Katalog

Taraftarla bir süredir arasõnõn açõk olduğunu bilinen G.Saray kaptanõ Arda Turan, dün de bir kõsõm Sarõ - Kõrmõzõlõ yandaştan tepki gördü. Stadõn bir bölümü ‘Büyük kaptan Arda Turan’ tezahüratõnõ yaparken Bursa maçõnda da Arda’yõ desteklemeyen kapalõ tribündeki taraftarlar ‘Herkes gider, biz kalırız, biz G.Saraylıyız’ şeklinde bağõrdõ. Ulusal futbolcunun oyundan çõkarken az sayõda taraftarca alkõşlanmasõ dikkat çekti. G.Saray’da dünkü maçta sakatlanan Elano’nun durumunun ciddi olmadõğõ, sağ arka adalesini tutan Baros’un durumunun ise bugün çekilecek MR sonrasõ netlik kazanacağõ öğrenildi. Maçõn 88. dakikasõnda sakatlanan Baros’un yerine oyuna giren Kewell ise 110 gün sonra Sarõ - Kõrmõzõlõ formayõ giydi. G.Saray Teknik Direktörü Frank Rijkaard ile sorun yaşayan Servet tepki olarak õsõnmaya çõkmadõ. Rijkaard maç sonrasõ “Sezonu erken açmamız nedeniyle sonlara doğru yorgunluk başladı. Yeni sezonda iyi çalışmalı ve taraftarımızı mutlu etmeliyiz. Bu kadroya takviye şart” diye konuştu. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2010 PAZAR 22 SPOR Şampiyonluk yarõşõnõn uzağõnda kalan Sarõ-Kõrmõzõlõlar, Belediye engelini Baros’un golüyle geçti BAŞKENTTE SÖZ A.GÜCÜ’NÜN Eskişehir’i yenip ligin bitimine 2 hafta kala büyük avantaj yakaladõ DAKİKA HİLMİ TÜRKAY İş Erken Bitti Artık yolun sonuna doğru geliyoruz. Öyle bir heyecan var ki zirvede. Mücadele kora kor, keyif alıyor izleyenler. Hele Bursa’nın ‘direnişi’ bir başka güzellik futbolumuzda. Alışmıştık hep üç büyükler arasındaki zirve yarışlarına. Ama son yıllarda durum farklılaştı. Anadolu kulüpleri de birer birer ‘en üst yer’ için adlarını yazdırmaya başladılar. Umarım daha da çoğalırlar. Fakat sporumuzun içinde bazı kendini bilmezler var ki işte bunlar, olur olmadık yerlerde ortaya çıkarak yaptıkları konuşmalarla ortamı germeye çalışıyorlar. Hatta konuşmalarının dozajını aşıp ‘ağır’ suçlamalarda dahi bulunabiliyorlar. Söylenenler öyle suçlamalar ki karşı taraf savcılığa kadar gidebiliyor. Kimdir bu insanlar? Türk futboluna hizmetleri böyle mi olmalı. 2016’yı arzuladığımız şu günlerde halimize bakın. Benim bildiğim yöneticiler, aklı başında kişilerdir, susmasını, oturmasını, kalkmasını, ağzından ne çıkacağını bilen örnek insanlardır. Böyle yöneticilik, böyle örneklik olmaz. Bu insanları aramızdan çıkaralım, onlara ödün vermeyelim. İstanbul güne hareketli başladı. Dün dünya Emekçilerinin günüydü. On binler, ‘kol kola’ Taksim’e yürüdü. İnsanlar alanlara sığmadı. 