12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 30 MAYIS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 CMYB C M Y B YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Ayartıya Kapılmamak Partileri de kişileri de ayakta dik tutan, yaşatan ilkeleridir, inançlarıdır, tutarlı davranışlarıdır. Gelgeç, yüzergezer oylar bir yana bırakılacak olursa, azınlık da olsalar CHP’ye oy verenler altı oku benimsedikleri için destek vermişlerdir. Laiklik, devrimcilik, devletçilik, milliyetçilik, halkçılık, cumhuriyetçilik bir bütündür, birbirlerini tamamlarlar. Bu ilkelerin ardında bağımsızlık, özgürlük, kalkınma amaç ve özlemleri vardır. Okları esnetmeye çalışmak, bu dönemde devletçilik, devrimcilik olmaz; milliyetçiliğin modası geçti, kadük oldu gibi söylemlerin ardında yatan nedenleri iyi tartmak gerekir. Halkçılık, diğer ilkelerle özellikle devletçilikle birlikte bir anlam ifade eder, yaşama geçirilebilir. CHP’nin daha 33’üncü olağan kurultayı sona ermeden, kamuoyuna siyaset bilimcisi, ekonomist, hukukçu, yazar diye sunulan, takdim edilen kişiler, CHP yöneticilerine akıl öğretmeye, yol göstermeye başlamışlardır. Belli niyetlerle, meşrebi belli TV kanallarında sesyayar olarak kullanılan, yanıltıcı etiketler de taşıyan bu kişilerin, ayartılarına (iğvasına) kapılmamak gerekir. “Değişme, yenilik, reform, AB müktesebatı, AB’ye uyum, dünya ekonomik düzeni, demokratikleşme” gibi sözcüklerin ne anlama geldiğini irdelemek, hangi niyetle kullanıldığına dikkat etmek gerekir. Özür dilerim, kılavuzu karga olanların burunlarının nereye batacağını atalarımız öngörmüş, gözlemlemişlerdir. Bazı çevreler CHP’yi de, sağcı partilere benzetmeye, kendi açılarından güdümlü hale getirmeye çalışmaktadır. CHP’yi tutucu, statükocu, AKP’yi ise yenilikçi olarak gösterme çabaları görülmektedir. CHP devrimci, atılımcı bir partidir; oklarından biri devrimciliktir. Değişim her zaman daha ileri bir noktaya doğru olmaz. Ülkeyi ortaçağ karanlığına doğru götürme de bir değişimdir; ancak yenilikçi değildir. Gerçekte aydınlanma, karanlığın dağılması, AKP’nin halkoyunda tasfiyesi ile başlayacaktır. CHP, kendi içinde de olabildiğince dürüst, tarafsız, şaibesiz yönetime özen göstermek zorundadır. Ancak bu şekilde yolsuzluklarla, haksızlıklarla, daha ağır bir sözcükle kalpazanlıklarla savaşım verebilir. Şaibe, kuşku taşıyan bir kişi, bir yönetim inandırıcı olamaz. CHP kişilere bağlı bir parti değildir. CHP’den İsmet Paşa, Bülent Ecevit gibi efsanevi liderler istifa etmiş, Baykal yönetimi bir şekilde tasfiye edilmiştir. CHP belki oy oranını arttırarak yaşamaktadır. Unutmamak gerekir ki gerçek CHP’liler hancı, genel başkanlar da dahil parti yöneticileri yolcudur. CHP antiemperyalist bir partidir. İlkelerini yaşama geçirmek için antiemperyalist olmaya da mecburdur. Devrimci, devletçi, antiemperyalist özelliğini yitirmiş, rakip partilere benzemiş bir parti varlığını sürdürebilir mi? Savaşım özveriyle, özgüvenle ve gerektiğinde geri planda kalarak da yapılır. Savaşım, hizmet için ille başkan, ille milletvekili, ille belediye başkanı, ille MKYK veya parti meclisi üyesi olmaya da gerek yoktur. Kişi en yalın yolla, seçimlerde oy vererek, çevreyi de oy vermeye ikna ederek, diğer seçmenlere örnek olarak da hizmet verebilir. Kuşkusuz öneriler, eleştiriler dinlenmeli, akıl süzgecinden geçirilmelidir. Ancak uygulama, ilkeler doğrultusunda olmalıdır. Herkesi tatmin etmeye, herkesi memnun etmeye de olanak yoktur. Gerektiğinde hak bilinen yolda yalnız kalınabilir, yalnız da yürünebilir. Tutarlılık yitirilmemelidir. İçeride bazı çıkar çevrelerinden, özellikle devletçilik ve teşvikler konusundaki gelecek telkinlere, Avrupa Birliği ilerleme raporlarına, yüze gülücülerin ayartılarına kapılmamak gerekir. Kişiler de, partiler de söylemleriyle değil, sonunda yaptıklarıyla değerlendirilirler. Ayartılar, eleştiriler, telkinler, hatta övgüler konusunda temkinli olunmalıdır. La Fontaine öyküleri unutulmamalıdır. Bazı öyküler boşuna yazılmaz, boşuna da anlatılmaz. IMF, Türkiye ile madde IV görüşmeleri ile program sonrasõ izlemeye ilişkin görüş ve değerlendirmelerini açõkladõ Enflasyon ve cari açõk riskEkonomi Servisi - Uluslararasõ Pa- ra Fonu (IMF) heyeti, Türkiye’deki ça- lõşmalarõnõ tamamlamasõnõn ardõndan, Madde IV Görüşmeleri ve Program Sonrasõ İzleme değerlendirmesini ya- yõmladõ. IMF’nin saptamalarõ ve tav- siyeleri şöyle:  Türkiye’nin oldukça güçlü bir başlangõç noktasõnda olmasõ, küresel kaldõraç azaltma eğilimi ve eşlik eden ekonomik daralmaya karşõ zamanõnda, iyi hedeflenmiş ve büyüklük anla- mõnda genel olarak yeterli bir önlem- ler paketi ile kararlõ bir şekilde tepki ve- rilmesine imkân tanõmõştõr.  Yetkililer, mali ve parasal geniş- leme politikalarõndan kapsamlõ çõkõş stratejilerini kademeli olarak uygula- maya başlamõşlardõr.  Halihazõrdaki karşõ döngüsel en- flasyon hedefleme çerçevesi Türki- ye’nin önemli bir güçlü yönüdür. 2011 yõlõndan itibaren buna ihtiyatlõ mali açõk tavanlarõ getiren kapsamlõ bir mali kural eşlik edecektir.  Dengesiz ve sürdürülemez bir bü- yüme patikasõ oluşmasõnõn engellen- mesi için, krize karşõ uygulanan poli- tika önlemleri geri çekilmeli ve çõkõş planlarõna hõz verilmelidir.  Baz senaryoya ilişkin riskler bü- yük ölçüde dengeli ancak önemli bo- yutta olup, gerçekleşmeleri durumun- da aşağõdaki bölümlerde belirtilen po- litika uygulamalarõnda değişiklik ya- põlmasõnõ gerektirebilir. 2010 yõlõnda maliye politikasõ hõz- lõ büyüme kapsamõnda 2010-2012 Or- ta Vadeli Programõ’nda öngörülen döngüsel ayarlamalarõ korumalõ ve böylece mali kural için uygun bir baş- langõç noktasõ oluşturulmalõdõr.  Gelir ve harcama politikalarõ mali kural çerçevesinde kamu mali- yesinde öngörülen iyileşmeyi destek- lemelidir.  TCMB’nin para politikasõ çõkõş stratejisinin zamanlamasõ uygundur. Ancak enflasyon beklentilerindeki yükselme ve banka kredilerindeki hõz- lõ büyüme dikkate alõnarak parasal sõ- kõlaştõrma hõzlandõrõlmalõdõr.  Eşzamanlõ olarak döviz alõmlarõ- nõn arttõrõlmasõ rezerv birikimini daha da hõzlandõracak ve döviz kuru üze- rindeki aşõrõ baskõnõn hafifletilebil- mesine yardõmcõ olacaktõr.  Bazõ ek adõmlara ihtiyaç olsa da, finansal sektörün gücünün korunma- sõ için önemli tedbirler alõnmõştõr.  İktisadi faaliyetlerdeki güçlü to- parlanmaya karşõ verilecek para ve fi- nansal sektör politikasõ tepkisinin uyumlu olmasõnõ teminen gevşetil- miş finansal sektör ihtiyati düzenle- melerinin mümkün olan en kõsa süre- de sona erdirilmesi gerekmektedir. Heyet, tekrar başlayan büyümenin fazlasõyla tüketime bağlõ olmasõ riskinin bulunduğuna ve bu durumun, özellikle mevcut küresel ortam altõnda dõş kõrõlganlõklarõ besleyebileceğine dikkati çekti. IMF’ye göre güçlü sermaye girişi ortamõnda, özellikle bu akõmlar kõsa vadeli ise enflasyonun artmasõ ve cari açõk sürdürülemez bir şekilde genişleyebilir. İhtiyatlõ ve zamanlõ politikalara ihtiyaç var. Özel sektörden önce kamuya Türk makinesi GAZİANTEP (AA) - Orta Anadolu Makine ve Aksamlarõ İhracatçõlarõ Bir- liği (OAİB) Yönetim Kurulu Başkanõ Adnan Dalgakıran, Türkiye’de ka- munun ve özel sektörün alõmlarõnda Türk makinelerini tercih etmesini istedi. Sanayi ve Ticaret Bakanõ Nihat Er- gün’ün de katõldõğõ “Türk Makine Sanayi ve Kamu Alıcıları Buluşması” toplantõsõnda konuşan Dalgakõran şöy- le dedi: “Tıkır Tıkır kampanyasını ya- parken şöyle demedik; biz katur ku- tur makineler yapalım, siz de bizden tıkır tıkır alın demiyoruz. Diyoruz ki, biz uluslararası standartlarda maki- neler üretiyoruz, ürettiğimiz maki- nelerin yüzde 60’ını gelişmiş ülkelere ihraç ediyoruz, hatta onlardan bir kıs- mını tekrar yabancı bir marka adı al- tında sizler satın alıyorsunuz.” Paramız dışarı gitmesin Türkiye’nin küresel bir güç olma, 2023’te 500 milyar dolar ihracat ve ki- şi başõna 30 bin dolar gelire ulaşma he- define ulaşabilmesi için bunun altõnõn doldurulmasõ gerektiğini ifade eden Dalgakõran, Türkiye’nin 24-25 milyar dolarlõk makine ithalatõnõn yüzde 70’inin Türkiye’de üretildiği halde ithal edil- diğine, bunu 17 milyar dolar olduğuna dikkati çekti. Dõş ticaret açõğõnõn ikin- ci kaleminin makine ithalatõndan kay- naklandõğõna işaret eden Dalgakõran, “Özel sektörden evvel kamu sektö- rünün alımlarını yerli makine üze- rinden yapması gerekir. Biz ne üret- tiğimizi biliyoruz” dedi. Elveda Rumeli dizisi ile Türklerin gönlünde yeniden taht kuran Balkanlar’a yapõlan turistik geziler yoğun ilgi görüyor. Türkiye’nin 70 mil- yon nüfusuyla yurtdõşõ seyahati açõsõndan çok büyük bir potansiyeli ol- duğuna işaret eden Pron- totour Başkanõ Onaran, paket turlarla yõlda 500 bin kişinin yurtdõşõna se- yahat ettiğini, bunun bir- kaç yõl içinde 5 milyon olmamasõ için hiçbir ne- den olmadõğõnõ söyledi. Onaran “Almanya’da bu rakam 50-60 milyo- nun üzerinde. Türkiye daha yurtdışı turların maalesef emekleme dö- neminde” diye konuştu. Onaran, vizelerin kaldõ- rõlmasõ ile ilgili de şunlarõ söyledi: “Türk turist artık geziyor, bunu gördüler. Vizelerin kal- dırılmasıyla Lüb- nan’da, Suriye’de kar- şılıklı olarak yaklaşık yüzde 50’ye varan bir turist artışı oldu. Rus- ya biliyorsunuz vizele- ri kaldırdı artık. Yak- laşık 2 milyon 700 bin Rus turist gelirken bu- nun 3 milyon olması bekleniyor. Türki- ye’den Rusya’ya 50 bin turist gidiyordu, bu- nun da kısa zamanda 70-80 bine çıkacağını tahmin ediyorum.” Günümüzde her olayõn turizmi çok etkileyebil- diğine dikkat çeken Ona- ran, “Örneğin İzlan- da’daki bir yanardağ o kadar büyütüldü ki uçak firmaları, turizm acentaları milyarlarca dolar-Avro zarar etti. Biz de çok etkilendik. Kül bulutları iki gün daha uzasaydı, 1 mil- yon Avro’ya yakın pa- ra kaybedecektik. Çün- kü 23 Nisan turları kal- kacaktı. İki günle kur- tardık. Yine de 200 bin Avro civarında zarar ettik” dedi. PELİN ÜNKER OHRID - Prontotour Yönetim Ku- rulu Başkanõ Ali Onaran, Balkanlar üzerinde yaklaşõk bir buçuk yõl çalõş- tõklarõnõ belirterek “Kitle turizmi de- diğimiz, yani insanların çok daha uygun fiyata, çok daha uygun pa- ketleri oluşturmak için uğraştık. Ve sonunda da istediğimiz noktaya geldiğimizi gördükten sonra geçen sene krizin en yoğun olduğu dö- nemde ciddi riskleri de göz önüne alarak Balkanları satış katalogları- mıza koyduk. Bölgeye önceden yak- laşık olarak 500-600 kişi götürü- yorduk ve geçen sene 7 bin kişiye ya- kın insan taşıdık. Hedeflerimizin yüzde 40 üzerine çıktık” dedi. Elveda Rumeli dizisinin Balkan destinasyonunu kriz olduğu halde öne çõkardõğõnõ ifade eden Onaran, “Son iki yıldan beri Bakanlar’ın atağı var. Dizi dışında buraya vize olmaması da önemli bir etken” diye konuştu. Bir haftalõk Balkanlar turunu 299 Av- ro’dan sattõklarõnõ dile getiren Onaran, uçak, otel, sabah kahvaltõsõ, şehir tur- larõ, rehberlik hizmeti, havaalanõ ver- gisi ve seyahat sigortasõnõ pakette sunduklarõnõ belirtti. Kitle turizmine geçmenin satõşlarõ arttõrdõğõna dikkat çeken Onaran, “Siz bunu 600 Avro’ya yaptığınız za- man ayda kırk kişi satıyorsunuz. Ama 300 Avro’ya yaptığınız za- man her hafta 250 kişi satmaya başlıyorsunuz. O zaman işte yap- tığınız işi kitle turizmine taşımış oluyorsunuz” dedi. Hedef 66 bin kişi Adnan Dalgakıran Elveda Rumeli ile Türkler Balkanlar’ı yeniden keşfetti Prontotour Başkanı Onaran’ın verdiği bilgiye göre, fi- yatlar yüzde 10 düştü. Avro’nun düşüşünün hesaba ka- tılmasıyla da genel olarak yüzde 25-30’a varan gerile- me oldu. Geçen yıl Türkiye’de 50 bin kişilik potansiye- le ulaşan Pronto, bu yıl 60 bini yurtdışı, 6 bini yurtiçi ol- mak üzere toplam 66 bin kişiyi taşımayı hedefliyor. 2009’da 70 milyon TL ciro elde etti. Bu yılki hedefi ise 100 milyon TL. İlk çeyrekte hem kişi sayısı hem ciro ba- kımından yüzde 50 büyüme yakaladı. Türkiye daha emekliyor Elveda Rumeli dizisi Balkan des- tinasyonunu öne çıkardı, Makendonya başta okumak üzere geçen yıl bölgeye 7 bin kişi taşıyan Prontotour bu yıl 10 bin kişi taşımayı hedefliyor. İSTANBUL LİSESİ 126 YAŞINDA GELENEKSEL AŞURE GÜNÜ 06 Haziran 2010 SAAT 10.00 İSTANBUL LİSESİ BAHÇESİ SİZLERLE BULUŞMAYI DİLİYORUZ İSTANBUL ERKEK LİSELİLER DERNEĞİ 04 HAZİRAN 2010 Saat 19.30’da YAZ BULUŞMASINDA AKP’nin KORKULU RÜYASI Sayın Tunceli Bağımsız Milletvekili, KAMER GENÇ ile buluşuyoruz. Şiir, Müzik, Saydam eşliğinde düzenlediğimiz yemeğe Toplumsal Kurtuluş Mücadelemizde yeni bir soluk almak için katılmalıyız. Lütfen Yer ayırtınız SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Tarih : 4 HAZİRAN 2010 CUMA Saat 19.30 Yer : ADEN OTELİ - Vapur İskelesi Karşısı - KADIKÖY İletişim: 0555 967 24 97 - 0536 817 18 52 0532 404 39 52 - 0532 556 65 12 - 0536 739 02 29 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRI www.cumokistanbul.org VEFAT Tapu müdürlerinden merhum Ulvi Gürsoy’un eşi, Dişhekimi İsmail Eke Gürsoy’un, İnşaat Mühendisi Cezmi Gürsoy’un, Mimar Bülent Gürsoy’un sevgili anneleri Meserret Gürsoy vefat etmiştir. Cenazesi ikindi namazını müteakiben Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilmiştir. Sevenlerine başsağlığı dileriz. Ailesi VEFAT Baromuzun 13425 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT MAHMUT CELALETTİN PEREK vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 30.05.2010 Pazar günü (bugün), Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde (Altunizade) kılınacak öğle namazını müteakip Kanlıca Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle