11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAYIS 2010/ ŞAY11262 PAZARI Seks işçileri haklarını arıyor Toplum için önemli bir sorun olan fuhuş sektöründe çalışan seks işçileri toplum tarafından dışlanıyor, ayrımcılığa ve tacize uğruyor, ahlaksız kişiler olarak görülüyor ve sorunlan görmezden geliniyor. Seks işçileri sözel ve fiziksel şiddete maruz kalıyor, yetmezmiş gibi cinsel saldınya uğruyor, kimi zaman can güvenliklerinin bile olmadığı ortamlarda çalışmak durumunda kalıyorlar. Sorun İ her şeyin temelinde, insanlann algı ve yargılannda yatıyor. Çözüm ise önce algıyı değiştirmek, sonra fuhuş sektörünü ortadan kaldırmakta... SİNEM DÖNMEZ S eks işçiliği, dünyanın her ülkesinde var olan bir kavram. Kimisinde yasak, kimisinde yasal, kimisinde ruhsatlı, kimisinde yeraltında. Türkiye'de başta İstanbul ve Ankara olmak üzere on binlerce seks işçisi sokak ve caddelerde, özel randevu evlerinde, masaj salonlannda, bar, gece kulübü, pavyon ve benzeri mekânlarda hatta otobüs ve minibüslerde çalışıyor. Ankara Ticaret Odası'nın 2004 yılı "Hayatsız Kadınlar Dosyası" adlı rapora göre Türkiye'de ruhsatlı olarak çalışan 56 genelev var. Bu genelevlerde yaklaşık 3 bin kadarseks işçisi çalışıyor. Sağlık önlemi kapsamındaki seks işçileri (yani seks işçiliği yaptığı saptanan ancak tescil edilmeyen) dahil toplam kayıtlı seks işçisi sayısı ise yaklaşık 15 bin kadar. Buna karşın Türkiye'deki kadın ve trans (travesti ve transseksüel) seks işçilerinin sayısının 100 bin civarında olduğu ifade ediliyor. Geçen çarşamba Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (HÜKSAM) düzenlediği "Geçmişten Günümüze Seks İşçiliği" konulu bir konferans yapıldı. Konferansın amacı, fuhuş sektöründe çalışanların çalışma ! koşullarınii maruz kaldıkları şiddeti ve ğ J? istisman, lnsan hakları ihlalleri açısından ele • alarak seks çalışanlarının ayrımcılığa uğramadan haklarından yararlanabilmeleri için nelerin yapılması gerektiği konusunda öneriler geliştirmek, toplumda bu konuda birfarkındalık yaratmak. Biz de konferansı düzenieyen Yrd. Doç. Dr. Aysun Balseven Odabaşı'na, Türkiye'de seks işçiliğinin durumunu ve konuyatoplumsal bakış açısını sorduk. Fuhuş, mesleksel risklerin yoğun yaşandığı biralan. En çok saldırıya bu sektörde çalışanlar maruz kalıyor. Kimi zaman can güvenlikleri bile yok. Bunlar yetmezmiş gibi bir de toplum dışına itiliyor, sağlık çalışanları tarafından bile ahlaksız olarak nitelendiriliyorlar. Ve işin en kötüsü de uğrakları şiddet, toplum tarafından görmezden geliniyor. Fuhuş ortadan kaldırılırsa toplum düzeninde önemli aksaklıklar olacağı iddiasının, bu olguyu sıradanlaştırıp normalleştirdiğini vurguluyor Odabaşı ilk olarak. Toplumdaki, erkeğin ve kadının doğalarının farklılığı dolayısıyla erkeğin dizginlenemez cinsel dürtülerinin fuhşun kurumsallaştırılmasını zorunlu kıldığı, ya da fuhşun toplumda taciz ve tecavüzleri azalttığı, fahişelik kurumunun olmaması durumunda "namuslu kadın"ların ve çocukların zarar göreceği, fuhşun erkek için bir cinsel eğitim ve eğlence aracı olduğu gibi yaygın görüşlerin de altını çiziyor Odabaşı. Önce bunların değişmesi gerektiğini söylüyor. FUHUŞ SEKTÖRÜ Peki, geçmişten günümüze seks işçiliği algısı değişti mi? Odabaşı'na göre artık bu sektörde çalışanların haklarının korunması için çeşitli çalışmalar yapılıyor, projeler yürütülüyor. Ama buna rağmen hâlâ insanlann kafasındaki önyargılar yok olmadı: "Fuhşun yaygınlaşmasının ve sürdürülmesinin önemli nedenlerinden birinin müşteriler olduğu hep göz ardı ediliyor. 'Alıcı olmadığı sürece satışın olamayacağı' düşünüldüğünde toplumun da bu konuda ne kadar sorumlu olduğunu görebiliriz. Fuhuş sektörü müşteriler var : » olduğu için sürüyor. Bu yüzden müşterilerin bilinçlenip yapılan işin insan sömürüsü olduğunu kavramaları ve alıcı olmaktan uzaklaşmaları fuhuş sektörünün küçülmesi ve sonrasında yok olması için son derece önemli. Fuhşun oluşması, gelişmesi ve varlığını sürdürmesinde toplumun her kesimi ve kurumunun sorumluluğu vardır. Bu nedenle toplum fuhşun varlığı ve devam ediyor oluşunda kendi payını görebilmeli, önyargılardan uzaklaşılarak, kadınların maruz kaldıkları riskler dikkate alınarak toplumun dışına itilen fuhuş sektöründe çalışanların yaşam ve çalışma koşulları düzeltilmelidir." Odabaşı, öncelikle fuhuş sektöründe çalışanların herkesle eşit düzeyde insan haklarından faydalanmalarını, seks işçilerine yönelen hertürlü şiddetin ortadan kaldırılmasını, yaşadıkları sosyal ortamın koşullarının düzeltilmesini sağlayacak bir mevzuatın gözden geçirilerek düzenlenmesinin hedeflenmesi gerektiğini söylüyor. En önemlisi de, fuhuş sektörünün yok edilmeye, bu sömürüye son verilmeye çalışılmasının temel hedef olması gerektiği: "Fuhuş sektöründe çalışan kadınları daha iyi olanaklarla, geçimlerini sağlayacak bir işkoluna yönlendirmeden, sosyal ve psikçlojik rehabilitasyonu sağlamadan fuhşu doğrudarvyjjrfteKn birdüzenleme yaprhak olumsuz sonuçlar doğureH^Kaâîriiarın çoğunun iş bulma olanağının çok sınırlı olduğu, seks işçiliğinin yasaklanmasının yeraltına itilmesine neden olacağı, çok daha kötü koşullarda çalışmak zorunda kalabilecekleri düşünülmelidir herşeyden önce. Bu nedenle bir yandan fuhşu önlemeye yönelik çalışmalar yapılırken diğer yandan bu sektörde çalışanların hakları göz önünde bulundurulmalı." • [email protected] Dünyanın heryerinde aşağılanıyorlar A vustralya'yı oluşturan sekiz eyaletin her birinin fuhuş yasası farklı. Bazı eyaletlerinde yasal olarak genelevlerin açılmasına izin verilmekte ve seks işçileri çalışma ve insan haklarından yararlanmakta. Bazı eyaletlerde ise yasaklayıcı yasalaryürürlükte. Brezilya'da seks işçisi olmak suç değil ancak genelev çalıştırmak, fuhuş için yer temin etmek, çocukları fuhşa teşvik etmek ve seks işçisinin gelirine el koymak suç. Kanada yasaları . seks işçiliğini cezalandırmıyor ancak zorlama, gelire el koyma, reklam yapma ve yer temin etme gibi eylemleri suç olarak kabul ediyor. Danimarka'da gelirin tümü seks işçiliğinden kazanılmadığında seks işçiliği suç kapsamında degerlendirilmiyor. Seks işçilerinin gelirlerine el koymak ve fuhuş için kadın temin etmek suç. Avustralya gibi Almanya'daki yasalar da eyaletlere göre farklılık gösteriyor. Yunanistan'da seks işçiliği yasalarla düzenlenmiş. Kadınların seks işçisi olarak çalışması için, Türkiye'de olduğu gibi kayıt altına alınmaları ve düzenli sağlık kontrolü yaptırmaları gerekiyor. Hindistan'da geleneksel kast fahişeliği dahil ticari seks işçiliğinin tüm türlerini yasaklayan yasalara rağmen seks işçiliği ve insan ticareti çok yaygın. Kenya'da seks işçiliği yasada yok, polis şiddeti de oldukça yaygın. Hollanda'da seks işçiliği yasal. Yaygın inancın tersine, seks işçileri çalışma yasalarından tam olarak yararlanamıyor ve toplum tarafından dışlanıyorlar. Peru'da kentlerde genelevler lisanslı ve devlet tarafından düzenleniyor. • Haftada iki kez muayene... • - r - ürkiye'de seks işçiliği konusundaki yasal I düzenleme yalnızca devlet tarafından ruhsatlandırılmış genelevlerde kayıtlı seks işçilerinin (genelev kadınları) çalışma koşullarını düzenliyor. Genelev kadınları ve çalışma koşullarını düzenieyen tek yasal düzenleme 1961 tarihinde yürürlüğe giren ve halen yürürlükte olan "Genel Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacaklan Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü". Bu tüzüğe göre bir kadının genelevde çalışabilmesi için 21 yaşını bitirmiş ve TC vatandaşı olması gerekmektedir. Genelev kadınlannın izinli oldukları zamanlar da dahil haftada 2 kez Zührevi Hastalıklar Hastanesi'nde muayene olma zorunlulukları var. • Müşterilere de tarama yapılsın F uhuş sektöründe çalışanlar cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda risk altındaki gruplar içerisinde en önemli yeri tutuyor. Odabaşı, bu hastalıklar söz konusu olduğunda müşteri faktörünün görmezden gelindiğinin altını çiziyor. Bu hastalıklar için alınacak önlemlerin yalnızca fuhuş sektöründe çalışanlara yönelik değil, bu sektörden hizmet alanlara da yönelik olması gerektiğini söylüyor: "Bir başka deyişle nasıl genelev kadınları haftada iki kez sağlık muayenesine tabi tutuluyorsa yine toplum sağlığı gerekçesiyle oniarla birlikte müşterilerin de muayene olması gereklidir. Bu hastalıklar için yalnızca seks işçilerine yönelik taramalann yapılması ve müşterilerin göz ardı edilmesi insan haklarına aykırıdır." • ş Bankası Kültür Yavınlarfnda CHP'li Yıllar, Ecevit'in Inönü'nün koltuğunu devralarak ve "ortanın solu" siyasetini CHP'ye hâkim kılarak açtığı yeni dönemin ön plana çıkmamış baş aktörlerinden birinin yakın tarihimize düştüğü hacimli bir not 1946'da siyasete başlayan, 27 Mayıs'ın gölgesinde parti yönetimine katılan, 12 Mart döneminde mücadelesini TBMM'de sürdüren, Kıbrıs Harekâtı'm saniyesi saniyesine yaşayan, 12 Eylül'den önce siyasetten çekilse de, sonrasında SODEP'in kurulması için ön saflarda çalışan, tecrübeli bir politikacının akademik çalışma titizliğinde sunulan notları s. 934 sayfa, karton kapak, 26 TL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle