25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2010 PAZAR 20 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr Bir enstrüman, bir başlangıç Norveçli ressamõn kapsamlõ sergisine eşlik eden resimler Paris Pinacotheque’te sergileniyor Baykam’danMunch’aselam Kültür Servisi - Paris’te yer alan Pinacotheque Müzesi, 18 Temmuz’a dek dõşavurumculuğun Van Gogh ve Gaugin’le beraber en önemli üç ön- cüsünden biri kabul edilen Edvard Munch’un kapsamlõ bir sergisine yer veriyor. Ancak bu serginin Türkiyeli sanat- severler için ayrõ bir anlamõ var: Her yõl açtõğõ tarihi sergilere paralel ola- rak bir çağdaş sanatçõya bu sergileri- ni özgürce yorumlamalarõ için “Car- te Blanche” (Beyaz Kart) veren mü- ze, Edvard Munch sergisinde bu hak- kõ Bedri Baykam’a verdi. Ana hedeflerinden biri “Çığlık” res- minin Munch’un zengin ve çarpõcõ ka- riyerinin önüne geçmesinin önünü kesmek olan sergiye yer veren mü- zenin müdürü Marc Restellini, bu kartõ Baykam’a sunmalarõnõn hikâ- yesini şöyle anlatõyor: “2002’de Arjantin’de Buenos Ai- res Bienali’nde tanışmıştık Bedri Baykam’la. Durmadan fazlalık- lardan kurtularak kendini yenile- yen, özgür tavrı ve referanslar dün- yasıyla düzene başkaldıran bir dı- şavurumculuğu buluşturan Bay- kam, konu Edvard Munch olunca kaçınılmaz olarak aklımıza geldi. Onu seçerek, aynı zamanda sanat- siyaset ilişkilerini çok gergin Tür- kiye ortamında tekrar devreye sok- muş bir Türk aydınına söz hakkı vermek istedik.” Sergide, Bedri Baykam’õn parlak ve yansõmalõ ‘lens mercekli’ malzeme- sini kullandõğõ 4-D yapõtlarõ sergile- niyor. Altõ ayda hazõrladõğõ Munch sergisi için kapsamlõ bir araştõrma sü- reci geçirmiş Baykam. Ardõndan bir süre önce üzerinde çalõşmaya başla- dõğõ ve Monaco’da da kimi örnekle- ri sergilenen 4D tekniğini kullanma- ya karar vermiş bu yapõtlarõnda da. Munch’un yaşamõnõ ancak böylesi çok katmanlõ bir teknikle gerçekten yan- sõtabileceğini düşündüğünü söylü- yor. Baykam, yaptõğõ araştõrmalar kap- samõnda Oslo’ya ve Munch’un en önemli dönemlerinde atölyesinin de bulunduğu Aasgardstrand sahil balõkçõ kasabasõna gitmiş. Bu süreci sergi için hazõrlanan ve pek çok yabancõ eleş- tirmenin yazõlarõnõn yer aldõğõ kata- logda da anlatõyor. Baykam, bu uzun ama zevkli ve ke- şif dolu süreç sonunda Norveçli sa- natçõnõn “Ergenlik”, “Madone”, “Çığlık”, “Yaşam Dansı”, “Hasta Çocuk” gibi birçok yapõtõnõ yeniden yorumlayarak yepyeni kolajlar çõ- karmõş ortaya. Munch’un çalkantõlõ ve iniş çõkõş- larla dolu yaşamõnõ irdeleyen ve yo- ğun bir duyarlõlõk ile ham yaratõcõlõ- ğõ buluşturan Baykam, bu keşif çiz- gisinde izleyiciyi, Norveçli öncünün içsel derinliklerine taşõyor. Sanatçõ, bu yapõtlar üzerinde çalõşõrken Munch’un yaşadõğõ yerlerden ilham aldõğõnõ söy- lüyor. Hatta bir de iddiasõ var: Munch bu yapõtlarõ görse hüngür hüngür ağ- lardõ! Baykam’õn “Edvard Munch’a Saygı” sergisi, Paris’in ardõndan Tür- kiye ve Norveç’te de sergilenecek. SİBEL ÇORBACIOĞLU Dünyanõn saygõn piyano virtüözleri arasõnda yer alan Güher ve Süher Pekinel kardeşlerin öncülüğünde ve Onduline Avrasya’nõn des- teğiyle, Türkiye’nin müzik alanõnda yetenekli gençle- rini keşfetmek için başlatõ- lan “Türkiye Dünya Ça- pındaki Yeni Virtüözle- rini Arıyor” projesi, so- nuçlarõnõ almaya başladõ. Proje kapsamõnda seçilen 14 yetenekli gençten biri olan çellist Dorukhan Do- ruk, klasik müziğin önem- li yarõşmalarõndan Liezen Uluslararası Viyolonsel Yarışması’nda birinci oldu. Ailesindeki tek müzis- yen olmasõna karşõn, yete- neği sayesinde müzik serü- veninde sağlam adõmlar at- maya başlayan Dorukhan Doruk’un eskiyen enstrü- manõ, belki de onun kari- yerindeki en doğru kararõ vermesini sağlamõş. Do- ruk’un, Pekinel kardeşle- rin projesinde yer almasõnõ, yeni bir enstrüman arayõşõ içinde olmasõ sağlamõş. Öğretmenlerinin yönlen- dirmesiyle Pekinel kardeş- lere başvuran Doruk, tabi tu- tulduğu sõnavõn ardõndan, seçilen 14 yetenekli genç arasõnda yer almayõ başar- mõş. Bu sürecin sonunda 18. yüzyõl “Amati” yapõmõ bir çelloya kavuşan Doruk, tek kazanõmõnõn bu olmadõğõnõ kazandõğõ ödülle kanõtla- mõş görünüyor. Müzik eğitimine 2000 yõlõnda Mimar Sinan Üni- versitesi Devlet Konserva- tuvarõ’nda başlayan ve ha- len Hochschule Für Musik Köln’de (Köln Yüksek Mü- zik Okulu) öğrenci o l a n Doruk, d a h a büyük ölçekli y a r õ ş - m a - lara da katõlarak ülkesini temsil etmek istiyor. İleriki yõllarda birikimlerini, Peki- neller’in yaptõğõ gibi pay- laşmak istediğini sözlerine ekleyen genç çellist, “Pe- kineller gibi uluslararası kariyere sahip insanların paylaşımları, yönlendir- meleri gençler için çok önemli” diyor. “Türkiye’deki orkes- traların da bu tür giri- şimlere ilgi göstererek gençlere, bizlere konser- lerde yer ayırmalarını umuyorum, çünkü bir müzisyen için sahne deneyimi çok önem- li” diyen Dorukhan Doruk’u, bundan sonra daha sõk sahnelerde göreceği- miz ise aşikâr. Azize / Yeni Binyılın Âşığı / SU + PR Azize, kendini insanõn gözüne soka soka gösteren, her bulduğu fõrsatta reklamõnõ yapan, kendinden abartõyla bahsetmeyi seven bir kõz değil. Sahnedeki cesur görselliğinin, yaratõcõ koreografisinin tersine utangaç, zarif, hatta duygusal açõdan nahif biri. Yani alõşageldiğimiz popçulardan biri değil, aslõnda farklõ tarzlara eğilim gösteren müziğine de tam anlamõyla pop demek doğru değil. Şule Uslutekin tarafõndan yapõmcõlõğõ üstlenilmiş, değerli müzisyenlerle şereflendirilmiş ilk albümü “Yeni Binyılın Âşığı”nda yer alan 13 şarkõnõn tüm sözleri Azize’ye ait. Eşlik eden müzisyenler arasõnda Baki Duyarlar, Erkan Oğur, Göksel Baktagir, İlhan Erşahin, Şirin Pancaroğlu, Yinon Muallem, Alp Ersönmez, İlkin Deniz, Yahya Dai, Cenk Erdoğan, Mutlu Doğan, Burcu Karadağ, Javier Limon, Turgut Alp Bekoğlu gibi önemli isimler var. Romantik dünyasõnõ aşk ve sevgi dolu şarkõlarõna yansõtan Azize, bazen yaşamadõğõ yerlerden ve zamanlardan meltem esintileri taşõyan coşku dolu bir ruhla sesleniyor dinleyicilerine. Arada bir eski İstanbul havasõnõn da solunduğu şarkõlarda, kâh hüzünlü, kâh sevecen ruh hallerine rastlamak mümkün. Güzel bir ambalajõ var albümün; içindeki bol resimli, notalõ ve şiirli 100 sayfalõk buklet de bu güzelliği tamamlõyor. “Yeni Binyılın Âşığı” uzun zamandõr emek verilerek, zor koşullarda büyük fedakârlõklarla üretilmiş bir albüm. O nedenle ilgiyi hak ediyor. Önünde katetmesi gereken uzun bir yol bulunan biri olarak Azize’ye ilk albümünde destek olmak, tüm müzikseverler için ayrõca keyif. muratbeser@muratbeser.com David Bowie /A Reality Tour / Sony Music David Bowie yeni bir albüm çõkarmayalõ uzun zaman oldu. 2003 tarihli “Reality”, efsane müzisyenin yaptõğõ son stüdyo çalõşmasõydõ. O zamandan beri birtakõm sağlõk sorunlarõyla uğraşõyor Bowie... Sevenleri de yeni bir albüm için umutla beklerken, eskilerini dinleyerek özlem gideriyor. Bunlardan en sonuncusu raflara yeni kondu. 2004’te Bowie’nin albüm turnesi kapsamõnda verdiği Dublin konseri, “A Reality Tour” adõyla DVD olarak yayõmlanmõştõ. Şimdi bu kayõt, 2 CD’lik bir albüm olarak piyasaya çõktõ. DVD’ye zaten sahip olanlar için bu albümü çekici kõlacak bir özellik var mõ derseniz; daha önce DVD’de yer almayan üç şarkõ olduğunu belirtebilirim. Bowie’nin konserde seslendirdiği “China Girl”, “Breaking Glass” ve “Fall Dog Bombs the Moon” adlõ şarkõlar da albüme katõlmõş. Böylece kayõtlar yeniden elden geçirilerek, 33 şarkõlõk bir Bowie ziyafeti yaratõlmõş. Reality turnesi, David Bowie’nin uzun bir aradan sonra çõktõğõ son turneydi. O turnenin Amerika’daki üç konserini izleme olanağõ bulmuştum. Hiç tereddüt duymadan şunu söyleyebilirim: Gördüğüm en iyi canlõ performans Bowie’ye ait. Bunu bilen bilir zaten; ama Bowie’yi bugüne kadar yakõndan takip etmemiş olanlarõn buna tanõk olmasõ için bu albümü dinlemesi yeter. Mutlaka gözleriyle görmek isteyenler varsa, onlar da DVD’yi izlesin derim. Ama ister CD’yi dinleyin, ister DVD’yi izleyin; “The Motel”e dikkatle kulak vermeyi ihmal etmeyin. Çünkü pek kimse bilmese de en iyi Bowie şarkõlarõndan birisidir o. www.zulalkalkandelen.com Pekineller’in keşfi çellist Dorukhan Doruk Liezen Uluslararasõ Viyolonsel Yarõşmasõ’nda birinci olan Dorukhan Doruk’un, Pekinel kardeşlerin projesinde yer almasõnõ, yeni bir enstrüman arayõşõ içinde olmasõ sağlamõş. Köln Yüksek Müzik Okulu’nda eğitim gören genç çellist, “Pekineller gibi uluslararasõ kariyere sahip insanlarõn paylaşõmlarõ, yönlendirmeleri gençler için çok önemli” diyor. Baykam, uzun ama zevkli ve keşif dolu süreç sonunda Munch’un birçok yapõtõnõ yeniden yorumlayarak ortaya yepyeni kolajlar çõkarmõş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle