Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2010 SALI
14 SAĞLIK
ŞULE KÖKTÜRK
Türk Jinekoloji ve Obstetrik
Derrneği (TJOD) Saymanõ Prof.
Dr. Süleyman Akhan, çocuk ve
ergenlerde, jinekolojik sorunlarõn
ele alõnmasõnõn Türkiye’de henüz
“emekleme” aşamasõnda olduğunu;
bu nedenle de yanlõş tedavi edile-
bildiğini vurguladõ. Akhan tedavi-
nin, pediatrik endokrinolog, ürolog
ve cerrahla birlikte bir ekip çalõş-
masõ halinde yapõlmasõ gerektiğini
vurguladõ.
‘Enfeksiyona açık’
TJOD’un 8’inci Antalya Be-
lek’teki Susesi Otel’de düzenlenen
kongresi kapsamõnda sorularõmõzõ
yanõtlayan Prof. Dr. Akhan, polikl-
niklere getirilen kõz çocuklarõnõn
yüzde 70’inde vajinal akõntõ sorunu
olduğuna işaret etti.
‘Antibiyotik son çare’
Çocuklarõnõn doğal savunma me-
kanizmalarõnõn olmamasõ nedeniyle
her türlü enfeksiyona açõk olduğu-
nu dile getiren Akhan, “Tedavisi
de son derece güçtür ve Türki-
ye’de tedavisi bilinmiyor. Hemen
antibiyotik veriliyor ancak anti-
biyotik vermek en son düşünüle-
cek şeydir. Vajinal kültür almak
gerekiyor. Annelerin ‘ilerde do-
ğurganlõğõnõ etkiler mi’ diye endi-
şelenmelerine gerek yok, yalnız
kız çocuğu için hijyen açısından
tatsız bir durumdur” dedi.
Kõz çocuklarõnda vajinal kana-
malar olabileceğinin de altõnõ çizen
Akhan, bunun östrojen hormonu
salgõlanmasõna neden olan bir tü-
mör nedeniyle görülebileceğini, pe-
diatrik endokrinologla birlikte de-
ğerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yabancõ cismin de rastlanan sorun-
lar arasõnda olduğuna işaret eden
Prof. Dr. Akhan, hijyen eksikliği ya
da aşõrõ hijyenin kõz çocuklarõnda
sorunlara yol açacağõna işaret etti.
Düzensiz adet kanamaları
Prof. Dr. Akhan, ergen kõz ço-
cuklarõnda ise en sõk düzensiz âdet
kanamalarõnõn görüldüğüne dikkati
çekerek, hekim tarafõndan hemen
doğum kontrol hapõ tedavisine baş-
vurulmasõnõn burada önemli bir so-
run olduğunu vurguladõ.
Akhan vajinal akõntõ ve polikistik
over sendromlarõnõn ise ergen kõz-
larda sõk rastlanan sorunlar olduğu-
na işaret etti.
? 16-18 yaşlarında jinekoloğa götürülmeli. ? 14
yaşõnda ikincil seks karakterleri (göğüslerin geli-
şimi, tüylenme gibi) gelişmediyse ve âdet görmü-
yorsa hekime götürülmeli. ? 16 yaşında ikincil
seks karakterleri varsa ve hâlâ âdet görmediyse
hekime götürülmeli. ? Polikistik over sendromu
ise ve kiloluysa kilo almamalõ, kilosunu korumalõ.
AİLELERE UYARILAR
Türkiye’nin çocuk ve ergen jinekolojisinde emekleme aşamasõnda olduğu belirtildi
Yanlõştedaviyedikkat
ŞULE KÖKTÜRK
KIBRIS - Sağlõk ekonomisti Doç. Dr. Ha-
kan Yılmaz’õn yaptõğõ çalõşmaya göre, top-
lam sağlõk harcamalarõ 2002-2007 yõllarõ ara-
sõnda 5 katrilyondan 40 katrilyon liraya çõktõ
ve AKP iktidarõ döneminde en çok yasal dü-
zenleme sağlõk alanõnda yapõldõ. Buna karşõn,
sağlõk sisteminin “kaotik” bir durumda oldu-
ğunu ve düzene oturtulmasõ yönünde bir
adõm görmediklerini vurgulayan uzmanlar,
kaygõlõ olduklarõnõ belirtiyorlar.
25. ANKEM (Antibiyotik ve Kemoterapi)
Kongresi, 28 Nisan - 2 Mayõs tarihleri arasõn-
da Kõbrõs Bafra’daki Kaya Artemis Otel’de
gerçekleştirildi. Sağlõk sistemindeki kaos hali
kongreye katõlan uzmanlarõn en çok tartõştõğõ
konu oldu. Gazi Üniversi-
tesi Enfeksiyon Hastalõklarõ
ve Klinik Mikrobiyoloji
Anabilim Dalõ öğretim
üyesi Prof. Dr. Esin Şenol,
Türkiye’deki 2002 ve 2007
yõllarõ arasõnda, sağlõktaki 7
kat artõşõn yüzde 80’inin it-
hal ilaç ve teknolojiye har-
candõğõnõ ifade ederek,
önemli bir kõsmõnõn da dev-
let hastanelerindeki perfor-
mansa dayalõ ödemeler olduğunu söyledi.
Şenol, Türkiye’nin OECD’den “koruyucu
sağlık hizmetlerine yeterince para ayırmı-
yorsunuz” şeklinde bir uyarõ aldõğõnõ söyle-
di. Özel-kamu tüm kurumlarõn büyük bir
borç yükü altõnda bulunduğunu ve bu kurum-
larõn ödeme güçlerinin olmadõğõnõ vurgula-
yan Şenol, “Onun için bütün kurumlar bı-
çak sırtında” dedi. SGK’nin sağlõk ödeme-
sindeki payõnõn bütün kõsõntõlara rağmen,
yüzde 40’tan yüzde 55’e çõktõğõnõ anõmsatan
Şenol, şöyle konuştu: “SGK’nin borcu kâ-
ğıt üzerindedir, bu sağlık kurumları için
de büyük bir risk oluşturmaktadır.”
HARCAMAARTTIKAOSSÜRÜYOR
‘Sağlõk
kurumlarõ
bõçaksõrtõnda’
İstanbul Haber Servisi - Üstü örtülmeden
iki saatten fazla açõkta kalan besinler toksin
(zehir) üretmeye başlayarak gõda zehirlenmesi-
ne yol açõyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
Enfeksiyon Hastalõklarõ Uzmanõ Doç. Dr. Me-
ral Sönmezoğlu, bir besin alõndõktan kõsa bir
süre sonra şiddetli bulan-
tõ, kusma, karõn ağrõlarõ
ve ishalle ortaya çõkan
tablonun zehirlenme ol-
duğuna işaret ederek şu
bilgileri verdi: “Kişi şid-
detli bir karın ağrısıyla
uyanır ve fışkırır tarzda
kusar. Kusmak son de-
rece iyidir. Çünkü, besin
bağırsaklara geçmeden
dışarı atılır. Bu bakteri-
lerin bazıları safrakese-
sinde taşıyıcılığa yol açabilir. Bu nedenle er-
ken tedavi için istirahat, ikincisi bol su iç-
mek gerekir. Pişmiş sebze ve beyaz ekmek
yiyin. İshal ve kusmayı durduran ilaç alma-
yın. Hemen bir hastaneye başvurun. Tedavi
edilmediği takdirde ölüme neden olabilir.”
SİBEL BAHÇETEPE
Ekonomik kriz, kamunun başta muayeneha-
neler olmak üzere özel sağlõk kurumlarõndan
hizmet satõn alõmõnõn durdurulmasõ, Türk Diş
Hekimleri Odasõ (TEB) tarafõndan belirlenen
asgari ücret tarifesinin Sağlõk Bakan-
lõğõ tarafõndan 2007 yõlõndan beri
onaylanmamasõ ve tarifenin yenilene-
memesi gibi durumlarõn diş hekimle-
rinde ciddi ekonomik kayõplara neden
olduğu belirtildi. İstanbul Diş Hekim-
leri Odasõ’nõn yeni başkanõ Kadir
Gökmen Öğüt, ülkemizin yüzde
80’inde ciddi ağõz ve diş sağlõğõ prob-
lemi olduğunu, AKP hükümetinin
ağõz ve diş sağlõğõnõ genel sağlõktan
ayrõ gördüğü ve yeterli önemi göster-
mediğini söyledi.
Diş hekimlerinin sorunlarõnõ iletecek yet-
kili bir makam bulamadõklarõndan yakõnan
Öğüt, 4-5 yõl önce adõmlarõ atõlan kamunun
özelden hizmet satõn alõnmasõnõn Çalõşma ve
Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer tara-
fõndan durdurulduğunu anõmsatarak, “Bu
durum diş hekimlerinde ve uzun süredir
muayanehaneler ve özel sağlık kurumla-
rından hizmet almayı bekleyen halkta da
büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.
Bu hizmeti bekleyen halk uzun sü-
re diş hekimine gitmedi, muayene-
lerde işgücü, hasta ve ekonomik
kayıplar oluştu” diye konuştu.
Davayı kazandık
Öğüt özetle şunlarõ söyledi: “Sağ-
lık Bakanlığı’na diş hekimliğinin
fiyat tarifesini onaylamadığı için
açılan dava da kazanıldı. Uygulan-
ması için konunun takipçisi olaca-
ğız. Gereksiz diş hekimliği fakültesi açıl-
masını da engelleyeceğiz. Diş hekimleri
psikolojik ve fiziksel olarak ciddi sorun-
larla da karşı karşıya.”
İstanbul Haber Servisi - Daha anne kar-
nõndayken yanlõş ve dengesiz beslenme ile-
ride çok sayõda hastalõğõn ortaya çõkmasõna
neden oluyor. Çocuk sağlõğõ ve hastalõklarõ
uzmanlarõ, yanlõş beslenme sonucunda ke-
mik erimesi, kalp ve damar hastalõklarõ,
yüksek tansiyon, yumurtalõk kistleri, aşõrõ
kõllanma, hatta kanser gibi hastalõklara ne-
den olabileceğini söylüyorlar.
Universal Hospital Kadõköy Çocuk Sağlõ-
ğõ ve Hastalõklarõ Kliniği’nden Uzm. Dr.
Hale Usluer Gönüllü, annenin şişman ve
kolesterol düzeylerinin yüksek olmasõnõn
çocukta kalp ve damar hastalõklarõna neden
olduğunu, yumurtalõk kistleri gelişme riski-
ni arttõrdõğõnõ ifade ederek, “Düşük ağırlıklı
bebekler, ileri yaşlarda tip 2 diyabet, şiş-
manlık, kalp damar hastalıkları ve yük-
sek tansiyon gibi hastalıklara yakalanabi-
lirler. Gebeyken enerjisi ve yağı fazla gı-
daları tüketmek doğru değildir” dedi. Şiş-
manlõğõn, erken ergenliğe yol açarak boy kõ-
salõğõna, kõzlarda yumurtalõk kistleri, aşõrõ
kõllanma ve adet düzensizliği gibi hormonal
sorunlara neden olabileceğini vurgulandõ.
‘AKP diş sağlığına
önem vermiyor’
Dengesiz beslenme
hastalık habercisi
İkisaataçıktakalan
gıda zehirliyor
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi
İstanbul Tõp Fakültesi Çocuk Kardiyolojisi Bilim
Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu,
Türkiye’de bir sõnõfa girildiğinde 100 öğrenciden
40’õnõn boğazõnda, üst solunum yolu enfeksiyonu-
na yol açan BETA diye bilinen bakteri bulunduğu-
nu, bunun da tedavi edilmediği takdirde geri dönü-
şü olmayan kalp hastalõğõna yol açtõğõnõ söyledi.
Virüs ve bakteri enfeksiyonlarõnõn ardõndan kalp
rahatsõzlõklarõ gelişebileceğine dikkati çeken Öme-
roğlu, bu hastalõklardan bazõlarõndan sonra, 2 ya-
şõndaki çocuğun kalbinin 70
yaşõndaki bir insanõnki gibi
olabildiğini söyledi. Ömeroğlu,
ailenin bir çocuğun boğazõ ağ-
rõdõğõnda, yutkunma güçlüğü
ve ateşi olduğunda muhakkak
bir hekime götürmesi ve heki-
min de bu enfeksiyonun Beta
olduğunu tanõmasõ gerektiğini
ifade ederek “Boğazın üzerin-
de kıpkırmızı görüntü ve
üzerinde beyaz beyaz yalancı
zar görüntüsü olur. 20 dakika-
da sonuç verecek Beta testi yapılıyor. Pozitifse
10 gün penisilin grubu antibiyotik verilmesi bir
kişiyi romatizmadan tamamen korur” diye ko-
nuştu.
Prof. Dr. Ömeroğlu, virüslerin çok önemli bir
kõsmõnõn da kalp kasõnõ sevdiğini belirterek özel-
likle iki yõlda bir salgõnlar yapan adenovirüsün
ciddi tehlike oluşturduğunu söyledi. Adenovirüs
bulaşan 100 kişiden 7’sinde miyokardit (kalp kasõ
iltihabõ) olduğunu anlatan Ömeroğlu, miyokarditin
birkaç gün içinde ölüme dahi yol açabileceğine
dikkat çekti. Ömeroğlu, korunmak için vücut di-
rencini güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Kadın kalbi
alarm veriyor
İstanbul Haber
Servisi - Avrupa’da
kadõnlarda kalp damar
hastalõklarõndan ölüm-
lerin sayõsõ, erkekleri
geçti. Kadõnlarda kalp
hastalõklarõndan ölüm-
lerin oranõ yüzde 55’e
ulaştõ. TKD Başkan
Yardõmcõsõ Prof. Dr.
Lale Tokgözoğlu, ka-
dõnlarda görülen kalp
damar hastalõklarõnda-
ki artõş nedeniyle Av-
rupa Kardiyoloji Der-
neği’nin “Kadõn Kal-
binde Kõrmõzõ Alarm”
isimli bir proje başlat-
tõğõnõ belirterek kendi-
si ve ekibinin de, ek
çalõşma raporu hazõr-
ladõğõnõ vurguladõ.
‘Sadece
Benim İçin’
İstanbul Haber
Servisi - Anne-bebek
ölümlerini azaltmak,
evde doğumlarõ önle-
mek ve kadõn hastalõk-
larõnda erken teşhisin
önemine dikkat çek-
mek amacõyla Türk-
Alman Jinekoloji Eği-
tim, Araştõrma ve Hiz-
met Vakfõ (TAJEV)
tarafõndan başlatõlan
“Sadece Benim İçin”
sosyal sorumluluk pro-
jesinin ikinci ayağõ 27
Mayõs’ta Şanlõurfa’da,
28 Mayõs’ta Birecik’te
gerçekleştirilecek. TA-
JEV Başkanõ Prof. Dr.
Cihat Ünlü, proje kap-
samõnda Türkiye’nin
önemli kadõn doğum
uzmanlarõnõn Şanlõur-
fa’ya geleceğini belir-
terek “Doğu bölgele-
rinde yaşanan anne ve
bebek ölümlerini azalt-
mak, evde doğumlarõn
önlenmesi için bilinç
kazandõrmak, gebelik
takibinin, rahim ağzõ
kanseri gibi durumlar-
da erken teşhis ve aşõ-
lamanõn önemine dik-
kat çekmek amacõyla
yürütülen proje, bu ko-
nularda bilinçli toplum
yaratmayõ amaçlamak-
tadõr” dedi.
Psikiyatrlardan
yardım
İstanbul Haber
Servisi - Türkiye Psi-
kiyatri Derneği, Zon-
guldak’taki maden ka-
zasõndan etkilenenlere,
gerekli ruhsal desteği
ücretsiz olarak sağla-
ma konusunda yardõ-
ma hazõr olduğunu
açõkladõ. Psikolojik
yardõm almak isteyen-
lerin derneği (0312/
468 74 97) arayabile-
ceği belirtildi.
Çocuklarda
güneş kremi
İstanbul Haber
Servisi - Çocuk Sağlõ-
ğõ ve Hastalõklarõ Uz-
manõ Dr. Özgür Gök-
nel, güneş kremlerinin,
güçlü ultraviyole õşõn-
larõnõn cilde girmesini
engelledikleri için vü-
cutta D vitamini üreti-
mini yüzde 98’e varan
ölçüde düşürdüğünü
belirterek bunun, ço-
cuklarõ D vitamini ek-
sikliğine götürebildiği-
ni söyledi. Göknel,
“Günlük D vitamini
ihtiyacõ 10-15 dakika
doğrudan güneş õşõğõna
maruz kalma ile ciltte
yapõlabiliyor. Güneş
õşõnlarõ cildi õsõttõkça D
vitamini yapõmõ durak-
sõyor. Çocuklarda 50
faktörlü güneş kremi
kullanõrken D vitami-
nini eksik etmemelisi-
niz” dedi.
Otistik çocuk
eğitimi
İstanbul Haber
Servisi - İlgi Otistik
Çocuklarõ Koruma
Derneği Başkanõ Nec-
la Arslankurt, otistik
çocuklarõn özel eğitim
yanõnda kreşte ya da
yuvada akranlarõ ile
birlikte olmasõ gerekti-
ğini vurguladõ.
Prof. Dr. Şenol
K. Gökmen Öğüt
Tedavi Arayışları
ve Yanılgılar
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Amansõz bir hastalõğa yakalanmõş çocuklarõ için
çõrpõnan, çare arayõşlarõnõ sürdüren, uzman kişile-
rin ileri sürdüğü tedavisizliğe inanmayan çok sayõ-
da aile ve özellikle anneler var. Bunlar bilgisayar-
da siteler oluşturuyor, kampanyalar açõyor, Sağlõk
Bakanlõğõ’na başvurularda bulunuyor, çocuklarõ
için şifa umutlarõnõ canlõ tutmaya çalõşõyorlar. On-
lara göre bu umut yakõndadõr ve aslõnda bilim in-
sanlarõ ve devlet yeterli ilgi gösterse, destek verse,
gerçekleşmesi çok gecikmeyecektir.
Kök hücre yõllardõr bu hastalar için büyük bir
umut kaynağõdõr. Hastalarõ ve çocuklarõ için sabõr-
sõzlanan aileler, bir an önce bu tedavinin uygulan-
masõnõ istiyor, bunun bilimsel gerekçelerle engel-
lenmesine büyük tepki gösteriyorlar. Gazeteler
büyük çoğunlukla bazõ gelişmeleri, yenilikleri, bu-
luşlarõ, onlarõn ne anlama geldiğini, denemelerin
hangi aşamada olduğunu, bunlarõn gerçekte neleri
vaat ettiğini iyi incelemeden pervasõzca yayõmla-
yabiliyorlar.
Bazõ hekim hatta bilim adamõ sõfatlõ insanlar da
aynõ pervasõzlõkla henüz etkinliği ispatlanmamõş,
deneme aşamasõnda olan tedavileri piyasaya sürüp
uygulamasõnõ yüksek ücretler karşõlõğõ yapabili-
yorlar (Bu tutumu eleştirenleri de mahkemeye ve-
rebiliyorlar). Böyle de olmuştur ve sonuç elbette
büyük umutlara kapõlan hastalar için bir büyük
hüsrandõr. 7 Mayõs tarihli bilim teknolojide aku-
punktur hikâyesini okuduğunuzu umarõm, o da ül-
kemiz adõna hazin bir hikâyedir. Çok sayõda insa-
nõmõz bu tedaviye aldanmõş ve büyük düş kõrõklõğõ
yaşamõştõr. Sağlõk Bakanlõğõ’nõn bu tedaviye des-
tek vermesi ise bir büyük dram sayõlmalõdõr.
Klinik uygulama aşamasında
Kök hücre dejeneratif hastalõklar için ciddi bir
umuttur. Ama yazõk ki henüz klinik uygulama
aşamasõna varõlamamõştõr. Bu noktaya çok gecik-
meden ulaşõlmasõnõ diliyoruz. Elbette ülkemizde
bu alandaki çalõşmalarõ desteklemeliyiz. Bundan
daha doğal bir şey olamaz. Ama ne var ki bugün
henüz sabõrla bekleme dönemindeyiz. Bu hastalõk-
lar için umutlar kök hücreden ibaret değil. Daha
önce bilim teknolojide anlattõğõm exon skipping
başarõlõ sonuçlar veriyor. Gen tedavisi yerine gen
tamirini amaçlayan bu yöntemin. yalnõz Duchenne
hastalõğõnda değil , öteki bazõ genetik hastalõklar
için de geçerli olacağõ anlaşõlõyor. Yine Duchenne
hastalõğõnda eksik olan distrofini, onun gibi etki
yapan utrophini arttõrmak ya da Spinal Müsküler
Atrofi hastalõğõnda üretilemeyen smn proteinini
çoğaltmak amaçlõ metotlar hayvan modellerinde
başarõ kazanõyor. Daha birçok umut verici çalõş-
ma ve araştõrma var.
Gazetelerimizin ve TV’lerin bu haberleri veriş
biçimi, yersiz umutlarõn yaratõlmasõna yol açõyor.
Bunun yanõ sõra bu umutlarõ ranta çevirmek iste-
yenler eksik olmuyor. Son incelediğim bir yazõda
bilim insanlarõ bazõ Asya ülkelerini kastederek
kök hücre turizminden söz ediyor. Hastalarõn bir
bölümü sabõrsõzlanarak ve beklemeyi reddederek
bir an önce kas hastalõklarõnda, etkinliği ispatlan-
mamõş kök hücre tedavisine kavuşmak için her ça-
reye başvuruyorlar. Hastalarõn duyarlõğõnõ, sabõr-
sõzlõğõnõ anlamak, takdir etmekle beraber yapõla-
cak olan şey güvenilir bilim insanlarõ ile birlikte
aklõn ve bilimin yolunu tutmaktõr ve bunun için
çaba gösterilmelidir.
Not: Sevgili Balbay, Özkan, Perinçek sizleri
örnek birer yurtsever olarak Bursa’nõn ve Malat-
ya’nõn başarõlõ rektörleri ve Haberal ile birlikte
sevgi ve saygõ ile anõyoruz. Bu karanlõk günleri
geride bõrakacağõmõza inanõyoruz.
BOĞAZDAN GELEN TEHLİKE
Mikroplar
kalbin düşmanõ
Ömeroğlu
Prof. Dr. Akhan
Doç. Dr. Sönmezoğlu
İstanbul Diş
Hekimleri
Odası, hükü-
metin ağız ve
diş sağlığını
genel sağlıktan
ayrı gördüğü-
nü belirtti.
coskunoz@superonline.com