32 yıl sonra büyük bir çoşku ile yüründü. Kazancı yokuşuna karanfiller bırakıldı. Engelsiz, copsuz ve barış dolu bir bayram oldu. Olayların çıkmaması sevindirici. Demek ki ‘1 Mayıs’ geldiğinde Taksim Meydanı’nda toplanılabiliyormuş, polis de kendi bayramını halkla birlikte kutlayabiliyormuş. İşte demokrasi bu... Sonra rotamızı F.Bahçe-Eskişehir maçı için Saracoğlu’na çeviriyoruz. Burası da insan seliydi. Bir büyük heyecan da burada yaşanacaktı. Sarı - Lacivertiler iyi futbol oynamasa da maçı almak zorundaydı, aksi durum kötü olurdu. Baktım ‘Kadıköy’ şampiyonluk kutlamaları için start almış. Eskişehirspor bu sezon iyi işler yaptı, bulundukları yer bunun kanıtı. Son dönemde iyi de futbol oynuyor. Bana göre maç kolay olmayacak gibi, rakip eğer Trabzonspor’a karşı oynadığı oyunu yinelerse F.Bahçe’nin işi çok zorlaşırdı. Ama seyirci faktörü zoru kolaylaştırdı. Sürpriz futbol Doğrusunu söylemek gerekirse dün gece F.Bahçe’nin süper oyun oynayacağını, Sarı - Lacivertli futbolcuların her birinin olağanüstü mücadele edeceğini, dayanışmanın en üst seviyede olacağını ve gollerin de erken geleceğini hiç düşünmemiştim. Çünkü aklımda hep Eskişehir takımının oynadığı iyi futbol vardı. Ama Kırmızı - Siyahlılar, Saracoğlu zemininde kayboldu. Oyunda bir an olsun yoktular; sanırım konsantrasyon eksikliği vardı. Alex iyi bir liderlik yaptı, attığı gole şapka çıkartılır. Sonra Özer şeytanın bacağını kırdı. Sarı - Lacivertliler gördüm ki iyi hazırlanmış. Her maç oynadıkları kötü futbol bıktırmıştı. İstenilince oluyormuş. Taraftarlar kadar takım da, şampiyonluk havasına girmiş. Fark olurdu, çok kaçırdılar. Her maç böyle oynasınlar; iş tamam demektir. Seyirci; inletti Kadıköy’ü, hiç susmadı, yok böyle muhteşem bir topluluk. 1 Mayıs’ın gündüzü ne kadar coşku doluysa, gecesi de aynı oldu... E L E Ş T İ R İ DR. SEDAT HAYRAN E L E Ş T İ R İ ARİF KIZILYALIN A.GÜCÜ: 1 - TRABZON: 0 STAT: 19 Mayıs (Ankara) HAKEMLER: M. Kemal Abitoğlu (6), Şahan Yılmaz (6), Cemal Bingül (6) A.GÜCÜ: Serkan (6), Geremi (5), Muhammet (4) (dk. 74 Kağan 5), Koray (6), Broggi (6), Hürriyet (5), Rajnoch (6), M. Çakır (4), (dk. 63 Adem 5) Sapara (6), Rothen (6), Vittek (7) (dk. 36 İlhan 5) TRABZON: Onur (4), Giray (4) (dk. 46 Alanzinho 5), Song (5), Egemen (4), Cale (4), Gabric (5) (dk. 60 Colman 5), Serkan (5), Sezer (5) (dk. 79 Ceyhun 4), Engin (5), Burak (6), Teofilo (6) GOL: Dk. 6 Vittek (A.Gücü) SARI KARTLAR: Muhammet, Rothen (A.Gücü), Song, Engin, Burak (Trabzon) SEVİL ARINAN ANKARA - Turkcell Süper Lig’in 32. haftasõnda, Ankaragücü sahasõnda Trabzonspor’u 1-0 yendi. Sarõ - Lacivertlilerin golünü Vittek attõ. Karşõlaşmayõ izleyen Kamerun ulusal takõmõ teknik direktörü Paul Le Guen “Türkiye’de yetenekli oyuncular var. Hiddink’in yerinde olmak isterdim” dedi. Keçiboynuzu Gibi! Hedefsizlik kötü... Ne futbolcun motive olur maça, ne teknik adamın, ne yöneticin ne de yandaşın... Çıkar, öylesine oynar, denk gelirse de kazanırsın... İşte İstanbul Büyükşehir Belediyespor- Galatasaray maçının kısa özeti. Evet, gerçekten ‘bitse de gitsek’ dedirten bir 90 dakika izledik dün. Kabul, İstanbul Büyükşehir Belediyespor bu sezon rakibi bozmaya yönelik bir oyun anlayışı ile oynuyor ama sahadaki takımlardan birinin adı Galatasaray ise insan farklı beklentiler içine giriyor. Örneğin kenar akınları, orta alanda üçgen paslaşmalar, rakip kale önünde verkaçlar nerede diyorsunuz? Ama yok. Sezon başından beri oturtamadı Galatasaray oyun sistemini. Eğer Keita, Arda ve Baros’tan biri formdaysa maçı alıp götürüyor. İşte dün de Sabri, Baros’un önüne bir top bıraktı, Çek yıldız golü attı. Kopuk kopuk pozisyonlarda da Arda’lar, Keita’lar, Jo’lar onca fırsatı harcadı. Fark olur muydu? Rahat rahat... Ne var ki oyunu bir bütün olarak masaya yatırdığınızda; önlü arkalı kenar akını yok, pres yok, baskı yok. Böyle olunca da hücuma çıkarken kaptırılan her top İstanbul Belediye’ye gol fırsatı verdi. Özellikle Belediye’nin sezon başından beri araya atılan toplara yapılan koşularla goller bulduğu bilinirken önlem alınmaması ilginç! Aykut ve direkler olmasa, lig üçüncülüğü de tehlikeye girerdi... Hakem Fırat Aydınus’a gelince; formsuzdu. Maçın başlarında Hasagic’in, Baros’un ceza alanı içinde ayağına basışını görmedi, ilerleyen dakikalarda da Aykut’un Efe’yi biçişine ‘devam’ dedi. İki penaltı, bir sarı, bir de kırmızı kartı atladı. Sonuçta, Galatasaray’ın sadece kazandığı bir geceydi... Ama izleyen de, oynayan da, yöneten de keyif almadı bu keçiboynuzu tadındaki futboldan... Mutlu Son Yakõn Şampiyonluk yolunda aldığı seri galibiyetlerle hedefine hızla yaklaşan Fenerbahçe, dün gece sahasında ligin kaliteli takımlarından Eskişehirspor’u konuk etti. Sarı-Lacivertlilerin tek hedefi; hiç kuşkusuz 3 puandı ve sergiledikleri pozitif futbol ile galip geldiler. Konuk ekip Eskişehirspor dün gece, eski gücü ve ofansa yönelik klasik oyun kurgusundan çok uzaktı. Hafızalarımızda kalan, sahaya kazanmak için çıkan, koşan ve savaşan Eskişehirspor adeta dün gece Kadıköy’de yoktu. Maç genelinde mahkûm futbol sergiledi. Oyunu sıkıştıramayarak rakibe geniş alan bıraktılar. Pas hataları ve top kayıpları sonucu, Fenerbahçe’ye çok pozisyon verdi. Koray, Alper, Sezer ve Doğa gibi kaliteli oyuncular, orta alanda çok etkisiz kaldılar. Gol bölgelerindeki Mehmet Yılmaz ve Ümit’e yeterli servisleri yapamadı. İlerideki top kayıpları sonucunda, defansa çabuk dönemedi. Savunmalarının gerisine çok adam kaçırdılar. İkinci yarıda da üretken olamayıp, aynı oyun kurgusunu devam ettirmek zorunda kaldılar. Çünkü Eskişehirspor’un futbol kurgusuna, Fenerbahçe izin vermedi. Hal böyle olunca, Eskişehirspor yenilmekten kurtulamadı. Fenerbahçe’ye gelince; kelimenin tam anlamıyla “büyük takım”. Fenerbahçe isterse, Türkiye sınırları içinde kazanamayacağı maç, yenemeyeceği takım yok. Yeter ki istesinler... Maça kazanmaya istekli olarak başladı. Gerek sergiledikleri başarılı futbol ve gerekse atılan güzel gollerle Fenerbahçe, sahanın her yerinde oyunun hâkimi oldu. Savunma, orta saha ve gol yollarında takım olarak konsantrasyon bütünlüğünü maça çok iyi yansıttı. Topu ayağa oynayıp, pas bağlantılarını iyi yaptı. Hücumda rakip savunmadan dönen ikinci topları da alarak, rakibe müthiş baskı kurdu. Orta alan ve her iki kanatları da çok iyi kullandı. Pozisyonlar bulup tehlikeler yarattı. Şampiyonluk için gerekli olan golleri atarak, bu haftayı da galibiyetle kapatıp zirveye bir adım daha yaklaştı... Christoph Daum (F.Bahçe Teknik Direktörü): Takõmdaki tüm oyuncular şampiyonluk için her şeyi yapõyor. Haftalardõr baskõ altõndayõz, bu bizi daha güçlü yapõyor. Sanõrõm bu şekilde oynamayõ seviyoruz. Özer: Bursaspor’un maçlarõ bizim için 2. dereceden önemli. Biz kazandõğõmõz sürece onlarõn bir önemi yok. Şampiyonluk şarkõlarõ SEZGİN GELMEZ F.Bahçe, Kadõköy’de Eskişehirspor’u yenerek şampiyonluğa bir adõm daha yaklaştõ. Şükrü Saracoğlu’nu dolduran Sarõ - Lacivertli yandaşlar şimdiden şampiyonluk coşkusunu yaşarken tribünlerden 90 dakika boyunca “Fener gol gol gol, şampiyonluk geliyor” tezahüratõ yükseldi. Eskişehir galibiyetiyle Sarõ - Lacivertliler ligde mücadele ettiği 17 rakibini de bu sezon mağlup etti. Alex kaydettiği frikik golü ile Türkiye’de 4 yõl aradan sonra serbest vuruştan fileleri havalandõrmayõ başardõ. Brezilyalõ 4 yõl önce Türkiye Kupasõ çeyrek final maçõnda G.Saray’a frikikten gol atmõştõ. Özer, 22 Ocak’ta Denizspor karşõlaşmasõnda attõğõ golden sonra ligde ikinci kez Fenerbahçe formasõyla rakip fileleri havalandõrdõ. Ankaragücülü yöneticilerin hafta içinde yaptõğõ açõklamalara tepki gösteren F.Bahçe taraftarlarõ “Gökçek’in oyununu, oyumuzla bozacağız” pankartlarõ açtõ. TFF tarafõndan düzenlenen Coca Cola Akademi Ligi’nde Türkiye şampiyonu olan Fenerbahçe 14 yaş altõ takõmõ oyuncularõ, maç öncesi kupalarõyla statta tur attõlar. Bu arada, mart ayõnda G.Antep’e attõğõ gol “Ülker Ayın Golü” seçilen Güiza, oy verenler arasõnda yapõlan çekilişle belirlenen talihliye, maç öncesi forma imzaladõ. Tunceli ve Hakkâri’deki saldõrõlara şehit düşen askerlerimiz için saygõ duruşunda bulunuldu. F.Bahçe hedefe doğruF.Bahçe hedefe doğruF.BAHÇE: 2 - ESKİŞEHİR: 0 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Bülent Yıldırım (7), Cem Satman (7), Ekrem Kan (7) F.BAHÇE: Volkan (6), G.Gönül (6) (dk. 89 Bekir), Lugano (6), Bilica (6), A.Santos (5), M.Topuz (7), Selçuk (8), Emre (7) (dk. 78 Deivid), Özer (7), Alex (8), Güiza (5) (dk. 78 Semih) E.ŞEHİR: Ivesa (2), Sezgin (4), El Saka (4) (dk. 54 Erkan 3), Nadareviç (4), Volkan (4), Alper (3) (dk. 72 Ragıp 3), Doğa (4), Koray (4), Sezer (4), Mehmet (4), Ümit (3) (dk. 58 Adem 3) GOLLER: Dk. 13 Alex, dk. 24 Özer SARI KARTLAR: Koray, Adem (Eskişehir), Güiza PUAN DURUMU TAKIM O G B M A Y P AVJ. F.BAHÇE 32 22 4 6 57 27 70 +30 BURSA 32 21 6 5 60 25 69 +35 G.SARAY 32 19 7 6 59 31 64 +28 BEŞİKTAŞ 31 1610 5 41 22 58 +19 TRABZON 32 15 8 9 50 30 53 +20 İBB. 32 15 7 10 43 43 52 0 ESKİŞEHİR 32 14 9 9 41 33 51 +8 KAYSERİ 32 14 8 10 44 32 50 +12 G.BİRLİĞİ 31 1110 10 35 31 43 +4 ANTALYA 31 11 7 13 42 37 40 +5 A.GÜCÜ 32 9 13 10 36 34 40 +2 G.ANTEP 31 9 11 11 36 36 38 0 K.PAŞA 31 9 9 13 48 52 36 -4 MANİSA 31 7 12 12 24 32 33 -8 SIVAS 31 8 7 16 37 54 31 -17 D.BAKIR 31 6 9 16 27 48 27 -21 DENİZLİ 31 5 7 19 26 46 22 -20 ANKARA 31 0 0 31 0 93 0 -93 F.BAHÇE A.Gücü (D) Trabzon BURSA Ankara (Hükmen) Beşiktaş G.SARAY Antalya G.Birliği (D) BEŞİKTAŞ Diyarbakır (D) Manisa Bursa (D) DAKİKA FATİH KUŞÇU “Olimpiyat Stadı, Ali Sami Yen ya da sokak arası… Sarı-Kırmızılı 11’in peşindeyiz her yerde” diyen taraftarından yoksundu G.Saray. Bir uzaklıklar gününde, ligin küçük(!) dişlisi karşısındaydı. Yönetim, “önümüzdeki yıl, güçlü transfer, yeni takım” sözleriyle başlarken tümcelere, sorunlar yumağına çözüm yerine yine vaatler uçuşuyor. Arda, tribün, taraftar, golcüler, golsüzlük, savunma, yeni transferler, gidecekler, stat, kaosun hâkim olduğu memleketimde G.Saray’ın da resmini oluşturuyor. Yaşananlar, Akif Kurtuluş dizelerini anımsatıyor: “Uzun bir kış yaşadım, kar suyu sızmakta tırnaklarımdan.” Kış soğuğu, ilkyarıdaki F.Bahçe maçında Baros’un sakatlığı ile başlamıştı. O uzun kış, 1 Mayıs’ta sona erdi. Yıllardır, işçi bayramını “Köstebeklerin güneşlenme günü” sanıp, 1 Mayıs’ları polis, olay, cop, göz, gaz, yaş, sözcüklerine boğup işçinin emekçinin derdini dinlemeyen, duymayan, duyurmayanlar, 32 yıl sonra farklı bir tabloyla karşılaştı. İşçinin, emekçinin yılda bir kez güneş gören canlı türü olmadığını anımsadılar. Kutlamalardan birkaç saat sonra, Belediye’nin “işçileri” G.Saray’ın “yıldızlarına” karşıydı. “Dün neredeydiniz?” sorusu her iki tarafa da yöneltilebilir. Maça da, maçın parçası olduğu ülkeme de… Maçın tek gerçekliği şudur: Abdullah Avcı G.Saray’ı yenemiyor. Galatasaray geç uyandı Baros son 4 maçta 5 kez ağları havalandırdı. Sakatlanan oyuncunun durumu bugün belli olacak. Taraftar Arda’ya soğuk İşçiler ve Yõldõzlar İBB: 0 - GALATASARAY: 1 STAT: Atatürk Olimpiyat HAKEMLER: Fırat Aydınus (6), Serkan Ok (6), Orkun Aktaş (6) İSTANBUL BŞB: Hasagic (5), Rızvan (5), Cesario (2) (dk. 17 Can 5), Metin (4), Ekrem (4), Ali Güzeldal (4) (dk. 59 İ.Akın 4), Efe (5) (dk. 79 Okan), Abdülkadir (4), G.Süzen (5), İskender (4), Tevfik (4) G.SARAY: Aykut (6), Sabri (6), E.Güngör (6), Hakan (6), Caner (6), Keita (6), M.Topal (6), Elano (5) (dk. 44 Ayhan 5), Arda (5) (dk. 68 Mustafa 4), Jo (5), Baros (7) (dk. 88 Kewell) GOL: Dk. 23 Baros SARI KARTLAR: E.Güngör, Ayhan, Jo (Galatasaray), Metin, Efe (İstanbul B.) D A U M : B A S K I B İ Z İ G Ü Ç L E N D İ R D İ Alex attığı frikik golüyle takımını ateşleyen isim olurken maç sonrası tribünlerde “Herkes haddini bilecek” pankartı açıldı. (Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU) KALE GOLE KAPALI Ligde oynadõğõ son 9 maçta kalesinde gol görmeyen kaleci Volkan büyük bir başarõya imza attõ.