağişti- rilip yayõna sokulmasõyla, olayõ mahke- meye taşõmak zorunda kaldõklarõnõ bil- dirdiler. 27 Mayõs’ta Beyoğlu Fikir ve Si- nai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde gö- rülecek davayla ilgili olarak Sinan Çetin, bu konuyla ilgili bir bilgisi olmadõğõnõ ve ne bu dava ne de davacõlarla ilgili daha ön- ce bir demeç vermediğini belirtti. ‘Davamõz Sinan Çetin’e değil, ‘İntihal’e karşõ’ ‘CÜMBÜR CEMAAT’ SENARYO DAVASI Kültür Servisi - “Türkiye’de Ja- ponya Yılı” etkinlikleri kapsamõnda düzenlenen Türkiye’deki ilk Japon eserleri sergisi “Japon Sanatının 5000 Yılı” Topkapõ Sarayõ Has Oda Koğuşu’nda dün düzenlenen tören- le açõldõ. Japon sanatõnõn 5000 yõlõna özgü sanat geleneğine õşõk tutan ve arala- rõndan resim, hey- kel ve dekoratif nitelikli eserlerin bulunduğu 47 ya- põttan oluşan ser- ginin açõlõş töre- nine Japon Pren- si Tomohito Mikasa, Top- kapõ Sarayõ Mü- zesi Müdürü İlber Ortaylı, Japonya Bü- yükelçisi No- buaki Tana- ka, T.C. Kül- tür Bakanlõğõ Genel Sek- reteri İsmet Yılmaz, Ja- ponya Kültür Müsteşarõ Hideo Ta- mai ve Tokyo Ulusal Müzesi Mü- dürü Masami Zeniya katõldõ. Osmanlõ İmparatorluğu adõna Er- tuğrul Fõrkateyni’nin Japonya’yõ zi- yareti ve ardõndan yaşanan deniz kazasõ ile başlayan Türk-Japon dost- luğunun 120. yõldönümü olmasõ ne- deniyle 2010 yõlõ “Türkiye’de Ja- ponya Yılı” olarak kabul ediliyor. Tokyo Ulusal Müzesi koleksiyo- nundan seçilen eserler arasõnda Japon sanatõnõn ortaya çõktõğõ döneme ait toprak kaplar, Yayoi ve Kofun dö- nemlerine ait arkeolojik buluntularõn yanõ sõra resim ve heykellerden olu- şan Budist sanat örneklerini içer- mekte. Öte yandan sergide Japon- ya’nõn savaşçõ sõnõflarõnõn gözde sa- natlarõnõ temsil etmek üzere noh kostümleri ve maskelere de yer ve- riliyor. Bunlarõn yanõ sõra, sergide Ja- pon çay seremonisi kültürü ve Noh tiyatrosuna özgü eserler ile erken mo- dern Edo döneminin gündelik ya- şamõ sergide katlanõr pa- ravanlar da sergilenen eserlerden. Sergide, sa- muray, kimo- no, madeni eserler ve ah- şap kültürünü yansõtan obje- ler dõşõnda ayrõ- ca, Türk-Japon dostluğunun sembolü olarak yer alan Sultan II. Abdülhamit tarafõndan Ertuğ- rul Firkateyni ile birlikte Japon im- paratoruna diplomatik hediye olarak gönderilen 24 ayar altõn işlemeli masa örtüsü de dikkat çeken eserler arasõnda. Bu sergi Türkiye’de Japon sana- tõnõ tanõtan üçüncü sergi. 1998 ve 2003 yõllarõnda düzenlenen sergiler Japon porseleni temalõ sergilerdi. Bu- gün de Topkapõ Sarayõ Müzesi’nde 700 dolayõnda Japon porseleni yer alõyor. Sergi 28 Haziran’a dek gö- rülebilir. Kaligrafi Çalışan Güzeller. Edo dönemi, 18. yüzyıl. Beşbinyõllõkgüzellik Sultan II. Abdülhamid’in Japonimparatoruna armağan ettiğialtın işlemeli masa örtüsü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle