Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
madde üzerinde söz alan CHP Milletvekili Şevki Kul-
kuloğlu bir pankart açtı: “Ben kıvırtan bir başbakan
istemiyorum / Ya sen” diye AKP’lilere, Meclis TV’yi
izleyen binlerce insana seslendi. Ortalık karıştı.
Oturumlara baştan beri başkanlık eden Başkan
Mehmet Ali Şahin’in tarafsız olması gerekiyor ama
ne de olsa AKP ile kan bağı var, bir türlü kopamıyor.
Öyle ki, genel başkanının (RTE) kimi zaman kürsü-
den azarlamalarını bile sineye çekiyor.
Şahin, Başbakan’a, AKP’ye hakaret ettiği iddiasıyla
Kulkuloğlu’nu cezalandırmak istedi. Eh ne de olsa hu-
kukçu yanı var. Tüzüğü uygulamak zorunda. Baş-
bakanlık’a egemen olan astığı astık kestiği kestik yön-
temini Meclis’te uygulayamıyor.
CHP milletvekiline savunma hakkı tanıdı.
Kulkuloğlu da kıvırtma sözcüğünün hakaret ol-
madığını kanıtladı. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne
bakmış; kıvırtmanın karşısında şunlar yazılı:
“Verdiği sözü yerine getirmemek için birçok nedenler
öne sürmek, yapmak istememek, yan çizmek!”
Türk Dil Kurumu anlamı böyle açıkladığına göre
Başbakan’ı tarif eden bu sözcük neden hakaret olu-
yor?
RTE, birçok vaadinden birçok nedenler öne süre-
rek yan çizmedi mi?
Ama Başkan Mehmet Ali Şahin’e göre hakaret! Kul-
kuloğlu’na uyarı cezası verdi.
AKP grubunu memnun etti, Başbakan’ına ne den-
li vefakâr, fedakâr olduğunu kanıtladığı için böylece
selamlar gönderdi. İktidar kanadında -herhalde- “Ne
muktedir başkanımız var” diye övüldü.
Ta ki CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol kür-
süye çıkıp hukuk açısından da içtüzük açısından da
Başkan Şahin’in fiyakasını bozuncaya kadar…
Anadol, Başkan Şahin’in başkanlıktaki taraflı tu-
tumunu somut bir örnekle sergiledi.
AKP Grup Başkanvekili ağzı kalabalık Suat Kılıç’ın
konuşmasında muhalefeti suçlarken tam 4 kez (ya-
zıyla dört kez) kıvırtma sözcüğü kullandığını kanıtla-
dı. Oturumu yöneten Şahin’in AKP sözcüsüne uya-
rı cezası vermediği gibi sözünü de kesmediğini
açıkladı.
Özetledi: Tarafsız Meclis Başkanı, kıvırtma söz-
cüğünü pankartla Meclis’e taşıdığı için muhalefet mil-
letvekiline ceza veriyor... aynı sözcüğü dört kez kul-
lanan iktidar sözcüsüne hakarete devam diyor!
Anadol, kıvırtma sözcüğünü hakaret diye algılayan
AKP grubunun Meclis Başkanı’na hukuksal ders de
verdi.
Tek bir cümleyle: Kıvırtma sözcüğünün hakaret ol-
madığına hükmeden Yargıtay kararı var, dedi.
Başkan açmazda. Ne yapsın? Sustu. Yargıtay’ın
böyle bir kararı yok dese. Diyemiyor. Kıvırtma söz-
cüğü hakaret değil dese. Diyemiyor.
Oysa oturuma beş dakika ara verip Başbakanı
RTE’ye telefon açsa, kıvırtma sözcüğünün neden ha-
karet olmadığını öğrenebilirdi.
Öğrenebilirdi, zira Meclis’in 22. dönem oturumla-
rından birinde CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç bir
konuşmasında RTE’ye “kıvırtma” dedi.
