Katalog

CMYB C M Y B 2 MAYIS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR 1 Mayıs’ı Silivri’de ve Hasdal’da İzlemek ve Gerçekler Düşünmek anlamaktır. Anlamak karşılaştırma yapmaktır. Karşılaştırma yapmak, benzer ve zıt kavramlar arasında olur. Gündüz, geceyle… Güzellik, çirkinlikle… Özgürlük, tutuklulukla… Kültür, cehaletle… Anlam kazanır. Gözüm ekranda… Aklım, tutuklularda… Gözüm ekranda: Ekranda Taksim meydanı… Taksim meydanında 1 Mayıs’ın coşku içinde, bayram olarak özgürce kutlanması… Belki de karanlık bir dönemin geride kaldığının simgesel gösterisi… Aklım başta Silivri ve Hasdal’dakiler olmak kaydıyla, tüm Türkiye’deki çocuk ve yetişkin tutuklularda: Bu kutlamaları televizyondan izliyorlar, izleyebiliyorlar mı… Bu kutlamaları izlerken acaba neler hissediyorlar… İçlerinde bayram sevinci mi var… Burukluk mu… Yoksa isyan duygusu mu… 1 Mayıs bayram sevinci, Tunceli’den gelen karakol baskını ve dört şehit haberi ile gölgeleniyor… Bayramı gölgeleyen başka gerçekler de var: Kapitalizmin yaygınlaşan ve derinleşen mali ve ekonomik krizi… Küreselleşmenin getirdiği sendikasızlaştırma süreci… Dünya ve ülke koşullarında büyüyen işsizlik… Türkiye’de sürekli olarak düşen emekçi gelirleri… Tekel işçilerinin direnişi… Kıdem tazminatının kaldırılması önerileri… Temel hak ve özgürlükler bir bütündür. Bir ülke halkının özgürlüğü, bazı sınıf, grup ve kesimlerin baskı altında olduğu bir ortamda hiçbir zaman gerçekleştirilmiş sayılamaz. Özgürlükler bir lütuf değildir… Özgürlükler bir haktır… Yasalarla korunmayan, bağımsız yargı tarafından güvence altına alınmayan özgürlükler, özgürlük değildir… Temel hak ve özgürlüklerin, şeriatçı veya faşist bir çoğunluk tehdidi altında bulunduğu bir demokrasi olamaz! Simgesel günler, bayramlar iyidir, güzeldir, anlamlıdır… 1 Mayıs İşçi Bayramı da iyidir, güzeldir, anlamlıdır… Ama bu simgesel kutlamalar, toplumsal, tarihsel, ekonomik sorunların üzerini örtmemeli… Temel hak ve özgürlükler, içleri boşaltılarak, anlamsız simgelere indirgenmemeli… Genel ve temel süreçler bazı insanları ezerken, bazı sınıfları yoksullaştırırken… Sosyal devlet, sadaka devletine dönüştürülürken… Küresel süreçler tüm hak ve özgürlüklerin önünde bir tehdit oluştururken… Pek çok aydın, yazar, öğretim üyesi, sivil, asker, yargısız infaza dönüşen tutukluluk dönemleri yaşarken… Özgürlük şarkıları söylemenin sorumluluğu, insanın tüm bilincine ve eylemlerine yansımalı! ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org Ergenekon savcõlarõ, haklarõnda açõlan davayõ ilginç gerekçelerle reddetti ‘İddianamede imzamız yok’ ÖSYM umutlarõnõ çaldõ T angonun İslama göre haram ol- duğunu savuna- rak tango festivaline tepki göstermeye çağı- ran İsllamcı derneklere karşın Diyarbakır’da “1. Güneydoğu Anadolu Arjantin Tango Festi- vali” başladı. Tango us- tası Metin Yazır’ın or- ganize ettiği festival ön- ceki akşam tarihi Ker- vansaray Oteli’nde dü- zenlenen açılış milonga- sıyla başladı. Festivale konuk olarak katılan dans eğitmeni Tolga Han, tangonun Türki- ye’de 50 yıllık geçmişi olduğunu belirterek, “Gün gelecek Diyarba- kır bu dansı çok be- nimseyecek. Ancak yerel yönetimlerin bu- radaki bakış açısı, ev- rensel insanlarımızın desteğiyle gelişir. Des- tek olmadan dans hiç- bir zaman hiçbir yerde bir yere gelmez” dedi. Festival kapsamında Ar- jantin’den Diyarbakır’a gelen 5 kişilik tango or- kestrası da canlı müzik eşliğinde gösteri sundu. Diyarbakır’da tango rüzgârı DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu ) - ÖSYM’nin YGS için Gü- neydoğu’daki birçok öğ- renciyi başka kentlerde sõ- nava girmeye yönlendir- mesi, başarõlarõnõ doğru- dan etkiledi. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde ya- şayan ve sõnava Bitlis’te giren Erkan Çapraz, “Farklı bir yerlerde ol- mak, önemli bir sınav öncesinde kendimi ya- bancı hissettirdi. Bana destek verebilecek kimse yoktu” dedi. Mardin’in Kõzõltepe il- çesinde yaşayan Şükran Özgün, sõnava Malat- ya’da girmek zorunda kaldõ. Deneme sõnavlarõn- da 350 puan alõrken YGS’de 273 puan alabil- diğini belirten Özgün, “Giderken yolda hasta- landım, soğuktan saba- ha dek titredim, sınava gireceğim okulu 6 saatte bulduk” diye konuştu. (Fotoğraf:AA) Caydırıcı resimler ANKARA (AA) - Türkiye’de sigarada resimli uyarõ uygulamasõ dün başla- dõ. Tütün ve Alkol Piyasasõ Düzenleme Kurumu (TAPDK) Başkanõ Mehmet Küçük, artõk herhangi bir firmanõn üzerinde birleşik uyarõ olmayan sigara ve di- ğer tütün mamullerini ürete- meyeceğini bildirdi. Zap’ta can pazarı HAKKÂRİ (Cumhu- riyet) - Hakkâri’nin Taşbaşõ köyü yakõnlarõnda içerisinde 3’ü çocuk, 6 kişinin bulun- duğu bir araç, Zap Suyu’na uçtu. Kazada bir kişi yaşa- mõnõ yitirdi, 3’ü çocuk 5 ki- şi de yaralandõ. Kazayla il- gili soruşturma başlatõldõ. Ölümcül saklambaç AĞRI (AA) - Patnos’a bağlõ Susuz köyünde M.Y (6), arkadaşlarõ ile saklam- baç oynadõğõ sõrada bahçe- deki 70 litrelik boş turşu bi- donuna saklandõ. M.Y, uzun süre aramasõna karşõn bulu- namayõnca arkadaşlarõ duru- mu ailesine bildirdi. Turşu bidonunda bulunan çocu- ğun, havasõzlõktan boğula- rak öldüğü belirlendi. Oyun ölüm getirdi MUŞ (AA) - Çiçekli köyünde, S.A. (4), babasõ Alican S’ye ait av tüfeğiyle oynarken yanõndaki kardeşi M.S’yi (2) başõndan vurdu. M.S. olay yerinde öldü. Sayısal Loto çekildi 2, 19, 29, 33, 41, 44 İLHAN TAŞCI ANKARA - Atatürkçü Dü- şünce Derneği (ADD) Yönetim Kurulu üyesi Suay Karaman’õn, Ergenekon savcõlarõ hakkõnda açtõğõ tazminat davasõnda, sav- cõlar mahkemeye birbirinden il- ginç yanõt gönderdi. Başsavcõ ve- kili Turan Çolakkadı, iddiana- mede imzasõ olmadõğõ için kendisinin suçla- namayacağõnõ; Nihat Taşkın ile Mehmet Ali Pekgüzel ise cevap için çok zamanlarõnõn olmadõğõ- nõ savundu. Karaman, Çolakkadõ ile savcõ- lar Zekeriya Öz, Ercan Şafak, Pekgüzel, Nihat Taşkõn, Fikret Seçen ve Mehmet Murat Yön- der’den davacõ olmuştu. Çolak- kadõ, “İddianamelerle ilgili ola- rak Turan Çolakkadı’yı so- rumlu tutma imkânı yoktur” dedi. Öz, Şafak, Seçen, Yönder ise birlikte verdikleri dilekçede, davanõn Ankara yerine İstan- bul’da görülmesi gerektiğini sa- vundu. Dilekçede, savcõ Şafak, Seçen ve Yönder’in iddianame- nin hazõrlandõğõ aşamada görev- lendirilmedikleri için imzalarõnõn bulunmadõğõ anlatõldõ.