23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR Ateşten Gömlek Daha geçen hafta bizde kılık kıyafetin ne kadar önemli olduğunu, görünüşün aslından bile çok ilgi gördüğünü yazmamış mıydım? Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda giydiği gömlek bir anda gündem oldu. Ben haberi duyunca, “Aman,” dedim, “yoksa Ecevit gömleği gibi Kemal Bey de özel bir Gandi gömleği filan mı diktirdi?” Meğer işin aslı başkaymış. Kılıçdaroğlu, herhalde bir yenilenme, değişme simgesi olarak kravatı atıp daha spor, daha genç bir görünüm vermek istemiş. Bunun için de alışveriş yapılmış. Alınan gömlek pahalı ve ünlü bir İtalyan markası olunca meraklıların gözünden kaçmamış. Tabii hemen, “vay bu nasıl Gandi, daha ilk günden en pahalı gömlekleri giymeye başladı” şeklinde eleştiriler başladı. Eh, iktidar “ateşten gömlek” tabii ne de olsa. Bundan sonra bıyığın kesimi bile yazı konusu olacak. Ben demedim mi bizde görüntü her şeydir diye. Ama hiç dert etmesin Kemal Bey, “Markadan haberim bile yok, ayrıca aldıysam kendi kazandığımla aldım” diye açıklamalar yapmasın. “Bizim işadamı bir arkadaş var o hediye etti” dese de kimsenin sesi çıkmaz meraklanmasın. Başbakanımız sürekli, “Fakir fukara, garip gureba” diyor ama kendisi oldukça havalı giyiniyor, kol saatleri, arabaları hep en pahalısından. Kadroları da bu konuda ondan aşağı kalmıyor. Biz fakir fukara edebiyatı yaparız da üstü başı dökülene de oy vermeyiz. Galiba millet, “Yahu bunun daha kendisine hayrı yok, bize ne hayrı olacak?” diye düşünüyor. Örneğin iktidara gelip de kızını, oğlunu, akrabaları, arkadaşları, hemşehrileri, terzisini, berberini ihya etmeyenler pek sevilmez bizde. Bakmayın söylenip durduğumuza, daha kendi etrafına faydası olmayanın bize ne faydası olacak diye düşünürüz. Bütün hayatımız ayrıcalık sahibi olmaya çalışmakla geçti çünkü, başka türlü hayat çok zor olduğu için alışmışız buna. Ecevit, hayatı boyunca en sade giysilerle dolaştı, yerli arabaya bindi, karşılamaymış, uğurlamaymış, şatafatmış hiç sevmedi de ne oldu? Biz öyle kuzey ülkelerindeki gibi bisikletle gelip tiyatroda halkla birlikte kuyruğa giren başbakanlara alışık değiliz. İmparatorluk geleneğimiz devam ediyor. Bizde iktidara gelenler bize hizmetle görevli değil, sırf bizim hayrımıza çalışan yüce insanlar. O yüzden büyük ve havalı yaşamalarına alışığız. Bunca yıldır kapalı gişe oynayan tek tiyatro oyununun “Lüküs Hayat” olması size bir şey anlatmıyor mu? En çok sevilen dizileri bir yabancı izlese, herhalde bu ülkede insanların yarısı havuzlu villalarda, konaklarda, yalılarda yaşıyor, geri kalan yarısı da onların hizmetçiliğini yapıyor diye düşünür. Onun için Kemal Bey kendini üzmesin, zengin gömleği aldılar diye yanındakilere de kızmasın. Bizim gibi model, marka delisi millet var mı? Markaları giyip son model arabayı altına çektiği gün iktidar göründü demektir. kursatbasar63@gmail.com CMYB C M Y B Cumhuriyet Başsavcõsõ Cihaner, kendisini yargõlamak için 7 aydõr mahkeme arandõğõnõ anlatarak “Tarihte Donanma Davasõ’ diye bir dava vardõ. Gemide seyyar mahkeme kurulmuştu. Biz de Araf’ta kaldõk” dedi Cihaner: Bu bir cinayettirANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İl- han Cihaner Yargõtay 11. Ceza Dai- resi’ndeki duruşmada, kendisinin yar- gõlanmasõ için 7 aydõr mahkeme aran- dõğõnõ belirterek, dosyasõnõ bir türlü Yargõtay’a göndermeyen Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin “olağan- üstü yargılama” yaptõğõnõ söyledi. Durumunun “Donanma Davası”nõ anõmsattõğõna dikkat çeken Cihaner, “Beni yargılamakta görevsiz bir mahkemenin terörüne maruz kalı- yorum. Önümün eşkıya tarafından kesilip, bir yere kapatılmam neyse şu anda yaşadığım durum da böy- le bir şey” dedi. Cihaner’in “görevi kötüye kullan- ma, evrakta sahtecilik ve imar kirli- liğine neden olmak” suçlamasõyla Yargõtay 11. Ceza Dairesi’nde yargõ- landõğõ davaya Cihaner’in eşi Muhte- ber başta olmak üzere akrabalarõ, YARSAV Başkanõ Emine Ülker Tar- han ve çok sayõda hâkim ile savcõ ve yurttaş katõldõ. Cihaner’i, Turgut Ka- zan başta olmak üzere 14 avukat sa- vundu. Cihaner, duruşma salonuna gi- rişinde izleyiciler tarafõndan alkõşlandõ. Yargõtay 11. Ceza Dairesi Başkanõ Ersan Ülker, geçen duruşmadaki ara karar doğrultusunda İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yürütülen ve sa- nõklarõ arasõnda Kurmay Albay Dursun Çiçek’in de bulunduğu “irtica ile mü- cadele eylem planı” dava dosyasõnõn gönderildiğine ilişkin cevap yazõsõnõn geldiğini ancak söz konusu dava dos- yasõnõn henüz daireye ulaşmadõğõnõ bildirdi. Ülker, Cihaner’in Erzurum’da “Ergenekon terör örgütü üyesi ol- mak” suçlamasõyla yargõlandõğõ dava dosyasõnõn geçen duruşmada istendiğini anõmsatarak, bu dosyanõn İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam eden “irtica ile mücadele eylem planı” dava dosyasõ ile birleştirme kararlarõ- na itiraz nedeniyle Diyarbakõr Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğine ilişkin yazõnõn ulaştõğõnõ kaydetti. Anıtkabir’e yürüyecekler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Ergenekon”, “Poyrazköy” ve “Kafes Ey- lem Planı” davalarõnda tutuk- lu askerlerin yakõnlarõ bugün Anõtkabir’i ziyaret edecek. Aralarõnda eski 1. Ordu Ko- mutanõ emekli Orgeneral Çe- tin Doğan, emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Korge- neral Engin Alan, Kurmay Al- bay Dursun Çiçek’in de bu- lunduğu 37 tutuklu askerin ya- kõnlarõnca kurulan “babami- bekliyorum.com” adresindeki haberde, “Son dönemde uy- kularımızı kaçıran hukuk- suzluklarla mücadeleye des- tek olma fırsatını en sonunda yakaladık” denildi. Uzun uğ- raşlar sonucu resmi izin alõna- rak bugün 14.00’te Anõtka- bir’de tutuklu ailelerine, yakõn- larõna ve destek vermek iste- yen herkese açõk olan çelenek koyma töreni düzenleneceği belirtilen haberde, “Bugünlere hep hedef olma korkusuyla, susarak geldik ve bunun çö- züm olmadığını söyleyebili- riz” ifadelerine yer verildi. Akkurt’a hedef gösterme davası İstanbul Haber Servisi - Bi- rinci Ergenekon davasõ sanõkla- rõndan Selim Akkurt hakkõnda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ- vekili Turan Çolakkadı, Cum- huriyet Savcõsõ Zekeriya Öz, dönemin İstanbul Emniyet Mü- dürü olan Osmaniye Valisi Ce- lalettin Cerrah ile 3 emniyet yetkilisini “terör örgütlerine hedef gösterdiği” iddiasõyla yargõlanmasõ istendi. Özel yetki- li İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Hakan Karaali tarafõndan ha- zõrlanan 2 sayfalõk iddianamede, bazõ gazetelerin 27 Ocak 2010 tarihli sayõlarõnda “Beni Kuvayı Milliye’ye polisler soktu” ile “Cerrah, Çolakkadı ve Öz’e komplo suçlaması” başlõklarõy- la haberler yayõmlandõğõna dik- kat çekildi. Birinci Ergenekon davasõ kapsamõnda tahliye olan Selim Akkurt, cinayet suçundan cezaevinde hükümlü bulunuyor. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Ciz- re’de 1993-1995 yõllarõ arasõnda işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili davaya Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. İfadele- riyle davaya yön veren korucu Mehmet Nuri Binzet, daha önceki ifadelerini kabul etmedi. Duruşmada, tutuklu sanõklar Kayseri İl Jandar- ma Komutanõ Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanõ ve korucubaşõ Kamil Atağ, Ta- mer Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kukel Atağ hazõr bulundu. Kamil Atağ’õn üvey kardeşi Binzet, şunlarõ söyledi: “Terör örgütü mahkeme ku- rup yargılama yapıyordu. Temizöz, korkma- dan dolaşıyordu. Bu dönemde de daha önceki gibi faili meçhul cinayetler işlenmeye devam etti” dedi. Geçmişte bütün korucularõn evlerinde demir parmaklõ nezarethaneler bulunduğunu, bu- ralarda işkenceler yapõldõğõnõ vurgulayan Binzet, bazõ kişileri buralarda tuttuklarõnõ, sonra da jan- darmanõn gelip aldõğõnõ söyledi. Atağ’õn evinde de nezarethane bulunduğunu belirten Binzet, bu- ralarõn cephaneliğe dönüştürüldüğünü savundu. C ihaner’in avukatõ Turgut Kazan söz konusu dosyalarõn beklenmesi durumunda gelmeye- ceğini belirterek “Dosyalarõn gönderilme- mesiyle suç işlenmiştir. Yargõsõz infaz uygulanmak- tadõr. Ağõr bir kasõt ile işlenmiş suç var. Bizim talep ettiğimiz birleştirme kararõna sokaktan geçen biri iti- raz etmiştir. Bu itiraz edilebilecek bir karar değildir. Dosyayõ Diyarbakõr’a kaçõrmõşlardõr. Suç işlenme- ye devam ediliyor. Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek’in telefonu ile başlayan süreç devam ediyor. Te- lefondaki talimata uymadõğõ için bir infaz söz konu- sudur” dedi. Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasõnõ Yargõtay 11. Ceza Dairesi’ne gönderme- yen yetkililer hakkõnda suç duyurusunda bulunulmasõ talebini tekrarlayan Kazan, bu defa bu suçun “izne tabi olmadan soruşturulacak suçlar kapsamõnda” ol- duğunun vurgulanmasõnõ istedi. KAZAN: DOSYAYI KAÇIRDILAR C ihaner, Erzurum’daki davada “olağanüstü yargılama usul- lerinin” uygulandõğõnõ vur- gulayarak, Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin kasõtlõ davranarak, dosyayõ Yargõtay’a göndermediğini söyledi. Yargõtay’da dava başlama- dan bir gün önce bazõ basõn organ- larõnda yüksek yargõçlarõn “davayı kurtarma planı” başlõğõnda haber- lerin yer aldõğõnõ anõmsatan Cihaner, şöyle konuştu: “Bu yargılama öyle bir yargılama haline geldi ki kor- ku iklimi yaratılmaya çalışılıyor. Ben kendimi bu davada tutuklu görmüyorum. Önümün eşkıya ta- rafından kesilip, bir yere kapatıl- mam neyse şu anda yaşadığım du- rum da böyle bir şey. Beni yargı- lamakta görevsiz bir mahkemenin terörüne maruz kalıyorum. Her türlü bedeli ödemeye hazırım. Bu yargıyı etki altına almak isteyen si- yasi iradenin oyunudur. Ben tu- tuklandıktan sonra yargı reformu gündeme getirildi, bu bir süreçti. Bunlar siyasi, popülist bir sürecin yaşandığını gösterir.” Cihaner, “Görevsiz olan bir mah- kemenin terörüne maruz kalıyo- ruz. Bu siyasi bir davadır. YAR- SAV, Adalet Bakanı hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak An- kara Cumhuriyet Savcılığı hak- kında herhangi bir işlem yapma- dı. Benim hukuki durumumla Ba- kan’ın hukuki durumu aynıdır. Hukuk Ankara’da farklı Erzu- rum’da farklı mı? Burada sistemin cinneti var” dedi. Kendisini yargõlamak için 7 aydõr mahkeme arandõğõnõ anlatan Cihaner, “Tarihte ‘Donanma Davasõ’ diye bir dava vardı. Gemide seyyar bir mahkeme kurulmuştu. Biz de Araf’ta kaldık, dosyaya ulaşamı- yoruz. Seyyar bir mahkeme ku- rulursa ancak o zaman dosyaya ulaşabiliriz. Kurye ve posta bizden daha çok dosyaya vâkıf” dedi. Daire, Erzurum 2. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nde görülen Cihaner’in “Er- genekon terör örgütü üyesi ol- mak” suçlamasõyla yargõlandõğõ da- va dosyasõnõn, İstanbul 13. Ağõr Ce- za Mahkemesi’nde devam eden “ir- tica ile mücadele eylem planı” da- va dosyasõ ile birleştirme kararlarõna yapõlan itirazõn Diyarbakõr Ağõr Ce- za Mahkemesi’nde değerlendiril- dikten sonra ivedi gönderilmesine ka- rar verdi. Daire ayrõca Yargõtay üye- lerine ait olduğu öne sürülen ses ka- yõtlarõyla ilgili yayõn yapan Star, Bugün, Yenişafak, Zaman ve Vakit gazeteleri hakkõnda Ankara Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyuru- sunda bulunma kararõ aldõ. Duruşma 11 Haziran’a ertelendi. ‘Önümü eşkõyalar kesti’ Yargıtay önünde yurdun değişik yer- lerinden gelen yurttaşlar, “Başsavcı Ci- haner onurumuzdur” yazılı tişörtler- le Cihaner’e destek verdi. Duruşma 11 Haziran tarihine ertelendi. İki şehit uğurlandõ Yurt Haberleri Servisi - Siirt’in Pervari ilçesinde önceki gece devriye görevi yapan araca düzenlenen saldõrõda şehit düşen jandarma er Bahtiyar Yalınca’nõn cena- zesi Kütahya’da, Şõrnak’õn Uludere ilçesine bağlõ Andaç köyü kõrsalõnda şehit düşen jan- darma komando Uzman Çavuş Adem Erboyacı’nõn cenazesi de Çorum’da top- rağa verildi. Terhisine 70 gün kalan er Ya- lõnca’nõn şehit olmadan 45 dakika önce an- nesiyle telefonla görüştüğü öğrenildi. Şehit er Yalõnca’nõn Kütahya’nõn Tav- şanlõ ilçesine bağlõ Köseler köyünde ya- şayan ailesi acõ haberle yõkõldõ. Acõ haberle baygõnlõk geçiren şehit yakõnlarõna evin önünde bekletilen 112 Acil Servis ekipleri müdahale etti. Yalõnca ailesinin yakõnla- rõ ve köylüler de şehit evine akõn etti. Köy- de birçok eve büyük Türk bayraklarõ asõl- dõ. Şehidin acõlõ annesi Hayriye ve babasõ Ahmet Yalınca, iğne yapõlarak sakinleş- tirildi. Şehidin, Ahmet (28), İbrahim (22) ve Derya (18) adõnda 3 kardeşi bu- lunduğu belirtildi. Şehit er Yalõnca’nõn, internetteki bir sos- yal paylaşõm sitesindeki sayfasõna “4 ay aranızda olamayacağım. Benim için ve tüm asker kardeşlerim için dua edin. Hepiniz Allah’a emanet olun” yazdõğõ, 7 Nisan’da “komando yemini” videosu- nu arkadaşlarõyla paylaşarak, “Şehitleri- miz anısına 1 milyon Türk vatandaşı bu- luruz” grubuna destek istediği belirtildi. Şehit er, köyde düzenlenen törende göz- yaşlarõyla toprağa verildi. Aynõ çatõşmada şehit olan jandarma komando Uzman Çavuş Erboyacõ için de Çorum’un Ortaköy ilçesinde tören dü- zenlendi. Cumhuriyet Meydanõ’ndaki tö- rene Vali Mustafa Toprak, Belediye Başkanõ Muzaffer Külcü, Kõrõkkale Gar- nizon Komutanõ Tuğgeneral Mustafa Güler, Tokat Garnizon Komutanõ Tuğ- general Bulut Ömer Mimiroğlu ve mil- letvekilleri katõldõ. Şehit erin cenazesi il- çe mezarlõğõnda toprağa verildi. 1 asker yaralı Mardin’in Savur ilçesine bağlõ Serenli köyü kõrsalõndaki arama tarama faaliyet- leri sõrasõnda PKK’li teröristlerin döşediği mayõna basan 1 asker yaralandõ. Yaralõ as- ker, helikopterle Diyarbakõr Asker Has- tanesi’ne kaldõrõlarak tedavi altõna alõndõ. HİLAL KÖSE Yõllardõr sol örgütlere yö- nelik soruşturmalarda tar- tõşma konusu olan uzun tu- tukluluk, Ergenekon operas- yonuyla birlikte toplumun geniş bir kesimi tarafõndan tartõşõlõr hale geldi. Gazetci- lerin, rektörlerin tutuklu yar- gõlanmasõ, bu konuda yõllar- dan beri süregelen insan hak- kõ ihlallerini görünür kõldõ. Sol örgüt üyesi olduklarõ ile- ri sürülenlerden, kapatõlan DTP’li belediye başkanlarõ- na kadar, her görüşten kişi bu uygulamanõn mağduru. İkinci Ergenekon davasõn- da tutuklu yargõlanan Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn avukatlõğõnõ yapan Prof. Köksal Bayraktar, “Suç- suzluk karinesi Türkiye- mizde saygı duyulan, göz önünde tutulan bir hak ni- teliği taşımamaktadır. Bu nedenle yargıçlar, suç is- nadı ile önlerine getirilen kişileri tutuklamakta bir sakınca görmemektedirler. Bu durum bir çeşit gele- nekselleşmiş tutum olarak da ortaya çıkabilmektedir” dedi. Bayraktar, “Türkiye’de tutuklu sayısı çok fazla. Tutuklama kararlarına iti- razlar, genellikle ve ço- ğunlukla sonuçsuz kal- maktadır. Yargılamanın sonucunda gidilen temyiz yolunda verilmiş geçmiş tutuklama kararlarının önemsenmemesi, başka bir deyişle, Yargıtay’ın tutuk- lamaya yeterince önem ver- memesi, kararları dene- timsiz bırakmaktadır. Tu- tuklama sayısının fazlalığı, doğaldır ki, adalete olan güveni çok sarsmaktadır” görüşünü dile getirdi. Sloganlar aleyhine delil İşçi Köylü gazetesinin Kar- tal temsilcisi Suzan Zen- gin, 6 ayõ aşkõn bir süredir Bakõrköy Kadõn Cezaevi’nde tutuklu, yargõç yargõç karşõ- sõna da 26 Ağustos 2010’da, tutuklanmasõnõn üzerinden bir yõl geçtikten sonra çõka- cak. Zengin’in savcõlõğa sevk edildiği sõrada “baskılar bizi yıldıramaz” ve “özgür basın susturulamaz” slo- ganõ atmasõ emniyet görev- lilerinin görevli hâkime bil- dirilmesi ile tutanağa geçi- rildi. Zengin’in avukatõ Gül Altay, Zengin’in kayõt altõna alõnan telefon görüşmeleri- nin, gazetecilik mesleğini yaparken, sendikalar ve de- mokratik kitle örgütleriyle yaptõğõ görüşmeler olduğunu, dosyanõn diğer sanõklarõyla hiçbir görüşmesinin olma- dõğõnõ belirtiyor. Altay, AİHM’nin, çok ağõr bir ce- zanõn beklenebilecek olma- sõnõn dahi tek başõna alõkoy- ma halinin devamõnõ haklõ çõ- karmayacağõnõ öngördüğü- ne dikkat çekiyor. Uzun tutukluluk süreleri ve tutuklama sayõsõnõn fazlalõğõ tartõşõlmaya devam ediyor ‘Adalete güven sarsılıyor’ BAŞKANLAR AİHM’DE Kapatılan DTP’li 9 belediye başkanı, iddianamesi henüz hazırlanmayan soruşturmada 4 aydır tutuklu. Batman Bele- diye Başkanı Necdet Atalay’ın avukatı Fethi Gümüş, Kürdis- tan Topluluklar Birliği Türki- ye Meclisi’ne yönelik olduğu söyleyenen operasyonun baş- lamasının üzerinden 13 ay geçtiğini belirterek şunları söyledi: “Aylardan beri topla- nacak bir delil olmamasına karşın, iddianamenin hazır- lanmasına engel bir sebep yokken, politik bazı nedenler- den hareketle davanın geç açılması gayreti içerisine gidil- di. Gizlilik kararı var. AİHM’ye başvurduk. Tutuklu- luğa itirazlarımız dosya ince- lenmeden önceden hazırlan- mış cevaplarla reddediliyor.” ‘Korucunun evinde nezarethane vardõ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç, anayasa deği- şikliği paketinin sadece 4-5 maddesinin görüşü- leceğini belirterek, paketin tümünün iptal edilme- sinin söz konusu olmadõğõnõ bildirdi. Kõlõç, Azerbaycan Ulusal Günü dolayõsõyla dün verilen resepsiyonda gazetecilerin iptali iste- nen anayasa değişikliğiyle ilgili karara yönelik sorularõnõ yanõtladõ. Kõlõç, “Tamamını iptal et- tirmek gibi bir durum söz konusu değil. 4-5 maddeyle ilgili görüşülecek. Ben kendi doğru- larıma göre karar verecek değilim. Türban yasasında da 4’üncü maddeden hareket ede- rek teklif edilmesi mümkün olmayan kanunun teklif edilmesi nedeniyle şekilden girilerek esasa girildi. Bu konuda nasıl bir yol izlenece- ğini, karar verecek olan kurulumuzdur” diye konuştu. Kõlõç, mahkemenin vereceği kararõn zamanlamasõyla ilgili soruya da “Perşembe gü- nü toplanacak kurul karar verecek” dedi. Haşim Kõlõç: Paketin tamamõ iptal edilmez Şehit jandarma er Yalınca’nın yakınları tabutun başında fenalık geçirdi. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle