Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İstanbul Haber Servisi -
Tuzla tersanelerinde ve AKP
iktidarı döneminde özelleş-
tirilen maden ocaklarında-
ki iş cinayetlerine her gün
bir yenisi ekleniyor. Taşeron
çalışma sisteminin iş gü-
venliği tedbirlerini uygula-
maması nedeniyle yaşanan
ölümlere ise sendikalardan,
siyasi partilerden ve sivil
toplum örgütlerinden tepki
yağıyor. DİSK’e bağlı Lim-
ter-İş üyeleri Metin İna-
nır’ın ölümüyle sonuçla-
nan iş kazasının yaşandığı
Astaş Tersanesi önünde dün
eylem yaparak, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Ömer Dinçer’e istifa çağrı-
sı yaptı. DİSK İstanbul
Merkez Temsilcisi Önder
Atay, “Ölümlerin nedeni
‘kaza’ ya da ‘kader’ değil,
kuralsızlık, yasadışılık, esnek
çalışma, örgütsüzlük ve ta-
şeronluk sistemi üzerine ku-
rulu sistemdir” dedi.
MAHMUT LICALI
ANKARA - Eryaman’daki Hasan
Âli Yücel İlköğretim Okulu’nda sos-
yal bilgiler öğretmeni olarak görev ya-
pan Atilla Aydınoğlu hakkõnda, ile-
tişim ünitesinin işlendiği derslerde
Cumhuriyet gazetesi okuduğu ve
öğrencilere okunan haberler ve ma-
kalelerle ilgili yorum yaptõrdõğõ ge-
rekçesiyle başlatõlan soruşturma kap-
samõnda bir günlük maaştan kesme
cezasõ verilmesi ve il içinde görev ye-
rinin değiştirilmesi istendi.
Öğretmen Aydõnoğlu, dersleri ye-
nilenen müfredat kapsamõnda gaze-
teler aracõlõğõyla işledi. Aydõnoğlu,
ilköğretim müfredatõ kapsamõnda
“iletişim”, “kitle iletişim araçları”
gibi konularõn bulunduğu ve yaklaşõk
10 ders saati uzunluğundaki ünitede
dersi öğrencilere aralarõnda Cum-
huriyet’in de bulunduğu pek çok ga-
zete aracõlõğõyla anlattõ. Etimesgut İl-
çe Milli Eğitim Müdürlüğü, bazõ öğ-
renci velilerinin şikâyeti üzerine 1 Şu-
bat 2009 tarihinde bir ilköğretim
müfettişi görevlendirerek 14 Aralõk
2009 tarihinde “Bazı sınıflarda öğ-
rencilere eğitim programında ol-
mayan ideolojik konuşmalar yap-
tığı, derste aynı gazeteyi okuyarak
10-15 dakika ders işlemeden zaman
geçirdiği” iddiasõyla Aydõnoğlu hak-
kõnda bir soruşturma başlattõ.
‘Amaç öğrencilerin iletişim
becerisini geliştirmek’
Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn medya
okuryazarlõğõ dersi öğretmenliği için
verdiği sertifikaya da sahip olan Ay-
dõnoğlu, bunun üzerine verdiği ifa-
dede sosyal bilgiler dersinin amaçlarõ
arasõnda “öğrencilerin iletişim be-
cerisini geliştirmenin” yer aldõğõnõ;
sosyal bilgiler dersinin üniteleri ara-
sõnda da “iletişim ve insan ilişkile-
ri”, “iletişim çeşitleri”, “basın ya-
yın hürriyeti” ve çalõşma kitabõnda
ise basõnla ilgili konularõnõn bulun-
duğunu anõmsattõ. Aydõnoğlu, öğre-
tim yöntemleri içerisinde de gazete-
lerin bir araç olarak kullanõlmasõnõn
uygun olduğunu belirtti.
İfadesinin ardõndan Etimesgut İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü, 16 Nisan
2010 tarihinde tamamlandõğõ 17 say-
fadan oluşan soruşturma raporunda,
Aydõnoğlu hakkõnda disiplin yönün-
den bir günlük maaş kesilme cezasõ
verilmesi; idari yönden de eğitim-
öğretim ortamõnõ ortamõnõ olumsuz
yönde etkilediği, ileride başka olum-
suz durumlarõn meydana gelebilece-
ği gerekçesiyle il içerisinde görev ye-
rinin değiştirilmesi istendi.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2010 CUMARTESİ
8 HABERLER
AKP ‘KIYILARA EL KOYMA’ YASASINI HIZLANDIRDI
CHP’den
‘imar açılımı’
beklentisiAYŞE SAYIN
ANKARA - TBMM Genel Kurulu’nda gö-
rüşmeleri süren Kooperatifler Yasa Tasarõ-
sõ’nda yapõlan değişiklikle, siyasi iktidara koo-
peratif yönetimlerini görevden alma yetkisi
verildi. Yapõlan değişikliğe tepki gösteren
CHP’liler, AKP hükümetini, “seçimle ele ge-
çiremediği kooperatif yönetimlerini gö-
revden alma yoluyla ele geçirme operas-
yonu” yapmakla suçladõ.
Kooperatifler Yasa Tasarõsõ’nda yapõ koo-
peratifleri Bayõndõrlõk ve İskân Bakanlõğõ ile iliş-
kilendirilirken diğer kooperatifler kuruluş
amaçlarõna göre yine Tarõm Bakanlõğõ ve Sa-
nayi Bakanlõğõ’yla ilişkili olacak. Tasarõda
AKP’nin verdiği önergeyle yapõlan değişiklikle
ilgili bakanlõklara kooperatif yönetimlerini
görevden almak için geniş yetki veriliyor. Ka-
bul edilen düzenlemeyle, ilgili bakanlõk, koo-
peratif, kooperatif birlikleri ve Türkiye Milli
Kooperatifler Birliği’nin hesaplarõ ve varlõklarõ,
ilgili bakanlõğõn kontrolörleri veya denetim için
görevlendirilecek personele denetlettirebilecek.
Yapõlan denetim sonunda, kooperatif, koo-
peratif birliklerinin yönetim kurulu üyeleri ile
üst düzey yöneticilerinin “hukuka açıkça ay-
kırı eylem ve işlemlerinin” tespit edilmesi du-
rumunda ilgili bakanlõk, “gecikmesinde sa-
kınca görülen hallerde ileride telafisi güç ve-
ya imkânsız zararlara yol açılmasının en-
gellenmesi” amacõyla bu kişilerin görevlerine
“tedbiren” son verebilecek. Böylece iktidar,
yargõ kararõnõ beklemeden, kontrolörlerin ve-
receği rapora göre yöneticileri görevden alacak.
‘Kooperatifleri ele geçirme’
Konuya ilişkin Cumhuriyet’e bilgi veren
CHP Milletvekili Hüseyin Ünsal, “AKP mes-
lek örgütlerine doğrudan müdahale edemi-
yordu. Bu düzenleme ile şimdi iktidar, se-
çimle ele geçiremediği kooperatif yönetim-
lerini, görevden almalarla ele geçirecek. Bu
tam anlamıyla kooperatifleri ele geçirme, sin-
dirme operasyonudur” dedi. Düzenlemenin
“antidemokratik” olduğunu kaydeden Ünsal,
“Eğer yasa Meclis’ten geçerse iptali için Ana-
yasa Mahkemesi’ne başvururuz” dedi.
Genel kuruldaki görüşmelerde, CHP’li Meh-
met Ali Susam da önergenin altõnda AKP
Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’õn da im-
zasõ bulunduğuna dikkat çekti, Susam, “Sayın
Elitaş’ın bu yasa teklifini vermesinin altın-
da yatan neden; Kayseri’de yönetimine hâ-
kim olamadığı koopetiflerin genel kurulla-
rını da kaçırdı, şimdi bir denetleme yaptı-
rıp o denetleme sonucunda onları görevden
aldırıp ondan sonra istediğini yapmak” di-
ye konuştu. AKP’li Elitaş ise düzenlemeyi “ele
geçirme” şeklinde değerlendirmenin doğru ol-
madõğõnõ savunarak, “Bu düzenleme, Ticaret
Kanunu hükümlerine göre ibrayla kurtul-
manın önüne geçmek amacıyla yapılmış bir
düzenlemedir” dedi.
Düzenlemeyle, ilgili bakanlõklara kooperatif yönetimlerini görevden alma yolu açõldõ, muhalefet tepkili:
Kooperatiflere AKP kõskacõ
İstanbul Haber Servisi - Do-
ğa Derneği, Maden Yasasõ’nda
Değişiklik Yapõlmasõna Yönelik
Yasa Tasarõsõ ile Yaban Hayatõ
Geliştirme Sahalarõ’nõn maden
arama çalõşmalarõna açõlmak is-
tenmesine tepki gösterdi. Dernek
Başkanõ Güven Eken, tasarõ ka-
bul edilirse Türkiye’nin doğal
zenginliklerini barõndõran en
önemli alanlarõn maden şirketle-
rinin eline geçeceğini, birçok
canlõ türünün yok olma tehlike-
siyle karşõ karşõya kalacağõnõ
vurguladõ. Doğa Derneği Türki-
ye’deki 79 Yaban Hayatõ Geliş-
tirme Sahasõ’nõn 1 milyon 200
bin hektarlõk bir alanõ kapladõğõ-
nõ vurguladõ. Bu alanlarõn, yaban
koyunu, dağ keçisi, ayõ, sõrtlan
ve flamingo gibi Anadolu’ya öz-
gü yüzlerce canlõnõn son yaşam
alanlarõ olduğunun altõ çizildi.
Eken, tasarõnõn korunan alanlarõ
korumasõz hale getirerek küresel
maden şirketlerinin insafõna terk
ettiğini belirtti. Eken: “Taslakta,
Türkiye topraklarının koşul-
suz şartsız yağması anlamına
gelmektedir ve belli ki uluslar-
arası maden lobisinin güdü-
müyle hazırlanmıştır. Tasarı,
Bern Sözleşmesi başta olmak
üzere uluslararası anlaşmaları
açıkça ihlal etmektedir. Bu ne-
denle, Yaban Hayatı Geliştir-
me Sahaları’ndaki daha önce
yapılmak istenen maden çıkar-
ma çalışmaları, mahkemeler
tarafından durdurulmuştur.”
Doğa Derneği, Yaban Hayatõ Geliştirme sahalarõnõn madencilere açõlmasõna tepkili
‘Maden lobisinin tasarõsõ’
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Ulusal Zeytin ve
Zeytinyağõ Konseyi (UZZK)
Başkanõ Mustafa Tan, zeytin
alanlarõnõn madencilik etkin-
liklerine açõlmasõnõ öngören
yasa teklifinin, TBMM Genel
Kurulu’na gelmeden çekilme-
sini beklediklerini söyledi.
TBMM Sanayi ve Ticaret
Üst Komisyonu’nda kabul edi-
len tasarõya göre, zeytin alan-
larõna en az 3 kilometrelik
uzaklõkta madencilik etkinlik-
lerine izin verilmesi, zeytinci-
lik sahalarõ koruma kuruluna
bõrakõlõyor. 2004’ten bu yana
madencilik sektörünün lobi
faaliyetleriyle yapõlmasõnõ is-
tediği yasa değişikliklerinin,
zeytincilik sektöründe huzur-
suzluk yarattõğõnõ vurgulayan
Tan, “Sektör temsilcileri ola-
rak nöbet tutuyoruz. Yasa
değişiklik teklifini tesadüfen
öğrendik. Öğrendiğimiz
günden bu yana yasanın çık-
maması için çaba gösteriyo-
ruz” dedi. Sektör temsilcileri-
nin, sivil toplum kuruluşlarõ-
nõn yarõn Burhaniye’de bulu-
şacaklarõnõ belirten Tan, bura-
da bir yol haritasõ çizileceğini
kaydetti. Değişikliğin TBMM
Genel Kurulu’ndan geri döne-
ceğine inandõklarõnõ vurgula-
yan Tan, şunlarõ söyledi: “Bu
kutsal ağaç dokunanları ya-
kar. Milletvekillerimizi son
görevlerini yapmaya davet
ediyor, ümidimizi kesmedi-
ğimizi söylüyoruz.”
Ford Otosan’a
Çevre Ödülü
Türkiye otomotiv sektörünün li-
deri Ford Otosan; Kocaeli Sa-
nayi Odasõ‘nõn çevre dostu uy-
gulamalarõ benimsemiş kuru-
luşlara verdiği ‘Şahabettin Bil-
gisu Çevre Ödülleri’ne dördün-
cü kez layõk bulundu. “Büyük
işletmeler Kategorisi”nde Ford
Otosan Kocaeli Fabrikasõ‘na
verilen ödülü, Çevre ve Orman
Bakanõ Veysel Eroğlu’nun elin-
den Kocaeli Fabrika Müdürü
Haydar Yenigün aldõ. Firmala-
rõn 3 yõlda bir kez başvuruda
bulunabildiği ödüle Ford Oto-
san daha önce 2004 ve 2007
yõllarõnda Kocaeli Fabrikasõ,
2008 yõlõnda ise İnönü Fabrika-
sõ ile sahip olmuştu.
ELAZIĞ (Cumhuriyet) - TOKİ
Başkanõ Erdoğan Bayraktar, “Bel-
ki burada söylemem doğru değil
ama inanın bize Allah gönderiyor
parayı” dedi.
Fõrat Üniversitesi’nde (FÜ) öğren-
ciler arasõnda yapõlan anket sonucu,
Elazõğ’da 8 Mart’ta yaşanan deprem
sonrasõnda, “duyarlı tutumu ve ba-
şarılı kurumsal yöneticiliği” nede-
niyle Bayraktar’a “yılın bürokratı”
ödülü verildi. Bahaddin Ögel Kon-
ferans Salonu’nda gerçekleşen tö-
rende Bayraktar ödülünü Vali Mu-
ammer Erol’un elinden aldõ. Bay-
raktar, daha sonra “TOKİ Faaliyet-
leri ve Deprem Dönüşümü” konu-
lu konferansa katõldõ.
‘20 katrilyon lira bulduk’
Kentsel dönüşüm uygulamalarõnõ da
devletin, hükümetin, yerel yönetim-
lerin, üniversitelerin ve ilgili odalarõn
birlikte yapmasõ gerektiğini ifade
eden Bayraktar, ilk etapta 20 milyar
dolar kaynak gerektiğini açõkladõ.
Bayraktar, “Bize inanın, bak sami-
mi söylüyorum belki burada söy-
lemem doğru değil ama inanın bi-
ze Allah gönderiyor parayı. Bağış-
layın beni. Biz şimdi 20 katrilyon li-
ra para bulduk. Bu para Hazi-
ne’nin elinde arsalar bugüne kadar
vardı. İşte geçen gün arsa sattık ve
50 trilyona aldığımız arsayı 300 tril-
yona sattık. Bu şekilde bereketi
kendinden oluşuyor. TOKİ olarak
iddia ediyorum, dünyada en iyi
para ödeyen kuruluşuz” dedi.
Derste öğrencilere haber okuduğu gerekçesiyle öğretmene ceza verilmesi istendi
Cumhuriyet okumak suç oldu
TASARIYI GERİ ÇEKİN
Zeytincilerden
vekillere çağrı
OKTAY EKİNCİ
Türkiye’nin CHP’deki 33. Kurultay coşkusuna
kitlendiği günlerde iktidarõn da “kıyılara el koy-
ma” yasasõnõ “hızlandırdığı” ortaya çõktõ.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarattõğõ “umut gün-
demi”nde gözden õrak hazõrlanan tasarõya göre, ye-
rel seçimlerde büyük oranda CHP’ye oy verilen kõ-
yõ coğrafyamõzõn imar yetkileri belediyelerden ve
valiliklerden alõnarak “Özelleştirme İdaresi Baş-
kanlığı”na (ÖİB) bağlanõyor. TBMM Bayõndõrlõk
ve İmar Alt Komisyonu’nda görüşülen tasarõda, her
türlü imar planõ ile tadilatlarõnõn ÖİB Yüksek Kuru-
lu’nca onaylanmasõ öngörülüyor.
Anayasa’ya göre öncelikle ulusa ve insanlõğa ait
“çevre” zenginliği olarak korunmalarõ ve “toplu-
mun yararlanması”na açõk tutulmalarõ zorunlu
olan kõyõlarõn, bu amaç yerine sadece
“pazarlama”yõ hedefleyen bir kuruma bağlanmasõ,
gelir politikasõnõ “ülke değerlerini satmaya” bağ-
layan anlayõşõn ulaştõğõ düzeyi gösteriyor.
Bu düzeyi “ürkütücü” olarak değerlendiren mi-
marlõk ve şehircilik uzmanlarõ, benzer düzenleme-
lerin “seçimden önce” çoğalabileceğini anõmsata-
rak, “özellikle CHP’nin kamuoyundan geniş des-
tek alan yeni yönetimince, bu tür girişimlere
karşı da etkin bir muhalefetin sergilemesi gerek-
tiğini” belirtiyorlar. Nitekim, başta maden, zeytin-
cilik, tarõm ve çevre yasasõ olmak üzere, ülke ve
kent topraklarõnõn “ulus ve toplum çıkarı”na kul-
lanõlmasõnõ sağlamasõ gereken düzenlemelerde sa-
dece “yatırımcı çıkarları”nõn gözetilmesi de aynõ
çağrõnõn “yaşamsal”lõğõnõ gösteriyor.
‘Program’ anımsanmalı
İmar ve çevre hukukumuzdaki anayasal ilkelere
ve kamu yararõna aykõrõ değişikliklere karşõ Kemal
Kõlõçdaroğlu ve ekibinden beklenen “yeni” politi-
kalarõn temel ilkeleri ise aslõnda “CHP
Programı”nda da var. Örneğin “planlı kentleş-
me”yi doğrudan “kamu yönetimi” konusuyla iliş-
kilendiren program, “yerel yönetimler reformu”
ile “kentsel gelişme”yi de aynõ bütünsellik içinde
ele alarak, imar ve çevrede öncelikle “toplumsal
eşitlik, adalet ve yaşam kaynaklarının korunma-
sı” temeline dayalõ politikalarõ hedefliyor.
Benzer şekilde, CHP’nin de üyesi olduğu ve yeni
dönemde bunu daha çok önemseyeceği belirtilen
“Sosyalist Enternasyonal” belgelerinde de “çevre
ve kentleşme”nin aynõ zamanda “demokrasi ve
planlama” kavramlarõyla doğrudan ilgili olduğu
vurgulanõyor. Nitekim, ülkede egemen kõlõnan
“imar oyunlarına dayalı rant pazarı” sadece
kentsel ve çevresel tahribat yaratmõyor; “cumhuri-
yetle sorunlu” kesimlerin “siyasal ve ekonomik
güçlenmeleri”ne de denetimsiz ve yüksek düzeyde
kaynak sağlanõyor. Talana yönelik yasal ve yasadõşõ
yapõlaşmayla yaratõlan emlak pazarõ rantlarõ, aynõ
zamanda “demokrasi ve cumhuriyet karşıtı siya-
setlerin örgütlenmesi”ne ortam ve olanak yaratõ-
yor... CHP’nin ise şimdi Kemal Kõlõçdaroğlu ile
başlayan ve “her türlü sömürgecilikle etkin mü-
cadele” edileceği umudunu yaratan “iktidar yürü-
yüşü”nde, imar ve kent sorunlarõna alõşõlagelen
“çevreci” söylemle değil, son yõllarda doruğa çõkan
yağma politikasõnõn “rejim”i de tehdit eden siyasal
ve ekonomik çõkar birliğine dönüştüğünün halka
açõkça anlatõlmasõ, mimarlõk ve şehircilik çevreleri-
nin ortak dilekleri...
İvedi müdahale bekleyenler
Bütün bu değerlendirmeler õşõğõnda CHP’den ül-
ke gündemine de taşõyarak siyasal öncelikleri arasõ-
na almasõ beklenen imar, çevre ve kentleşme konu-
larõndan bazõlarõ ise özetle şöyle:
Alışveriş Merkezleri: Tarihsel çarşõ-pazar
geleneklerimizle birlikte esnafõmõzõ ve kentsel ya-
şam kültürümüzü de yok eden AVM’lerin ve dev
süpermarketlerin sõnõrlanarak tümünün “kent
dışı”na çõkmalarõ için toplumsal eylemler de dü-
zenlenerek etkin mücadele başlatõlmalõdõr.
Kıyılarda Anayasal Düzen: Kõyõlarda bele-
diyeleri ve valilikleri devre dõşõna çõkartarak, ÖİB
yetkileriyle pazarlama planlarõnõ öngören tasarõya
karşõ, anayasadaki “koruma” ve “toplumsal ya-
rarlanma” ilkelerini savunmak üzere siyasal mu-
halefet ile halkõn demokratik direnişi bütünleştiril-
melidir.
Zeytincilik ve Madencilik: Zeytinlikleri,
tarõm arazilerini ve doğal alanlarõ “taş ve çakıl”
üretimini bile “değerli maden sektörü”(!) kabul
eden anlayõşla gözden çõkartan düzenlemelere karşõ
ülkenin tüm bölgelerindeki “yerel halk” ve köylü
direnişleri sahipsiz bõrakõlmamalõdõr.
HES’lerle Su Pazarlaması: Ülkenin hemen
tüm akarsularõ üzerinde yüzlerce düşük kapasiteli
HES projesiyle enerji adõna sularõn pazarlandõğõ uy-
gulamalara karşõ Karadeniz’den Ege’ye yaygõnla-
şan “toplumsal muhalefet” desteklenmelidir.
TOKİ’nin Talan Politikası: Amacõ “konut
gereksinmesi”ni karşõlamak olan TOKİ’nin, kõyõ-
lardan yeşil alanlara tüm toplumsal alanlarõ “rant
arsası” olarak ele geçirmek isteyenlere “pazarlama
kurumu” işleviyle hizmet etmesi durdurulmalõ; bu
yönde de meslek odalarõnõn ve sivil toplumun de-
mokratik ve hukuksal direnişine sahip çõkõlmalõdõr.
3. Köprü “Ulusal Sorun”dur: Marmaray’õn
mevcut köprüleri de rahatlatacağõ; İDO’nun İstan-
bul/Ambarlõ-Bandõrma arasõnda işleteceği Ro-Ro
gemilerinin de Trakya-Anadolu ağõr vasõta geçişini
üsteleneceği resmi raporlarda vurgulanmasõna rağ-
men, İstanbul’daki kuzey ormanlarõnõ 3. köprüyle
yok etme planõ “ulusal sorun” olarak görülmeli ve
buna karşõ oluşmuş toplumsal muhalefetin gerisin-
de kalõnmamalõdõr...
D İ N Ç E R
İSTİFAYA
ÇAĞRILDI
TUZLA’DA EYLEM
FÜ’de TOKİ Başkanõ Bayraktar’a yõlõn bürokratõ ödülü verildi
MİYASE İLKNUR
Ali Sami Yen Stadõ‘nõn Gayrettepe’deki
arazinin TOKİ‘ye devredilmesinin ar-
dõndan yapõlan Nazõm İmar Planõ Deği-
şikliğinin hukuka, şehircilik ve planlama
ilkelerine aykõrõ olduğu gerekçesiyle CHP,
İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne
yürütmenin durdurulmasõ ve iptali iste-
miyle dava açtõ. CHP Şişli İlçe Başkanõ Hõ-
dõr Tanrõverdi, Meclis Üyeleri Dursun Çat-
lõ, Muharrem Çatalkaya, H.Arif Ergüneş,
Selahatttin Engez, Canan Şahin ve Nazõm
Bülbülkaya’nõn açtõğõ davanõn dilekçe-
sinde, stad arazisi için gerçekleştirilen ta-
dilat öncesinde, bu plan verileriyle bölgede
gerçekleştirilecek olan ilave yapõlaşma, bu
yapõlaşmanõn getireceği nüfus ve trafik yo-
ğunluğu, hava ve gürültü kirliliği gibi hu-
suslarõn dikkate alõnmadõğõnõn belirtildi.
‘Bize parayõ Allah gönderiyor’
CHP’DEN ALİ SAMİ YEN İÇİN DAVA
Fotoğraf: AA