RTE hakaret etti iddiasıyla Haluk Koç hakkında taz-
minat davası açtı.
Yargıtay kıvırtma sözcüğünün hakaret içermediğini
hükme bağladı.
Bu ayrıntıları medyamızda ara ki bulasın!
TBMM’de olay rüzgâr gibi gelip geçiyor. Sadece
bu olay mı?
Başkan Obama’nın soykırım sözcüğünü kullan-
mamasını medyamızda “bu yıl da -söyleyemedi der
gibi- söylemedi” diye adeta zafer havasında sunan-
lar var. RTE’nin Obama’ya dikleşmesiyle bu sonucun
alındığından övgüyle söz edenler de var.
Adam 1915’te Türklerin milyonlarca Ermeni öl-
dürdüğüne inandığını söylüyor ve inanmamızı istiyor..
Yıllardır ABD başkanlarına soykırım dedirtmedik di-
ye adeta bayram havası yaşanıyor. İç siyasetten son-
ra dış siyasetteki dehasının gereği olacak RTE:
Obama’nın “hassasiyetlerimizi görerek” o sözcüğü kul-
lanmadığını söylerken… Dışişleri Bakanlığı “hatalı ve
tek yanlı bir siyasi baskı açısını yansıtan söz konusu
açıklamayı esefle karşıladığımızı” ilan ediyor.
Meclis başkanı tüzüğü yanlı uyguluyor, kıvırtma ha-
karet mi, değil mi bilmiyor.
Başbakanı ise Obama’nın konuşmasını görmeden,
içeriğini öğrenmeden sanki görmüş, okumuş gibi…
gerine gerine, müthiş bir başarı sağlamış gibi… soy-
kırım sözcüğünü “İşte böyleyiz. O sözcüğü söylet-
meyiz” demeye gelen demeçler veriyor.
Baykal devamlı bunlar Abbas yolcu diyor. Ah, bir
inanabilsek!
SAYFA 27 NİSAN 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Nisan
Oslo Y 13
Helsinki PB 19
Stockholm Y 13
Londra PB 20
AmsterdamPB 16
Brüksel PB 17
Paris PB 19
Bonn B 19
Münih B 17
Berlin B 16
BudapeştePB 20
Madrid B 28
Viyana PB 19
Belgrad PB 20
Sofya B 18
Roma PB 18
Atina Y 19
Zürih PB 19
Moskova B 13
Aşkabat PB 24
Taşkent B 25
Bakû Y 13
Bişkek PB 25
Tiflis PB 21
Kahire B 32
Şam B 30
İstanbul B 18
Edirne B 18
Kocaeli B 17
Çanakkale Y 16
İzmir Y 21
Manisa Y 19
Denizli Y 20
Zonguldak B 15
Sinop B 15
Samsun B 15
Trabzon Y 14
Giresun Y 14
Ankara Y 18
Eskişehir Y 17
Konya Y 17
Sıvas Y 17
Antalya Y 24
Adana Y 26
Mersin B 24
Diyarbakır Y 24
Şanlıurfa Y 29
Mardin Y 22
Siirt Y 22
Hakkâri Y 14
Van Y 14
Kars Y 10
Ülke geneli parçalı
ve çok bulutlu, Mar-
mara’nın güneyi, Ege,
Doğu Akdeniz’in iç ke-
simleri, Batı Akdeniz,
İç Anadolu’nun güney
ve batısı, Doğu Kara-
deniz, doğu ve Güney-
doğu Anadolu ile Sa-
karya, Sıvas ve Kırşehir
çevreleri sağanak ve
gök gürülütülü sağa-
nak geçecek. Yağışla-
rın Sıvas, Erzincan,
Tunceli, Bingöl, Ağrı ve
Iğdır çevrelerinde kuv-
vetli olacağı tahmin edi-
liyor. Hava sıcaklığı ül-
ke genelinde 2-4 dere-
ce azalacak.
IŞIL ÖZGENTÜRK
Sardunyaya Ağıt
Onlar da ne yazık ki, bir ara Ahmet Altan’ın (o
bana kızgın olabilir ama ben onu hep severim,
muzip halini iyi bildiğim için) “Aldatmak” romanı
Madam Bovary, Anna Karenina okumamış ve ne
yazık ki kendi gerçek aşk hikâyeleri olmayan, acı
çekmeyi hiç mi hiç istemeyen bir kuşak
tarafından baş tacı edilmişti.
Bir önceki kuşağın romancısı Yusuf Atılgan’ın
“Anayurt Oteli”, Yaşar Kemal’in tüm romanları ve
elbette Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar”ı ve
sayfalara sığmayan daha pek çok roman ve
romancı.
Şiir de öyle oldu, bu ülkenin büyük şiirini
oluşturan Nâzım Hikmet, Edip Cansever,
Turgut Uyar, Cemal Süreya, Oktay Rifat, Metin
Eloğlu, Metin Altıok, Dağlarca öldüler, sanki film
bitmiş gibi oldu. Refik Durbaş, Ataol
Behramoğlu, küçük İskender, Cevat Çapan,
Ahmet Ada, Ünal Küpeli.. artık sadece bunları
okurken heyecanlanıyorum, birkaç kişinin adını
atlamış olabilirim, öte yandan arka sayfa yazarı
olduğum için, Haydar Ergülen’i kahvaltıda
görünce yazdığı o şiirlerin ne yazık ki artık benim
için ve birçok kişi için değeri epey düştü, hakikati
kalmadı. Benden söylemesi.
Senin için de bir kardeş uyarısı; Tuna, kendi
hikâyelerine dön! Onlar her zaman daha renkli ve
neşeli ya da hüzünlüdürler. Kendimiz olduğumuz
anda bizi severler. Hoş geldin.
Sevgili Mustafa; bugün sana Can Yücel’in bir
şiirini yolluyorum, özür dileyerek...
Sardunyaya Ağıt
İkindiyin saat beşte, / Başgardiyan Rıza başta, /
Karalar bastı koğuşa. / İkindiyin saat beşte.
Seyre durduk tantanayı, / Tutuklayıp sardunyayı
/ Attılar dikkapalıya / İkindiyin saat beşte.
Yataklık etmiş zaar / Suçu tevatür ve esrar, /
Elbet bir kızıllığı var / İkindiyin saat beşte.
Dirlik düzenlik kurtulur, / Müdür koltuğa kurulur,
/ Çiçek demire vurulur / İkindiyin saat beşte.
Canların gözleri yaşta, / Aklı idamlık yoldaşta, /
Yeşil ölümle dalaşta / Sabahleyin saat beşte.
Sevgiler...
Türkiye İnsan Haklarõ Vakfõ’nõn raporuna göre Türkiye’de polis şiddeti sonucu 4 yõlda 255 kişi yaşamõnõ yitirdi
‘Yetki şiddeti körükledi’
İstanbul Haber Servisi - Balyoz Güvenlik
Harekât Planõ soruşturmasõ kapsamõnda tutuk-
lanan eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral
Çetin Doğan’õn avukatlarõ, Adalet Bakanlõ-
ğõ’na başvurarak yakalama kararõnõn bozulma-
sõnõ istedi. Avukatlar bakanlõğa gönderilmek
üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na di-
lekçe vererek CMK’nõn 309. maddesi uyarõnca
‘kanun yararına bozma’ talep etti.
Balyoz Planõ soruşturmasõnda İstanbul 11.
Ağõr Ceza Mahkemesi nöbetçi hâkimliği, mev-
cut delil durumunu göz önüne alarak Astsubay
İmdat Solak’õn tahliyesine karar verdi. Do-
ğan’õn da aralarõnda bulunduğu diğer 10 kişi-
nin tahliye edilmesi istemini ise reddetti.
İstanbul Haber Servisi - Ra-
dikal gazetesi muhabiri İsmail
Saymaz hakkõnda, Radikal ga-
zetesinde 18 Şubat’ta yayõmla-
nan, başsavcõ İlhan Cihaner’e
sorguda yöneltilen sorularõ içe-
ren “Cihaner’e Neler Sorul-
muş Neler” başlõklõ haber ne-
deniyle “adil yargılamayı etki-
lemeye teşebbüs” ve “gizliliği
ihlal” suçlamasõyla dava açõldõ.
Adalet Bakanlõğõ da aynõ haber-
den ötürü başlattõğõ idari soruş-
turma çerçevesinde, Say-
maz’dan haber kaynağõnõ açõk-
lamasõnõ istedi. Saymaz’a ayrõ-
ca yine ‘Erzurum-Erzincan’
ile ilgili 12 Şubat’ta “Keneyle
Suikast, Çaycıyla Darbe”, 20
Şubat’ta “Dursun Çiçek’i Ta-
nımam, Bu Sizin Kurgunuz”,
22 Şubat’ta “Dursun Çiçek ile
Buluştun mu” ve 1 Mart’ta
“Örgüt Lideri Saldıray Berk
mi” başlõklarõyla yayõmlanan
dört haber için de yine “adil
yargılamayı etkilemeye teşeb-
büs” ve “soruşturmanın gizli-
liğini ihlal”den soruşturma yü-
rütüldüğü ortaya çõktõ.
İsmail Saymaz’õn ilk duruş-
masõ, 29 Nisan’da görülecek.
GAZETECİYE DAVA
1 MAYIS’A DAVET
İstanbul Haber Servisi - Yargõç Mustafa
Yücel Özbilgin’in katil zanlõsõ Alparslan Ars-
lan’õn 17 Mayõs 2006’da silahlõ baskõn yap-
tõğõ Danõştay’õn güvenlik kameralarõna ait ori-
jinal harddiskte ne olduğu bilinmiyor. Da-
nõştay’a ait olduğu söylenen harddiskte İstanbul
Modern Sanat Müzesi’nin güvenlik kamera ka-
yõtlarõna rastlandõ.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin
talebi üzerine, Danõştay binasõndaki güven-
lik kameralarõna ait olduğu belirtilen hard-
diskte, 3 Mayõs 2006 ile saldõrõnõn gerçek-
leştiği 17 Mayõs 2006 tarihleri arasõndaki gö-
rüntülerde inceleme yapõldõ. TÜBİTAK’õn ha-
zõrladõğõ raporda, harddiskte herhangi bir
arõzaya rastlanmadõğõ ifade edilirken 16 Ma-
yõs 2006 tarihine ilişkin şu saptamalar yer al-
dõ: “Bu dosyaların önemli bir kısmı geri
döndürülemez şekilde silinmiş olup, söz ko-
nusu dosyaların sadece isimlerine erişil-
miştir.” Danõştay’daki kamera sistemlerinin
23 Aralõk 2005’te kurulduğu, harddiskin
içinde bu tarihten önceki görüntülerin de yer
aldõğõ kaydedilen raporda, “Danıştay bina-
sında kurulan kamera sisteminde kulla-
nılan harddiskin daha önce başka bir yer-
de kullanılması, firmadan istenen orijinal
harddiskin verilmeyip başka bir yerde
kullanılan harddiskin üzerine, ilgili dos-
yaların kopyalanması ve daha sonra da
üzerinde silme işleminin yapıldığı ihtima-
linin olduğu” da belirtildi.
Harddiskin orijinal olup olmadõğõnõ soru-
sunun net olarak cevaplandõrõlamadõğõ ifade
edilerek firma tarafõndan teslim edilen DVD’de
her güne ait dosyalarõn büyük bir bölümünün
yer almadõğõ sonucuna varõldõğõ belirtildi.
Firma tarafõndan iletilen DVD’deki dosyala-
rõn, 6 Haziran 2006’da oluşturulduğu ya da
kopyalandõğõ vurgulanan raporda, “Bu tarihle
ilgili de DVD’de kamera kayıtları mev-
cuttur ama bu kayıtlar içerisinde görüntü
bulunmamaktadır. Dolayısıyla firma ta-
rafından o tarihte harddiskle bir işlem ya-
pıldığı sonucuna varılmıştır” ifadeleri kul-
lanõldõ. Danõştay’a ait denen harddiskte yer alan
‘büyük sergi salonu’, ‘orta fuaye’, ‘biletix’
ve ‘cehennem merdivenleri’ isimli görün-
tülerin İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin ka-
mera kayõtlarõna ait olduğu ortaya çõktõ.
İstanbul Modern’in güvenlik sisteminin de
Danõştay binasõnõn sistemini kuran Oyak
Güvenlik’in kurduğu belirtildi. Oyak’õn arõ-
za haberini aldõktan sonra Danõştay’a ait ka-
meralara başka bir hard-disk taktõğõ, bu işlem
için kullanõlan harddiskteki eski görüntülerin
silindiği ifade edildi.
HÜLYA KESKİN
Türkiye İnsan Haklarõ Vak-
fõ’nõn (TİHV) raporuna göre,
Türkiye’de polis şiddeti sonucu
2007’den 2010’a kadar 255 kişi
yaşamõnõ yitirdi. Polisin hedefi
olan kişilerin 50’si faili meçhul ci-
nayetler, 109’u yargõsõz infaz,
dur ihtarõ, rasgele ateş açma ne-
deniyle, 96’sõ ise gözaltõnda ya da
cezaevinde meydana gelen olay-
larda hayatlarõnõ kaybetti.
TİHV’nin raporu polis şidde-
tinin, ülkedeki her yaştan, her
meslekten ve her cinsiyetten ki-
şiyi “kolluk kuvvetlerinin şid-
detinin potansiyel hedefi” du-
rumuna getirdiğini gözler önüne
serdi. Yaşam hakkõ ihlallerinin
yalnõzca 2010’da karşõlaşõlan
bir sorun olmadõğõnõn vurgu-
landõğõ raporda, kolluk kuvvet-
lerinin aşõrõ güç kullanõmõ ve alõ-
konulma yerlerinde gerçekle-
şen ölüm olaylarõnõn uzun yõl-
lardõr devam ettiği belirtildi.
Rapora göre 2007’de faili meç-
hul cinayetler kapsamõnda 2 ki-
şi, yargõsõz infaz, dur ihtarõ, ras-
gele ateş açma sonucu 24 kişi,
gözaltõnda ya da cezaevinde
meydana gelen olaylarda ise 10
kişi hayatõnõ kaybetti. 2008’de
ise faili meçhul cinayetlerde 30
kişi, yargõsõz infaz, dur ihtarõ, ras-
gele ateş açma sonucu 37 kişi,
gözaltõnda ya da cezaevinde
meydana gelen olaylarda ise 47
kişi hayatõnõ kaybetti.
2009’da da faili meçhul cina-
yetler kapsamõnda 18 kişi, yargõ-
sõz infaz, dur ihtarõ, rasgele ateş
açma sonucu 48 kişi, gözaltõnda
ya da cezaevinde meydana gelen
olaylar sonucu ise 39 kişi öldü.
31 Mart 2010 yõlõ itibarõyla da
faili meçhul cinayetler kapsa-
mõnda 1, yargõsõz infaz, dur ihta-
rõ, rasgele ateş açma sonucu 4,
gözaltõnda ya da cezaevinde mey-
dana gelen olaylar sonucu ise 7 ki-
şi yaşamõnõ yitirdi. Rakamlar,
Türkiye’de son 4 yõlda polis şid-
detinin 255 kişinin yaşamõna mal
olduğunu ortaya koydu.
“Özellikle son dönemlerde
kolluk kuvvetlerinin, ateşli silah
kullanma konusunda arttırı-
lan yetkilerine tereddüt gös-
termeden başvurmaları, ihlal-
lerin artışında önemli rol oy-
namaktadır” ifadesinin kulla-
nõldõğõ raporda, bunun en önem-
li örneğinin, 13 Nisan 2010’da
Kuşadasõ’nda sivil bir polis me-
murunun yere yatõrarak etkisiz ha-
le getirdiği Umut Tamaç (27) ad-
lõ kişiye ateş etmesi sonucu ya-
şandõğõ anõmsatõldõ.
Cezaevlerinde yaşanan ölüm
olaylarõna da değinilen raporda,
İzmir Kõrõklar 2 No’lu F Tipi Ce-
zaevi’nde yönetimin Mehmet
Kılınç adlõ hükümlünün de 3 Ni-
san 2010’da intihar girişiminde
bulunduğunu açõkladõğõ, ancak
otopsi sonucu Kõlõnç’õn sõrtõnda ve
bacaklarõnda darp izlerine rast-
landõğõ anõmsatõldõ.
HAK İHLALLERİNİN NEDENİ: CEZASIZLIK
Raporda, hak ihlallerinin devam etmesinde en temel et-
ken “cezasızlık” olarak gösterildi. Baran Tursun olayın-
da polis memuruna 2 yıl 1 ay ceza verilmesinin ve olay
yerinde delilleri kararttıkları iddia edilen 10 polisin de
beraat etmesinin bunun en önemli örneklerinden oldu-
ğunun vurgulandığı raporda, Festus Okey olayında da
davanın üzerinden 32 ay geçmesine karşın halen
Okey’in kimliğinin tespit edilemediği hatırlatıldı.
Haber Merkezi - İnsanca yaşam, çalõşma ko-
şullarõnõ düzeltmek ve daha iyi bir gelecek için,
farklõ õrktan, farklõ inançtan milyonlarca işçi, 1
Mayõs günü alanlarõ yeniden dolduracak.
Ankara’da 1 Mayõs’a dört gün kala, sendikalar
basõn açõklamasõ ve bildirilerle 1 Mayõs’a katõlõm
çağrõsõ yaptõ. 1 Mayõs’ta katõlõmcõlar saat
11.00’de Tren Garõ’nda toplanõp, buradan Opera-
Adliye güzergâhõndan Sõhhiye Meydanõ’na gele-
cek. 1 Mayõs’õ Bursa hariç Trakya ve Marmara
Bölgesi İstanbul’da ortak kutlanacak. Konfede-
rasyonlarõn ortak kararõ İstanbul’u güçlü kõlmak,
diğer illerde de 1 Mayõs’õ etkin kutlamak olarak
belirlendi. KESK, Bitlis ve Batman’da da bölge-
sel kutlamalar yapacak. DİSK, coşkuyu arttõrmak
ve ilgi çekmek için öğrenci birlikleriyle bir de
trampet korteji oluşturacak.
İstanbul’u 1 Mayıs afişleri süsleyecek
DİSK, KESK, Türk-iş, Hak-İş, Memur-Sen,
Kamu-Sen’in 32 yõl aradan sonra Taksim Mey-
danõ’nda yapõlacak 1 Mayõs İşçi Bayramõ kutla-
malarõ ile ilgili hazõrlõklarõ sürüyor. Çarşamba
gününden itibaren Şişli, Beşiktaş, Eminönü ve
Taksim arasõndaki 75 reklam panosunu “1 Ma-
yıs’ta Taksim’de işçilerle kol kola” afişi süsle-
yecek. 100’ün üzerinde Avrupalõ sendikacõnõn da
katõlacağõ mitingde piyanosu ile Timur Selçuk
ve Ruhi Su Dostlar Korosu sahne alacak. 1 Ma-
yõs Marşõ’nõn bestecisi Sarper Özsan’õn yönete-
ceği koroya katõlmasõ için birçok sanatçõya dave-
tiye gönderildi. İstanbul Valisi Muammer Gü-
ler, yarõn İl Güvenlik Komisyonu’nun bir toplan-
tõ yapacağõnõ belirtti. Güler, 1 Mayõs günü Sõra-
selviler Caddesi, Kazancõ Yokuşu ve İstiklal
Caddesi’ne girişlerin kapatõlacağõnõ da açõkladõ.
Danõştay’a ait olduğu söylenen harddiskte İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin
güvenlik kamera kayõtlarõna rastlandõ. Orijinal harddiskte ne olduğu bilinmiyor
Görüntülerde yeni bilinmezlik
Baştarafı Arka sayfada
Haber Merkezi - Giresun’un Dereli ilçesinde
mayõn patlamasõ sonucu Jandarma Astsubay Ah-
met Eryılmaz şehit oldu, 2 asker yaralandõ.
Dereli ilçesi Tamdere köyündeki Kanlõhan
Köprüsü’nden bir askeri aracõn geçişi sõrasõnda,
mayõn patlamasõ meydana geldi. Patlama sonucu
Jandarma Astsubay Ahmet Eryõlmaz şehit olur-
ken askerler Osman Kaya ile Erdem Ay yara-
landõ. Güvenlik kuvvetlerinin, bölgede geniş
çaplõ operasyon başlattõğõ belirtildi.
Bu arada olay yerine gitmekte olan savcõnõn da
içinde bulunduğu 3 zõrhlõ araca Põnarlar mevki-
inde uzun namlulu silahlarla ateş açõldõ. Güven-
lik güçlerinin de karşõlõk vermesiyle teröristlerle
sõcak temas sağlandõ. Akşam saatlerine kadar sü-
ren çatõşmanõn ardõndan teröristler gecenin ka-
ranlõğõndan faydalanarak izlerini kaybettirdi.
Eryõlmaz’õn Kõrõkkale’nin Sanayi Mahalle-
si’ndeki baba evine acõ haberi Merkez Komuta-
nõ Albay Sadık Şaşmaz ulaştõrdõ. Acõ haberi alan
70 yaşõndaki anne Cennet Eryılmaz, gözyaşla-
rõna boğuldu. Albay Şaşmaz’a sarõlan acõlõ anne,
“Ahmet’imi 2 yıldır göremiyordum. Kuzum ne-
redesin, bana Ahmet’imi getirin” diye feryat et-
ti. Acõlõ anneyi Şaşmaz teselli etmeye çalõştõ.
Bu arada mayõn patlamasõnõn olduğu Dereli’den
Giresun’a giden bir yolcu minibüsündeki Şaban
Güven (54), açõlan ateş sonucu yaralandõ. Gü-
ven’in hayati tehlikesinin bulunmadõğõ belirtildi.
Minibüse teröristlerce ateş açõldõğõ sanõlõyor.
1 astsubay şehit oldu
Bakanlıktan
‘kaynağını
açıkla’ baskısı
İşçiler
Taksim’e
hazõrlanõyor
Şehit Jandar-
ma Astsubay
Ahmet Eryıl-
maz’ın Kırık-
kale’deki evine
acı haberi Al-
bay Şaşmaz
ulaştırdı. “Ku-
zum neredesin”
diyerek ağla-
yan Anne Cen-
net Eryılmaz’ın
feryatları yü-
rek burktu.
Fotoğraf: (AA)
‘Doğan’ın yakalanma
kararı bozulsun’
AVUKATLARIN BAŞVURUSU
Giresun’daki saldõrõnõn ardõndan bölgede çatõşmalar sürüyor
‘KUZUM NEREDESİN’