Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYŞE SAYIN
ÇORUM - CHP Genel Baş-
kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Ço-
rum’da katõldõğõ Türkmen şenli-
ğinde Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’a “villa resti” çekti. Kõlõç-
daroğlu, İstanbul Kõsõklõ’da Er-
doğan’a ait olduğu belirtilen vil-
lalara dikkat çekerek “Kısık-
lı’daki villaları medyaya açın.
Bakalım fayansları, armatür-
leri nereden, İtalya’dan mı?
Hani siz halktandınız, halkın
yanındaydınız” dedi.
Kõlõçdaroğlu ikinci yurt gezi-
sini Çorum’a yaptõ. Çorum’a
bağlõ Dedesli ovasõ Türkmen
Şenliği’ne katõlan Kõlõçdaroğlu çõ-
karma yaptõğõ Çorum’da başba-
kan gibi karşõlandõ. Çorum kent
merkezinde halkõn yoğun ilgisi
nedeniyle ara sokaklardan geçe-
rek festivale 2 saate yakõn ge-
cikmeli gelen Kõlõçdaroğlu, sõk sõk
yolunun kesilmesi nedeniyle 3 sa-
atlik Ankara-Çorum yolunu yak-
laşõk 7 saatte tamamlayabildi.
Ankara’dan 3 otobüslük araçla
gelen Kõlõçdaroğlu’nu, Çorum’a
geldiğinde 2 bine yakõn aracõn bu-
lunduğu konvoy karşõlayõp Türk-
men Şenliği’nin yapõldõğõ De-
desli Ovasõ’na götürdü.
‘Halkın iktidarı gelecek’
Konuşmasõnda Başbakan Er-
doğan’õn “Manşetle gelen man-
şetle gider” sözlerine yanõt veren
Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey di-
yor ki ‘manşetle gelen manşetle
gider’, onu bilmem ama Dedesli
Ovası manşet yazacak. Halkın
iktidarı gelecek” dedi. Halkõn ik-
tidarõnõn halkõn desteğiyle işba-
şõna geleceğini belirten Kõlõçda-
roğlu, “etnik kimliklerin ka-
şınmasını” da eleştirerek “Sizin
etnik kimliğinizi, inançlarınızı
sömürdüler. Sömüre sömüre
kendileri palazlandılar. Biz hal-
kın iktidarında halkın çıkarı
neyse onu yapacağız” görüşünü
dile getirdi.
Alandan “Başbakan Kemal”
sloganlarõ yükselince de Kõlõçda-
roğlu, şöyle konuştu: “Başba-
kanlığa karar verecek olan siz-
siniz. Seçim sandığı önünüze ge-
lecek. Süleyman sizsiniz, mühür
sizde. Mührü Süleyman’ın ada-
leti için kullanacağınıza söz ve-
riyor musunuz? Halkın çıkar-
ları için kullanacağınıza söz
veriyor musunuz? Yatağa tek
aç çocuk girmemesi için kulla-
nacağınıza söz veriyor musu-
nuz? Haramilerin iktida-
rını alaşağı etmeye söz
veriyor musunuz?..”
M e y d a n d a n
“evet” seslerinin
yükselmesi üze-
rine Kõlõçdaroğ-
lu, “O zaman
Recep Bey
korkacak. Ez-
beri bozula-
cak” karşõlõğõ-
nõ verdi. İkti-
dara geldikle-
rinde tabana ya-
yõlacaklarõnõ ve sosyal devleti
yeniden kuracaklarõnõ ifade eden
Kõlõçdaroğlu, “Ranttan yana mı
halktan yana mı politika izle-
yeceğiz? Asıl mesele bu” dedi.
Halkõn sorunlarõnõ çözmenin
kendileri için “kader” olaca-
ğõnõ belirten Kõlõçdaroğlu,
Zonguldak’taki maden iş-
çilerinin yaşamõnõ yitirme-
sini “kader” olarak nite-
lendirenlerden de hesap
soracaklarõnõ ifade etti.
‘Villaları aç’ çağrısı
Kõlõçdaroğlu, kongrede
de dile getirdiği “Havuz-
lu villalarda oturmaya-
cağız” sözlerine açõklõk ge-
tirirken Erdoğan’a yüklendi.
Kendisinin, alõnteriyle para
kazanarak villa alanlara sözünün
olmadõğõnõ ifade eden Kõlõçda-
roğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim sözümüz siyasete yırtık
ayakkabıyla girip de siyaset-
teyken havuzlu villalarda otu-
ranlaradır. Biz diyoruz ki, Kı-
sıklı’daki villaları medyaya
açın. Öyle ya fakir fukara di-
yorsunuz görsünler bakalım.
Hani sen halkı seviyordun, hal-
kın yanındaydın? Açın bakalım
o villaların fayansları, arma-
türleri nereden, İtalya’dan mı,
başka yerden mi?”
2023’te Türkiye’yi dünya li-
ginde 10. ülke konumuna taşõya-
c a k -
larõnõ kayde-
den Kõlõçdaroğlu, Tür-
kiye’nin her şeyinin olduğunu be-
lirterek “Helva yapmaya hazı-
rız” dedi. Meydandaki insanlar
arasõnda TEKEL işçilerinin de
bulunduğunu ifade eden Kõlõç-
daroğlu, hedeflerinin 4/C satü-
sünü kaldõrmak olduğunu belir-
terek “Kölelik düzenine son ve-
receğiz. Devlette taşeronluğa
son vereceğiz” diye konuştu.
‘Güzel
öldüler’e yanıt
Kılıçdaroğlu, Zonguldak’ta göçük
altında yaşamını yitiren işçiler için
“Güzel öldüler” diyen Çalışma Bakanı
Ömer Dinçer’e de tepki gösterdi. Kılıçda-
roğlu, “Güzel ölmüşlerse sen in bakalım
aşağı” dedi. Türkiye’deki en önemli sorun-
lardan birinin eğitim olduğunu vurgulayan
Kılıçdaroğlu, eskiden öğretmen bulunamaz-
ken günümüzde ise okulunu bitiren göreve
hazır öğretmenlerin atanamadığını ifade et-
ti. CHP lideri, CHP iktidarında açıkta tek
öğretmen kalmayacağını sözlerine ekledi.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2010 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Yanlışını Kabul
Etme Erdemi...
Çorum’da başbakan gibi karşõlanan CHP lideri Kõlõçdaroğlu Türkmen Şenliği’nde Erdoğan’a rest çekti
‘Villalarõnõ medyaya aç’
BAŞBAKAN’IN EZBERİ BOZULDU:
‘Aklıyla değil
duygularıyla
konuşuyor’
CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu,
kurultaydan sonra Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn ezberinin bozulduğunu belirterek, “Şu
anda eleştirileri fazla duygusal. Aklıyla değil
de duygularının öne geçtiği eleştiriler yönel-
tiyor ” değerlendirmesini yaptõ.
Kõlõçdaroğlu, Çorum’da katõldõğõ Türkmen
Şenliği dönüşünde gazetecilerin sorularõnõ ya-
nõtladõ. PM üyesi Gürsel Tekin’in MYK’ye
girememesinin ardõndan İstanbul İl Başkanlõ-
ğõ’na dönmesine ilişkin soru üzerine, parti üze-
rine sorularõn medya aracõlõğõyla tartõşõlmasõnõ
uygun görmediğini, sorunlarõn partinin yetkili
organlarõnda görüşülüp çözüme varacağõnõn
doğru olacağõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu, “Gürsel
Tekin, İstanbul’da çok önemli hizmetler
vermiş ve parti meclisinde de çok önemli
hizmetler vereceğine inandığım birisidir” di-
ye konuştu. Kõlõçdaroğlu, Tekin’in PM’den is-
tifa ederek il başkanlõğõna dönmesi durumun-
daki tavrõnõn sorulmasõ üzerine, “Gürsel Tekin
PM’nin çok değerli bir üyesi. Gerçekten
partiye hizmet etmiş bir arkadaşımızın küs-
mesi, küstürülmesi bizi de üzer” karşõlõğõnõ
verdi. Tekin’le bu konuyu görüşmediklerini
ifade eden Kõlõçdaroğlu “Tekin, size il baş-
kanlığına dönmek için talepte bulundu mu”
sorusuna ise “hayır” yanõtõnõ verdi.
Çorum’a parti otobüsüyle girip eski genel
başkan Deniz Baykal’õn Mercedes marka ara-
basõ yerine kendine tahsis edilen Audi marka
aracõ tercih etmesinin nedeninin sorulmasõ üze-
rine “Kişisel tercihim” karşõlõğõnõ verdi. Çalõş-
ma Bakanõ Ömer Dinçer’in Zonguldak’ta ma-
dende yaşamõnõ yitiren işçiler için kullandõğõ
“Güzel öldüler” sözlerinin sorulmasõ üzerine
ise, Kõlõçdaroğlu “Patlama sonucu yaşamını
yitirmiş insanların ‘güzel öldüler’ diye ta-
nımlanması büyük bir talihsizliktir. Hele
bunun bir bakan tarafından dillendirilmesi
daha büyük bir tahlisizliktir” dedi.
‘Kelimelerinin sözlükte karşılığı yok’
81 ili de dolaşacağõnõ söyleyen Kõlõçdaroğlu,
Çorum’da gördüğü ilgiden de memnuniyetini
dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, özellikle kadõnlarõn
ve gençlerin daha farklõ yüzlerle siyasete õsõn-
dõğõnõ gördüğünü ve mutlu olduğunu belirtti.
Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn kendisini eleştirirken
kullanadõğõ “yoldaş medya/yandaş medya”
eleştirisini sormalarõ üzerine de şunlarõ söyledi:
CHP’deki değişikliği Başbakan’ın içine sin-
dirmesi gerekiyor. Kullandığı bazı sözcükle-
rin karşılığını da sözlüklerde bulamıyoruz.”
Kõlõçdaroğlu, Şişli Belediye Başkanõ Musta-
fa Sarıgül ile temasõnõn olup olmadõğõ ve
CHP’ye davet edip etmeyeceğine ilişkin bir so-
ru üzerine, temasõnõn olmadõğõnõ, Sarõgül’ün
kendisini sadece kutlamak için aradõğõnõ söyle-
di. Kõlõçdaroğlu’nun, “Biz makam bekleme-
yen, halka hizmet etmeyi ilke edinmiş herke-
si CHP’de görmek isteriz. Bana koltuk veril-
sin diyen kişilerin, CHP’ye gelmesine gerek
yok” demesi dikkat çekti. Kõlõçdaroğlu, bir
başka soru üzerine de Tunceli Milletvekili Ka-
mer Genç’in seçim bölgesine gidip CHP’ye
katõlõm için izin isteyeceğini, oradan gelecek
yaklaşõm üzerine karar vereceğini söyledi. Es-
kişehir Belediye Başkanõ Yılmaz Büyükerşen
ve Ordu Belediye Başkanõ Seyit Tosun’un ka-
tõlmasõna ilişkin soruya da her ikisini CHP’de
görmenin kendilerini mutlu edeceğini söyledi.
‘Dinlemeler asla
kabul edilemez’
İstanbul Haber Servisi - Basõn meslek örgüt-
leri, gazetelerin telefonlarõnõn dinlenmesine tepki
gösterdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)
Başkanõ Orhan Erinç, “Demokratik ve anaya-
sasında hukuk devleti yazılı bir ülkede, bazı
uygulamalarla yürütmenin, yargının da önü-
ne geçmek üzere olduğunu gösteren işaretler
görülüyor” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikasõ
Başkanõ (TGS) Başkanõ Ercan İpekçi de dinle-
melerin ifade özgürlüğü açõsõndan kabul edile-
mez olduğunu söyledi.
TGS İstanbul Şubesi’nin olağan kongresinde
konuşan Erinç, “Gazetecilerin yargılanmala-
rıyla ifade özgürlüğü, ‘denetimli ifade özgürlü-
ğü’ sürecine sokulmuştur” dedi.
TGS Başkanõ İpekçi de “Mevcut Türk Ceza
Kanunu’nu ve diğer ilgili mevzuat, gazetecile-
rin ve medya kuruluşlarının üstünde Demok-
les’in kılıcı gibi durduğu müddetçe basın ve
ifade özgürlüğünden söz edilemez” dedi. Çağ-
daş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanõ
Ahmet Abakay da Milliyet gazetesinin dinlendi-
ğinin ortaya çõkmasõnõn, Türkiye’nin “içler acısı,
bilinen fakat üzerine gidilmeyen” bir gerçeği
ortaya koyduğunu söyledi. Önlem almadõğõ için
iktidarõ da suçlayan Abakay, “Devletin dinleme
aygıtlarının bir sorumlusu olmalı, bu TİB mi-
dir? Adalet Bakanı mıdır? Her kimse hesabını
yargı önünde vermelidir” ifadelerini kullandõ.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn dün ve bu-
gün Arjantin’e gerçekleştirmesi öngö-
rülen Arjantin ziyaretinin iptal edilme-
siyle ilgili Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan ya-
põlan açõklamada, “Arjantin ziyaretinin
iptalinin gerekçesi, Buenos Aires’in
Jorge Newbury parkında açılması ön-
görülen Atatürk Anıtı için otonom
Buenos Aires yönetimi Çevre ve Ka-
musal Alan Bakanlığı tarafından da-
ha önce verilen yazılı iznin, Türkiye’ye
hasım Ermeni çevrelerin girişimleri so-
nucu iptal edilmesidir” denildi.
CHP’li Onur Öymen, Başbakan’õn
Arjantin ziyaretini iptal etmesiyle ilgili
olarak “Tepki göstermek gerekir, ama
ziyaretler günlük ayarlanmaz. Önce-
den ayarlanması gerekir” diye konuştu.
Yurtdõşõ programlarõnõn önceden çok iyi
planlanmasõ gerektiğine dikkat çeken
Öymen, “Hadi gidelim dediğiniz za-
man olmaz. Olursa istenmeyen du-
rumlar çıkabilir” dedi. Başbakan yerine
daha alt kademede ziyaretin yapõlabile-
ceğine işaret eden Öymen, şöyle konuştu:
“Ayrıntılı çalışma yap-
mazsan böyle sorunlar ola-
bilir. Önceden ayarlanmış
programın iptal edilmesi de
yanlış. Her türlü iyi olma-
mıştır. Kimse kazançlı çık-
mamıştır. Lobilerin amacı iliş-
kileri engellemekse başarılı
oldular. Nereden bakarsan
yanlış bir iştir. Oraya gidelim,
buraya gidelim diye dış geziler
yürütülmez.”
‘Arjantin özür dilemeli’
MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural da, “Başba-
kan’ın, Brezilya, Arjantin
gibi yol üstü güzergâh planla-
ması doğru değildir. Bu amaç-
la iptal edilmesi doğru, ama ön-
ceden planlanan programın ip-
tal edilmesi yanlıştır. Yapılma-
sı gereken; Arjantin Büyükelçi-
si bir an önce çağrılmalı ve
Türk milletinden özür dileme-
lidir” diye konuştu.
AKP’nin mağdur edebiyatı yaptı-
ğına dikkat çeken Kılıçdaroğlu,
“Bunlar mağdur değil, mazlum değil;
bunlar önce mağrur, şimdi zalim olma-
ya başladılar. Sizi ezmeye başladılar”
diye konuştu. Dedesli Ovası’nın karanlı-
ğın aydınlığa en yakın yer olduğunu ifa-
de eden Kılıçdaroğlu, yurttaşlara hara-
milerin iktidarına son vermeleri çağrı-
sında bulundu. İktidarın halkı böldü-
ğünü, ayrımcılık yaptığını ifade eden
Kılıçdaroğlu, kendilerinin asla ayrım-
cılık yapmadan herkese hizmet gö-
türeceğini söyledi. “Bu ülkenin
aydınlık günlere ihtiyacı var” di-
yen Kılıçdaroğlu, iktidara gel-
diklerinde “geleceğe gü-
venle bakılan bir ül-
ke” sözü verdi.
Prof. Ferdinand Hoff.
Leibzig Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları
Kliniği Direktörü.
Tıp fakültesi öğrencisi iken okuduğum kitabıyla
kendime ve dünyaya bakışımı değiştiren tıp
otoritesi.
Kitabının adı:
“Klinik Çalışmalarımda Yaptığım Hatalar” idi.
İki ciltlik kitabı cebimdeki son paraya kadar
verip almıştım.
Hayatım boyunca görüp göreceğim bu oldu.
Başka kimse kendi yanlışını görüp açıkça
söylemeye yanaşmadı.
Ne tıp öğrenimim sırasında, ne meslek
hayatımda, ne yaşam boyu çalıştığım ortamlarda,
izlediğim alanlarda, politikada, basında, eğitimde,
ekonomide;
Kimse kendi yanlışını kabul etmemiş,
söylememiş, yazmamıştır.
Herkes kendi başarılarını anlatmış, kötü
sonuçlar için kendinden başkalarını suçlamıştır.
Sonuçta vardığım kanı şu oldu:
Biz, yanlışını asla kabul etmeyen bir kültürde
yaşıyoruz.
Yanlışlar hep başkaları tarafından arkadan
konuşmalarla anlatılır.
Dedikodu, arkadan konuşma, yandan
dokundurmalar yaygındır.
Ama “olgunluğun erdemi” olan;
yanlışını görme,
yanlışını kabul etme,
yanlışından dolayı özür dileme,
yanlışının bedelini ödeme,
bir daha yapmama azmi,
bizde ya hiç görülmez ya da ender denecek
kadar seyrek görülür.
Prof. Ferdinand Hoff, asıl insan ahlakı olan
konuda hayatının dersini veriyordu.
Bu kitabı her seferinde yeni dersler alarak kaç
kere okudum. Bilmiyorum.
Ama işte belleğime kazınmış ve şimdi
yazıyorum.
Çocuklarımıza evlerimizde bunu öğretmeliyiz.
Kendimizden örnekler vererek anlatmalıyız
bunu.
Okullarımızda öğrencilerimize bu ahlakı
öğretmeliyiz.
Önyargılarımızdan örnekler vererek yapmalıyız
bunu.
Nasıl ayrımcılık yaptığımızı açıklayarak
örneklemeliyiz.
Öğrenciler öğretmenlerini suçlamadan kendi
yanlışlarını görebilmeli.
Öğretmenler öğrencilerini suçlamadan kendi
yanlışlarını kabul edebilmeli.
Anneler babalar okul yönetimini, öğretmenleri
suçlamadan kendi yanlışlarını kabul edebilmeli.
Politikacı her şeyden önce kendi yanlışlarını
görebilmeli.
Toplumu yönetenler, yönetmeye talip olanlar
önce kendi yanlışlarını görebilmeli.
Bu konuda toplum liderleri topluma ahlak
örneği olmalılar.
Cinsel ahlak yargılarının ikiyüzlülüğü yerine,
“Yanlışını kabul etme ahlakı”nı koyabilmeli.
Çünkü asıl ahlak budur.
Çünkü asıl erdem budur.
Önce kendi yanlışlarımızı görebilmeliyiz.
Önce kendi yanlışlarımızı kabul edebilmeliyiz.
Önce kendi yanlışlarımızı açıklayabilmeliyiz.
Neden kendi toplumumuzda böyle bir şey
görmüyoruz?
Neden bizim yanlışlarımız hep başkaları
tarafından görülüp yazılıyor?
Neden onların ne dediğine bakmadan
suçlayarak rahat etmeye çalışıyoruz?
Nedir bu olgunlaşamama?..
Nedir bu basitlik?..
Neden bu basmakalıp yargılara sarılmamız?..
Neden bu aklı inkâr eden körleşme?..
Asıl sorunumuzun bu olduğunu düşünmeliyiz.
Yanlışını kabul edememek, onu düzeltmek
fırsatını yok eder.
Bu da yeni yanlışların kapısını açar.
Olgunlaşamayan bireylerin toplumu uygar
olamıyor.
Bu da tarihin bir gerçeği.
Acaba bunu kabul edebilecek miyiz?..
e-mail:erdalatak@gmail.com
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Zongul-
dak’õn ardõndan ikinci Anadolu gezisi olan Ço-
rum’da da yoğun ilgi gördü. Ankara-Kõrõkka-
le-Çorum güzergâhõnda sürekli yolunun ke-
silmesi nedeniyle programõ 1.5 saat aksayan Kõ-
lõçdaroğlu’nu yurttaşlar destek sloganlarõyla
karşõladõ. Ziyaretten notlar şöyle:
? Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan
Yardõmcõlarõ Hakkı Süha Okay ve Umut
Oran’õn da eşlik ettiği Kõlõçdaroğlu’nun yo-
lu ilk olarak Kõrõkkale Köseler beldesi girişinde
kesildi. Bir grup yurttaş “Halkçı Kemal” slo-
ganlarõ atarak otobüsü durdurdu. Vatandaşlarla
tokalaşan Kõlõçdaroğlu ile Sav’a bir kadõn par-
tili nazar boncuğu taktõ. Bir başka köy girişinde
ise yurttaşlar Kõlõçdaroğlu’na nazar boncuk-
larõndan yapõlmõş tespih armağan ettiler.
? Kõlõçdaroğlu burada yurttaşlara “Ka-
ranlıkları aydınlatmaya geliyoruz. Ben de
sizden biriyim” diye seslendi.
? Kõlõçdaroğlu’na yalnõzca partililerden de-
ğil, tarladaki işçilerden, sanayi sitesindeki iş-
çilerden, benzin istasyonlarõndan, Ankara-
Samsun karayolunda seyahat eden yurttaşla-
ra kadar yoğun ilgi vardõ. Sungurlu yolunda ba-
zõ kadõn işçiler tarladan el sallarken, bazõlarõ
da kazmalarõnõ, çapalarõnõ bõrakarak Kõlõçda-
roğlu’nu selamlamaya koştular.
? Sungurlu girişinde köylü bir kadõn
“Umudumuz sensin Kılıçdaroğlu” yazõlõ
pankart açtõ ve Kõlõçdaroğlu’na yöresel bir yi-
yecek olan Kefe ikram etti.
? Kõlõçdaroğlu, 68 kuşağõndan İbrahim
Kaypakkaya’nõn köyünün girişinde de bir sü-
re durup köylüleri selamladõ.
? Kõlõçdaroğlu’nu Çorum girişinde de coş-
kulu bir kalabalõk ve uzun bir araç konvoyu eş-
liğinde yurttaşlar karşõladõ. Burada Kõlõçda-
roğlu, “Halkın iktidarını kuracağız. Hep be-
raber haramilerin iktidarını alaşağı edece-
ğiz. İktidar koşusunu başlatıyoruz” dedi.
? “Recep Bey’in korkulu rüyası”, “Ülke
ne zaman dara düşse bir Kemal çıkıyor or-
taya” anonslarõyla Çorum’a giriş yapan Kõ-
lõçdaroğlu, burada da yoğun ilgiyle karşõlan-
dõ. Kõlõçdaroğlu, yurttaşlarõn sõk sõk yolunu kes-
mesi nedeniyle 1 saati aşkõn süre kentten çõ-
kamadõ. Kõlõçdaroğlu, Çorumlulara “Şimdi Ço-
rumlulara bir görev düşüyor; AKP’yi An-
kara’da biz silkeleyeceğiz. Çorum’da da siz
silkeleyin” diye seslendi.
? Yolun sõk sõk kesilmesi nedeniyle Kõlõç-
daroğlu ikinci kez Çorumlulara hitap etti. Kõ-
lõçdaroğlu, “Seçimlerde Süleyman adaletiyle
mührü kullanmaya hazır mısınız?” sorusuna
“Evet” yanõtõnõ alõnca, “O zaman Recep
Bey’e geçmiş olsun” karşõlõğõnõ verdi.
Şenlikte “Başbakan Kemal” sloganları ve yoğun te-
zahürat ile karşılanan Kılıçdaroğlu, kürsüye kendi-
sine hediye edilen Türkmen poşusuyla çıktı. (AA)
Öymen: Yurtdõşõ ziyaretler iyi planlanmalõ
Tarladan koşup Kılıçdaroğlu’nu selamladılar
BASIN ÖRGÜTLERİ TEPKİLİ
Hükümet, seçim öncesi 180 bin memur almayõ planlõyor
AKP’den seçim yatırımı
EMİNE KAPLAN
ANKARA - CHP Genel
Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu
rüzgârõ ve yaklaşan genel seçim
AKP’yi hareketlendirdi.
2010 bütçesinde yaklaşõk
60 bin memur almayõ ön-
gören AKP hükümeti, alõ-
nacak memur sayõsõnõ 180
bine çõkardõ.
CHP Genel Başkanlõ-
ğõ’na Kemal Kılıçdaroğ-
lu’nun seçilmesinin ardõn-
dan kamuoyu anketlerinde
partinin oy oranõnõn yüksel-
mesi üzerine Başbakan Tay-
yip Erdoğan, “İşsizlik oranını
1-2 ay içinde yüzde 10’u ya-
kalar, yüzde 10’un altına dü-
şerse şaşmayın” dedi. Hükü-
met, seçim öncesinde kamuya
memur alõmõnõ arttõrmayõ he-
defliyor. Milli Eğitim Bakanlõ-
ğõ Teşkilat ve Görevleri Hak-
kõndaki Kanunda Değişiklik
Yapan Kanun Tasarõsõ’yla 70
bin kadro ihdasõ yapõlõrken 2010
içinde 25 bin öğretmen atama-
sõnõn yapõlmasõ öngörüldü.
MEB, haziran içerisinde 10 bin
öğretmen kadrosuna atama ya-
pacak. Ağustosta yapõlacak ata-
mada ise tasarõda öngörülen
2010’da atamasõ yapõlan öğ-
retmen sayõsõ 40 bini bulacak.
Yine TBMM’ye sunulan 8 üni-
versitenin kurulmasõna ilişkin
yasa tasarõsõna yaklaşõk 16 bin
kadro ihdasõ düzenlemesi ek-
lendi. Plan ve Bütçe Komis-
yonu’nda kabul edilen tasarõya
göre, 6 bin 151’i idari kadro ol-
mak üzere üniversitelere 15 bin
680 kadro verilecek.
Diyanet’e 15 bin kadro
Diyanet İşleri Başkanlõğõ’na
5 bini açõktan olmak üzere top-
lam 15 bin kadro ihdas edilecek.
Hükümetin Diyanet için ön-
gördüğü 10 bin kadro ihdasõ, ko-
misyonda verilen önergeyle 15
bine çõkarõldõ. Emniyet Genel
Müdürlüğü’nün merkez ve taş-
ra teşkilatlarõnda görevlendi-
rilmek için 20 bin kadro ihdas
edilmesi öngörülüyor.
CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi, hükümetin yaklaşan seçim ön-
cesinde kadro ihdaslarıyla yedekleme yaptığını belirterek “AKP
güneş görmüş kar gibi erimeye başladığını görünce memur alımı-
na sığınıyor. Başbakan ‘2 ay sonra işsizlik oranı düşecek’ demişti.
Demek ki sırrı buymuş. Mucizesi kadro düzenlemeleriymiş. Bun-
lar AKP’yi kurtarmaya yetmeyecektir. Bu kadro ihdaslarının ar-
kası gelebilir, ama işsizliğin çaresi değildir” dedi.
HAMZAÇEBİ: AKP’Yİ KURTARMAYA YETMEYECEK
‘Yol üstü güzergâh’
AKP iktirarı
halkı bölüyor