12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYŞE SAYIN ÇORUM - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Ço- rum’da katõldõğõ Türkmen şenli- ğinde Başbakan Tayyip Erdo- ğan’a “villa resti” çekti. Kõlõç- daroğlu, İstanbul Kõsõklõ’da Er- doğan’a ait olduğu belirtilen vil- lalara dikkat çekerek “Kısık- lı’daki villaları medyaya açın. Bakalım fayansları, armatür- leri nereden, İtalya’dan mı? Hani siz halktandınız, halkın yanındaydınız” dedi. Kõlõçdaroğlu ikinci yurt gezi- sini Çorum’a yaptõ. Çorum’a bağlõ Dedesli ovasõ Türkmen Şenliği’ne katõlan Kõlõçdaroğlu çõ- karma yaptõğõ Çorum’da başba- kan gibi karşõlandõ. Çorum kent merkezinde halkõn yoğun ilgisi nedeniyle ara sokaklardan geçe- rek festivale 2 saate yakõn ge- cikmeli gelen Kõlõçdaroğlu, sõk sõk yolunun kesilmesi nedeniyle 3 sa- atlik Ankara-Çorum yolunu yak- laşõk 7 saatte tamamlayabildi. Ankara’dan 3 otobüslük araçla gelen Kõlõçdaroğlu’nu, Çorum’a geldiğinde 2 bine yakõn aracõn bu- lunduğu konvoy karşõlayõp Türk- men Şenliği’nin yapõldõğõ De- desli Ovasõ’na götürdü. ‘Halkın iktidarı gelecek’ Konuşmasõnda Başbakan Er- doğan’õn “Manşetle gelen man- şetle gider” sözlerine yanõt veren Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey di- yor ki ‘manşetle gelen manşetle gider’, onu bilmem ama Dedesli Ovası manşet yazacak. Halkın iktidarı gelecek” dedi. Halkõn ik- tidarõnõn halkõn desteğiyle işba- şõna geleceğini belirten Kõlõçda- roğlu, “etnik kimliklerin ka- şınmasını” da eleştirerek “Sizin etnik kimliğinizi, inançlarınızı sömürdüler. Sömüre sömüre kendileri palazlandılar. Biz hal- kın iktidarında halkın çıkarı neyse onu yapacağız” görüşünü dile getirdi. Alandan “Başbakan Kemal” sloganlarõ yükselince de Kõlõçda- roğlu, şöyle konuştu: “Başba- kanlığa karar verecek olan siz- siniz. Seçim sandığı önünüze ge- lecek. Süleyman sizsiniz, mühür sizde. Mührü Süleyman’ın ada- leti için kullanacağınıza söz ve- riyor musunuz? Halkın çıkar- ları için kullanacağınıza söz veriyor musunuz? Yatağa tek aç çocuk girmemesi için kulla- nacağınıza söz veriyor musu- nuz? Haramilerin iktida- rını alaşağı etmeye söz veriyor musunuz?..” M e y d a n d a n “evet” seslerinin yükselmesi üze- rine Kõlõçdaroğ- lu, “O zaman Recep Bey korkacak. Ez- beri bozula- cak” karşõlõğõ- nõ verdi. İkti- dara geldikle- rinde tabana ya- yõlacaklarõnõ ve sosyal devleti yeniden kuracaklarõnõ ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Ranttan yana mı halktan yana mı politika izle- yeceğiz? Asıl mesele bu” dedi. Halkõn sorunlarõnõ çözmenin kendileri için “kader” olaca- ğõnõ belirten Kõlõçdaroğlu, Zonguldak’taki maden iş- çilerinin yaşamõnõ yitirme- sini “kader” olarak nite- lendirenlerden de hesap soracaklarõnõ ifade etti. ‘Villaları aç’ çağrısı Kõlõçdaroğlu, kongrede de dile getirdiği “Havuz- lu villalarda oturmaya- cağız” sözlerine açõklõk ge- tirirken Erdoğan’a yüklendi. Kendisinin, alõnteriyle para kazanarak villa alanlara sözünün olmadõğõnõ ifade eden Kõlõçda- roğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim sözümüz siyasete yırtık ayakkabıyla girip de siyaset- teyken havuzlu villalarda otu- ranlaradır. Biz diyoruz ki, Kı- sıklı’daki villaları medyaya açın. Öyle ya fakir fukara di- yorsunuz görsünler bakalım. Hani sen halkı seviyordun, hal- kın yanındaydın? Açın bakalım o villaların fayansları, arma- türleri nereden, İtalya’dan mı, başka yerden mi?” 2023’te Türkiye’yi dünya li- ginde 10. ülke konumuna taşõya- c a k - larõnõ kayde- den Kõlõçdaroğlu, Tür- kiye’nin her şeyinin olduğunu be- lirterek “Helva yapmaya hazı- rız” dedi. Meydandaki insanlar arasõnda TEKEL işçilerinin de bulunduğunu ifade eden Kõlõç- daroğlu, hedeflerinin 4/C satü- sünü kaldõrmak olduğunu belir- terek “Kölelik düzenine son ve- receğiz. Devlette taşeronluğa son vereceğiz” diye konuştu. ‘Güzel öldüler’e yanıt Kılıçdaroğlu, Zonguldak’ta göçük altında yaşamını yitiren işçiler için “Güzel öldüler” diyen Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’e de tepki gösterdi. Kılıçda- roğlu, “Güzel ölmüşlerse sen in bakalım aşağı” dedi. Türkiye’deki en önemli sorun- lardan birinin eğitim olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, eskiden öğretmen bulunamaz- ken günümüzde ise okulunu bitiren göreve hazır öğretmenlerin atanamadığını ifade et- ti. CHP lideri, CHP iktidarında açıkta tek öğretmen kalmayacağını sözlerine ekledi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Yanlışını Kabul Etme Erdemi... Çorum’da başbakan gibi karşõlanan CHP lideri Kõlõçdaroğlu Türkmen Şenliği’nde Erdoğan’a rest çekti ‘Villalarõnõ medyaya aç’ BAŞBAKAN’IN EZBERİ BOZULDU: ‘Aklıyla değil duygularıyla konuşuyor’ CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, kurultaydan sonra Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn ezberinin bozulduğunu belirterek, “Şu anda eleştirileri fazla duygusal. Aklıyla değil de duygularının öne geçtiği eleştiriler yönel- tiyor ” değerlendirmesini yaptõ. Kõlõçdaroğlu, Çorum’da katõldõğõ Türkmen Şenliği dönüşünde gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtladõ. PM üyesi Gürsel Tekin’in MYK’ye girememesinin ardõndan İstanbul İl Başkanlõ- ğõ’na dönmesine ilişkin soru üzerine, parti üze- rine sorularõn medya aracõlõğõyla tartõşõlmasõnõ uygun görmediğini, sorunlarõn partinin yetkili organlarõnda görüşülüp çözüme varacağõnõn doğru olacağõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu, “Gürsel Tekin, İstanbul’da çok önemli hizmetler vermiş ve parti meclisinde de çok önemli hizmetler vereceğine inandığım birisidir” di- ye konuştu. Kõlõçdaroğlu, Tekin’in PM’den is- tifa ederek il başkanlõğõna dönmesi durumun- daki tavrõnõn sorulmasõ üzerine, “Gürsel Tekin PM’nin çok değerli bir üyesi. Gerçekten partiye hizmet etmiş bir arkadaşımızın küs- mesi, küstürülmesi bizi de üzer” karşõlõğõnõ verdi. Tekin’le bu konuyu görüşmediklerini ifade eden Kõlõçdaroğlu “Tekin, size il baş- kanlığına dönmek için talepte bulundu mu” sorusuna ise “hayır” yanõtõnõ verdi. Çorum’a parti otobüsüyle girip eski genel başkan Deniz Baykal’õn Mercedes marka ara- basõ yerine kendine tahsis edilen Audi marka aracõ tercih etmesinin nedeninin sorulmasõ üze- rine “Kişisel tercihim” karşõlõğõnõ verdi. Çalõş- ma Bakanõ Ömer Dinçer’in Zonguldak’ta ma- dende yaşamõnõ yitiren işçiler için kullandõğõ “Güzel öldüler” sözlerinin sorulmasõ üzerine ise, Kõlõçdaroğlu “Patlama sonucu yaşamını yitirmiş insanların ‘güzel öldüler’ diye ta- nımlanması büyük bir talihsizliktir. Hele bunun bir bakan tarafından dillendirilmesi daha büyük bir tahlisizliktir” dedi. ‘Kelimelerinin sözlükte karşılığı yok’ 81 ili de dolaşacağõnõ söyleyen Kõlõçdaroğlu, Çorum’da gördüğü ilgiden de memnuniyetini dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, özellikle kadõnlarõn ve gençlerin daha farklõ yüzlerle siyasete õsõn- dõğõnõ gördüğünü ve mutlu olduğunu belirtti. Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn kendisini eleştirirken kullanadõğõ “yoldaş medya/yandaş medya” eleştirisini sormalarõ üzerine de şunlarõ söyledi: CHP’deki değişikliği Başbakan’ın içine sin- dirmesi gerekiyor. Kullandığı bazı sözcükle- rin karşılığını da sözlüklerde bulamıyoruz.” Kõlõçdaroğlu, Şişli Belediye Başkanõ Musta- fa Sarıgül ile temasõnõn olup olmadõğõ ve CHP’ye davet edip etmeyeceğine ilişkin bir so- ru üzerine, temasõnõn olmadõğõnõ, Sarõgül’ün kendisini sadece kutlamak için aradõğõnõ söyle- di. Kõlõçdaroğlu’nun, “Biz makam bekleme- yen, halka hizmet etmeyi ilke edinmiş herke- si CHP’de görmek isteriz. Bana koltuk veril- sin diyen kişilerin, CHP’ye gelmesine gerek yok” demesi dikkat çekti. Kõlõçdaroğlu, bir başka soru üzerine de Tunceli Milletvekili Ka- mer Genç’in seçim bölgesine gidip CHP’ye katõlõm için izin isteyeceğini, oradan gelecek yaklaşõm üzerine karar vereceğini söyledi. Es- kişehir Belediye Başkanõ Yılmaz Büyükerşen ve Ordu Belediye Başkanõ Seyit Tosun’un ka- tõlmasõna ilişkin soruya da her ikisini CHP’de görmenin kendilerini mutlu edeceğini söyledi. ‘Dinlemeler asla kabul edilemez’ İstanbul Haber Servisi - Basõn meslek örgüt- leri, gazetelerin telefonlarõnõn dinlenmesine tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanõ Orhan Erinç, “Demokratik ve anaya- sasında hukuk devleti yazılı bir ülkede, bazı uygulamalarla yürütmenin, yargının da önü- ne geçmek üzere olduğunu gösteren işaretler görülüyor” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikasõ Başkanõ (TGS) Başkanõ Ercan İpekçi de dinle- melerin ifade özgürlüğü açõsõndan kabul edile- mez olduğunu söyledi. TGS İstanbul Şubesi’nin olağan kongresinde konuşan Erinç, “Gazetecilerin yargılanmala- rıyla ifade özgürlüğü, ‘denetimli ifade özgürlü- ğü’ sürecine sokulmuştur” dedi. TGS Başkanõ İpekçi de “Mevcut Türk Ceza Kanunu’nu ve diğer ilgili mevzuat, gazetecile- rin ve medya kuruluşlarının üstünde Demok- les’in kılıcı gibi durduğu müddetçe basın ve ifade özgürlüğünden söz edilemez” dedi. Çağ- daş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanõ Ahmet Abakay da Milliyet gazetesinin dinlendi- ğinin ortaya çõkmasõnõn, Türkiye’nin “içler acısı, bilinen fakat üzerine gidilmeyen” bir gerçeği ortaya koyduğunu söyledi. Önlem almadõğõ için iktidarõ da suçlayan Abakay, “Devletin dinleme aygıtlarının bir sorumlusu olmalı, bu TİB mi- dir? Adalet Bakanı mıdır? Her kimse hesabını yargı önünde vermelidir” ifadelerini kullandõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn dün ve bu- gün Arjantin’e gerçekleştirmesi öngö- rülen Arjantin ziyaretinin iptal edilme- siyle ilgili Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan ya- põlan açõklamada, “Arjantin ziyaretinin iptalinin gerekçesi, Buenos Aires’in Jorge Newbury parkında açılması ön- görülen Atatürk Anıtı için otonom Buenos Aires yönetimi Çevre ve Ka- musal Alan Bakanlığı tarafından da- ha önce verilen yazılı iznin, Türkiye’ye hasım Ermeni çevrelerin girişimleri so- nucu iptal edilmesidir” denildi. CHP’li Onur Öymen, Başbakan’õn Arjantin ziyaretini iptal etmesiyle ilgili olarak “Tepki göstermek gerekir, ama ziyaretler günlük ayarlanmaz. Önce- den ayarlanması gerekir” diye konuştu. Yurtdõşõ programlarõnõn önceden çok iyi planlanmasõ gerektiğine dikkat çeken Öymen, “Hadi gidelim dediğiniz za- man olmaz. Olursa istenmeyen du- rumlar çıkabilir” dedi. Başbakan yerine daha alt kademede ziyaretin yapõlabile- ceğine işaret eden Öymen, şöyle konuştu: “Ayrıntılı çalışma yap- mazsan böyle sorunlar ola- bilir. Önceden ayarlanmış programın iptal edilmesi de yanlış. Her türlü iyi olma- mıştır. Kimse kazançlı çık- mamıştır. Lobilerin amacı iliş- kileri engellemekse başarılı oldular. Nereden bakarsan yanlış bir iştir. Oraya gidelim, buraya gidelim diye dış geziler yürütülmez.” ‘Arjantin özür dilemeli’ MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, “Başba- kan’ın, Brezilya, Arjantin gibi yol üstü güzergâh planla- ması doğru değildir. Bu amaç- la iptal edilmesi doğru, ama ön- ceden planlanan programın ip- tal edilmesi yanlıştır. Yapılma- sı gereken; Arjantin Büyükelçi- si bir an önce çağrılmalı ve Türk milletinden özür dileme- lidir” diye konuştu. AKP’nin mağdur edebiyatı yaptı- ğına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bunlar mağdur değil, mazlum değil; bunlar önce mağrur, şimdi zalim olma- ya başladılar. Sizi ezmeye başladılar” diye konuştu. Dedesli Ovası’nın karanlı- ğın aydınlığa en yakın yer olduğunu ifa- de eden Kılıçdaroğlu, yurttaşlara hara- milerin iktidarına son vermeleri çağrı- sında bulundu. İktidarın halkı böldü- ğünü, ayrımcılık yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, kendilerinin asla ayrım- cılık yapmadan herkese hizmet gö- türeceğini söyledi. “Bu ülkenin aydınlık günlere ihtiyacı var” di- yen Kılıçdaroğlu, iktidara gel- diklerinde “geleceğe gü- venle bakılan bir ül- ke” sözü verdi. Prof. Ferdinand Hoff. Leibzig Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kliniği Direktörü. Tıp fakültesi öğrencisi iken okuduğum kitabıyla kendime ve dünyaya bakışımı değiştiren tıp otoritesi. Kitabının adı: “Klinik Çalışmalarımda Yaptığım Hatalar” idi. İki ciltlik kitabı cebimdeki son paraya kadar verip almıştım. Hayatım boyunca görüp göreceğim bu oldu. Başka kimse kendi yanlışını görüp açıkça söylemeye yanaşmadı. Ne tıp öğrenimim sırasında, ne meslek hayatımda, ne yaşam boyu çalıştığım ortamlarda, izlediğim alanlarda, politikada, basında, eğitimde, ekonomide; Kimse kendi yanlışını kabul etmemiş, söylememiş, yazmamıştır. Herkes kendi başarılarını anlatmış, kötü sonuçlar için kendinden başkalarını suçlamıştır. Sonuçta vardığım kanı şu oldu: Biz, yanlışını asla kabul etmeyen bir kültürde yaşıyoruz. Yanlışlar hep başkaları tarafından arkadan konuşmalarla anlatılır. Dedikodu, arkadan konuşma, yandan dokundurmalar yaygındır. Ama “olgunluğun erdemi” olan; yanlışını görme, yanlışını kabul etme, yanlışından dolayı özür dileme, yanlışının bedelini ödeme, bir daha yapmama azmi, bizde ya hiç görülmez ya da ender denecek kadar seyrek görülür. Prof. Ferdinand Hoff, asıl insan ahlakı olan konuda hayatının dersini veriyordu. Bu kitabı her seferinde yeni dersler alarak kaç kere okudum. Bilmiyorum. Ama işte belleğime kazınmış ve şimdi yazıyorum. Çocuklarımıza evlerimizde bunu öğretmeliyiz. Kendimizden örnekler vererek anlatmalıyız bunu. Okullarımızda öğrencilerimize bu ahlakı öğretmeliyiz. Önyargılarımızdan örnekler vererek yapmalıyız bunu. Nasıl ayrımcılık yaptığımızı açıklayarak örneklemeliyiz. Öğrenciler öğretmenlerini suçlamadan kendi yanlışlarını görebilmeli. Öğretmenler öğrencilerini suçlamadan kendi yanlışlarını kabul edebilmeli. Anneler babalar okul yönetimini, öğretmenleri suçlamadan kendi yanlışlarını kabul edebilmeli. Politikacı her şeyden önce kendi yanlışlarını görebilmeli. Toplumu yönetenler, yönetmeye talip olanlar önce kendi yanlışlarını görebilmeli. Bu konuda toplum liderleri topluma ahlak örneği olmalılar. Cinsel ahlak yargılarının ikiyüzlülüğü yerine, “Yanlışını kabul etme ahlakı”nı koyabilmeli. Çünkü asıl ahlak budur. Çünkü asıl erdem budur. Önce kendi yanlışlarımızı görebilmeliyiz. Önce kendi yanlışlarımızı kabul edebilmeliyiz. Önce kendi yanlışlarımızı açıklayabilmeliyiz. Neden kendi toplumumuzda böyle bir şey görmüyoruz? Neden bizim yanlışlarımız hep başkaları tarafından görülüp yazılıyor? Neden onların ne dediğine bakmadan suçlayarak rahat etmeye çalışıyoruz? Nedir bu olgunlaşamama?.. Nedir bu basitlik?.. Neden bu basmakalıp yargılara sarılmamız?.. Neden bu aklı inkâr eden körleşme?.. Asıl sorunumuzun bu olduğunu düşünmeliyiz. Yanlışını kabul edememek, onu düzeltmek fırsatını yok eder. Bu da yeni yanlışların kapısını açar. Olgunlaşamayan bireylerin toplumu uygar olamıyor. Bu da tarihin bir gerçeği. Acaba bunu kabul edebilecek miyiz?.. e-mail:[email protected] CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Zongul- dak’õn ardõndan ikinci Anadolu gezisi olan Ço- rum’da da yoğun ilgi gördü. Ankara-Kõrõkka- le-Çorum güzergâhõnda sürekli yolunun ke- silmesi nedeniyle programõ 1.5 saat aksayan Kõ- lõçdaroğlu’nu yurttaşlar destek sloganlarõyla karşõladõ. Ziyaretten notlar şöyle: ? Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yardõmcõlarõ Hakkı Süha Okay ve Umut Oran’õn da eşlik ettiği Kõlõçdaroğlu’nun yo- lu ilk olarak Kõrõkkale Köseler beldesi girişinde kesildi. Bir grup yurttaş “Halkçı Kemal” slo- ganlarõ atarak otobüsü durdurdu. Vatandaşlarla tokalaşan Kõlõçdaroğlu ile Sav’a bir kadõn par- tili nazar boncuğu taktõ. Bir başka köy girişinde ise yurttaşlar Kõlõçdaroğlu’na nazar boncuk- larõndan yapõlmõş tespih armağan ettiler. ? Kõlõçdaroğlu burada yurttaşlara “Ka- ranlıkları aydınlatmaya geliyoruz. Ben de sizden biriyim” diye seslendi. ? Kõlõçdaroğlu’na yalnõzca partililerden de- ğil, tarladaki işçilerden, sanayi sitesindeki iş- çilerden, benzin istasyonlarõndan, Ankara- Samsun karayolunda seyahat eden yurttaşla- ra kadar yoğun ilgi vardõ. Sungurlu yolunda ba- zõ kadõn işçiler tarladan el sallarken, bazõlarõ da kazmalarõnõ, çapalarõnõ bõrakarak Kõlõçda- roğlu’nu selamlamaya koştular. ? Sungurlu girişinde köylü bir kadõn “Umudumuz sensin Kılıçdaroğlu” yazõlõ pankart açtõ ve Kõlõçdaroğlu’na yöresel bir yi- yecek olan Kefe ikram etti. ? Kõlõçdaroğlu, 68 kuşağõndan İbrahim Kaypakkaya’nõn köyünün girişinde de bir sü- re durup köylüleri selamladõ. ? Kõlõçdaroğlu’nu Çorum girişinde de coş- kulu bir kalabalõk ve uzun bir araç konvoyu eş- liğinde yurttaşlar karşõladõ. Burada Kõlõçda- roğlu, “Halkın iktidarını kuracağız. Hep be- raber haramilerin iktidarını alaşağı edece- ğiz. İktidar koşusunu başlatıyoruz” dedi. ? “Recep Bey’in korkulu rüyası”, “Ülke ne zaman dara düşse bir Kemal çıkıyor or- taya” anonslarõyla Çorum’a giriş yapan Kõ- lõçdaroğlu, burada da yoğun ilgiyle karşõlan- dõ. Kõlõçdaroğlu, yurttaşlarõn sõk sõk yolunu kes- mesi nedeniyle 1 saati aşkõn süre kentten çõ- kamadõ. Kõlõçdaroğlu, Çorumlulara “Şimdi Ço- rumlulara bir görev düşüyor; AKP’yi An- kara’da biz silkeleyeceğiz. Çorum’da da siz silkeleyin” diye seslendi. ? Yolun sõk sõk kesilmesi nedeniyle Kõlõç- daroğlu ikinci kez Çorumlulara hitap etti. Kõ- lõçdaroğlu, “Seçimlerde Süleyman adaletiyle mührü kullanmaya hazır mısınız?” sorusuna “Evet” yanõtõnõ alõnca, “O zaman Recep Bey’e geçmiş olsun” karşõlõğõnõ verdi. Şenlikte “Başbakan Kemal” sloganları ve yoğun te- zahürat ile karşılanan Kılıçdaroğlu, kürsüye kendi- sine hediye edilen Türkmen poşusuyla çıktı. (AA) Öymen: Yurtdõşõ ziyaretler iyi planlanmalõ Tarladan koşup Kılıçdaroğlu’nu selamladılar BASIN ÖRGÜTLERİ TEPKİLİ Hükümet, seçim öncesi 180 bin memur almayõ planlõyor AKP’den seçim yatırımı EMİNE KAPLAN ANKARA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu rüzgârõ ve yaklaşan genel seçim AKP’yi hareketlendirdi. 2010 bütçesinde yaklaşõk 60 bin memur almayõ ön- gören AKP hükümeti, alõ- nacak memur sayõsõnõ 180 bine çõkardõ. CHP Genel Başkanlõ- ğõ’na Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun seçilmesinin ardõn- dan kamuoyu anketlerinde partinin oy oranõnõn yüksel- mesi üzerine Başbakan Tay- yip Erdoğan, “İşsizlik oranını 1-2 ay içinde yüzde 10’u ya- kalar, yüzde 10’un altına dü- şerse şaşmayın” dedi. Hükü- met, seçim öncesinde kamuya memur alõmõnõ arttõrmayõ he- defliyor. Milli Eğitim Bakanlõ- ğõ Teşkilat ve Görevleri Hak- kõndaki Kanunda Değişiklik Yapan Kanun Tasarõsõ’yla 70 bin kadro ihdasõ yapõlõrken 2010 içinde 25 bin öğretmen atama- sõnõn yapõlmasõ öngörüldü. MEB, haziran içerisinde 10 bin öğretmen kadrosuna atama ya- pacak. Ağustosta yapõlacak ata- mada ise tasarõda öngörülen 2010’da atamasõ yapõlan öğ- retmen sayõsõ 40 bini bulacak. Yine TBMM’ye sunulan 8 üni- versitenin kurulmasõna ilişkin yasa tasarõsõna yaklaşõk 16 bin kadro ihdasõ düzenlemesi ek- lendi. Plan ve Bütçe Komis- yonu’nda kabul edilen tasarõya göre, 6 bin 151’i idari kadro ol- mak üzere üniversitelere 15 bin 680 kadro verilecek. Diyanet’e 15 bin kadro Diyanet İşleri Başkanlõğõ’na 5 bini açõktan olmak üzere top- lam 15 bin kadro ihdas edilecek. Hükümetin Diyanet için ön- gördüğü 10 bin kadro ihdasõ, ko- misyonda verilen önergeyle 15 bine çõkarõldõ. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün merkez ve taş- ra teşkilatlarõnda görevlendi- rilmek için 20 bin kadro ihdas edilmesi öngörülüyor. CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi, hükümetin yaklaşan seçim ön- cesinde kadro ihdaslarıyla yedekleme yaptığını belirterek “AKP güneş görmüş kar gibi erimeye başladığını görünce memur alımı- na sığınıyor. Başbakan ‘2 ay sonra işsizlik oranı düşecek’ demişti. Demek ki sırrı buymuş. Mucizesi kadro düzenlemeleriymiş. Bun- lar AKP’yi kurtarmaya yetmeyecektir. Bu kadro ihdaslarının ar- kası gelebilir, ama işsizliğin çaresi değildir” dedi. HAMZAÇEBİ: AKP’Yİ KURTARMAYA YETMEYECEK ‘Yol üstü güzergâh’ AKP iktirarı halkı bölüyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle