23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İstanbul Haber Servisi - Tuzla tersanelerinde ve AKP iktidarı döneminde özelleş- tirilen maden ocaklarında- ki iş cinayetlerine her gün bir yenisi ekleniyor. Taşeron çalışma sisteminin iş gü- venliği tedbirlerini uygula- maması nedeniyle yaşanan ölümlere ise sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil toplum örgütlerinden tepki yağıyor. DİSK’e bağlı Lim- ter-İş üyeleri Metin İna- nır’ın ölümüyle sonuçla- nan iş kazasının yaşandığı Astaş Tersanesi önünde dün eylem yaparak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’e istifa çağrı- sı yaptı. DİSK İstanbul Merkez Temsilcisi Önder Atay, “Ölümlerin nedeni ‘kaza’ ya da ‘kader’ değil, kuralsızlık, yasadışılık, esnek çalışma, örgütsüzlük ve ta- şeronluk sistemi üzerine ku- rulu sistemdir” dedi. MAHMUT LICALI ANKARA - Eryaman’daki Hasan Âli Yücel İlköğretim Okulu’nda sos- yal bilgiler öğretmeni olarak görev ya- pan Atilla Aydınoğlu hakkõnda, ile- tişim ünitesinin işlendiği derslerde Cumhuriyet gazetesi okuduğu ve öğrencilere okunan haberler ve ma- kalelerle ilgili yorum yaptõrdõğõ ge- rekçesiyle başlatõlan soruşturma kap- samõnda bir günlük maaştan kesme cezasõ verilmesi ve il içinde görev ye- rinin değiştirilmesi istendi. Öğretmen Aydõnoğlu, dersleri ye- nilenen müfredat kapsamõnda gaze- teler aracõlõğõyla işledi. Aydõnoğlu, ilköğretim müfredatõ kapsamõnda “iletişim”, “kitle iletişim araçları” gibi konularõn bulunduğu ve yaklaşõk 10 ders saati uzunluğundaki ünitede dersi öğrencilere aralarõnda Cum- huriyet’in de bulunduğu pek çok ga- zete aracõlõğõyla anlattõ. Etimesgut İl- çe Milli Eğitim Müdürlüğü, bazõ öğ- renci velilerinin şikâyeti üzerine 1 Şu- bat 2009 tarihinde bir ilköğretim müfettişi görevlendirerek 14 Aralõk 2009 tarihinde “Bazı sınıflarda öğ- rencilere eğitim programında ol- mayan ideolojik konuşmalar yap- tığı, derste aynı gazeteyi okuyarak 10-15 dakika ders işlemeden zaman geçirdiği” iddiasõyla Aydõnoğlu hak- kõnda bir soruşturma başlattõ. ‘Amaç öğrencilerin iletişim becerisini geliştirmek’ Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn medya okuryazarlõğõ dersi öğretmenliği için verdiği sertifikaya da sahip olan Ay- dõnoğlu, bunun üzerine verdiği ifa- dede sosyal bilgiler dersinin amaçlarõ arasõnda “öğrencilerin iletişim be- cerisini geliştirmenin” yer aldõğõnõ; sosyal bilgiler dersinin üniteleri ara- sõnda da “iletişim ve insan ilişkile- ri”, “iletişim çeşitleri”, “basın ya- yın hürriyeti” ve çalõşma kitabõnda ise basõnla ilgili konularõnõn bulun- duğunu anõmsattõ. Aydõnoğlu, öğre- tim yöntemleri içerisinde de gazete- lerin bir araç olarak kullanõlmasõnõn uygun olduğunu belirtti. İfadesinin ardõndan Etimesgut İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 16 Nisan 2010 tarihinde tamamlandõğõ 17 say- fadan oluşan soruşturma raporunda, Aydõnoğlu hakkõnda disiplin yönün- den bir günlük maaş kesilme cezasõ verilmesi; idari yönden de eğitim- öğretim ortamõnõ ortamõnõ olumsuz yönde etkilediği, ileride başka olum- suz durumlarõn meydana gelebilece- ği gerekçesiyle il içerisinde görev ye- rinin değiştirilmesi istendi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2010 CUMARTESİ 8 HABERLER AKP ‘KIYILARA EL KOYMA’ YASASINI HIZLANDIRDI CHP’den ‘imar açılımı’ beklentisiAYŞE SAYIN ANKARA - TBMM Genel Kurulu’nda gö- rüşmeleri süren Kooperatifler Yasa Tasarõ- sõ’nda yapõlan değişiklikle, siyasi iktidara koo- peratif yönetimlerini görevden alma yetkisi verildi. Yapõlan değişikliğe tepki gösteren CHP’liler, AKP hükümetini, “seçimle ele ge- çiremediği kooperatif yönetimlerini gö- revden alma yoluyla ele geçirme operas- yonu” yapmakla suçladõ. Kooperatifler Yasa Tasarõsõ’nda yapõ koo- peratifleri Bayõndõrlõk ve İskân Bakanlõğõ ile iliş- kilendirilirken diğer kooperatifler kuruluş amaçlarõna göre yine Tarõm Bakanlõğõ ve Sa- nayi Bakanlõğõ’yla ilişkili olacak. Tasarõda AKP’nin verdiği önergeyle yapõlan değişiklikle ilgili bakanlõklara kooperatif yönetimlerini görevden almak için geniş yetki veriliyor. Ka- bul edilen düzenlemeyle, ilgili bakanlõk, koo- peratif, kooperatif birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği’nin hesaplarõ ve varlõklarõ, ilgili bakanlõğõn kontrolörleri veya denetim için görevlendirilecek personele denetlettirebilecek. Yapõlan denetim sonunda, kooperatif, koo- peratif birliklerinin yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilerinin “hukuka açıkça ay- kırı eylem ve işlemlerinin” tespit edilmesi du- rumunda ilgili bakanlõk, “gecikmesinde sa- kınca görülen hallerde ileride telafisi güç ve- ya imkânsız zararlara yol açılmasının en- gellenmesi” amacõyla bu kişilerin görevlerine “tedbiren” son verebilecek. Böylece iktidar, yargõ kararõnõ beklemeden, kontrolörlerin ve- receği rapora göre yöneticileri görevden alacak. ‘Kooperatifleri ele geçirme’ Konuya ilişkin Cumhuriyet’e bilgi veren CHP Milletvekili Hüseyin Ünsal, “AKP mes- lek örgütlerine doğrudan müdahale edemi- yordu. Bu düzenleme ile şimdi iktidar, se- çimle ele geçiremediği kooperatif yönetim- lerini, görevden almalarla ele geçirecek. Bu tam anlamıyla kooperatifleri ele geçirme, sin- dirme operasyonudur” dedi. Düzenlemenin “antidemokratik” olduğunu kaydeden Ünsal, “Eğer yasa Meclis’ten geçerse iptali için Ana- yasa Mahkemesi’ne başvururuz” dedi. Genel kuruldaki görüşmelerde, CHP’li Meh- met Ali Susam da önergenin altõnda AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’õn da im- zasõ bulunduğuna dikkat çekti, Susam, “Sayın Elitaş’ın bu yasa teklifini vermesinin altın- da yatan neden; Kayseri’de yönetimine hâ- kim olamadığı koopetiflerin genel kurulla- rını da kaçırdı, şimdi bir denetleme yaptı- rıp o denetleme sonucunda onları görevden aldırıp ondan sonra istediğini yapmak” di- ye konuştu. AKP’li Elitaş ise düzenlemeyi “ele geçirme” şeklinde değerlendirmenin doğru ol- madõğõnõ savunarak, “Bu düzenleme, Ticaret Kanunu hükümlerine göre ibrayla kurtul- manın önüne geçmek amacıyla yapılmış bir düzenlemedir” dedi. Düzenlemeyle, ilgili bakanlõklara kooperatif yönetimlerini görevden alma yolu açõldõ, muhalefet tepkili: Kooperatiflere AKP kõskacõ İstanbul Haber Servisi - Do- ğa Derneği, Maden Yasasõ’nda Değişiklik Yapõlmasõna Yönelik Yasa Tasarõsõ ile Yaban Hayatõ Geliştirme Sahalarõ’nõn maden arama çalõşmalarõna açõlmak is- tenmesine tepki gösterdi. Dernek Başkanõ Güven Eken, tasarõ ka- bul edilirse Türkiye’nin doğal zenginliklerini barõndõran en önemli alanlarõn maden şirketle- rinin eline geçeceğini, birçok canlõ türünün yok olma tehlike- siyle karşõ karşõya kalacağõnõ vurguladõ. Doğa Derneği Türki- ye’deki 79 Yaban Hayatõ Geliş- tirme Sahasõ’nõn 1 milyon 200 bin hektarlõk bir alanõ kapladõğõ- nõ vurguladõ. Bu alanlarõn, yaban koyunu, dağ keçisi, ayõ, sõrtlan ve flamingo gibi Anadolu’ya öz- gü yüzlerce canlõnõn son yaşam alanlarõ olduğunun altõ çizildi. Eken, tasarõnõn korunan alanlarõ korumasõz hale getirerek küresel maden şirketlerinin insafõna terk ettiğini belirtti. Eken: “Taslakta, Türkiye topraklarının koşul- suz şartsız yağması anlamına gelmektedir ve belli ki uluslar- arası maden lobisinin güdü- müyle hazırlanmıştır. Tasarı, Bern Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası anlaşmaları açıkça ihlal etmektedir. Bu ne- denle, Yaban Hayatı Geliştir- me Sahaları’ndaki daha önce yapılmak istenen maden çıkar- ma çalışmaları, mahkemeler tarafından durdurulmuştur.” Doğa Derneği, Yaban Hayatõ Geliştirme sahalarõnõn madencilere açõlmasõna tepkili ‘Maden lobisinin tasarõsõ’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ulusal Zeytin ve Zeytinyağõ Konseyi (UZZK) Başkanõ Mustafa Tan, zeytin alanlarõnõn madencilik etkin- liklerine açõlmasõnõ öngören yasa teklifinin, TBMM Genel Kurulu’na gelmeden çekilme- sini beklediklerini söyledi. TBMM Sanayi ve Ticaret Üst Komisyonu’nda kabul edi- len tasarõya göre, zeytin alan- larõna en az 3 kilometrelik uzaklõkta madencilik etkinlik- lerine izin verilmesi, zeytinci- lik sahalarõ koruma kuruluna bõrakõlõyor. 2004’ten bu yana madencilik sektörünün lobi faaliyetleriyle yapõlmasõnõ is- tediği yasa değişikliklerinin, zeytincilik sektöründe huzur- suzluk yarattõğõnõ vurgulayan Tan, “Sektör temsilcileri ola- rak nöbet tutuyoruz. Yasa değişiklik teklifini tesadüfen öğrendik. Öğrendiğimiz günden bu yana yasanın çık- maması için çaba gösteriyo- ruz” dedi. Sektör temsilcileri- nin, sivil toplum kuruluşlarõ- nõn yarõn Burhaniye’de bulu- şacaklarõnõ belirten Tan, bura- da bir yol haritasõ çizileceğini kaydetti. Değişikliğin TBMM Genel Kurulu’ndan geri döne- ceğine inandõklarõnõ vurgula- yan Tan, şunlarõ söyledi: “Bu kutsal ağaç dokunanları ya- kar. Milletvekillerimizi son görevlerini yapmaya davet ediyor, ümidimizi kesmedi- ğimizi söylüyoruz.” Ford Otosan’a Çevre Ödülü Türkiye otomotiv sektörünün li- deri Ford Otosan; Kocaeli Sa- nayi Odasõ‘nõn çevre dostu uy- gulamalarõ benimsemiş kuru- luşlara verdiği ‘Şahabettin Bil- gisu Çevre Ödülleri’ne dördün- cü kez layõk bulundu. “Büyük işletmeler Kategorisi”nde Ford Otosan Kocaeli Fabrikasõ‘na verilen ödülü, Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu’nun elin- den Kocaeli Fabrika Müdürü Haydar Yenigün aldõ. Firmala- rõn 3 yõlda bir kez başvuruda bulunabildiği ödüle Ford Oto- san daha önce 2004 ve 2007 yõllarõnda Kocaeli Fabrikasõ, 2008 yõlõnda ise İnönü Fabrika- sõ ile sahip olmuştu. ELAZIĞ (Cumhuriyet) - TOKİ Başkanõ Erdoğan Bayraktar, “Bel- ki burada söylemem doğru değil ama inanın bize Allah gönderiyor parayı” dedi. Fõrat Üniversitesi’nde (FÜ) öğren- ciler arasõnda yapõlan anket sonucu, Elazõğ’da 8 Mart’ta yaşanan deprem sonrasõnda, “duyarlı tutumu ve ba- şarılı kurumsal yöneticiliği” nede- niyle Bayraktar’a “yılın bürokratı” ödülü verildi. Bahaddin Ögel Kon- ferans Salonu’nda gerçekleşen tö- rende Bayraktar ödülünü Vali Mu- ammer Erol’un elinden aldõ. Bay- raktar, daha sonra “TOKİ Faaliyet- leri ve Deprem Dönüşümü” konu- lu konferansa katõldõ. ‘20 katrilyon lira bulduk’ Kentsel dönüşüm uygulamalarõnõ da devletin, hükümetin, yerel yönetim- lerin, üniversitelerin ve ilgili odalarõn birlikte yapmasõ gerektiğini ifade eden Bayraktar, ilk etapta 20 milyar dolar kaynak gerektiğini açõkladõ. Bayraktar, “Bize inanın, bak sami- mi söylüyorum belki burada söy- lemem doğru değil ama inanın bi- ze Allah gönderiyor parayı. Bağış- layın beni. Biz şimdi 20 katrilyon li- ra para bulduk. Bu para Hazi- ne’nin elinde arsalar bugüne kadar vardı. İşte geçen gün arsa sattık ve 50 trilyona aldığımız arsayı 300 tril- yona sattık. Bu şekilde bereketi kendinden oluşuyor. TOKİ olarak iddia ediyorum, dünyada en iyi para ödeyen kuruluşuz” dedi. Derste öğrencilere haber okuduğu gerekçesiyle öğretmene ceza verilmesi istendi Cumhuriyet okumak suç oldu TASARIYI GERİ ÇEKİN Zeytincilerden vekillere çağrı OKTAY EKİNCİ Türkiye’nin CHP’deki 33. Kurultay coşkusuna kitlendiği günlerde iktidarõn da “kıyılara el koy- ma” yasasõnõ “hızlandırdığı” ortaya çõktõ. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarattõğõ “umut gün- demi”nde gözden õrak hazõrlanan tasarõya göre, ye- rel seçimlerde büyük oranda CHP’ye oy verilen kõ- yõ coğrafyamõzõn imar yetkileri belediyelerden ve valiliklerden alõnarak “Özelleştirme İdaresi Baş- kanlığı”na (ÖİB) bağlanõyor. TBMM Bayõndõrlõk ve İmar Alt Komisyonu’nda görüşülen tasarõda, her türlü imar planõ ile tadilatlarõnõn ÖİB Yüksek Kuru- lu’nca onaylanmasõ öngörülüyor. Anayasa’ya göre öncelikle ulusa ve insanlõğa ait “çevre” zenginliği olarak korunmalarõ ve “toplu- mun yararlanması”na açõk tutulmalarõ zorunlu olan kõyõlarõn, bu amaç yerine sadece “pazarlama”yõ hedefleyen bir kuruma bağlanmasõ, gelir politikasõnõ “ülke değerlerini satmaya” bağ- layan anlayõşõn ulaştõğõ düzeyi gösteriyor. Bu düzeyi “ürkütücü” olarak değerlendiren mi- marlõk ve şehircilik uzmanlarõ, benzer düzenleme- lerin “seçimden önce” çoğalabileceğini anõmsata- rak, “özellikle CHP’nin kamuoyundan geniş des- tek alan yeni yönetimince, bu tür girişimlere karşı da etkin bir muhalefetin sergilemesi gerek- tiğini” belirtiyorlar. Nitekim, başta maden, zeytin- cilik, tarõm ve çevre yasasõ olmak üzere, ülke ve kent topraklarõnõn “ulus ve toplum çıkarı”na kul- lanõlmasõnõ sağlamasõ gereken düzenlemelerde sa- dece “yatırımcı çıkarları”nõn gözetilmesi de aynõ çağrõnõn “yaşamsal”lõğõnõ gösteriyor. ‘Program’ anımsanmalı İmar ve çevre hukukumuzdaki anayasal ilkelere ve kamu yararõna aykõrõ değişikliklere karşõ Kemal Kõlõçdaroğlu ve ekibinden beklenen “yeni” politi- kalarõn temel ilkeleri ise aslõnda “CHP Programı”nda da var. Örneğin “planlı kentleş- me”yi doğrudan “kamu yönetimi” konusuyla iliş- kilendiren program, “yerel yönetimler reformu” ile “kentsel gelişme”yi de aynõ bütünsellik içinde ele alarak, imar ve çevrede öncelikle “toplumsal eşitlik, adalet ve yaşam kaynaklarının korunma- sı” temeline dayalõ politikalarõ hedefliyor. Benzer şekilde, CHP’nin de üyesi olduğu ve yeni dönemde bunu daha çok önemseyeceği belirtilen “Sosyalist Enternasyonal” belgelerinde de “çevre ve kentleşme”nin aynõ zamanda “demokrasi ve planlama” kavramlarõyla doğrudan ilgili olduğu vurgulanõyor. Nitekim, ülkede egemen kõlõnan “imar oyunlarına dayalı rant pazarı” sadece kentsel ve çevresel tahribat yaratmõyor; “cumhuri- yetle sorunlu” kesimlerin “siyasal ve ekonomik güçlenmeleri”ne de denetimsiz ve yüksek düzeyde kaynak sağlanõyor. Talana yönelik yasal ve yasadõşõ yapõlaşmayla yaratõlan emlak pazarõ rantlarõ, aynõ zamanda “demokrasi ve cumhuriyet karşıtı siya- setlerin örgütlenmesi”ne ortam ve olanak yaratõ- yor... CHP’nin ise şimdi Kemal Kõlõçdaroğlu ile başlayan ve “her türlü sömürgecilikle etkin mü- cadele” edileceği umudunu yaratan “iktidar yürü- yüşü”nde, imar ve kent sorunlarõna alõşõlagelen “çevreci” söylemle değil, son yõllarda doruğa çõkan yağma politikasõnõn “rejim”i de tehdit eden siyasal ve ekonomik çõkar birliğine dönüştüğünün halka açõkça anlatõlmasõ, mimarlõk ve şehircilik çevreleri- nin ortak dilekleri... İvedi müdahale bekleyenler Bütün bu değerlendirmeler õşõğõnda CHP’den ül- ke gündemine de taşõyarak siyasal öncelikleri arasõ- na almasõ beklenen imar, çevre ve kentleşme konu- larõndan bazõlarõ ise özetle şöyle: Alışveriş Merkezleri: Tarihsel çarşõ-pazar geleneklerimizle birlikte esnafõmõzõ ve kentsel ya- şam kültürümüzü de yok eden AVM’lerin ve dev süpermarketlerin sõnõrlanarak tümünün “kent dışı”na çõkmalarõ için toplumsal eylemler de dü- zenlenerek etkin mücadele başlatõlmalõdõr. Kıyılarda Anayasal Düzen: Kõyõlarda bele- diyeleri ve valilikleri devre dõşõna çõkartarak, ÖİB yetkileriyle pazarlama planlarõnõ öngören tasarõya karşõ, anayasadaki “koruma” ve “toplumsal ya- rarlanma” ilkelerini savunmak üzere siyasal mu- halefet ile halkõn demokratik direnişi bütünleştiril- melidir. Zeytincilik ve Madencilik: Zeytinlikleri, tarõm arazilerini ve doğal alanlarõ “taş ve çakıl” üretimini bile “değerli maden sektörü”(!) kabul eden anlayõşla gözden çõkartan düzenlemelere karşõ ülkenin tüm bölgelerindeki “yerel halk” ve köylü direnişleri sahipsiz bõrakõlmamalõdõr. HES’lerle Su Pazarlaması: Ülkenin hemen tüm akarsularõ üzerinde yüzlerce düşük kapasiteli HES projesiyle enerji adõna sularõn pazarlandõğõ uy- gulamalara karşõ Karadeniz’den Ege’ye yaygõnla- şan “toplumsal muhalefet” desteklenmelidir. TOKİ’nin Talan Politikası: Amacõ “konut gereksinmesi”ni karşõlamak olan TOKİ’nin, kõyõ- lardan yeşil alanlara tüm toplumsal alanlarõ “rant arsası” olarak ele geçirmek isteyenlere “pazarlama kurumu” işleviyle hizmet etmesi durdurulmalõ; bu yönde de meslek odalarõnõn ve sivil toplumun de- mokratik ve hukuksal direnişine sahip çõkõlmalõdõr. 3. Köprü “Ulusal Sorun”dur: Marmaray’õn mevcut köprüleri de rahatlatacağõ; İDO’nun İstan- bul/Ambarlõ-Bandõrma arasõnda işleteceği Ro-Ro gemilerinin de Trakya-Anadolu ağõr vasõta geçişini üsteleneceği resmi raporlarda vurgulanmasõna rağ- men, İstanbul’daki kuzey ormanlarõnõ 3. köprüyle yok etme planõ “ulusal sorun” olarak görülmeli ve buna karşõ oluşmuş toplumsal muhalefetin gerisin- de kalõnmamalõdõr... D İ N Ç E R İSTİFAYA ÇAĞRILDI TUZLA’DA EYLEM FÜ’de TOKİ Başkanõ Bayraktar’a yõlõn bürokratõ ödülü verildi MİYASE İLKNUR Ali Sami Yen Stadõ‘nõn Gayrettepe’deki arazinin TOKİ‘ye devredilmesinin ar- dõndan yapõlan Nazõm İmar Planõ Deği- şikliğinin hukuka, şehircilik ve planlama ilkelerine aykõrõ olduğu gerekçesiyle CHP, İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulmasõ ve iptali iste- miyle dava açtõ. CHP Şişli İlçe Başkanõ Hõ- dõr Tanrõverdi, Meclis Üyeleri Dursun Çat- lõ, Muharrem Çatalkaya, H.Arif Ergüneş, Selahatttin Engez, Canan Şahin ve Nazõm Bülbülkaya’nõn açtõğõ davanõn dilekçe- sinde, stad arazisi için gerçekleştirilen ta- dilat öncesinde, bu plan verileriyle bölgede gerçekleştirilecek olan ilave yapõlaşma, bu yapõlaşmanõn getireceği nüfus ve trafik yo- ğunluğu, hava ve gürültü kirliliği gibi hu- suslarõn dikkate alõnmadõğõnõn belirtildi. ‘Bize parayõ Allah gönderiyor’ CHP’DEN ALİ SAMİ YEN İÇİN DAVA Fotoğraf: AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle