Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
25 MAYIS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Kurultayın Getirdiği
Değişim Rüzgârı
CHP’nin 33. olağan kurultayının olağanüstü
gelişmelerle sonuçlanmasına yol açan ortam, yeni
bir genel başkan ve yenilenmiş bir parti
meclisinin seçilmesini sağladı. Öylece, bir umut
rüzgârı, cumhuriyeti kuran partinin yelkenlerini
doldurmuş oldu.
Bu rüzgârın kalıcı olmasının yanı sıra, geminin
sağlam bir rotayla yola devam etmesi, Kemal
Kılıçdaroğlu ve ekibinin, kurultay seçimlerinin
sağlayamadığı bütünlüğü oluşturacak bir strateji
izlemesi ile gerçekleştirilebilir. Genel başkanın 70
dakikalık konuşmasının altının gerçekçi verilerle
doldurulmasıyla, kulağa hoş gelen vaatler somut
çözüm reçetelerine dönüşür.
Bunun belirli bir zamana gereksinme göstermesi
doğaldır. Ancak unutulmaması gereken eski
köyün yeni yöneticileri, gökten inen “kurtarıcılar”
değildir. Üstelik hemen tümü, parti kadrolarının en
ağır sorumluluklarını yıllardır üstlenmiş kimselerdir.
Bu yüzden öncelikle parti içi demokrasinin
gelecek kurultaya, yani en azından iki yıl sonraya
ertelenmesinden söz edilmesini, bir havuç
gösterisi olarak algılayanlar da
eleştirilmemelidirler.
Eski tüzük eski hamam...
Sayın Kılıçdaroğlu, tek aday olarak yarışa
katıldığı andan kurultay çalışmalarına başlanacağı
cumartesi gününe kadar, sadece eski genel
başkanı “tek adam”laştırmayı amaçlayan yeni
tüzüğü askıya almayı oylatmakla kalmamalı;
yürürlükteki tüzüğe geçici ek maddelerle, parti içi
seçimlerde aday olabilme ve seçilmeyi işbaşındaki
iktidara rakip çıkartmayacak yöntemlerle
engelleyen antidemokratik hükümleri de
kaldırmayı önermeliydi. Bunun için bir gündem
değişikliği yapmak, ilk gün, sadece kürsüde
ısınma turları yapmak isteyen delegelerin
söylevleri yerine, bir komisyonun o önerileri
maddeleştirip genel oya sunulmasını sağlamak
yeterdi.
Çarşaf liste olsaydı...
Parti içi demokrasiyi CHP’ye yeniden
yerleştirmek isteyenlerin başvurması gereken bir
başka araç da seçimlerde çoğunluk sistemi
demek olan blok liste ile yarışmak yerine çarşaf
listeye olanak tanımak değil midir?
33’üncü kurultayda bunun tam aksine
davranılmış, öylece kapalı kapılar arkasında, otel
lobilerindeki pazarlıkların ağır bastığı tek liste ile
seçilen parti meclisi “dikensiz gül bahçesi”nin
yeni çiçeklerini parti içi iktidara taşımıştır.
Sonuçlar, sadece Baykal ekibinin düne kadar
yaptığı hizmetlerin toptan inkârı tasfiyeye
uğradığını ortaya koymamıştır. Değişimin
düğmesine basan eski politikacı Önder Sav ile
ona rakip olarak ilk günden gözünü en üst
kademelere diken Gürsel Tekin’i destekleyen
yandaş delegelerin bu iki ismi karşılıklı çizme
girişimleri şu gerçeği ortaya koymuştur:
Çarşaf liste olsaydı, yeni parti meclisi öncelikle
bu iki ismin yedekte kalması ile sonuçlanacaktı.
Oysa eski İstanbul İl Başkanı, parti meclisine, en
azından Yerel Yönetimler, Seçimler ve
Propagandadan Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı kimliği ile adım atmak istediğini
gizlemeyen hırslı adımlar atarak girmiştir.
Kendisini, yeni genel başkanın İstanbul
Büyükşehir başkan adaylığı sırasında ulaştığı oy
yüzdesinin de mimarı olarak görmesi, Tekin
aleyhinde daha ilk günden kulislerde başlayan
söylentileri de harekete geçirmiştir.
Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcılığı
yaptığı sırada çok katlı bir sinema binasına meclis
kararı olmaksızın ruhsat verdiği iddiasıyla açılan
davanın, halen Yargıtay aşamasında ve ağır ceza
mahkemesinde, Tekin’in iki buçuk yıllık
mahkûmiyeti ile sonuçlandığından başlayan,
Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi olarak devam
etmediği oturumlar için hakkı huzur bedeli aldığına
kadar uzanan iddialar sadece Tekin’i değil, Dengir
Mir Mehmet Fırat dosyasını açan genel başkanı
da uğraştıracak boyutlara ulaşmamalıdır. Ama
görünen, kurultayın hemen ertesi gününde
CHP’de tam bütünlük sağlamanın bir başka
bahara kalmış olduğudur.Yakın çevresinin sakin
güç olarak tanıdığı ve tanımladığı Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nun başarılı olduğunu görmek,
sadece Cumhuriyet Halk Partili olanların değil;
ülkenin geleceğinin sadece özgür seçimlerle ve
sandık yöntemi ile sağlanacağına gönül vermiş her
yurttaşın hakkı ve beklentisi olmalıdır.
Bir anı...
Politikaya atılmak istediği 1999 yılında DSP’den
milletvekili adayı olmak istemiş ancak Sayın
Rahşan Ecevit’in vetosu nedeni ile bu isteğini,
2002’de İstanbul listelerinde yer alarak, bugün
genel başkanı olduğu CHP’de gerçekleştirmişti.
Rahşan Hanım, bu eski hatasının bir tür özrü
için mi CHP kurultayına katıldı ve öylece
Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini göstermek mi
istedi?Kılıçdaroğlu’nun kaderi, 1999’da DSP
milletvekili olmasını sağlamış olsaydı.. bugün
siyasetteki yeri ne olurdu? Önceki gün, televizyon
ekranlarında ona Ecevit kasketi giydirilmiş
olduğunu görünce, bu soruyu kendi belleğimde
yanıtlamak istedim. Ve elbette başaramadım.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
YÖK Başkanõ Prof. Dr. Özcan’õn Danõştay 8. Dairesi başkan ve üyelerine hediyesi tartõşma yarattõ
Hediye kol saatine tepki
MAHMUT LICALI
ANKARA - YÖK Başkanõ Prof. Dr.
Yusuf Ziya Özcan’õn daha önce 2 kez
yürütmesini durdurmasõna karşõn 0.12
- 0.15 katsayõ oranlarõ onaylayan Da-
nõştay 8. Dairesi başkanõ ve üyelerine kol
saati hediye etmesi tartõşma yarattõ.
Dairenin yalnõzca katsayõ kararõyla de-
ğil, YÖK’ün aldõğõ her türlü idari kararõ
denetleyen yüksek yargõ organõ olma-
sõ hediyenin verilme niyetinin etik ol-
madõğõ görüşlerini beraberinde getirdi.
Prof. Dr. Özcan’õn başta imam ha-
tipliler olmak üzere meslek liselerine
üniversiteye girişte avantaj sağlayan kat-
sayõ düzenlemelerini 2 kez yürütmesi-
ni durduran, son olarak 0.12-0.15 kat-
sayõ oranlarõna onay veren Danõştay 8.
Daire’nin Başkanõ Ayla Akkıvılcım ile
daire üyelerine kol saati hediye etmesi
tartõşmalarõ beraberinde getirdi.
Özcan, katsayõ kararõnõn ardõndan
kendi cebinden ödeyerek aldõğõ kol sa-
atlerini kararõn ardõndan dostluk elini
uzatmak adõna hediye ettiğini belirtir-
ken YÖK’ün aldõğõ her türlü kararõn yar-
gõsal anlamda denetleyen organõn Da-
nõştay 8. Dairesi’nin olmasõ rüşvet tar-
tõşmalarõna neden oldu.
Eğitim-Sen Genel Başkanõ Zübeyde
Kılıç, toplumun YÖK Başkanõ Öz-
can’õn garip ve pervasõz ifadelerine
yabancõ ve hediye ile rüşvet arasõnda-
ki farkõ ayõrt etmeyecek kadar da saf ol-
madõğõnõ ifade etti. Kõlõç, Özcan’õn
katsayõ konusunda Danõştay’õn kendi-
sini daha fazla yoracağõnõ ve zor bir ka-
rar alacağõnõ düşünerek B,C,D diye
devam eden bir dizi plan kurduğunu
anõmsattõ.
‘Davranış etik değil’
Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel
Adıbelli, YÖK Başkanõ Özcan’õn neyin
etik olup olmadõğõnõ bilmesi gerektiği-
ni belirterek, “Katsayı ile ilgili kara-
rı veren dairenin başkanı ve üyeleri-
ne kol saati hediye etmek YÖK Baş-
kanı’na mı düşer?” diye konuştu.
Adõbelli, hediye göndermenin zamanõ-
nõn da hediyelerin gönderildiği kurumun
da uygun olmadõğõnõ ifade etti.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İs-
mail Koncuk, YÖK’ün kendi görevi-
ni, Danõştay’õn da kendi görevini yap-
tõğõnõ belirterek, “Bu rüşvet değil de he-
diye anlamında değerlendirilebilir
ama bence gereksiz bir davranış ol-
muştur” dedi. Danõştay’õn katsayõ ko-
nusundaki son kararõnõn bir kaosun
önüne geçtiğini ifade eden Koncuk, bu-
na karşõn Danõştay üyelerine hediye ver-
menin uygun olmadõğõnõ kaydetti. Kon-
cuk, “YÖK Başkanı’nın yaptığını
etik bir davranış olarak görmüyorum.
Görevlerini yapanlara ayrıca bir he-
diye vermeye gerek yoktur” dedi.
Danõştay 8. Dairesi’nin yalnõzca katsayõ kararõnõ değil,
YÖK’ün aldõğõ her idari kararõ denetleyen yüksek yargõ organõ
olmasõ hediyenin verilme niyetinin etik olmadõğõ görüşünü
beraberinde getirdi. Eğitim sendikalarõ başkanlarõ hediye
gönderme zamanõnõn da gönderilen kurumun da
uygun olmadõğõnõ belirtti.
‘Hedefimiz
tamgün
iş bırakma’
DİSK ve KESK, genel
grev kararõ doğrultusunda
yarõn tüm gün basõn
açõklamalarõ ve kitlesel
yürüyüşler yapacak.
İstanbul Haber Servisi - DİSK
ve KESK, “emek karşıtı politi-
kalara karşı” alõnan genel grev
kararõnõ örgütlü olduklarõ tüm iş-
yerlerinde tamgüne yaymak iste-
diklerini söyledi.
DİSK Örgütlenme Dairesi dün
genel merkez binasõnda KESK yö-
neticileriyle eyleme ilişkin toplantõ
düzenledi. DİSK Genel Sekreteri
Tayfun Görgün, DİSK’in genel
greve ilişkin olarak hedeflerinin
tüm zamanlõ iş bõrakma olduğunu be-
lirterek “Biz, tam gün iş bırakma-
da esnek davranıyoruz. Amacımız
örgütlü olduğumuz tüm işyerle-
rinde tamgün iş bırakma. Ama
sendikalı işçi sayısı yüzde 5. Sen-
dikasız olan işçilerin katılım gös-
termesini istiyoruz” dedi.
DİSK’in kararõna göre, Zeytin-
burnu Nakliyeciler Sitesi’ndeki am-
barlarda saat 11.00’de DİSK Genel
Başkanõ Süleyman Çelebi’nin ka-
tõlõmõyla basõn açõklamasõ yapõlacak.
Şişli Okmeydanõ Hastanesi önünde
saat 10.00’da DİSK’e bağlõ Dev
Sağlõk-İş Genel Başkanõ Arzu Çer-
kezoğlu basõn açõklamasõ yapacak.
DİSK’liler, saat 12.30’da Kartal
Koşuyolu Hastanesi, 13.00’te de Ka-
dõköy Belediyesi önünde açõklama
yapacak. KESK’e bağlõ Eğitim-
Sen 3 No’lu Şube Başkanõ Nebat
Bukrek ise yarõn sabah saat
11.00’de Çapa ve Eminönü’nde
sendika üyelerinin toplanõp iki ay-
rõ koldan Beyazõt’a yürüyecekleri-
ni ve kitlesel basõn açõklamasõ ya-
pacaklarõnõ söyledi. Bukrek,
KESK’in greve tüm gün iş bõraka-
rak destek vereceklerini söyledi.
TEKEL işçileri İstanbul şube yöneticilerinin toplantısı sırasında sendikayı bastı. (VEDAT ARIK)
Türk-İş’e işçi baskını
İstanbul Haber Servisi - TE-
KEL işçileri, Türk-İş Başkanlar
Kurulu ve 3 konfederasyonun 26
Mayõs’taki genel grev kararõnõ
değiştirip, 1 saatlik iş bõrakma ka-
rarõ almasõnõ protesto ederek Türk-
İş İstanbul 1. Bölge Temsilciliği’ni
işgal etti. İşçiler 2 günlük açlõk
grevine başladõklarõnõ söyledi.
Taksim Gümüşsuyu’ndaki tem-
silcilikte dün 12.00 sõralarõnda
sendikanõn İstanbul şube yöneti-
cileri toplantõsõ sõrasõnda, yaklaşõk
40 TEKEL işçisi sendikanõn bi-
nasõnõ işgal etti. Sendikanõn bal-
konundan, “İşçiler ölüyor. Sen-
dikalar susuyor. 26 Mayıs’ı sa-
tan Türk-İş’ten hesap soraca-
ğız” pankartõ asan grup, bina için-
de ve balkonda, “Kahrolsun sen-
dika ağaları”, “Kahrolsun AKP,
Kumlu istifa” sloganlarõ attõ.
Kõsa sürede Gümüşsuyu’nda
de toplanan işçilere çeşitli parti-
lerin üyeleri de destek verdi.
‘İtirazları var’
Sendikaya gelen işçilerin
“Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun
ve DİSK, KESK ve Kamu-
Sen’in aldığı kararı protesto
için süresiz açlık grevi başlat-
tıklarını” söylediklerini dile ge-
tiren Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi
Faruk Büyükkucak “İtirazları
var. ‘Neden tamgün iş bõrakõlmõ-
yor, genel eylem yapõlmõyor’ di-
ye. Yaklaşık 200 kişiler. 700-800
kişinin daha geleceğini söylü-
yorlar. Sakin olmamız gerekti-
ğine inanıyorum” diye konuştu.
Yaşananlarõ işgal olarak de-
ğerlendirmenin yanlõş olduğunu
anlatan Büyükkucak, “Burası iş-
çilerin evidir. Polis çağırmak ak-
lımızdan geçmiyor” dedi.
Tek-Gõda İş Sendikasõ Cevizli
Şube Başkanõ Yunus Durdu ise
Tekel işçilerinin Ankara’da 78 gün
boyunca direndiğini anlatarak,
“22 Şubat tarihinde 4 konfede-
rasyon, 26 Mayıs tarihinde ge-
nel greve gidileceği yönünde
karar almıştı. Konfederasyon-
lar bu kararın içini boşalttı.
Biz bu kararı alanlardan biri
olan Mustafa Kumlu’nun istifa
etmesini istiyoruz. 2 günlük iş-
gal ve açlık grevini başlatıyoruz”
dedi. Türk-İş’e bağlõ 15 sendika-
nõn şube başkanlarõ, eylemini des-
teklemek amacõyla bölge temsil-
ciliği önüne siyah çelenk bõraktõ.
‘GazetecilereÖzgürlük’
MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN KAMPANYA
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Gazeteci meslek örgütleri,
cezaevlerindeki tutuklu gazetecilerin
serbest bõrakõlmasõ ve Türk Ceza
Yasasõ ile Terörle Mücadele
Yasasõ’nõn basõn ve ifade özgürlüğünü
kõsõtlayan hükümlerinin kaldõrõlmasõ
istemiyle “Gazetecilere Özgürlük”
kampanyasõnõ başlattõ.
Türkiye Gazeteciler Sendikasõ (TGS)
Başkanõ Ercan İpekçi, Türk-İş Genel
Merkezi’nde düzenlediği basõn
toplantõsõnda, 11 gazeteci meslek
örgütünün ortak bildirisini okudu.
Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun
Türkiye’de yaptõğõ toplantõda,
Türkiye’deki basõn ve ifade
özgürlüğünün durumunun ele
alõndõğõnõ ve gazetecilerin serbest
bõrakõlmasõ çağrõsõ yapõldõğõnõ
anõmsatan İpekçi, Uluslararasõ
Gazeteciler Federasyonu’nun
önümüzdeki günlerde yapacağõ
toplantõda da benzer bir çağrõnõn
tekrarlanacağõnõ, Türkiye’deki
gazetecilerin serbest bõrakõlmasõ için
uluslararasõ bir kampanya
gerçekleştirileceğini ifade etti. İpekçi,
kampanyayla konuyu hem
kamuoyunun, hem parlamentonun hem
de hükümetin gündemine taşõmak
istediklerini ifade ederek,
cezaevlerinde 46 gazeteci ve basõn
çalõşanõnõn bulunduğunu, bunlarõn
çoğunun henüz hüküm giymeden
tutuklu olarak yargõlandõğõnõ anõmsattõ.
İpekçi, 15 gazeteci ve basõn çalõşanõnõn
da ortalama 6 ay cezaevinde tutuklu
kaldõktan sonra tahliye edildiklerini ve
haklarõnda hapis cezasõ istemiyle
açõlmõş davalarda tutuksuz
yargõlanmalarõnõn sürdüğünü bildirdi.
Karikatüre ceza AP’de
BRÜKSEL (ANKA) - İngiliz
karikatürist Michael Dickinson’õn,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
kafasõnõ bir köpek figürünün üzerine
çizerek oluşturduğu karikatür nedeniyle
3 bin Avro cezaya çarptõrõlmasõ Avrupa
Parlamentosu (AP) gündemine taşõndõ.
Cezaya ilişkin soru öngergesini
yanõtlayan AB Komisyonu’nun
genişleme ve komşuluk politikasõndan
sorumlu üyesi Stefan Füle, Türkiye’nin,
Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi ve
Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi
içtihatlarõyla uyumlu bir ifade özgürlüğü
ortamõ sağlamak için daha ileri yasal
düzenlemeleri kabul etmesi gerektiğini
bildirdi. İngiliz karikatürist Michael
Dickinson, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn kafasõnõ bir köpek figürünün
üzerine çizmiş, bu karikatür dolayõsõyla
Türkiye’de 3 bin Auro cezaya
çarptõrõlmõştõ. İstanbul Kadõköy’de
görülen davada yargõç, Dickinson’õn
çalõşmasõnõn Erdoğan’õn “gururunu ve
saygınlığını” ayaklar altõna aldõğõna
hükmetmiş ve karikatüriste, İstanbul’da
önce 425 gün hapis cezasõ vermiş, ceza
daha sonra para cezasõna çevrilmişti.
Dickinson ise verilen ilk para cezasõnõ
ödemeyi de reddetmişti. Süreç Avrupa
Parlamentosu’nda soru önergesi oldu.
Sağ kanat üyelerden Philip Claeys,
cezayõ “önleyici sansür” olarak
nitelediği soru önergesinde karikatürü
ve cezayõ özetlerken Dickinson’un da
“Bu, belli düşüncelerin ifade edilmesi
konusunda cesaret kırmayı
amaçlayan önleyici bir sansür”
açõklamasõna yer verdi. Füle,
komisyonun raporlarõnda önemli yer
tutan basõn özgürlüğü konularõnõ sürekli
olarak izlediğini bildirdi.
MICHAEL DICKINSON DAVASI
DHKP-C üyeleri tutuklandı
İstanbul Haber Servisi - Yunanistan’da silah
ve bomba eğitimi alarak Türkiye’ye giriş yap-
mak istediği öne sürülen DHKP-C üyesi 2
şüpheli ile bu kişilerin ülkeye girişine yardõm
ettiği iddiasõyla bir kişi dün adliyeye çõkarõldõ.
İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen Murat Kaç-
maz ve Elif Akkurt ile bu kişilerin yurtdõşõna
çõkõşlarõnda ve girişlerinde kendilerine yardõm-
cõ olduğu öne sürülen Hasan Dere, cumhuriyet
savcõsõ Hikmet Usta’ya ifade verdi. Tutuklan-
malarõ istemiyle adliyeye sevk edilen şüpheli-
ler tutuklanak cezaevine gönderildi. Şüpheli-
lerle birlikte 2 oyuncak bebek, el bombasõ, pat-
layõcõ madde ve sahte basõn kartlarõ ile çeşitli
kurumlara ait kimlik kartlarõ ele geçirildi.
Yusuf Ziya Özcan.
CUMHURİYET’E MOLOTOF
‘Ünlü olmak
için yaptım,
pişmanım’
HİLAL KÖSE
Cumhuriyet gazetesine molotof kokteyli
atõlmasõ davasõnda sanõk Oğuzhan A., ün-
lü olmak için eyleme katõlmayõ kabul et-
tiğini, pişman olduğunu söyledi.
İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki
7’si tutuklu 8 sanõğõn yargõlandõğõ davaya
devam edildi. Tutuklu sanõklarõn getirildiği
dünkü oturum, tutuksuz sanõk Oğuzhan
A.’nõn 18 yaşõndan küçük olmasõ nedeniyle
basõna ve izleyicilere kapalõ yapõldõ. Oğuz-
han A.’nõn ifadesi alõndõktan sonra izle-
yiciler salona alõndõ. Oğuzhan A., olay gü-
nü Eyüp’te gördüğü tutuklu sanõk Bedir-
han Şinal’õn kõz arkadaşõyla tartõşõrken
“Yarın beni gazetelerde göreceksin”
dediğini söyledi. Şinal’õn internetten İb-
rahim Tatlıses gibi ünlü kişilere baktõğõ-
nõ söyleyen Oğuzhan A., “Bir şirkete mo-
lotof atacağımızı, sonra ünlü olacağımızı
söyledi. Televizyonculardan da para
kazanacağımızı söyledi” diye konuştu.
Tutuklu sanõklar Umut Erdoğan ve Be-
dirhan Şinal ile yolda giderken üç küçük
kola şişesindeki benzini bir bira şisesine
koyduklarõnõ belirten Oğuzhan A., şunla-
rõ anlattõ: “Taksiden Şişli’de indik. Cum-
huriyet gazetesi önünde bir tur attıktan
sonra Bedirhan cebinden mololof şişe-
sini çıkardı. Ben de molotofu yaktım. Şi-
nal güvenlik kulübesinin yanına molo-
tofu fırlattı. Sonra da kaçmaya başladık”
dedi. Pişman olduğunu belirten A., ken-
disine “İlk önce 500 TL, sonra 10 bin
TL” verileceğinin söylendiğini anlattõ.
‘Bazı şahıslardan para aldı’
Şinal’õn paralõ kişilerle dolaştõğõnõ,
yapmadõğõ olaylarõ üstlendiğini belirten
Oğuzhan A., “Bazı şahıslar haftada ya da
ayda bir gelip Bedirhan’a para verirdi.
Molotof eyleminden iki ay önce bu şa-
hısların Bedirhan’a para verdiğini bi-
liyorum” dedi. Mahkeme heyeti, İstanbul
13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nden Ergene-
kon iddianamelerinin istenmesine karar
verdi. Ergenekon ile ilgili MİT, Emniyet
Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay’dan
mahkemeye gönderilen belgelerin de gön-
derilmesinin istenmesi kararlaştõrõldõ.
DİSK VE KESK
Konfederasyonun 26 Mayõs’taki eylem ile ilgili tutumunu
protesto eden TEKEL işçileri, 2 günlük açlõk grevi başlattõ